İçeriğe atla

Esas Duruşta Cinayet

Esas Duruşta Cinayet-Kışlalarda Neler Oluyor?, gazeteci yazar İsmail Saymaz'ın askerlikteki kuşkulu ölümleri konu edindiği 2014 yılında İletişim Yayınları'ndan çıkan kitabı.[1] Dayak, intihar, silah, mayın ve patlama sonucu meydana gelen asker ölümlerinin 15 dava dosyası üzerinden incelendiği ‘Esas Duruşta Cinayet’ Saymaz'ın yedinci kitabı. Saymaz kitabı hazırlarken birçok emekli ve muvazzaf subay ve astsubaydan katkı gördüğünü ifade etmiştir.[2] Kitapta aileleriyle de röportajlara yer verilen askerlerden bazıları şunlar: İskenderun'da işkenceyle öldürülen Murat Polat,[3] Sevag Şahin Balıkçı,[4] Afyonkarahisar'daki patlamada ölen Tolga Taştan, dövülerek öldürülen Uğur Kantar[5]/ nöbetçi kulübesinde öldürülen Er Eren Özel.[6]

Dava dosyaları, rakamlar ve istatistiklerle hazırlanan kitapta gördüğü kötü muamele nedeniyle akıl sağlığını kaybeden, nöbette arkadaşının silahından çıkan kurşunla can veren, mayınlara basarak parçalanan, bir cephanelikte gece çalışırken havaya uçan, kalp problemi olduğu halde üzerindeki ağır mühimmatla koşturulurken ölen, bölük karşısında hakaret edildiği için intihar eden erlerin öykülerine yer veriliyor.[7]

Medeni ölüm başlığı altında Türkiye’deki zorunlu askerlik uygulaması, dünyadaki ve Türkiye’deki tarihçesi ve algılanışı, askeri cezaevi ve askeri yargı olguları, askerdeki intiharlar ve vicdanî ret meselesini art arda bağladığını söyleyen Saymaz kitaptaki ölümlerin temel zemininin aslında zorunlu askerlik olduğuna ve bunun kaldırılması gerektiğine dikkat çekiyor.[8]

Kitapta Sevag Balıkçı'nın sanık Kıvanç Ağaoğlu ile birlikte bir fotoğrafına da yer veren Saymaz fotoğrafı izinsiz kullandığı gerekçesiyle soruşturmaya uğradı, ancak kışlada çekilen fotoğrafın özel yaşam kapsamında değerlendirilmeyeceği gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi.[9] Kitaptaki röportajda Bıçakçı'nın annesi ve babası Ani ve Garbis Bıçakçı ölümünden önceki 24 günü söz konusu ederek olayın kaza olmadığı hakkındaki düşüncelerini paylaşıyor.[4]

Radikal Kitap "yakın zamanda alınan bedelli askerlik kararının bazılarına yeniden hatırlattığı "askerlik" meselesinin öbür tarafı, zorunlu askerliği esnasında "ölen" askerlerin hikâyeleri" diye tanıttığı kitabı 2014'ün 100 kitabı arasında değerlendirdi.[10]

İçindekiler

Kaynakça

  1. ^ "Esas Duruşta Cinayet - İsmail Saymaz". 7 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2017. 
  2. ^ "'Askerde intihar ve kaza denilen ölümler şüpheli'". 7 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2017. 
  3. ^ Askeri cezaevinde ölen gencin babası son zanlıyı bıraktırdı
  4. ^ a b "Esas duruşta cinayet". 7 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2017. 
  5. ^ "Esas Duruşta Cinayet…". 5 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2017. 
  6. ^ "Halkı askerlikten soğutmanın kitabı". 7 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2017. 
  7. ^ "Taraflı gazeteciliğin başarısı". 7 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2017. 
  8. ^ "İsmail Saymaz: Devlette sürekliliği kesintiye uğramayan yalnızca şiddettir". 7 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2017. 
  9. ^ ""Kışlada Çekilen Fotoğraf Özel Yaşama Girmez"". 7 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2017. 
  10. ^ "2014'ün 100 kitabı". 7 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Duvar</i> (film) Yılmaz Güneyin 1983 yapımı son filmi

Duvar, Yılmaz Güney'in yazıp yönettiği 1983 yapımı filmdir. Yılmaz Güney'in, Cannes Film Festivali'nde büyük ödül Altın Palmiye'yi alan Yol filminden sonraki ilk, hayatını kaybetmeden önceki son filmidir. Ayrıca 1974 yılındaki Arkadaş filminden beri bizzat çekimlerinin başında bulunduğu ilk filmidir. Güney, 1974–1981 yılları arasını cinayetten ötürü hapishanelerde geçirdiği için bu dönemdeki filmlerinin çekimlerinde bulunamamış, filmlerini hapishaneden organize ve takip etmiştir. Duvar filminin çekimlerini ise 1983'te Fransa'da gerçekleştirmiş ve ilk olarak tekrar Cannes Film Festivali'nde göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Zorunlu askerlik</span> Ulusal veya askeri hizmete zorunlu katılım

Zorunlu askerlik, bazı ülkelerde, ülke kanunlarına göre belli bir yaşa gelen erkek ve bazen kadınların yükümlü oldukları, süresi kanunlarla belirlenen devlet hizmeti. Zorunlu askerlik eski çağlardan beri uygulanmakla birlikte, bir ülkedeki genç erkek nüfusun çoğunluğunu kapsayacak şekildeki modern hâli Fransız Devrimi'ne ortaya çıkmış levée en masse sistemine dayanmaktadır. Çoğu Avrupa ülkesi daha sonra bu sistemi barış zamanında kendi ülkelerine uyarlamıştır.

Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani retçiler kendilerini antimilitarist ya da pasifist olarak tanımlayabilmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">31 Mart Vakası</span> 13 Nisan 1909da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsü

31 Mart Vakası, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsüdür. Rumi takvime göre 31 Mart 1325'te başladığı için bu adla anılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">2007 Ankara saldırısı</span>

2007 Ankara saldırısı, Türkiye'nin Ankara ilinin Altındağ ilçesinin Ulus semtinde bulunan Anafartalar Çarşısı önünde, 22 Mayıs 2007 günü 18.30 sıralarında meydana gelen bombalı intihar saldırısı. Patlamada 8'i Türk, 1'i Pakistan vatandaşı olmak üzere 9 kişi öldü, 110'dan fazla kişi de yaralandı. Saldırıyı, PKK mensubu Güven Akkuş'un gerçekleştirdiği tespit edildi.

Black and Tans veya Kraliyet İrlanda Yedek Kuvvetleri İrlanda'daki devrimci durumu bastırmak amacıyla 1920-21 yılları arasında bölgeye gönderilen birlik. İrlanda Cumhuriyetçi Ordusuna (IRA) karşı kurulmuş olsa da İrlandalı sivil halka karşı giriştiği katliamlarla kötü şöhret sahibi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Diyarbakır Cezaevi</span> Diyarbakırda yer alan bir cezaevi

Diyarbakır Cezaevi ya da Diyarbakır Askerî Cezaevi, Diyarbakır'da kurulan bir cezaevidir. 1972'de yapımına başlandı, 4 Temmuz 1980'de açıldı. 12 Eylül Darbesi'den sonra askerî yönetime devredilerek Sıkıyönetim Askerî Cezaevi olarak kullanıldı. Yaşandığı iddia edilen işkenceler ile ön plana çıktı. The Times gazetesine göre "dünyanın en kötü şöhretli 10 cezaevi" arasında yer almaktadır. 1981 ve 1984 yılları arasında cezaevinde 30 kadar kişi öldü. 9 Mayıs 1988 tarihinde Adalet Bakanlığına devredildi. Cezaevi hakkında belgeseller çekildi ve kitaplar yazıldı. Günümüzde ise müze olması planlanmaktadır.

Töre ve namus suçları, namus cinayeti ya da onur suçu, aldatmak, zinâ etmek, evlenmeyi reddetmek, boşanmaya çalışmak, tecavüze uğramış olmak gibi nedenlerle, aile fertlerine yöneltilen şiddet. Batılı kaynaklarda genellikle onur suçları şeklinde adlandırılır. Bu suçların çok büyük bir kısmı cinayetle sonuçlanır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun tahminlerine göre dünyada her sene yaklaşık 5000 kadın veya genç kız töre ve namus cinayetlerine kurban gitmektedir.

Türkiye'de vicdani ret, kanunlarda hak olarak tanınmadığı ve vicdani retçilerle ilgili özel bir düzenleme yapılmadığı için vicdani retçiler, diğer tüm askerlik çağına gelmiş erkek Türk vatandaşları ile aynı şekilde muamele görürler. Türkiye'de vicdani ret kararından sonra alınan cezaya rağmen askerlik görevi için çağrının ve silah altına alınma emrinin devam etmesi sebebiyle retçiler ya retlerinden vazgeçip askerlik görevini yerine getirmekteler ya da sivil itaatsizliğe devam etmekteler. Reddinde ısrar edenler ya firari olarak yaşamakta ya da silah altına alınmalarına rağmen verilen görevleri reddettikleri için askeri cezaevlerine atılmaktadırlar.

Sevag Şahin Balıkçı'nın öldürülmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinde askerlik hizmetini yerini getirmekte olan Er Sevag Balıkçı'nın, terhisine 23 gün kala, Er Kıvanç Ağaoğlu tarafından tüfekle vurularak öldürülmesi olayıdır. Olayın 24 Nisan 2011'de, Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü'nde gerçekleşmesi, Balıkçı'nın da bir Türkiye Ermenisi olması bunun kaza değil cinayet olduğu yönünde görüşlerin oluşmasına ve buna bağlı tepkilere yol açmıştır. Olayın ırkçı hislerle gerçekleştiği fikrinde birleşen, içinde eski milletvekili Ufuk Uras, Mor ve Ötesi grubunun üyelerinden Kerem Kabadayı, Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve oğlu Arat Dink'in de bulunduğu bir topluluk "Sevag İçin Adalet Girişimi" adlı grubu kurmuştur. Kıvanç Ağaoğlu ırkçılık iddialarını reddetmiştir. Diyarbakır Askerî Mahkemesi olayın dikkatsizlik sonucu gerçekleştiği hükmüne vardı. Balıkçı ailesinin itirazıyla yeniden görülmek üzere dava yerel sivil mahkemeye gönderildi. Ocak 2020'de Kozluk Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla "olası kastla öldürme" suçlamasıyla Kıvanç Ağaoğlu 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı ve duruşmada tutuklandı. Yargıtay, Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 16 yıl 8 ay cezayı 13 Temmuz 2021 de onadı. Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses, “Yargıtay 1. Ceza Dairesi, askerlik yaparken öldürülen Sevag Balıkçı Davası’nda sanık Kıvanç Ağaoğlu hakkında Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin olası kastla öldürme suçundan verdiği 16 yıl 8 ay hapis cezasını onadı” paylaşımında bulundu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, kararı onadı. Bir üye hakim ise Ağaoğlu’na kasten öldürme suçundan ceza verilmesi gerektiğini savunarak, şöyle dedi:

"Sanık mermiyi namluya sürmüş, maktule doğrultmuş, öleceğini bilerek ve muhakkak şekilde öngörerek ateş etmiştir. 1-2 metre mesafeden vücudun öldürücü nahiyesine bilerek ateş edilmesi sonucu meydana gelen ölüm, kasten öldürme suçudur."

<span class="mw-page-title-main">Ali İsmail Korkmaz</span> Gezi Parkı olaylarında öldürülen üniversite öğrencisi‎

Ali İsmail Korkmaz, Taksim Gezi Parkı protestolarına destek amacıyla katıldığı yürüyüşe müdahale eden polis ve karşıt görüşlü gruplar tarafından darbedilerek öldürülen 19 yaşındaki üniversite öğrencisidir.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Şehu</span>

Mehmet İsmail Şehu, 1954 yılından 1981 yılına kadar Arnavutluk'ta Başbakanlık yapan Arnavut komünist. Başarılı askeri taktikleri ile komünist partizanlara liderlik yaparak Marksist düşüncenin Arnavutluk'ta yayılmasını sağlamıştır. Mehmet Şehu, II. Dünya Savaşı sonuna kadar elindeki gücü Enver Hoca ile paylaştı. Resmi Arnavut hükûmeti kaynaklarına göre Mehmet Şehu "ülkenin en tehlikeli düşmanı ve hain" ilan edilmesiyle birlikte ailesi ve akrabalarının yakalanıp mahkûm edilmesinden sonra 17 Aralık 1981'de intihar etti. Bununla birlikte bazı rivayetlere göre Şehu'nun öldürülme emrini veren kişi Enver Hoca'ydı.

<span class="mw-page-title-main">Sol Yayınları</span> yayınevi

Sol Yayınları, Türkiye'de faaliyet gösteren bir yayınevi. 1965'te Muzaffer İlhan Erdost tarafından kuruldu. Marksist-Leninist eserler yayımlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İsmail Saymaz</span> Türk gazeteci

İsmail Saymaz, Türk gazeteci ve yazardır.

Mamak Askerî Cezaevi, Ankara'da bulunan bir askerî cezaevi. Daha çok asker tutuklular için yapılmış bir cezaevi iken, 12 Mart'tan itibaren sivil tutukluların da kalması ve yapılan uygulamalarla kamuoyuna mâlolmuştur.

Filmamed Belgesel Film Festivali Diyarbakır'da Kürtçe, Türkçe ve İngilizce olarak düzenlenen çok dilli belgesel film festivali.

Ali İsmail-Emri Kim Verdi?, gazeteci İsmail Saymaz'ın Ali İsmail Korkmaz'ın öldürülmesini ve dava sürecini ele alan kitabıdır. Radikal Kitap tarafından belirlenen 2015'in öne çıkan 52 kitabı arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de kadın cinayeti</span> Türkiyede kadınların toplumsal rollerine bağlı nedenlerle öldürüldükleri cinayet vakaları

Türkiye'de kadın cinayeti, Türkiye'de kadınların "namus temizleme" gerekçesiyle öldürülmek gibi, toplumsal rollerine bağlı nedenlerle öldürüldükleri cinayet vakalarını ifade eder.

"Her Türk asker doğar", Türk milliyetçiliğinde ve devlet anlayışında yer edinmiş milliyetçi-militarist söylemdir. Resmî tarih tezlerinden ders kitaplarına ve günlük yaşamdan siyasi alan ile medyaya kadar genişçe bir kullanım sahası bulunmaktadır. Söylem temelde Türk milliyetçiliğinin askerî tasavvuruna işaret ederken sivil alana etkileri oldukça belirgindir. Öyle ki Türkiye'de bir dönem rütbeli asker-öğretmenler tarafından zorunlu ders olarak okutulan Millî Güvenlik Bilgisi dersi ve günümüzde devam eden zorunlu askerlik uygulaması bu bağlamda değerlendirilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ekrem Karakaya cinayeti</span>

Ekrem Karakaya cinayeti, kardiyoloji uzmanı Ekrem Karakaya'nın 6 Temmuz 2022'de saat 14:20'de Konya Şehir Hastanesinde silahlı saldırı sonucu öldürülmesidir.