İçeriğe atla

Erime suyu

ABD, Pensilvanya'da baharın ilk aylarında bir akıntıyla taşınan erime suları.

Erime suyu; okyanuslar üzerindeki buz sahanlıkları, yassı buzdağları ve buzullar dahil olmak üzere kar veya buzun erimesiyle salınan sudur. Erime suyu genellikle buzulların kar örtüsü oranının azaldığı ablasyon bölgesinde bulunur. Daha tehlikeli laharların oluşmasına benzer şekilde, volkan patlamaları sırasında erime suyu oluşabilir.

Erime suyu akmak yerine yüzeyde biriktiğinde erime göletlerini oluşturur. Hava soğudukça eriyen su genellikle yeniden donar. Erime suyu, buz yüzeyinin altında toplanabilir. Buzulaltı gölleri olarak bilinen bu su havuzları, jeotermal ısı ve sürtünme nedeniyle oluşabilir.

Edith Cavell Dağı'ndaki kum ve çakılların örttüğü ince bir tabaka ile kaplı çok yılık bir buzul. Buzul içindeki her çizgi bir yılı gösterir. Altta da buzuldan gelen erime suyu görülmektedir.

Su kaynağı

Erime suyu, dünya nüfusunun büyük bir kısmı için içme suyu sağlamasının yanı sıra sulama ve hidroelektrik santralleri için de su sağlar. Bu erime sularının kaynağı mevsimsel kar yağışları veya eriyen buzullardır. İklim değişikliği, kar yağışını[1] ve hacimleri giderek azalan buzulları tehdit etmektedir.[2]

Dünyanın dört bir yanındaki kimi şehirlerde, su teminini desteklemek için erimiş karları toplayan büyük göller bulunur. Diğer bazı şehirlerde ise daha yüksekte bulunan akarsu kollarından büyük miktarda erime suyu akışı alan nehirlerden su toplayan yapay rezervuarlar bulunur. Yüzlerce kilometre uzaktaki karların erimesi, nehrin yenilenmesine katkıda bulunabilir.[3] Kar yağışı da yer altı suyunu oldukça değişken bir süreç ile yenileyebilir.[4] Erime suyunu dolaylı olarak su kaynağı olarak kullanan şehirler arasında Melbourne, Canberra, Los Angeles, Las Vegas ve diğer bazı şehirler yer alır.[3]

Buzulların erime suyu

Antarktika, Kanada Buzulu'ndaki yeniden donmuş erime suyu.

Buzulların basınç ve jeotermal ısı gibi dış kuvvetlerin etkisiyle erimesi sonucu erime suyu oluşur. Çoğu zaman, buzullardan göllere akan nehirler bulunur. Bu parlak mavi göller, rengini nehirler aracılığıyla göllere taşınan tortu olan kaya unundan alır. Bu tortu, buzulun altındaki kayaların birbirine sürtünmesiyle oluşur. Oluşan ince taneli toz, suda asılı kalarak farklı güneş ışığı renklerini absorbe edip[5] dağıtarak sütlü turkuaz bir görünüm alır.

Hızlı değişimler

İzlanda, Skaftafellsjökull'daki erime suyu

Erime suyu, ani iklim değişikliğinin bir göstergesi olabilir. Büyük bir erime suyu kütlesine dair bir örnek de, Batı Antarktika'daki Bindschadler Buz Akıntısı'nın bir akarsu kolundaki buz örtüsü yüzeyinde gerçekleşen hızlı dikey hareketin, buzulun altındaki bir su kütlesinin yer değiştirmesi kaynaklı oluşudur.[6]

Erime suları ayrıca buzul göllerini istikrarsızlaştırarak ani sellere ve kar yığınlarını istikrarsızlaştırarak çığlara yol açabilir.[7]

Küresel ısınma

Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından Haziran 2007'de yayınlanan bir raporda, dünya nüfusunun %40'ının küresel ısınma sebebiyle Asya'daki buzulların, karların ve buna bağlı erime sularının kaybından etkileneceğini tahmin etmektedir.[7] Tahmin edilmekte olan buzul erimesi eğilimi, Asya'da mevsimsel iklim aşırılıklarına işaret etmektedir.[8] Erime suyu darbesi 1A, tarihsel olarak son buzullaşmanın belirgin özelliklerinden biriydi ve 14,7 ila 14,2 bin yıl önce gerçekleşmiştir.[9]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Qin, Yue; Abatzoglou, John T.; Siebert, Stefan; Huning, Laurie S.; AghaKouchak, Amir; Mankin, Justin S.; Hong, Chaopeng; Tong, Dan; Davis, Steven J.; Mueller, Nathaniel D. (May 2020). "Agricultural risks from changing snowmelt". Nature Climate Change (İngilizce). 10 (5): 459-465. Bibcode:2020NatCC..10..459Q. doi:10.1038/s41558-020-0746-8. ISSN 1758-6798. 1 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2022. 
  2. ^ Milner, Alexander M.; Khamis, Kieran; Battin, Tom J.; Brittain, John E.; Barrand, Nicholas E.; Füreder, Leopold; Cauvy-Fraunié, Sophie; Gíslason, Gísli Már; Jacobsen, Dean; Hannah, David M.; Hodson, Andrew J. (12 Eylül 2017). "Glacier shrinkage driving global changes in downstream systems". Proceedings of the National Academy of Sciences (İngilizce). 114 (37): 9770-9778. Bibcode:2017PNAS..114.9770M. doi:10.1073/pnas.1619807114. ISSN 0027-8424. PMC 5603989 $2. PMID 28874558. 
  3. ^ a b "Snowfall giving Lake Mead a lift". Las Vegas Review-Journal (İngilizce). 7 Ağustos 2011. 1 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2021. 
  4. ^ "Melting snow and groundwater levels in Sierra Nevadas". ScienceDaily (İngilizce). 1 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2021. 
  5. ^ Aas, Eyvind; Bogen, Jim (1 Nisan 1988). "Colors of glacier water". Water Resources Research (İngilizce). 24 (4): 561-565. Bibcode:1988WRR....24..561A. doi:10.1029/WR024i004p00561. ISSN 1944-7973. 
  6. ^ Peters, Leo E.; Anandakrishnan, Sridhar; Alley, Richard B.; Smith, Andrew M. (1 Mart 2007). "Extensive storage of basal meltwater in the onset region of a major West Antarctic ice stream". Geology (İngilizce). 35 (3): 251-254. Bibcode:2007Geo....35..251P. doi:10.1130/G23222A.1. ISSN 0091-7613. 10 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2019. 
  7. ^ a b "Melting Ice—A Hot Topic? New UNEP Report Shows Just How Hot It's Getting". United Nations Environment Programme (UNEP). 4 Haziran 2007. 7 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2016. 
  8. ^ Goudie, Andrew (September 2006). "Global warming and fluvial geomorphology". Geomorphology. 79 (3-4): 384-394. Bibcode:2006Geomo..79..384G. doi:10.1016/j.geomorph.2006.06.023. 
  9. ^ Webster, Jody M.; Clague, David A.; Riker-Coleman, Kristin; Gallup, Christina; Braga, Juan C.; Potts, Donald; Moore, James G.; Winterer, Edward L.; Paull, Charles K. (2004). "Drowning of the −150 m reef off Hawaii: A casualty of global meltwater pulse 1A?". Geology. 32 (3): 249. Bibcode:2004Geo....32..249W. doi:10.1130/g20170.1. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Doğa</span> doğal, fiziksel veya maddi evren ve fenomenler

Doğa İnsan yapımı dışında kalan ve kendiliğinden var olan, sürekli değişen, dönüşen tüm fiziki evren ve onun kendiliğinden işleyişi. İnsan da doğanın parçasıdır. İnsan'ın doğadan koparak; doğaya, dünyaya müdahale eden bir canlıya dönüşmesiyle doğa ve insan ayrımı yapılmak durumu doğmuştur. İnsanın, kabaca on bin yıl öncesinden itibaren özellikle de yerleşik düzene geçmesiyle, yoğun şekilde besi hayvanlarını evcilleştirmesi, toprağı ekip dikmeye başlaması, tüm ekonomik faaliyetleri, kitlesel savaşları ve savaşlar için geliştirdiği teknolojileri, insanın doğadan kopması veya doğaya müdahale etmesi olarak yorumlanır. Antik Çin bilgelerinden Zhuangzi bu kopuşu "İnsanın, öküzün burnuna halka takması" diye anlatır: Öküzün iki kulağı, iki boynuzu, dört bacağının olması doğadan gelir; öküzü işinde gücünde kullanmak için burnuna halka takıp çekiştirmek ise insan müdahalesidir.

<span class="mw-page-title-main">Nehir</span> doğal su yolu

Nehir ya da ırmak, genellikle denizlere, göllere ya da bir başka büyük akarsuya dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su miktarı bakımından büyük akarsulara verilen genel isimdir. Kimi durumlarda ise bir başka suya ulaşmadan yer altında kaybolduğu ya da tamamen kuruduğu da görülmektedir. Büyük akarsular nehir ya da ırmak olarak adlandırılırken daha küçükleri ise çay ve dere olarak adlandırılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz seviyesi</span> Terim

Deniz seviyesi, atmosfer ile deniz yüzeyinin birleştiği yükseklik. Deniz seviyesi, Dünya'nın bir veya daha fazla su kütlesinin ortalama yüzey seviyesidir. Yeryüzündeki tüm yüksekliklerin ve denizaltındaki tüm derinliklerin tanımlanmasında kullanılan referans seviyedir. Deniz seviyeleri birçok faktörden etkilenebilir ve jeolojik zamanlar içerisinde büyük farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Dünya üzerindeki herhangi bir bölgenin deniz seviyesi; gel-git, atmosfer basıncı ve rüzgâr gibi nedenlerle kısa süreli değişiklikler gösterir. Kısa vadedeki değişimler ise Dünya'nın iklim değişikliklerine bağlıdır. Örneğin; 20. yüzyılda mevcut deniz seviyesindeki yükselmenin küresel ısınmadan kaynaklandığı varsayılmaktadır. Deniz seviyesinin ölçülmesi; devam eden iklim değişikliğine ilişkin ön görüler sunabilir. Bu değişimler nedeniyle deniz seviyesini, deniz yüzeyinin uzun vadedeki tüm hareketlerinin ortalaması alınarak hesaplanmış olan ortalama deniz seviyesi şeklinde tanımlamak daha doğru olur. Ortalama deniz seviyesi, uluslararası şekilde MSL kısaltması ile gösterilir. Türkçe yayınlarda zaman zaman ODS kısaltması kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Sel</span> su taşkını

Sel, genellikle kuru olan araziyi sular altında bırakan bir su taşkını olayıdır. "Akma halinde olan su" anlamına gelen kelime, gelgitin içeri akışına da uygulanabilmektedir. Taşkınlar hidroloji disiplinin bir çalışma alanıdır. Tarım, inşaat mühendisliği ve halk sağlığı gibi alanlarda önemli bir endişe kaynağıdır. Genellikle insanların çevreye verdiği değişiklikler, sellerin yoğunluğunu ve sıklığını arttırır. Örneğin; ormansızlaşma ve sulak alanların kaldırılması gibi arazi kullanımı değişiklikleri, su seti akışındaki değişikliklere ve iklim değişikliğine yol açar. Aynı zamanda deniz seviyesinin yükselmesi gibi daha büyük çevresel sorunlara da yol açmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Buzul çağı</span> yeryüzü ve atmosfer sıcaklığının uzun süren bir dönem boyunca azalarak kıtasal, kutup ve alp buzullarının genişlemesi ve varlığını sürdürmesi

Buzul çağı ya da buz çağı, Dünyanın ve atmosferinin sıcaklığının uzun süren dönem boyunca azalarak kıtasal, kutup ve alp buzullarının genişlemesi ve varlığını sürdürmesidir. Dünyanın iklimi, gezegende buzulların olmadığı sera dönemleri ile buzul çağları arasında gidip gelir. Dünya halen Kuvaterner buzullaşması içindedir. Buzul çağındaki soğuk iklimin bireysel darbeleri buzul dönemi ve buzul çağındaki aralıklı sıcak dönemlere ise buzullararası denir.

<span class="mw-page-title-main">Eratik bloklar</span>

Eratik bloklar, bulundukları alandaki yerel kayalardan tür ve boyut olarak farklılık gösteren kayaçlara verilen isimdir. Bir başka ifadeyle buzul tili içinde bulunan ve yüzeyde bırakılan büyük kaya parçalarına denir. Bu kayaçlar bulundukları yerlere buzulların hareketi ile gelmiştir. Eratik blokların boyutları çakıl taşlarından Kanada'da bulunan 16.500 tonluk Okotoks kayasına kadar değişiklik gösterir. Oluştukları yerden yani ana kayadan kilometrelerce uzakta bulunabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Su döngüsü</span> suyun; okyanus ve denizlerden atmosfere, atmosferden yeryüzüne ve sonra yeniden deniz ve okyanuslara dönüşü

Su döngüsü yahut hidrolojik döngü, suyun Dünya yüzeyinin üstünde ve altında sürekli hareketini tanımlar. Suyun okyanus ile denizlerden atmosfere, atmosferden yeryüzüne ve yeniden deniz-okyanuslara ulaşması şeklindeki genel turu, döngüyü oluşturur. Evrenin korunumu yasası gibi, yeryüzündeki su kaynaklarının artmaz veya eksilmezliğini ifade eden bir terimdir ve bir başlangıç veya sonu yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Sander düzlükleri</span>

Sander düzlükleri ya da Sander ovaları bir kumul veya çukur olarak da adlandırılan bir buzulun ucundaki eriyik suyla yıkanan buzul çökeltilerinden oluşan düz ovalardır. Buzul aktığı zaman alttaki kaya yüzeyini, ezerek enkazla birlikte taşır. Buzulun burnundaki eriyen sular, büyük kayaların tortul yükünü Sander düzlüğü üzerine taşır ve daha küçük parçacıklar çökmeden önce daha fazla yol alırlar. Buzullardan çıkan aşırı derecede sediment yüklü akarsuların taşımış oldukları malzemeyi, buzuldan belirli bir mesafe uzaklıkta birikmesiyle oluşurlar. Daha çok kum, çakıl gibi küçük unsurlu malzemeden oluşur. Buzul devirleri, stadial ve fazların sayısına göre birden fazla düzlük halinde gelişebilirler. İnterglasyal dönemlerde yarılırlarsa taraçalar haline de dönüşürler. İzlanda'da Jeotermal aktivitenin buzulların erimesini hızlandırması ve çökeltilerin eriyik suları hızlandırması nedeniyle sander düzlükleri yaygın görülür.

<span class="mw-page-title-main">Tatlı su</span> deniz suyuna nazaran az miktarda tuz ve diğer çözülmüş katıları barındıran su

Tatlı su, içerisinde düşük derişimlerde çözünmüş tuzlar ve diğer toplam çözünmüş katı maddeler bulunan, doğal olarak oluşan herhangi bir sıvı veya donmuş sudur. Deniz suyu ve acı su, tatlı su teriminden hariç tutulmakla beraber demirli su kaynakları gibi tuzsuz ve mineral açısından zengin sular, tatlı su kapsamında değerlendirilir. Tatlı su; buz örtüleri, buz tabakaları, buzullar, kar alanları ve buzdağlarındaki donmuş ve eriyen suları; yağmur, kar yağışı, dolu/karla karışık yağmur ve grezil gibi doğal yağışları; sulak alanlar, göletler, göller, nehirler, akıntılar gibi iç su kütlelerini oluşturan yüzey akıntılarını; akiferlerde, yer altı nehirlerinde ve göllerde bulunan yeraltı sularını kapsayabilir. Tatlı su, insanlar en ihtiyaç duyduğu ve kullandığı su kaynağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Holosen</span> Son 11.700 yılı kapsayan güncel jeolojik devre

Holosen, Kuvaterner devri içerisinde yer alan Pleistosen devrinin bitmesinden günümüze kadar sürmekte olan jeolojik devredir. Dönem Genç Buzul çağının bitmesiyle başlayan buzul durgun (interstadial) dönemine karşılık gelir. Adını Yunanca kelimeler olan ὅλος ve καινός sözcüklerinden alır ve "tamamen yeni" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Batı Antarktika buz tabakası</span> Batı Antarktikayı kaplayan kıtasal buz tabakasının bir bölümü

Batı Antarktika buz tabakası, Transantarktik Dağları'nın batısında uzanan ve Batı Antarktika'yı kaplayan Antarktika kıtasal buz tabakasının bir bölümüdür.

Erken Dryas Devri,, son Buzul Maksimumunun (LGM) 20.000 BP civarında geri çekilmeye başlamasından sonra kademeli iklim ısınmasını geçici olarak tersine çeviren geç buzullar arası dönemden sonra buzul koşullarına geri dönmesidir. Bir gösterge cinsi olan Alp-tundra kır çiçeği Dryas octopetala'nın adını almıştır. Yaprakları bazen İskandinavya'nın göl çökelleri gibi geç buzul ve genellikle mineralojenik zengin çökellerde bol miktarda bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Son Buzul Maksimum</span> Dünyanın iklim tarihinin bir dönemi

Son Buzul Maksimum, buz tabakaları maksimum uzanmış iken 26.500 ve 19000-20000 yılları arasında Dünya'nın iklim tarihinin bir dönemini ifade eder. Bu süre boyunca, geniş buz tabakaları, Kuzey Amerika, Kuzey Avrupa ve Asya'nın büyük kısmını kaplamıştır. Bu buz tabakaları Son Buzul Maksimum'daki gibi kuraklık, çölleşme ve deniz seviyesinde büyük bir düşüşe neden oldu.

<span class="mw-page-title-main">Pleistosen</span> halk dilinde Buz Devri olarak adlandırılan, yaklaşık 2.580.000 ila 11.700 yıl önce süren jeolojik dönem

Pleistosen ya da Pleyistosen, genellikle halk dilinde Buz Devri olarak adlandırılan, yaklaşık 2.580.000 ila 11.700 yıl öncesini kapsayan jeolojik çağdır. Dünyanın en son tekrarlanan buzullaşma dönemidir. Pleistosen'in sonu, son buzul döneminin sonuna ve arkeolojide kullanılan Paleolitik çağın sonuna karşılık gelir. Pleistosen, Kuvaterner Döneminin ilk dönemi veya Senozoik Çağın altıncı dönemidir. ICS zaman ölçeğinde, Pleistosen üç aşamaya ayrılır. Bunlar;

<span class="mw-page-title-main">Buz örtüsü</span> Büyük buzul kütlesi

Buz örtüsü veya örtü buzulu, 50.000 km²'den büyük buzulsal buz kütlesi. Dünya üzerine yayılmış olan büyük boyutlardaki buz tabakalarıdır. Bu tabakalar genelde yüksek kutuplarda bulunur ve etrafında yüzeyin yüksekliği azalmaktadır. Örtü buzulları yüksek kutuplarda bulunan volkanik adalar, vadiler ve dağları kaplar. Örtü buzulları, yüzeylerinde bulunan buzun tabakalarının aşındırılması ve yerleştirilmesi sonucu oluşan yüksekliği ile önemli bir geçiş noktası oluştururlar. Örtü buzulları, aşırı soğuk iklim koşulları nedeniyle etrafında pek çok bitki ve hayvan türünün yaşamasına olanak vermezler.

<span class="mw-page-title-main">Buz sahanlığı</span> Bir buzulun bir buz tabakasından ayrıldığı ve kıyıdan okyanus yüzeyine yavaşça uzandığı zaman oluşan kalın, yüzen bir buz platformu

Buz sahanlığı, kıta sahanlığının üstünde yüzen kalınlığı 2 metreden kalın buz kütleleridir. Kalınlıkları genellikle 100 ile 1.000 metre arasındadır. Buz sahanlığı kırılıp (buzağılama) oldukça büyük buzullar meydana getirir. Buz sahanlıkları sadece Antarktika, Gronland, Kanada ve Rusya'da bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Buzulaltı gölü</span>

Buzulaltı gölü, bir buzulun altında, tipik olarak bir buz sahanlığı veya buz tabakasının altında bulunan bir göldür. Buzulatı gölleri, yerçekimi basıncının buzun erime noktasını düşürdüğü yerdeki ana kaya arasındaki sınırda oluşurlar. Zamanla, üstteki buz yılda birkaç milimetre oranında yavaş yavaş erir. Eriyen buz, buz ve havuzların altında yüksek ve düşük hidrolik basınç bölgelerinden akar ve milyonlarca yıl dış ortamdan izole edilebilecek bir sıvı su kütlesi oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Yüzey suyu</span>

Yüzey suyu, Dünya yüzeyinin üzerinde bulunan sudur ve mavi su olarak da adlandırılabilir. Yaygın kullanımda, genellikle büyük çoğunluğu yağış ve yakındaki yüksek alanlardan gelen akışla üretilen karasal (iç) su kütleleri için özel olarak kullanılır. İlkbaharda iklim ısındıkça, kar erimesi yakındaki akarsulara ve nehirlere doğru akar ve içme suyunun büyük bir kısmına katkıda bulunur. Buharlaşmanın bir sonucu olarak yüzey suyunun seviyesi azalır ve aynı zamanda zemine hareket eden su yer altı suyuna dönüşür. Yüzey suyunun içme suyu olarak kullanılmasının yanı sıra sulama, atık su arıtma, hayvancılık, endüstriyel kullanımlar, hidroelektrik ve rekreasyon için de kullanılmaktadır. USGS su kullanım raporlarında, yüzey suyu litre başına 1.000 miligramdan (mg/L) daha az çözünmüş katı içerdiğinde tatlı su olarak kabul edilir.

Taban kayması, buzun altındaki eriyen suyun kayganlaştırıcı olarak davranması nedeniyle buzulun yatak üzerinde kayması eylemidir. Bu hareket büyük ölçüde bölgenin sıcaklığına, buzulun eğimine, yatağın pürüzlülüğüne, buzuldan gelen eriyen su miktarına ve buzulun boyutuna bağlıdır.