İçeriğe atla

Epizodik bellek

Epizodik bellek, açıkça belirtilebilen veya bir araya getirilebilen günlük olayların (örneğin zaman, konum coğrafyası, ilişkili duygular ve diğer bağlamsal bilgiler) hafızasıdır. Belirli zamanlarda ve yerlerde meydana gelen geçmiş kişisel deneyimlerin toplanmasıdır; örneğin, kişinin 7. doğum günündeki parti gibi.[1] Semantik bellek ile birlikte, uzun süreli hafızanın iki ana bölümünden biri olan açık belleği oluşturur(diğeri örtük bellek).[2]

"Epizodik bellek" terimi, 1972 yılında Endel Tulving tarafından üretildi, bilme ve hatırlama arasındaki farka dikkat çek çekti: bilmek olgusal birikimleri esas alır (anlamsal), hatırlama ise geçmiş olaylardan temel alan bir histir. (epizodik).[3]

Epizodik belleğin ana bileşenlerinden biri, meydana gelen belirli bir olaya veya deneyime ilişkin bağlamsal bilgileri açığa çıkaran hatırlama sürecidir. Tulving ufuk açıcı bir şekilde epizodik bellek hatırlamasının üç temel özelliğini şöyle tanımlamıştır:

  • Öznel bir zaman algısı (veya zihinsel zaman yolculuğu)
  • Benlikle bağlantı
  • Otonoetik bilinç, hatırlama eylemine eşlik eden özel bir bilinç türü, bireyin öznel bir zamanda benliğin farkında olmasını sağlar.

Tulving'in yanı sıra, diğer araştırmacılar görsel canlandırma, anlatı yapısı, semantik bilgilerin elde edilmesi ve aşinalık hisleri de dahil olmak üzere hatırlamanın ek yönlerini adlandırdı.[4]

Epizodik belleğe kaydedilen olaylar, epizodik öğrenmeyi tetikleyebilir, mesela bir olayın sonucu olarak ortaya çıkan davranış değişikliği,[5][6] köpek tarafından ısırıldıktan sonra köpeklerden korkma davranışının tetiklenmesi gibi.

Dokuz özelliği

Epizodik belleğin, onu diğer bellek türlerinden ayıran dokuz temel özelliği vardır. Diğer bellek türleri bu özelliklerin birkaçını gösterebilir; ancak sadece epizodik bellek bu dokuz özelliğin hepsine sahiptir:[7]

  1. Duyusal-algısal-kavramsal-duyuşsal işlemin özet kayıtlarını içerir.
  2. Aktivasyon / inhibisyon modellerini uzun süre korur.
  3. Genellikle (görsel) görüntüler şeklinde temsil edilir.
  4. Her zaman bir perspektifi vardır (alan veya gözlemci).
  5. Başa gelen olayın (deneyimin) kısa zaman dilimlerini temsil eder.
  6. Anılar, zamansal bir boyutta kabaca meydana gelme sırasına göre temsil edilirler.
  7. Hızlı unutmaya tabidirler.
  8. Otobiyografik hatırlamayı kendine özgü kılar.
  9. Erişildiğinde hatırlanabilir bir şekilde tecrübe edilirler.

Bilişsel sinirbilim

Yeni epizodik anıların oluşumunda, hipokampusu da içine alan bir yapı olan medial temporal lob gereklidir. Medial temporal lob olmadan, yeni prosedürel anılar oluşturabilir (piyano çalmak gibi); ancak gerçekleştikleri olaylar hatırlanamaz (Hipokampus ve hafızaya bakın).

Prefrontal korteks (ve özellikle sağ yarım küre) yeni epizodik anıların (epizodik kodlama olarak da bilinir) oluşumunda rol oynar. Prefrontal korteksi zarar görmüş hastalar yeni bilgiler öğrenebilir; ancak bunu düzensiz bir şekilde yapma eğilimindedirler. Örneğin, geçmişte gördükleri bir nesneyi tanıyabilirler; ancak ne zaman veya nerede gördüklerini hatırlayamazlar.[8] Bazı araştırmacılar prefrontal korteksin yürütücü işlevdeki rolünden yararlanarak daha verimli depolama için bilgilerin düzenlenmesine yardımcı olduğuna inanmaktadır. Diğerleri ise prefrontal korteksin, çalışma materyalinin anlamını düşünmek veya çalışma belleğinde tekrar etmek gibi kodlamayı geliştiren semantik stratejilerin temelini oluşturduğuna inanır.[9]

Diğer çalışmalar, alt parietal lobun bölümlerinin epizodik bellekte rol oynadığını, potansiyel olarak bir şeyin “eski” olduğu öznel hissini desteklemek için bir akümülatör olarak rol oynadığını veya belki de anıların canlılığını hissetmenizi sağlayan zihinsel görüntüleri desteklediğini göstermiştir. Aslında, alt parietal lobda çift yönlü hasar sonucu epizodik hafıza büyük ölçüde sağlam olsa da ayrıntılardan yoksundur[10] ve lezyon hastaları anılarına düşük düzeyde güven duyduklarını bildirmektedir.[11]

Araştırmacılar, epizodik anıların hipokampusta ne kadar süre saklandığı konusunda bir anlaşmaya varamamaktadır. Bazı araştırmacılar, epizodik anıların her zaman hipokampusa bağlı olduğuna inanıyor. Diğerleri ise, hipokampüsün epizodik anıları sadece kısa bir süre için sakladığına, daha sonra anıların neokortekste birleştirildiğine inanıyor. İkinci görüş, yetişkin hipokampusundaki nörojenezin eski anıların temizlenmesini kolaylaştırabileceği ve yeni anıların oluşturulmasının verimliliğini artırabileceğine dair son kanıtlarla güçlendirilmiştir.[12]

Anlamsal bellek ile ilişkisi

Endel Tulving aslen epizodik hafızayı bir insanın geçici tarihe sahip bilgiyi ve mekansal-zamansal bilgiyi tutan deneyimi olarak tanımladı.[13] Tulving'in daha sonra üzerinde durduğu epizodik hafızanın bir özelliği de öznenin hayali olarak zamanda yolculuk etmesine olanak sağlamasıydı.[14] Mevcut durum önceki olaylara tetikleyici olabilir, böylece geçmiş olaylara renk katan içerik o anda deneyimlenir. Özne, içinde bulunduğu durumu geçmiş duygularla bağdaştırmış olur. Buna karşılık Anlamsal bellek gerçeklerin, olguların ve edinilmiş yeteneklerin yapısal kaydıdır. Anlamsal bilgi, birikmiş epizodik bellekten türetilir. Epizodik bellek, anlamsal bellekteki öğeleri birbirine bağlayan bir "harita" olarak düşünülebilir. Örneğin, bir "köpeğin" nasıl göründüğü ve sesinin nasıl duyulduğu, o kelimenin anlamsal temsilini oluşturacaktır. Bir köpekle ilgili tüm epizodik anılar, "köpek" in bu tek anlamsal temsiline atıfta bulunacak ve benzer şekilde, köpekle ilgili tüm yeni deneyimler, o köpeğin tek anlamsal temsilini değiştirecektir.

Anlamsal ve epizodik bellek birlikte bildirimsel belleğimizi oluşturur.[15] Her biri, tam bir resim oluşturmak için farklı içeriklerin bölümlerini temsil eder. Bu nedenle, epizodik belleği etkileyen bir şey anlamsal belleği de etkileyebilir. Örneğin, medial temporal lobun hasar görmesi nedeniyle anterograd amnezi yaşanması, hem epizodik hem de analmsal bellek operasyonlarını etkileyen bildirimsel bellek bozukluğudur.[16] Başlangıçta Tulving, epizodik ve anlamsal belleğin eski bilgiye erişimde birbiriyle rekabet eden ayrı sistemler olduğunu öne sürdü. Ancak bu teori, Howard ve Kahana aksini destekleyen örtük anlamsal analiz (latent semantic analysis)(LSA) deneylerini tamamladıklarında reddedildi. Zamansal ilişkilerin gücünde bir azalma olduğunda anlamsal benzerlikteki bir artış yerine, ikisi birlikte çalıştıklarından, epizodik işaretler güçlü olduğunda anlamsal işaretler de en güçlü halini alır.[17]

Yaş farklılıkları

Epizodik bellek yaklaşık 3 ila 4 yaşlarında ortaya çıkar.[18] Epizodik hafızada geri çağırmaya takiben belirli beyin bölgelerinin (çoğunlukla hipokampus) aktivasyonu, genç (23-39 yaş) ve yaşlı insanlar (67-80 yaş) arasında farklılıklar göstermektedir.[19] Yaşlı insanlar hem sol hem de sağ hipokampüslerini aktive etme eğilimindeyken, genç insanlar sadece sol olanı aktive ederler.

Duygu ile ilişkisi

Duygu ve hafıza arasındaki ilişki karmaşıktır; ancak genellikle duygu, bir olayın daha sonradan ve net olarak hatırlanma olasılığını artırma eğilimindedir. Flashbulb belleği bunun bir örneğidir. Bunun bir örneği, yakın bir aile üyesinin ölmesi ya da çocukken tam olarak istediğiniz oyuncağın hediye olarak alınması olabilir. Yaşanan olay o kadar duygusal öneme sahiptir ki, son derece canlı, neredeyse mükemmel bir anı olarak kodlanmıştır. Ancak, flashbulb belleğinin canlılığının, duygusal deneyime bağlı olarak ortaya çıkan sanal bir "flaş" dan kaynaklanıp kaynaklanmadığı tartışma konusuydu. Flashbulb belleği, bizim anılarımızı tekrar anma ve tekrar anlatma eğilimimizden, dolayısıyla belleğimizi bu anıyla ilgili sağlam tutmamızdan dolayı oluşuyor olabilir.[20]

Farmakolojik geliştirme

Sağlıklı yetişkinlerde, uzun süreli görsel epizodik bellek, Asetilkolin esteraz inhibitörü Donepezil'in uygulanmasıyla arttırılabilir.[21] Sözel epizodik bellek ise, CNS penetran spesifiği katekolamin-O-metiltransferaz inhibitörü Tolcapone.[22] uygulanması yoluyla val158met polimorfizminin val / val genotipi olan kişilerde geliştirilebilir. Ayrıca, epizodik bellek, Targacept şirketi tarafından geliştirilen nöronal alfa4beta2 nikotinik reseptöründe seçici bir agonist olanAZD3480 ile de geliştirilibilir.[23] Şu anda, epizodik hafızayı geliştirmeyi amaçlayan, daha az yan etkiye sahip yeni katekolamin-O-metiltransferaz inhibitörleri de dahil olmak üzere birçok şirket tarafından geliştirilen başka ürünler de vardır. Son zamanlarda yapılan plasebo kontrollü bir çalışma, fonksiyonel bir kortizol antagonisti olan DHEA'nın sağlıklı genç erkeklerde epizodik belleği geliştirdiğini bulmuştur (Alhaj ve ark.2006).[24]

2015 yılında yapılan bir çalışmada, normal sağlıklı yetişkinlerde amfetamin ve metilfenidatın terapötik dozlarının çalışma belleği, epizodik bellek ve inhibitör kontrol (inhibitory control)testlerindeki performansı artırdığı tatmin edici ve yeterli kanıtlarla desteklendi.[25]

Hasar

  • Davranış çalışmalarının gözden geçirilmesine dayanarak, otizmli bazı insanlarda limbik-prefrontal epizodik bellek sisteminde seçici hasar olabileceği öne sürülmektedir.[26] Bir başka çalışma da bireyin deneyimlediği olayların bilinçli bellek ve epizodik bellekteki otistik zararlarına işaret etmiştir.[27]
  • " Amnezi" etiketi çoğunlukla epizodik hafızada eksiklikleri olan hastalara verilir.
  • Alzheimer hastalığı, diğer beyin bölgelerinden önce hipokampusa zarar verme eğilimindedir.
  • Amnezik kabuklu deniz hayvanı zehirlenmesi (amnesic shellfish poisoning) veya "ASP" olarak adlandırılan nadir bir kabuklu deniz hayvanı zehirlenmesi, hipokampusa oldukça etkili ve geri döndürülemez şekilde zarar vererek bir kişiyi amnezik hale getirebilir.
  • Korsakoff sendromuna, gıdalara kıyasla aşırı alkol tüketimi ile tetiklenebilen bir tür beslenme bozukluğu olan tiamin (B 1 vitamini) eksikliği neden olur.
  • Akut bir kortizol seviyesinin (enjeksiyonla) depresyonda gözlenen bellek eksikliklerine sebep olabilecek otobiyografik anıların hatırlanmasını[28] önemli ölçüde engellediği bulunmuştur.
  • MDMA ("Ecstasy") kullanımının epizodik hafızada kalıcı hasarlara yol açabileceği bulunmuştur.[29][30]

Hayvanlarda

Tulving (1983), epizodik hafıza kriterini karşılamak için bilinçli hatırlama delili sağlanması gerektiğini öne sürmüştür. Lisan yokluğunda ve dolayısıyla insan olmayan hayvanlarda epizodik bellek göstermek imkansızdır; çünkü bilişsel deneyimin dildışı davranışsal göstergeleri üzerinde anlaşmaya varılamamıştır (Griffiths et al., 1999).

Bu fikre ilk olarak Clayton ve Dickinson[31] batı çalı kargaları (Aphelocoma californica) ile yaptıkları çalışmayla karşı çıkmıştır. Bu kuşların epizodik hafıza benzeri bir sisteme sahip olabileceklerini çünkü farklı gıda türlerini nerede sakladıklarını hatırladıklarını ve her gıda türünü bozulabilirliğine ve saklandıklarından beri geçen zamana göre saklanan yerden çıkardıklarını ortaya koymuşlardır.

Böylece, çalı kargaları belirli geçmiş yemek saklama aktivitelerinin “ne, nerede ve nasıl” kısımlarını hatırlıyor gibi görünüyordu. Yazarlar, bu performansın epizodik bellek için davranışsal kriterleri karşıladığını; ancak çalışmada epizodik belleğin fenomenolojik yönleri ele alınmadığı için bu beceririn "epizodik benzeri" bellek olarak adlandırıldığını ileri sürmüşlerdir.

Edinburgh Üniversitesi (2006) tarafından yapılan bir araştırmanın ardından, sinek kuşları epizodik belleğin iki yönünü gösteren ilk hayvan olarak geçmektedir - sinek kuşlarının belirli çiçeklerin yerlerini ve hangi aralıkla hangi çiçeği ziyaret ettiklerini hatırlama yetileri olduğu görüldü. Diğer çalışmalar bu tip belleğin köpekler,[32][33] sıçanlar, bal arıları ve primatlar gibi farklı hayvan türlerinde de görüldüğünü ortaya koymuştur.

Hayvanların geçmiş deneyimlerini kodlama ve açığa çıkarma yeteneği, hipokampusu da içinde barındıran bir yapı olan medial temporal lobun devre sistemine dayanmaktadır. Hayvan lezyon çalışmaları, beynin belirli bölümlerinin epizodik benzeri bellek için önemini gösteren kayda değer bulgular sunmuştur. Örneğin, hipokampal lezyonların hayvanlardaki her üç bileşeni de (ne, nerede ve ne zaman) ciddi bir şekilde etkilediği görülmüştür; bu da hipokampusun, yeni anılar oluştururken ve bu bilgileri sonradan açığa çıkarırken yeni olayları, uyarıcıları ve mekanları algılamaktan sorumlu olduğunu düşündürtmektedir.

Sinirsel alanlardaki benzerliklere ve deneylerden elde edilen kanıtlara rağmen, bazı araştırmacılar insan epizodik hafızasıyla yapılan kıyaslamalara temkinli yaklaşmaktadır.[34] Sözde epizodik benzeri bellek, genellikle belirli bir alana sabit gibi görünmekte veya yöntemsel ya da anlamsal bellek ile açıklanabilmektedir. Bu sorun epizodik belleğin uyarlanabilir karşılığı olan; gelecek olayları esnekçe hayal etme kapasitesiyle daha iyi işlenebilir. Bununla birlikte, yakın zamanda yapılan bir deney Suddendorf ve Busby'e (2003) ait eleştirilerden birine değinmiştir (Bischof-Köhler hipotezi, insan olmayan hayvanların gelecekteki ihtiyaçların aksine sadece acil ihtiyaçlara dayalı eylemlerde bulunabileceğini belirtmektedir). Correia ve meslektaşlarının[35] batı çalı kargalarının farklı tür gıdaları ilerleyen zamanda ne tip yemek tercih edeceklerine göre titizlikle seçerek sakladıklarına dair bulguları Bischof-Köhler hipotezine karşı güçlü kanıtlar sunmuş ve çalı kargalarının geçmiş deneyimlerine ve belirli bir yemeğe olan isteklerine dayanarak esnek bir şekilde davranışlarını ayarladıklarını göstermiştir.

İnsanlar ve diğer hayvanlar arasındaki benzerlikler ve farklılıklar halen tartışılmaktadır.[36]

Otobiyografik bellek

Otobiyografik bellek bir kişinin yaşamıyla ilgili genel ya da spesifik olayların ve kişisel bilgilerin temsilinden oluşur. Otobiyografik bellek aynı zamanda bir kişinin kendi tarihinin hafızası olarak da ifade edilir. Kişi geçmişte olan her şeyi tam olarak hatırlamaz. Bellek yapıcıdır, geçmişteki deneyimler olayları nasıl hatırladığımızı ve neyi hatırladığımızı etkiler. Otobiyografik bellek, yapıcı olmasının yanında, geçmişe dayanarak sürekli gelişmekte ve yeniden yapılandırılmaktadır. Bireylerin otobiyografik belleği oldukça güvenilirdir; ancak otobiyografik anıların güvenilirliği hafıza yanılmaları nedeniyle sorgulanabilir.[37]

Otobiyografik anılar hayatın farklı dönemlerine göre değişkenlik gösterebilmektedir. İnsanlar yaşamlarının ilk birkaç yılındaki olayların çok azını hatırlayabilmektedir. Bu ilk olayların hatırlanamamasına çocukluk veya infantil amnezi denir. Kişiler ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerindeki çoğu kişisel olayları hatırlama eğilimindedir. Bu etkiye hatırlamada tepe nokta anlamına gelen “reminiscence bump” adı verilmiştir. Buna ek olarak, insanlar yakın geçmişlerindeki pek çok kişisel olayı anımsarlar. Ergenlik ve genç yetişkinlik dönemindeki kişilerde hatırlamada tepe nokta ve yakın geçmişe ait olaylar arasında kesişim yaşanabilmektedir.[38]

Otobiyografik anıların başlangıçta epizodik anı olarak depolandığı bilinse de, otobiyografik anıların epizodik anılarla aynı olup olmadığı veya otobiyografik anıların zamanla semantik anılara dönüştürülüp dönüştürülmediği bilinmemektedir.[39]

Türleri

  • Belirli olaylar
    • Kişinin okyanusa ilk kez ayak bastığı an.
  • Genel olaylar
    • Genel olarak okyanusa ayak basmanın nasıl bir şey olduğu. Bu, kişisel bir etkinliğin genel olarak neye benzediğinin bir anısıdır. Yıllar boyunca birçok kez okyanusa adım atma anılarına dayandırılabilir.
  • Flashbulb anılar
    • Flashbulb anılar, büyük bir olayla ilgili kritik otobiyografik anılardır.

Sinir ağı modelleri

Anıların depolanan temsilleri bilginin işlendiği uzaysal ve zamansal bağlamları da içeriyorsa, epizodik anılar oto-ilişkili sinirsel ağlarda (autoassociative neural networks, örn., Hopfield Ağları) saklanabilirler.[40]

Sinirsel ağlar; beynin farklı mesajları nasıl aldığını, vücuda nasıl yolladığını ve bunların ne şekilde bağlantılı olduğunu anlamamızda yardımcı olur. Bu ağlar, birbirine bağlı bir grup nöron veya yapıdan oluşur. Bu yapılar beyinde farklı bilişler oluşturmak için uyumlu bir şekilde çalışırlar. Bu ideolojinin en güçlü tasarılarından biri difüzyon tensor görüntülemedir.[41] Bu teknik, farklı yapılar arasında iletişim sağlayan sinir liflerinin izlediği farklı yolları takip eder. Bu ağlar işlenmekte olan bilgiye bağlı olarak genişleyen ya da daralan sinirsel haritalar olarak düşünülebilir.[42]

Kaynakça

  1. ^ "Semantic and episodic memory". Psychology. 2009. ss. 185-6. ISBN 9780716752158. 
  2. ^ Tulving E (2010). "Précis of Elements of episodic memory". Behavioral and Brain Sciences. 7 (2): 223–238. doi:10.1017/S0140525X0004440X 24 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  3. ^ Clayton NS, Salwiczek LH, Dickinson A (March 2007). "Episodic memory". Current Biology. 17 (6): R189–91. doi:10.1016/j.cub.2007.01.011. PMID 17371752 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  4. ^ Assabis D; Aguire EA (July 2007). "Deconstructing episodic memory with construction". Trends in Cognitive Sciences. 11 (7): 299–306. doi:10.1016/j.tics.2007.05.001 9 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. PMID 17548229 17 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  5. ^ Terry WS (2006). Learning and Memory: Basic principles, processes, and procedures. Boston: Pearson Education, Inc.
  6. ^ Baars BJ, Gage NM (2007). Cognition, Brain, and Consciousness: Introduction to cognitive neuroscience. London: Elsevier Ltd
  7. ^ Conway MA (September 2009). "Episodic memories". Neuropsychologia. 47(11): 2305–13. doi:10.1016/j.neuropsychologia.2009.02.003 19 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. PMID 19524094 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  8. ^ Janowsky JS, Shimamura AP, Squire LR (1989). "Source memory impairment in patients with frontal lobe lesions". Neuropsychologia. 27 (8): 1043–56. doi:10.1016/0028-3932(89)90184-X 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. PMID 2797412 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  9. ^ Gabrieli JD, Poldrack RA, Desmond JE (February 1998). "The role of left prefrontal cortex in language and memory". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 95 (3): 906–13. doi:10.1073/pnas.95.3.906 11 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  10. ^ Berryhill, M.E.; Picasso, L.; Phuong, L.; Cabeza, R.; Olson, I.R. (2007). "Parietal lobe and episodic memory: bilateral damage causes impaired free recall of autobiographical memory". Journal of Neuroscience. 27 (52). ss. 14415-23. doi:10.1523/JNEUROSCI.4163-07.2007. PMC 6673454 $2. PMID 18160649. 
  11. ^ Hower, K., Wixted, J.; Berryhill, M.E., Olson, I.R. (2014). "Impaired perception of mnemonic oldness, but not mnemonic newness, after parietal lobe damage". Neuropsychologia. Cilt 56. ss. 409-17. doi:10.1016/j.neuropsychologia.2014.02.014. PMC 4075961 $2. PMID 24565734. 
  12. ^ Deisseroth K, Singla S, Toda H, Monje M, Palmer TD, Malenka RC (May 2004). "Excitation-neurogenesis coupling in adult neural stem/progenitor cells". Neuron. 42 (4): 535–52. doi:10.1016/S0896-6273(04)00266-1.
  13. ^ Tulving E (1983). Elements of Episodic Memory. New York: Oxford University Press. []
  14. ^ Tulving E (2002). "Episodic memory: from mind to brain". Annual Review of Psychology. 53: 1–25. doi:10.1146/annurev.psych.53.100901.135114. 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  15. ^ Tulving E, Schacter DL (January 1990). "Priming and human memory systems". Science. 247 (4940): 301–6. Bibcode:1990Sci...247..301T. doi:10.1126/science.2296719. 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  16. ^ Tulving E, Markowitsch HJ (1998). "Episodic and declarative memory: role of the hippocampus". Hippocampus. 8 (3): 198–204. doi:10.1002/(SICI)1098-1063(1998)8:3<198::AID-HIPO2>3.0.CO;2-G. 17 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  17. ^ Howard MW, Kahana MJ (2002). "When Does Semantic Similarity Help Episodic Retrieval?". Journal of Memory and Language. 46: 85–98. doi:10.1006/jmla.2001.2798. 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  18. ^ Scarf D, Gross J, Colombo M, Hayne H (Mart 2013). "To have and to hold: episodic memory in 3- and 4-year-old children". Developmental Psychobiology. 55 (2). ss. 125-32. doi:10.1002/dev.21004. PMID 22213009. 
  19. ^ Maguire EA, Frith CD (July 2003). "Aging affects the engagement of the hippocampus during autobiographical memory retrieval". Brain. 126 (Pt 7): 1511–23. doi:10.1093/brain/awg157 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. PMID 12805116.
  20. ^ McCloskey M, Wible CG, Cohen NJ (1988). "Is there a special flashbulb-memory mechanism?". Journal of Experimental Psychology: General. 117 (2): 171–181. doi:10.1037/0096-3445.117.2.171.
  21. ^ Grön G, Kirstein M, Thielscher A, Riepe MW, Spitzer M (Ekim 2005). "Cholinergic enhancement of episodic memory in healthy young adults". Psychopharmacology. 182 (1). ss. 170-9. doi:10.1007/s00213-005-0043-2. PMID 16021483. 
  22. ^ Apud JA, Mattay V, Chen J, Kolachana BS, Callicott JH, Rasetti R, Alce G, Iudicello JE, Akbar N, Egan MF, Goldberg TE, Weinberger DR (Mayıs 2007). "Tolcapone improves cognition and cortical information processing in normal human subjects". Neuropsychopharmacology. 32 (5). ss. 1011-20. doi:10.1038/sj.npp.1301227. PMID 17063156. 
  23. ^ Dunbar G, Boeijinga PH, Demazières A, Cisterni C, Kuchibhatla R, Wesnes K, Luthringer R (May 2007). "Effects of TC-1734 (AZD3480), a selective neuronal nicotinic receptor agonist, on cognitive performance and the EEG of young healthy male volunteers". Psychopharmacology. 191 (4): 919–29. doi:10.1007/s00213-006-0675-x. 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  24. ^ Alhaj HA, Massey AE, McAllister-Williams RH (November 2006). "Effects of DHEA administration on episodic memory, cortisol and mood in healthy young men: a double-blind, placebo-controlled study". Psychopharmacology. 188 (4): 541–51. doi:10.1007/s00213-005-0136-y 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  25. ^ "Prescription Stimulants' Effects on Healthy Inhibitory Control, Working Memory, and Episodic Memory: A Meta-analysis". Journal of Cognitive Neuroscience. 27 (6): 1069-89. Haziran 2015. 26 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2020. 
  26. ^ Ben Shalom D (2003). "Memory in autism: review and synthesis". Cortex; A Journal Devoted to the Study of the Nervous System and Behavior. 39 (4–5): 1129–38. doi:10.1016/S0010-9452(08)70881-5. 17 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  27. ^ Joseph RM, Steele SD, Meyer E, Tager-Flusberg H (2005). "Self-ordered pointing in children with autism: failure to use verbal mediation in the service of working memory?". Neuropsychologia. 43 (10): 1400–11. doi:10.1016/j.neuropsychologia.2005.01.010. 17 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  28. ^ Buss C, Wolf OT, Witt J, Hellhammer DH (September 2004). "Autobiographic memory impairment following acute cortisol administration". Psychoneuroendocrinology. 29 (8): 1093–6. doi:10.1016/j.psyneuen.2003.09.006. 17 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  29. ^ Parrott AC, Lees A, Garnham NJ, Jones M, Wesnes K (2016). "Cognitive performance in recreational users of MDMA of 'ecstasy': evidence for memory deficits". Journal of Psychopharmacology. 12 (1): 79–83. doi:10.1177/026988119801200110. 19 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  30. ^ Morgan MJ (January 1999). "Memory deficits associated with recreational use of "ecstasy" (MDMA)". Psychopharmacology. 141 (1): 30–6. doi:10.1007/s002130050803. 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  31. ^ Clayton, N.S., Dickinson, A. (1998). Episodic-like memory during cache recovery by scrub jays. Nature, 395(6699), 272-274. doi:10.1038/26216
  32. ^ "Dogs May Possess a Type of Memory Once Considered 'Uniquely Human'". 30 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2020. 
  33. ^ Fugazza C, Pogány Á, Miklósi Á (December 2016). "Recall of Others' Actions after Incidental Encoding Reveals Episodic-like Memory in Dogs". Current Biology. 26 (23): 3209–3213. doi:10.1016/j.cub.2016.09.057.
  34. ^ Suddendorf T, Busby J (September 2003). "Mental time travel in animals?". Trends in Cognitive Sciences. 7 (9): 391–396. doi:10.1016/S1364-6613(03)00187-6.
  35. ^ Correia SP, Dickinson A, Clayton NS (May 2007). "Western scrub-jays anticipate future needs independently of their current motivational state". Current Biology. 17 (10): 856–61. doi:10.1016/j.cub.2007.03.063. PMID 17462894.
  36. ^ Scarf D, Smith C, Stuart M (2014). "A spoon full of studies helps the comparison go down: a comparative analysis of Tulving's spoon test". Frontiers in Psychology. 5: 893. doi:10.3389/fpsyg.2014.00893. 19 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  37. ^ Brewer, William F. (1986), "What is autobiographical memory?", Autobiographical Memory, Cambridge University Press, pp. 25–49, doi:10.1017/cbo9780511558313.006 23 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. ISBN 978-0-511-55831-3
  38. ^ Jansari, Ashok; Parkin, Alan J. (1996). "Things that go bump in your life: Explaining the reminiscence bump in autobiographical memory". Psychology and Aging. 11 (1): 85–91. doi:10.1037/0882-7974.11.1.85. 24 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  39. ^ Piolino, Pascale; Desgranges, Béatrice; Benali, Karim; Eustache, Francis (July 2002). "Episodic and semantic remote autobiographical memory in ageing". Memory. 10 (4): 239–257. doi:10.1080/09658210143000353. 8 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  40. ^ Khalil, Radwa; Moftah, Marie Z.; Moustafa, Ahmed A. (2017-10-19). "The effects of dynamical synapses on firing rate activity: a spiking neural network model". European Journal of Neuroscience. 46 (9): 2445–2470. doi:10.1111/ejn.13712. ISSN 0953-816X. PMID 28921686.
  41. ^ Henderson, Jaimie M. (2012). ""Connectomic surgery": diffusion tensor imaging (DTI) tractography as a targeting modality for surgical modulation of neural networks". Frontiers in Integrative Neuroscience. 6: 15. doi:10.3389/fnint.2012.00015. 18 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  42. ^ Nestor, Paul G.; Kubicki, Marek; Gurrera, Ronald J.; Niznikiewicz, Margaret; Frumin, Melissa; McCarley, Robert W.; Shenton, Martha E. (October 2004). "Neuropsychological Correlates of Diffusion Tensor Imaging in Schizophrenia". Neuropsychology. 18 (4): 629–637. doi:10.1037/0894-4105.18.4.629. ISSN 1931-1559. PMC 2790923. PMID 15506830.

İlgili Araştırma Makaleleri

Bellek ya da hafıza, yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücüdür.

Uzun süreli bellek ya da Uzun dönemli hafıza, iki depolama hafıza modeli teorisinin bir parçası olarak, öğeler arasındaki ilişkilerin depolandığı bellektir. Teoriye göre uzun süreli bellek, kısa süreli bellekten farklı işlevlere sahiptir. Bu da kısa süreli belleğin 20 ila 30 saniye içerisindeki bilgileri çağırmasından farklı olarak, depolanmış bilgileri uzun sürelerde tekrar, tekrar çağırabilmesidir. Bu iki bellek arasında bir fark görünmüyor gibi olsa da, her ikisi bilgiyi farklı yer ve alanlarda depolamaları bağlamında modelleri farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Temporal lob</span> İnsanların beyninde bulunan dört lobdan biri

Temporal lob, memelilerin beynindeki serebral korteksin dört ana lobundan biridir. Temporal lob, memeli beyninin her iki serebral hemisferindeki lateral fissürün altındadır.

Hipertimezi, hipertimestik sendrom ya da son derece üstün otobiyografik bellek ; son derece nadir bir nöropsikolojik durumdur. Temel özelliği bu kişilerin otobiyografik bellek denilen, kişinin geçmişine yönelik olaylar ve deneyimleri, normal insanlardan çok daha fazla hatta hayatının çoğunluğunu kapsayacak derecede hatırlama durumudur. İlk kez nöropsikoloji dergisi Neurocase’de 2006 yılında Elizabeth Parker, Larry Cahill, Dr Paul Tejera ve James McGaugh tarafından kaleme alınan bir makalede tanımlandı. Makaleye göre hipertimezinin iki belirleyici özelliği şunlardır;

  1. Kişi kendi kişisel geçmişi hakkında düşünmeye anormal miktarda zaman harcamaktadır
  2. Kişi kendi kişisel geçmişinden belirli olayları hatırlamak için olağanüstü bir kapasiteye sahiptir.

Semantik bellek ya da anlamsal bellek anlamlar, anlayışlar ve diğer kavram tabanlı bilginin işlendiği uzun süreli bellek bölümüdür. Dünya hakkında genel bilgiyi ve gerçek bilgilerin bilinçli hatıralarını içerir. Genel kültür, kurallar, kavramlar, genellemeler bu bellektedir. Semantik bellek ve epizodik bellek birlikte belleğin iki önemli bölümünden biri olan bildirimsel belleği oluştururlar. Epizodik bellek ; uzay-zaman, aksiyonlar ve aktörlerden oluşur. Uzay-yer ve zaman bağlı olayları kapsar. Örneğin, geçmişteki tatil anılarını bu bellek saklar. Semantik bellek ise; öğrenilmiş sözcük bilgilerini saklar. Örneğin yapılan tatilin ayrıntılarını epizodik bellek saklarken tatilin yapıldığı yerin ismiyle ilgili bilgileri semantik bellek saklar. Semantik bellek kullanımı ile anlamsız kelime ve cümlelere anlam verebilir. Geçmişte öğrenilen şeyler hakkında bilgiler kullanılarak yeni kavramlar hakkında bilgi edinilebilir. Bildirimsel belleğin muadili olarak, prosedürel bellek ya da örtük bellek kullanılır.

Çocukluk amnezisi aynı zamanda bebeklik amnezisi yani unutkanlık olarak da bilinir. Yetişkinlerin 2-4 yaşına kadar olan dönemde olaysal belleklerinde bulunan belirli anılarının zamanını, mekânını, yaşadığı duyguyu ve kimle, nasıl, nerede olduğunu hatırlayamamalarıdır. Bunun yanı sıra 10 yaşından önceki süreçte de olması gerekenden daha az anıya sahip olmaları beklenir. Aynı zamanda bilişsel benlik gelişiminin de kodlama ve ilk anıların saklanması üzerinde etkisi olduğu düşünülür. Araştırmalara göre çocuklar 1 yaşından önce oluşan anılarını hatırlayabilir fakat büyüdükçe ve yaşlanmaya başladıkça bu anıların hatırlanma oranı azalmaya başlar. Çocukluk amnezisi psikologlar tarafından farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bazılarına göre ilk anıların hatırlanmaya başlandığı 2-8 yaş aralığında oluşan anıları kodlama, saklama ve geri alma sırasında oluşan değişikliklerin çocukluk amnezisi için çok önemli olduğu düşünülür. Bu bellek yitiminin nedenleri konusunda başlıca üç teori ortaya atılmıştır. Psikanalistler bunun bastırmadan kaynaklandığını ileri sürerken; bilişsel psikologlar dilin gelişmesiyle birlikte bellek kodlamada ortaya çıkan değişikliklerin bu ilk anıların bellek izlerini canlandırmayı imkânsız kıldığını; nöro-psikologlar ise uzun süreli bellek için gerekli sinir mekanizmalarının bu ilk yıllarda işlevsel anlamda yeterince olgunlaşmamış olabileceğini savunmaktadır. Çocukluk amnezisi özellikle sahte anı durumlarında ve beynin erken yaşlardaki gelişimi açısından dikkate alınmalıdır. Çocukluk amnezisi için önerilen açıklamalar Freud’un delillerle desteklenmeyen ve genellikle güvenilmeyen travma teorisi, nörolojik gelişim, bilişsel benlik gelişimi, duygu gelişimi ve dil gelişimidir.

Retrograd amnezi (RA), bir hastalık ya da yaralanma öncesi yaşanan olayların ve öğrenilen bilgilerin hafızadan silinmesidir. Retrograd amnezi Ribot Kanunu ile bağlantılı görülmektedir. Buna göre hastaların travmaya yakın olayları hafızadan silmeleri eski anılara oranla daha muhtemeldir.

Limbik sistem, talamusun her iki yanında, serebrum'un sağ altında bulunan beyin yapılarının tümü. Nörologlar arasında 21.yüzyılda bu sistem pek benimsenmemesine rağmen "paleomammalian beyin" olarak da bilinmektedir. Aynı zamanda telensefal (üstbeyin), diensefalon (arabeyin), mezensefalon (ortabeyin) bölümlerinin bütününü oluşturur. Bu bölümler; hipokampus, hipotalamus, amigdala, ön talamik nükleus, forniks, forniks kolonu, mammiller cisim, septum pellusidiyum, habenular komissür, singular girus, parahipokampal girüs, limbik korteks ve limbik orta beyin alanlarını içerir.

Hafıza güçlendirme ilk ediniminden sonra bazı bilgilerin hafızaya yerleşmesi için sürdürülen sürecin bütünüdür. Hafıza izi, bir şeyin ezberlenmesi sonucu sinir sisteminde meydana gelen değişikliktir. Hafızanın sağlamlaşması iki özel sürece ayrılır. Geç faz uzun vadeli güçlenmeye karşılık geldiği düşünülen ilk sinaptik güçlendirme, öğrenmeden sonraki ilk birkaç saatte sinaptik bağlantılarda ve sinir devrelerinde küçük ölçekte olur.

Baddeley'in Çalışma Belleği Modeli, Alan Baddeley ve Graham Hitch tarafından 1974'te ileri sürülen, daha kesin bir birincil bellek modeli sunmak amacıyla önerilen bir insan belleği modelidir. Çalışma belleği, birincil belleği tek bir birleşik yapı olarak düşünmek yerine birden çok bileşene böler.

Psikolojide konfabulasyon, kişinin kendisi ya da dünya hakkında uydurma, çarpık veya yanlış yorumlanmış anılar üretmesi olarak tanımlanan bir bellek hatasıdır. Konfabulasyon sergileyen insanlar, “ince değişikliklerden tuhaf uydurmalara” kadar, geniş bir ölçekte çeşitlenen yanlış anılar sunarlar ve çelişkili olduklarına ilişkin kanıtlara rağmen genellikle hatırladıkları anılardan çok emindirler.

Flaş bellek, duygusal olarak uyarıcı bir anın veya olayların detaylandırılmış ve son derece can alıcı parçalarının 'enstantene' resmidir. Flaş bellek terimi şaşkınlık uyandıran, gelişigüzel aydınlanmalar, detay, görüntünün özü gibi kelimeleri akla getirir. Bununla beraber flaş bellekler bir parça gelişigüzel ve tamamlanmışlıktan da uzaktır. İnsanlar genellikle hatıralarından bir hayli emin de olsalar, araştırmalar bu hatıraların birçok detayının unutulduğunu göstermektedir.

Öngörü, gelecekte ne olacağını veya neye ihtiyaç duyulacağını tahmin etme yeteneği veya tahmin etme eylemidir. Araştırmalar, insanların günlük düşüncelerinin çoğunun gelecekteki potansiyel olaylara yönelik olduğunu göstermektedir. Bu ve bunun gezegendeki insan kontrolündeki rolü nedeniyle öngörü doğası ve evrimi psikolojide önemli bir konudur. Yakın zamanda yapılan nörobilimsel, gelişimsel ve bilişsel çalışmalar, geçmiş dönemleri hatırlama konusunda insanın yeteneğiyle birçok ortak yön belirledi. Science'ta, 2007'nin ilk on bilimsel buluşundan biri olan bu tür ortaklıklar için yeni kanıtlar ortaya konuldu. Bununla birlikte, zamanda zihinsel olarak geleceğe seyahat etmek ile geçmişe zihinsel olarak yolculuk etmek arasında temel farklılıklar bulunmaktadır.

Geçmişe dönüş ya da istemsiz tekrar eden bellek, bireylerin eski deneyimleri ya da eski deneyimlerin ögelerini ani ve genellikle güçlü bir şekilde yeniden deneyimlediği psikolojik fenomendir. Bu deneyimler sevindirici, üzgün, heyecan verici veya herhangi başka bir duygu olabilir. Geçmişe dönüş terimi, özellikle, anı istemsiz hatırlandığında ve/veya bu anı insanın tekrar yaşayabileceği kadar yoğun olduğunda, bunun gerçek zamanda yaşanmadığını, sadece bir anı olduğunu fark edemeyeceği durumlarda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Hafıza ve yaşlanma</span>

Bazen "normal yaşlanma" olarak tanımlanan yaşa bağlı hafıza kaybı, Alzheimer hastalığı gibi demans türleriyle ilişkili hafıza kaybından niteliksel olarak farklıdır ve farklı bir beyin mekanizmasına sahip olduğuna inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Mamiller cisim</span>

Mamiller cisim, beynin alt yüzeyinde yer alan ve ara beynin limbik sisteme katılan bir parçasını oluşturan bir çift küçük yuvarlak cisimdir. Forniksin ön uçlarında bulunurlar. Medial mamiller çekirdekler ve lateral mamiller çekirdekler olmak üzere iki çekirdek grubundan oluşurlar.

Otobiyografik hafıza, epizodik ve anlamsal hafızanın bir kombinasyonuna dayanan, bireyin hayatından hatırlanan bölümlerden oluşan bir bellek sistemidir. Bu nedenle bir tür açık bellek olarak kabul edilir.

Hasta KC olarak da bilinen Kent Cochrane, 25 yıl boyunca 20'den fazla nöropsikoloji makalesinde vaka çalışması olarak kullanılan geniş çapta incelenmiş hafıza bozukluğuna sahip Kanadalı bir hastaydı. 1981 yılında Cochrane, kendisini ciddi anterograd amnezi ve ayrıca geçici olarak dereceli retrograd amnezi ile bırakan bir motosiklet kazası geçirdi. Diğer amnezik hastalar gibi, Cochrane'in anlamsal hafızası sağlamdı, ancak tüm geçmişine ilişkin epizodik hafızadan yoksundu. Bir vaka çalışması olarak, Cochrane, bireysel bir hafızanın beyindeki tek bir yere lokalize olduğunu belirten amnezi ile ilgili tek hafıza tek lokus hipotezinin çökmesiyle ilişkilendirilmiştir.

Çoklu Mağaza veya Modal Model olarak da bilinen Atkinson-Shiffrin Modeli, 1968 yılında psikolog Richard Atkinson ve Richard Shiffrin tarafından önerilen bir bellek modelidir. Modele göre insan hafızasının üç ayrı bileşeni vardır:

  1. Duyusal Kayıt adı verilen duyusal bilgilerin belleğe girdiği bileşen
  2. Hem duyusal kayıttan hem de uzun vadeli bellekten girdi alan ve tutan Kısa Süreli Depo
  3. Kısa süreli depoda tekrarlayarak, prova yaparak hatırlanan, bilgilerin süresiz olarak tutulduğu Uzun Süreli Depo

Endel Tulving, Estonya doğumlu Kanadalı deneysel psikolog ve bilişsel sinirbilimcidir. İnsan hafızası üzerine yaptığı araştırmalarda semantik ve epizodik hafıza arasındaki ayrımı ortaya koymuştur. Tulving, Toronto Üniversitesi'nde fahri profesördür. Baycrest Sağlık Bilimleri Rotman Araştırma Enstitüsüne 1992 yılında Bilişsel Sinirbilim alanında katılmış ve 2010 yılında emekli olana kadar orada çalışmıştır. 2006'da Kanada'nın en yüksek sivil onuru olan Kanada Nişanı almıştır.