
Savaş veya harp; ülkeler, hükûmetler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki toplumlar, isyancılar veya milisler gibi büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı çatışmaya denir.

Karl Dönitz, Alman Donanma Komutanı, Büyük Amiral ve II. Dünya Savaşı sonlarında Almanya'nın Cumhurbaşkanı.

Soğuk Savaş, iki Süper güç olan ABD önderliğinde Batı Bloku ile Sovyetler Birliği'nin önderliğinde Doğu Bloku ülkeleri arasında Truman Doktrini'nin ilanından (1947) SSCB'nin dağılmasına (1991) kadar devam ettiği kabul edilen uluslararası siyasi ve askeri gerginlik. Soğuk Savaş dönemi, Amerika liderliğinde batı dünyası ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin önderliğindeki komünist blok arasındaki dünya üzerinde geniş bir nüfusu etki etmesine verilen isimdir. Soğuk Savaş döneminde NATO, "Batı İttifakı" olarak da biliniyordu. Batı Bloku, NATO üyesi ülkeler ile NATO üyesi olmayan ancak ABD ile müttefik olan kapitalist ve antikomünist ülkelerden, Doğu Bloku ise Varşova Paktı'na üye olan komünist ve bu pakta üye olmayan diğer komünist ülkelerden oluşuyordu. Bu iki karşıt blokun yanı sıra hiçbir bloku desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi isimli üçüncü bir blok daha vardı. Çin ve Yugoslavya hem Doğu Bloku ülkeleri, hem de Bağlantısızlar Hareketi ülkeleriydi. Bu iki komünist ülkenin her iki blokta da olmasının nedeni Sovyetler Birliği ile olan görüş farklılıklarıydı.
İşkence, ister fiziksel olsun ister ruhsal, bir göz korkutma, caydırma, intikam alma, cezalandırma veya bilgi toplama amacı olarak bilinçli şekilde insanlara ağır acı çektirmekte kullanılan her türden faaliyetlerdir.

Cenevre sözleşmeleri ya da Cenevre konvansiyonları, İsviçre'nin Cenevre şehrinde yapılmış dört muahededir. Uluslararası hukukta insan hakları üzerine yapılmış önemli sözleşmelerdendir ve birçok yerde standartları belirler. 1859 yılında Solferino Savaşı'nda yaşanan vahşete şahit olarak etkilenen Jean Henry Dunant'ın çabaları sonucunda oluşmuştur.

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi; görevi din, inanç, dil, ırk, toplumsal sınıf veya politik görüş farkı gözetmeksizin insan hayatı ve sağlığını korumak, insan varoluşunun saygı görmesini sağlamak, insanların acı çekmesini önlemek ve acılarını dindirmek olan uluslararası bir insani harekettir.

Güney Sudan, resmî adıyla Güney Sudan Cumhuriyeti, Yukarı Nil havzasında denize kıyısı olmayan bir Doğu Afrika ülkesidir. Doğuda Etiyopya, kuzeyde Sudan, batıda Orta Afrika Cumhuriyeti, güneybatıda Kongo Demokratik Cumhuriyeti, güneyde Uganda ve güneydoğuda Kenya ile komşudur.

Kimyasal silahların kontrolüne ilişkin uluslararası antlaşmalar, kimyasal silah kullanımının, silah kontrol antlaşmaları yolu ile kontrol altına alınmasına yönelik uluslararası girişimlerdir.

Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiş ve Ocak 1951'de yürürlüğe girmiştir. Sözleşme, avukat Raphael Lemkin tarafından Simele Katliamı, Holokost ve Ermeni Kırımına atfedilen soykırım terimini yasal olarak tanımlamaktadır. Sözleşmeye taraf ülkeler, soykırım suçunu önlemek ve cezalandırmakla yükümlüdürler. Sözleşmeyi şu ana dek onayan ülke sayısı 140'tır.

Ölüm yürüyüşü etnik grupları veya savaş mahkûmlarını uzun bir zaman zarfında kilometrelerce yürüterek imha etme tekniğidir. Yürüyenlere çok az yemek ve su verilebilir ya da hiç verilmeyebilir. Bu şekilde açlıktan, susuzluktan veya genellikle yorgunluktan zayıf düşerek ölmeleri sağlanır. Daha fazla yürümeyi reddedenler, dinlenmek için duranlar ve bayılanlar idam edilir veya işkence görür.

Askerî işgal veya genellikle basitçe işgal, resmi bir egemenlik iddiası olmaksızın, bir egemen güç tarafından bir bölge üzerinde geçici kontroldür. Bölge daha sonra işgal edilen bölge ve hakim güç işgalci olarak bilinir. İşgal, amaçlanan geçici süresi ile ilhak ve sömürgecilikten ayırt edilir. Bir işgalci, yönetimini kolaylaştırmak için işgal altındaki topraklarda resmi bir askeri hükûmet kurabilir ama bu durum işgal için gerekli bir ön koşul değildir.
Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme veya 1951 Mülteci Sözleşmesi, çok uluslu bir Birleşmiş Milletler sözleşmesi olup mülteci statüsünü, sığınma hakkı almış şahısların haklarını ve sığınma hakkı veren ülkelerin sorumluluklarını tanımlar. Sözleşme aynı zamanda savaş suçluları gibi mülteci olarak nitelendirilmeyen şahısların statülerini de düzenler. Sözleşme ayrıca kendi altında basılan seyahat belgeleri aracılığıyla vizesiz seyahat imkânı sunar. Mülteci Sözleşmesi Cenevre'de imzalanmış olmasına rağmen, silahlı çatışmaları düzenleyen dört sözleşmenin Cenevre Sözleşmesi olarak bilinmesi nedeniyle, Mülteci Sözleşmesinden Cenevre sözleşmesi olarak bahsetmek yanlış olacaktır.

Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar, Nazi Almanyası'nın II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'ndeki çatışmalar sırasında 1941-1945 yılları arasında teslim olan veya zorla yakalanan Sovyet savaş tutsaklarına karşı kasıtlı olarak kötü muamele uygulamasıdır. Bu uygulamaların sonucunda esir alınan yaklaşık 5,7 milyon Kızıl Ordu askerinden 3,1 ila 3,5 milyon arası kişi yaşamını yitirdi.

Stalag VIII-F, Stalag 318 veya Stalag 344 II. Dünya Savaşı sırasında Kızıl Ordu ve Armia Krajowa esirleri için Łambinowice'de kurulan Nazi esir kampı. Toplamda 108.471 Sovyet savaş esiri bu kampta tutuldu. Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar kapsamında pek çok kişi burada öldürüldü.

Bergen-Belsen toplama kampı, Aşağı Saksonya'da, Celle yakınlarındaki Bergen kasabasının güneybatısında bulunan Nazi toplama kampı. 1943'te bir savaş esiri kampı olarak kuruldu, ardından bir kısmı toplama kampı hâline getirildi. Başlangıçta Yahudi esirlerin yurt dışında tutulan Nazi savaş esirleriyle değiş tokuş etmek amacıyla tutulduğu bir "takas kampı" idi. Kamp daha sonra diğer toplama kamplarındaki Yahudileri barındıracak şekilde genişletildi. Stalag XI-C 1943 yılında bu kampa dahil edildi.

Marcel Junod, İsviçreli doktor, Uluslararası Kızıl Haç Komitesi (UKHK) delegesi.
Stalag III-C, II. Dünya Savaşı sırasında esir alının Müttefik Devletler'in askerleri için kullanılan Nazi esir kampı. Brandenburg eyaletine bağlı Neumark'da inşa edildi.

Stalag savaş esiri kampları için kullanılan bir genel terimdir. Kriegsgefangenen-Mannschaftsstammlager'ın kısaltması olan " Stammlager" in türetilmiştir. Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar kapsamında onbinlerce Sovyet savaş esiri bu kamplarda sistematik olarak öldürüldü.
Uluslararası insan hakları hukuku, insan haklarını sosyal, bölgesel ve yerel düzeylerde geliştirmek için tasarlanmış uluslararası hukuk bütünüdür. Bir uluslararası hukuk biçimi olarak, uluslararası insan hakları hukuku, öncelikle egemen devletler arasında, üzerinde anlaşmaya varan taraflar arasında bağlayıcı yasal etkiye sahip olmayı amaçlayan antlaşmalardan oluşur; ve geleneksel uluslararası hukuk kapsamındadır. Diğer uluslararası insan hakları belgeleri, yasal olarak bağlayıcı olmamakla birlikte, uluslararası insan hakları hukukunun uygulanmasına, anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur ve bir siyasi yükümlülük kaynağı olarak kabul edilir.

Teslim olma (teslimiyet) askerî terim olarak; toprak, asker, tahkimat, gemi veya teçhizat üzerindeki kontrolün başka bir güce bırakılmasıdır. Teslim olma, barışçıl bir şekilde gerçekleştirilebilir veya savaşta yenilginin sonucu olabilir. Egemen bir devlet, savaşta yenilginin ardından, genellikle bir barış antlaşması veya kapitülasyon antlaşması imzalayarak teslim olabilir. Bir savaş alanında teslim olma, ya şahıslar tarafından ya da subaylar tarafından emredildiğinde, normalde teslim olanların savaş esiri olmasıyla sonuçlanır.