İçeriğe atla

Esneklik (ekonomi)

Esneklik (Elastikiyet), genel olarak ekonomide iki değişkenli bir model içindeki değişkenlerden birinde meydana gelen oransal değişimin, diğer değişken üzerindeki oransal değişime etkisine verilen isimdir. Matematiksel olarak oransal kısmî türev olarak ifade edilir.

Ekonomide talebin fiyat esnekliği en çok incelenen ve pratikte kullanılan esneklik türüdür. Bir mal veya hizmet için mümkün olan fiyatta ortaya çıkan bir değişmeye, o mal ya da hizmet talep miktarının ne yönde ve ne oranda tepki verdiğini açıklar. Matematiksel olarak talep miktarının fiyata göre kısmî türevi ile fiyat-miktar oranının çarpımı olarak tarif edilir. Talebin fiyat esnekliği ya nokta esnekliği ya da yay esnekliği olarak tanımlanabilir ve ölçülebilir. Genellikle, matematiksel olarak bir mal için talebin fiyat esnekliği negatif işaretli olmakla (yani fiyat değişmesi talep miktarında aksi yönde bir değişmeye sonuç vermekle) beraber, iktisatçılar fiyat esnekliğini pozitif olarak ifade ederler.

Örnek

"Ekmek" için talebin fiyat esnekliği inelastikliktir. Çünkü ekmek zorunlu bir ihtiyaçtır ve ekmek fiyatı artsa bile ekmek talep miktarı çok az azalacak ve ekmek fiyatı düşerse ekmek talep miktarı çok az yükselecektir. "Altın saat" lüks bir mal olduğu için talep fiyat esnekliği yüksektir, yani 'altın saat' fiyatı artınca bu malın tüketimi ertelenebildiği için talep miktarı daha yüksek oranda düşüş gösterir.

Diğer tür talep esneklikleri, talebin gelir esnekliği ve talebin çapraz fiyat esnekliğidir. Talebin gelir esnekliği bir mal veya hizmetin talep miktarının ortalama gelirde olan değişme ile değişmesidir. Talep gelir esnekliği genel olarak pozitiftir. Ancak bazı özel mallar Giffen malları için negatif işaretli olur. Bir malın veya hizmetin çapraz talep esnekliği o maln veya hizmetin talep miktarına diğer bir malın veya hizmetin fiyatının değişme etkisini gösterir. Eğer iki mal veya hizmet birbirine ikame edilebilirlerse çapraz fiyat esnekliği pozitif olur; eğer iki mal veya hizmet birlikte tüketilmeleri gerekirse çapraz talep esnekliği negatif olur.

Bir mal veya hizmet satıcıların davranışları incelenirken arz esnekliğinden de bahsedilir.

Talep esneklikleri

Talep esneklikleri, talep edilen mallar üzerinde fiyat esnekliği, gelir esnekliği ve çapraz fiyat esnekliği olmak üzere üç tanedir.

Fiyat esnekliği

Fiyat esnekliği, malın talep edilen miktarının, fiyattaki değişimlere yüzde kaçlık tepki vereceğini ortaya koyar. Talebin fiyat esnekliğinin işareti talep kanununden dolayı daima negatif işaretlidir ve sıfır ile eksi sonsuz arasında değerler alabilir. Fiyat esnekliği hesaplanırken çoğu zaman orta nokta fiyat esnekliği yöntemi kullanılır.

  • Bireylerin istekleri,
  • Sosyal ve psikolojik faktörler,
  • Malın zorunlu mu yoksa lüks bir mal mı olduğu,
  • Mal ya da hizmetin yakın ikamesinin olup olmaması,
  • Piyasanın geniş ya da dar tanımlanması ve
  • Zaman bir malın esnek olup olmadığını belirler.

Talebin fiyat esnekliği 0 ile 1 arasındaysa inelastik, 1'den büyükse esnek olarak tanımlanır.

Gelir esnekliği

Gelir esnekliği, tüketici gelirindeki değişmenin talep edilen mal miktarında ne kadarlık bir değişmeye sebep olacağını gösterir. Gelir esnekliği, normal mallar için pozitifken düşük mallar için negatiftir.

Çapraz esneklik

Çapraz esneklik, X malının fiyatındaki bir değişmenin Y malının talebini nasıl etkileyeceğini gösteren bir katsayıdır. İkame mallar için bu katsayı sıfırdan büyükken tamamlayıcı mallar için sıfırdan küçüktür.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ekonometri</span>

Ekonometri İki veya daha fazla verinin, birbirleri arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkiden yola çıkarak, matematik, istatistik ve bilgisayar bilimi aracılığıyla ekonomik ilişkilerin ampirik bir biçimde değerlendirilerek, bu veriler arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Daha açık olmak gerekirse, "sonucu uygun metodlarla ilişkilendirilmiş, teori ve gözlemin eşzamanlı gelişimi tabanlı mevcut ekonomik olgunun nicel çözümlemesidir." Bir ekonomiye giriş ders kitabı ekonometriyi: "dağlarca verinin arasından basit ilişkileri çıkarmak için titizlikle araştırmak" olarak açıklamıştır. "Ekonometri" terimi ilk olarak Polonyalı ekonomist Pawel Ciompa tarafından 1910 yılında kullanılmıştır. Bugünkü kullanım şekline getiren ise Ragnar Frisch'dir. Günümüzde daha güçlü bilgisayar yazılımların varlığıyla ekonometrik analizlerin gücü artmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Adam Smith</span> İskoç filozof ve ekonomist (1723–1790)

Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.

<span class="mw-page-title-main">Enflasyon</span> mal ve hizmetlerin zaman içinde değerinin artması, hayat pahalılığı

Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Talep</span>

Talep piyasalarda, belirli bir mal ve hizmete yönelen, belirli bir satın alma gücüyle desteklenmiş, satın alma isteğidir. Kuşkusuz pek çok mal ve hizmet, pek çok kullanıcı tarafından talep edilmektedir. Ancak bu isteğin piyasada talep haline dönüşebilmesi için yeterli satın alma gücüyle desteklenmesi gerekir, aksi takdirde sadece kişisel bir niyet olarak kalır, ekonomi üzerinde herhangi bir etkisi olmaz.

<span class="mw-page-title-main">Döviz kuru</span> bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir

Döviz yabancı ülkeler tarafından kullanılan para birimidir. Döviz kuru ise bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir. Bu kavram iki taraflı bir ilişkiyi içerir, bu yüzden iki taraflı (nominal) döviz kuru olarak da adlandırılır.

Tekel veya monopol, bir pazarda belirli bir ürün için üretici ya da dağıtımcı olarak tek bir firmanın bulunması durumudur. Bir monopol, rakip firmaların daha düşük fiyat koyması korkusu olmadan kendi fiyatını belirleme gücüne sahiptir. Monopoli, serbest rekabeti ortadan kaldırarak kaynakların verimli kullanımını önleyen bir durum yaratır.

<span class="mw-page-title-main">Döviz</span> mal veya hizmetler için genel olarak kabul edilen takas aracı

Döviz, dar anlamda yabancı parayı temsil eden belgeler. Türkçede yabancı ülkelerin paralarına da döviz denmektedir. Herhangi bir ülkenin parasının, başka bir ülkenin parasına dönüştürülmesiyle ilgili işlemlere de döviz işlemi veya kambiyo işlemi denir. Döviz kelimesi Türkçeye Fransızcadaki deviseden geçmiştir. Genel olarak döviz dendiğinde milletlerarası ödemelerde kullanılan ödeme araçlarının tamamı ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Devalüasyon</span> makroekonomide ve modern para politikasında bir terim

Devalüasyon ya da değer düşürümü, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satın alma gücünün, hükûmetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.

Singer-Prebisch tezi, uzun dönemde ticaret hadlerinin, tarım ürünü ihraç eden gelişmekte olan ülkeler aleyhine ve sanayi ürünü ihraç eden sanayileşmiş ülkeler lehine değişeceğini savunan tez.

Korelasyon, olasılık kuramı ve istatistikte iki rassal değişken arasındaki doğrusal ilişkinin yönünü ve gücünü belirtir. Genel istatistiksel kullanımda korelasyon, bağımsızlık durumundan ne kadar uzaklaşıldığını gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Arz ve talep</span>

Mikroekonomi teorisinde, arz ve talep arasındaki karşılıklı dengeye dayanan ekonomi modeli, rekabet içindeki piyasalardaki ürünlerin fiyatlarını ve satışlarını tanımlamak, açıklamak ve tahmin etmek için, Alfred Marshall ve Leon Walras tarafından geliştirilmiştir. Bu model sadece önemli görülen stilize edilmiş gerçekleri inceleyip teorinin gelişmesine yardım etmeyen gerçekleri bir kenara iterek bilimsel hipotezlerin nasıl ortaya çıkarıldığına güzel bir örnektir. Bu nedenle belirsiz bir pazarı tanımlamak için kullanılan yaklaşımdır.

<span class="mw-page-title-main">Say kanunu</span>

Say kanunu, Mahreçler (piyasa) kanunu olarak da bilinir. Jean Baptiste Say tarafından ileri sürülmüştür. "Her arz kendi talebini yaratır" biçiminde açıklanabilir. Yani piyasaya çıkan bir mal, kendi üretim değerine eşit bir talebi vardır. Bu kanunun gerçekleşmesi için: fiyatlar maliyetlere eşit olmalı, maliyetler gelirlere eşit olmalı ve bütün gelirler harcanmalı. Bu varsayımlar altında üretilen malın maliyeti, faktör gelirlerine eşit olacak ve bütün gelirler harcanacağı için üretilen her mal satılacaktır.

<span class="mw-page-title-main">J eğrisi</span>

J eğrisi, devalüasyon ilk etapta dış ticaret dengesini kötüleştireceğini, ancak bu durumun belirli bir süre sonra tersine döneceğini iddia eden etkidir. Bu yaklaşım yurt içi ve yurt dışı talep esnekliklerinin 1'den büyük olduğu görüşüne dayanır. Bu durumda dış ticaret dengesi kısa dönemde bozulur, esnekliklerin arttığı uzun dönemde iyileşir.

Bir mal veya bir hizmetin marjinal faydası, ekonomi biliminde neoklasik değer kuramının ana kavramıdır. Bu kavram, eğer diğer her mal ve hizmet tüketiminin ve ilgili verilerin sabit kaldığı varsayılırsa, incelenmekte olan bir mal veya hizmetin tüketiminde bir marjinal çok küçük bir artışının, yani matematik notasyonla xi malının değişmesinin, toplam fayda seviyesine yaptığı etki, yani matematik notasyonla , arasındaki bağlantıya verilen isimdir.

Ceteris paribus, Latince "Diğer tüm durumlar sabitken" anlamına gelen bu kalıp, hemen hemen tüm bilimlerde kullanılan bir analiz yöntemidir.

İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.

Türev, temel olan asıl değerin fiyat araçlarına bağlı olması anlamına gelir. Hakların garanti altına alındığı, bir malın sabit bir fiyattan satın alınması ya da satılmasını sağlayan ticari anlaşmadır. Esas olan mal asıl değer olarak da tanımlanır. Asıl değer; menkul kıymetler, pazar (piyasa) bağlantılı referans büyüklükleri, diğer ticaret maddeleri olabilir; fakat ekonomik olmayan miktar da hava türevleri olabilir. Türevler fiyat değişimlerinin risklerine karşı güvenliği ve asıl değerlerin fiyat gelişimindeki spekülasyonu mümkün kılmaktadır.

Talebin fiyat esnekliği, tüketicilerin, belirli bir fiyattan talep ettikleri miktar, her mal ya da hizmet için farklı olduğu gibi, fiyat değiştiği zaman talep edilen miktardaki değişme olarak gösterilen tepki de her mal için farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">İşaret (matematik)</span>

Matematikte işaret kavramı, sıfırdan farklı her bir reel sayının pozitif veya negatif olduğunu belirtir. Her ne kadar bazen işaretli sıfır kullanılsa bile, sıfırın kendisi işaretsizdir. Matematik ve fizikte kullanılan reel sayıların toplamaya göre tersini ifade etmek için işaret değiştirme işlemi yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Lüks mal</span>

Lüks mal, ekonomide yüksek gelir seviyesine sahip tüketicileri hedefleyen yüksek fiyatlı mallardır. Ürün serisinin en üst noktası ve lüksü çağrıştırır.