
Kaba Taş Devri, Yontma Taş Devri veya bilimsel adıyla Paleolitik Çağ olarak tanımlanan Eski Taş Çağı günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlamış ve 12.000 yıl önce son bulmuştur. Ancak verilen bu tarihlerin dünya geneli içinde geçerli olduğunu ve yerel olarak değişmeye açık bulunduğunu da belirtmek gerekir. İnsanlık tarihinin %99'u gibi çok büyük bir bölümünü kapsayan bu çağ, aynı zamanda ilk insan atalarının ortaya çıkışı ve ilk aletlerin üretimi yoluyla insanın kavrama yeteneği ve temsil etmesiyle de söz konusu tarihin gelişimi içinde çok önemli bir yer tutmaktadır.

Neandertal ya da Neandertal insanı, günümüzden yaklaşık 250 bin ila 40 bin yıl önce yaşamış insan türüdür. İkili adlandırmada ismi "Homo neanderthalensis"dir. Fosilleri muhafaza etmeye müsait kireç taşı mağaralarda yaşadıkları için haklarında en fazla bilgi sahibi olunan ve bunun bir sonucu olarak modern kültürde tipik "mağara adamı" kalıbını yaratan tarih öncesi insan türüdür.

İnsanın evrimi, modern insanın evrimsel kökenini ve ne tür evrimsel süreçlerle ortaya çıktığını incelediği gibi insanın en eski atalarını ve atasal kökenlerini de konu edinir. Bunun yanında insanla ortak ataları paylaşan ve insan ile yakın akraba olan türlerin evrimini ve kökenini de araştırır. İnsan evrimi, konu olarak 1863 yılında T. H. Huxley tarafından oluşturulan bilim dalı primatolojiyi ve günümüz maymunlarının tüm canlılar ile onların eski atalarının fosillerini de dikkate almaktadır. Bunun yanında insanın evrimsel tarihi üzerindeki çalışma ve araştırmalar fiziksel antropoloji, paleoantropoloji, primatoloji, arkeoloji, dilbilim, genetik ve embriyoloji dâhil olmak üzere birçok bilimsel alanı de içerir.

Homo erectus, en eski kalıntıları 2 milyon yıl öncesine tarihlendirilen, Pleistosen'de yaşamış soyu tükenmiş bir arkaik insan türüdür. Örnekleri Homo (insan) cinsinin ilk tanınabilen üyeleri arasındadır.

Homo, modern insanı ve yakın akrabalarını içeren insansı cinsine verilen ad. Cinsin üyeleri genelde "insan" adıyla birlikte anılır. En erken üyesi, en eski kalıntıları 2.3 milyon yıl öncesine tarihlenen Homo habilis olup modern insan dışındaki yaşayan son türü olan Homo neanderthalensis'in (Neandertal) yaklaşık 40.000 yıl öncesine kadar yaşadığı düşünülmektedir. Homo floresiensis türünün ise 50.000 yıl öncesine kadar var olduğu düşünülüyor. Homo, Paranthropus cinsi ile birlikte, muhtemelen Australopithecus africanus ile kardeştir ve kendisi de Pan soyundan, şempanzelerden ayrılmıştır.

Homo ergaster, Erken Pleyistosen'de Afrika'da yaşamış arkaik insanların nesli tükenmiş bir türü veya alt türüdür. H. ergaster'in kendine ait bir tür olup olmadığı veya H. erectus kapsamına alınması, paleoantropoloji içinde devam eden ve çözülmemiş bir tartışmadır. Eşanlamlılığı savunanlar, H. ergaster'i tipik olarak Afrikalı Homo erectus olarak ya da Homo erectus ergaster olarak tanımlar.

Homo rhodesiensis, Arthur Smith Woodward (1921) tarafından Zambiya Broken Hill'deki bir mağaradan çıkarılan bir Orta Taş Devri fosili olan Kabwe 1'i sınıflandırmak için önerilen tür adıdır. 2020'de kafatası 324.000 ila 274.000 yıl öncesine tarihlendirildi. Türe ait diğer benzer yaşlı örnekler de mevcuttur.

Arkaik insanlar, anatomik olarak modern görünüme sahip olan insana karşıt olarak Homo cinsinin bazı çeşitlerini kapsayan, geniş tanımlı bir terimdir. Terim, Homo heidelbergensis, Homo rhodesiensis, Homo neanderthalensis, Homo naledi, Homo ergaster ve Homo antecessor türlerini kapsar. Neandertaller gibi iri yapılı olan ilkel diğer insanlar Neandertallere özgü, özellikle yüz çizgilerindeki yapısal aşırılıkları taşımazlar. Birkaç Homo türü, yaklaşık 300 bin yıl öncesinde en erken erken modern insanların ortaya çıkışından önceki ve bu dönemin çağdaşı olan geniş arkaik insan kategorisi altında gruplandırılmıştır. Güney Etiyopya'dan Omo-Kibish I, Fas'taki Jebel Irhoud ve Güney Afrika'daki Florisbad kalıntıları Homo sapiens'in en eski kalıntıları arasındadır.

Homo heidelbergensis, Pleyistosen'de yaşamış, soyu tükenmiş insan (Homo) türü. Kalıntıları ilk kez 1907 yılında Heidelberg yakınlarında bir taş ocağındaki çene kemikleri ile keşfedilmiştir. Bulunan çene, modern insanlar gibi küçük dişli olsa da modern insanın aksine çene kemikleri fazlasıysa geniş ve ağırdır.

Denisova insanları, Homo cinsinden bir insansı olup Neandertaller ve anatomik olarak modern insanın yakın akrabası olmakla birlikte genetik olarak her iki türden ayırt edilebilir. İngiliz literatüründe Denisova hominins ya da kısaca Denisovans olarak adlandırılırlar

Orta Taş Devri, Erken Taş Devri ile Geç Taş Devri arasında yer alan bir Afrika tarih öncesi dönemiydi. Genellikle yaklaşık 280.000 yıl önce başladığı ve yaklaşık 50-25.000 yıl önce sona erdiği kabul edilir. Belirli MSA taş aletlerinin başlangıçlarının kökeni 550-500.000 yıl öncesine kadar uzanır ve bu nedenle bazı araştırmacılar bunu MSA'nın başlangıcı olarak görür. MSA'nın, özellikle kabaca çağdaş zaman aralıkları nedeniyle, Avrupa'nın Orta Paleolitik'i ile eş anlamlı olduğu sıklıkla yanlış anlaşılır, ancak Orta Paleolitik Avrupa, Afrika'nın MSA'sından tamamen farklı bir hominin popülasyonu olan Homo neanderthalensis'i temsil eder. Neandertal popülasyonuna sahip değildir. Buna ek olarak, Afrika'daki mevcut arkeolojik araştırmalar, MSA sırasında Afrika'da modern insan davranışının ve bilişinin Orta Paleolitik Dönem'de Avrupa'dakinden çok daha erken gelişmeye başladığını gösteren birçok kanıt ortaya koydu. MSA, hem anatomik olarak modern insanlarla hem de bazen Homo helmei olarak adlandırılan arkaik Homo sapiens ile ilişkilidir. Erken fiziksel kanıtlar Etiyopya'daki Gademotta Formasyonu, Kenya'daki Kapthurin Formasyonu ve Güney Afrika'daki Kathu Pan'dan elde edilmiştir.

Denisova Mağarası, Rusya, Sibirya'daki Altay Dağları'nda bulunan bir mağaradır. Mağara büyük paleoarkeolojik ve paleontolojik öneme sahiptir. Denisova insanının kemik parçaları ve yaklaşık GÖ 40.000'e tarihlenen kalıntılar mağarada bulunmuştur. Mağarada 32.000 yıllık bir tarih öncesi at türü de keşfedilmiştir.

İlk kez 1932'de Güney Afrika'da (Florisbad) T.F. Dreyer tarafından bulunan bir kafatasından yola çıkarak bu türün varlığı ileri sürülmüştür.

Ejderha Adamı, Orta Pleyistosen dönemine tarihlenen, Harbin, Heilongjiang, Kuzeydoğu Çin'den neredeyse eksiksiz bir kafatasından tanımlanan bir arkaik insan türüdür. Kafatası 1933'te keşfedildi, ancak çalkantılı bir siyasi atmosfer nedeniyle 2018'e kadar bilim insanlarının eline geçemeyecek ve 2021'e kadar isimlendirilmeyecekti. Tanımlayıcılar, modern insanın Neandertallerden çok H. longi ile daha yakın akraba olduğunu düşünüyorlardı.

Homo bodoensis, önerilmiş bir arkaik insan türüdür. 2021 yılında, eskiden H. heidelbergensis/H. rhodesiensis'e veya H. erectus'a atanan Bodo Kafatası'nın yeniden analizi ile tanımlanmıştır. Tanımlayanlar H. bodoensis'in, H. sapiens için atasal olabilecek özelliklere sahip olması ve türün diğer olası örneklerinin coğrafik dağılımı nedeniyle H. sapiens'e yol açmış olabileceğini önerdiler.

Christopher Brian Stringer, insanın evrimi konusundaki çalışmaları ile tanınan, İngiliz fiziksel antropolog.
Apidima Mağarası, Güney Yunanistan'da, Mani Yarımadası'nın batı kıyısında yer alan ve dört küçük mağaradan oluşan bir komplekstir. Mağaranın sistematik olarak incelenmesi sonucunda Paleolitik çağa ait Neandertal ve Homo sapiens fosilleri ortaya çıkarıldı.

Peștera Muierilor veya Peștera Muierii, Romanya'nın Gorj ilindeki Baia de Fier komününde bulunan bir mağara sistemidir. Mağara ayısı kalıntıları ve bir insana ait kafatası içermesi nedeniyle önemlidir. Radyokarbon tarihleme yöntemine göre kafatası günümüzden 30.150 ± 800 yıl öncesine tarihlenmektedir. 1952 yılında ortaya çıkarılmıştır. Cioclovina Mağarası'nda bulunan benzer kalıntılarla birlikte, Romanya tarihöncesindeki en eski erken modern insan kalıntıları olarak gösterilmektedir.
Ust'-Ishim adamı, batı Sibirya'da, günümüzden 45.000 yıl önce yaşayan, ilk modern insanlardan birinin kalıntılarına verilen isimdir. Fosil, en eski modern insan genomu olan genomunun bu şekilde deşifre edilmesine izin veren bozulmamış DNA'ya sahip olması bakımından dikkat çekicidir.

Paleoantropolojide, "Afrika'dan Çıkış" teorisi, yeni tek köken hipotezi, yer değiştirme hipotezi veya yakın zamanlı Afrika kökeni modeli olarak da adlandırılan modern insanın yakın zamanlı Afrika kökeni, anatomik olarak modern insanların, coğrafi kökeni ve ilk göçlerinin bilim dünyasında yaygın kabul gören modelidir. Homo erectus ve daha sonra da Homo neanderthalensis'in, kısaca homininlerin Afrika dışına ilk yayılışlarının izini süren bir modeldir.