İçeriğe atla

Eratik bloklar

Korfu, Yunanistan'daki eratik bloklar
Lembert Dome
Yeager Rock, ABD Washington eyaletinde 400 tonluk eratik blok

Eratik bloklar, bulundukları alandaki yerel kayalardan tür ve boyut olarak farklılık gösteren kayaçlara verilen isimdir. Bir başka ifadeyle buzul tili içinde bulunan ve yüzeyde bırakılan büyük kaya parçalarına denir. Bu kayaçlar bulundukları yerlere buzulların hareketi ile gelmiştir. Eratik blokların boyutları çakıl taşlarından Kanada'da bulunan 16.500 tonluk Okotoks kayasına kadar değişiklik gösterir. Oluştukları yerden yani ana kayadan kilometrelerce uzakta bulunabilirler.

Erratikler, buz hareketinden kaynaklanan buzul buz erozyonuyla oluşur. Buzullar birden fazla işlemle aşınır: aşınma, ovma, koparma, buz itme ve buzulla indüklenen bozulma olarak sınıflandırılır. Buzullar koparma esnasında ana kayadan parçalar ayırır ve daha büyük bloklar üretirler.[1] Bu bloklar buzul hareketi boyunca sürüklenir ve buzun eriyip bitti yerlerde depolanma sürecine girerler.

Eratikler buzullardan başka birde akarsu ve sel taşkınları ile taşınırlar. Buzul erimesi sonucu oluşan yüzey akışları, anakayadan kopan blokları da beraberinde kaide seviyesinin düştüğü yere kadar taşır ve kaide seviyesinin düştüğü yerde depolamaya başlar.

Eratik blokların jeolog araştırmaları ve günümüz için önemi ise;

  • Buzullar tarafından taşınmış olmaları ve bu nedenle de tarih öncesi buzul hareketinin yolunu işaretleyen bir dizi gösterge olmalarıdır. Onların litografik kökeni, buz akışı rotasının onaylanmasına izin verecek şekilde ana kayaya kadar izlenebilir.
  • Buz raftingiyle taşınabilir olması buzul barajının başarısız olmasından kaynaklanan buzul sedimantasyonunun Missoula Gölü gibi buzulsuz göllerde depolanan suları serbest bırakan miktarının belirlenmesine olanak sağlar. Karaya oturan ve daha sonra eriyen, yüklerini düşüren buz tacirleri tarafından açığa çıkan eratikler, geçici Luz Gölü gibi alanlarda geçici sel baskılarında yüksek su işaretlerinin tanımlanmasına izin verir.
  • Okyanusta eriyen buzdağıyla düşen Erratikler, kayıt tutmadan önceki dönemler için Antarktika ve Arktik bölge buzul hareketlerini izlemek için kullanılabilir. Düşen taşlar olarak da bilinir, bunlar küresel iklim modellerini daha iyi anlamak ve kalibre etmek için okyanus sıcaklıkları ve seviyeleri ile ilişkilendirilebilir.[2]

Kaynakça

  1. ^ "Eratik Blok". Bloklar. 21 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ Bard, Edouard (Haziran 2004). "Effet de serre et glaciations, une perspective historique (Greenhouse effect and ice ages: historical perspective)". Comptes Rendus Geosciences -- External Geophysics, Climate and Environment (Climate). 336 (7–8). Copyright © 2004 Académie des sciences. Published by Éditions scientifiques et médicales Elsevier SAS. ss. 603-638. Bibcode:2004CRGeo.336..603B. doi:10.1016/j.crte.2004.02.005. Erişim tarihi: 14 Aralık 2009. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kayaç</span> doğal olarak oluşan mineral agregası

Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz seviyesi</span> Terim

Deniz seviyesi, atmosfer ile deniz yüzeyinin birleştiği yükseklik. Deniz seviyesi, Dünya'nın bir veya daha fazla su kütlesinin ortalama yüzey seviyesidir. Yeryüzündeki tüm yüksekliklerin ve denizaltındaki tüm derinliklerin tanımlanmasında kullanılan referans seviyedir. Deniz seviyeleri birçok faktörden etkilenebilir ve jeolojik zamanlar içerisinde büyük farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Dünya üzerindeki herhangi bir bölgenin deniz seviyesi; gel-git, atmosfer basıncı ve rüzgâr gibi nedenlerle kısa süreli değişiklikler gösterir. Kısa vadedeki değişimler ise Dünya'nın iklim değişikliklerine bağlıdır. Örneğin; 20. yüzyılda mevcut deniz seviyesindeki yükselmenin küresel ısınmadan kaynaklandığı varsayılmaktadır. Deniz seviyesinin ölçülmesi; devam eden iklim değişikliğine ilişkin ön görüler sunabilir. Bu değişimler nedeniyle deniz seviyesini, deniz yüzeyinin uzun vadedeki tüm hareketlerinin ortalaması alınarak hesaplanmış olan ortalama deniz seviyesi şeklinde tanımlamak daha doğru olur. Ortalama deniz seviyesi, uluslararası şekilde MSL kısaltması ile gösterilir. Türkçe yayınlarda zaman zaman ODS kısaltması kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Mağara</span>

Mağara, yüzeyle bağlantısı olan ve gün ışığı ile bağlantısı kaybolacak derinliğe ve en az bir insanın sürünerek girebilmesine olanak verecek genişlik ve yüksekliğe sahip olan yeraltı boşluklarıdır. Speleoloji mağaraları inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Buzul çağı</span> yeryüzü ve atmosfer sıcaklığının uzun süren bir dönem boyunca azalarak kıtasal, kutup ve alp buzullarının genişlemesi ve varlığını sürdürmesi

Buzul çağı ya da buz çağı, Dünyanın ve atmosferinin sıcaklığının uzun süren dönem boyunca azalarak kıtasal, kutup ve alp buzullarının genişlemesi ve varlığını sürdürmesidir. Dünyanın iklimi, gezegende buzulların olmadığı sera dönemleri ile buzul çağları arasında gidip gelir. Dünya halen Kuvaterner buzullaşması içindedir. Buzul çağındaki soğuk iklimin bireysel darbeleri buzul dönemi ve buzul çağındaki aralıklı sıcak dönemlere ise buzullararası denir.

<span class="mw-page-title-main">Bazalt</span>

Bazalt, volkanik kaya kütlelerinden biri. Siyah renkte ve kesif yığınlar halindedir. Doğada kütle, damar ve akıntı halinde bulunur. Başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar biçiminde, büyük sütunlar meydana getirmesidir. Bu sütunlar, mağma akıntılarının soğuyup büzülmesinden ileri gelmiştir. Sert ve dayanıklı bir taş olduğundan kaldırım, yapı taş, demiryolu, köprü malzemesi olarak kullanılır. Yeryüzünde çok bol olan bazalt, bazı memleketlerde, binlerce kilometrekarelik yerleri örter. Birleşik Krallık'ın kuzeyi, İrlanda, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük Hindistan'da Dekkan bölgesindeki bazalt yığınları 300.000 kilometrekarelik geniş bir bölgeyi kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Kaçkar Dağı</span> Karadenizdeki bir dağ

Kaçkar Dağı, Kaçkar Dağları'nın 3.937 m yüksekliğindeki en yüksek doruğu. Türkiye sınırları içindeki dördüncü yüksek doruk. Dağın büyük bir kısmı Rize'de bulunsa da zirve noktası Artvin'dedir. Kaçkar' kelimesi Ermenicede Haçlı taş anlamlı Խաչքար (Haçkar) kelimesinden geldiği düşünülmektedir. Ancak Alman kartograf Richard Kiepert'in 1902-1916 arasına tarihlenen "Tirabzon" haritasında dağın adı Kaçkar değil, Varsambek veya Kaçgar Dağı olarak geçer.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Vadi</span> coğrafyada tepeler arasındaki alçak alan

Vadi ya da koyak, akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan ve birkaç kilometre ile binlerce kilometre arasında olabilen coğrafi alandır. Kısaca vadi, iki dağın arasında zamanla oluşan çukurluktur. Vadiler, akarsuların yaptığı aşınmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir. Genellikle dağ ya da tepelerle çevrelenirler.

<span class="mw-page-title-main">Sander düzlükleri</span>

Sander düzlükleri ya da Sander ovaları bir kumul veya çukur olarak da adlandırılan bir buzulun ucundaki eriyik suyla yıkanan buzul çökeltilerinden oluşan düz ovalardır. Buzul aktığı zaman alttaki kaya yüzeyini, ezerek enkazla birlikte taşır. Buzulun burnundaki eriyen sular, büyük kayaların tortul yükünü Sander düzlüğü üzerine taşır ve daha küçük parçacıklar çökmeden önce daha fazla yol alırlar. Buzullardan çıkan aşırı derecede sediment yüklü akarsuların taşımış oldukları malzemeyi, buzuldan belirli bir mesafe uzaklıkta birikmesiyle oluşurlar. Daha çok kum, çakıl gibi küçük unsurlu malzemeden oluşur. Buzul devirleri, stadial ve fazların sayısına göre birden fazla düzlük halinde gelişebilirler. İnterglasyal dönemlerde yarılırlarsa taraçalar haline de dönüşürler. İzlanda'da Jeotermal aktivitenin buzulların erimesini hızlandırması ve çökeltilerin eriyik suları hızlandırması nedeniyle sander düzlükleri yaygın görülür.

Yer altı suyu; birçok şehrin, havzanın ve sanayi tesisinin su ihtiyacını karşılamak üzere faal durumda olan doğal su kaynağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tortulanma</span> Arazi yüzeyinde biriken partikül katı madde

Çökelme veya tortullanma, doğal oluşumlu bir materyaldir ki bu materyal kötü havadan dolayı aşınma ve erozyon sürecinde bozulur. Daha sonra bu tortulanma hava hareketi, su veya buz ya da parçacıklar üzerinde hareket eden yer çekimi ile taşınır. Meydana gelişi bir çözelti ya da süspansiyondaki katı parçacıkların dibe çökmesiyledir. Çeşitli meteryallerin yeryüzünün çukur (jeosenklinal) yerlerinde birikip doğal bir harç ile birleşerek katılaşması sonucu sedimenter yani tortul kayaçlar meydana gelir. Mesela kömür, linyit, tebeşir birer organik tortul kayaçken, kalker (kireçtaşı), jips, kayatuzu ise kimyasal tortul kayaçlara örnek verilebilir. İnsanlarda da çeşitli sedimantasyon faaliyetleri oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Buzul morfolojisi</span>

Buzul Morfolojisi sıcaklık, yağış, topografya ve diğer benzer faktörlerden etkilenir. Buzul morfoloji iki ana kategoride toplanır ve bunu buz akış altında yatan kaya topoğrafya ile sınırlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Erime suyu</span>

Erime suyu; okyanuslar üzerindeki buz sahanlıkları, yassı buzdağları ve buzullar dahil olmak üzere kar veya buzun erimesiyle salınan sudur. Erime suyu genellikle buzulların kar örtüsü oranının azaldığı ablasyon bölgesinde bulunur. Daha tehlikeli laharların oluşmasına benzer şekilde, volkan patlamaları sırasında erime suyu oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı coğrafyası</span>

Kıyı coğrafyası, kıyıların ve kıyıdaki yer şekillerinin oluşumu, oluşum koşulları ve dağılımı ile ilgilenen Fiziki coğrafya bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Buzul jeomorfolojisi</span>

Buzullar kendi ağırlığı altında yavaş yavaş hareket eden sıkıştırılmış kardan oluşan büyük buz kütleleridir. Buzullar şekillerine ve altındaki topoğrafyaya göre; örtü ve küçük örtü (takke) buzulları ve şelf buzulu olarak sınıflandırılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Dış kuvvetler</span>

Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Deniz seviyesinin yükselmesi</span> İklim değişikliği nedeniyle deniz seviyelerinde mevcut ve öngörülen artış

Deniz seviyesinin yükselmesi, küresel ısınma ile bağlantılı olarak dünyanın ortalama deniz seviyesindeki son ve öngörülen artışla yaşanan deniz seviyesinin değişmesi durumuna denir.

<span class="mw-page-title-main">Sediment taşınması</span>

Sediment taşınımı; katı madde taşınımı, tortu taşıma, katı parçacıkların (tortu) hareketidir. Tipik olarak tortu üzerinde etkili olan yerçekimi kombinasyonu ve/veya tortunun sürüklendiği sıvının hareketi nedeniyle meydana gelir. Tortu taşınması, parçacıkların kırıntılı kayaçlar çamur veya kil; sıvı hava, su veya buzdur. Yerçekimi kuvveti, parçacıkları dinlenmekte oldukları eğimli yüzey boyunca hareket ettirir. Sıvı hareket nedeniyle tortu taşıma, nehirler, akıntılar ve gelgit nedeniyle su, okyanuslar, nehirler, denizler ve diğer organları oluşur. Ulaşım, buzulların akarken ve rüzgarın etkisi altındaki karasal yüzeylerden de kaynaklanır. Sadece yerçekimi nedeniyle tortu taşınması, genel olarak eğimli yüzeylerde, tepeler, eğilimli yüzeyler, uçurumlar ve kıta sahanlığı - kıta eğim sınırı dahil olmak üzere meydana gelebilir.

<span class="mw-page-title-main">Çamurtaşı</span>

Çamurtaşı, silt ve kil parçacıklarının bir karışımını içeren silisli bir tortul kayaçtır. "Çamurtaşı" terminolojisi, kireç taşları için Dunham sınıflandırma şeması ile karıştırılmamalıdır. Dunham'ın sınıflandırmasına göre, çamurtaşı yüzde ondan daha az karbonat taneleri içeren herhangi bir kireç taşıdır. Not, bir silisiklastik çamurtaşı karbonat taneleri ile ilgilenmez. Friedman, Sanders ve Kopaska-Merkel (1992), silisiklastik kayaçlarla karışıklığı önlemek için "kireç çamurtaşı" kullanımını önermektedir.