İçeriğe atla

Etkileşimlilik

Etkileşimliliğin (İngilizce interactivity) tanımı üzerine bilgisayar bilimleri, iletişim ve işleyimsel tasarım (endüstriyel tasarım) alanlarında görüş birliği henüz sağlanamamıştır. Etkileşimlilik, yanıtlayabilirlik kavramı ile benzeşmektedir ve bir iletinin geçmiş iletilerin yanı sıra aralarındaki bağıntılara da hangi derecede bağımlı olduğunun incelendiği iletişim sürecidir.

"Olasılık" görüş açısından, üç düzey belirtilmekte: etkileşimsizlik (Interpassivity), bir iletinin diğer iletiler ile bağımsız olması; tepkin (reaktif), bir iletinin sadece bir öncekine bağlı olması; ve etkileşimli, bir iletinin geçmiş iletilerden birkaçına ve aralarındaki bağıntılara da bağımlı olması.

İnsanlar arası iletişim

İnsanlar arası iletişim, etkileşimli iletişimin başlıca örneklerindendir. Bu yüzden etkileşimliliğin birçok kavramı insansı tanımlara dayanmaktadır. Örneğin, insansı davranışları tanımlayıp bunlara tepki veren karmaşık düzeneklere bazen etkileşimli denmektedir. Bu bağlamda etkileşim, hareket, vücut dili ve/veya ruhbilimsel durumlara olan tepkileri de kapsamaktadır.

İnsan ile nesne arası iletişim

Bilgisayar bilimleri

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

e-posta Ağ içerisindeki kişilerle haberleşme düzeni

e-posta ya da e-mail, İnternet üzerinden gönderilen dijital mektup. Elektronik posta kavramının kısma adıdır. Görsel olarak kâğıt bir mektup ile aralarında büyük bir ayrım yoktur. e-postalara resim, müzik, video gibi her türlü dosya türü eklenebilir ve diğer alıcının bilgisayarına aktarılabilir. Her gün dünyada milyarlarca e-posta gönderilmektedir. Ucuzluğu ve kolaylığı nedeniyle kâğıt mektuplardan daha yaygın olarak kullanılmaktadır ancak güvenilirliğinin yetersizliği nedeniyle resmî işlerde kullanımı oldukça kısıtlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Akustik</span> Ses Bilimi

Akustik, sesi inceleyen bir bilim dalıdır. Katı, sıvı veya gaz halindeki maddelerde dalga yayılımının fiziksel özelliklerini inceler. Bunlar arasında gürültüye yol açan titreşimlerin ve gürültünün kontrolü de vardır.

Bilgi işlemde, İnternet Mesaj Erişim Protokolü (IMAP), e-posta istemcilerinin bir TCP/IP bağlantısı üzerinden bir posta sunucusundan e-posta mesajları almak için kullandığı bir İnternet standart protokolüdür. IMAP, RFC 9051 tarafından tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Mikro çekirdek</span>

Bilgisayar biliminde, bir mikro çekirdek, bir işletim sistemini uygulamak için gereken mekanizmaları minimuma yakın sağlayan işletim sistemi çekirdeği türüdür. Ana çekirdek sadece birimler arası iletişim ve süreçleri sıralama işlerini yapar. Bellek yönetimi, kayıt ortamı yönetimi, sürücüler ve ağ ile ilgili çok sayıda sürec birbirleriyle iletişim kurarak haberleşir. Bu sayede; parçalardan oluşan yapı ve tasarımın sadeleştirilmesi, bir parçadaki hatanın diğer parçaları etkilememesi ve çalışma anında işletim sisteminin güncelleştirilebilmesi mümkün olabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Grafik tasarım</span> Zihin yoluyla geliştirilip, görsel ya da yazılı bir şekilde bir mesajı iletme

Grafik tasarım bir mesajı iletmek, bir görseli geliştirmek veya bir düşünceyi görselleştirmek için metnin ve görsellerin algılanabilir ve görülebilir bir düzlemde, iki boyutlu, üç boyut ve de dört boyut olarak organize edilmesini içeren yaratıcı bir süreçtir. Baskı, ekran, hareketli film, animasyon, iç mimari, ambalaj tasarımı gibi birçok ortamda dijital veya dijital olmayacak bir şekilde uygulanabilir. Grafik sanatı ve grafik tasarımlarda, görsel sanatların temel ilkeleri olan hizalama, denge, karşıtlık, vurgulama, hareket, görüntü, oran, yakınlık, tekrarlama, ritim ve birlik geçerlidir. Grafik tasarım için grafik tablet, grafik yazılımı, uygulama yazılımı ve programları kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Sanat</span> duygusal veya estetik çekicilik yoluyla dışsal değerler yaratma sürecine denir

Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bu tanımlardan en yaygın kabul göreni sanatın edebiyat, resim, müzik, tiyatro, sinema, mimari ve heykel alt türlerinden oluştuğu görüşüdür. Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akademik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği, hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur.

Desibel (dB), belirli bir referans güç ya da miktar seviyeye olan oranı belirten, genelde ses şiddeti için kullanılan logaritmik ve boyutsuz bir birimdir. Desibel daima iki değer arasındaki karşılaştırmadır. Bunun sonucu olarak da çoğu kez ölçülen güç değeri değişik olmasına rağmen desibel sayısı aynıdır. Desibelin yaygın olarak ses şiddeti birimi olduğu sanılır ama aslında ses şiddeti karşılaştırmalarında da kullanılabilen bir karşılaştırmadır. Telefon kullanılmaya başlandığında ilgili kurumlar bir iletim birimi bulmak/kullanmak sorunu ile karşılaşmışlardı. Doğal olarak o zaman iletim ya da haberleşme denince akla çoğunlukla telefon gelmekte idi.

<span class="mw-page-title-main">SIP</span>

Oturum başlatma Protokolü (SIP), ses, video ve mesajlaşma uygulamalarını içeren gerçek zamanlı oturumları başlatmak, sürdürmek ve sonlandırmak için kullanılan bir sinyal protokolüdür. VoIP gibi IP üzerinden üzerinden ses, görüntü ve anlık mesaj iletişimi yanı sıra LTE (VoLTE) üzerinden cep telefonu araması için multimedya iletişim oturumlarını sinyalize etmek ve kontrol etmek için kullanılır. Günümüz IP Telefonlarının çoğunluğu SIP Protokolü ile çalışmaktadır. Cisco gibi bazı üreticiler SIP kullanmakla beraber bazı telefon modellerinde SCCP tercih etmektedir.

Yeni medya, bilgisayarların işlem gücü olmadan oluşturulamayacak veya kullanılamayacak olan ortamlara denir. Genellikle dijital olup kullanıcısına veya hedef kitlesine etkileşim olanağı sağlar.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

<span class="mw-page-title-main">Bazal ganglion</span>

Bazal ganglion, beynin orta kısmında bulunan prefrontal korteks ve alt motor ve duyu bölgeleri arasındaki iletişim ve yönetimi sağlayan yapıların genel adıdır. Karmaşık motor hareketlerin uygulanması ve yönetilmesi bu yapılar aracılığıyla yürütülür. Aynı zamanda hareketlerin hızlarının kontrol edilmesi gibi yüksek motor denetim özelliğine de sahip bir bölgedir. Bazal gangliyon, kabuk, talamus ve diğer bazı yapılarla sıkı bir bağlantı gösterir. Güncel kuramlar bazal gangliyona eylem seçiciliği görevini yükler; olası seçeneklerden uygun olanı bulmak. Bazal gangliyonun birçok motor sistem üzerinde durdurucu etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Bu etkinin ortadan kalkması sistemin etkin hale geçmesiyle sonuçlanır. Bazal gangliyonun davranış belirleme fonksiyonu beynin birçok bölgesinden gelen iletilerle biçimlenir. Bu merkezlerden biri de yönetim özellikleri belirgin olan alın kabuğudur.

<span class="mw-page-title-main">OSI modeli</span>

Open Systems Interconnection (OSI) modeli ISO tarafından geliştirilmiştir. Bu modelle, ağ farkındalığına sahip cihazlarda çalışan uygulamaların birbirleriyle nasıl iletişim kuracakları tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">ARPANET</span> Dünyanın ilk paket dağıtımı ağı

ARPANET,, bir bilgisayar ağıdır ve ilk olarak 1968'den itibaren Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri adına Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve ABD Savunma Bakanlığı liderliğindeki küçük bir araştırmacı grubu tarafından geliştirilmiştir. Günümüz internetinin öncüsüdür. Paul Baran ve Donald Watts Davies, ARPANET'in geliştirilmesinde iletişim için temel olarak kullanılan kısmî ağ düzeni ve paket şifreleme ağlar alanında önemli bulgular sağlamıştır.

Türkiye'de ilk iletişim tasarımı bölümü 1997'de İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde kuruldu.

<span class="mw-page-title-main">Gürültü</span>

Gürültü, yaygın olarak, istenmeyen ses veya ses kirliliği anlamıyla kullanılır. Elektronik alanında gürültü; pre amplifikatör, televizyon gibi ses veya görüntünün çevrilmesini sağlayan sistemlere etki eden, iletilmek istenen bilgi sinyaline karışan parazitlerdir. Analog veya dijital sinyallerin işlenmesi veya veri işleme sırasında sinyale karışan, uygulanan işlemlerin istenmeyen ve belli anlama gelmeyen yan ürünü olarak da tanımlanabilir. Daha geniş anlamda, bir plaktan gelen cızırtı veya bir internet sayfasındaki reklam gürültü olarak nitelendirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sınıf (programlama)</span> nesne yönelimli programlamada, bir nesnenin nasıl çalıştığını belirten bir tanım

Sınıf, nesne yönelimli programlama dillerinde nesnelerin özelliklerini, davranışlarını ve başlangıç durumlarını tanımlamak için kullanılan şablonlara verilen addır. Bir sınıftan türetilmiş bir nesne ise o sınıfın örneği olarak tanımlanır. Sınıflar genelde şahıs, yer ya da bir nesnenin ismini temsil ederler. Sınıflar metotları ile nesnelerin davranışlarını, değişkenleri ile ise nesnelerin durumlarını kapsül ederler. Sınıflar hem veri yapısına hem de bir ara yüze sahiptirler. Sınıflar ile nasıl etkileşime girileceği bu ara yüzler sayesinde sağlanır. Örneğin bir sınıf şablonu ile renk özelliğine, tekerleklere ve sür metoduna sahip olan bir araba temsil edebilir.

Nesne yönelimli programlama dillerinde arayüz, değişik sınıflardan nesnelerin kategorize edilmesini sağlayan bir soyut tür çeşitidir. Tanımlanmakta olan kategorinin birbirleriyle alakasız sınıfları ortak bir çatı altında toplaması nedeniyle, arayüz tanımları, soyut sınıfların aksine, listeledikleri iletilerin gerçekleştirim ayrıntısı olan herhangi bir bilgi içeremezler. Dolayısıyla, bir arayüz tanımı iletilere karşılık gelen bir altyordam gövdesi veya altalan tanımı içeremez. Bir başka açıdan bakarsak, arayüz tanımında yer alan programlama öğelerinin zaman içinde değişme olasılığı düşük öğeler olması gerekir. Buna göre, arayüz tanımları gerçekleştirimci ile kullanıcının paylaştığı ve sabit olma özelliği bulunan altyordam imzaları ile simgesel sabit tanımlarını barındırabilir.

Sistem teorisi, disiplinlerarası bir bilim olup incelenen bir sorunu veya olguyu bir sistem olarak ele alan bilimsel ve düşünsel anlayıştır. Organizmaları, yapıları, örgütleri, mekanizmaları, doğal oluşumları bir bütün oluşturacak biçimde birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkili veya bağıntılı unsurlar dizisi olarak inceler. Değişik oluşumları içindeki unsurları ve nitelikleri arasındaki ilişkiler topluluğu olarak algılayan ve açıklayan bir yaklaşımdır. Olayların, durumların ve gelişmelerin incelenmesinde kullanılan bir bakış açısı, bir düşünce tarzı, bir metottur. Sistem yaklaşımı, olaylar ve olgular arasındaki ilişkileri ve karşılıklı etkileşimleri inceleyerek analizlerde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Mesaj</span> söz ya da yazıyla gönderilen ve belli bir anlamı olan haber

Mesaj ya da ileti, alıcıların bazılarına alıcı veya grup tarafından tüketilmek üzere kaynak tarafından tasarlanan bir iletişim ayrık birimidir. Bir mesaj kurye, telgraf, güvercini ve elektronik otobüs dahil olmak üzere çeşitli yollarla, tarafından teslim edilebilir. Terim başlangıçta Kısa Mesaj Servisi (SMS) kullanılarak gönderilen mesajlara atıfta bulunuyordu. Multimedya Mesajlaşma Hizmeti (MMS) ve Zengin İletişim Hizmetlerini (RCS) kullanan multimedya mesajlarını içerecek şekilde alfasayısal metnin ötesine geçmiştir.

Uygulamalı dilbilim, genel dilbilimin bir alanıdır. Dil öğrenimi araştırmaları, dil betimlemesi, ayrıca dilbilimsel görüş altında doğa bilimleri, kültür bilimi, bilgi bilimi, hukuk ve ruhbilimdeki sorunlarla disiplinlerarası olarak ilgilenmektedir. Diğer alanlardaki dille ilgili problemlerin çözümlenmesinde dilbilimsel teori, metot ve bilgilerin kullanımı da bu alanın konusunu oluşturmaktadır. Araştırma nesnesi olarak dille ilgili çok farklı görüşler ile farklı yaklaşımlar ve dilbilimin başka bilimlerden yararlanma özelliğinden dolayı genel dilbilim ve uygulamalı dilbilim arasında genel belirlenmiş bir sınırlama yoktur. "Uygulamalı dilbilim" kavramı altında ne anlaşıldığı tam olarak net değildir. Bir taraftan gerçek uygulamalı dilleri araştıran bir alt alan olarak anlaşılırken, diğer taraftan uygulama sonunda elde edilen araştırma sonuçlarının kullanılmasıyla ilgili bir alt alan olarak anlaşılmaktadır. Genel/teorik ve uygulamalı dilbilim arasındaki bu özel durum sorun yaratmaktadır. İngiliz dili ile ilgili bilimsel alanda "applied linguistics" mi yoksa "linguistics applied" kavramının kullanılacağı konusundaki adlandırma karşıtlığı tartışılmaktadır.