İçeriğe atla

Erzurum Ulu Camii

Koordinatlar: 39°54′22″K 41°16′39″D / 39.90611°K 41.27750°D / 39.90611; 41.27750
Erzurum Ulu Cami
Erzurum Ulu Cami
Harita
Temel bilgiler
KonumErzurum, Türkiye
Koordinatlar39°54′22″K 41°16′39″D / 39.90611°K 41.27750°D / 39.90611; 41.27750
İnançİslam
Mimari
Mimar(lar)Melik Nasirüddin Muhammed dönemi
Mimari türCami
Mimari biçimSelçuklu mimarisi
İnşaat başlangıcı1176
Tamamlanma1179
Özellikler
Uzunlukmetre

Erzurum Ulu Cami (veya Atabeg Camii, Atabey Camii), Türkiye'de Erzurum ili, Yakutiye ilçesinde bulunan ve şehrin en eski, en büyük camisi olma özelliğini taşıyan camidir.

1179 yılında Saltukoğullarından Melik Nasirüddin Muhammed Bey (1174-1185) zamanında yapılmıştır.

Tarihçe

Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Anadolu’da ilk kurulan Türk beyliği, Erzurum'da kurulmuş ve Erzurum'u başşehir edinmiş olan Saltuklu Beyliğidir. Malazgirt Zaferinin kazanılmasında önemli rol oynayan Emir Saltuk, beyliğin kurucusudur. Sultan Alparslan, Malazgirt Zaferinden sonra, Bizans İmparatoru dördüncü Romanos Diogenes'in ölümü ile, anlaşma şartlarının yerine getirilmemesi üzerine, emrindeki komutanlara, Anadolu'da fetihlere devam edilmesini emretmişti. Buna dayanarak Emir Saltuk, Erzurum ve civarını fethederek, Saltuklular Beyliğini kurmuştur. Büyük Selçuklu Devleti kökenli olan Saltuklu Beyliği ile birlikte adeta Selçuklu mimarisi de Erzurum'a girmiştir. Erzurum İlinde bulunan zamanının devasa niteliğindeki yapılar, günümüzde birer tarihi eser niteliğindedir. Kendilerine has özellik ve ustalıkla yapılmış eserlerin arasında önemli bir yeri olan Atabey Camii, Atabek Camii diye de adlandırılan Erzurum Ulu Cami, 1179 yılında Saltukoğullarından Melik Nasirüddin Muhammed Bey (1174-1185) zamanında yapılmıştır. Kendisinin, Irak Selçukluları Sultanı Üçüncü Tuğrul ve asıl iktidarı elinde tutan Atabeg Kızıl Arslan’a tâbi olduğu 1189 senesinde basılan bir sikkeden anlaşılmaktadır.[1] Melik Nasirüddin Muhammed Bey döneminde yapılan Erzurum Ulu Caminin "Atabeg Camii" ya da "Atabey Camii" diye adlandırılmasının sebebi, Sultan Atabeg Kızıl Arslan'a duyulan bağlılık ve hürmetten dolayıdır.

Mimari özellikleri

Ulu Cami ön cephe
Erzurum Ulu Cami Kırlangıç kubbe iç görünümü
Erzurum Ulu Cami Orta kubbe iç görünüm
Erzurum Ulu Cami Mukarnas kubbe iç görünüm

Bilindiği üzere ilk dönem İslam Mimarisi'nin sütunlar üzerine oturan düz dam ve örtülü avlu şeklinde yapılan camileri örnek alınarak Anadolu'daki Ulu Camiler imar edilmiştir. Sıcak ülkelerde üzeri açık bırakılan avlular, Anadolu'da küçültülmüş ve caminin içine alınmış, cami adeta kapalı bir mekana dönüştürülmüştür. Selçuklu Dönemi'nde bazı camilerin üzeri düz dam ile örtülürken, Osmanlı döneminde de ilk kez anıtsal mekanlar ortaya çıkaran mimarlık uygulamaları görülmüştür. Cami Selçuklu mimarisine uygun olarak yapılmıştır. (52,5m x 41m) 2152,5 m² alana kurulu, iç kullanım alanı 2000 m² dir. 6000 kişi kapasitelidir. Günümüzde 4500 kişi aynı anda rahatlıkla namaz kılabilmektedir. Caminin beş kapısı vardır. Kapılardan ikisi doğuda, üçü de kuzeydedir. Kapıların hiçbirisi bir diğerine benzememektedir. Doğudaki ilk kapının her iki yanında da birer mihrapçık olup, kenarına 1860 yılında yapılan onarımın kitabesi yerleşiktir. Caminin üç kubbesi vardır. İlk yapımındaki mihrap duvarı ön kısımları sivri şekilde olan kemerlerin üzerine oturtulmuş büyük pandantifli bir kubbe ile örtülüdür. Yapıldığı günden beri orijinal hali ile günümüze kadar varlığını sürdürmüş olan bu kubbe "kırlangıç örtü" diye adlandırılan ahşap örtüdür. Yapılış dizayn özelliği ile Cami içerisindeki nemi toplar ve çekerek dışarıya tahliye eder. Cami çok kapalı bir mekan görünümünde olsa bile bu kubbe sayesinde Cami içerisinde nem olmaz. Kırlangıç örtüden doğu, batı ve güney yönlere açılan üç adet küçük pencere vardır. Kuzey yöne açılan pencere yoktur. Kılangıç örtünün kuzey yöndeki bölümüne düşen ve cami içinden bu bölüme bakıldığında ikinci germesi üzerinde; Caminin yapılış tarihi olan 1179 yılının kızgın şiş kullanılarak ahşap üzerine Arapça rakamlarla yazıldığı görülmektedir. Güneyden kuzeye doğru Kırlangıç kubbe ile Mukarnas taş oyma kubbe arasında yer alan ikinci kubbe, tavanında yer alan ve gökyüzüne açılan penceresi ile caminin aydınlanma unsurlarından birini oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak 6000 kişinin aynı anda bulunduğu kapalı mekanda ses iletişimini daha sağlıklı kılmak için Caminin tam orta bölümüne Mukarnas Kubbe yerleştirilmiştir. Kıble yönünden birinci sırada kırlangıç kubbe, ikinci sıradaki orta kubbeden sonra üçüncü kubbe olan ve bulunduğu konum itibarıyla de Caminin tam orta mevkiine denk düşen mukarnas işlemeli kubbe üzerinde de tam gökyüzüne açılan bir pencere vardır. Bu kubbe sayesinde hem caminin aydınlanması ve hem de mevcut sesin 10 kat daha yüksek tonda yayılması sağlanmıştır. Aritmetik olarak hesaplanıp sert kaya zemin üzerine kendine özgü şekillerin işlenerek yapıldığı ve sadece Erzurum Ulu Camide bulunan bu mukarnas örtü şeklinin bir benzeri başka bir yapıda yoktur.

Ulu Camii Filgözü Pencereler iç görünüm

Kırlangıç kubbeyi taşıyan dört sütuna "fil ayağı" denir. Kıble yönündeki iki fil ayağının en üst kısımlarında bulunan yuvarlak iki pencere de "fil gözü" diye adlandırılır. Fil gözü pencerelerden sol taraftaki güney-doğuya, sağ taraftaki ise güney-batıya meyilli olup, gökyüzüne doğru bir bakış açısı oluşturmaktadırlar. Bu pencereler Caminin içerisine adeta birer aydınlatma projektörü gibi ışık saçarlar. Soldaki pencereden sızan güneş ışığının cami içerisinde yer zeminde oluşturduğu elips şeklindeki ışık yoğunluğu daralarak tam daire şeklini aldığı an, öğle namazı için ezan okunma vaktinin geldiği anlaşılır. Sağdaki ise aynı şekilde ikindi namazı için ezan okunma vaktini bildirir. Kıble duvarında üç tane Mihrap vardır. Ortadaki İmama aittir. Sağda ve soldakiler ise Cami içerisinde her ne kadar akustik mimari ses sistemi olsa bile ses iletiminin yeterli gelmeyeceği düşüncesi ile imamın namaz anındaki tekbirlerini tekrarlayarak bulundukları yerden cemaate duyuracak Kayyım denilen müezzin yardımcılarının yer aldığı "Mihrabiye" lerdir. Camide farklı tarihlerde yapılan onarımlar iç cami kısmında karışık bir mimari ortaya çıkarmıştır. Camide 51 m x 54 m boyutlarında, dikdörtgen şeklinde planlı olan ve caminin mihrap duvarına dik olacak şekilde yer alan yedi ayrı sahın mevcuttur. On altı tanesi duvarlara bitişik olan kırk paye, caminin üst örtüsünü taşımaktadır. Caminin ilk bölümü beşik tonozla örtülüdür. İkinci bölümün ön kısmındaki iki alan, 10sütunun taşıdığı tonoz örtülüdür. Üçüncü ve dördüncü bölümlerin üst örtüsünü payeler taşımaktadır. Camii mihrabının bulunduğu kısım beş payenin taşıdığı kubbe ile örtülüdür. Cami içerisinde toplam 47 sütun yer almaktadır. Caminin Orta kesiminde batıdan doğu istikametine doğru bakıldığında; 4 sağ tarafta, 4 de sol taraftaki sütünlar arasında 15 er cm. lik çıkıntı farklılıkları görülür. Bu şekilde sütunların imar edilmesi, İmamın sesinin Cami içerisinde " U " şeklinde yayılması içindir. Cami içerisindeki sütunların diziliş sıralamasındaki ileri ve geri çıkışlar depreme karşı dayanıklılık düşünülerek yapılmış, cami binasının yükü ustaca bu sütunlara dağıtılmıştır. Cami iç kısmı 28 pencere ile aydınlanmaktadır. Caminin güneydeki ikinci penceresi üzerinde 1826 tarihli onarım kitabesi bulunmaktadır. Caminin ilk mimarında Kubbe dışında toprak damla örtülü olan diğer bölümlerden de toprak örtü kaldırılarak tonoz örtü görünümlü üst örtü kullanılmıştır. Caminin en dikkat çeken kısımları, orta eksendeki piramit şeklinde olan altı dizi mukarnas dolgulu ve tonozlu bölümleridir. Camiye doğu 1 nolu kapıdan girişte İçte güney yöndeki duvarda yer alan ara ara kırmızı renk taşlar kullanılarak yapılan güneş yelpazesi ve bu yelpazenin üst kısmına denk gelen itikâf dairesi de dikkat çeken unsurlar arasındadır. Cami içerisinden çıkılabilen ve Caminin sağ tarafında yer alan, tuğladan yapma, silindirik gövdeli, tek şerefesi olan bir minare bulunmaktadır. Minare Şerefesinden yukarıdaki kısım yıkılmış daha sonraki dönemlerde yapılan onarımlarla yeniden yapılmıştır.

Tahribat

Ulu Cami tonoz örtüsü

830 yılı aşkın süreden beri varlığını sürdürebilmiş tarihî eserlerdendir. Gerek tabiat şartlarına bağlı aşınma ve yıpranmalar ve gerekse yapıldığından beri bulunduğu coğrafyada vuku bulan istilâ ve savaşlarda Erzurum Ulu Cami de maruz kaldığı olumsuzluklardan etkilenmiştir. Caminin iç kısımda bulunan ve cami mimarisinde yer alan önemli ve değerli parçalar, Rusların Erzurum'u işgali dönemlerinde Ruslar tarafından tahrip edilmiştir.[2] Özellikle iç yan duvarlarındaki tahribat, esere ne ölçüde zarar verildiğinin göstergesidir. Yakın tarihe kadar caminin iç duvarlarına Ruslar tarafından hayvan bağlamak için çakılmış halkalı mıhlar vardı. Bunlar Ruslar'ın Erzurum'u işgal ettikleri dönemde; Erzurum Ulu Camiyi, hayvanları için "ahır" olarak kullandıklarını göstermekteydi. Ruslar'dan sonra şehri ele geçiren Ermeni çeteleri de Camiye büyük zarar vermişlerdir. Rus Yarbay Tverdohlebof kaleme aldığı o günleri anlatan anılarında: "Erzurum'da Türk çarşıları Ermeniler tarafından yakılmaya başlandı." ifadesiyle durumu doğrulamaktadır. Gerek O günleri yaşayan insanların, bu durumu kendilerinden sonraki nesillere aktarması ve gerekse maddi olarak cami içerisindeki görüntü, yaşananları doğrular niteliktedir. Zaman zaman büyük çaplı onarımlar ve bölge halkının konuya duyarlılığı, camiyi ilk yapıldığı yıllarda olduğu gibi bir " İslâm-i ibadet cazibe merkezi" durumuna getirmiştir.

Onarım

Erzurum Ulu Cami Kırlangıç Kubbe ve Fil gözü pencerelerin dış görünümü

Erzurum Ulu Cami, Sultan IV. Murad zamanında yiyecek ve erzak deposu olarak kullanılmıştır. Camideki kitabelerde değişik tarihlerde beş defa onarıldığı anlaşılmaktadır. 1639 yılında Erzurum Valisi Hüseyin Paşa tarafından, 1826 yılında Ali Efendi tarafından ve ayrıca 1858, 1860 yıllarında da camiye onarımlar yapılmıştır. Bu onarımları belirten kitabeler camide mevcuttur. Cumhuriyet döneminde (1957-1964)cami bir kez daha onarılmıştır.

Ulu Cami Doğu cephesi birinci kapı giriş iç sağ duvardaki güneş motifi

Son büyük onarımında Caminin üst kısmı değiştirilmiştir. Özellikle yapılan bu onarımlarda cami orijinine dikkat edilmemiş bazı unsurlar ortadan kaldırılmıştır. Bunlardan en önemlileri Caminin güney-doğu ve güney-batı yönlerine bakan "filgözü" diye adlandırılan pencerelerinin özelliklerini kısmen kaybetmelerine sebep olan üst dış kısmın çatı örtüsü saçak kısımlarındaki fazla taşırma oluşumlarıdır. Örtü saçaklarındaki söz konusu fazla kısımlar güneş ışıklarının filgözü pencerelere girişini kısmen de olsa engellemektedir.

Bir diğeri ise cami içerisine doğu kapısından girildiğinde sağ iç duvarda yer alan ve farklı renklerden oluşan güneş yelpazesi ile ilgilidir. Yapıldığı dönemde taşıma saat olmayan ve zaman belirleme ile ilgili olduğu sanılan bu kısım, muhtemelen cami üzerinde mevcut bir aydınlatma bölümü ile müşterek işlevini sürdürmekteydi. Yapılan onarımlarda üst ahşap örtünün sökülüp yerine tonuz örtünün yapılması bu unsuru iptal etmiş bulunmaktadır. Ayrıca cami iç duvarındaki bu güneş yelpazesinin tam üstü hizasında, cami dış ve iç duvarları arasında konumlandırılmış 3 m² lik bir itikâf dairesi bulunmaktadır. İtikâf dairesi Ramazan ayının son on gününde Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak üzere dünya işlerinden ilgiyi kesip camiye kapanarak ibadet etme[3] maksadıyla kullanılmaktadır. İtikaf dairesinin girişi güneş yelpazesinin yer aldığı bölümün hemen yanında yer almaktadır. İtikaf dairesine cami içinde küçük bir kapıdan taş merdivenler kullanılarak çıkılmaktadır.

Günümüzdeki konumu

Erzurum Ulu Cami, Erzurum şehir merkezindeki Cumhuriyet caddesi üzerinde, Çifte Minareli Medresenin batısında yer alır. Çifte Minareli Medrese ile Erzurum Ulu Cami arasında herhangi bir yapı yoktur. Birbirlerine komşudurlar. Her kentteki Ulu Cami'lerde olduğu gibi Erzurum'da da Cuma namazlarını kılmak için buluşulan yer özellikle Erzurum Ulu Camidir. Erzurum'da diğer bütün camilerde Cuma ve Bayram namazları ile Ramazan ayında teravih namazları kılınmakta olmasına rağmen Erzurum'luların ibadet etmek için özenle tercih ettikleri camidir. Binbir hatim geleneği de aksatılmadan Erzurum Ulu Camide günümüze değin yaşatılmış ve hâlen yoğun bir katılımla devam ettirilmektedir.

Ulu Cami tonoz örtüsü

Ayrıca bakınız

  • Ulu Cami

Kaynakça

  1. ^ Öztuna, Yılmaz, "Devletler ve Hanedanlar" Cilt:2, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara (1996), s.42
  2. ^ Türkiye Gazetesi Rehber Ansiklopedi,Cilt 5,syf.199
  3. ^ Türk Dil Kurumu, SÖZLÜKLER, Büyük Türkçe Sözlük

Dış bağlantılar

  1. Erzurum Ulu Cami Video-1
  2. Erzurum Ulu Cami Video-2
  3. Türk Dil Kurumu /SÖZLÜKLER/Büyük_Türkçe_Sözlük"itikâf"
  4. www.akgeziler.com Erzurum Ulu Cami

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Zeynep Sultan Camii</span>

Zeynep Sultan Camii 1769 yılında III. Ahmed'in kızı Zeynep Sultan tarafından Ayazma Camii'nin de mîmarı olan Mehmed Tahir Ağa'ya yaptırılmış barok tarzındaki câmidir. Mîmârî tarzına bulunduğu mekân göz önüne alınarak karar verilmiştir. Bu özel tarzı ve yapımında kullanılan malzemeler nedeniyle Bizans kiliselerini anımsatır.

<span class="mw-page-title-main">Süleymaniye Camii</span> İstanbulda bulunan bir cami

Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında İstanbul'da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir.

<span class="mw-page-title-main">Bayezid Camii</span>

Bayezid Camii İstanbul'un Beyazıt semtinde Sultan II. Bayezid tarafından yaptırılmış bir cami.

<span class="mw-page-title-main">Bursa Ulu Camii</span> Bursada bir cami

Bursa Ulu Cami, Bursa'da I. Bayezid tarafından 1396-1400 yılları arasında yaptırılmış ulu camidir.

<span class="mw-page-title-main">Gazi Atik Ali Paşa Camii</span>

Atik Ali Paşa Camisi ve Külliyesi, II. Mahmud Türbesi'nden Çarşıkapı'ya uzanan Yeniçeriler Caddesi üzerindedir. Külliyenin inşa edildiği alan, Bizans döneminde I. Konstantin tarafından yaptırılan dikilitaşın bulunduğu Konstantin Forumu’nun sınırları içindedir. Külliyenin banisi aslen Bosnalı olan “Hadım, Tavaşi, Şehit, Eski” lakapları ile de anılan ve iki defa sadrazam olup 1511’de Şah Kulu Vakasında şehit olan Atik Ali Paşa’dır. Külliyenin Vakfiyesi 1509 tarihlidir. Cami, “Sedefçiler”, “Eski Ali Paşa”, “Çemberlitaş”, “Dikilitaş”, “Vezirhanı” ve “Sandıkçılar Camisi” isimleriyle de tanınır. Fetih sonrası İstanbul’un en eski eserlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Şişli Camii</span> İstanbul, Türkiyede bir cami

Şişli Camii, İstanbul, Türkiye'de, Şişli ilçesinde bulunan bir camidir. Halâskârgazi Caddesi ile Abide-i Hürriyet Caddesi'nin kesişmesiyle oluşan bir adacıkta konumlanır.

<span class="mw-page-title-main">Emir Sultan Camii</span>

Emir Sultan Camii, Bursa'da Yıldırım Bayezid'ın kızı Hundi Fatma Hatun tarafından kocası Emir Sultan adına, muhtemelen Çelebi Sultan Mehmed'in hükümdarlığı sırasında inşa ettirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Zengîler</span>

Zengîler, 12. ve 13. yüzyıllarda Mezopotamya ve Suriye'de hüküm sürmüş Türk devletidir. İlk hükümdarı İmâdüddin Zengî'dir.

<span class="mw-page-title-main">Burmalı Minare Camii</span>

Burmalı Minare Camii ya da diğer adlarıyla Ulu Camii ve Mahkeme Camii, Amasya ilinde yer alan tarihî mahiyette dinî yapı. Adını burmalı minaresinden alan cami bitişiğindeki Selçuklu kümbeti ve Osmanlı dönemi minaresi ile dikkat çekmektedir. 1237 yılında Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı II. Gıyâseddin Keyhüsrev zamanında Ferruh b. Selçuk tarafından yaptırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Camii (Sinop)</span>

Sinop Alaeddin Camii, Sinop ilinde, şehir merkezinde yer alan Selçuklu devri yapısı.

<span class="mw-page-title-main">Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası</span> Türkiyede bulunan UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan cami

Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Sivas'ın Divriği ilçesindeki tarihi cami ve hastane. Cami 1228–29 yıllarında Mengücekli beyi Ahmed Şah tarafından; Dârüşşifa ise aynı tarihte, Ahmed Şah'ın eşi ve Erzincan beyi Fahreddin Behramşah'ın kızı olan Turan Melek tarafından Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem Şah adlı bir mimara yaptırılmıştır. Darüşşifa caminin güney duvarına dayanmıştır. Orta bölümü bir ışıklık kubbesi ile örtülmüştür, giriş ile birlikte dört eyvandan oluşur. Darüşşifanın kuzeydoğu köşesinde türbe yer alır. Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası 1985 yılında Dünya Mirası listesine alınarak Türkiye'den listeye giren ilk mimari yapı olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Lala Mustafa Paşa Camii (Erzurum)</span>

Erzurum Lala Mustafa Paşa Camii, Türkiye'de Erzurum İli merkez ilçesi Yakutiye'de Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış Erzurum ’daki ilk Osmanlı camisidir.

<span class="mw-page-title-main">Takyeciler Cami</span> Heybetli bir türk tarihi eseri

Takyeciler Camii, Tokat şehrinde, Sulu Sokak'ta Yağıbasan Medresesinin karşısında, Arastalı Bedestenin bitişiğinde yer alır. Caminin banisi veya kesin inşa tarihine ilişkin bir kitabesi yoktur. Ne kadar inşa tarihi hakkında kesin bir tarih olmasa da, çok kubbeli 15. yüzyıl Osmanlı camileriyle plan benzerliği ve minare kaidesinde görülen malzeme, teknik ve biçim özellikleri 15. yüzyıl yapısı olduğuna işaret etmektedir.

Kapu Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi cami. Şehirdeki Osmanlı camileri arasındaki en büyük camidir. Merkez Karatay ilçesi, Sarraflar caddesi üzerindeki caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olup, Karatay Müftüğülüğü'ne bağlı olarak faal durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Aziziye Camii</span> Konya, Türkiyede bir cami

Aziziye Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi camidir.

<span class="mw-page-title-main">İlyas Bey Camii</span>

İlyas Bey Camii, Aydın ilinin Didim ilçesinde Milet harabelerinin yanındaki Balat Köyü'nde yer alan Anadolu Beylikleri dönemine ait camidir. İlyas Bey Külliyesi'nin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Safa Camii</span> Diyarbakırda yer alan bir cami

Safa Camii ya da bilinen diğer adıyla Parlı Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. Ayrıca Şeyh Safâ, İpariye, İparla, Palo adlarıyla da anılır.

<span class="mw-page-title-main">Şarkışla Ulu Camii</span> Sivas-Şarkışlada bulunan bir cami

Şarkışla Ulu Camii, Türkiye'nin Sivas ilinin Şarkışla ilçesinde yer alan bir camidir. Üsküdarlı Mehmet Ağa tarafından 1669 yılında yaptırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Cami (İlkadım)</span>

Samsun Büyük Camii, Samsun şehir merkezinde bulunan, 19. yüzyılın son çeyreğinde yapılmış bir cami.

İştimye Camii, Kosova'nın güneyindeki İştimye kentinde bulunan bir tarihi cami ve kültür anıtıdır.