İçeriğe atla

Fırtına dalgası

Fırtına dalgası,[1] deniz yüzeyinin fırtına veya kasırga gibi bir alçak basınç sistemi nedeniyle kabarması. Fırtına dalgaları, başlıca rüzgârın deniz yüzeyini itmesi sonucu dalgaların deniz seviyesi üzerinde yuğulmasıyla oluşur. Bizzat (rüzgâr etkisi olmadan) alçak basınç[1] ve suyun derinliği de fırtına dalgalarının oluşmasında etkilidir.

Gel-git kabarması kıyısal su taşkını ya da tsunami benzeri yükselen sudan kaynaklanan   bir olgudur ve şiddeti dalgalarının sürelerinden su gövdesinin fırtınaya oranının  uyumundan ve sığlığından etkilenen düşük basınçlı ısı sistemleri (tropikal siklon ve güçlü ekstra tropikal siklon) ile ilişkilendirilir. Çoğu kayıplar gel-git kabarmasının sonucu olarak tropikal siklonlar boyunca oluşur.

Gel-git kabarmasının oluşmasına katkısı olan iki meteorolojisel olgu fırtınanın içine  doğru spiral çizen uzun feç rüzgârları ve su kubbelerinden kaynaklanan ve fırtına merkezine doğru süzülen düşük basınçtır. İkinci etki ise en yoğun tropikal sistemlerle ilişkilendirilen meteotsunamilerin zararlarından sorumludur.

Tarihsel fırtına kabarmaları

Bay- Bengal bölgesinde 500.000 kadar insanın ölümüne yol açan en ölümcül gel-git kabarması 1970 yılında Bhola siklonunda kaydedilmiştir. Bay-Bengal bölegisinin deniz seviyesinin altında olan kıyısı onu tropikal siklonlardan kaynaklanan gel-git kabarmalarına açık dayanıksız hale getirir.  Yirmi birinci yüzyılda meydana gelen en ölümcül gel-git kabarması Nargis Siklonunda meydana geldi ve Myanmar da Mayıs 2008 de 138.000 den fazla insanı öldürdü. Bu yüzyıldaki bir diğer en ölümcül gel-git ise Haiyan tayfunu idi ve merkez Filipinlerde 2013 yılında 3600 den fazla insanın ölmesine be tahmini 14 milyar dolardan fazla ekonomik kayıplar yaşanmasına sebep oldu.

1900 yılındaki Galveston fırtınası, Texas, Galvestonu vuran  4. Kategori fırtınası, kıyıya yıkıcı bir dalgalanam sürdü – 6000 ile 12000 arasında can kaybına yol açtı- ve Birleşik Devlet'lerdeki en ölümcül doğal felaket olarak tarihe geçti.

Tarihte kaydedilen en yüksek dalga fırtına gel-git, Mahine siklonu tarafından 1899 yılında üretildi: 13 Bathurst Bay, Avusturya da 13 metre olduğu tahmine edilmektedir ancak 200 yılında yayınlanan çalışma bunların çoğunluğunun dik kıyısal topolojiden kaynaklanan dalga tırmanması olabileceğini görüşündeydi. Amerika Birleşik Devletleri'nde, kaydedilen en büyük fırtınalardan biri 2005 yılında  Waveland, Bay st Louis (38 ft), Diamondhead (30 ft) and Pass Christian (35 ft) in Mississippi yaşam alanlarında (41,5 ft) 8 metreden daha fazla gel-git kabarması oluşturan  maksimum gel-git Katrina kasırgası tarafından oluşturuldu.  Bir diğer kaydedilmiş fırtına ise Ekim 2012 de New York şehrinde meydana gelen Sandy kasırgası idi ve 4.2 m'lik bir dalga boyuna sahipti.

Mekanik

Fırtına süresince dalga boylarının değişmesi olayında en az beş farklı işlem dahil edilebilir: basınç etkisi, direkt rüzgâr etkisi, Dünya'nın dönmesinin etkisi, dalgaların etkisi ve yağmur etkisi. Tropikal siklonun basınç etkileri, açık okyanuslardaki su seviyelerinin düşük atmosferik bölgelerde düşmesine, yüksek basınçlı bölgelerde yükselmesine neden olur. Artan su seviyesi düşük atmosferik basıncı yok eder ki Su yüzeyinin altında bazı düzlemde toplam basınç sabit kalır. Bu etki deniz seviyesinden yükseldikçe her bir milibar için 10 mm (0,39 in) artar.

Güçlü yüzey rüzgârları MediaWiki:Badtitletext adı verilen bir etki ile yüzey dalgalarının 45 derecelik açıya sahip olmasına neden olurlar. Rüzgâr stresleri “rüzgâr ayarlaması” olarak bilinen, su seviyelerinin rüzgâr yönünde artmasına, rüzgâr yönünün tersine azalmasına neden olan bir eğilimdir. Bu suyu çanağın bir tarafına kendi rüzgârının yönünde üflemesiyle gerçekleşir. Çünkü Ekman Spirali'nin etkileri su boyunca dikey olarak yayılır, etki derinlikle ters orantılıdır.  Bir açık sahilde basınç etkisi ve “rüzgâr ayarlaması” baylara astronomik medcezir ile aynıdır.

Dünyanın dönmesi, dalgaları Kuzey Yarım Küre de sağa doğru eğen Güney yarım Küre de sola doğru eğen Coriolis etkilerine neden olur. Bu eğilme dalgaların kıyı ile daha dik bir şekilde iletişime geçirdiği zaman, bu durum dalgalanmayı güçlendirir ve dalgayı kıyıdan eğdiği zaman, dalgalanmayı azaltıcı bir etkiye sebep olur.

Dalgaların etkisi, doğrudan rüzgâr tarafından güçlendirildiği zaman, fırtınanın rüzgâr gücü kaynaklı dalgalarından bağımsızdır. Güçlü rüzgâr, geniş güçlü dalgaları hareketi yönünde hızlandırır. Bu yüzey dalgaları açık sularda oldukça küçük su taşımasından sorumlu olmasına rağmen, yakın kıyılarda önemli su taşımalarından sorumlu olabilir. Dalgalar bir çizgi üzerinde daha fazla veya daha kıyıya daha az paralel kırıldığı zaman, kıyıya doğru önemli ölçüde su taşırlar. Kırıldıkları zaman, su parçacıkları kıyıya doğru hareket ederek büyük bir momentuma sahip olurlar ve kırılmadan önce dalganın iki katını aşan ortalama su hattı üzerinde eğimli sahil oluşturabilirler.

Yağış etkisi yoğunluklu olarak haliçlerde yaşanmaktadır. Kasırgalar geniş alanlar üzerine 12 in (300 mm) kadar 24 saat süreyle yağış bırakabilirler ve yağmur yoğunlukları yerel bölgelerde daha yüksektir. Bunun sonucu olarak yağış hızlı bir şeklide suyun onları kurutan nehirlere doğru kabarmasını sağlar. Bu da fırtına kaynaklı suların okyanustan kabararak haliçlerden düşen yağışı karşılayarak, su seviyesinin yakınındaki medcezirsel haliçlerde yükselmesine sebep olur.

Kabarma ve kıyıdaki dalga yükseklikleri yapılandırma ve okyanus tabanının biyografyasından etkilenir. Kıyı daha düşük bir dalgalanma, ancak daha yüksek ve daha güçlü bir dalga üretme eğilimindedir sonradan kıyıya dik bir düşüş vardır ve dar bir raf veya bir yakınında derin su üretir. Bu durum en iyi Florida nın güney kıyılarında örneklenmiştir. Florida platosunun su derinliğinin 91 metreye (299 ft) ulaştığı uçları, Palm Sahilinin 3000 m (9800 ft) açıklarında  ve yalnızca 7000 m (23.000 ft) açıklarında uzanır: derinlik 180 m (590 ft) üzerinde artar.

Aksine Kuzey Amerika boyunca uzanan sahiller örneğin Teksas'dan Florida'ya Mexico-Gulf ya da Asya' daki Bengal-Bay Uzun, hafif eğimli raflar ve sığ su derinliklerine sahiptir. Florida'nın Gulf köşesinde, Florida Platosu 160 kilometre (99 mi) den daha fazla Collier Ülkesinin Marco adasının açıklarında uzanır. Florida Keys ve anakara arasında uzanan Florida Bay'ı oldukça sığdır ; derinlikler genellikle 0.3 m (0.98 ft) ve 2 m (6.6 ft) . Bu alanlar fırtına dalgası kabarmalarına maruz kalırlar ancak bunlar küçük dalgalardır. Farklılık daha derin dalgalarda, kabarmanın aşağı doğru kabarmasından ve kasırgadan uzaklaşmasından kaynaklanır. Ancak daha sığ ve nazikçe eğilimli raflara girerek, kabarma dağılamaz ancak karaya doğru sürüklenir. Kara yüzeyinin topoğrafyası  fırtına ölçülerindeki diğer bir önemli bir unsurdur. Deniz seviyesinin altındaki yerler su baskınları için daha fazla risk altındadır.

Verilen bir topoğrafya ve derinlik ölçümü için kabarma yalnızca dalgaların zirve yüksekliklerinden etkilenmez: fırtınanın büyüklüğü de kabarmanın zirvesini etkiler.  Fırtına fazla alanı kapladıkça, gibi herhangi bir fırtına ile yığılı su yüzüne bir çıkış yolu vardır ve bu kaçış mekanizması (aynı tepe rüzgâr hızı için) dalgalanma kuvvetine orantılı olarak azalır.

Asya bölgelerinde, Filipinler, tayfunların fırtına kabarmalarından en çok etkilenen alanlarından biridir çünkü Japonya, Tayvan, Çin, Vietnam, Kamboçya'yı etkileyen tayfun yolları üzerinde bulunur.

Tropikal siklonlar gibi yoğun çöküntüler meteotsunami adı verilen kıyıdaki su yüksekliklerini birdenbire yükselten bir tür kabarma oluşturabilirler. Derin siklonlar olması durumundaki bu düşük atmosferik basınç ve içe doğru dönen kaldırılmış su kubbelerinin altında ve fırtına ile tandem halinde yolculuk eden rüzgârlar nedeniyle oluşur. Bu su kubbeleri hedef kıyıya ulaştığında, sığ bölgelerde şaha kalkarlar; deprem sonucu oluşan tsunamilere benzerler.

Ekstratropikal kabarmalar

Tropikal Siklonlara benzer bir şekilde, ekstra tropikal siklonlar da su yükselmesine sebep olurlar. Ancak, çoğu tropikal siklon fırtına kabarmasının aksine, ekstra tropikal siklonlar sisteme bağlı olarak daha geniş alanlarda daha uzun süreli daha yüksek su kabarmalarına neden olurlar. Bu birçok sebep yüzünden olabilir örneğin fırtına boyutu, sistemi fırtına kabarmasına maruz bırakacak farklı yöndeki rüzgârlar bunlardan bazılarıdır.

Ekstra tropikal fırtına kabarmasının başka bir bileşeni de negatif su seviyeleridir. Eğer güçlü rüzgârlar açık denize doğru eserse, koy içindeki su seviyelerinin büyük ölçüde arttığı durumlar meydana gelebilir ki bu da kıyıya bağlı gemiler için büyük bir tehdit oluşturabilir. Eğer negatif su seviyeleri yeterince kötü ise, gemiler porttan ayrılmayı engelleyerek deniz tabanına oturabilir.

Kuzey Amerika'da, ekstra siklon fırtına kabarmaları Pasifik ve Alaska sahillerinde ve  Atlantik Sahili'nin 31°N  kuzeyinde oluşabilir. Ekstra tropikal siklonlar Gulf sahili için de kış aylarında bu siklonlar sahili etkilediğinde söz konusu olabilir.

13 Kasım 2009 Birleşik Devletler'de önemli bir ekstra tropikal siklon fırtına kabarması olayını kaydetti. Ida Kasırgasının ekstratropikal kalıntıları Birleşik Devletlerin Güneydoğusunda Nor’easter ‘de gelişti. Olay sırasında, doğudan gelen fırtına gücü rüzgârları, Chesapeake Koy’u gibi yerlere suyun girmesini zorlayarak düşük basınç merkezinin kuzey çevrelerinde  belli günler mevcuttu. Su durmadan nehir ağzından kıyıya doğru biriktiği için ve taze sular haliçe düştüğü için su seviyeleri önemli ölçüde arttı ve ve normalin üzerinde 8 ft (2.4) metre seviyelerinde Chesapeake’nin belli bölgelerinde günler boyunca kaldı.

Kabarmanın ölçümü

Tahmini gelgit ve gözlemlenen su artışı arasındaki farka bakılarak, kabarma kıyılardaki gelgitsel istasyonlarda doğrudan ölçülebilir.Kabarmayı ölçmenin başka bir yolu da yaklaşan bir tropikal siklonun kıyı şeridi boyunca  basınç dönüştürücülerin dağıtımıdır. Bu ilk defa 2005 yılındaki Rita Kasırgası için test edilmiştir. Bu tip sensörler su altında kalacak bölgelere  koyulabilir ve üzerindeki su yüksekliğini doğru bir şekilde ölçebilirler.

Bir siklondan gelen dalgalanma geriledikten sonra, sörveyörlerinin ekipleri fotoğrafları ve işaretleri yazılı açıklamalar içeren titiz ve ayrıntılı süreçte, arazi üzerindeki yüksek su işaretleri (HWM) haritasını çıkarırlar. HWM fırtına olay yerini ve sel sularının yükselmesi gösterir. HWM incelendiğinde, su yüksekliği çeşitli bileşenleri kırık olabilir eğer dalgalanma atfedilen kısmı tespit edilebilirse, böylece, o işareti fırtına kabarması olarak sınıflandırılabilir. Aksi takdirde, bu fırtına gelgit olarak sınıflandırılır. Karada HWM dikey verisi (bir referans koordinat sistemi) referans alınmıştır. Değerlendirme sırasında, HWM işareti güvene dayalı dört kategoriye ayrılır; "Mükemmel" dalgalanma sonrası fırtına analizinde NHC tarafından kullanılan sadece HWM değerlendirildi.

Fırtına medceziri ve fırtına kabarması olarak iki çeşit ölçü kullanılmaktadır. Fırtına gelgiti bir jeodezik dikey referans noktasını (NGVD 29 veya NAVD 88) kullanılarak ölçülür. Fırtına kabarması  dalgaların normal hareketinin ötesinde beklenen su yükselmesi olarak tanımlandığından, medcezir tahmininin iyi bilinmesi ve kabarmaya maruz olan bölgelerdeki yavaş değişimini varsayımıyla fırtına kabarması medcezir tahminlerini kullanarak ölçülür. Gelgitler bölgesel olgular olduğundan,  fırtına kabarması yalnızca yakındaki mbir gelgit istasyonu ile  olan ilişkisine bakılarak ölçülebilir. Bir istasyonda gelgit tezgâh işareti bilgileri o yerde deniz seviyesi (MSL) anlamına jeodezik datum dikey bir çeviri sağlar, sonra gelgit tahmin çıkarılarak normal su yüksekliğinin üstünde bir dalgalanma yüksekliği verir.

Slosh 

Birleşik Devletlerdeki Ulusal Kasırga Merkezi, kasırgaları açılımı Sea, Lake ve Overland Surges from Hurricanes olan SLOSH Modelini kullanarak tahmine etmektedir. Model yüzde yirmi oranında doğru tahminler yapmaktadır.. SLOSH girdileri tropikal siklonun merkez basıncını, fırtına büyüklüğünü, siklonun ileri hareketi, yolu ve maksimum korunan rüzgârlarını içermektedir. Önceden tanımlanmış ve SLOSH havzası adı verilen  bir grid üzerinde bölgesel topoğrafya, haliç ve nehir uyumu, deniz tabanının derinliği, astronomik gelgitlerin yanı sıra fiziksel özellikler de hesaba katılır. Örtüşen SLOSH havzaları Amerika kıtasının kuzey ve güney kıyılarında tanımlanır. Bazı fırtına simülasyonları birden fazla SLOSH havzası kullanabilirler. Örneğin Katrina SLOSH modeli hem Ponchartrainn Gölü/ New Orleans Havzası için hem de Missisipi Ses Havzası için Meksika toprak kaymasının kuzey Gulf'u için kullanıldı. Modelden alınan en son çıktı suyun maximum dış örtüsünü, başka bir deyişle her bölgede bulunan MEOW, verir. Tahmin belirsizliklerini kaldırmak içim, genellikle çeşitli modeller değişken girdi parametreleriyle MOMs, yani Maximum of Maximums, haritaları oluşturmak için çalışır. Ve kasırga tahliye çalışmaları için, temsili izlerden oluşan bir fırtına ailesi, değişen yoğunluk, yarıçap ve hızlarda, herhangi bir tropikal siklon oluşumu için en kötü durum su yükseklikleri üretmek için modellenmiştir. Bu çalışmaların sonuçları genellikle SLOSH un birkaç bin defa çalıştırılmasıyla oluşturulur. Bu çalışmalar çeşitli devletler için, Federal Acil Durum Yönetim Ajansı sözleşme kapsamında, USACE tarafından tamamlanan ve onların Hurricane Tahliye Çalışmaları (HES) web sitesinde mevcuttur edilmiştir .Onlar asgari SSHS kategorisini tanımlamak için gölgeli kıyı ilçe haritaları, dahil ilçenin her alanda, sellere neden olur kasırga .

Azaltma

Meteorolojisel çalışmalar ciddi fırtına ve kasırgalar hakkında uyarsa bile, kıyısal sel riskinin yüksek olduğu bölgelerde özel fırtına kabarması uyarıları bulunmaktadır. Bunlar örneğin Hollanda,İspanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık'ta uygulanmıştır.

1953 Kuzey Denizi Sel'inden sonra sonra tanıtılan bir profilaktik yöntem baraj ve baraj kapakları (fırtına dalgalanma bariyerleri) kurulmasıdır. Bunlar  arazi fırtına kabarması tehdidi altında iken serbest geçişe izin verecek şekilde açık ancak arazi fırtına kabarması tehdidi altında iken kapalıdır. Büyük fırtına kabarması bariyerleri Hollanda'daki Oosterscheldekering ve Maeslantkering dir ve bunlar Delta Work, Londra’daki TheThames Barrier ve Rusya'daki Sankt-Peterburg projelerinin de bir parçasıdırlar.

Hollanda'da kullanımda olan başka bir modern gelişme de, yüzer yapılı ıslak toprakların köşelerinde, konut alanlarının kurulmasıdır. Bu ıslak topraklar akarsuları yer temin eder ve kabarmalar çevredeki yapılara zarar vermez. Bunun yanı sıra bir yandan doğal yapıyı korurken bir yandan da dalgalanmaları ve bentlerin vereceği zararları da önlemiş olurlar.

Anakaralar için fırtına denizden yaklaştığı zaman, karadan yaklaşmasına göre daha büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Notlar

  1. ^ a b Meteoroloji Sözlüğü'nde fırtına dalgasının "fırtına oladığı hâlde" oluştuğu söylenmesine rağmen, aynı tanımda "kasırgalarda olduğu gibi (...) küçük bir alçak basınç merkezide aynı boyutta dalga yaratabilecek güce ulaşır" (yazım hataları özgün metinden) denilmesinden, bu dalgaların başlıca fırtınalarda oluştuğu, ama uygun koşullarda küçük alçak basınç alanlarında da meydana gelebildiği anlaşılmaktadır. Zaten sözlükte terimin İngilizce karşılığı olarak verilen "storm surge", başlıca fırtına ve kasırgalar sonucu meydana gelen dalgaları ifade etmektedir. "Storm surge" hakkındaki İngilizce kaynaklara bkz. Meteoroloji Sözlüğü 28 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., T.C. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü. Erişim tarihi 28 Ağustos 2011

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tsunami</span> doğal ya da yapay sebeplerden dolayı okyanus veya denizde meydana gelen ani kabarma

Tsunami [Japoncada liman dalgası anlamına gelen "津波" (つなみ) sözcüğünden] ya da dev dalga, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, gök taşı düşmesi, deniz altındaki nükleer patlamalar, yanardağ patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgalarıdır. Ayrıca kasırgalar da tsunamiye neden olabilir. Önceleri tsunami dalgalarına gelgit dalgaları da denmiştir. Tsunamilerin %80'i Pasifik Okyanusu'nda gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Gelgit</span> Ay ve Güneşin yer yuvarlağı üzerindeki çekim güçleri sebebiyle deniz yüzünde, özellikle ana denizlerde su düzeyinin alçalması, kabarması olayı

Gelgit veya med cezir, bir gök cisminin başka bir gök cismine uyguladığı kütleçekimi nedeniyle her iki cisimde meydana gelen şekil bozulmaları. En çok bilineni, her bir ay gününde Ay ve Güneş'in göreli konumlarındaki değişmeler sonucu kütleçekimlerinde meydana gelen farklılıklar nedeniyle deniz seviyesindeki yükselme ve alçalmalardır.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr</span> Yüksek basınç alanından Alçak basınç alanı arasındaki yatay yönlü hava hareketi

Rüzgâr ya da yel, hava veya diğer gazların gezegen yüzeyine göre doğal hareketidir. Rüzgârlar, onlarca dakika süren fırtına’lardan, kara yüzeylerinin ısınmasıyla oluşan ve birkaç saat süren yerel meltemlere, Dünyanın iklim bölgeleri arasındaki güneş enerjisinin soğurulma farkından kaynaklanan küresel rüzgârlara kadar çeşitli ölçeklerde oluşur. Büyük ölçekli atmosferik dolaşımın iki ana nedeni, ekvator ve kutuplar arasındaki farklı ısınma ve dünyanın dönüşüdür. Tropik ve subtropik bölgelerde, arazi ve yüksek platolar üzerindeki alçak ısıl dolaşımlar muson sirkülasyonlarını yönlendirir. Kıyı bölgelerinde deniz meltemi/kara meltemi döngüsü yerel rüzgârları belirler. Değişken arazi yapılı bölgelerde dağ ve vadi meltemleri hakimdir.

<span class="mw-page-title-main">Tropikal siklon</span> hızlı dönerek esen fırtına

Kasırga ya da tropikal siklon, büyük çaplı ve çok şiddetli, Beaufort ölçeğine göre saatte 118 km'den fazla hızla ve dönerek esen tropik rüzgârdır.

<span class="mw-page-title-main">Katrina Kasırgası</span>

Katrina Kasırgası, Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en yıkıcı ve en ölümcül kasırgalarından biri. 2005 yılı Atlas Okyanusu kasırga mevsiminin genelde 5., tropik kasırgalar arasında 11. ve Saffir-Simpson Kasırga Ölçeği'ne göre 5. Kategorideki 2. kasırgasıdır. Katrina, 23 Ağustos 2005 günü oluşmaya başladı ve Meksika Körfezi kıyısının orta-kuzeyi boyunca uğradığı yerlerde büyük hasarlara sebep oldu. Kasırganın neden olduğu en büyük can kaybı ve maddi zarar, New Orleans'ta meydana geldi. Set sisteminin başarısız olduğu Louisiana'yı sel bastı. Kasırga, Mississippi kıyısının karşısında ve Alabama'da şiddetini artırdı, öyle ki kasırganın merkezinin hızı saatte 160 km/saat olarak ölçüldü.

Hugo Kasırgası, 1989'un Eylül ayında, Saffir-Simpson Kasırga Ölçeğine göre 5 şiddetinde; Guadeloupe, Montserrat, Porto Riko, Saint Croix, Güney Karolina ve Kuzey Karolina'yı vuran, 82 kişinin ölümüne ve 56.000 kişinin evsiz kalmasına neden olan kasırgadır.

<span class="mw-page-title-main">Batı rüzgârları</span>

Batı rüzgârları, 30° güney ve 30° kuzey paralellerinde bulunan dinamik yüksek basınç alanlarından, 60° kuzey ve 60° güney paralellerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru esen rüzgârlardır.

<span class="mw-page-title-main">Gabrielle Tropikal Fırtınası (2007)</span> Kuzey Karolinanın doğusundan geçen tropikal fırtına

Gabrielle Tropikal Fırtınası, denize geri dönmeden önce Kuzey Karolina'nın doğusundan geçen bir tropikal fırtınadır. 2007 Atlantik kasırga sezonunun yedinci adlandırılmış kasırgasıydı. Gabrielle bir subtropikal kasırga olarak 8 Eylül günü Lookout Burnu'nun 625 km güneydoğusunda oluştu. Rüzgârın yönünün değişmesi fırtınanın ömrünü kısalttı, hâlbuki yine böyle değişimler Gabrielle'in tropikal fırtına seviyesine yükselmesine neden oldu. 9 Eylül günü, Gabrielle Kuzey Karolina kıyısından karaya giriş yaptı. Kuzeydoğuya dönen fırtına hızlı bir şekilde zayıfladı ve 11 Eylül günü sona erdi. Fırtınanın karaya giriş yerine aşırı miktarda yağmur düştü; fakat diğer alanlara düşen yağış miktarı daha küçüktü. Fırtınanın yol açtığı zarar küçüktü ve doğrudan sonuç olarak hiçbir ölüm vakası bildirilmedi.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı boyu sürüklenme</span>

Kıyı boyu sürüklenme, eğik gelen dalga yönüne bağlı olarak kıyı şeridine paralel bir kıyı boyunca çökeltilerin taşınmasından oluşan jeolojik bir süreçtir. Eğik gelen rüzgar kıyı boyunca suyu sıkar ve böylece kıyıya paralel olarak hareket eden bir su akımı üretir. Longshore sapması, longshore akımı tarafından taşınan tortudur. Bu akım ve tortu hareketi, sörf bölgesi içinde meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr dalgaları</span>

Rüzgâr dalgaları. Suyun yüzüne sürtünürcesine esen yellerin doğurduğu dalgalar. Bu türlü dalgaların boyu yüksekliği, bunlarla ilgili olarak biçimi rüzgâr etkisi ile yüzü kımıltıya uğrayan denizin biçimine, derinliğine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Rüzgârın estiği bölgenin dışında yayılan salınımlı serbest dalgalar da vardır. (Soluğan). Kıyıya doğru derinliği gittikçe azalan yerlerde ise, dalgalar çatlarcasına köpüklenerek ileri doğru atılır. (Çatlama). Denizde dalga belirdikten sonra rüzgâr’ın esiş yeğinliği (şiddeti) arttıkça, dalganın yüksekliği artar, boyu büyür. Ancak, bu artış sonsuz değildir: Bir dalganın sırtı, öteki dalgaların sırtlarından geçen yatay düzlemin hizasını geçince, o sırtın su bölümcükleri, yel tarafından yakalanır, ileri doğru toz gibi savrulur. Buna dalga serpintisi, dalga savruntusu denir, Bundan başka, rüzgâr itmesinin etkisi ile dalganın doruğu ileri doğru eğilerek devrilir. Bu devrilme sırasında içeride hava kalır. Bu havanın kurtulmasıyla ilgili olarak köpüklenmeler olur. Denizin köpüklü oluşu fırtınalı zamanlara uyar.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı coğrafyası</span>

Kıyı coğrafyası, kıyıların ve kıyıdaki yer şekillerinin oluşumu, oluşum koşulları ve dağılımı ile ilgilenen Fiziki coğrafya bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Düz sahil</span>

Düz sahil, düz bir sahilin olduğu yerlerde veya düz bir kıyı şeridine sahip olduğu alanlarda, toprak yavaş bir hareket göstererek denize doğru iner. Düz sahiller, ya denizin hafifçe meyilli araziye ilerlemesi ya da gevşek kayanın aşınması sonucu meydana gelebilirler. Temel olarak iki paralel şeride ayrılabilirler: -kıyı yüzeyi, -plaj. Yassı sahillerin ana maddeleri kumlar ve çakıllar gibi gevşek malzemelerdir. Rüzgâr ise kumulların üzerindeki ince kum tanelerini taşır. Deniz, kum ve çakılları elekten geçirerek sahilden uzak bir yere döker.

<span class="mw-page-title-main">Çeken akıntı</span> Kırılan dalgaların ters yönünde akan belirli bir su akımı türü

Rip akıntısı, olarak adlandırılan bir rip akımı, dalgaların kırıldığı plajların yakınında meydana gelebilen, kırılan dalgaların ters yönünde akan belirli bir su akımı türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Vince Kasırgası</span> 2005te Atlantikte meydana gelen kasırga

Vince Kasırgası, 8 Ekim 2005'te Atlas Okyanusu'nun kuzeydoğusunda meydana gelen kasırgadır. 2005 Atlantik kasırga mevsiminin bir parçası olup tropikal siklonlar için çok soğuk olduğu düşünülen sularda ortaya çıkmıştır. Kasırga, çok aktif geçen bu kasırga mevsiminde gerçekleşen 20. adlandırılmış hava olayı ve 12. kasırgadır.

Plaj gelişimi; deniz, göl veya nehir suyunun toprağı aşındırdığı kıyı şeridinde meydana gelir. Kumlar, kayalık ve tortul malzemeleri kum birikintilerine aşındıran, asırlık, tekrarlayan işlemlerle kumun biriktiği yerlerdir. Nehir deltaları, göl veya okyanus kıyılarını genişletmek için nehrin çıkışında birikerek yukarıdan silt bırakır. Tsunamiler, kasırgalar ve fırtına dalgalanmaları gibi felaketler plaj erozyonunu hızlandırır.

<span class="mw-page-title-main">Dalga yalama zonu</span> Çalkantılı su tabakası

Çalkantı, gelen bir dalga kırıldıktan sonra sahilde yıkanan çalkantılı bir su tabakasıdır. Çalkalama hareketi, plaj malzemelerini sahilden aşağı ve yukarı hareket ettirerek kıyı boyunca tortu değişimine neden olabilir. Çalkalama hareketinin zaman ölçeği, plaj türüne bağlı olarak saniyelerle dakikalar arasında değişir. Genelde daha düz plajlarda daha fazla çalkantı meydana gelir. Çalkalama hareketi, morfolojik özelliklerin oluşumunda ve çalkalama alanındaki değişimlerde birincil rolü oynar. Çalkantı hareketi, daha geniş kıyı morfodinamiğindeki anlık süreçlerden biri olarak da önemli bir rol oynamaktadır.

Kıyı taşkını, normalde kuru halde bulunan yüzeyin deniz suyu ile sular altında kalmasıyla meydana gelir. Kıyı taşkınlarının kapsamı, su basmasına maruz kalan kıyı arazilerinin topografyası tarafından kontrol edilen iç su taşkınlarının nüfuz etmesinin bir fonksiyonudur. Deniz suyu, araziyi birkaç farklı yoldan sular altında bırakabilir:

<span class="mw-page-title-main">Irene Kasırgası (2005)</span> 4 Ağustos 2005te Atlantikte oluşmuş şiddetli kasırga

Irene Kasırgası, 2005 Atlantik kasırga mevsiminin adlandırılacak güce ulaşmış 9. kasırgasıdır. 4 Ağustos'ta Yeşil Burun Adaları yakınlarında oluşan siklon, Atlas Okyanusu'nu geçti ve Newfoundland'ın güneydoğusundayken ekstratropikal siklon tarafından emilmeden önce Bermuda çevresinde kuzeye döndü. 10 Ağustos'ta neredeyse dağılma safhasına geçse de, 16 Ağustos'ta etkisinin zirvesine ulaşarak Kategori 2 kasırgası olarak sınıflandırıldı. 2005 mevsiminin en uzun siklonu olan Irene, tropikal bir sistem olarak 14 gün boyunca etkisini sürdürdü.

<span class="mw-page-title-main">Tropikal dalga</span> tropikal bölgelerde oluşan atmosferik bir olgu

Tropikal dalga ; Atlantik Okyanusu'nun içinde ve çevresinde, kuzeyden güneye doğru hareket eden nispeten alçak hava basıncına sahip uzun bir dönence olan bir tür atmosferik yataktır. Aynı zamanda tropikal dalga tropikal bölgelerde oluşan atmosferik bir olgudur. Yüksek hava basıncı alanları ile alçak hava basıncı alanları arasında hareket ederken yoğun yağış, fırtına ve kasırga oluşumuna neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Helene Kasırgası (2024)</span> 2024te meydana gelen Kategori 4 Atlantik kasırgası

Helene Kasırgası, Amerika Birleşik Devletleri'nin Güneydoğu kısmında geniş alanda etki gösteren büyük, yıkıcı ve ölümcül bir tropikal siklondu. Florida'nın Büyük Bend bölgesini vuran kayıtlardaki en güçlü kasırga, 2017'den sonraki Amerika Birleşik Devletleri için en ölümcül ve 2005'ten sonraki ABD anakarasındaki en ölümcül kasırgadır. 2024 Atlantik kasırga sezonunun sekizinci adlandırılmış fırtınası, beşinci kasırgası ve ikinci büyük kasırgası olan Helene, Eylül ayı ortalarında Batı Karayip Denizi'nde Orta Amerika girdabı olarak bilinen geniş bir alçak basınç alanı içinde kademeli olarak gelişti. 24 Eylül'de Yucatán Yarımadası'na yaklaşırken güçlenerek tropikal fırtınaya dönüştü ve Ulusal Kasırga Merkezi kasırga olarak kategorilendirilerek Helene adı verildi.