İçeriğe atla

Estonca

Estonca
Eesti keel
Ana dili olanlarEstonya
Konuşan sayısı1,1 milyon  (2012)
Dil ailesi
Yazı sistemiLatin alfabesi
Dil kodları
ISO 639-1et
ISO 639-2est
ISO 639-3[[ISO639-3:her ikisi de:
est
ekk|her ikisi de:
est
ekk]]

Estonca (eesti keel), Estonya'nın resmî dilidir. 1,1 milyon Estonya vatandaşına ek olarak on binlerce Estonyalı göçmen tarafından konuşulan dil. Ural Dil Ailesi'nin Fin-Ugor dilleri'ne mensuptur. Dil, Finceye oldukça benzemektedir. Dili ailedeki diğer dillerden ayıran en önemli özellik, kısa, uzun ve çok uzun olmak üzere üç farklı tonlama barındırmasıdır.

Genel

Estonya'da 13. yüzyıldan 1918 yılına kadar hüküm süren Kuzey Haçlılarının etkisi nedeniyle ülke, Danimarka, Almanya, İsveç, Rusya gibi Cermen veya Slav halkların etkisinde kaldı. Bunun bir sonucu olarak geçmişte Estonca verilen eserler oldukça azdır. Bu dilde verilen eserlerin sayısındaki en belirgin artış, 19. yüzyıldaki Aydınlanma Çağı süreciyle başladı. Her ne kadar Baltık Cermenleri arasında, Estonya'yı Cermenlerle kaynaştırma düşüncesi yaygın olduysa da, Estonya'nın tarihi olarak aydınlanması ve Cermen istilası öncesindeki Eston kültürünün benimsenmeye başlanmasıyla Estonlar, Danlara ve Almanlara karşı bağımsızlık savaşlarına başladılar.[1]

Estonya Bağımsızlık Savaşı'nın ardından, Estonca da hemen ülkenin resmî dili haline getirildi. II. Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği tarafından ele geçirilen Estonya'nın resmî dilleri arasına Rusça da eklendi.[2] Yetmişlerin ikinci yarısında, iki dil bilme baskısı nedeniyle, ülkede Rusça bilenlerin sayısı ivmeyle arttı. Rusça, Estonlara, diğer Sovyet ülkelerinde olduğu gibi kardeş halkların dili olarak tanıtıldı ve çocuklara erken yaşlarından itibaren bu dil öğretildi. Her ne kadar Eston olmayan Estonya vatandaşlarına okullarda Estonca öğretimi zorunlu olsa da, birçok kişi tarafından bu gereksiz görüldü.[3] Perestroyka Dönemi sürecinde, Ocak 1989'da Estonca yasası kabul edildi. Sovyet Rusyası'nın dağılmasıyla beraber Estonya bağımsızlığını ilan etti ve Estonca, tekrar devletin tek resmî dili oldu.

Eston Edebiyatı

Bilinen en eski Estonca yazıtlar 13. yüzyıldan kalmadır. Livonyalı Henry'nin vakayınamesi olan Originates Livoniae, Estonca yer isimleri, kelimeler ve cümle parçaları barındırır. Günümüze kadar gelen ve baştan sona Estonca olan en eski yazıtlar ise Kullamaa duaları olarak bilinen yazıtlar olup 1524 ve 1528 yıllarından kalmadır.[4] 1525 yılında, Estonca yazılan ilk kitap basıldı. Kitap Luteran el yazmalarından biridir. Ancak bu kitabın alıcısına asla ulaşmadığı ve basımından kısa süre sonra yok edildiği bilinmektedir. Yine günümüze kadar gelen ilk Estonca kitap ise 1535 yılında S. Wanradt and J. Koell tarafından yazılan ve hem Almanca, hem Estonca olan Luteran soru cevap formatındaki kitaptır. Bunun dışında 1627'de din adamlarının kullanması için Almanca yazılan bir Estonca dilbilgisi kitabı basıldı.[5] 1686'da Yeni Ahit'in bir kopyası Güney Estoncaya, 1715'te ise Estoncaya çevrildi. Daha sonra iki lehçe, Anton Thor Helle tarafından Kuzey Estonca lehçesi üzerine tekrar birleştirildi. Eston Edebiyatı'nda verilen en çok eser 19. yüzyılda, Estofili döneminde (1750-1840) yazılmıştır.

Milli Eston Edebiyatı ise 1810'dan sonra ortaya çıktı ve Kristjan Jaak Peterson gibi şairlerin felsefi şiirleri yayımlandı. 1525'ten 1917 yılına kadar 14.503 eser yayımlanırken, 1918 yılı ile 1940 yılları arasında 23,868 eser yayımlandı. Modern dönemde Jaan Kross[6] ve Jaan Kaplinski[7] Estoncadaki en bilinen ve kitapları en çok dile çevrilen sanatçılar olarak kaldı.

Sınıflandırma

Estonca, Ural dillerinin Baltık-Fin dilleri koluna mensuptur. Bu nedenle Estonca, birçok özellik bakımından Fince ile oldukça yakın olduğu gibi, Avrupa'da Hint-Avrupa dillerine mensup olmayan birkaç dilden biridir. Her ne kadar kültürel sürecin etkisiyle Estoncada birçok komşu dillere ait sözcük bulunsa da, Estonca yine de yakın dillerden olan İsveççe, Letonca, Rusça gibi dillerin hiçbirine benzememektedir.

Estonca, Avrupa dillerinden Fince dışında Macarca ile yakın akrabadır. Ancak bu iki dil arasında da oldukça belirgin farklar mevcuttur. Estonca, Fince ve Macarca ile beraber sondan eklemeli bir dildir. Dilde sözcüklere birçok ek getirilerek oldukça uzun sözcük kurabilmek mümkündür. Ancak Estonca, diğer tüm Ural dillerinden farklı olarak ünlü uyumu özelliğini kaybetmiştir. Ancak eski Estonca metinlerde bu uyuma rastlamak mümkündür. Tüm bunların dışında Estonca, sözcük sonlarındaki seslerin aşınması özelliğine sahip olup, hemen hemen tüm günlük konuşmada bu durumla karşılaşmak olasıdır. Estonca, özne-yüklem sırası itibarıyla, Özne-Yüklem-Nesne düzenine sahiptir.

Lehçeler

Estonca lehçeler Güney ve Kuzey lehçeleri olmak üzere iki gruba ayrılır. Kuzey Estonca lehçeleri başkent Tallinn çevresinde konuşulurken ülkenin de resmi dili olan Estonca bu lehçelerdendir. Güney Estonca lehçeleri ise Tartu ve çevresinde konuşulur. Bu ana lehçelerin dışında bir de ülkenin kuzeydoğusunda konuşulan kirderanniku lehçesi mevcuttur.

Kuzey lehçeleri kesk veya orta lehçesini de içine alır. Batı lehçeleri veya lääne, Läänemaa, Pärnumaa, Saaremaa ve Hiiumaa'nın bulunduğu saarte (adalar) ile kuzeybatı kıyılarının ida (doğu) lehçelerine karşılık gelir.

Güney grubu Tartu, Mulgi, Võro ve Seto lehçelerini kapsar. Bunlardan bazıları Güney Estonca lehçelerinin birer parçasıyken, bazıları başlı başına bir dildir. Özetle Võro başlı başına bir dilken Seto da bu dilin bir lehçesi durumuna gelmiştir.

Yazı sistemi

Alfabe

Fincede olduğu gibi Estoncada da Latin alfabesi kullanılır ve 31 harften oluşur. Eston alfabesinin oluşumunda Alman alfabesinin büyük etkisi vardır. Bunun nedeni Estonyada 19. yüzyıla kadar üst tabakanın Almanca konuşmasıydı. Bundan dolayı ä, ö ve ü harfleri Eston alfabesine Alman alfabesinden geçmiştir.

AB CDEFGHIJKLMNOPRSŠZŽTUV WÕÄÖÜ X Y
ab cdefghijklmnoprsšzžtuv wõäöü x y

Dile daha sonradan yabancı özel adların yazımında kolaylık sağlamak adına c, q , w, x ve y harflerinin de alfabeye eklenilmesine izin verilmiştir.

  • Š nin yerine sh ve ž nin yerine zh yazılabilir.
  • Yabancı kelimeler veya özel isimlerin dışında estoncada f, z, š ve ž harflerine bulunmaz.
  • Ö ve ü harfleri Almanca, İsveççe ve Türkçede olduğu gibi okunur. Ä harfi [æ] olarak okunduğu gibi a ve e seslerinin ortasına bir ses verir.
  • Õ harfinin verdiği ses başlı başına Estonca'ya özgü olup, /ɤ/ şeklinde okunmaktadır. Aynı harfin bulunduğu Portekizcede bu harf daha farklı okunmakla beraber, diğer dillerle karşılaştırıldığında Kazakçadaki ұ ve Vietnamcadaki ơ harflerinin verdiği seslere çok benzemektedir. Yine Türkçedeki "ı" harfi ile Rusçadaki "ы" harfleri de bu sese yaklaşık bir okunuşa sahiptir.

Fonetik

Ünlüler

İnceKalın
DüzYuvarlakDüzYuvarlak
Kapalı[i][y][u]
Orta[e][ø][ɤ][o]
Açık[æ][ɑ]

Estoncada farklı genişlikte ve seste on sekiz ünlü ses vardır.[8]

Ünsüzler

Çift dudakDiş-dudakDişetiArka dişetiSert damakYumuşak damakGırtlak
Patlamalı[p pʲ][t tʲ][k kʲ]
Patlamalı-sürtünmeli[m][n nʲ]([ŋ])1
Sürtünmeli([f]) [s sʲ]([ʃ]) [h]
Daralmalı[ʋ][l lʲ][j]
Çok çarpmalı[r]

Estoncada birçok durak mevcuttur. Üç farklı uzunluk mevcut olup b d g, p t k ve pp tt kk şeklinde yazılırlar. Diğer ünsüzlerin her biri ise farklı uzunluklara sahiptir. Ancak sadece kısa ve uzun ünsüzlere yazı dilinde yer verilir. Seslilerle beraber, iki segmental uzunluk bölümleri fonemiktir ve üçüncü bölüm ise kesitüstü fonemiktir. Örnekle; 'n' harfi için; lina (sayfa) sözcüğündeki n kısa; linna (kentin) sözcüğündeki n yarı uzun ve linna (kente) sözcüğündeki n ise çok uzundur. Sonuncu olanın uzunluğu dilbilgisi işareti -han ile izlenilebilirken, telaffuz ederken atlanılır.

Estonca'nın atası sayılan Proto-Fincede damaksıllaşma özelliği diğer Ural dilleri'nden farklı olarak kaybolmuştur. Ancak Estonca bu özelliği Slav dilleri'nden tekrar kazanmıştır. Bunun yanında Estoncadaki damaksıllaşma özelliği, Rusçadakinden farklıdır.

Tonlama

Estoncada seslerin değişmesi, farklı tonlamadaki ses uzunluklarının farklı dilbilgisi formlarıyla değişmesi yoluyla gerçekleşir.

Nicel değişiklikler (güçlü tonlama : güçsüz tonlama)

  • çok uzun ve uzun ünlülerin değişmesi aaa : aa, eee : ee, ooo : oo, uuu : uu (saal : saali, keelama : keelata, kool : kooli, suur : suure)
  • çok uzun ve uzun ünsüzlerin değişmesi nnn : nn, lll : ll (linn : linna, kallama : kallata)
  • uzun ve kısa ünsüzlerin değişmesi pp : p, tt : t, kk : k, ss : s (sepp : sepa, võtta : võtan, hakkan : hakata, kirss : kirsi)
  • güçlü ve güçsüz ünsüzlerin değişmesi p : b, t : d, k : g (kupja : kubjas, kartma : kardan, vilkuda : vilgub)

Nitel değişiklikler (güçlü tonlama : güçsüz tonlama)

  • uzun ve alçaltılmış uzun ünlülerin değişmesi iu : eo, ua : oa, ue : oe, uu : oo, üi : öe (pidu : peo, tuba : toa, lugema : loen, sugu : soo, süsi : söe)
  • güçsüz ve aşınmış güçsüz ünsüzlerin değişmesi b : m, d : n/l/r, s : r (hamba : hammas, kandma : kannan, vars : varre)
  • güçsüz ve yumuşamış güçsüz ünsüzlerin değişmesi b : v, d : j, g : j (kaebama : kaevata, rada : raja, märg : märja)
  • güçsüz ve yuvarlanmış güçsüz ünsüzlerin değişmesi b : Ø, d/t : Ø, g/k : Ø, s : Ø (tuba : toa, leht : lehe, arg : ara, mesi : mee)

Tonlamaların ad çekimiyle ayrılması

  • tekil yalın ve tekil tamlayan durumu zıt tonlamalara sahiptir (leht : lehe - güçlü : güçsüz, hammas : hamba - güçsüz : güçlü)
  • tekil yalın ve tekil parçasal tanımlık durumları aynı tonlamalara sahiptir (leht : lehte - güçlü : güçlü, hammas : hammast - güçsüz : güçsüz)
  • çoğul parçasal tanımlık durumu güçlü tonlamaya sahiptir (lehti - güçlü, hambaid - güçlü)

Tonlamaların eylem çekimiyle ayrılması

  • -da mastar ve geniş zaman kipleri zıt tonlamalara sahiptir (lugeda : loen - güçlü : güçsüz, hakata : hakkan - güçsüz : güçlü)
  • -ma mastar durumu güçlü tonlamaya sahiptir (lugema - güçlü, hakkama - güçsüz)
  • -tud ortaçlar güçsüz tonlamaya sahiptir (loetud - güçsüz, hakatud - güçsüz)

Vurgu

Estoncada vurgu genelde ilk hecededir. Ancak kimi zamanlarda vurgu ikinci heceye kayabilmektedir. Aitäh "teşekkürler", sõbranna "bayan arkadaş" gibi sözcükler, vurgunun ikinci heceye kaydığı sözcüklere örnektir. Yabancı dillerden geçen sözcüklerde de genelde yine asıl dilindeki karşılığındaki vurgu alınır. İdeaal "ülkü", professor "uzman, profesör" gibi sözcükler bunlara örnektir. Vurgu, güçsüz olup, çoğu sözcük eşit vurguya sahiptir.

Dilbilgisi

Tipolojik olarak Estonca, sondan eklemeli dillerle kaynaşmalı diller arasında bir geçiş görünümü vermektedir. Bunun baş nedenlerinden biri, Cermen halklarının ve dillerinin Estonca üzerinde sürekli etki bırakmasıdır. Estonca isimlerde ve adıllarda cinsiyet yoktur. Ancak birçok durum ekinin sayısı diğer Ural dillerine oranla nispeten az olup on dört tanedir.

Eylemlerin dolaysız nesneleri, yükleme durumu veya parçasal tanımlık durumu şeklinde bulunabilir. Yükleme durumu ayrıca tekil durumdaki tamlayan durumu ile ve çoğul durumdaki yalın durumla uyuşur. Estoncada bunun yanında diğerlerinden farklı bir gelecek zaman kipi yoktur. Bu zaman geniş zamanla sağlanır. Aynı şekilde eylemlerde gizli öznenin yaptığı fiilleri açığa çıkarmanın özel formları mevcuttur.

Sözcük haznesi

Her ne kadar Estonca ve Cermen dilleri tamamen farklı kökenlere sahipse de, Estoncada birçok Avrupa dilleri kökenli sözcüklere rastlanır. Bunun nedeni Estonca'nın sözcük haznesindeki her üç sözcükten birini Cermen dilleri'nden almış olmasıdır. Bu Cermen dilleri'nin başında Aşağı Saksonca gelir. İstatistiksel verilere bakıldığında Estoncada her yüz kelimeden 22-25'i Estonca kökenli olmayıp, bunun %15 kadarı Aşağı Saksoncadandır.

Yoktan sözcük üretme çalışmaları

Estonca plancılarından olan Ado Grenzstein, Estonca'ya yoktan sözcükler üretme girişiminde bulunmasıyla bilinmektedir.[9] Grenzstein'ın icatları arasında kabe (dama oyunu) ve male (satranç oyunu) sözcükleri yer almaktadır.[9]

Estoncadaki en ünlü yenilikçilerden olan Johannes Aavik (1880-1973), yeni birtakım çalışmalarda bulundu. Çalışmaları arasında, başta Fince olmak üzere birçok sözcüğü Estonca formatıyla dile sokmaya çalıştı. O dönemde Genç Estonya oluşumuna katılan Aavik, Tartu'da eğitim aldı. 1921'de hazırladığı sözlükte 4000 sözcük yer almaktaydı ve bunlardan çoğu -sözde- yoktan türetilmişti. Bu sözcüklerin arasında • ese (nesne), • kolp (kafatası), • liibuma (yapıştır-), • naasma (geri dön-), • nõme (aptal), • range (sıkı), • reetma (ihanet et-), • solge (ince, esnek, nazik) (fazla geçerlik kazanamadı) ve • veenma (ikna et-) gibi sözcükler olup günümüzde Estoncada sıklıkla kullanılmaktadır. Her ne kadar 1921'deki sözlüğünde yer almasa da • nentima (kabul et-), • nördima (darıl-), • süüme (vicdan), and • tõik (durum) gibi sözcükler de Aavik tarafından geliştirilmiş olup bu sözcükler de Estoncada yaygın olarak kullanılmaktadır."[9]

Ancak özellikle Aavik tarafından geliştirilen sözcüklerin büyük kısmı yoktan var edilmemiş olup, çevre dillerdeki karşılıkların Estonlacalaştırılmasıyla elde edilmiştir. Bu dillerin başında Rusça, Almanca, Fransızca, Fince, İngilizce ve İsveççe gelir. Bu bakımdan Aavik, yabancı sözcük karşıtı olarak nitelendirilememektedir.

Sözcükler ve söz öbekleri

  • tere: merhaba
  • terviseks: şerefe/sağlığına
  • kuidas läheb?:nasılsın?
  • hästi: iyiyim
  • 'ma olen...: adım ..
  • kas sa oled?: adınız?
  • tere tulemast: hoş geldiniz
  • nägemist: güle güle
  • aitäh: teşekkür ederim
  • palun: lütfen/bir şey değil
  • mitte maksab?: ne kadar?
  • vabandust: affedersiniz

Kaynakça

  1. ^ Estonia:Identity and Independence By Jean-Jacques p.84 28 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ISBN 90-420-0890-3
  2. ^ Encyclopedia of Bilingualism and Bilingual Education By Sylvia Prys Jones, Colin Baker 16 Eylül 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ISBN 1-85359-362-1
  3. ^ Russification 27 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. at estonica.org
  4. ^ Aspects of Altaic Civilization By Denis Sinor ISBN 0-7007-0380-2
  5. ^ Dictionary of Languages By Andrew Dalby; p. 182 10 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ISBN 0-231-11569-5
  6. ^ Jaan Kross 11 Mayıs 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. at google.books
  7. ^ Jaan Kaplinski 12 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. at google.books
  8. ^ Mati Hint. Häälikutest sõnadeni. Valgus 1978, Tallinn.
  9. ^ a b c See p. 149 in Zuckermann, Ghil'ad 2003, Language Contact and Lexical Enrichment in Israeli Hebrew, Houndmills: Palgrave Macmillan (Palgrave Studies in Language History and Language Change 1 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Series editor: Charles Jones). ISBN 1-4039-1723-X / ISBN 9781403938695

Dış bağlantılar

Vikipedi
Vikipedi
Özgür Ansiklopedi Vikipedi'nin Estonca (et) sürümü

Sözlükler

Kayıtlar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Arapça</span> Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dil

Arapça, Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dildir. Batıda Atlantik Okyanusu'ndan doğuda Umman Denizi'ne, kuzeyde Akdeniz'den güneydoğuda Afrika Boynuzu ve Hint Okyanusuna uzanan geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Tüm lehçeleri ile birlikte 420 milyonu aşkın kişi tarafından konuşulduğu olduğu tahmin edilmektedir. Arap Birliği'ne üye 22 ülke ile Çad ve Mali dâhil olmak üzere 24 ülkede resmî dildir. Aynı zamanda kısmî olarak tanınan Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, Somaliland ile Tanzanya'da (Zanzibar) resmî dil statüsündedir. Arap Birliği'nin ve Birleşmiş Milletler'in kabul edilen altı resmî dilinden biridir. Nijer, Senegal ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal/azınlık dili olarak tanınmıştır. Arapça İran, İsrail, Pakistan, Filipinler ve Güney Afrika Cumhuriyeti anayasalarında özel dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

<span class="mw-page-title-main">Rusça</span> Doğu Slav dili

Rusça, Hint-Avrupa dil ailesinin Slav dilleri koluna bağlı bir dil. Rusça, Belarus ve Ukrayna dilleri ile yaşayan üç Doğu Slav dilinden biridir. Yaklaşık 260 milyon konuşanı olan Rusça dünyanın en çok konuşulan dillerinden biri olup Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova (Gagavuzya) ile kısmî olarak tanınan Abhazya, Güney Osetya, Transdinyester'de resmî dil statüsündedir. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler'in altı resmî dilinden biri ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nun İngilizce ile birlikte kullanılan iki dilinden biridir. Orta Asya, Kafkasya, Ukrayna ve kısmen Baltık devletlerinde lingua franca olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Fonetik Alfabe</span> sesleri gösteren standart alfabe

Uluslararası Ses Abecesi veya Uluslararası Fonetik Alfabe, seslerin kâğıt üzerinde gösterilebilmesi için oluşturulmuş standart alfabedir. Tüm dillerdeki konuşma seslerini bir örnek biçimde kodlayabilmek için oluşturulmuş işaretler ve simgeler sistemidir. Bu sistemden en çok dilbilimde ve sözlüklerin hazırlanmasında yararlanılır.

<span class="mw-page-title-main">Moğolca</span> Moğol yerlisinin konuştuğu dil

Moğolca, Moğolistan ve civardaki bazı özerk bölgelerde resmî dil olan Asya dilidir.

<span class="mw-page-title-main">İzlandaca</span> İzlandanın resmî dili olan Kuzey Cermen dili.

İzlandaca, Cermen dillerinden biri ve İzlanda'nın resmî dilidir. İzlandacaya en yakın diller, Faroe Adaları'nda konuşulan Faroe dili ile Sognamål gibi Batı Norveç lehçeleridir. İzlanda, anakaraya uzak bir ada devleti olmasından dolayı, diğer ülkelerle arasında kayda değer oranda kültür alışverişi gerçekleşmemiş, bunun sonucunda dile çok az yabancı sözcük girmiştir. İzlanda'nın konumu Amerika'ya daha yakın olmasına rağmen, İzlandaca bir İskandinav dilidir.

<span class="mw-page-title-main">Ayırıcı im</span>

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.

Mari (Çirmiş) dili Ural Altay Dil Ailesinin Ural Koluna bağlı Fin/Ugor dilleri ana grubundandır ve 600.000 kişi tarafından konuşulur. Çirmiş dili; Rusya'ya bağlı Mari El Cumhuriyeti başta olmak üzere Rusya'da Tataristan, Udmurtya ve Perm bölgelerinde konuşulur. Etnik Çirmişler, çoğunlukla Ural Dağları'nın doğusunda Vyatka Nehri çevresinde yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Võro dili</span>

Võro dili, Fin-Ugor dillerinin Baltık-Fin koluna mensup bir dildir. Geçmişte Estoncanın Güney Estonca lehçelerinden biri olarak tanımlansa da günümüzde başlı başına bir dil olarak kabul görmektedir. Dili konuşan halk, günümüzde Estonya'nın azınlık dilleri arasında yer alma girişimlerinde bulunmaktadır. Dilin 70,000 kadar konuşanı olup konuşanlara da Võro adı verilmektedir. Bu dili konuşanların büyük çoğunluğu, Güney Estonya'daki Võru bölgesindeki sekiz bucakta bulunmaktadır. Bu bucaklar, Karula, Harglõ, Urvastõ, Rõugõ, Kanepi, Põlva, Räpinä ve Vahtsõliina şeklindedir. Ancak bunun dışında başkent Tallinn ve Tartu gibi kentlerde de dilin konuşanlarına rastlamak mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Baltık-Fin dilleri</span>

Baltık-Fin dilleri veya Fin dilleri, Baltık Denizi ve çevresinde yedi milyondan fazla insan tarafından konuşulan, Ural dillerine mensup bir dil topluluğudur.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

Yunancanın romanizasyonu, genelde Yunan alfabesi ile yazılan Yunanca metinlerin, Latin alfabesi ile temsili veya bunu yapmayı sağlayan bir sistemdir. Yunancanın romanizasyonu için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler, kaynak metnin Eski Yunanca mı Modern Yunanca mı olduğuna ve arzu edilen dönüştürmenin transkripsiyon mu transliterasyon mu olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ünlü (dilbilim)</span>

Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.

Kutsal İbranice veya klasik İbranice, İbranicenin arkaik bir formu olup, Akdeniz ile Şeria Nehri arasında kalan Kenan toprakları denen bölgede Semitik Kenan dillerinden biriydi. Ahit İbranicesi MÖ yaklaşık 10. yüzyıldan, İkinci Tapınak döneminin sonu olan MS 70 yılına kadar kullanılmıştır. Ahit İbranicesi en nihayetinde gelişip Mişna İbranicesine dönüştü ve bu dil MS 2. yüzyıla kadar devam etti. Tanah, sessiz harf iskeletinin ve Orta Çağ'da kullanılmaya başlanan sesli harf sisteminin geçirdiği evrelerin belgesel kanıtıdır. Ayrıca, kuzeydeki İsrail Krallığı ile güneydeki Yehuda Krallığı'ndaki lehçe farklılıkları da göze çarpmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Arapça dilbilgisi</span> Arapça dil kuralları

Arapça dilbilgisi Arap dilinin yapısını inceler. Arapça bir Sami dili olmakla birlikte diğer Sami dillerin dilbilgisi kurallarıyla benzerlik göstermektedir.

Ünsüz değişmesi, sessiz harflerin ek almaksızın sözcüğün söylenişine ya da yazımına daha uygun ünsüzlerle değişmesi sonucu oluşan Türkçedeki ses olaylarından biridir. Ünsüz benzeşmesi ve sertleşmesi olayları, sözcük ek alırken gerçekleşir. Ünsüz değişmesi ise kelimenin kökeni ile ilgilidir. Genellikle alıntı sözcüklerin Türkçenin ses yapısına uyarlanması ile gerçekleşen bir olaydır. Altı adet ünsüz değişmesi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Güney Estonca</span>

Güney Estonca Tartu, Mulgi, Võro ve Seto değişkelerini kapsamak üzere Estonya'nın güneydoğusunda konuşulur. Güney Estoncanın statüsü üzerinde akademik çevrelerde henüz fikirbirliği bulunmamaktadır; bazı dilbilimciler Güney Estoncayı Estoncanın bir lehçesi olarak görürken, diğer dilbilimciler ise Güney Estoncanın kendi kendine bağımsız bir Fin dili olduğunu savunurlar. Diyakronik açıdan Kuzey ile Güney Estonca, Fin dil ailesi içerisinde ayrı dallar teşkil ederler.

Dilbilimde prozodi tek haldeki fonetik birimler olmayan(ünlüler ve ünsüzler) fakat ton, vurgu ve ritim gibi dilsel işlevleri içeren daha büyük boyuttaki konuşma birimleri ve hecelerin özellikleri ile ilgilenir.