Fındık faresi
Fındık faresi | ||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Korunma durumu | ||||||||||||||||||||
Biyolojik sınıflandırma | ||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||
Muscardinus avellanarius (Linnaeus, 1758) |
Fındık faresi (Latince: Muscardinus avellanarius), Gliridae familyasından en küçük memelilerden biridir.
Özellikleri
Boy 6,5–9 cm, kuyruk 5.5–8 cm. Ağırlık 15-40 g. Tüyler parlak sarı-kırmızımsıdır. Gövde altı daha açık renk. Gözler siyah, iri ve yuvarlak, kulaklar kısa ve dairemsi. Kuyruk tüyle kaplıdır. Gençler daha koyu-gri renktedir.
Yaşam alanı
Nemli, odun döküntüsü bol, geniş yapraklı ormanlarda, sık çalılıklarda, genellikle fındık bitkisinin ve böğürtlen gibi küçük çalı meyvelerinin yaygın olduğu bölgelerde yaşar.
Dağılımı
Avrupa'nın daha çok güney ve orta kısımlarında, Türkiye'de Trakya, Bolu, Bursa ve Karadeniz kıyısında rastlanır.
Yaşam şekli
Yaz yuvasını yerden yaklaşık 1,5 m yukarıda, ağaç ve çalılıklara yapar. En sevdiği materyal hanımelidir. Diğer ot, çalı ve yaprakları da kullanır. İçini kemirilmiş materyalle döşediği bu yuva, girişi belirsiz bir küre şeklini alır. Çapı 6–8 cm yavrulu ise 12 cm'ye kadar çıkar. Bazen kuş yuvalarını da kullanırlar. Kış yuvasını ise toprakta, kök aralarına, ağaç kavuklarının dibine ya da yeraltına yapar. Rahatsız edildiği zaman yuvayı terkedebilir.
Davranış
Gececidir. Genellikle yalnız yaşar, ender olarak küçük gruplar halinde görülürler. Çok iyi tırmanır ve sıçrar. Ağaçlar arasında bitkisel koridorları kullanarak yol alır.
Ekimden nisan ayına kadar kış uykusuna yatar ve vücut sıcaklığını çevre sıcaklığına kadar düşürüp, yaşam fonksiyonlarını en aza indirger.
Beslenme
Tohum, tomurcuk, sürgün ve kabuklar, meyve, fındık ve böcekler, tahta ve ahşap, sunta vb. şeyler ile beslenir.
Üreme
Nisan-Ekim arasıdır. Yılda 1-2 kez, her doğumda genellikle 3-5 yavru doğurur. Gözler 18. günde açılır ve 5-6. haftada erginleşirler. Ortalama ömrü, 4-6 yıldır.
Korunma durumu
Fındık faresinin yaşam alanı olan, geniş yapraklı ormanların giderek azalması, türün karşısındaki en önemli tehlikedir. Soyu azalmasına karşın Türkiye’de yasal koruma statüsü verilmemiştir.