İçeriğe atla

Europa'nın kolonileştirilmesi

Europa'da bir hipotetik okyanus cryobot'unun sanatçı tarafından gösterimi

Jüpiter'in dördüncü büyük uydusu olan Europa, hem Bilimkurgu hem de gelecekteki insanlar tarafından yapılması öngörülen uzay kolonizasyonu alanında bilimsel spekülasyonlara konu olmuştur. Europa'nın buzaltı su okyanusları dahil olmak üzere jeofiziksel özellikleri, yüzeyinin üzerinde veya altında insan yaşamı için mümkünlük arz etmektedir.

Uygulanabilirlik

Güneş Sistemi'ndeki diğer cisimlerle karşılaştırıldığında insan kolonizasyonu için yararlarından dolayı hedef haline gelmesine karşın Europa, beraberinde zorluklar da taşımaktadır.

Mümkün Avantajları

Europa buzlu dış yüzeyinin altında sıvı su bulunduğuna ait görüşler bulunmaktadır.[1] Sıvı su okyanusuna erişmek büyük bir zorluk taşımakta, fakat Europa'daki suyun çokluğu kolonizasyon düşünceleri adına büyük bir katkı sağlamıştır. Su sadece kolonistlerin içecek ihtiyaçları için kullanılmayacak, ayrıca nefes alınabilir Oksijen için parçalara da ayrılabilecektir. Oksijen'in ayrıca yüzey altı okyanusuna taşınacak yüzeydeki buzun Radyoliz ile ayrılarak elde edilebileceği ve oksijen kullanan deniz hayatı için kanıt oluşturacağına inanılmaktadır.

Mümkün problemler

Europa'nın kolonizasyonu çeşitli zorlukları beraberinde getirmektedir. Bunlardan biri Jüpiter'in radyasyon kuşağından gelebilecek ve Dünya'daki Van Allen kuşağı'ndan 10 kat daha güçlü olan yüksek level radyasyon'dur. Europa her gün 540 rem radyasyon alacağından,[2] bir insanın yüzey veya yüzey altında radyasyon koruması olmaksızın uzun süre yaşaması mümkün değildir. Europa'daki kolonistler, uydu Jüpiter'in manyetosferinden korunmadığı zaman yüzeyin altına doğru inmeli ve yüzeyaltı habitatlarda kalmak zorundadır. Bu kolonistlerin Europa'nın buz örtüsü altında kendilerini radyasyondan korumaları için olanak sağlayacaktır.

Bir başka problem ise Europa'nın yüzey sıcaklığının -170 C civarında olmasıdır. Ancak, Europa'nın yüzeyinin altında bulunduğuna inanılan sıvı su gerçeği; kolonistlerin radyasyondan korunmak adına zamanlarının çoğunu buz örtüsü altında geçireceği olasılığıyla beraber geldiğinden bir şekilde düşük sıcaklıktan dolayı meydana gelebilecek problemleri düşürebilir.

Europa'nın düşük yerçekimi kolonizasyon adına zorluklar getirebilir. Düşük yerçekiminin insan sağlığına etkileri hala bir araştırma konusu olmakta; kemik yoğunluğu, kas yoğunluğu'nun kaybı ve zayıflamış bağışıklık sistemi gibi semptomları içine dahil etmektedir. Dünya'nın yörüngesindeki Astronotlar bir yıldan daha uzun süre mikro yerçekimi üzerinde kalmışladır. Düşük yerçekimi'nin negatif etkileri için günlük fiziksel egzersiz rutinleri başlıca olmak üzere etkili karşı yöntemler geliştirilmiştir. Değişik seviyelerdeki düşük yerçeminin işlevsel olarak negatif etkilerindeki varyasyonlar, bu alandaki araştırmların sıfır yerçekimi ortamı insanlara yasaklandığı için hala bilinmemektedir. Düşük yerçekiminin potansiyel etkileri fetal ve pediatrik gelişim alanında da aynı şekildedir. Düşük yerçekiminde doğan ve büyüyen bir çocuğun Dünya'daki yüksek yer çekimi altında yaşayamayacağı varsayımında bulunulmuştur.[3]

Ayrıca Europa'da Uzaylı organizmalarının var olabileceğine dair fikirlerde yürütülmüş ve mümkün olasılıkla uydunun buz kabuğunun altında olduğu düşünülmüştür.[1][4] Eğer doğruysa bu, insan kolonistlerin zararlı Mikroplar ya da daha agresif yaşam formları ile çatışma haline girebilmesi ihtimalini bulundurmaktadır. Yapılan son araştırmalar Europa'nın yüzeyindeki güneş radyasyonu aksiyonunun içerideki yükselmeler aracılığıyla, yüzeyaltı okyanusuna doğru inecek olan oksijen üretebileceğini işaret etmektedir. Bu süreç gerçekleşirse, Europa'nın yüzeyaltı okyanusu'nun, Dünya'nınkine eşit veya daha yüksek miktarda oksijen içeriğine sahip olmasını ve bunun da daha karmaşık yaşama ev sahibi olmasını sağlar.[5]

Bir diğer önemli problemi sabit olmayan bir yüzey temsil etmektedir. Uydunun Dünyanınkine benzer olarak Levha hareketleriyle beraber olan dış kabuğuyla birlikte jeolojik olarak aktif olduğu gösterilmiştir. Birkaç yıl içinde Alabama eyaletinin alanında bir alanın jeolojik aktifliğinin yeniden kurulması, Massachusetts büyüklüğündeki bir yüzey parçasının kabuğun altına kaydığını ve kaybolduğunu göstermiştir.[6]

Artemis Projesi kolonizasyon planı

1997 yılında, Artemis Projesi Europa'yı kolonize etmek için bir plan üretmiştir.[7] Bu plana göre, keşfediciler yüzeyde ilk olarak küçük bir üs kuracaktırr. Daha sonrasında matkap Europa'nın buz kabuğunu delecek, yüzeyaltı okyanusa girecektir. Kolonistler daha sonrasında buzlu yüzey ve sıvı iç kısım arasında kalan yerde üs kurmak için çevrelenmiş bir alan oluşturacaklardır (ya da mümkün olarak bulmak). Bu konum buz yüzeyi sayesinde radyasyondan korunmuş olacak ve sıvı suyun varlığından dolayı insana yüzeydekinden daha uygun sıcaklıkta bulunacaktır.[8]

Kurguda Kolonizasyon

  • Europa Arthur C. Clarke'ın 2010: Odyssey İki kitabında ve serisinde rol almaktadır. Yaşam gelişimine katkıda bulunan ileri-gelişmiş uzaylılar Europa'nın altındaki ilkel yaşamına ilgi duyarlar ve bu ilkel yaşamların evrimlerinin başlaması için Jüpiteri bir yıldıza çevirirler ve insanlara Europa'yı kolonize etmeyi veya yerleşmelerini yasaklarlar. 2061: Odyssey Üç'te ise, Europa tropikal bir okyanus dünyası haline gelmiştir.
  • Bruce Sterling'in Schismatrix kitabında, Europa Genetik olarak değiştirilmiş Posthümanlar tarafından yerleşilmiştir.
  • Alastair Reynolds'ın kısa hikâyesi short story "Galactic North"'da Europa'da yüzey altı okyanusunda yerleşimini kurmuş Demarşistler adlı gelişmiş insan topluluğunu tasavvur etmiştir. Genetik olarak değiştirilmiş insanlar yüzeyaltındaki yaşama adapte olmuş, bu karakterleden bazıları daha sonra Reynolds'un 2006 kısa hikâyesi "Grafenwalder's Bestiary."'de ortaya çıkmıştır.
  • Europa Japon animasyonu Cowboy Bebop Io, Ganymede, Callisto ve Titanla beraber kolonize edilmiş birçok uydudan biri olarak gösterilmiştir.
  • "Call of Duty: Infinite Warfare"'de, Europa silah gelişimi için siyah site olarak askeri yapılanmaya ev sahipi olmuştur.

Kaynakça

  1. ^ a b Chandler, D. L. (20 Ekim 2002). "Thin ice opens lead for life on Europa". NewScientist.com. 14 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2017. 
  2. ^ Frederick A. Ringwald (29 Şubat 2000). "SPS 1020 (Introduction to Space Sciences)". California State University, Fresno. 4 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2009. 
  3. ^ Robert Zubrin, "Colonizing the Outer Solar System", in Islands in the Sky: Bold New Ideas for Colonizing Space, pp. 85–94, Stanley Schmidt and Robert Zubrin, eds., Wiley, 1996, ISBN 978-0-471-13561-6
  4. ^ Jones, N. (11 Aralık 2001). "Bacterial explanation for Europa's rosy glow". NewScientist.com. 26 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2017. 
  5. ^ Nancy Atkinson (2009). "Europa Capable of Supporting Life, Scientist Says". Universe Today. 28 Mayıs 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2009. 
  6. ^ "Jupiter's Moon Europa May Have Plate Tectonics Just Like Earth". 23 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2017. 
  7. ^ Kokh, Peter; Kaehny, Mark; Armstrong, Doug; Burnside, Ken (Kasım 1997). "Europa II Workshop Report". Moon Miner's Manifesto, 110. 7 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2017. 
  8. ^ "Humans on Europa: A Plan for Colonies on the Icy Moon". Space.com. 6 Haziran 2001. 13 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mayıs 2006. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Jüpiter'in doğal uyduları</span> Vikimedya liste maddesi

Jüpiter'in bilinen 95 doğal uydusu vardır. Bu uydular yörüngeleri, boyut ve fiziksel özellikleri ve bu verilere göre tahmin edilebilecek oluşum mekanizmaları ile çok büyük çeşitlilik göstermektedir. Jüpiter'in, halkaları, manyetik alanı ve uyduları ile birlikte oluşturduğu ve küçük bir güneş sistemini andıran bu karmaşık yapı, Güneş Sistemi'nin evrimini aydınlatabilecek çok sayıda ipuçları barındırmaktadır. İç uyduları olan İo, Europa, Ganymede ve Callisto büyük ve aydın iken diğerleri soluk ve küçüktür.

<span class="mw-page-title-main">Dünya'nın yerkabuğu</span> Dünyanın dış tabakası

Yer kabuğu, taş küre veya litosfer, Yerküre'nin en dış kısmında bulunan yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Dünya</span> Güneş Sisteminde Güneşe en yakın üçüncü gezegen

Dünya veya Yerküre, Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir. Radyometrik tarihleme ve diğer kanıtlara göre 4,55 milyar yıldan fazla bir süre önce oluşmuştur. Dünya'nın yer çekimi, uzaydaki diğer nesnelerle, özellikle Güneş'le ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki yörüngesi, 365,256 güneş günü, yani bir yıldız yılı sürer. Bu süre içerisinde Dünya, kendi ekseni etrafında 366,265 kez döner.

<span class="mw-page-title-main">Europa (uydu)</span> Jüpiterin Uydusu

Europa, Jüpiter'in yörüngesinde bulunan dört Galilei uydusunun en küçüğüdür. Galileo Galilei tarafından keşfedilen dört büyük uydudan gezegene yakınlık açısından ikinci sırada bulunur, bu nedenle Jüpiter'in "II" numaralı uydusu olarak adlandırılmıştır. Jüpiter'in bilinen 80 uydusu arasında gezegene en yakın altıncı uydudur ve ayrıca Ay'dan biraz küçük olan 3.100 kilometrelik çapı ile Güneş Sistemi'ndeki altıncı en büyük uydudur. 1610 yılında Galileo Galilei tarafından keşfedildi ve adını Girit Kralı Minos'un Fenikeli annesi ve Zeus'un sevgilisi olan Europa'dan aldı.

<span class="mw-page-title-main">Su</span> H2O formülüne sahip kimyasal bileşik, yaşam kaynağı

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus</span> büyük miktarda tuzlu su

Okyanus, bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Dünya üzerinde bir okyanus, Dünya Okyanusunun ana geleneksel bölümlerinden biridir. Bunlar, bölgeye göre azalan sırada, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney (Antarktika) ve Kuzey Kutbu Okyanuslarıdır. Spesifikasyon olmadan kullanılan "okyanus" veya "deniz" ifadeleri, Dünya yüzeyinin çoğunu kapsayan birbirine bağlı tuzlu su kütlesini ifade eder. Genel bir terim olarak, "okyanus" çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde "deniz" ile değiştirilebilir; ancak İngiliz İngilizcesinde değil. Açıkça söylemek gerekirse, deniz kısmen veya tamamen karayla çevrili bir su kütlesidir.

<span class="mw-page-title-main">Dünyalaştırma</span> bir gezegeni veya uydusunu yaşanabilir hale getirme işlemi

Terraforming, dünyalaştırma ya da yeryüzü şekillendirme, bir gezegenin ya da uydusunun koşullarını Dünya'ya benzetme, yani insanların yaşayabilmesi için uygun hâle getirme sürecidir.

<span class="mw-page-title-main">Mars'ı Dünyalaştırma</span> Mars gezegenini yaşanabilir hale getirme işlemi

Mars'ı Dünyalaştırma, Mars iklimi üzerindeki varsayımsal süreçtir. Mars iklimindeki bilinen ve yüzeysel özellikleri kısıtlayarak insan kolonileşmesi için çok daha güvenli ve daha sürdürülebilir olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Europa'yı dünyalaştırma</span>

Europa'yı dünyalaştırma Europa uydusunun iklimini insanların yaşaması için uygun hale getirmek için olan varsayımsal süreçtir. Jüpiter'in etrafında çok büyük bir radyasyon kemeri var ancak uzay teknolojisi ile bunun üstesinden gelinebileceği öne sürülüyor. Europa'yı dünyalaştırmak için büyük değişimler gerekecektir:

<span class="mw-page-title-main">Termohalin döngü</span> Büyük ölçekli okyanus sirkülasyonunun bir parçası

Termohalin döngü, yüzey ısısı ve tatlısu akıntıları tarafından oluşturulan küresel yoğunluk grandyanları tarafından yönlendirilen büyük ölçekli okyanus sirkülasyonunun bir parçasıdır. Rüzgâr sürümlü yüzey akıntıları, yol boyunca soğuyarak yüksek enlemlerden ekvatoral Atlas Okyanusu'ndan kutup yönünde ilerlemektedir. Bu yoğun su okyanus havzalarına akar. Güney Okyanusunda yeryüzünün büyük kısmına yerleşmişken, Kuzey Pasifik'te en yaşlı sular yükselmiştir. Bu nedenle, okyanus havzaları arasında geniş çaplı karıştırma gerçekleşir; bu karıştırmalar, aralarındaki farklılıkları azaltır ve Dünya okyanuslarını küresel bir sistem haline getirir. Su kütleleri hem enerjiyi hem de maddelerin dünyaya taşınmasını sağlar. Dolayısıyla, dolaşım hali Dünya'nın iklimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Jüpiter'in manyetosferi</span> Jüpiter gezegeninin manyetosferi

Jüpiter'in manyetosferi, güneş rüzgarının akışı içinde gezegenin içsel manyetik alanı tarafından oluşturulan boşluktur. Güneş yönünde yedi milyon kilometreye kadar uzanırken, ters yönde neredeyse Satürn'ün yörüngesine kadar erişir. Bu sebeple Jüpiter manyetosferi, Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlerin manyetosferlerinden daha büyük ve daha güçlüdür. Heliosferden sonra bilinen en büyük sürekli yapıdır. Dünya manyetosferinden daha geniş ve daha düzdür, ayrıca manyetik momenti yaklaşık 18.000 kat daha büyüktür. Jüpiter'in manyetik alanı, 1950'lerin sonunda radyo emisyonları gözlemleriyle ilk kez tespit edilmiş ve 1973'te Pioneer 10 uzay aracı tarafından doğrudan gözlemlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yaşanabilir bölge</span> bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alan

Yaşanabilir bölge, astronomi ve astrobiyolojide, bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alandır. Yaşanabilir bölgenin sınırları, Dünya'nın biyosferi, Güneş Sistemi'ndeki yeri ve Güneş'ten aldığı ışınımsal enerjin gibi miktarını bildiğimiz nicelikler kullanılarak bulunur. Gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunması hayat için çok büyük bir önem teşkil eder. Bu nedenle yaşamsal bölgede bulunan doğal özelliklerin ve objelerin Dünya benzeri akıllı yaşam formlarının yerlerinin belirlenmesinde çok önemli bir yol oynadığına inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus gezegeni</span>

Okyanus gezegeni, okyanus dünyası, su dünyası, su gezegeni ya da pantalasik gezegen, yüzeyinde ya da alt yüzeyinde önemli miktarda su içeren bir astronomik nesne türüdür. 'Okyanus Dünyası' terimi bazen lav veya amonyak gibi farklı bir sıvıdan oluşan bir okyanusu olan astronomik cisimler için de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Titan'da yaşam</span>

Titan'da yaşam olup olmadığı sorusu; halen bilimsel değerlendirme ve araştırma konusu olarak ucu açık bir sorudur. Titan, Dünya'dan çok daha soğuktur ve yüzeyi sıvı sudan yoksundur, bu da bazı bilim insanlarının Titan'da yaşamı olası görmemesine neden olan etkenlerdendir. Öte yandan, kalın atmosferi kimyasal olarak aktiftir ve karbon bileşikleri bakımından zengindir. Yüzeyde sıvı metan ve etan gövdeleri vardır ve buz kabuğunun altında sıvı halde bir su tabakası olduğu düşünülmektedir; bazı bilim insanları, bu sıvı karışımların Dünya'daki hücre yapısından farklı canlı hücrelerin gelişimi için yaşam alanı sağlayabileceğini düşünüyor.

Dünya dışı sıvı su, doğal haliyle Dünya dışında meydana gelen sıvı haldeki sudur. Geniş ilgi gören bir konudur, çünkü bildiğimiz gibi su yaşamın temel ön koşullarından biri olarak kabul edilir ve bu nedenle dünya dışı yaşam için gerekli olduğu düşünülür.

Karanlık yıldız, devasa kütlesi nedeniyle ışık hızına eşit veya bu hızı aşan bir yüzey kaçış hızına sahip olan Newton mekaniğindeki teorik bir nesnedir. Newton mekaniği altında ışığın yerçekiminden etkilenip etkilenmediği belirsizdir, ancak Atkılarla aynı şekilde hızlandırılmış olsaydı, karanlık yıldızın yüzeyinden yayılan ışıklar yıldızın yerçekimi tarafından hapsolacak ve onu adından anlaşılabileceği gibi karanlık yapacaktır. Karanlık yıldızlar, genel görelilikteki kara deliklere benzerdir.

<span class="mw-page-title-main">Uzay kolonizasyonu</span>

Uzay kolonizasyonu, uzayın veya Dünya dışındaki gök cisimlerinin kalıcı yerleşim veya Dünya dışı bölge olarak kullanılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Conamara Kaosu</span> Europadaki bölge

Conamara Kaosu, Jüpiter'in uydusu Europa'daki bir kaotik arazi bölgesidir. Benzer engebeli manzarası nedeniyle adını İrlanda'daki Connemara'dan almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Europa Clipper</span>

Europa Clipper, NASA tarafından geliştirilmekte olan bir uzay sondasıdır. 14 Ekim 2024'te fırlatılan uzay aracı, Jüpiter'in yörüngesindeyken Galilei uydularından biri olan Europa'yı bir dizi yakın uçuşla incelemek üzere geliştiriliyor. NASA'nın gezegensel bir görev için şimdiye kadar geliştirdiği en büyük uzay aracıdır.

<span class="mw-page-title-main">Titan'ın kolonizasyonu</span>

Satürn'ün en büyük uydusu Titan, aşırı soğuğa karşı korunma sorununa rağmen gelecekteki olası Dış Güneş Sistemi'ndeki kolonizasyon için birkaç adaydan birisidir.