
Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.
C, c, ISO temel Latin alfabesi ve Türk alfabesinin üçüncü harfidir. İngilizce söylenişi şeklindedir. Türkçedeki söylenişi [d͡ʒ] şeklindedir.

Latin alfabesi, antik Roma tarafından Eski Latince yazmak için kullanılan Latin harfleri tabanlı alfabedir. 23 harften oluşan Latin alfabesi, Latin harflerini kullanan ilk alfabedir.

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

Latince, Hint-Avrupa dil ailesinin İtalik koluna ait bir dildir.

Latin veya Romen harfleri, kökeni antik Roma tarafından Eski Latinceyi yazmak için kullanılan Latin alfabesine dayanan bir yazı sistemidir. ISO tarafından belirlenmiş standart modern Latin alfabesinde 26 harf bulunur. Latin harfleri şu anda dünyada en yaygın kullanılan yazı sistemidir.
Türk dilleri alfabeleri veya çağdaş Türk yazı dilleri alfabeleri çağdaş dönem Türk yazı dilleri için kullanılan çeşitli alfabelerdir. Uzun tarihî dönemler içinde kullanılmış olan Türk yazı sistemlerinin sonrasında, bazılarının terki, bazılarının devamı ile günümüzde kullanımda olmuşlardır.

Orhun, Göktürk ya da Köktürk alfabesi, Göktürkler ve diğer erken dönem Türk kağanlıkları tarafından kullanılmış, Türk dillerinin yazılması için kullanılmış ilk yazı sistemlerinden biridir. Alfabe, 4'ü ünlü olmak üzere 38 damga (harf) içermektedir.

Kiril alfabesi, Avrasya'da çeşitli dillerin yazımı için kullanılan alfabedir. Çeşitli Slav, Kafkas, Moğol, Ural, ve İranî dillerinin resmî alfabesidir. En eski Slav kitaplarının yazıldığı iki alfabeden biri olan Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşturulmuştur.
K-k, Türk alfabesinin 14. harfidir. Türkçede bu harfin işaret ettiği ses ke denilerek isimlendirilir. Sıklıkla, harfin işaret ettiği ses ka denilerek isimlendirilir, ancak TDK'ye göre bu isimlendirme yanlıştır. Bu durumda sesin ince ve kalın şekilleri vardır. Fonetik bakımdan kalın seslilerle birlikte art damak, ince seslilerle birlikte ön damaktan çıkarılan süreksiz ve sert bir sessiz harf olduğundan sesli-sessiz uyumunu gerektirir. Türkçe kelimelerde bu harfin kullanım sıklığı % 4,71'dir. Arap alfabesine dayalı Göktürk, Uygur ve Osmanlı alfabelerinde iki ayrı harf ve ses olarak kaf ve kef yerine bugünkü Türkçede k kullanılmaktadır.

Harf, yazı yazmak için kullanılan semboldür. Harfler, Seslerin yazı sistemlerindeki karşılığıdır. Harflerin hepsi birleşerek alfabeyi oluştururlar. Yazı harfler dışında rakam, noktalama işaretleri ya da başka semboller içerebilir ama harfler yazının en temel öğesidir.
Ç, Latin alfabesini temel alan sistemlerde kullanılan bir harftir. Arnavutça, Azerice, Kurmançça, Tatarca, Türkçe, Türkmence ve Zazaca gibi dillerin alfabelerinde yer alır. Bunun dışında Fransızca, Katalanca ve Portekizce gibi dillerde C harfinin değişkesi olarak da kullanılır.
Yy, Türk alfabesinin 28. harfidir. Türkçede /j/ sesini temsil eder.
Qq, Türk alfabesinde bulunmayan bir harftir. Ancak Türkçede kû /cuː/ ismiyle bilinir. Uluslararası Fonetik Alfabesi'nde ötümsüz küçükdilsil patlamalı ünsüzü gösterir.

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.
Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.
Kutsal İbranice veya klasik İbranice, İbranicenin arkaik bir formu olup, Akdeniz ile Şeria Nehri arasında kalan Kenan toprakları denen bölgede Semitik Kenan dillerinden biriydi. Ahit İbranicesi MÖ yaklaşık 10. yüzyıldan, İkinci Tapınak döneminin sonu olan MS 70 yılına kadar kullanılmıştır. Ahit İbranicesi en nihayetinde gelişip Mişna İbranicesine dönüştü ve bu dil MS 2. yüzyıla kadar devam etti. Tanah, sessiz harf iskeletinin ve Orta Çağ'da kullanılmaya başlanan sesli harf sisteminin geçirdiği evrelerin belgesel kanıtıdır. Ayrıca, kuzeydeki İsrail Krallığı ile güneydeki Yehuda Krallığı'ndaki lehçe farklılıkları da göze çarpmaktadır.
Ünsüz, sessiz ya da konsonant; m, r, g gibi, oluşması esnasında, kısmen de olsa, bir engele çarpan konuşma sesi. Ünsüzler, ünlülerle birlikte kullanılarak heceleri meydana getirirler: de, le, em, es, bi, si gibi.
Ў Latincedeki W sesini karşılayan Kiril harfidir. Dudaklar büzülerek söylenen V harfi gibidir.
Çengel işareti, dil biliminde ve çoğu dilde kullanılan bir diyakritik işarettir. Türkçede yalnız sessiz harflerde kullanılan ve harflerin ses değerlerini değiştiren bir göstergedir.