
Omurga, yani columna vertebralis vücudu destekleyen servikal, torasik, lumbar, sakral ve koksiks olarak gruplanan 26 kemikten 33 vertebradan oluşan ana yapıdır. Omurga, vücudu desteklemek üzere torasik ve pelvik uzuvların arasında bir köprü oluşturur.

Scorpiones (Akrep), Arachnida (örümceğimsiler) sınıfına bağlı bir eklembacaklı takımıdır. Genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşayan, vücutları sert kitin bir tabaka ile örtülü, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehir iğnesi bulunan, örümceklerle ilişkili hayvanlardır.

Şohet, Musevilik'de yenilmesi serbest olan hayvanların kesiminin Şehita adı verilen kurallar dahilinde, özel bir kesim tekniği ile bu işin eğitimini almış ve anatomi bilgisi olan yetkili bir kişi tarafından yapılması gereklidir bu kişiye Şohet adı verilir.

Binicilik, kısaca ata binme becerisidir. Binicilik; atı kullanma sanatı olup atı tam yerinde, sakin, zamanında, güven içinde ve olabildiğince işe uygun kuvvet sarf ettirerek kullanma becerisidir. Biniciliğin tarihi çok eski zamanlara kadar uzanır.

Ixodida veya kene, Parasitiformes üsttakımına bağlı bir hayvan takımıdır.
Hayvanlara uygulanılan şiddet veya hayvan istismarı; kabul edilemez şiddete sebep olan veya hayvanlara zarar veren davranışların bir bütünüdür. Kabul edilemez acı kişiden kişiye göre değişmektedir. Bazıları kabul edilemez şiddeti sadist eğilimlerle hayvanlara eziyet etmek olarak tanımlarken, bazıları kürk avcılığını, tıbbi, bilimsel veya kozmetik sanayide yapılan testleri bu istismarın içerisine alır.

Saban, tarımda yararlanılan tarlayı ekme öncesi toprağı havalandırmakta kullanılan bir alettir. Büyük sabanlara köten ya da kotan adı verilir ve bu adlandırma aynı anlamdaki Gürcüce "gutani" (გუთანი) kelimesinden gelir. Çok dişli ve genellikle motorlu araçlarla çekilen sabanlara pulluk denir. Sabanlar ayrıca yer altına kablo döşemek gibi endüstri amaçlı olarak da kullanılmaktadır.

Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nındaki Arasta çarşısında yer alan mozaik müzesidir. Müze binası, üzerine Sultanahmet Camii Çarşısı'nın yapıldığı Büyük Saray'ın, tabanı mozaiklerle kaplanmış olan peristil bölümünün kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Peristilin diğer bölümlerine ait mozaikler de bulundukları yerden müze binasına getirilmiştir.

Veganlık veya veganizm, bazı nedenlerle hayvan kökenli gıdaları ve diğer hayvansal ürünleri kullanmayı reddetmektir. Vegan kişiler, vejetaryen'lerden farklı, hayvan kullanımı yoluyla elde edilen gıdaları, giyecekleri ve yumurta, süt, bal, yün gibi diğer tüm yan ürünleri kullanmayı reddeder.

Temel kemik ya da sfenoid kemik ek olan bu kemik, kafa tabanında, etmoid kemiğin ve alın kemiği'nin arkasında artkafa kemiği 'nin taban parçası pars basilarisin ve şakak kemiği'nin önündedir. Bu kemik, kafa tabanının ön ve orta çukurlarının ön kafatası çukurunun oluşumuna katkı verir. Aynı zamanda şakak kısmının ön tarafını meydana getirir.

Cirit, at üzerinde oynanan spor dallarından biridir. At üzerindeki sporcunun ciridini rakibe karşı isabetli bir şekilde atmasını, muharebe anında kendisine ve bineğine olan hakimiyetini sağlayarak rakibine üstün gelmesini amaç edinen, kuralları olan bir spordur. Genellikle Kars, Bayburt, Ardahan, Uşak ve Erzurum'da oynanır.
Dizgin, binek hayvanlarını kontrol etmek için binicinin tuttuğu ip veya kayış. Hayvanı önden çekmek için kullanılan ipe ise yular denir.

Üzengi, eyerin iki yanına asılı, ayağa destek sağlayan binicilik malzemesi. Üzengi sayesinde binici atı çok daha kolay idare edebilir, daha hızlı sürebilir, kılıç, ok-yay, mızrak gibi silahları çok daha başarılı bir şekilde kullanabilir. Medeniyetin gelişip yayılmasında tekerlek veya baskı makinesi kadar önemli bir rol oynadığını düşünenler vardır.

Binek taşı, at veya arabaya binmek için üstüne çıkılan yüksekçe taş. Genellikle 60-100 santim eninde yaklaşık 40 cm yüksekliğinde olan bu taşlar sayesinde at ve benzeri binek hayvanlarına rahat bir biniş sağlanıyordu. Kimilerinde bir veya birkaç basamak bulunur. Özgün olarak yapılanlar olduğu gibi antik dönemlerden kalma yapı elemanlarından dönüştürülmüş olanları da vardır. Vaktiyle bu taşlar cadde ve sokakların köşeleriyle saray, konak, ev, cami gibi yapıların önlerine konulurdu. Mimari olarak, sadaka taşları, Nişan taşı, Kıble taşı, Seng-i İbret, Musalla Taşı, Yitik taşı ve Mola taşı gibi tek eser kategorisine dahil edilirler. Eyüp Sultan Camii şadırvan avlusu ile yine aynı semtte, Cülus Yolu üzerinde, Mihrişah Valide Sultan İmareti önünde günümüzde varlığını sürüdüren iki adet özgün binek taşı örneği bulunmaktadır.

Evenkiler, Kuzey Asya'da bir Tunguz halkıdır. Rusya'da Evenkiler, 38.396 (2010) nüfusu ile Sibirya yerli halklarından biri olarak kabul edilmekte; Çin'de Evenkiler, 30.875 (2010) nüfusu ile Çin tarafından resmi olarak tanınan 56 etnik gruptan birini oluşturmaktadır. Moğolistan'da ise Moğol dilinde Khamnigan adı verilen 537 (2015) Evenki vardır.

Hayvan deneyleri, insan dışındaki hayvan türleri üzerinde bilimsel amaçlarla gerçekleştirilen prosedürlerdir. Bu bilimsel amaçların başlıcaları:
- Temel biyolojik araştırmalar
- Adli tıpla ilgili araştırmalar
- Eğitimde mesleki bilgi ve becerilerin kazandırılması
- İnsan ve hayvan sağlığının korunması veya hayvan refahı amacıyla yapılan araştırmalar
- Askeri araştırmalar
- Ürün kalite ve kontrolü için yapılan araştırmalar
Antik zamanlardan günümüze kadar hayvanlar dinlerde aktif rol almışlardır. Çeşitli dinlerde ve mitolojilerde tanrı seviyesinde görülmüş, bazen tanrıları temsilen kullanılmış bazen de tanrıların elçileri olarak görülmüştür. Lakin İslam ve diğer semavi dinler hayvanları din içinde çok kullanmaz. İslam yayıldığı coğrafya gereği Ortadoğu'ya özel bazı varlıkları dini hikâyelerde anmıştır. Bunlardan en çok bilineni Muhammed ve Ebubekir'in müşriklerden kaçmak için sığındığı Sevr Dağı çevresinde bulunan bir mağaraya saklanmaları ve mağaranın girişinin bir örümcek tarafından ağ ile gizlenmesi hikâyesidir. Başka bir hikâye ise Nuh ile ilgili olan hikâyedir. İnanışa göre Nuh tufan sırasında gemisine her ırktan iki cinsiyete ait canlılar almış ve tufandan sonra bu canlılar üreyerek soyunu devam etmiştir. İslam neredeyse tüm İbrahimî dinler gibi insanları hayvanların sahibi olarak kabul eder. Kur'an'da ise hayvan kelimesi bazen hakaret olarak kullanılır. Lakin Allah Kur'an'da hayvanlara merhameti de emretmiştir. Muhammed'in kedisi Müezza bu konu üzerinde fikir vermek için kullanılabilir. Kaynaklara göre bir gün kedi Muhammed'in kıyafeti üstünde uykuya dalmış, Muhammed ise onu uyandırmamak için kıyafetindeki kumaşı kesmiştir. Bu yüzden kedi beslemek İslam inancına göre sünnettir. Muhammed'in kedi sevgisine atıfta bulunan bir başka hikâye ise Uhud Savaşı sırasında gerçekleşir. Muhammed ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca durdurmuştur. Ayrıca kedinin başına ezilmemesi için bir nöbetçi dikmiş, orduyu o kedinin etrafından dolaştırmıştır. Savaş sonunda ise nöbetçiden kediyi geri istemiş ve ismini Müezza koyup sahiplenmiştir. İddialara göre Müezza siyah ve beyaz renklerinde bir Habeş kedisidir. Müezza isminin geçtiği son hikâye ise kedilerin temizliği ile ilgilidir. Muhammed, kedisi Müezza içtikten sonra kapta kalan su ile abdest alacakken Sahabe-i Kiram Ebu Nuaym "Ya Resul o sudan kedi içti" deyince, Muhammed "Onlar en temiz ağıza sahiptirler." demiş ve abdest almıştır. Ayrıca Muhammed'in Umeyr adını verdiği kuşu ölen Zeyd adlı bir çocuğa taziye ziyaretine gittiği de söylenir. Deve ayrıca coğrafya gereği İslam kaynaklarında geçer, Muhammed ile ilgili hikâyelerin bazılarında deve geçer. Bunlardan biri Muhammed'in torunlarının deve isteğidir. Muhammed parası olmadığı için deve alamamış ama çocukları sırtına almıştır. Bu konuyla ilgili son hikâye ise Abdullah bin Ömer'in deve istediği hikâyedir. Bir gün Abdullah, babası ve Muhammed'in bulunduğu bir kafilede deveye biniyordu. Abdullah hafif olduğu için hızlı gidiyor ve sık sık kafilenin başına geçiyordu, babası ise bu duruma oldukça kızıyordu. Bunun üzerine Muhammed deveyi satın almak istedi, Abdullah'ın babası ise ücretsiz olarak vermek istedi, Muhammed ısrarcı oldu ve deveyi satın aldı. Deveyi aldıktan sonra ise deveyi çocuğa verdi. Ayrıca istediği kadar hızlı gidebileceğini söyledi.

Antrozooloji, insan-insan-olmayan-hayvan çalışmaları (HAS) olarak da bilinen etnobiyolojinin insanlarla diğer hayvanlar arasındaki etkileşimlerle ilgilenen alt kümesidir. Antropoloji, etnoloji, tıp, psikoloji, sosyal hizmet, Veteriner tıp ve zooloji gibi diğer disiplinler ile örtüşen disiplinler arası bir alandır. Antrozoolojik araştırmaların ana odak noktalarından biri, insan-hayvan ilişkilerinin her iki taraf üzerindeki olumlu etkilerinin ölçülmesi ve bunların etkileşimlerinin incelenmesidir. Antropoloji, sosyoloji, biyoloji, tarih ve felsefe gibi alanlardan akademisyenleri içerir.

Binicilik, ata binme veya binicilik sanatı veya uygulamasına verilen isimdir.