İçeriğe atla

Esved el-Ansî

Esved el-Ansî, tam adıyla Abhele bin Ka'b bin Avf el-Esved el-Ansî (Arapça: الأسود العنسي; ö. 3 Haziran 632), İslam Peygamberi Muhammed sağ iken peygamberlik iddiasında bulunan kâhin.

Necran yakınlarında doğdu. Peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkan kişilerin ilki Esved ül- Ansi'ydi. Kahtaniler'in bir kolu olan Ans kabilesindendir. Yemen bölgesinde yerleşik Ans kabilesine mensup Esved halk arasında ‘Zu’l Hımar’ diye anılıyordu. ‘Hı’ ya da ‘ha’ vurgusuyla okumaya göre ‘eşekli’ ya da ‘peçeli’ manasına gelen ‘Hımar’ anlatılanlara bakılırsa iki durumda da Esved'e uygun sıfattı.. Onun yanından ayırmadığı terbiyeli bir eşeğinin olduğu ve Esved kulağına ‘Rabbine secde et’ dediğinde hayvanın ön ayaklarını büküp çömeldiği, ‘kalk’ dediğinde kalktığı rivayet ediliyordu.. Günümüz sirk hayvanlarının marifetleri düşünüldüğünde ilginç yanı olmayan bu olay o çağda gizemin kanıtı olarak görülüyordu. Esved'in Peçeli diye anılmasının sebebiyse muhtemelen kahin olduğu için daima yüzünü örten peçe takarak gezmesiydi... Onun kabileler nezdinde önemsenmesini sağlayan bir diğer olay tertiplediği gösterilerde yüz kadar hayvanı yere çizdiği bir çizgi üzerinde hizaya dizip sonra hepsini sırasıyla mızraklaması ve bu vahşi gösteri sona erene kadar hayvanların yerlerinden kıpırdamamasıydı. Esved bunu kendisindeki ilahi güçle açıklıyordu.

Muhammed'in hastalandığını duyunca kabilesinin ve Mezhic kabilesinin desteğini alarak peygamberliğini ilan etti. Necran'dan topladığı birliklerle Sana Valisi Sehr ile yirmi beş gün savaşarak onu öldürüp bölgeyi ele geçirdi ve onun karısı Merzubana Azad'la evlendi... Bir süre sonra Yemen'in tamamını kontrol altına aldı. Muhammed'in bölgeye gönderdiği valileri Yemen'den geri çekildi. Peygamber'in Amil ve muallimi olarak bölgeye gönderdiği Mu'az b. Cebel, Ma'rib'de bulunan Ebu Musa el-Esari'ye iltihak etmiş daha sonra Ikisi birlikte Hadramevt'e gitmişlerdi. Bahreyn'den Aden'e ve Taif'e kadar uzanan geniş bir bölgeyi kontroluna aldı Esved ve bazı vilayetlere vali tayin etti. Muhammed'in İslam'a davet için gönderdiği elçisine olumsuz cevap verdi. Bunun üzerine Muhammed bölgenin ileri gelenlerine ve eski valilerine mektuplar göndererek Esved'in öldürülmesini emretti. Esasen valiler yerli ahali ile münasebet kurarak onları Esved'e karşı iş birliğine davet ediyordu. Ancak artan güç evhamını da kabartmıştı.. Bağlılığından şüphelendiği herkesi ‘Şeytan beni uyardı’ diyerek ölümle tehdit ediyordu. Nihayet bölge ileri gelenlerinden Kays b. Mekşûh, Fîrûz ed-Deylemî, Cüşeyş ve Dâzeveyh, kendi safında göründükleri Esved'e suikast tertip etme konusunda anlaştılar. Adamlar korkudan ne yapacaklarını düşünürken aradıkları destek Esved'in karısından geldi. ‘Kocamı öldürdü ve beni gasbetti. Bu dünyada ondan daha çok nefret ettiğim bir insan yok’ diyen Azad, Esved'in öldürülmesi için yapılacak plana iştirak edeceğini bildirdi ve onun içkiden sızdığı bir gece sarayın arka kapısını açıp üç suikastçıyı içeri aldı. Esved'den nefret eden Şehr b. Bâzân'ın hanımı Âzâd'ın da yardımıyla bir gece yarısı girdikleri evinde Esved'i öldürdüler. Esved'in boğazlanırken çıkardığı gök gürültüsünü andıran hırıltıları işiten muhafızları ‘Peygambere vahiy geliyor, ellemeyin’ diye geri gönderen de Azad'dı... Sabah suikastçılardan biri ‘Allahu ekber. Allahu ekber.’ diye başladığı ezanı ‘Esved Allah’ın düşmanıdır’ diyerek tamamlayınca ahali adamın işkenceyle öldürüleceğinden emin beklemeye başladı. Ancak Esved'in öldürüldüğü anlaşıldı. Haberciler Esved'in ölümünü Muhammed'e bildirmek için hemen yola çıktılar ama geç kalmışlardı.. Ancak Peygamber onlar Medine'ye gelmeden bu olaydan beş gün sonra 8 Haziran 632 günü vefat etmişti. Ibnül-Esir'in ifadesiyle, "Esved'in çıkarmış olduğu fitne bir alev gibi, Hadramevt'ten Taif, Bahreyn ve Ahsa'dan Aden'e kadar her yeri kaplamıştı.

Câhiliye devri Arapları arasındaki muteber mesleklerden kâhinliği benimseyen Esved el-Ansî, heybetli görünüşü ve tesirli hitabetinin de yardımıyla insanları âdeta büyülerdi. Hayvanlar üzerinde uyguladığı hipnotizma gücü de onun tesir sahasını genişletmiştir. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslâmiyet gibi semavî dinlerin yerleştiği Yemen'de putperestliğe davet etmek yerine görünmeyen bir tanrı adına ortaya çıktığını iddia etmesi Esved'in gerçekten kurnaz bir kişi olduğunu göstermektedir. Kendisine melekler aracılığı ile vahiy geldiğini ileri sürmüş, büyücülük ve hipnotizma eseri olarak yaptığı şeyleri de bu iddiasını ispat için kullanmıştır. Ancak ortaya bir din ve şeriat koymamıştır. Esved el-Ansi, İki kız kardeşin aynı anda aynı kişinin nikâhında birleşmesini yasaklayan Kurân hükmünü geçersiz ilan ediyordu.[1][2][3]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ (Taberi, Cilt: III, sayfa: 229-230)
  2. ^ (Ibnül-Esir, Cilt: II, sayfa: 338)
  3. ^ Hüseyin Algül, TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt: 11, sayfa: 441

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sebe' Suresi</span> Kuranın 34. suresi

Sebe' Suresi Kur'an'ın 34. suresidir. Sure 54 ayetten oluşur. Surenin tamamı Kur'an-ı Kerim'in 22. cüzünde yer almakta olup, 427. sayfada başlar ve 433. sayfada sona erer. Öncesinde Ahzab, sonrasında ise Fatır suresi yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hâşimoğulları (Hicaz)</span> Arap kraliyet ailesi

Hâşimoğulları veya Hâşimîler, Hüseyin bin Ali tarafından kurulan Arap ailesi. İslam peygamberi Muhammed'in mensup olduğu Benî Haşim ailesine bağlı bir Kureyş boyu olduğunu iddia etmektedirler. Ayrıca kan bağı ve kabile birlikteliği yoluyla Kızıl Deniz boyunca kurulan hanedanların sahibi olan boy. Sülale ismini İslam peygamberi Muhammed'in büyük-büyükbabası Haşim bin Abdimenaf'dan alır. I. Dünya Savaşı esnasında İngiliz desteğiyle Osmanlı Devleti'ne isyan etmiş, Arap Yarımadası'nın kontrolünü eline geçirmiş, fakat birkaç yıl sonra Suudi Hanedanlığı'na yine bir isyanla kaybetmişlerdir.

Fil Yılı ya da Fil Olayı, İslam tarihinde, yaklaşık olarak 570 yılında yaşandığı rivayet edilen bir olaydan dolayı verilen isimdir. İslam tarihine göre, İslam peygamberi Muhammed bu olaydan az bir zaman sonra, 571 yılında doğmuştur.

Arap Yarımadası'ndaki Yahudi kabileler, İslam'dan önce Arap Yarımadası'nda yaşamını sürdürmüş Mizrahi Yahudi gruplarıydı. Bu kabilelerin atalarının İbrani olup olmadığı yüzde yüz belli değildir. Yahudi geleneğinde Rehabitler gibi göçebe kavimlerin antik zamanlarda Yahudiliğe geçtiğinden bahsedilir.

<span class="mw-page-title-main">Ridde Savaşları</span>

Ridde Savaşları, Muhammed'in ölümü sonrasında kitlesel dinden dönme (irtidad) olayları üzerine, ilk halife Ebu Bekir tarafından 632-633 yıllarında yapılan askerî harekât ve savaşlardır.

Fîrûz ed-Deylemî, İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerinden.

<span class="mw-page-title-main">Müseylime</span> din kurucusu

Müseylime bin Habib veya Mesleme, 7. yüzyılda Arabistan'da peygamberliğini ilan etmiş dini liderdir. Müseylime, İslam'a göre sahte peygamber olarak tanımlanır ve bazı Müslüman kaynaklarda "büyük yalancı" manasına gelen el-Kezzâb (اَلْكَذَّابُ) adıyla anılır.

Secah bint el-Hâris bin Süveyd, Peygamber olduğunu iddia etmiş Arap kadın.

Tuleyha bin Huveylid bin Nevfel el-Esedî, peygamber olduğunu iddia etmiş Arap şair.

Süleym, İslam öncesi dönemde Hicaz'ın bir bölümüne hakim olan bir Arap kabilesidir. Mekke Kureyş'i ve Medine sakinleriyle yakın bağlar kurdular ve 632'deki ölümünden önce İslam'a geçmeden önce İslam peygamberi Muhammed'e karşı bir dizi savaşta savaştılar. Suriye'nin Müslümanlar tarafından fethine katıldılar ve kabilenin bir kısmı Hicaz'da kalırken Cezire'de kendi yurtlarını kurdular. Erken Müslüman döneminde kabile, Safvan bin Mu'attal, Ebu'l-A'var ve Umayr bin el-Hubab gibi önemli generaller yetiştirdi. Arabistan'da kalanlar büyük ölçüde 9. yüzyıldan itibaren Yemen'deki Beni Harb tarafından asimile edildi, Suriye ve Cezire'dekiler 10. yüzyılın sonlarında Karmatileri destekledikleri için Fatımi Halifeleri tarafından Yukarı Mısır'a sürüldüler. 11. yüzyılın ortalarında, Mısır'da uzun süren bir kıtlık kabileyi Beni Hilal ile birlikte batıya Libya'ya göç etmeye yöneltti. Orada, Süleym ve alt kabileleri kendilerini çoğunlukla Sirenayka'ya yerleştirdiler ve günümüze kadar, o bölgedeki Arap kabilelerinin birçoğu kökenlerini Süleym'e dayandırmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan tarihi</span>

Suudi Arabistan tarihi, Arabistan coğrafyası ve Suudi ailesinin tarihidir. Arabistan antik dönemlerden beri Arap kabilleleri varlık göstermiştir. Dinler tarihi açısındanda önemli bir yere sahiptir. İslami hanedanlıkların birçoğu Arabistan coğrafyasında varlık göstermiştir.

Addas, İslam peygamberi Muhammed'in Arap olmayan sahabisi. Mekke'nin güneyindeki dağlık bir bölge olan Taif'te yaşayan genç bir Hıristiyan köleydi. Aslen kadim Asur şehri Ninovalı olup, batıdaki Taif bölgesinde İslam'a geçen ilk kişi olduğu iddia edilmektedir. Kendisi Asur kökenlidir.

<span class="mw-page-title-main">Ziyâd bin Ebih</span>

Ziyâd bin Ebih', Emevîler dönemi devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Yemen imamları</span> Yemeni yönetmiş Zeydi imamlar

Yemen imamları ve daha sonra Yemen kralları, Yemen'de Zeydi Şii İslam'ının kutsanmış dini ve siyasi liderleridir. Tarihçi İbn Haldun imamlardan başa gelmelerini sağlayan kabileden, Banu Rassi veya Rassiler, telaffuza göre Banu Ressî veya Ressîler olarak bahseder. Orijinal Arap kaynaklarında Rassi terimi pek kullanılmaz. El-Mansur el-Kasım bin Muhammed'in kurduğu Rassidilerin alt kolu olan Kasımîler olarak da bilinir. 897'den itibaren Yemen'in bazı bölgelerinde dini ve siyasi yönetimini ellerinde tuttular. Bazen yönetim gücü imamlara değil, Memlûklerin, Osmanlıların valilerine aitti. İmamların; dini ilimler konusunda bilgili olması, savaşlarda Yemen'in reisi olduğunu kanıtlaması gerekiyordu. İmamlık iddiasında bulunanlar İslam'a çağrıda bulunurlardı. Bazen aynı anda iki imam olabiliyordu fakat bu durum çok nadirdir. Birçok İmami'nin aksine, Zeydiler İmamlarına ilahi veya insanüstü nitelikler atfetmezler. Zeydîler’in, kendine özgü bir sosyokültürel yapısı olan Yemen bölgesine intikal edip devlet kurmalarından itibaren günümüze kadar devam eden varlığı, siyasî bakımdan dönem dönem muğlak ve istikrarsız bir seyir izleyerek kesintilere uğramıştır.

İslam peygamberi Muhammed'in Hristiyanlar hakkındaki görüşleri, onlarla olan temasları yoluyla şekillendi. Muhammed, Hristiyanlar hakkında genel olarak yarı olumlu bir görüşe sahipti ve onları İbrahim'den gelen vahyin alıcıları olarak görüyordu. Ancak onları bazı inançlarından dolayı da eleştirdi.

İkrime bin Ebu Cehil Amr bin Hişam, Babası Ebu Cehil ile birlikte İslam peygamberi Muhammed'in önde gelen muhaliflerinden birisiydi. Daha sonrasında Müslüman oldu; Ridde savaşlarında ve Suriye'nin fethinde Raşidin kuvvetlerinde komutanlık yaptı. Muhtemelen Bizans kuvvetleriyle yapılan Ecnadeyn Muharebesi'nde öldü.

Bu sayfada 632 yılında kurulan Râşidîn Halifeliği'nde 632'den 640'a kadar yaşanan olaylar yer alıyor.

Benu Hemdan Yemen'in kuzeyinde yaşayan kadim, büyük ve önemli bir Arap kabilesidir.