
Polen, bitkinin erkek gametini dişi gamete taşıyan bir yapıdır. Polen, bu taşınma sırasında erkek gametini çok iyi korumak zorundadır. Polenin dış duvarı eksin olarak adlandırılır. Bu tabaka çok nadir olarak bulunan ve çok dayanıklı olan sporopollenin denilen bir yapıdan oluşmaktadır. İç tabaka ise selülozdan yapılmış olup tipik bitki hücre duvarının yapısındadır. Polen tanelerinin boyu 15-100 µm arasındadır. Sıkıştırılmış polen tozu binlerce polen tanesi içermektedir.Taç yaprakların iç kısmında bir veya iki daire üzerine dizilidirlerdir

Botanikte meyve çiçeklenmeden sonra yumurtalıktan oluşan, çiçekli bitkilerde tohum taşıyan yapıdır.

Arı, zar kanatlılar takımına ait Apoidea familyasını oluşturan tüm böcek türlerine verilen isimdir.

Örümcek, eklembacaklılar (Arthropoda) şubesinin örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından Araneae takımının üyelerine verilen genel ad. Hemen hemen dünyanın her tarafında yaşar. 2012 rakamlarına göre 112 familyada ve 3879 cinste toplanan 43.244 türü bilinmektedir.

Sperm ya da tam bilimsel adı ile spermatozoon (Spermatozoid), erkek bireylere ait üreme hücresidir. Hayvanlar, kamçı'lı ve spermatozoa olarak bilinen kuyruğu olan hareketli sperm üretir. Bazı kırmızı algler ve mantarlar spermatia olarak bilinen hareketsiz sperm hücreleri üretirken, bazı kırmızı algler ve mantarlar spermatozoa olarak bilinir. Kapalı tohumlular polen içinde hareketsiz sperm içerirken, eğrelti otları ve bazı açık tohumlular gibi bazı bazal bitkilerde hareketli sperm bulunur.

Eşeyli üreme, iki canlı organizma arasında genetik malzemelerin birleştirilmesi suretiyle yeni bir canlının oluşması olayıdır. Burada iki ana süreç vardır: kromozom sayısını yarıya indiren mayoz bölünme ile iki gametin birleştiği ve eski kromozom sayılarına ulaştığı döllenmedir. Mayoz bölünme sırasında, her bir çiftin kromozomları, homolog rekombinasyon elde etmek için krossing over yoluyla parça değişimi yaparlar.
Çok hücrelilerde üreme, eşeyli ya da eşeysiz olarak gerçekleşir.

Arı kuşugiller (Meropidae), Coraciiformes takımından arılarla beslenen türleri içeren kuş familyası.

Üreme, çoğalma olarak da bilinir, bir canlının neslini devam ettirmesi olayı. Büyüme ve gelişmesini tamamlayan her canlı üreme yeteneğine sahip olur. Üreme yeteneğine sahip canlılar kendilerine benzer bireyler oluştururlar ve bu sayede nesillerini devam ettirmiş olurlar.
Gamet eşeyli üreme yolu ile çoğalan organizmalarda döllenme evresinde bir başka hücre ile birleşerek kaynaşan hücredir. Morfolojik olarak iki farklı gamet üreten ve her bireyin tek bir tip gamet ürettiği türlerde ovum ya da yumurta adı verilen daha büyük gamet türünü üreten bireyler dişi, daha küçük ve iribaşa benzeyen sperm adı verilen gamet hücrelerini üreten bireyler erkek olarak adlandırılır. Dişilerin ve erkeklerin farklı boyutlarda gamet üretmesine anizogami ya da heterogami denir; örneğin insan ovumu bir tek insan sperm hücresinin yaklaşık 100.000 katıdır.). Buna karşın izogami her iki cinsiyetten gelen gamet hücrelerinin aynı büyüklükte ve şekilde olması durumudur. Gamet adı ilk olarak Avusturyalı biyolog Gregor Mendel tarafından kullanılmıştır. Gametler bir bireyin genetik bilgisinin yarısını, her tipin 1n takımını taşırlar.

Genetik bilimi, kökenini Mendel'in 19. yüzyıl ortalarındaki çalışmalarından alıyorsa da, kalıtım hakkında birçok varsayım Mendel'den daha önce ortaya atılmıştır. Bu varsayımlar genellikle, edinilmiş özelliklerin kalıtım yoluyla aktarımını öne sürmüşlerdir; bu varsayımlarda kişiye ebeveyndeki baskın özelliklerin miras kalması inanışı hakimdi. Günümüzde, evrim teorisi genellikle, türlerin birbirlerinden değişerek oluştuklarını ileri sürmüş Jean-Baptiste Lamarck'a dayandırılır. Lamarck kalıtım örneğini türlerdeki çeşitli özelliklerin evrimini açıklamada kullanmıştır
Tozlaşma ya da polenleşme, bitkinin erkek organında üretilen polenlerin çeşitli nedenlerle dişi organın tepecik bölümüne yapışması olayına denir. Böylece tepeciğe yapışan polenler, dişicik borusundan yumurtalığa iner döllenme meydana gelir. Döllenmiş yumurtaya zigot denir. Zigot gelişerek embriyoyu oluşturur. Bu polenlerin dişicik borusuna taşınması hava, su ve böceklerle olabilir.

Kraliçe arı, ana arı ya da arı beyi; genellikle bal arısı kolonilerinde görülen; yetişkin, çiftleşmiş dişi arı. Genellikle bir kolonide tek bir kraliçe bulunur ve kolonideki arıların çoğunun annesidir. Kolonideki işçi arılar tarafından larva halindeyken seçilir ve cinsel olgunluğa erişene kadar arı sütü ile beslenir. Kraliçe arı kavramı zaman zaman -bal arısı olmayan- bazı sosyal arı cinslerindeki baskın dişiler için de kullanılır.

Partenogenez ya da döllenmesiz üreme, gerek bitkilerde gerek hayvanlarda döllenmemiş bir dişi gametin gelişip yeni bir birey oluşturmasıdır. Partenogenezde döllenme yoktur, dolayısıyla bir eşeysiz üreme türüdür.

İşçi arılar, bir arı kolonisinde çiftleşme kapasitesine sahip olmayan dişi arılar. Pek çok arı türünde işçi arılara rastlanmakla beraber kavram daha çok işçi bal arıları için kullanılır. İşçi arılar kolonide inşaat, temizlik, bebek bakımı, cenaze, savunma ile polen ve nektar toplama işlerinden sorumludurlar.
Mikroenjeksiyon, camdan yapılmış bir mikropipetle hücre duvarından mikroskobik boyutta madde ekleme yöntemi. Diğer tekniklere göre daha zahmetli bir teknik olmasına rağmen özellikle transgenik hayvan üretilmesinde ve gen aktarımında sıklıkla kullanılmaktadır. Mikroenjeksiyon aktarılmak istenen DNA parçasının doğrudan fiziksel bir yöntemle hücrenin çekirdeğine iletilmesi metoduna dayanır. Mikroenjeksiyonun genellikle yumurta hücrelerine uygulanması sonucunda transgenik hayvan üretimi mümkün hale gelmektedir. Uygulama, gen aktarılacak hücrenin küçük bir vakumla mikroskop altında sabitlenmesiyle başlatılır. Hazırlanan DNA, çok ince uçlu bir pipetle hücrenin çekirdeğine iletilir ve buraya zerk edilir. Bu hücrenin gelişmesiyle de DNA'sı alınan canlının aynısı meydana gelir. Bu sistem kullanılarak memeli yumurta hücreleri, kurbağa yumurtaları ve muhtelif bitki protoplastlarında başarılı çalışmalar yapılmıştır. Bu teknik günümüzde sperm hücrelerinin herhangi bir nedenle kadın yumurtasına erişemediği veya yumurta zarını aşamadığı erkek kısırlığı durumlarında ise yeni bir tüp bebek yöntemi olarak da kullanılmaktadır.

Psödokopulasyon katılımcıların biri ya da ikisi için bir çoğalma işlevine hizmet eden çiftleşme davranışlarında benzerlik gösteren ancak bireyler arasında gerçekten bir cinsel birleşme içermeyen davranışlar için kullanılan bir terimdir. Genellikle çiçek ile çiftleşme davranışı gösteren polinatörler için kullanılır. Bazı çiçekler potansiyel bir dişiyi görsel olarak taklit ederler ancak anahtar dürtüler kimyasal ve dokunmadır. Bitkilerde görülen bu çeşit mimikriye Pouyanne mimikrisi denir.

Kuluçka paraziti ya da kuluçka asalağı organizmalar, kuşlar, balıklar ve böcekler arasında bulunan ve üremek için kendi türlerinin ya da başka türlerin yuvalarına yumurtalarını bırakarak ve yavrularını konak organizmalara besleterek büyütme stratejisi olan ve bir çeşit kleptoparazitizm sayılabilecek kuluçka parazitliğini seçmiş olan organizmalardır. Bu sayede parazit ebeveyn yuva yapmak ve yavruları büyütmek gibi işlere vakit ayırmadan zamanlarını daha fazla besin aramak ve yavrulamak için kullanabilmektedir. Ayrıca yumurtaları birkaç yuvaya birden dağıtarak rakunlar gibi tehditler tarafından yumurtaların yok edilmesi riskini de en aza indirebilmektedirler. Bu davranış şekli konak tür için zarar verici olduğundan genellikle parazit ve konak tür arasında bir evrimsel silahlanma yarışına neden olur.

Kraliçe karınca, karınca kolonisindeki üreyen dişi karıncadır. Genellikle kolonideki tüm karıncaların annesidir. Cataglyphis gibi bazı dişi karıncalar, eşeysiz partenogenez veya klonlama yoluyla üreme yaparlar ve çiftleşmeye ihtiyaç duymazlar. Bu şekilde çoğalan kraliçenin tüm yavruları dişi olur. Crematogaster cinsi karıncalar ise çiftleşme uçuşunda çiftleşir. Dişi yavru karınca, cinsel olgunluğa erişmek için özel olarak beslenen larvalardan gelişir. Türe bağlı olarak kolonide tek kraliçe karınca olabileceği gibi yüzlerce kraliçe karınca da olabilir. 90 sene yaşayabilen kraliçe karıncalar, beklenen yaşam süresi en fazla olan böcek türüdür. Lasius niger türü kraliçe 28 yıldır Alman böcek bilimci Hermann Appel tarafından bakılmaktadır; ayrıca Pogonomyrmex owyheei türü kraliçe 30 seneye kadar yaşayabilir.

Bombus arısı (Bombus) veya tüylü arı, yaklaşık 250 türü olan, bal yapıcı bir arı cinsi. Bu cins, Bombini oymağında hâlâ var olan tek gruptur, ancak soyu tükenmiş birkaç cins fosillerden bilinmektedir. Düşük rakımlı yerlerde yaşayan birkaç tropikal tür Güney Amerika'da tanımlanmış olmakla birlikte, bombus arıları esas olarak Kuzey Yarımküre'deki yüksek rakımlı bölgelerde veya kuzey enlemlerinde bulunurlar. Bazı yonca türlerini sadece bu arılar tozlaştırarak çoğalmasında katkıda bulunur.