Ernst Röhm
Ernst Röhm | |
---|---|
Doğum | 28 Kasım 1887 Münih, Almanya |
Ölüm | 2 Temmuz 1934 (46 yaşında) Stadelheim Hapishanesi, Almanya |
Milliyet | Alman |
Vatandaşlık | Nazi Almanyası |
Meslek | Politikacı, asker |
Siyasi parti | Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi |
İmza | |
Ernst Röhm (28 Kasım 1887, Münih – 2 Temmuz 1934, Stadelheim Hapishanesi, Münih), Alman subay, siyaset adamı, Sturmabteilung (SA) örgütünün kurucusu ve kumandanıydı.
Hayatı
İlk yılları
Julius Röhm ve eşi Emilie'nin üç çocuğundan biriydi. Münihli olan Röhm I. Dünya Savaşı'nda Bavyera Ordusu'nda görev yaptı. Bavyera 13. Piyade Birliği'nde üsteğmenliğe tekabül eden Oberleutnant rütbesiyle yer aldı. 1914 Eylül'ünde Fransa'nın Lorraine bölgesinde yüzünden ciddi şekilde yaralandı. Daha sonra yüzbaşılığa tekabül eden Hauptmann rütbesine terfi etti.
1918'de savaşın sona ermesinden sonra Freikorps Epp'e katıldı. 1920 yılında Alman İşçi Partisi'ne üye oldu ve SA'nın kurulmasına yardımcı oldu. 1923'te başarısızlıkla sonuçlanan Münih'teki Birahane Darbesi'nden sonra 15 ay hapse mahkûm oldu. Bu sırada Adolf Hitler ile yakın arkadaşlık kurdu.
1924'te hapisten çıktıktan sonra Röhm Hitler ile Nazilerin yeniden örgütlenmesinde birlikte çalıştı. Ancak zamanla ikisi arasında ciddi anlaşmazlıklar baş gösterdi. 1924'ün Nisan ayında o sırada yasa dışı olan SA'ya alternatif olarak Frontbann'ın kurulmasına yardımcı oldu. Ardından Nazilerin Nasyonal Sosyalist Özgürlük Partisi adıyla yeniden kurulan partisinin üyesi olarak Reichstag'ta görev yaptı. 1925'te istifa etti. Askerî danışman olarak Bolivya'ya gitti.
Almanya'ya dönüşü
1930 yılında Hitler bizzat SA'nın sembolik lideri oldu. Röhm'e Almanya'ya dönüp tüm SA'nın başına geçmesi için kişisel bir talepte bulundu. Röhm 1931 yılında teklifi kabul etti. SA'nın başına geçti üst düzey görevlere yakın çevresindekileri getirdi. Bir süre sonra SA liderlerinin homoseksüel faaliyetlerde bulunduğu yönünde dedikodular çıktı ve çok geçmeden Röhm özellikle muhafazakâr Alman askerî hiyerarşisi tarafından ciddi biçimde eleştirilmeye başlandı.
Nazi Partisi'nin oluşum yıllarında SA'nın başlıca işlevi parti liderlerini korumak ve komünist Kızıl Cephe gibi siyasi rakiplere saldırmak ve terörize etmekti. Şiddet ve tehdit yoluyla SA Nazilerin önce Münih'te, ardından da Almanya'nın genelinde diğer siyasi partilerden daha güçlü hale gelmesini sağladı.
Düşüşü
1933'te Nazilerin iktidara gelmelerinin ardından Röhm'ün önderliğini yaptığı Nazi Partisi'nin sosyalist grubu sosyalizmin partinin özünde varolduğuna inanmaya devam etti. Bu grup büyük şirketlerin devletleştirilmesinde, çalışanlara kâr payı verilmesinde ve faiz oranlarının düşürülmesinde ısrar ediyordu. Tüm bunlar Hitler'in iktidara gelmesini destekleyen iş dünyası için söz konusu olamayacak şeylerdi. Röhm ikinci bir devrimden bahsetmeye başladı ve "tepkiciler" olarak adlandırdığı kesime karşı hareket etmeye ant içti.
Hitler hiç vakit kaybetmeden Alman iş dünyasının güvenini yeniden kazandı. Bu yüzden Hitler ile SA'nın arasına mesafe girdi. Saflarını genellikle işçi sınıfından gelenlerin oluşturduğu SA üyeleri anti-kapitalist eğilimliydiler ve sokaklarda mücadele ederek başarılı olmasını sağladıkları "devrim"den kazanç sağlamayı umuyorlardı. Hitler'in görüşü SA'nın siyasi bir güç olduğu ve Naziler iktidara geldikten sonra daha fazla ihtiyaç duyulmayacağı yönündeydi. Öte yandan Röhm, SA'nın Hitler'in "devrimci" ordusunun özü olacağına inanıyordu. Röhm Prusya askerî liderliğini hor görürken Hitler ordunun desteği olmadan iktidara da gelemeyeceğini, liderliğini de sürdüremeyeceğini biliyordu. Ayrıca Hitler Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Hindenburg öldüğünde ordunun desteği olmadan onun yerine geçemeyeceğini de fark etmişti.
1934 yılına gelindiğinde cumhurbaşkanın günlerinin sayılı olduğu netleşti ve Almanya'daki birçok grup Hindenburg'un yerine kendi adaylarını getirmek için entrikalar çevirmeye başladı. Amerikalı yazar William L. Shirer'in yazdığına göre aralarına silahlı kuvvetlerden de birçoklarının olduğu bir grup muhafazakâr Kayzer II. Wilhelm'in oğlu Prens Wilhelm'i Almanya'ya cumhurbaşkanı ya da yeniden kurulacak Alman monarşisinin başı olarak dönmesine uğraşıyordu.
Röhm'ün 1934 Şubat'ında Alman silahlı kuvvetlerinin (Reichswehr) SA'nın sayısal üstünlüğe sahip olacağı ve bu şekilde hâkim olacağı tek bir örgüt içine katılmasına yönelik teklifi Alman askerî liderliğini çok kızdırdı. Ordu SA'yı disiplinsiz sokak dövüşçülerinden oluşan yaygaracı ayaktakımı olarak görüyordu. Homoseksüellik iddiaları ve "ahlâksızlıklar" orduda biliniyordu. Röhm'ün teklifi reddedildi.
Adolf Hitler, Ordunun Doğu Prusya'daki bahar tatbikatı sırasında Deutschland adlı gemide Alman silahlı kuvvetlerinin liderleriyle görüşme fırsatı yakaladı. Savunma Bakanı Werner von Blomberg eşliğinde genelkurmay başkanı Werner von Fritsch ve donanma komutanı Amiral Erich Raeder ile görüştü. Hitler komutanları Hindenburg'un giderek bozulan sağlığı konusunda bilgilendirdi ve Reichswehr'in kendisinin cumhurbaşkanı olmasını desteklemesini önerdi. Buna karşılık olarak da SA'nın boyutunu küçültüp, Röhm'ün isteklerini bastırıp Reichswehr'in Almanya'nın yegane silahlı gücü olmasını önerdi. Shirer'in anlattığına göre Hitler muhtemelen ordu ve donanmanın genişletileceği sözünü vererek de liderleri ayartmıştı.
Nazilerin arasındaki gerginlik daha da arttı ve Hitler ile yaptığı bir ara bulma görüşmesinden sonra Röhm'ün "ikinci devrim" çağrıları da arttı (bu sefer muhafazakâr iktidar yapısına karşı).
Benzer biçimde Hitler'in 1933 yılında şansölye olmasını destekleyen muhafazakâr sanayiciler de Röhm'ün Strasser kardeşler ile paylaştığı sosyalist eğilimlerinden duydukları rahatsızlığı dile getirmeye devam ettiler. Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg ile olan yakın ilişkileri vasıtasıyla her iki muhafazakâr grup (askerler ve sanayiciler) memnuniyetsizliklerini dile getirdiler.
1934 Haziran'ının başlarında Hindenburg Hitler'e ültimatom vererek Almanya'daki gerginliğe son verilmediği takdirde sıkıyönetim ilan etmeyi düşündüğünü belirtti. Böyle bir durumda elindeki gücün büyük ihtimalle sarsılacağını bilen Hitler SA'yı bastırmak ve "ikinci devrim" planlarına son vermek için Reichswehr ile olan anlaşmasını daha fazla erteleyemeyeceğine karar verdi.
Ölümü
Üzerindeki baskılara rağmen Hitler son ana kadar eski yoldaşının infaz edilme kararını erteledi. Röhm'den "ikinci devrim" için partiye baskı kurmasından vazgeçmesini istedi. Hitler bir süre sonra Röhm'ün infazına karar verdi. Bu kararı alana dek son ana kadar tereddütte olan Hitler; Hermann Göring, Heinrich Himmler ve Reinhard Heydrich'in kışkırtmalarıyla Röhm'ün iddia edilen "planına" son verilmesi emrini verdi. Gerek Göring, gerekse Himmler ve Heydrich; SA ve liderinin ortadan kaldırılmasından sonra güçlerini pekiştirdiler.
Bu arada, Röhm ve arkadaşları, Bad Wiessee'ye tatile gittiler. 28 Haziran tarihinde Hitler, Röhm'ü aradı ve bir konferans için 30 Haziran tarihinde Bad Wiessee'de tüm SA liderlerini toplamasını istedi. Röhm görünüşte bu teklifi masumca kabul etti. İki gün sonra Uzun Bıçaklar Gecesi olarak anılan SA'nın tasfiyesi başlandı. 30 Haziran şafağında, Hitler Münih'e uçtu ve oradan Bad Wiessee'ye geçti. Röhm'ü mahkemeye çıkarmadan suçlu olduğunu öne sürerek tutuklattırdı. Röhm, Hitler tarafından 30 Haziran'da tutuklanmasının ardından kısa bir süre Münih'te Stadelheim Hapishanesinde tutuldu. 2 Temmuz günü SS mensubu Theodor Eicke (daha sonra Dachau Toplama Kampının Komutanı) ve SS-Obersturmbannführer Michel Lippert tarafından ziyaret edildi. Lippert, masaya bir tabanca koydu ve onu kullanması için kendisine on dakika süre verdi. Röhm'ün intihar etmesi isteniyordu. Röhm ise "Eğer öldürülecek olursam, bunu Adolf'un kendisi yapsın" şeklinde yanıt verdi. Eicke ve Lippert, on dakika hücrenin dışarısında kapının önünde bekledikten sonra, hiçbir ses gelmemesi üzerine içeri girdiklerinde, Röhm'ü kendilerine meydan okurcasına üstü çıplak bir şekilde ayakta dururken buldular ve Lippert masadaki tabancayı alarak dolaysız bir mesafeden Röhm'ü göğsünden vurdu. Ernst Röhm, Münih, Westfriedhof'a (Batı Mezarlığı) defnedildi.
Röhm'ün cinsel yönelimi
Ernst Röhm ilk Nazi Partisi üyeleri arasında homoseksüelliğinden şüphelenilenlerin arasında en şöhretli olanıydı. Homoseksüelliği de SA'nın tasfiyesi sırasına görevden alınmasına mazeret olarak gösterilmişti.
Röhm'ün SA'nın başında olduğu dönemde bir dizi eşcinselin güçlü SA üyeleriyle ilişkileri yüzünden alındığı ve terfi ettirildiği iddia edilmiştir.