İçeriğe atla

Erkek

Mars simgesi erkek sembolü olarak kullanılır
Bir erkek çizimi

Erkek, eril insan. Erkek terimi genellikle yetişkin bir eril bireyi kastetmekte kullanılırken, oğlan terimi ise eril bir çocuk veya ergeni tanımlamak için kullanılır. Ancak erkek terimi aynı zamanda bazen yaş gözetmeksizin bir eril insanı tanımlamak için de kullanılır; tıpkı "erkek basketbolu" ifadesinde olduğu gibi.

Diğer eril memelilerde olduğu gibi, bir erkeğin genomu genellikle kalıtsal yolla annesinden bir X kromozomu ve babasından ise bir Y kromozomu alır. Eril fetüs bir dişi fetüse oranla daha az östrojen üretirken daha fazla androjen üretir. Bu eşey hormonlarındaki bu miktar farkı, erkekleri kadınlardan ayıran psikolojik farkların büyük ölçüde sorumlusudur. Ergenlik sırasında, androjen üretimini uyaran hormonlar ikincil cinsel özelliklerin gelişmesi ile sonuçlanır; böylece cinsiyetler arasındaki farklılıklar ortaya çıkar. Ancak bazı interseks ve trans erkekler için üzerinde istisnalar vardır.

Etimoloji

Erkek kelimesi, Eski Türkçe "hayvan ve insanın eril cinsiyeti" anlamına gelen érkek sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük ise Eski Türkçe ér- "olmak, tam ve bütün olmak, yetişmek" fiilinden Eski Türkçe +ak ekiyle türetilmiştir. Kelimenin tarihte geçtiği en eski kaynak Irk Bitig olmasına ve Dîvânü Lugâti't-Türk'te de geçmesine rağmen Türkiye Türkçesinde bir metinde kullanımı ilk 19. yüzyıl başlarında görülmüştür. Erkek kelimesinin ayrıca "üç yaşına gelen koç" manasına gelen Eski Türkçe érk sözcüğü ile eş kökenli olabileceği düşünülmektedir, ancak bu kesin değildir.[1]

Eril kişiyi betimlemek için kullanılan adam kelimesinin kökeni ise Arapça ādam (آدم) köküne dayanmakta olup, Âdem ile kökteştir. Arapçaya bu kelime İbranice yoluyla girmiştir.[2]

Yaş ve terminoloji

Erkeklik terimi, eril bir insanın yaşamındaki dönemi anlatmak için kullanılır. Bu dönemde birey çocukluktan çıkıp ergenlikten geçerek genellikle eril ikincil cinsel özelliklere ulaşır. Erkeklik terimi eril nitelikler ve eril cinsiyet rollerini ifade eden erillik ile ilişkilidir.

Biyoloji ve cinsiyet

Ayrıca bakınız: Trans erkek ve interseks

İnsanlar birçok özellikte cinsel ikilik gösterir; bunlardan birçoğu üreme yeteneği ile doğrudan bağlantılı olmasa da bu özelliklerin çoğu cinsel etkileşimde rol oynar. İnsanlardaki cinsel ikiliğine dair ifadelerin çoğu boy, ağırlık ve vücut yapılarına yöneliktir; bununla beraber her zaman genel kalıba uymayan örnekler bulunur. Örneğin, erkekler kadınlara göre daha uzun olmaya yakındır, fakat her iki cinsiyette de orta boy aralığında çok sayıda insan vardır.

İnsanlardaki eril bireye ait ikincil cinsel özelliklerden bazıları:

  • daha fazla kasık kılı
  • daha fazla yüz kılı
  • kadınlardan daha büyük eller ve ayaklar
  • daha geniş omuzlar ve göğüs
  • daha büyük kafatası ve kemik yapısı
  • daha büyük beyin kütle ve hacmi
  • daha fazla kas kütlesi
  • daha belirgin bir Adem elması ve daha derin ses
  • daha uzun kaval kemiği
Leonardo da Vinci'nin Vitruvius Adamı bir erkeğin oranlarını göstermektedir.[3]

Cinsel özellikler

İnsan türünde bir bireyin cinsiyeti genellikle döllenme sırasında sperm hücresinde taşınan genetik madde tarafından belirlenir. Yumurtayı, X kromozomu taşıyan bir sperm hücresi döllerse yavru dişi (XX) olacak; yumurtayı Y kromozomu taşıyan bir sperm hücresi döllerse yavru eril (XY) olacaktır. Kişilerin anatomik veya kromozomal görüntüleri ifade edilen bu kalıptan interseks olarak farklılık gösterebilir.

Eşey hormonları

Memelilerde, cinsel farklılaşmayı ve gelişimi etkileyen hormon androjendir (ağırlıklı olarak testosteron); yumurtalığın daha sonraki gelişimini uyarır. Cinsel açıdan farklılaşmamış olan embriyoda, testosteron Wolf kanallarının ve penisin gelişimini, skrotuma uzanan labioskrotal kıvrımların ise kapanmasını uyarır. Cinsel farklılaşmadaki bir diğer önemli hormon ise Anti-müllerian hormondur; bu hormon Müller kanallarının gelişimini engeller.

Hastalıklar

Genelde, erkekler kadınlarla çok sayıda ortak hastalığa yakalanırlar. Eril yaşam beklentisi dişi yaşam beklentisinden biraz daha düşük olmasına karşın, son yıllarda aradaki bu fark düşmektedir.

Ergenlikteki eriller için, hipofizden salgılanan gonadotropinlerle birlikte testosteron erkekleri kadınlardan ayıran cinsel ayrımları ile spermatogenezleri uyarırken, kadınlarda ise östrojen ile progesteron kendilerini erkeklerden ayıran cinsel ayrımları üretir.

Ayrıca bakınız

Sağlık:

Dinamikler:

Politik:

Kaynakça

  1. ^ "erkek". Nişanyan Sözlük. 17 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2019. 
  2. ^ "adam - Nişanyan Sözlük". Nişanyan Sözlük. 9 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2019. 
  3. ^ "The Vitruvian man". 8 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2007. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • Andrew Perchuk, Simon Watney, Bell Hooks, The Masculine Masquerade: Masculinity and Representation, MIT Press 1995
  • Pierre Bourdieu, Masculine Domination, Paperback Edition, Stanford University Press 2001
  • Robert W. Connell, Masculinities, Cambridge: Polity Press, 1995
  • Warren Farrell, The Myth of Male Power Berkley Trade, 1993 ISBN 0-425-18144-8
  • Michael Kimmel (ed.), Robert W. Connell (ed.), Jeff Hearn (ed.), Handbook of Studies on Men and Masculinities, Sage Publications 2004

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kadın</span> erişkin dişi insan

Kadın, dişi cinsinde olan yetişkin insandır.

<span class="mw-page-title-main">Cinsiyet</span>

Cinsiyet, erillik ve dişilik arasında farklılık gösteren özellikler aralığı veya bağlama göre, bu özellikler biyolojik cinsiyeti ve cinsiyete dayalı toplumsal yapıları kapsayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Transseksüellik</span> kişinin kendisini farklı bir cinsiyet kimliğinde hissetmesi veya cinsiyet değiştirmesi

Transseksüellik, kişinin, kendisini atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini benimsemesi durumudur. Transseksüellik, kişinin cinsiyet kimliğini belirtir, bu sebeple cinsel yönelim ile karıştırılmamalıdır. Transseksüel bir kişi heteroseksüel, homoseksüel, aseksüel ya da biseksüel gibi cinsel yönelimlere sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Testosteron</span> Erkek cinsiyet hormonu

Testosteron, erkeklerdeki birincil seks hormonu ve anabolik steroiddir. İnsanlarda testosteron, testisler ve prostat gibi erkek üreme dokularının gelişiminde, ayrıca kas ve kemik kütlesinin artması ve vücut kıllarının büyümesi gibi ikincil cinsiyet özelliklerini teşvik etmede önemli bir rol oynar. Ek olarak, her iki cinsiyette de testosteron; ruh hali, davranış ve osteoporozun önlenmesi de dahil olmak üzere sağlık ve esenlik durumu ile ilgilidir. Erkeklerde testosteron seviyelerinin yetersiz olması, kemik kırıkları ve kemik kaybı gibi problemlere yol açabilir.

Androjen, her iki cinste de bulunan ve çoğunluğu böbrek üstü bezinin korteksindeki zona reticularis'ten salgılanan maddeye denir.

<span class="mw-page-title-main">Östrojen</span> Birincil dişi cinsiyet hormonu

Östrojenler, kadınların adet döngüsünde ve diğer memeli hayvanların dişilerinde estrus döngüsünde önemli rol oynayan bir grup steroid hormondur. Hormon tüm omurgalılarda ve bazı böceklerde de bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Meme</span> Göğüs bölgesinde bulunan uzuv

Meme veya emcek, bir primatın gövdesinin üst ventral bölgesinde yer alan iki çıkıntıdan biridir. Her ne kadar erkekler de meme uçlarına sahip olsalar da, memeler kadınlarda daha belirgindir ve fonksiyonları daha fazladır. Yapısal olarak areola, areolar bezi, Cooper ligamentleri, Spence kuyruğu, meme bezi, süt kanalı, terminal uç tomurcuk, meme alveolleri, meme yarığı, meme başı, göğüs boşluğundan oluşur. Kadınlarda, memeler pektoralis majör kaslarının üzerinde bulunur ve genellikle ikinci kaburga seviyesinden insan göğüs kafesinin önündeki altıncı kaburga seviyesine kadar uzanır.

<span class="mw-page-title-main">LGBT</span> Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireyler için kullanılan kısaltma

LGBT veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.

<span class="mw-page-title-main">Finasterid</span> Kimyasal bileşik

Finasterid, bir antiandrojen olup testosteronu dihidrotestosterona(DHT) çeviren tip2 5-alfa redüktaz enziminin inhibitörüdür. Düşük dozlarda benign prostat hiperplazisi (BPH) tedavisinde, yüksek dozlarda prostat kanseri tedavisinde kullanılır. Mayıs 2008'de yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre finasterid, prostat kanseri riskini %30 azaltmaktadır. BPH ilerlemesini durdurmak için doksazosin ile kombine olarak kullanılmaktadır. Ayrıca birçok ülkede androjenik alopesi yani erkek tipi kellik tedavisi için onayı bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dihidrotestosteron</span> testosteron hormonunun aktif versiyonu olan güçlü metobolit

Dihidrotestosteron; erkek vücudunda bulunan testosteron hormonunun aktif versiyonu olan güçlü metobolitine verilen addır. DHT hormonu, büyük oranda testosteronun çevre dokularda 5- Alfaredüktaz enzimi aracılığı ile dönüşümünden oluşur. Testosteron hormonunun etkin hale gelebilmesi ve dokular üstünde androjenik etki gösterebilmesi için 5 Alfa Redüktaz isimli enzimle DHT hormonuna dönüşmesi şarttır. Testosteron, tip-1 5-Alfa Redüktaz ve tip-2 5-Alfa Redüktaz adı verilen iki enzimle DHT hormonuna dönüşür. Bu dönüşme olmadan testosteron birçok doku ve organda etkili olamaz. DHT hormonu, anne karnındaki fetus halinde bulunan çocuğun erkek cinsel özellikleri kazanmasını ve cinsel organlarının gelişmesini sağlar. DHT hormonu ayrıca anne karnındaki fetusun beyni üstünde de birçok etkide bulunur. Henüz anne karnında olan fetusun cinsiyet kimliğinin oluşmasını sağlar. DHT hormonu, bunun dışında ergenlik döneminde ikincil seks karakterlerinin meydana gelmesini ve erkek tipi farklılaşmayı meydana getirir. Böylece ergenlik döneminden önce kız çocuğundan kolay kolay ayırt edilemeyecek olan erkek çocuğu gittikçe farklılaşır ve çocukluktan erkekliğe adımını atar. Sakalları ve bıyıkları çıkmaya, sesi kalınlaşmaya, boyu uzamaya, kas kütlesi artmaya, penisi büyümeye, testisleri sperm üretmeye başlar. Tüm bu farklılaşmayı testosteron, DHT hormonuna dönüşerek meydana getirir. DHT hormonunun bir diğer görevi glandüler prostat dokusunun fonksiyonlarının devamlılığını sağlamaktır. Bunun dışında da, erkek metabolizmasında DHT hormonunun sperm üretiminden, aerobik kapasitenin artışına kadar birçok önemli katkısı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Doğum öncesi hormonlar ve cinsel yönelim</span>

Doğum öncesi hormonal teori, belli hormonların fetüsün cinsiyet farklılaşmasında rol oynaması gibi kişinin cinsel yönelimine de etki ettiğini söyler. Doğum öncesi hormonlar cinsel yönelimin ana belirleyicisi olabilir ya da genler, biyolojik faktörler, çevresel ve sosyal durumlarla birlikte yardımcı bir faktör olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Eril</span> bitkiler veya insan olmayan hayvanlarla kullanım için

Eril (♂), canlı, sperm üreten fizyolojik bir biyolojik cinsiyet. Her sperm hücresi döllenme işlemi sırasında daha büyük bir dişi gameti ile kaynaşabilir. Bir erilin cinsel yolla üremeyi gerçekleştirmesi için dişiye ait en az bir yumurta hücresine ulaşması gerekir, fakat bazı canlılar eşeyli üreyebildikleri gibi eşeysiz olarak da üreyebilir. Eril insanların (erkeklerin) da içinde bulunduğu birçok eril memeli türünde Y kromozomu bulunurken eril kuşlar ve bazı eril sürüngenlerde ise z kromozomu bulunur; bu kromozomlar eril üreme organlarının gelişmesi için gerekli olan daha fazla miktarda testosteronun üretilmesini sağlar.

<span class="mw-page-title-main">İkincil cinsiyet özellikleri</span>

İkincil cinsiyet özellikleri, insanlarda ergenlik ve diğer hayvanlarda ise cinsel olgunluk sırasında ortaya çıkan, özellikle bir türe ait iki cinsiyeti birbirinden ayıran, fakat üreme sisteminin doğrudan parçası olmayan özelliklerdir. Üremenin gerçekleşmesi için doğrudan öneme sahip olan birincil cinsiyet özelliklerinden farklıdır.

Eril üreme sistemi, insan üremesi sürecinde rol oynayan birkaç cinsel organdan oluşur. Bu organlar vücudun dışında ve pelvisin içinde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Kasık kılı</span>

Kasık kılı, ergen ve yetişkinlerin cinsel organları bölgesinde bulunan terminal vücut kılıdır. Bunlar, cinsiyet organlarının üzerinde ve çevresinde, bazen de butun iç kısmında bulunur. Pubis kemiğinin etrafındaki pubik bölgede, pubik yama olarak bilinir. Kasık kılı erkeklerde testis torbası ve kadınlarda vulvada bulunur.

Hipogonadizm (hypogonadism), cinsiyet hormonlarının yetersizliğidir. Gonadotropik hormonlar (GnRH) hipotalamusta üretilir ve özel bir kan dolaşım sistemiyle hipofize yönlendirilir. Gonadotropik hormonlar (GnRH), gonadotropin salgılatıcı hormonlardır; hipofizi uyarır ve hipofiz gonadotropinleri üreterek kan dolaşımına boşaltır. Hipofiz ön lobuna ulaşan GnRH, follitropin (FSH) ve lutropin (LH) adı verilen iki gonadotropin hormonun aralıklı olarak kana verilmesini (sekresyonunu) tetikler. Pulsatil sekresyon olarak bilinen bu mekanizmada; her 60-90 dakikada bir, 1 dakika süreyle hipofize gelen GnRH uyarısıyla gonadotropin hormonlar kan dolaşımına verilir. Hipofizden kan dolaşımına dökülen gonadotropin hormonlar, kadınlarda ovaryumlara (yumurtalık), erkeklerde testislere ulaşarak cinsiyet hormonlarının üretimini tetikler; GnRH, kadınlarda yumurtlamayı ve östrojen hormon üretimini düzenleyen folikül uyarıcı hormon (FSH) ve luteinize edici hormon (LH) sentezini tetikler. LH testislerdeki Leydig hücrelerinden testosteron salgılanmasını denetler ve sperm üretimini uyarır. FSH ve LH sekresyonu, yine hipofiz ön lobunda üretilen ve prolactin adı verilen hormon tarafından frenlenir. LH testislerdeki Leydig hücrelerinden testosteron salgılanmasını denetler.

Transgender hormon terapisi, transgender veya atanan cinsiyetine uygun olmayan kişilere, eşey hormonlarının ve diğer hormonal ilaçların kullanıldığı, kişinin ikincil cinsiyet özelliklerinin cinsiyet kimliğiyle daha uyumlu hale gelmesinin amaçladığı bir hormon terapisi şeklidir.

<span class="mw-page-title-main">Hipotalamus-hipofiz-gonad aksı</span> Üreme, ergenlik, cinsel dimorfizm ve davranışla ilişkili hormonal yolak

Hipotalamus-hipofiz-gonad aksı hipotalamus, hipofiz bezi ve gonadal bezlerin arasındaki etkileşimi ifade eder. Bu bezler genellikle birlikte işlev gösterdiğinden, fizyologlar ve endokrinologlar bunlardan tek bir sistem olarak bahsetmeyi uygun ve açıklayıcı buluyorlar.

Anorşi, bir cinsiyet gelişim bozukluğu olup XY karyotipe sahip bir bireyin ki genelde eril cinsiyeti belirtir, doğuştan testislerinin olmamasına denir. Döllenme'yi takip eden birkaç hafta içerisinde embriyo ilkel gonadları geliştirir ve bu yapılar üreme sisteminin gelişimini sağlayan hormonları üretir. Eğer testisler sekiz hafta içinde gelişmezse, bebekte dişi genitalya gelişir. Eğer testiler gelişmeye başlar ancak 8 ila 10 hafta arasında kaybedilir veya fonksiyon göstermezse bebekte kuşkulu genitalya oluşur. Bununla birlikte, eğer testisler 14 haftadan sonra kaybedilirse, bebekte kısmi eril genitalya ile birlikte gonadların belirgin yokluğu görülür.

Androjen antagonistleri veya testosteron blokerleri olarak da bilinen antiandrojenler, testosteron ve dihidrotestosteron (DHT) gibi androjenlerin vücuttaki biyolojik etkilerine aracılık etmesini engelleyen bir ilaç sınıfıdır. Androjen reseptörünü (AR) bloke ederek ve/veya androjen üretimini inhibe ederek veya baskılayarak etki ederler. AR agonistlerinin fonksiyonel karşıtları olarak düşünülebilirler; örneğin testosteron, DHT ve nandrolon gibi androjenler ve anabolik steroidler (AAS) ve enobosarm gibi seçici androjen reseptör modülatörleri (SARM'ler). Antiandrojenler, üç tip seks hormonu antagonistinden biridir; diğerleri antiöstrojenler ve antiprogestojenlerdir.