İçeriğe atla

Etrüsklerin kökeni

Etrüsklerin İtalya'da yerleştiği bölgeler ve kurdukları kentler.

Etrüsklerin kökeni, İtalya Yarımadasında ortaya çıkan Etrüsk kavminin hangi bölgeden göç ettiği ve etnik kökeninin hangi antik topluluklara dayandığıyla ilgili araştırmaları içerir. Bilim insanları görüş birliğine varamamışlardır. Etrüsklerin çağdaşı tarihçiler tarafından ortaya konulmuş kaynaklara dayanarak; Etrüsklerin İtalya Yarımadası'ndaki yerli arkeolojik kültürlerden türediği (Halikarnaslı Dionysos'un kayıtlarına göre),[1] bölgeye Lidya (Herodot)[2] veya Teselya'dan (Lesboslu Hellanikos'a göre Tirenler) göçmüş olmaları[3] ve Alpler'in kuzeyinde yaşamış Retsiyalılara dayandıkları (Gaius Plinius Secundus'a göre) öne sürülmüştür.[4]

Yunan tarihçi Herodot'a göre Etrüskler Anadolu'daki o dönemki Lidya topraklarından İtalya'ya göç etmişlerdir, bunun yanı sıra pek çok tarihçi de Etrüskler ile özellikle Truva başta olmak üzere Anadolu uygarlıklarının görenekleri arasında bağ kurmaktadır. Bu sebeplerden dolayı Etrüsklerin kökeninin Küçük Asya yani Anadolu uygarlıklarına dayandığını savunurlar.[5]

Etrüsklerin kökeni ile ilgili Herodot'un verdiği bilgiler modern tarihçi ve arkeologlar tarafından "denizden yapılacak böylesi bir göçün mümkün olmadığı" gerekçesi ile kabul edilmemiştir. Buna rağmen 2004 yılında Turin Üniversitesi'nden, Alberto Piazza tarafından yapılan genetik çalışmaya göre MÖ 7-3 yüzyıllar arasında yaşamış Etrüsklere ait 80 iskeletten alınan DNA örnekleri, Etrüsklerin günümüzde Türkiye'nin bulunduğu coğrafyadan İtalya'ya göç ettiklerini doğrulamaktadır.[6] Eski Yunan efsanelerinde de sıkça anlatıldığı gibi bu durum antik çağda Anadolu'dan İtalyan yarımadasına yapılan göçlerle açıklanmıştır.[7] İtalyan tarihçi ve dilbilimci profesör Mario Alinei'ye göre Etrüskler bir Türk halkıydı.[8]

Etrüsk dili ve alfabesi

Etrüskçe günümüzde tam olarak üzerinde çalışılmamış, çözülmemiş bir dil olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Etrüsk yazısı da, alfabesi bilinmekle birlikte tam olarak çözülmemiş durumdadır. Bunun üç temel nedeni şunlardır:Öncelikle yüzlerce Etrüsk tableti Müzeden çalınmıştır.

  • A- Etrüskler'den günümüze birkaç anıt ve Latin yazarları tarafından yapılan alıntılar dışında fazla yazılı eser kalmamıştır. Yazıtlar ise çok kısa olup çok az sayıda sözcük içermektedir. Etrüsk dilinde yazılı eserlerin bir kısmı grafitti halindedir; bir kısmı da, yalnızca ana baba, koca adını, çocuk sayısını bildiren mezar taşlarından ibarettir. İlginçtir ki, en uzun Etrüsk el yazması İtalya'da değil, Mısır'da, 19. yüzyılda İskenderiye'de bulunan bir Mısır mumyasının üzerindeki sargılarda bulunmuştur.
  • Etrüsklerden yazılı eserlerin fazla kalmamış olması konusunda ise iki varsayım bulunmaktadır:
  1. Etrüsk toplumu ezoterik değerlere önem veren inisiyatik bir örgütlenme içindeydi, aktarım sözlü olarak yapılmaktaydı ve bir şey yazılması gerektiğinde yazılar ya da önemli yazılar yalnızca ezoterik tradisyonu sürdüren yazıcı rahipler tarafından yazılır ve saklanırdı. Her ezoterik ekolde görüldüğü gibi onlar da gizliliğe ve bilgilerini gizlemeye önem vermişlerdi. Rene Guenon'un değindiği gibi, mevcudiyeti bilindiği halde Etrüskler'in ilhama dayalı gerçek din kitapları (fal kitapları değil) da bu yüzden halen keşfedilememiştir.
  2. Pagan sayılan Etrüsk metinleri kasıtlı ve sistemli olarak yok edildi.
  • B- Çift dilli yazıtlara yeterince rastlanamamış olması.
  • C- Etrüsk dilinin iyi incelenmiş Hint-Avrupa dili ailesinin bir ferdi olmaması, hece eklemeli bir dil olması. Etrüsk yazısı dilbilimciler tarafından hâlen çözülememiştir. Etrüsk dili 22 sesten oluşmaktadır ve Etrüsk alfabesi de, her herhangi bir sesi göstermeye yaramayan yabancı harfler hariç tutulursa, aslında 22 harfli bir alfabedir. Yani Etrüsklerin ilk alfabesi 22 harften oluşuyordu. Kimi Etrüsk yazıtları soldan sağa, kimi Etrüsk yazıtları ise sağdan sola doğru yazılmıştır.

Göçün kaynağı

Sonuç olarak Etrüskler'in İtalya'ya göçüyle ilgili varsayımlar şu görüşlerde toplanmaktadır:

  • 1- Kimi Batılı bilim adamlarına göre göçün kaynağı Ege-Anadolu'dur.
  • 2- Göç Anadolu üzerinden olmuşsa da, kaynak Orta Anadolu değildir; Etrüskler'in ataları Ege, Anadolu veya Kafkasya civarında yaşıyordu.
  • 3- Kimi Macar araştırmacılara göre, göçün kaynağı Orta-Asya'dır.
  • 4- Etrüsk göçünün dünya tarihçilerine göre Batı Anadolu Bölgesinden yapıldığı kabul görmekte ve göçün nedeni ise Yunanların Truva'lılara ve Lidya'lılara yaptığı saldırılar olduğu kabul edilmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Dionysius of Halicarnassus, Roman Antiquities, Book I Chapter 30 1.
  2. ^ MacIntosh Turfa, Jean (2013). The Etruscan World (İngilizce). London and New York: Routledge Taylor & Francis Group. ISBN 978-0-415-67308-2. 
  3. ^ Dionysius of Halicarnassus, Roman Antiquities, 1.17–19
  4. ^ Titus Livius (Livy), The History of Rome (Ab Urbe Condita), Book 5
  5. ^ "Etrüskler Türk mü İdi?" Adile Ayda, Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara, 2014. ISBN 978-975-16-2922-7.
  6. ^ Genetic tests: Italians were from Turkey 13 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Thomas H. Maugh, Los Angeles Times, 18 Haziran 2007.
  7. ^ DNA testleri Etrüskler'in Türk kökenli olduklarını söylüyor 5 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Hürriyet Gazetesi, 23 Ekim 2007.
  8. ^ Alinei, Mario (2013). Gli etruschi erano turchi: dalla scoperta delle affinità genetiche alle conferme linguistiche e culturali. Edizioni dell'Orso. ISBN 886-27-4431-5. Erişim tarihi: 29 Haziran 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Lidya</span> Anadoluda Tunç Çağının sonlarından başlayarak MÖ VI. yüzyıla kadar hüküm süren Lidya medeniyetinin merkezini oluşturan tarihî bölge

Lidya, Anadolu'da Tunç Çağı'nın sonlarından başlayarak MÖ 6. yüzyıla kadar hüküm süren Lidya medeniyetinin merkezini oluşturan tarihî bölge. Esas olarak Gediz Nehri ve Küçük Menderes vadilerini kapsayan, günümüzde yaklaşık olarak Manisa ve Uşak illerine denk gelen bölgedir. Lidya medeniyetinin tarih sahnesinden çekilmesinden sonra da Roma İmparatorluğu dönemine kadar bu isimle anılmıştır. Kuzeyinde Misya, güneyinde Karya, doğusunda Frigya, batısında ise İyonya bölgeleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yunanca</span> Hint-Avrupa dili

Yunanca (Yunanca: Ελληνικά Elliniká veya Eλληνική γλώσσα Ellinikí Glóssa

<span class="mw-page-title-main">Pelasglar</span>

Pelasg, Antik Yunanca metinlerde adı geçip, Helen kavimleri gelmeden önce ana vatanları olan Kuzey ve Orta Yunanistan’da Girit ve Ege adalarında yaşayan bir halkın adıdır. Yunan kaynaklarında MÖ 5.-4. yüzyıllarda adları geçmekteyse de zamanla asimile olmuşlardır. Pelasgların Yunanların anlamadıkları bir dil konuştukları bilinmekteyse de bu dilin Hint-Avrupa dil ailesinden olup olmadığı, Yunan, Romen, Arnavut dillerinin atası olup olmadığı genellikle milliyetçi bakış açılarıyla tartışılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Etrüskler</span> Antik İtalyada Roma öncesi uygarlık

Etrüskler, İtalya'nın Tiber ile Arno nehirleri arasında yer alan Etruria bölgesinde yaşamış ve MÖ 6. yüzyıla dek varlığını sürdürmüş bir halk olup Antik Romalılar tarafından Etrusci veya Tusci adlarıyla tanımlanmışken Yunanlar Tyrrhen, Tyrsen diye tanımlamıştır. Kendilerine Rasena diyen Etrüsk halkının bir kısmı ve kültürü zamanla Roma İmparatorluğu içinde erimiştir. Etrüskler İtalya'da dönemlerindeki diğer kavimlerden çok daha ileri bir uygarlık düzeyindeydiler. Roma uygarlığının, Etrüsk mitolojisindeki ilahlardan, hukukundan yol yapım tekniklerine kadar, kökünü hemen hemen tümüyle Etrüsk uygarlığından almış olduğu günümüzde saptanmış durumdadır. Etrüskler'in dini, Ciceronun değindiği gibi, vahyedilmiş bir dindi ve 12'li sistemi baz alan bir inisiyatik örgütlenmeleri vardı.

<span class="mw-page-title-main">Karya</span>

Karya, Anadolu'nun güneybatısında günümüzde Muğla kuzey kısımları Denizli güneyi ve içerideki bölgeye denk gelen coğrafyanın eski çağlardaki ismi. Bölgenin oluşumu Antik Yunan kavimlerinin Anadolu'nun Ege kıyılarında koloniler kurmaya başlamalarından öncesine dayanmaktadır ve bir uygarlık düzeyi yaratmış olan Karyalıların Anadolu'nun yerli halkı olduğu konusunda tarihçiler arasındaki mutabakat genişlemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Karamanlıca</span>

Karamanlıca ya da Karamanlı Türkçesi, Osmanlı döneminde anadili Türkçe olan Anadolu Rumları (Karamanlılar) tarafından konuşulmuş olan Orta Anadolu Türkçesinin Karamanlılar tarafından Yunan alfabesi ile yazılmış bir biçimidir.

Kâzım Mirşan, inşaat mühendisi ve Türk tarihi, özellikle ön Türkler ile ilgili araştırmaları ile tanınan araştırmacı.

<span class="mw-page-title-main">Türk Tarih Tezi</span> sözdebilimsel çalışma

Türk Tarih Tezi, 1930'lu yıllarda, Mustafa Kemal Atatürk'ün teşvikiyle oluşturulan tarih yorumu. 1930 yılında yüz adet basılan Türk Tarihinin Ana Hatları isimli eser Türk Tarih Tezi'nin bildirgesi sayılır. Bu eser doğrultusunda hazırlanan ve 1931-1941 yılları arasında liselerde okutulan dört ciltlik ders kitabı da Türk Tarih Tezi'nin temel metinlerindendir. İslam ve Hristiyan çatışmasına dayalı Osmanlı tarihi tezine ve Türkler aleyhinde yazılan Batılı tarih tezlerine tepki olarak ortaya konmuştur. Bilimsel çevrelerde Türk Tarih Tezi, siyasi gayeler taşıdığı, hayalci veya romantik milliyetçi yönlerinin olduğu savlarıyla eleştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Keltler</span> antik hint-avrupa kabileler topluluğu

Keltler Tarih öncesi ve İlk Çağ döneminde Avrupa'da yaşayan ve günümüzde altı ulustan oluşan bir halktır. Dört bin yıl kadar önce Keltler, anavatanları olan Orta Avrupa'dan göç ederek özellikle Büyük Britanya Adaları'na, İspanya'ya ve Galya'ya yerleştiler.

<span class="mw-page-title-main">İyonya</span> Anadoluda bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik Çağda verilen ad

İyonya, Anadolu'da bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik Çağ'da verilen addır. Dor istilası sonucu Yunanistan'dan kaçan Akalar tarafından Ayvalık, Efes, Foça, İzmir, Kuşadası, Milet ve Milas çevresinde kurulmuşlardır. Dünyanın yedi harikası arasında gösterilen Efes Artemis Tapınağı İyonyalılar döneminde inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Lidyalılar</span>

Lidyalılar Anadolu grubunun ayırt edici Hint-Avrupa Lidya dilini konuşan, batı Anadolu bölgesindeki Lidya'da yaşayan Anadolu kökenli bir halktı. Dilleri, Hitit dili ile benzerlik gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Güney Kafkas dilleri</span> Kafkas Dağlarının güneyinde konuşulan Gürcüce, Megrelce, Lazca ve Svanca dilleri

Güney Kafkas dilleri, Kafkas dillerine bağlı ve Kafkas Dağları'nın güneyinde konuşulan Gürcüce, Megrelce, Lazca ve Svancadan oluşan dil ailesidir. Dünya çapında yaklaşık 5.2 milyon konuşanı vardır. Diğer hiçbir dil ailesi ile ilişkisi tespit edilemeyen Güney Kafkas dilleri, dünyanın birincil dil ailelerinden biridir. Güney Kafkas dillerinde yazılmış en eski edebi kaynak, Asomtavruli harfleriyle yazılmış Eski Gürcüce Bir el Qutt yazıtlarıdır. MS 430 yılına tarihlenen yazıt, Beytüllahim yakınlarındaki bir Gürcü manastırında bulunmuştur. Gürcücenin yanı sıra, yazı dili gelişmemiş olan diğer Güney Kafkas dilleri de Gürcü alfabesiyle yazılır. Bunun yanında Türkiye ve Avrupa'daki Lazlar için Latin alfabesinden geliştirilmiş Laz alfabesi kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Frigler</span> Antik Hint-Avrupa halkı

Frigler, Antik Çağ'da Orta Anadolu'da yaşamış Hint-Avrupa kökenli bir halk. Hititlerin MÖ 1200 civarında yıkılmasından sonra muhtemelen Güneydoğu Avrupa'dan bölgeye gelmişlerdir. Herodot ve Strabon gibi antik yazarların verdikleri bilgiler, dilbilim bulguları ve Güneydoğu Avrupa halkları ile aralarındaki maddi kültür benzerlikleri nedeniyle Friglerin Avrupa kökenli oldukları düşünülmektedir. Makedonyalıların komşuları olan ve Avrupa'da oturdukları sırada Brigler adını taşıyan Frigler, Makedonya ve Trakya'dan Boğazlar yolu ile Anadolu'ya göç eden Trak boylarından biriydi.

Alba Longa Merkezi İtalya'da bulunan, Roma'nın 19 km güneydoğusundaki Alba Tepeleri'nde konumlanmış bir Latin şehriydi. Latin Ligi'nin kurucusu olan ve başını çeken bu şehir, Roma Krallığı tarafından MÖ 7. yüzyılda yok edilmiş ve sakinleri Roma'ya yerleşmeye zorlanmıştır. Efsaneye göre, Romulus ve Remus, Roma'nın kurucuları, Alba Longa'nın kraliyet soyundan gelmektedir. Virgil'in Aeneis'ine göre bu ikili, Aeneas'ın, yani Venüs'ün oğlunun soyundan gelmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Yunan Karanlık Çağı</span>

Yunan Karanlık Çağı Yunan tarihinde, Dor istilaları sonucu giderek gücünü yitirerek MÖ 11. yüzyılda yıkıldığı varsayılan Miken Uygarlığı ile MÖ 9. ve 8. yüzyıllarda ilk Yunan şehir devletlerinin görülmeye başlandığı ve Homeros tarafından Yunan dilinde ilk yazılı eserlerin verildiği çağ arasında geçen dönemdir. Bazı yayınlarda Ege Karanlık Çağı olarak da geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Likyalılar</span>

Likyalılar, Antik Çağda güneybatı Anadolu’daki Likya ülkesinin, günümüzde Teke Yarımadasına karşılık gelen bölgenin Antik Çağlardaki halkı.

<span class="mw-page-title-main">Misyalılar</span> Antik Çağda Anadolunun kuzeybatısındaki Misya bölgesinde yaşamış halk

Misyalılar veya Misler, Antik Çağ'da Anadolu'nun kuzeybatısındaki Misya bölgesinde yaşamış olan halk.

Frig dili, klasik antik çağda Anadolu'da konuşulan ve Frig medeniyetinin resmi dili olan bir Hint-Avrupa diliydi.

<span class="mw-page-title-main">Etrüsk alfabesi</span> Orta ve Kuzey İtalyada Etrüskler tarafından kullanılan alfabe

Etrüsk alfabesi Etrüskler tarafından, İtalya'nın orta ve kuzey bölümlerinde, dillerini yazıya geçirmek için MÖ 700 ve MS 100 yılları arasında kullanıldı.

Eski İtalik yazıları veya Eski İtalik alfabeleri, MÖ 700 ile MÖ 100 yılları arasında İtalya Yarımadası'nda o dönemde konuşulan çeşitli diller tarafından kullanılan eski bir yazı sistemi ailesidir. En dikkate değer üyesi Etrüsk alfabesidir ki bu alfabe, bugün Türkçenin de dahil olduğu 100'den fazla dil tarafından kullanılan Latin alfabesinin de atasıdır. Kuzey Avrupa'da kullanılmış olan runik alfabelerin, bu alfabelerin birinden ayrı olarak MS 2. yy'da türediğine inanılıyor.