İçeriğe atla

Eroin

Eroin
Klinik verisi
Gebelik
kategorisi
  • AU: S9
Uygulama
yolu
inhalasyon, transmukozal, intravenöz, oral, intranazal, rektal, intramüsküler
Farmakokinetik veri
Biyoyararlanım<35%
Protein bağlanma0% (morphine metabolite 35%)
Metabolizmakaraciğer
Eliminasyon yarı ömrü2-3 dakika
Boşaltım90% böbrekten glukronidleri olarak, kalanı feçesle
Tanımlayıcılar
  • 4,5-epoksi-17-metilmorfinan-7-en-3,6-diildiasetat
PubChem CID
CompTox Bilgi Paneli (EPA)
ECHA Bilgi Kartı100.008.380 Bunu Vikiveri'de düzenleyin
Kimyasal ve fiziksel veriler
FormülC21H23NO5

Eroin yani diasetilmorfin (diamorfin), yarı-sentetik bir afyon alkaloidi türevidir.

Morfinin 3,6-diasetil türevidir ve onun asetilasyonu ile sentezlenir. Beyaz ve kristalize olan formu genellikle hidroklorür tuzu olan diasetilmorfin hidroklorürdür. Endorfinleri taklit eder ve kan dolaşımına katıldığı andan itibaren bir iyilik hissi oluştururlar (genellikle intravenöz enjeksiyon). Tek seferlik kullanımda dahi çok yüksek bağımlılık potansiyeline sahiptir ve özellikle diğer maddelere oranla hızla tolerans gelişir. Buna rağmen nadiren kullanımı durumunda yoksunluk sendromu oluşmaz. Yalnızca üç gün süreyle kullanılıp bırakıldığında dahi yoksunluk sendromu görülür. 1912 ve 1925 afyonkonferanslarına müteakip zaman içinde tüm dünyada eroinin üretimi, taşınması ve satışı yasaklanmasına rağmen, Birleşik Krallık'ta Diamorphine ve İsviçre, Almanya, Hollanda, Danimarka ve yakın gelecekte çoğu AB ülkelerinde Diaphin adı altında yasal bir reçete analjezik ilaç olarak şiddetli ağrı çeken hastalara ve bilhassa eroin bağımlılarına destek/tedavi şeklinde devlet tarafından verilmektedir. Burada esas amaç saf ve temiz olan fabrikasyon eroinin sokaklarda satılan, kaçak üretilen ve içinde her türlü katkı maddesi bulunan eroine kıyasen insan sağlığı üzerinde var olan bağımlılık dışında kalıcı bir harabiyet oluşturmamasıdır ve bu şekilde devlet tarafından eroin alan bağımlıların tekrar üretken topluma dahil olup hem adli açıdan hem de sağlık açısından topluma yük olmaktan çıkarılıp dekriminalize edilmeleridir. Devletler ancak buprenorfin ve methadon gibi yerine koyma tedavisinde kullanılan ilaçlardan sonuç alınamayan kişilere saf eroin vermektedir çünkü dünyada tıp otoriteleri artık eroin (opiat) bağımlılığın kronikleşen bir hastalık olduğunu ve gerçekten eroini bırakabilen bağımlıların sayısı %5-10'dan fazla olmadığından zorla bıraktırma yerine opiat yerine koyma tedavilerin hem hasta hem de toplum için en iyi sonuçları verdiğini kabul etmektedir. Türkiye'de eroin için sıkça kullanılan sokak isimleri peynir, beyaz, kaşar'dır. ABD'de kullanılan sokak isimleri ise gear, diesel, smack, B, skag, Bobby, black tar, horse, junk, jack, jenny, brown, brown sugar, dark, dope, dragon, bitch, gak, boy ve H'dir.

Tarihçe

Bayer Heroin şişesi.

Afyon çiçeği aşağı Mezopotamya'da MÖ 3400 yılından beri yetiştirilmektedir.[1] 19. yüzyılda afyonun kimyasal analizi gösterdi ki aktivitesi, içeriğindeki kodein ve morfine bağlıdır.

Eroin ilk kez 1874 yılında İngiltere'de Londra'daki St Mary's Hastanesindeki Tıp Fakültesinde çalışan İngiliz kimyacı C.R. Alder Wright tarafından sentezlendi. O sıralar morfini çeşitli asitlerle kombine etmek üzerine deneyler yapıyordu. Morfin anhidr alkaloidini asetik anhidr ile bir fırında saatler boyunca kaynattı ve morfinin daha etkili asetillenmiş türevi olan diasetil morfin böylece ortaya çıkmış oldu. Bu bileşen daha sonra Manchester'daki Pierce of Owens Üniversitesi Tıp Fakültesine analiz için yollandı ve Wright'a gelen rapor şu şekilde idi:

Dozlar … genç köpek ve tavşanlara subkutan olarak enjekte edildiğinde… şu genel sonuçlar ile…müthiş bitkinlik, korku ve uyku hali, uygulamanın ardından hızla olmak üzere hassaslaşan gözler, pupiller kontraksiyon, köpeklerde oluşan hatırı sayılır ölçüde tükrük salgılama oluştu ve bazı vakalarda kusmaya hafif yatkınlık, ancak gerçekten kusma yok. Solunum başta hızlandı ancak sonra yavaşladı ve kalp hareketleri yavaşladı ve normal dışı çalışmaya başladı.

Buna karşın, Wright'ın bu önemli bilimsel keşfi daha ileri aşamalara gidemedi ve eroin'in ünü 23 yıl sonra bir başka kimyacı olan Felix Hoffmann tarafından bağımsız olarak yeniden sentezlendiği zaman belirmeye başladı. Hoffmann Elberfeld, Almanya'daki Bayer farmasötik ürünler şirketinde çalışıyordu ve bulunduğu laboratuvarın başında Heinrich Dreser vardı. Dreser Hoffmann'a afyon sakızının doğal türevi olan ve morfine benzeyen fakat ondan daha az bağımlılık yaratan kodeini elde etmek üzere morfini asetillemesini söyledi. Fakat Hoffmann kodein elde etmek yerine, deneyleri sonucunda morfinden üç kat daha kuvvetli olan başka bir madde elde etti. Bayer bu maddeyi "heroin" olarak adlandırdı (heroisch kelimesinden etkilenildiği düşünülmektedir, bu kelime Almanca görkemli anlamına gelmektedir, eroinin denenmesi sürecinde denek olarak kullanılan insanlar kendilerini görkemli, cesur hissettiklerini belirtmişlerdir).[2]

1898'den 1910 yılına kadar eroin bağımlılık yapmayan morfin ismiyle pazarlanmıştır, ayrıca çocuklar için öksürük ilacı olarak satılmıştır. Bayer eroini karaciğerde parçalanarak morfine dönüştürüldüğünü keşfetmeden önce morfine bağımlılık tedavisi için pazarlamıştır. Şirket için eroinin bu özelliğinin keşfi tarihî bir utanç kaynağı olmuştur.[3]

Almanya'nın I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkması sonucu aspirin ve eroin gibi ürünlerinin tescil hakkını kaybetmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri'nde 1914 yılında Harrison Narkotik Kontrol Yasası senato tarafından eroinin tüketim ve dağıtımını kontrol etmek amacıyla kabul edilmiştir. Yasa, eroinin tıbbi sebeplerden dolayı reçetelendirilip satılmasına izin vermekteydi. Bu sayede, bağımlılar bazı yöntemlerle eroin elde etmeye devam edebilmekteydiler. Bunu engellemek için, 1924 yılında senato eroinin satışını, ithalatını ve üretimini tamamen yasakladı.

Kullanım alanları ve etkileri

Eroin'nin sıvılaştırılarak kullanılmasını gösteren bir resim.
Endikasyonları:
  • Yüksek derecede ağrının kesilmesi

Recreational uses:

Diğer kullanım alanları:

  • Ağrı Kesici
  • Öksürük Bastırıcı
  • Anti-Diyareik
Kontraendikasyonları:
Yan etkiler:
  • Solunum durması, felç, koma, ölüm
  • Spontan düşük

Kardiyovasküler & solunum:

  • kalp atışında yavaşlama
  • yavaşlamış solunum

Gözler, Kulaklar, burun ve ağız:

  • Ağız kuruluğu
  • Pupiller konstrüksiyon

Gastrointestinal:

Uriner Sistem:

  • Üriner retansiyon

Kasiskelet:

Nörolojik:

Psikolojik:

Cilt:

  • Kaşıntı
  • Döküntüler
Tıbbi kullanım amaçlı diamorphin ampulleri

Eroin çoğunlukla artan fizyolojik tolerans ile zamanla yok olan yoğun öfori yapıcı özelliği için kullanılan (çoğunlukla) yasal olmayan bir maddedir. Eroinin popülaritesi kullanıcıların anlattıklarına göre bir şekilde diğer afyon alkaloidlerine göre kullanıcıda çok farklı hisler uyandırmasıdır.[4] Bu durum eroinin kullanımını takiben iki asetil grubu sayesinde yağdaki yüksek çözünürlüğü ve bu şekilde kan beyin bariyerini çok hızlı şekilde geçmesi ile meydana gelir. Eroin enfiye şeklinde veya enjeksiyon gibi çeşitli yollarla vücuda alınabilir. Ayrıca alttan ısıtarak çıkan buharı içine çekerek de kullanıldığı olur.

Birçok kullanıcı eroini kokainle birlikte eriterek bunu damar yoluyla alırlar. Ancak bu çok riskli bir kombinasyondur. Kokain vücut dokularına iritandır ve sık temas ettiği dokularda nekroza bile yol açabilir.

Beyinde eroin asetil grupların ayrılmasıyla hızla morfine metabolize edilir. Opioid alıcılarıyla bileşen morfin molekülüdür. Eroin bu yüzden pro-drug (Prekürsör. Vücuda giren etkisiz bir bileşiğin bazen biyotransformasyon sonucu etkili duruma geçmesiyle oluşan aktif metabolit) olarak adlandırılır.

Eroin'in etkisini gösterme hızı, hangi yolla alındığına bağlı olarak değişir. Oral yoldan alındığında, kan-beyin bariyerini geçmeden önce, normal şartlarda tamamen morfine metabolize edildiğinden, etkileri oral yoldan alınan morfinin etkileriyle aynıdır. Burundan çekildiğinde etkisini 10-15 dakika içinde gösterir. Tütün ile birlikte kullanıldığında, neredeyse anında etki eder fakat daha düşük etkiler gösterir ve bu süreç normalden uzun sürer. Damar yoluyla alındığında, madde direkt olarak kana karıştığından sadece 7-8 saniye içinde vücutta şiddetli uyuşukluk ve aşırı mutlu olma hali meydana gelirken, kas yoluyla 5-8 dakikada etkiler.

Heroin bir μ-opiattir. (mu-opioid) agonist. Hemen hemen bütün memelilerde beyindeki, omurilikteki ve karındaki düzenli bölümlere yayılarak işlevini görür. Eroin diğer opioidler gibi vücudun dört endojen nörotransmiterlerine agonisttir. Bunlar β-endorphin, dynorphin, leu-enkephalin ve met-enkephalindir. Vücutta eroin olduğunda beyin doğal endorfin üretimini azaltır, hatta bazen durdurabilir. Endorfinler genellikle beyinde ve sinir uçlarında görülür ve ağrı hissini azaltırlar. Diğer fonksiyonları hâlâ tam olarak keşfedilememiş olmakla birlikte; eroinin, analjezi dahil olmak üzere hemen hemen tüm etkileriyle benzerliği olduğu bilinmektedir. (antitussin, anti-diarrheal) Düşük endorfin üretimi, eroin kullanıcılarında bağımlılığa sebebiyet verir ve eroin alımının durdurulması, fiziksel travma halinde değilken bile, ağrılı ve oldukça rahatsızlık verici semptomlara yol açar. Bütün bu semptomlara genel olarak yokluk sendromu denilebilir. Bu semptomlar son eroin alımından 6-8 saat sonra hissedilmeye başlar.

Yüksek dozda Eroin ölümcül olabilir. Sigmund Freud bahsettiği gibi intiharlarda kullanılabilir.[] Eroin aynı zamanda bir cinayet aleti olarak da kullanılabilir. Seri katil Dr. Harold Shipman kurbanları üzerinde Eroin kullanmıştır. Dağıtıcılar aynı zamanda sevmedikleri müşterilerine alışılmadık şekilde saf eroin verirler ya da bir başka uyuşturucu ile karıştırarak verirler fentanyl, sonuç ölümcül dozaşımıdır. Zaman zaman bu tür ölümleri açıklığa kavuşturmak ölümün aşırı doz mu, intihar mı yoksa cinayet mi olduğunun bilinememesi nedeniyle son derece zordur.

Üretim ve kaçakçılık

Yeryüzündeki baş eroin üreticisi ülkeler.

Üretim

Morfin üzerinden elde edilir. Morfin benzende çözünür ve asetik anhidrit veya asetil klorür ile asetillendirilir. Daha çok asetik anhidrit kullanılır. Bu nedenle asetik anhidrit satımı kontrol altında tutulmaktadır. Diasetilmorfin kolaylıkla meydana gelir. Aseton veya etil metil ketondan kristallendirilerek saflaştırılır.

Eroin afyonun işlenmesiyle yasal olmayan ticarette kullanılmak üzere hazırlanır. Uzmanlık derecesinde kimya bilgisi gerektiren ve bileşenleri sıkı şekilde kontrol altında tutulan LSD ve benzeri uyuşturucuların aksine, ilk üç saflık derecesinde afyondan eroin sentezlemek için orta seviye teknik bilgi, yaygın olarak bulunan kimyasal maddeler ve daha basit bir işlem yeterlidir. Saflık derecesi en yukarıda olan yani dördüncü derecedeki, batılı ülkelerde tercih edilen eroini sentezlemek ise çok daha tehlikeli kimyasal işlemler ve çok zor bir işlem dizisi gerektirir.

Kültür

Eroin geçtiğimiz yüzyılda çok sayıda yazara, müzisyene ve sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Eroinin etkisi bazılarınca yanlış anlaşılmıştır ve çok sayıda ilham kaynağı olarak eroini kullanan insan ya eroin kullanmışlardır ya da kullanmaktadırlar ama eroinin hayal güçlerine etkisi tartışılabilir.

1996 yılı yapımı Danny Boyle filmi Trainspotting, Edinburgh, İskoçya'da yaşayan bir grup eroin bağımlısını irdelemektedir. İlk Al Pacino filmi ve More (daha çok) gibi filmlerde eroin konusuna eğilmektedirler.

Yıllar boyunca başta grunge türü olmak üzere sayısız Rock müzik sanatçısı eroin üzerine şarkı yazmıştır. Kurt Cobain, Sid Vicious, Anthony Kiedis, Layne Staley, Bradley Nowell, John Frusciante ve Keith Richards eroin kullanan veya kullanmış ünlülerden bazılarıdır. Dört büyük grunge türünün 3 vokalisti eroin tesirli ölmüştür. Nirvana grubunun vokalisti Kurt Cobain yüksek doz eroin aldıktan sonra silahla intihar, Soundgarden vokalisti Chris Cornell ise eroin sonrası kendini asarak intihar etmiştir. Alice'in Chains vokali Layne Staley ise yüksek doz eroin sonrası komaya girip ölmüştür.

Ayrıca bakınız

Bibliyografya

Kaynakça

  1. ^ "Opium Throughout History". PBS Frontline. 25 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2006. 
  2. ^ owden, Mary Ellen. Pharmaceutical Achievers. Philadelphia: Chemical Heritage Foundation, 2002.
  3. ^ "How aspirin turned hero". Sunday Times. 13 Eylül 1998. 6 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2006. 
  4. ^ Tschacher W, Haemmig R, Jacobshagen N. (2003). "Time series modeling of heroin and morphine drug action". Psychopharmacology. PMID 12404073. 11 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2007. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ağrı kesici</span> insanın herhangi bir uzvunda ağrıya yol açan herhangi bir yere karşı oluşturulan yüksek baskı

Analjezik ya da ağrı kesici ağrıyı dindirmek ve analjeziye yol açmak için kullanılan her türlü ilaca verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Narkotin</span>

Narkotin (noskapin), Papaveraceae familyasına mensup bitkilerden elde edilen önemli bir analjezik etki göstermeyen bir opioid alkaloiddir. Analjezik etkisi morfinden çok azdır. Kayda değer analjezik özellikleri bulunmayan noskapin bağımlılık oluşturmaz. Papaverin gibi benzilizokinolinlerin bir üyesidir.

Panzehir, bir zehirin etkisini önleyen veya yok eden madde. Panzehirler ağız yoluyla zehirlenmelerde emilimi azaltmak amacıyla kullanılanlar ve kan dolaşımına çeşitli yollarla karışmış olan zehire karşı kullanılanlar olmak üzere iki büyük grupta toplanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Endorfin</span>

Endorfin, Endorphin, vücutta bulunan morfin; opiat benzeri etki gösteren peptit yapıda hormonlardır. Hipofiz bezi ön lobu tarafından sentezlenir ve salgılanırlar. İnsan vücudunda ağrıyan dokularda ağrının azalması için beyin dokuları tarafından üretilen hormonlara verilen isimdir. Hormonun işlevi, ağrının şiddetini azaltmak ve vücuda daha az rahatsızlık vermesini sağlamak için sinirleri uyuşturmaktır. Endorfinlerin ağrı kesici etkisi morfinden yaklaşık 30 kat daha fazladır.

<span class="mw-page-title-main">Madde bağımlılığı</span>

Madde bağımlılığı, uyutucu-uyarıcı-keyif verici psikotrop maddelere bağımlı olma durumudur. Bu maddeler, halk dilinde uyuşturucu olarak bilinirler ve bu maddeler merkezi sinir sistemini doğrudan etkileyen kimyasallardır. 4 ana grupta toplanırlar;

  1. Uyarıcı maddeler,
  2. Uyutucu/uyuşturucu maddeler,
  3. Halüsinojenler,
  4. Uçucular
  5. Tütün ürünleri
  6. Alkol içeren ürünler,
  7. Enerji içeceği
<span class="mw-page-title-main">Uyuşturucu</span> Zevk veya tıbbi amaçlı kullanılan madde

Uyuşturucu, kişisel zevk veya tıbbi amaçlı kullanılan psikoaktif maddelere verilen ortak isim.

<span class="mw-page-title-main">Öfori</span> Salgı bezleri ve dinamik etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç veya dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu

Öfori, zevk veya heyecan ve yoğun refah ve mutluluk duygularının deneyimi veya etkisidir. Aerobik egzersiz, kahkaha, müzik dinlemek veya yapmak ve dans etmek gibi bazı doğal ödüller ve sosyal aktiviteler öfori durumuna neden olabilir. Öfori aynı zamanda mani gibi bazı nörolojik veya nöropsikiyatrik bozuklukların bir belirtisidir. Romantik aşk ve insan cinsel tepki döngüsünün bileşenleri de öforinin indüksiyonu ile ilişkilidir. Birçoğu bağımlılık yapan bazı ilaçlar, rekreasyonel kullanımlarını en azından kısmen motive eden öforiye neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Asetik asit</span> kimyasal bileşik

Asetik asit veya etanoik asit CH3COOH formüllü bir organik asittir, sirkeye ekşi tadını ve keskin kokusunu vermesiyle bilinir. Bu yüzden halk arasında sirke ruhu veya sirke asidi şeklinde de adlandırılır. Karboksilik asitlerin en küçüklerindendir (en küçük olan formik asittir). Doğada karbonhidratların yükseltgenmesiyle oluşur. Sanayide asetik asit hem biyolojik yolla hem de sentetik yolla imal edilir. Tuz ve esterine asetat denir. Suda tamamen çözünür.

<span class="mw-page-title-main">Opioid</span> psikoaktif kimyasal madde

Opioidler, haşhaş bitkisinde bulunan doğal maddelerden türetilen veya onları taklit eden bir ilaç sınıfıdır. Opioidler, ağrı kesici de dahil olmak üzere çeşitli etkiler üretmek için beyinde çalışır. Bir madde sınıfı olarak, morfin benzeri etkiler üretmek için opioid reseptörleri üzerinde etki gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Morfin</span> narkotik analjezik

Morfin, çok etkili bir opiat ağrı kesici ilaç etken maddesidir, opioidlerin tipik aktif maddesidir ve bu grubun prototipidir. Ham afyonda %10-12 oranında mevcuttur. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

Methadon, tıpta doktor kontrolünde, kronik ağrıların yönetiminde ağrı kesici olarak ve narkotik bağımlılığı tedavisinde kullanılan bir sentetik opioiddir. 1937'de Almanya'da geliştirilmiştir. Methadonun fizyolojik tesiri her bakımdan morfine benzer. En önemli farkı analjezik tesirinin morfinden fazla, toksik tesirinin, bağımlılık yapma etkisinin ve solunum sistemi üzerine etkisinin morfinden az olmasıdır.Buna rağmen metadonda diğer opiyatlara benzer şekilde istismar potansiyeli taşır. Bu nedenle methadon morfinmanların tedavisinde morfin yerine başlangıçta ilaç olarak verilir. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Psikotrop madde</span> beyin fonksiyonunu veya algısını etkileyen kimyasal madde

Psikotrop madde ya da psikoaktif madde, asıl olarak merkezi sinir sisteminde etkisini gösteren ve beynin işlevlerini değiştirerek algıda, ruh hâlinde, bilinçlilikte ve davranışta geçici değişikliklere neden olan kimyasal maddelerdir. Bu ilaçlar eğlence amaçlı olarak bilerek bilinç düzeyini değiştirmek, entojen olarak ritüel ve spiritüel amaçlı, zihni incelemek amaçlı ya da tedavi amaçlı ilaç olarak kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Opiat</span> afyon bazlı ilaç sınıfı

Opiat, afyondan türetilen bir ilacı ifade etmek için farmakolojide klasik olarak kullanılan bir terimdir. Opioid, daha modern bir terimdir, hem doğal hem sentetik olarak, beyindeki opioid reseptörlere, bağlanan bütün maddeleri ifade etmek için kullanılır. Opiatlar doğal olarak afyon haşhaş bitkisi Papaver somniferum'da bulunan alkaloid bileşiklerdir. Afyon bitkisinde bulunan psikoaktif bileşikler arasında morfin, kodein ve tebain bulunur. Opiatlar orta ile yüksek kötüye kullanım potansiyeli olan ilaçlar olarak kabul edilir ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Tek Düzenli Kontrollü Maddeler Yasası altında çeşitli "Madde Kontrol Programları" nda listelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Brigitte Kieffer</span>

Brigitte Kieffer, opioid reseptörleri üzerine çalışmalarıyla tanınan Fransız moleküler sinirbilimci. Uzmanlık alanları arasında moleküler psikiyatri, bağımlılık, ruh hali bozuklukları, acı ve gelişim bozuklukları yer alır. Kieffer, opioid reseptörleri konusundaki araştırmalarıyla acı, akıl hastalıkları ve uyuşturucu bağımlılığının altında yatan beyin mekanizmaları üzerine yeni bulgular elde etti. 300'den fazla kişilik ekibiyle araştırma yapmaya devam etmektedir. Araştırmaları, morfin ve eroin gibi maddelerin ağrı kesici ve bağımlılık yapıcı özelliklerinin nasıl oluştuğunu göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Asetil grubu</span> fonksiyonel grup

Asetil, organik kimyada CH3CO kimyasal formüllü bir fonksiyonel gruptur. Bazen Ac sembolü ile temsil edilir (Aktinyum elementiyle karıştırılmamalıdır.).

<span class="mw-page-title-main">Depresan</span> nörotransmisyon seviyelerini düşüren ilaç veya endojen bileşik

Bir depresan veya merkezi depresan, beynin çeşitli bölgelerinde uyarılmayı veya stimülasyonu düşürmek veya azaltmak için nörotransmisyon seviyelerini düşüren bir ilaçlardır. Depresanlar ayrıca alındıklarında uyarılma seviyesini düşürdükleri için bazen "downers" olarak da adlandırılırlar. Uyarıcılar veya "sayaçlar" zihinsel ve/veya fiziksel işlevini arttırır, bu nedenle depresanların karşı ilaç sınıfı antidepresanlar değil, uyarıcılardır.

<i>A Hatful of Rain</i>

A Hatful of Rain, aynı adı taşıyan 1955 tarihli Broadway oyununa dayanan, gizli morfin bağımlısı evli genç bir adamı konu alan 1957 Amerika yapımı drama filmi. Film, morfinin bağımlı ve ailesi üzerindeki etkilerinin tıbbi ve sosyolojik olarak ele alır. Uzun metrajlı bir filmde uyuşturucu bağımlılığının açık şekilde tasviri, filmin çekildiği dönem için sıradışıydı.

<span class="mw-page-title-main">Nazi Almanyası'nın uyuşturucu politikası</span>

Almanya'nın 1933 Machtergreifung'undan 1945 II. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisine kadar Nazi kontrolünde olduğu dönem olan Üçüncü Reich'taki genel olarak hoşgörülü resmi uyuşturucu politikası, I. Dünya Savaşı'nın sonunda Alman monarşisinin dağılmasının ardından 1919'da kurulan Weimar hükümetinden miras kalmıştır.

İstanbul'da 1930'lara kadar eroin üretimi üzerine yoğunlaşmış 3 adet fabrika ve pek çok imalathane işletilmiştir. Yasal açıdan Türkiye'nin diğer ülkelerin aksine uyuşturucu karşıtı çeşitli sözleşmeleri imzalamamış olması dolayısıyla ülke, bu fabrikalar vasıtasıyla dünyada yasadışı eroin ticaretinin merkezi hâline gelmiştir. 1930'da üç fabrikanın senelik cirosu, Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılasının yaklaşık %1’ine tekabül ediyordu. İstanbul’daki yasadışı narkotik ticareti, Yahudi, Rum ve Ermeni tüccarlar vasıtasıyla dönemin ileri gelen politikacı ve bürokratlarıyla yakın ilişkide yürütülmekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Opioid salgını</span>

Opioid krizi olarak da adlandırılan opioid salgını, 1990'lardan bu yana kısmen veya tamamen opiyatlar/ opioidler sınıfındaki ilaçlara atfedilen aşırı kullanım, yanlış kullanım/kötüye kullanım ve aşırı doz ölümlerindeki hızlı artıştır. Opioid salgını; bu ilaçların tıbbi, tıbbi olmayan ve eğlence amaçlı kötüye kullanımının göz ardı edilemeyecek tıbbi, toplumsal, psikolojik ve ekonomik sonuçlarını içerir.