
Bumerang, Özellikle Avustralya yerlileri (Aborjin), ayrıca eski Mısırlılar ve Avrupalılar, Hindistan'ın bazı yörelerindeki kabileler tarafından silah olarak kullanılan yassı bir kesite sahip eğri bir sopa. Avustralya ve ABD'de hala spor aracı olarak kullanılmaktadır. Genellikle akasya ve okaliptus gibi sert ağaçlardan yapılmakta ve boyu 40–90 cm kadar olmaktadır. Eğriliği, kolları arasındaki açı 90°den büyük olacak şekildedir. Bazıları düz olarak fırlatıldığı yönde ilerler, bazıları ise havada bir dairevi yörünge çizerek tekrar geri gelirler. Her iki tipte de bumerang döndürülerek fırlatılır ve kendi ekseni etrafında bir daire çizerek döndüğünden dolayı bir jiroskop gibi kendisini havada dengeler. Aynı zamanda sahip olduğu aerodinamik şeklinden dolayı havada ilerlerken kaldırma kuvvetine maruz kalır. Böylece yere paralel olarak fırlatılan bumerangın çok uzak mesafelere gitmesi mümkün olur.

Türbin, bir akışkanın enerjisini işe çevirmek için kullanılan alettir. Türbin bir mil ve üzerinde kanatçıklardan oluşur. Kullanılan akışkana göre türbinin yapısı değişir. Çalışma prensibi şu şekildedir. Akışkan türbinin kanatçıklarına çarparak türbin miline hareket verir, hareket milin çıkışında mekanik işe dönüşür.

Çocuk oyunları, genellikle çocukların oynadığı ancak bazen yetişkinlerin de eşlik ettiği veya kendi aralarında oynadığı oyunlardır. Bazı oyunlar için açık alan gerekirken diğerleri bina içerisinde oynanabilir. Tek kişilik çocuk oyunları olduğu gibi onlarca kişi ile oynanan oyunlar da mevcuttur.

Helikopter, dikey kalkış ve iniş yapabilen döner kanatlı bir hava taşıtıdır. İsmin kökü Yunancada heliko pteron yani hareketli kanatlar anlamından gelir. Fransız Gustave Ponton d'Amécourt tarafından 1861'de ortaya atılmıştır. 1907 yılında Fransız Paul Cornu ilk motorlu helikopteri uçurmuştur.

Flaplar; uçakların genellikle kanat firar kenarında bulunan; kanat kamburluğunu artırarak öncelikle taşıma kuvvetini (L) ve kısmen de sürüklemeyi (D) artıran kumanda yüzeyleri. Flaplar uçuşun, özellikle iniş ve kalkış gibi düşük süratlerde daha yüksek taşıma kuvvetine ihtiyaç duyulan safhalarında kullanılırlar. Pek çok uçak tipinde flapların birden fazla ayar düzeyi (açısı) bulunur.

Uçuş denetimleri ya da kumanda yüzeyleri; pilota uçağın uçuş yönü ve yeryüzüne göre durumunu (attitude) kumanda etme yetisi sağlayan uçak parçalarının genel adıdır.

Çıkrık, doğal ya da yapay liflerden iplik eğirmek için kullanılan bir araçtır.

Gökküre, Gökbilim ve seyrüseferde, Dünya'yla eşmerkezli ve eşeksenli, devasa çaplı varsayımsal bir küredir. Gökyüzündeki tüm cisimlerin iç yüzeyinde yer aldığı bir küre şeklinde düşünülebilir. Gök ekvatoru yer ekvatoruyla, gök kutupları da yerin kutup noktalarıyla aynı doğrultuda çakışıktır. Gökküre yansıtması gökcisimlerinin konumlarının belirlenmesi için çok pratik bir yöntemdir.

Trim veya ayar fletneri; irtifâ dümeni, kanatçık ya da istikamet dümeni gibi daha büyük kontrol yüzeylerine monte edilen ve pilot tarafından kontrol edilen tali (ikincil) kumanda yüzeyleridir. Trim yüzeyleri pilot tarafından bağlı olduğu yüzeyle açı yapacak şekilde ayarlanır ve uçağın istenen konumda fazla güç sarf edilmeden uçmasına yardımcı olur. Türkçe havacılıkta trim, servo ve denge (balance) tab gibi tali kumanda yüzeylerinin hepsine birden fletner denir.

Düğüm; ip vb. doğrusal cisimleri, birbirine tutturmak için kullanılan yöntemdir. Düğüm, bir veya birden fazla ipten, dokumalardan, sicim ve kayışlardan, zincirlerden, hatta birbirine bağlanmış hatlardan meydana gelen dokumalardan meydana gelebilir. Düğümler, bağlama yöntemleri, kullanımları, hikâyeleri, kökenleri ve düğüm teorisinin matematiksel gözlemleri nedeniyle ilginç nesneler olarak tanınırlar.

Kapı, bir mekâna ya da bir taşıta girip çıkarken geçilen, mafsallı, sürgülü ya da elektronik aksamlı açılıp kapanabilir levha ya da bölme açıklığıdır. Kapılar, yapıların içine girmeye veya yapı içindeki odalar arasında yer değiştirebilmeye olanak sağlayan, temelde tüm dünya kültürlerinde aynı biçimde kullanılan mimari ögelerdir. Elektronik kilitli otomatik kapılar da vardır.

Geri yönlü hareket, genel olarak, astronomik bir nesnenin kütle çekimi altında bulunduğu birincil cismin dönüş yönüne göre tam tersi yönündeki yörünge veya dönme hareketi olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bir nesnenin dönme ekseninin salınımı veya üğrümü gibi diğer hareketleri de tanımlayabilir.

İzbarço bağı, İp ucu dirseğinin bir ip bedeni döngüsüne sancak bağı şeklinde tutturulmasıyla ip ucunda sabit ve güvenilir bir halka oluşturan bir düğüm çeşididir, yani bir Sancak bağı halkasıdır, Bulin bağı veya Borina düğümü de denir. İzbarço bağı farklı alanlarda farklı şekilde isimlendirilmiştir; Yay, bulin, elde emniyet ve izbaroço bağı aynı bağı ifade eden farklı isimlendirmelerdir.
"The Satan Pit", Büyük Britanya bilimkurgu dizisi Doctor Who'nun ikinci sezonunun dokuzuncu bölümü. İlk kez 10 Haziran 2006 tarihinde yayınlanmıştır. Bu bölüm "The Impossible Planet" adlı bölümün devamı niteliğindedir. Matt Jones tarafından yazılan bu bölümün yönetmenliğini James Strong üstlenmiştir.

İki ipin uçlarını sabit ve güvenilir bir şekilde birleştiren bir düğüm çeşididir. Gerilip gevşemelerle şekil değiştirerek kendiliğinden çözülme eğilimi göstermez. Benzer güvenli düğümlere göre belirgin bir üstünlüğü yük bindiğinde sıkışıp kalmamak, çözülemez hale gelmemek gibi özellikleri ve ip bedenine dikey köprümsü karşılıklı iki kıvrımından tutulup çekildiğinde çok kolay çözülebilmesidir.

Kolan bağı, iki ipi birbirine bağlayan bir düğümdür. Uçların birinde bir buçuk sarılmış yarım kazık bağının ucunun, diğerinde bir sarılmış yarım kazık bağının ucunun ortada iki ip arasında oluşan eliptik deliğe kıstırılmasıyla oluşur.

Gerçek aşık düğümü yan yana iki ipi her biri üzerindeki birer Adi düğümün düğüm kısmı birbiri içinde kalacak şekilde, birbirlerinin içinden geçirerek bağlar.

Darrieus rüzgâr türbini, rüzgar enerjisinden elektrik üretmek için kullanılan bir tür dikey eksenli rüzgâr türbinidir (DERT). Türbin, dönen bir şaft veya çerçeve üzerine monte edilmiş bir çok kavisli kanat profili kanatlarından oluşur. Kanatların kavisi, kanadın yalnızca yüksek dönüş hızlarında gerilim altında gerilmesine olanak tanır. Düz kanatlar kullanan birkaç yakından ilişkili rüzgar türbini vardır. Türbinin bu tasarımı, Fransız havacılık mühendisi Georges Jean Marie Darrieus tarafından patentlenmiştir; patent başvurusu 1 Ekim 1926'da yapılmıştır. Darrieus türbinini aşırı rüzgar koşullarından korumak ve kendi kendine çalışmasını sağlamak konusunda büyük zorluklar vardır.

Dönerkanat ya da dönerkanatlı uçaklar, dikey bir şafta bağlı olarak dönen pallerin (kanatların) ürettiği kaldırma kuvvetiyle yerçekimini yenen ve uçuşunu gerçekleştiren hava araçlarıdır. Tek bir şafta bağlı pallerden oluşan sistem de rotor olarak adlandırılır. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü tarafından yapılan dönerkanat tanımı, "uçuş için bir ya da birden fazla rotor tarafından desteklenen hava aracı" şeklindedir. Dönerkanat dendiğinde akla gelen hava araçları genellikle helikopter, cyclocopter, autogyro ve gyrodynedır. Bazı melez (hibrit) dönerkanatlı hava araçları ise motorlarıyla tahrik ettikleri ana rotorlarına ek olarak, fazladan itki sağlayan ek motorlar, pervaneler ve sabit taşıma yüzeylerine de sahip olabilirler.
Doraemon ve Rüzgar Ustaları 8 Mart'ta 2003 de Japonya da vizyona giren 2003 Japon animasyon bilim-fantazi filmidir. 2003 yılında Japonya'da Doraemon Uzun Hikayeler serisinin aynı adlı 23. cildine dayanmaktadır 24. Doraemon filmidir.