İçeriğe atla

Estonya ekonomisi

Estonya ekonomisi
Derece98. (nominal) / 113. (SAGP)
Para birimiEuro
Mali yıltakvim yılı
Ticaret organizasyonlarıAvrupa Birliği, Dünya Ticaret Örgütü
İstatistikler
GSYİHSAGP: 36.947 milyar $ (2015)
GSYİH büyümeartış %2.5 (2014)
Kişi başı GSYİH30,850 $ (SAGP, 2017)
Enflasyon (TÜFE)azalış %3,3 (2012)
Yoksulluk sınırı
altındaki nüfus
%21,9 (2015)
Gini katsayısı%31.3 (2010)
İşgücü675.900 (2012)
Sektörel işgücü dağılımıTarım: %4,2, sanayi: %20,2, hizmet: %75,6 (2010)
İşsizlik%6,9 (2015)
İş yapılma kolaylığı sıralaması12. (2018)
Dış ticaret
Ana ihracat ortakları Finlandiya %16.2
 İsveç %13.5
 Letonya %9.2
 Rusya %7.3
 Almanya %6.9
 Litvanya %5.9 (2017) [1]
Ana ithalat ortakları Finlandiya %14
 Almanya %10.7
 Litvanya %8.9
 İsveç %8.5
 Letonya %8.2
 Polonya %7.2
 Rusya %6.7
 Hollanda %5.9
 Çin %4.7 (2017) [2]
Kamu maliyesi
Kredi derecelendirme
Diğer bir bilgi verilmemiş, değerlerin tümü ABD Doları ile ifade edilmiştir.

Estonya, Avrupa Birliği üyesidir, Euro bölgesi ülkesidir ve IMF verilerine göre gelişmiş ülke sayılmaktadır. Estonya ekonomisi Finlandiya ve İsveç ekonomilerindeki gelişimlerden çok etkilenmiştir.

Genel bakış

İkinci Dünya Savaşı'ndan önce Estonya ekonomisi tarıma dayalıydı fakat bilimsel çalışmalarla bilinen bir üniversite şehri olan Tartu sayesinde bilgi sektörüne ve komşusu Finlandiya gibi gelişmekte olan bir sanayi sektörüne de sahipti. Estonya'da üretilen tereyağı, süt ve peynir gibi ürünler batı Avrupa piyasalarında rağbet görmekteydi. Bu ürünlerin ithal edildiği ana piyasalar Almanya ve Birleşik Krallık'tı, toplam ticaretin sadece %3'lük bir kısmı ise komşusu SSCB ile yapılmaktaydı.

SSCB'nin 1940 yılında Estonya'yı ilhakı ve ardından II. Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen Nazi ve Sovyet yıkımları Estonya ekonomisini felce uğrattı. Estonya'nın savaştan sonra sovyetleştirilmesi Estonya ekonomisinin ve sanayisinin SSCB bünyesine katılmasıyla devam etti. Savaştan önce Estonya ve Finlandiya görece benzer hayat şartlarına sahipken 1987 yılına gelindiğinde kapitalist Finlandiya'nın kişi başına düşen yıllık geliri 14,370 dolara ulaşmışken komünist Estonya'nın kişi başına düşen yıllık geliri 2,000 dolarda kalmıştı.[3]

1980'li yılların sonlarında Estonya komünizmden uzaklaşıp 1991'de bağımsız ve kapitalist bir ekonomiye dönüşünce küresel ekonominin öncülerinden biri halini aldı. 1994'te kişisel gelire bakılmaksızın uygulanan %26'lık vergiyle dünya üzerinde sabit vergi oranının uygulandığı ilk ülkelerden biri oldu. 2005 ve 2008 yılları arasında %26 olan kişisel gelir vergisi birkaç adımda %21'e düşürüldü. Estonya 1990'lı yılların ikinci yarısında Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasında en çok yabancı sermayenin girdiği ülke oldu.

Estonya günümüzde Dünya Bankası tarafından yüksek gelirli ülke olarak nitelendirilmektedir. Refah durumunun göstergesi olan kişi başına düşen yıllık gelir Dünya Bankası'na göre Estonya'da 2012 yılında 23,631 doları görmüştür.[4] Sovyetlerin dağılmasından sonra gösterdiği ekonomik performans sebebiyle Estonya, Baltık Kaplanları diye adlandırılan hızlı gelişen ekonomiler arasında gösterilmektedir.

2008 yılında Estonya Ekonomik Özgürlük İndeksi'nde 162 ülke arasında 12. Sırada yer almıştır. Bu da bütün eski Sovyet ülkeleri arasında en üstte olduğunu gösterir. Estonya, 2013 yılında Dünya Bankası Grubu tarafından hazırlanan İş Yapma Kolaylığı İndeksi'nde 21. sırayı almıştır.

2004 yılının sonlarında Estonya hükûmeti para birimi olarak Euro kullanmaya karar vermiş ve ilk Estonya Euro madeni paralarının tasarımını tamamlamıştır. Euro para birimine geçiş yüksek enflasyonun kriterlerin karşılanmasını engellemesi sebebiyle planlanandan geç olacak şekilde 1 Ocak 2011 tarihinde gerçekleşmiştir.

2008 ekonomik krizi Estonya ekonomisi üzerinde etki göstermiştir. Bu etki özellikle önceki yıllarda şişen piyasa balonunun üzerine yatırım ve tüketimin azalmasıyla görülmüştür. Yine de Estonya ekonomisinin uzun vadede görünüşü Avrupa ülkeleri arasında en çok gelecek vadeden ekonomileri arasında olduğu yönündedir. 2011 yılında gayri safi yurt içi hasıla büyüme oranı %8.0 olmuştur. Ayrıca, CEPII tarafından gerçekleştirilen araştırmalara dayalı öngörüler 2025 yılında Estonya'da kişi başına düşen yıllık gelirin İsveç, Finlandiya, Danimarka ve Norveç ekonomilerindeki seviyeyi yakalayacağını belirtmektedir.

Erken Tarih

13. yüzyıla kadar günümüzde Estonya olarak bilinen topraklar bağımsızdı. Ekonomi büyük ölçüde tarıma dayalıydı, fakat deniz kıyısında bir coğrafya olduğu için denizcilik faaliyetleri de yaygındı. Bu özerk gelişmeler Danimarka Kralı, Baltık Almanları ve Töton Şövalyelerinin başlattığı Kuzey Haçlı Seferleri ile son buldu. Estonya o dönemde ağırlıklı olarak savunma savaşına yöneldi. İstilacılara karşı savaş 1208 yılından 1227 yılına kadar sürdü. Düşman eline geçen son Estonya toprağı 1261 yılında kaybedilen Saaremaa adası oldu.

Bu tarihten sonra İkinci Dünya Savaşı'na kadar geçen süre içerisinde birçok yüzyıllar boyunca Estonya tarımı Alman derebeylerinin emri altında büyük çiftliklerde çalışan yerli halktan oluştu. Bağımsızlıktan on yıllar önce merkezi Çarlık rejimi o zamanlar dünyanın en büyük pamuk fabrikasını Kreenholm adasında kurmuştu.

1918'deki bağımsızlık ilanından, Estonya Bağımsızlık Savaşı'ndan ve sonrasında, 1920'de gelen Tartu Antlaşması'ndan sonra yeni Estonya Devleti savaştan çıkmış, enkaz halinde bir ekonomiyi devralmıştı. Önemli derecedeki zorluklara, düzensizliğe ve işsizlik oranına rağmen Estonya bağımsızlığının ilk on yılını ekonomik dönüşüme ayırdı. 1918'de Çarlık yönetiminden kalma ruble para birimi 1927'ye kadar tedavülde kalacak olan Estonya markı ile değiştirildi. 1929'a gelindiğinde sabit para birimi olan ve Estonya merkez bankası tarafından basılan kron kullanılmaya başlandı. Hükûmet eski Alman toprak sahiplerinin büyük mülklerine el koyup bunları küçük çiftliklere böldü. Bu da Estonya varlığının temelini oluşturan hamle oldu. Ticaretin odağı yerel piyasa ve özellikle Almanya ve Birleşik Krallık olmak üzere batı ülkeleriydi.

SSCB'nin 1940 yılında Estonya'yı ilhakı ve ardından II. Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen Nazi ve Sovyet yıkımları Estonya ekonomisini felce uğrattı. Estonya'nın savaştan sonra sovyetleştirilmesi Estonya ekonomisinin ve sanayisinin SSCB bünyesine katılmasıyla devam etti. 1949 yılının sadece Nisan ayında Estonya'daki çiftliklerin %56'sı kolektifleştirildi.

Modernizasyon ve Liberalizasyon

Maakri, 21. yüzyılda Tallinn'in ana iş merkezlerinden biri haline gelmiştir.

Bağımsızlığını yeniden kazandığı günden itibaren Estonya Doğu ve Batı ülkeleri arasında bir köprü görevi gördü ve batıya dönük bir ekonomik reform ve entegrasyon modeli benimsedi. Dengeli bir bütçe, sıfıra yakın devlet borcu, sabit oranlı gelir vergisi, serbest ticaret rejimi, para kurulu tarafından desteklenen tamamen dönüştürülebilir para birimi, güçlü Euro kuru, rekabete dayalı ticari bankacılık sektörü, yabancı yatırımcılara yönelik olumlu yatırım ortamı, yenilikçi e-hizmetler ve mobil tabanlı hizmetler Estonya'nın serbest piyasa tabanlı ekonomisinin karakteristik özellikleridir. Estonya yapısal düzenlemeler konusunda da mükemmel bir yol kat etmiştir. 1 Ocak 2011 tarihinde Estonya para birimi olarak kullandığı Estonya kronundan vazgeçerek Euro kullanmaya başlamış ve Euro bölgesinin 17. ülkesi olmuştur.

Devlet malı olan firmaların özelleştirilmesi esas itibarıyla tamamlanmış, sadece limanlar ve ana elektrik santralleri hükûmetin elinde kalmıştır. Estonya anayasası dengeli bir bütçeyi ve fikrî mülkiyetin Avrupa standartlarıyla aynı düzeyde olmasını şart koşmaktadır. 1992 yılının başlarında hem likidite soruları hem de komünist dönemden kaynaklanan yapısal zayıflık bir bankacılık krizinin patlak vermesine zemin hazırlamıştır. Bunun sonucunda etkili iflas yasaları yürürlüğe konmuş ve iyi idare edilen bankalar piyasa liderleri olarak ortaya çıkmıştır. Günümüzde Estonya'da bankacılık sektörü için ideal koşullar söz konusudur. Yabancıların banka hisseleri satın almaları veya holdinglerin birçoğunu elde etmeleri yasak değildir.

Tallinn'deki tamamen elektronik olarak çalışan borsa 1996 yılının başlarında hizmete açılmış ve 2001 yılında Finlandiya merkezli Helsinki Borsası tarafından satın alınmıştır.

Günümüz Ekonomisi

Esyonya'nın Reel GSMH büyümesi, 2002-2012.

2006 yılına kadar Estonya ekonomisi yıllık %10'u aşan büyüme oranıyla dünya üzerinde en hızlı büyüyen ekonomilerden biri oldu. Ülke içinde ve dışındaki bazı sorunlara rağmen Estonya ekonomisi krizlere dayanıklı ve borçlarını ödeyebilen bir ekonomi olmayı sürdürmektedir.

Geçtiğimiz yıllara kadar Estonya ekonomisi takdire değer oranlarla büyümeye devam etmiştir. 200 yılında gayrı safi yurt içi hasıla % 6.4 büyüme göstermiştir. 2004 yılında Avrupa Birliği üyesi olduktan sonra ise bu büyüme oranı iki haneli rakamlara ulaşmıştır.

Estonya 1999 yılında Dünya Ticaret Örgütü'ne dâhil olmuştur. 2008'in son aylarında küçülmeye başlayan bir miktar cari işlem açığı hala varlığını korumaktadır ama yakın gelecekte de küçülmeye devam etme eğilimi göstermektedir.

2013'ün ikinci çeyreğinde Estonya'daki ortalama brüt ücret 976 euro olarak hesaplanmıştır.

Estonya elektrik ihtiyacının %90'ından fazlasını yerel bitümlü şist madenciliğinden karşıladığı için enerji bağlamında neredeyse bağımsızdır. Odun, torf ve biokütle gibi alternatif enerji kaynakları birincil enerji üretiminin yaklaşık %9'luk bir kısmını oluşturmaktadır. Estonya ihtiyaç duyduğu petrol ürünlerini batı Avrupa'dan ve Rusya'dan ithal etmektedir. Bitümlü şist enerjisi, telekomünikasyon, tekstil, kimyasal ürünler, bankacılık, hizmet sektörü, gıda ve balık sektörü, kereste, gemi inşaatı, elektronik ürünler ve ulaşım Estonya ekonomisinin anahtar ögeleridir. Tallinn yakınlarındaki Muuga Limanı kaliteli gemi aktarması sağlayan, yüksek kapasiteli tahıl ambarına, soğuk hava deposuna ve son derece modern bir petrol tankerine sahip modern bir tesistir. Estonya demiryolları Batı ile Rusya ve diğer doğu ülkeleri arasında bir kanal işlevi görmektedir.

Günümüzde Estonya genel anlamda dört ana ticaret partneri olan Finlandiya, Rusya, İsveç ve Almanya'daki gelişmelerden etkilenmektedir.  Son zamanlarda hükûmet inovasyona ayrılan bütçeyi oldukça artırmıştır. Estonya başbakanı kişi başına düşen yıllık geliri 2022 yılına kadar AB ülkeleri arasında ilk beşe ulaştırma amacını taşıdıklarını belirtmiştir. 2008 yılında kişi başına düşen yıllık millî gelir düşüş gösterse de 2009 yılına gelindiğinde yeniden yukarı doğru bir yükselme eğilimine girmiştir. Ülkedeki işsizlik oranı bir hayli azalmış, %10'un altına düşmüştür.

2008 Ekonomik Krizinin Etkisi

2009 yılının Haziran ayında Estonya'daki KDV %18'den %20'ye yükseltildi. 9 Ağustos 2011'de, Standard & Poor’s’un ABD’nin kredi oranını düşürmesinden birkaç gün sonra Estonya’nın kredi oranını A seviyesinden AA- seviyesine yükseltti. Standard & Poor’s bu kararı almalarına yol açan faktörler arasında Estonya’nın “güçlü ekonomik büyümeyi devam ettirmesine” olan güvenleri olduğunu belirtti.

2000'li yılların sonlarında gerçekleşen piyasadaki bu durgunluktan fazla hasar görmeden kurtulmak Estonya için kolay oldu çünkü ülkenin bütçesi sürekli olarak dengede tutulmuştu. Bu, Estonya'nın gayri safi yurt içi hasılaya oranlı devlet borcunun Avrupa ülkeleri içinde en düşük seviyede kalan ülkeler arasında olduğunu gösterir.

İşgücü Oranı

Estonya'da işsizlik oranları, 1996-2015

Estonya 600,000 civarında çalışana sahiptir ama nitelikli işgücü sıkıntısı çekmektedir ve nitelikli işçi bulma sıkıntısı tüm Avrupa ülkelerinde var olduğu için Estonya hükûmeti AB üyesi olmayan ülke vatandaşı işçileri için koyduğu kotayı yükseltmiştir.

2000'li yıllardaki ekonomik kriz sırasında Estonya'daki işsizlik oranı %18.8'e yükselmiştir, sonrasında 2011 yazı itibarıyla bu oran %13.8'de sabitlenmiştir.

Ekonomik durgunluk sonrasında işsizlik oranı düşmüş, 2015 ve 2016 yıllarında %6 civarında seyretmiştir.

Sektörler

Tallinn ülkenin ekonomik merkezi olarak ön plana çıkmaktadır. Estonya finansal sektörünün avantajları şirketler ve yetkililer arasında bürokratik olmayan işbirliğinin sağlanabilmesi ve genç nüfusun batı Avrupa ülkelerine göç etmesine rağmen eğitimli insanların nüfusunun çok yoğun olmasıdır. Estonya'daki en büyük bankalar Swedbank, SEB Bank ve Nordea'dır.

Estonya hizmet sektörü işgücünün %60'ına istihdam sağlamaktadır. Estonya'da çok gelişmiş bir bilgi teknolojisi sektörü vardır ve Estonya e-devlet alanında Avrupa'da en gelişmiş ülkelerden biridir.

Özelleştirilmiş olan tarım daha verimli hale getirilmiş, tarım alanları da son zamanlarda artırılmıştır.

Maden sanayisi gayrı safi yurt içi hasılanın %1'lik oranını oluşturmaktadır. Maden ürünleri arasında bitümlü şist, torf ve kil, kireçtaşı, kum ve çakıl gibi sanayi mineralleri bulunmaktadır.

Estonya'da verimlilik hızlı bir büyüme göstermektedir ve bunun sonucunda ücretler de hızla yükselmektedir. Kişisel tüketim miktarı 2005 yılı itibarıyla %8 artmıştır. Estonya Ekonomik Araştırma Enstitüsü'ne göre gayrı safi yurt içi hasılaya en çok katkı sağlayan sektörler maden işleme sanayii, finansal aracılık, toptan ve perakende ticaret, ulaşım ve iletişim sektörleridir.

Altyapı

Demiryolu taşımacılığı taşımacılık sektörünün en gelişmiş ayağını oluşturmaktadır. Karayolu taşımacılığı ise yolcu taşıma sektörünün öncüsüdür. Ülkedeki beş büyük liman denizyolu ulaşımı için kolaylık sağlamaktadır. Ülkede on iki havalimanı ve bir helikopter alanı vardır. Lennart Meri Tallinn Havalimanı Estonya'nın en büyük havalimanıdır. Ülkedeki işgücünün %7.5'i taşımacılık sektöründe istihdam edilmektedir ve bu sektör gayrı safi yurt içi hasılanın %10'unu oluşturmaktadır. Başta petrol taşımacılığı olmak üzere Estonya, Avrupa ve Rusya arasındaki taşımacılık işinde çok aktif bir rol oynamaktadır.

Elektrik üretiminde kömür yerine bitümlü şist kullanılmaktadır. Diğer enerji kaynakları odun, motor yakıtları, sıvı yakıt ve Rusya'dan ithal edilen doğal gazdır.

Rüzgâr enerjisi de günümüzde Estonya'da çok rağbet görmekte olan bir enerji türüdür. 

Ticaret

Estonya çok sayıda ürün ihraç etmektedir. Bunlar makine ve ekipmanları (yıllık ihracatın %33'ü), tekstil ürünleri (yıllık ihracatın %14'ü), gıda ürünleri (yıllık ihracatın %8'i), mobilya ürünleri (yıllık ihracatın %7'si), metal ve kimya ürünleridir. Ayrıca, yıllık 1.562 milyon megavat saat elektrik de ihraç etmektedir.

Estonya'nın ithal ettiği ürünler ise makine ve ekipmanları (yıllık ithalatın %33.5'i), kimyasal ürünler (yıllık ithalatın %11.6'sı), tekstil ürünleri (yıllık ithalatın %10.3'ü), gıda ürünleri (yıllık ithalatın %9.4'ü) ve taşımacılık ekipmanları (yıllık ithalatın %8.9'u) şeklindedir. Estonya yıllık 200 bin megavat saat elektrik ithal etmektedir.

Kaynakça

  1. ^ "Export Partners of Estonia". The World Factbook. 2017. 27 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2018. 
  2. ^ "Import Partners of Estonia". The World Factbook. 2017. 27 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2018. 
  3. ^ "The Estonian Economic Miracle". The Heritage Foundation. 
  4. ^ "GDP per capita, PPP (current international $)". World Bank

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Estonya</span> Kuzey Avrupada bir ülke

Estonya ya da resmî adıyla Estonya Cumhuriyeti, Kuzey Avrupa'da bulunan bir Baltık devletidir. Kuzeyinde Finlandiya Körfezi ve Finlandiya, güneyinde Letonya, batısında Baltık Denizi ve İsveç, doğusunda Peipus Gölü ve Rusya bulunmaktadır. Başkenti ve en büyük şehri Tallinn'dir. Estonya toprakları anakara ve Baltık Denizi'ndeki 2.222 adadan oluşur. Nemli karasal iklim görülür. Ülke nüfusunun büyük çoğunluğunu bir Fin halkı olan Estonlar oluşturmaktadır. Ülkenin resmî dili, Finceden sonra dünyanın en çok konuşulan ikinci Baltık-Fin dili olan Estoncadır. Yapılan araştırmalara göre Estonya, Avrupa'nın; komşusu Finlandiya'dan sonra en temiz ikinci ülkesi, yaşam kalitesi en yüksek dokuzuncu ülkesi, en güvenli beşinci ülkesidir.

Singer-Prebisch tezi, uzun dönemde ticaret hadlerinin, tarım ürünü ihraç eden gelişmekte olan ülkeler aleyhine ve sanayi ürünü ihraç eden sanayileşmiş ülkeler lehine değişeceğini savunan tez.

<span class="mw-page-title-main">Kişi başına nominal GSYİH değerlerine göre ülkeler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu sayfada Avrupa'daki ülkeleri, kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılalarına göre nominal değerlerde sıralanmaktadır. Bu değerler, bir ülkenin belirli bir yılda ürettiği tüm mal ve hizmetlerin değeri olup, piyasadaki döviz kurlarıyla Amerikan dolarına çevrilerek aynı yıl için ortalama nüfusa bölünerek elde edilir.

İhracat ya da dışsatım, bir malın veya hizmetin yurt dışındaki alıcılara satılmasıdır. Devletler, tüzel kişilikler ve gerçek kişilikler tarafından gerçekleştirilir. İthalatın karşıtıdır ve dış ticaret dengesini oluşturan etkenlerden biridir.

Avrupa ekonomisi, 50 farklı ülkede 740 milyondan fazla kişi kapsayan bir ekonomik alanı tanımlamaktadır. Avrupa Birliği'nin oluşumu ve 1999 yılında, ortak bir para biriminin kullanıma girmesi - euro, katılımcı Avrupa ülkelerini ortak bir para birimi aracılığıyla ekonomik olarak yaklaştırır - daha güçlü bir Avrupa nakit para akışına yol açmıştır. Avrupa'daki zenginlik farkı, eski Soğuk Savaş dönemi bölünmesinde kabaca görülebilirdi; bazı ülkeler bu bölünmeyi ihlâl eder. Çoğu Avrupa ülkesi kişi başına düşen GSYİH'da dünya ortalamasından daha yüksek ve çok gelişmiş olsa da, bazı Avrupa ekonomileri, İnsani Gelişme Endeksinde dünya ortalamasının üzerindeki konumlarına rağmen, daha yoksul durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Avusturya ekonomisi</span>

Avusturya ekonomisi, sosyal market ekonomisi olarak tanımlanmakla birlikte yapısal olarak Almanya ekonomisiyle benzerdir. 2004 yılında yapılan istatistiklere göre Avusturya, Avrupa Birliği içerisindeki satın alma paritesine göre kişi başına düşen gayri safi milli hasılada 27.666 € ile Lüksemburg, Hollanda ve İrlanda'nın ardından 4. sıradadır. Aynı bazda bakıldığında Viyana, 38.662€ kişi başına düşen gelirle Avrupa'da Londra-Merkez, Lüksemburg, Brüksel-Merkez ve Hamburg'un ardından 5. sırada yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Almanya ekonomisi</span> Ulusal ekonomi

Almanya ekonomisi son derece gelişmiş bir sosyal piyasa ekonomisidir. Almanya, dolar kuru üzerinden yapılan hesaplamalara göre dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahiptir. Avrupa'daki en büyük ulusal ekonomiye sahip olan ülke, dünyadaki nominal GSYİH'ya göre dördüncü ve SAGP GSYİH açısından beşinci büyüklüğe sahiptir. 2017 yılında, ülke IMF'ye göre Euro bölgesi ekonomisinin %28'ini oluşturmaktaydı. Almanya ayrıca, Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi'nin kurucu üyesidir.

Avrupa Birliği'nin Bölgesel Politikası, Avrupa Birliği üyesi ülkeler içinde belirli bölgelerin refahı ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla uygulanan bir politikadır. Avrupa Birliği'nin toplam bütçesinin yaklaşık üçte biri, bu politika için ayrılmıştır. Politikanın amacı Avrupa Birliği içinde bölgelerarası gelir uçurumunu en aza indirgemek, gerilemekte olan sanayi alanlarını yeniden yapılandırmak ve tarımın önemini yitirmeye yüz tuttuğu kırsal bölgelerde tarımsal çeşitliliği artırmaktır. Avrupa Birliği'nin bugüne kadarki en büyük genişleme hareketi Mayıs 2004'te olmuş ve çoğunluğunu Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinin oluşturduğu bu büyüme atılımını 2007'de birliğe Romanya ve Bulgaristan'ın katılması izlemiştir. Birliğe sonradan katılmış olan bu on iki ülkenin pek çoğunun önceden üye ülkelerden ekonomik olarak daha az gelişmiş düzeyde olması nedeniyle Avrupa Birliği'nin kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılası azalmıştır. Birliğe yeni katılan ülkelerin az gelişmiş bölgelerine bu politika uyarınca "amaç 1" ya "amaç 2" görevleri yüklenmiştir.

Avrupa Birliği ekonomisi, Uluslararası Para Fonu (IMF)'na göre satın alma gücü paritesi bazında 12,256 milyar euroluk bir gayri safi yurt içi hasıla meydana getirir. Avrupa Birliği ekonomisi bir ortak pazara sahiptir ve Dünya Ticaret Örgütü tarafından bir bütün olarak değerlendirmeye alınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Arnavutluk ekonomisi</span> Ulusal ekonomi

Arnavutluk ekonomisi, serbest piyasa ilkelerine dayalı olarak merkezi bir ekonomiden piyasaya dayalı bir ekonomiye geçiş sürecinden geçmiştir. Arnavutluk, üst-orta gelirli bir ülkedir ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ) üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Gayrisafi yurt içi hasıla</span> Bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin piyasa değeri toplamı

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH), bir ülke veya ülkeler tarafından belirli bir zaman diliminde üretilen ve satılan tüm nihai malların ve hizmetlerin piyasa değeri’nin parasal bir ölçü’südür.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi</span>

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti para birimi olarak Türk lirası'nı kullanır.

Türkiye'de finansal krizler ya da ekonomik krizler makro ekonomik yapının bozulmasıyla ortaya çıkan buhran dönemleridir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sonrası yaşanan başlıca krizler; 1946, 1958, 1960, 1974, 1980, 1982, 1990, 1994, 2000-2001, 2008-2012 ve 2018-2023 krizleridir.

<span class="mw-page-title-main">Suriye ekonomisi</span> Ulusal ekonomi

Suriye ekonomisi, tarım, petrol, endüstri ve hizmete dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bosna-Hersek ekonomisi</span>

Bosna-Hersek ekonomisi, tarım, turizm ve endüstriye sahip bir geçiş ekonomisidir. Ülke 1992-1995 yılları arasında iç savaş nedeniyle üretim %80 oranında düşmüş ve işsizlik büyük bir oranda yükselmiştir. Ülkenin ekonomisi 2000'li yıllardan itibaren yeniden büyümeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Finlandiya ekonomisi</span> Finlandiyanın geçinmesini sağlayan bütçe

Finlandiya ekonomisi, Fransa, Almanya, İsveç veya Birleşik Krallık gibi diğer batı ekonomileriyle eşit bir kişi başına üretimle son derece sanayileşmiş, karma bir ekonomidir. Ekonominin en büyük işkolunu yüzde 72,7 ile hizmetler, ardından yüzde 31,4 ile imalat ve rafine etme işleri oluşturmaktadır. Ekonominin birincil işkolunun ekonomideki payı yüzde 2,9'dur.

<span class="mw-page-title-main">Arnavutluk'ta turizm</span>

Arnavutluk'ta turizm, ülkedeki ekonomik faaliyetin kilit unsurlarından biri ve ülkenin en önemli sektörlerinden biridir.

İkincil sektör, makroekonomide üç sektör teorisinde üretimin rolünü tanımlayan ekonomik sektördür. Ekonominin ikincil sektörü, bitmiş, kullanılabilir bir ürün üreten veya inşaatla uğraşan endüstrileri kapsar.

Azerbaycan ekonomi tarihi, Azerbaycan ekonomisinin 20. yüzyılın başından modern Azerbaycan Cumhuriyeti ekonomisine kadar olan gelişiminin tarihsel bir incelemesidir.