
Kuş; tüyleri, dişsiz gagaları, yumurtladıkları sert kabuklu yumurtalar yoluyla üreyen, yüksek metabolizma hızına sahip, dört odacıklı kalpleri ve hafif ama güçlü bir iskelet yapısına sahip, Aves sınıfını oluşturan sıcakkanlı omurgalı hayvanlar grubudur. Tüm dünyada yaygın olarak yaşayan kuşların boyutları arı sinek kuşunda 5 cm ila deve kuşunda 2,75 m arasında değişir. On bin kadar yaşayan kuş türü bulunur ve bunların yarısından fazlasını ötücü kuşlar oluşturur. Kuşların türlere göre farklılık gösteren kanatları vardır ve kanatsız olduğu bilinen tek grup kivi kuşu ve soyları tükenmiş olan moa ile fil kuşudur. Ön ayakların evrimleşerek kanatlara dönüşmesi kuşlara uçma yeteneği sağlamış ancak daha sonra yine evrimin devam etmesiyle penguenler, deve kuşları ve adalarda endemik olan bazı türler uçma yeteneğini kaybetmişlerdir. Kuşların sindirim ve solunum sistemleri de uçma yeteneğine uyum sağlamıştır. Özellikle deniz kuşları ve bazı su kuşları gibi kuşlar ayrıca evrimleşerek yüzme yeteneği de kazanmıştır.

Kabala veya Kabbalah, Yahudi mistisizminde ezoterik bir disiplin, düşünce okulu veya kurallar bütünüdür. Yahudilik'te üyelerine מְקוּבָּל [Kabaliste Mequbbāl] denir. Kabala'nın tanımı, onu takip edenlerin geleneğine ve amaçlarına göre değişiklik gösterir. Kabala, Yahudiliğin ilk yıllarına kadar uzanır; öyle ki, Hristiyanlığı kuran ilk Yahudilerden, Hristiyanlığa da geçmiştir. Yahudilik içindeki mistik dinî yorumların temelini oluşturur. Yahudi Kabalalar, değişmeyen, sonsuz ve ebedi Tanrı'ları Yehova'nın gizemi Ein Sof'u ve ölümlü, sonu olan Evren'in arasındaki ilişkiyi felsefî bir şekilde araştıran bir dizi ezoterik Yahudi öğretileridir.

Palaeognathae kuşlar sınıfının ana alt sınıflarından birisidir. Struthioniformes, Rheiformes, Tinamiformes, Casuariiformes ve Apterygiformes takımlarını bir araya getirir. Bu alt sınıf içinde yaşayan 60 tür ile 5 familya ve 14 cinsi kapsar. Deve kuşları haricindeki diğer tüm takımlar Notopalaeognathae kladı içinde sınıflandırılır. Deve kuşları ise kendi alt kladlarına sahiptir.

Pelikansılar ya da Pelecaniformes orta ve büyük boyda su kuşlarının oluşturduğu kuşlar sınıfına ait bir takımdır. Geleneksel olarak dört parmakları arasında perde bulunan tüm kuşları içeren takım olarak tanımlanmış olsa da bu tanım doğru değildir. Daha önceleri kullanılan kürek ayaklılar ya da kürek ayaklı kuşlar adlandırması da bu yanlış tanımlamadan gelir. Çoğunun boğazlarındaki deri tüysüzdür ve burun delikleri işlevi olmayan yarıklar hâline dönüşmüş ve bu nedenle ağızdan soluma yapmaktadırlar. Balık, kalamar benzeri deniz hayvanlarıyla beslenirler. Koloniler hâlinde yuva yaparlar ancak bireysel çiftler tek eşlidir. Yavruları yumurtadan tüysüz ve gözleri açılmamış olarak çıkar, bakıma ihtiyaçları vardır.

Compsognathus, Jura dönemi'nde Avrupa'da yaşamış, coelurosaurian teropod dinozor cinsidir. İsminin anlamı Yunancada "zarif çene" dir.

Emu, ratitler içindeki akrabası deve kuşlarından sonra yaşayan en uzun kuş türüdür. Avustralya anakarasında endemiktir ve kıtadaki en büyük yaşayan kuştur. Dromaius cinsinin yaşayan tek üyesidir. Emuların yaşam alanı geçmişte tüm Avustralya ile birlikte güneydeki adalar Tasmanya Adası, Kanguru Adası ve Kral Adası'nı kapsamaktaydı ancak 1788'den sonra adaya gelen Avrupalıların etkisi ile bu adalardaki alt türlerinin soyu tükenmiştir. Taksonomik olarak en yakın akrabaları tepeli devekuşları ile casuariidae familyası içinde ortak olarak bulunurlar. Emulara en yakın tür güney tepeli devekuşudur.

Nestor cinsi, Nestoridae papağan ailesinden kaybolmamış olan tek cinstir. Kakapo ve Nelepsittacus cinsindeki soyu tükenmiş papağanlar ile birlikte, papağan üst familyası Strigopoidea'yı oluştururlar. Nestor cinsi, Yeni Zelanda'dan iki mevcut papağan türü ve sırasıyla Yeni Zelanda'daki Norfolk Adası ve Chatham Adası'ndan iki soyu tükenmiş tür içerir. Tüm türler kısa kare kuyruklu büyük tıknaz kuşlardır. Cinsin tanımlayıcı bir özelliği, saç benzeri bir saçak ile eğimli dildir. Bu dilin lorikeetlere yüzeysel benzerliği, bazı taksonomistlerin iki grubu yakından ilişkili olarak düşünmelerine neden olmuştur, ancak DNA kanıtları öyle olmadığını göstermektedir.

Arkozorlar (Archosauria), kuşların ve timsahların yaşayan tek temsilcileri olduğu bir diapsid kladı. Arkozorlar genel olarak sürüngen olarak sınıflandırılır. Kladistik bakımdan kuşlar da sürüngenlere dahil edilir. Soyu tükenmiş arkozorlar arasında kuş olmayan dinozorlar, pterozorlar ve timsahların soyu tükenmiş akrabaları bulunur. Modern paleontologlar, Arkozorları yaşayan kuşların, timsahların ve onların soyundan gelenlerin en son ortak atasını ve onun soyundan gelenleri içeren bir taç grubu olarak tanımlar. Arkozorlar iki ana klada ayrılır: timsahlar ve soyu tükenmiş akrabalarını içeren Pseudosuchia kladı ve yine aynı şekilde kuşlar ve soyu tükenmiş yakın akrabalarını içeren Avemetatarsalia kladı.

Küba makavı ya da Küba kırmızı makavı, 19. yüzyılın sonlarında soyu tükenmiş olan Küba'nın ana adasına ve yakındaki Isla de la Juventud'a endemik bir makav türüydü. Kendi cinsindeki diğer makavlarla olan akrabalıkları uzun süre belirsiz kaldı, ancak görünüşü açısından scarlet makav ile yakın akraba olduğu düşünülüyordu. Ayrıca, varsayımsal Jamaika kırmızı makavı ile yakın akraba veya özdeş olabilir. 2018'de yapılan bir DNA araştırması, iki kırmızı ve iki yeşil türdeki mevcut makav türünün kardeş tür olduğunu ortaya koydu.

St. Croix makavı veya Porto Riko makavı, kalıntıları Karayip adalarındaki St. Croix ve Porto Riko'da bulunan soyu tükenmiş bir Amerika papağanı türüydü. 1937'de, St. Croix'de Kolomb öncesi bir bölgede bir mutfaktan ortaya çıkarılan bir tibiotarsus bacak kemiğine dayanılarak tanımlandı. Porto Riko'daki benzer bir bölgedenelde edilen çeşitli kemiklerden oluşan ikinci bir örnek 2008'de tanımlanmışken, Montserrat'ta elde edilen bir korakoid St. Croix makavına veya başka bir soyu tükenmiş Amerika papağanı türüne ait olabilir. St. Croix makavı, Karayip adalarında yaşadığı öne sürülen nesli tükenmiş 13 Amerika papağanı türünden biridir. Amerika papağanları, tarih öncesi ve tarihi zamanlarda insanlar tarafından sık sık uzun mesafelere taşınırdı, bu nedenle yalnızca kemiklerden elde edilen kalıntıların bilinen yerli türlere ait olup olmadığını bilmek mümkün değildir.

Kırmızı başlı makav ya da Jamaika yeşil-sarı makavı, Jamaika'da yaşadığı varsayılan Psittacidae ailesinden bir papağan türüdür.

Jamaika kırmızı makavı, Jamaika'da yaşadığı varsayılan Psittacidae ailesinden bir papağan türüdür.

Dominik yeşil-sarı makavı, Atwood'un makavı ya da Dominik makavı, Dominika adasında yaşamış olduğu varsayılan soyu tükenmiş bir makav türüdür. Hakkındaki bilgiler sadece İngiliz sömürge yargıcı Thomas Atwood'un 1791 tarihli The History of the Island of Dominica adlı kitabındaki yazıları aracılığıyla günümüze ulaşmıştır.

Mohoidae, Passeriformes takımında sınıflandırılan, Hawaii'ye endemik, soyu tükenmiş kuşlardan oluşan bir familyadır. Bu familya soyu günümüzde tükenmiş tek kuş familyasıdır. Familyanın son yaşayan türü Moho braccatus'un soyu 1987'de tükendi.

Accipitriformes, atmaca, şahin, kartal, akbaba ve çaylak da dahil olmak üzere gündüzcül çoğu yırtıcı kuşu içinde barındıran bir kuş takımıdır. Ancak doğanlar (Falconidae) bu gruba dahil değildir.

Dromaius novaehollandiae minor ya da yaygın adlandırmasıyla Kral Adası Emusu soyu tükenmiş endemik bir emu alt türüdür. D. n. minor sadece Avusturalya anakarası ile Tasmanya adası arasındaki Bass boğazında bulunan King Island'da yaşamıştır. Genetik olarak en yakın akrabası Tasmanya emusu olarak bilinen soyu tükenmiş D. n. diemenensis alt türüdür. İki grup Tasmanya ve King Island adalarının birbirine bağlı olduğu 14.000 yıl önceki dönemde tek bir popülasyon olarak yaşardı. Adalar ayrıldıktan sonra D. n. minor olarak sınıflandırılan Kral Adası emusu zaman içinde boyut olarak küçülmüş ve ada cüceleşmesine örnek olmuştur. Boyutları açısından D. n. minor, tüm emu alt türleri içerisinde en küçüğüdür ve tüy rengi Avustralya anakarasındaki emulardan çok daha koyuydu.

Hesperornithes, modern kuşların atalarıyla yakından ilişkili, soyu tükenmiş ve son derece uzmanlaşmış bir su kuşları grubudur. Kuzey Yarımküre'de hem deniz hem de tatlı su habitatlarında yaşadılar ve hepsi güçlü yüzen, yırtıcı dalgıçlar olan Hesperornis, Parahesperornis, Baptornis, Enaliornis ve Potamornis gibi cinsleri içerir. Yüzmek için en özelleşmiş türlerin çoğu tamamen uçamayanlardı. Bilinen en büyük hesperornithean, Canadaga arctica, maksimum yetişkin uzunluğuna 1,5 metreden (4,9 ft) fazla ulaşmış olabilir.

Filogenetikte taç grup bir türler topluluğudur ve o topluluğun yaşayan üyeleri, topluluğun en son ortak atası ile birlikte en son ortak atanın soyundan gelen tüm türler bu topluluğu oluşturur. Dolayısıyla, bir tür ile birlikte onun soyundan gelen tüm yaşayan ve soyu tükenmiş türleri de içine alan bir grup olarak bir klad tanımlama yöntemidir. Örneğin, tüm günümüz kuşlarının en son ortak atası ile birlikte onun soyundan gelen tüm yaşayan ve soyu tükenmiş türleri de içine alan Neornithes bir taç grup olarak tanımlanabilir.

Cariamiformes, 60 milyon yıldan beri var olan, asıl olarak uçamayan kuşlardan oluşan bir kuş takımıdır. Grubun içinde günümüzde yaşayan Cariamidae familyasının yanı sıra soyu tükenmiş Phorusrhacidae, Bathornithidae, Idiornithidae ve Ameghinornithidae familyaları da bulunur. Geleneksel olarak Gruiformes takımının içinde bir alt takım olarak sınıflandırılsa da hem morfolojik hem de genetik araştırmalar bu grubun ayrı Australaves kladı içinde yer aldığını gösterir. Avustralaves kladının yaşayan diğer üyeleri Falconiformes, Psittaciformes ve Passeriformes'dir.

Dromornis, büyük hatta devasa tarih öncesi kuşların bir cinsidir. Bu türler uçamazlardı, büyük ölçüde küçültülmüş kanat yapılarına sahiplerdi, ancak modern devekuşu veya emuya benzer olarak büyük bacakları vardı. Eğer uzmanlaşmış değilse, ağırlıklı olarak otçul tarayıcılar olması olasıydı. En büyük türün erkeği, Dromornis stirtoni, en uzun ve en ağır kuş için bir adaydır ve bir ihtimal saldırgan bölgesel davranış sergilemiştir.