İçeriğe atla

Fırka-i Islahiye

Fırka-i Islahiye 1865-1866 yıllarında Çukurova, Cebel-i Bereket (Gavur Dağı) ve Kozan dağlarında devlet idaresini yeniden kurmak üzere oluşturulmuş askeri kuvvet.[1]

Hareket öncesi durum

19. yüzyılın başlarından itibaren giderek çoğalan “denetim dışı” alanları yeniden itaat altına almak ve Osmanlı ülkesinin geniş bir coğrafyasında göçebelikten yerleşik hayata geçişi sağlamak için öteden beri sürdürülen iskan faaliyetleri hız kazandı. Fırka-i Islahiye teşkilatının kuruluş gerekçesi 1853-1856 Kırım Harbi’ne kadar dayanmaktadır.[2] Kırım Harbi esnasında çekilen asker sıkıntısı nedeniyle Cebel-i Bereket ve Kozan Dağları bölgelerinden de asker istenmiş ancak bu bölgelerdeki aşiretlerin devlete olan muhalefetlerinden dolayı gerçekleşmemiştir. Bölgede yaşayan göçebeler vergi vermemekte, Osmanlı ordusunda askerlik yapmamakta, bölgede bulunan aşiretler zaman zaman ana yolları tehdit etmekte ve Payas yolundan geçen Hac kervanlarından haraç almaktaydılar. Adı geçen bölgenin iskan ve ıslah edilebilmesi için İstanbul’da bir ordu hazırlanması düşünülmüş ve bunun nasıl yapılacağı hususunda konuyla ilgili devlet büyüklerinin görüşlerine başvurulmuştur. Sorunun çözümü için 1864 sonlarında Fırka-i Islahiye adı altında bir kuvvet oluşturulmasına karar verildi. Kurulan Fırkanın kumandanlığına Dördüncü Ordu Müşürü Derviş Paşa ve fevkalade memuriyet-i mahsusa sıfatıyla da Ahmet Cevdet Paşa tayin edildi. 1865 yılı Mart ayından itibaren çeşitli bölgelerden askerler toplanmaya başlandı.

Harekata geçiş

Fırkanın başlangıçtaki hedefi Kozan bölgesinde asayişi sağlayarak buraları emniyet altına almaktı ancak İstanbul’dan hareket etmeden kısa bir süre önce, ilk olarak Gavurdağı ve çevresinin denetime alındıktan sonra Kozan üzerine gidilmesi kararlaştırıldı. Bütün yol hazırlıkları tamamlandıktan sonra 20 Mayıs 1865’te İstanbul’dan bir alay süvari, 7 tabur piyade, maiyet memurları, yeterli miktarda top ve mühimmat beş gemi ile harekete geçen Fırka-i Islahiye ordusu 28 Mayıs’ta İskenderun limanında karaya çıktı. Fırkanın harekâtının mümkün olan en az direnişle tamamlanabilmesi için bölgede yaşayan insanların eskiden işlemiş oldukları suçlardan sorumlu tutulmayacaklarına dair “genel af” ilan edildi.

İskenderun'a yarım saat mesafedeki bu geçici karargâhta birkaç gün kaldıktan ve hazırlıklar tamamlandıktan sonra buradan Belen kasabasına çıkılıp Kırıkhan yoluyla Amik Ovasına inildi ve haziran ayının ortalarında Gavur Dağı eteğindeki Soğuksu' da yeni karargâh kuruldu. Burada bir süre konakladıktan sonra harekete geçen fırka Lece ve Hacılar nahiyesi arasındaki Kargılı mevkiinde yerleşti. Söz konusu mıntıka Maraş'tan İskenderun'a giden ana yolun önemli geçitlerinden biri ve Amik Ovasına çıkış noktası olduğu için stratejik bakımdan önemli bir yerdi. 26 Haziran 1865'te adı geçen bölge denetim altına alınarak Kilis-Halep yolu açıldı. Harekâtın ilk aşamasının başarılı olmasından sonra Gavur Dağı'nın denetim altına alınması için harekete geçildi. 8 Temmuz 1865 günü Derviş Paşa komutasındaki fırka Tiyek'ten hareket ederek Gavur Dağı'na doğru yöneldi ve Ali Bekir-oğlu nahiyesine girdikten sonra savaşmayı sürdürerek başarılı bir tedip harekâtı gerçekleştirdi. Dede Bey ve Deli Halil gibi isyancı liderlerini ele geçirdikten sonra Kozan' a girdi. Bu olaydan sonra 22 Eylül 1865'te Ali Bekiroğlu Ali Ağa, Kozan kasabasına yerleşmiş olan fırka karargâhına gelerek teslim oldu. Kozan' da yerel halkın devlete bağlılığının sağlanması için bir takım çalışmalar yapıldı. Kozan'da şiddetli bir kolera salgını baş göstermesiyle fırka, Kozan kasabasından ayrılarak Feke'ye doğruya yola çıktı. Koleranın fırkaya verdiği zararı gören Kozanoğlu Yusuf Ağa bu durumdan faydalanmak isteyerek Kozan'da bir ayaklanma çıkardı. Söz konusu isyanın bastırılması ve bölgede düzenin sağlanması üzerine, Payas'tan vapurla hareket eden Cevdet ve Derviş Paşalar, 1865 Kasım ayı sonlarında İstanbul'a döndüler.

Harekatın sonuçları

Fırka-i Islahiye 1865-1866 yıllarında Çukurova, Gavur dağı (Cebel-i Bereket), Kozan dağlarında devlet idaresini yeniden tesis etmiştir. Bununla birlikte özellikle konar-göçer oymakların, iskan ve yerleşmeleri de sağlanmıştır. Ayrıca bu harekât esnasında kurulan kasaba ve köyler günümüzde önemli yerleşimler (Osmaniye, İslahiye, Hassa, İziye, Dervişiye, Cevdetiye) haline gelmiş olup, çevre il ve ilçelerin de gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Kaynakça

  1. ^ "Fırka-ı Islahiye Ordusunun Özellikleri ve Faaliyetleri, Akademik Bakış Cilt 5 Sayı 10 Yaz 2012, Gazi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Nuri Yavuz". 20 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2015. 
  2. ^ Halaçoğlu, Y., Fırka-i İslahiye ve Yapmış Olduğu İskan. İstanbul Üniversitesi Tarih Dergisi, Sayı: 27, İstanbul 1973. URL:http://www.journals.istanbul.edu.tr/iutarih/article/view/1023002363/1023001979 19 Kasım 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Erişim: 2016-19-11

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hatay</span> Türkiyenin Akdeniz Bölgesinde yer alan bir il

Hatay, Türkiye'nin en güneyinde yer alıp Akdeniz Bölgesi'nde, Akdeniz'in doğu ucunda kıyıları olan bir ilidir. Hatay ilinin merkezi Antakya'dır.

<span class="mw-page-title-main">Osmaniye (il)</span> Türkiyenin Akdeniz Bölgesinde bir il

Osmaniye, Türkiye Cumhuriyeti'nin 80. ilidir. 1933'e kadar il olan Osmaniye'nin eski adı Cebelibereket'tir. O tarihte Adana iline bağlanmış, 24 Ekim 1996 tarihinde yapılan yasal düzenlemeyle tekrar il olmuştur. Akdeniz Bölgesi'nde, Çukurova'nın en doğusunda yer alır. 3.767 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip Osmaniye topraklarının %42'si ormanlık alan, %39'u ekili dikili tarım alanı, %17'si tarıma elverişsiz arazi ve %2'si diğer arazilerden oluşmaktadır. 2020 sonu itibarıyla nüfusu 553.012'dir. İdari olarak 7 ilçeye ayrılmıştır. 2023 Kahramanmaraş Depremlerinde ağır hasar alan Osmaniye ili 1021 kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi yaralandı. Deprem nedeniyle nüfusu 1700'den fazla azalma görülmüştür. TÜİK 2023 son verisine göre ise nüfusu 557 bin 666 olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Osmaniye</span> Osmaniye ilinin merkezi olan şehir

Osmaniye, Türkiye'nin Osmaniye ilinin merkezi olan şehirdir.

<span class="mw-page-title-main">İskenderun</span> Hatayın ilçesi

İskenderun, Hatay'ın nüfus bakımından 2. büyük ilçesidir. Nüfusu 248.335 kişidir. İlçe Türkiye'nin en büyük limanlarından birine sahip olup bu bakımdan deniz ticaretinde önemli bir konumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Ceritler</span>

Ceritler soy kökünün Oğuzların Bozok koluna bağlı Beğdili (Begtili) boyu olduğu bildirilir. Yerleştikleri yer olarak da Dulkadiroğlu Beyliği'nin sınırları içi olduğu değişik kaynaklarda belirtilmektedir. Dulkadir veya Zülkadiriye denen yer 1831 yılında Maraş adını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Serinyol</span> Antakya, Hatay, Türkiyede mahalle

Serinyol veya eski adıyla Bedirge, Akdeniz bölgesinin Hatay ilinde, Antakya'ya bağlı bir mahalledir. Nüfusu 25.000 civarındadır. İskenderun-Antakya arasındaki E-5 kara yolundan güneye giderken sağda, Nur Dağları 'nın eteklerinde konumlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İmamoğlu</span> İlçe, Adana, Türkiye

İmamoğlu, Adana ilinin bir ilçesidir.

İslahiye, Gaziantep ilinin güneybatısında yer alan ve geçim kaynağı tarım olan bir ilçedir. Nüfusu 67.862 kişidir. İdari bakımdan Gaziantep'in bir ilçesi olmasına rağmen Akdeniz Bölgesi'ne aittir. Akdeniz Bölgesi 'nin doğu ucunda bulunmasından dolayı iklim, bitki örtüsü ve tarımsal faaliyetler açısından Akdeniz Bölgesi'ni andırır. İlçede üzüm festivalleri yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Makedonya</span> Avrupadaki coğrafi ve tarihi bölge

Makedonya, Balkanlar'da bir devlet olan Kuzey Makedonya'yı, Bulgaristan'ın güneybatısında yer alan Blagoevgrad ilini ve Yunanistan'ın Güney Makedonya olarak da bilinen kuzeyinde üç idari bölüme ayrılmış araziyi kapsayan kültürel, coğrafi bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Nur Dağları</span> Kahramanmaraş ile Hatay arasında uzanan dağ silsilesi

Nur Dağları, Gâvur Dağları ya da Amanos Dağları, Kahramanmaraş'taki Sır Baraj Gölü’nden başlayıp Hatay ilinin Samandağ kıyılarına doğru uzanan 175 km uzunlukta dağ silsilesidir. Çoğunluğu, Doğu Karadeniz'dekilere benzer nemli ve gür ormanlarla kaplıdır.

<span class="mw-page-title-main">Anavarza</span>

Anavarza, Türkiye'nin Adana ilinde, Kozan sınırları içerisinde, Kadirli, Ceyhan ve Kozan ilçe sınırlarının kesiştiği yerde, tarihi Kilikya bölgesinde bulunan antik kent. Çevresi mesire yeri olarak kullanılır. Kilikya ovasının önemli merkezlerinden olan Anavarza'nın antik kaynaklarda adı Anazarbos, Anazarba, Aynızarba veya Anazarbus olarak geçer.

<span class="mw-page-title-main">Adana Vilayeti</span>

Adana Vilayeti, Osmanlı Devleti vilayetidir. 1869 yılında kurulmuştur.

Nahcıvan Seferi, Kanuni Sultan Süleyman'ın Safevî Devleti üzerine yaptığı üçüncü büyük seferdir.

<span class="mw-page-title-main">Payas</span> Hatay ilinin ilçesi

Payas, Hatay ilinin bir ilçesidir. Akdeniz kıyısında İskenderun ve Dörtyol ilçeleri arasında yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Musa Dağ İsyanı</span>

Musa Dağ İsyanı (1915), I. Dünya Savaşı zamanında Osmanlı Devleti'nin İskenderun Bölgesi Samandağ Bucağına bağlı yedi Ermeni köyü halkının Musa Dağı'nda toplanıp yolların kontrol altına alındığı hâlde İskenderun kıyılarında bulunan bir Fransız harp gemisinin Ermeni milisleri ve diğer isyancıları gemiye aldıkları olay.

Adana Bölümü, Türkiye'nin coğrafi bölgelerinden Akdeniz Bölgesi'nin doğuda kalan bölümüne verilen isimdir. Batıda kalan kısım ise Antalya Bölümü olarak adlandırılır. Bölümün illeri; Adana, Mersin, Osmaniye, Kilis, Hatay, Kahramanmaraş'tır. Aynı zamanda, Akdeniz Bölgesi'nin yüzölçümü bakımından en büyük bölümüdür.

<span class="mw-page-title-main">Kozan Sancağı</span>

Kozan Sancağı, ilk olarak 1519-1540 yılları arasında Osmanlı Tahrir Defterlerinde kayıt altında gözükmüştür. 1700'lü yıllarından başından itibaren 1865 yılına kadar bölgede Kozanoğulları Türkmen beyleri hüküm sürmüştür. İlk olarak Feke kazasının Belenköy yöresini kontrol altına alan Kozanoğulları kısa sürede tüm sancağı hakimiyetleri altına almışlardır. Ancak 1865 yılında, Derviş Paşa ve Cevdet Paşa'nın kumandasındaki Fırka-i İslahiye ordusunun müdahalesi sonucu sancak yeniden Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Sancak kuruluşundan yıkılışına kadar Adana Eyaleti'nin bir sancağı olmuştur. Sancak, Osmanlı'nın yıkılışına kadar devam etmiş, yıkıldıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni idari birim düzenlemeleriyle birlikte 1926'ya kadar il olarak kalmıştır. 1926'da Adana'ya bağlı bir ilçe konumuna getirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Şehzadebaşı Baskını</span>

Şehzadebaşı Baskını, 16 Mart 1920 sabahı saat 05.45’e karşı İstanbul’da bir İngiliz müfrezesinin Şehzadebaşı'nda 10. Kafkas Tümeni ve Mızıka Takımının koğuş olarak kullandığı binaya aniden girerek, yataklarında uyuyan Türk askerlerinin üzerine ateş açması olayıdır.

<span class="mw-page-title-main">Derviş İbrahim Paşa</span> Osmanlı asker ve devlet adamı

Derviş İbrahim Paşa ya da Lofçalı İbrahim Derviş Paşa, Osmanlı asker ve devlet adamıdır. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından Batum limanından Müslüman Gürcüleri zorla göç ettirmesiyle tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Hananu İsyanı</span> 1920-21 yılları arasında Kuzey Suriyede Fransız kuvvetlerine karşı isyan

Hananu İsyanı, 1920-1921 yıllarında Suriye'nin kuzeyinde, özellikle Halep'in batı kırsalında yoğunlaşan Fransız askerî güçlerine karşı bir isyandı. İsyana verilen destek, Suriye'de Fransız Mandası'nın kurulmasına karşı muhalefetten kaynaklanıyordu. İsmini önde gelen komutanı İbrahim Hananu'dan alan isyan esas olarak Cebel Harim, Cebel Kusayr, Cebel Zaviye ve Cebel Sahyun bölgelerindeki dört müttefik isyandan oluşuyordu. İsyancılar kırsal kesimdeki liderler tarafından yönetiliyordu ve çoğunlukla Fransız güçlerine karşı gerilla saldırıları düzenliyor ya da önemli altyapılara sabotaj yapıyorlardı.