İçeriğe atla

Epimedium

Keşişkülahı
Biyolojik sınıflandırma
Âlem: Plantae
Bölüm: Magnoliophyta
(Kapalı tohumlular)
Sınıf: Magnoliopsida
(İki çenekliler)
Takım: Ranunculales
Familya: Berberidaceae
(Kadıntuzluğugiller)
Cins: Epimedium
L.
Türler

Aşağı yukarı kültüre alınmış 60 türü vardır, en önemlileri:
Epimedium acuminatum
Epimedium alpinum
Epimedium brachyrrhizum
Epimedium brevicornu
Epimedium campanulatum
Epimedium chlorandrum
Epimedium davidii
Epimedium diphyllum
Epimedium dolichostemon
Epimedium ecalcaratum
Epimedium elongatum
Epimedium epsteinii
Epimedium fangii
Epimedium flavum
Epimedium franchetii
Epimedium grandiflorum
Epimedium ilicifolium
Epimedium latisepalum
Epimedium leptorrhizum
Epimedium lishihchenii
Epimedium membranaceum
Epimedium mikinorii
Epimedium myrianthum
Epimedium ogisui
Epimedium pauciflorum
Epimedium perralderianum
Epimedium platypetalum
Epimedium pinnatum
Epimedium pubescens
Epimedium pubigerum
Epimedium rhizomatosum
Epimedium sagittatum
Epimedium sempervirens
Epimedium setosum
Epimedium sutchuenense
Epimedium truncatum
Epimedium wushanense

Keşişkülahı (Epimedium), kadıntuzluğugiller (Berberidaceae) familyasının Epimedium cinsinden 60 ya da daha fazla tür içeren otsu çiçekli bitkilerin ortak adı. Bu cinsin bazı türleri Güney Çin'de endemikdir. Bazıları Asya bazıları ise Avrupa'nın uzak yerlerine kadar yayılmıştır.[1]

Keşişkülahı türleri zorlu iklim koşullarında yaşayabilen çok yıllık bitkilerdir. Pek çok türü baharda açan örümcek gibi 4 taç yapraklı çiçeklere sahiptir. Pek çoğunun afrodizyak etkisi olduğuna inanıldığından azgın teke otu gibi adlarla adlandırılır.[2]

Yetiştirme

Bazı türleri ve doğal veya sera ortamında oluşan hibridleri batıda son 100-150 yıldır yetiştirilmektedir. Şu sıralar yeni Çin türleri yaygın olarak yetiştirilmektedir, pek çok türü de yeni keşfedilmiştir ve bir kısmı daha yeni adlandırılmıştır. Ayrıca Japon hibrid türleri de kültür cinsi olarak kullanılmaktadır. Bu bitkinin yeni türlerindeki artış ABD'den Massachusetts'ten Darrell Probst ve Japonya'dan Mikinori Ogisu adlı iki bitki bilimcinin çalışmaları ile olmuştur. Ancak yeni bulunan türlerin henüz hangi koşullara dayanabildikleri henüz tam olarak tespit edilememiştir. O sebeple bu konuda doğal alanları dışında yetişen bu türlere dikkat etmek gerekir.

Bununla birlikte Türkiye'de de doğal olarak yetişen keşişkülahı türleri bulunmaktadır. Türkiye'de Epimedium pubigerum türü Belgrat Ormanında; Epimedium pinnatum subsp. colchicum alt türü ise Artvin Borçka Macahel Florasında gözlemlenmiştir.[3]

Epimedium x versicolor

Çoğaltılması

Keşişkülahı köklerinden ağustos sonu veya tohumdan baharın başlarında çoğaltılabilir. Genel olarak drenajlı ve humuslu topraklarda, gölge veya yarı gölge ve belli oranda nemin gerektiği alanlarda yetişir. Keşişkülahı yer örtücü bir bitki olup gümüş, kırmızı, bronz karşımlı renklere sahip yaprakları ve çeşitli renkte kokulu çiçeklere de sahiptir. Bu sebeple bahçecilikte Japonya'da yüzyıllardır bahçecilikte de popülerdir. Soğuğa dayanıklılık için yapraklarının sonbaharda budanmalı, ayrıca dona karşı koruyucu önlem alınması da tavsiye edilmektedir.

Epimedium alpinum çiçeği

Tıbbi kullanımı

Keşişkülahı flavonlar, glikozitler, icariin ve noricariin içerir. Etkili bölümü %3 ve türüne göre daha da fazla ikariin (icariin) içeren kurutulmuş yapraklarıdır.[4] Çok güçlü bir cinsel uyarıcı (afrodizyak)'dır. Özellikle Çin, Kore ve Japonya'da bu bitki ve etkileri ile ilgili geniş kapsamlı olarak yapılan hem laboratuvar, hem de klinik çalışmalarda gerek fare ve tavşanlar üzerinde ve gerekse insanlarda kesin ve açık biçimde cinsel aktiviteyi ve performansı artırdığı gözlenmiştir.[5][6] Keşişkülahı bitkisi aynı zamanda, tüm beden boyunca duyusal sinirleri, özellikle genital bölgeyi uyararak sperm üretimini artırdığı düşünülmektedir. Keşişkülahı tansiyonu normal seviyede seyreden insanların tansiyonunu düşürmeksizin, yüksek tansiyonu düşürmekte etkili olabilmektedir. Viagradaki sildenafil'e benzer bir etkiyi icariin'in keşişkülahında gösterdiği tespit edilmiştir.[7][8][9][10][11][12] Yine kalp damar sistemi üzerinde de oldukça etkili olan keşişkülahı bitkisi koroner kalp damarlarını genişletmekte ve koroner vasküler direnci azaltarak koroner kan akışını artırmakta yararlı olabilmektedir. Keşişkülahı bitkisi sadece cinsel fonksiyonları düzenleyici olarak değil, aynı zamanda cinsel istek, iktidarsızlık, özellikle son yapılan araştırmalara göre ostropoz,[13][14][15][16][17][18][19][20] dikkat, düşünce konsantrasyonu ve zihnin odaklanma kapasitesini artırmak içinde yararlı olabileceği tespit edilmiştir.

Bir efsaneye göre Çin'de M.Ö. 200 yılında soylu bir aile, çocukları olmadığı için soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Oğullarında iktidarsızlık sorunu olduğunu anlayınca; çalmadıkları kapı kalmaz. Oğullarının sorunu çevrede duyulur, adam dışarı çıkamaz, arkadaşlarının alaycı yüzüne bakamaz olmuştur. Bir gün kapılarını fakir bir çoban çalar. Efsaneye göre koyun çobanı, sürüsünü belirli bir bölgede otlattıktan sonra cinsel anlamda daha aktif olduğunu görmüştür. O otlardan toplayıp aileye getirmiştir. Aile önce çobanı aşağılar, kızar; koyunlarla oğullarını bir tuttuğu için... Olan biteni izleyen oğlan, herkes yatıya çekildikten sonra bu otları her gün yer. Bir yılın sonunda çiftin nur topu gibi bir oğulları doğar. Bu olaydan sonra Çin halkı azgın teke yaprağını önemli bir cinsel kuvvetlendirici olarak görmeye başlar.[21]

Kaynakça

  1. ^ "Epimedium Linn". Flora of Pakistan. 16 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2012. 
  2. ^ "Horny Goat Weed may offer Viagra alternative". www.meeja.com.au. 30 Eylül 2008. 16 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2008. 
  3. ^ "Türkiye Florasından bitkilerin sergilendiği yabanicicek.com sitesi". 21 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2012. 
  4. ^ "PubChem Entry for Icariin". 19 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2012. 
  5. ^ Chiu JH, Chen KK, Chien TM et al. Epimedium brevicornum Maxim extract relaxes rabbit corpus cavernosum through multitargets on nitric oxide/cyclic guanosine monophosphate signaling pathway. Int J Impot Res. 2006;18:335-42. PMID 16395327
  6. ^ Chen KK, Chiu JH. Effect of Epimedium brevicornum Maxim extract on elicitation of penile erection in the rat. Urology. 2006;67:631-5. PMID 16527595
  7. ^ Ning H, Xin ZC, Lin G et al. Effects of icariin on phosphodiesterase-5 activity in vitro and cyclic guanosine monophosphate level in cavernous smooth muscle cells. Urology 2006;68:1350-4. PMID 17169663
  8. ^ Xin ZC, Kim EK, Lin CS et al. Effects of icariin on cGMP-specific PDE5 and cAMP-specific PDE4 activities. Asian J Androl. 2003;5:15-8. PMID 12646997
  9. ^ Saenz de Tejada I, Angulo J, Cuevas P et al. The phosphodiesterase inhibitory selectivity and the in vitro and in vivo potency of the new PDE5 inhibitor vardenafil. Int J Impot Res. 2001;13:282-90. PMID 11890515
  10. ^ Measured differently, the EC50 of icariin is approximately 4.62 μM, while sildenafil's is .42 μM.
  11. ^ Jiang Z, Hu B, Wang J et al. Effect of icariin on cyclic GMP levels and on the mRNA expression of cGMP-binding cGMP-specific phosphodiesterase (PDE5) in penile cavernosum. J Huazhong Univ Sci Technolog Med Sci. 2006;26:460-2. PMID 17120748
  12. ^ Dell'Agli M, Galli GV, Dal Cero E et al. Potent Inhibition of Human Phosphodiesterase-5 by Icariin Derivatives. J Nat Prod. 2008;71 Sep 9. [Epub ahead of print]. PMID 18778098
  13. ^ Huiping Ma, Xirui He, Yan Yang, Maoxing Li, Dingjun Hao, Zhengping Jia.,"The genus Epimedium: An ethnopharmacological and phytochemical review" Review Article Journal of Ethnopharmacology Volume 134, Issue 3, 12 April 2011, Pages 519-541
  14. ^ "Board of Patent Appeals Affirms Rejection of Pfizer's Broad Patent over ED Treatment". 16 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2012. 
  15. ^ Yin XX, Chen ZQ, Liu ZJ, Ma QJ, Dang GT (Şubat 2007). "Icariine stimulates proliferation and differentiation of human osteoblasts by increasing production of bone morphogenetic protein 2". Chin. Med. J. 120 (3). ss. 204-10. PMID 17355822. 
  16. ^ Zhang G, Qin L, Shi Y (Temmuz 2007). "Epimedium-derived phytoestrogen flavonoids exert beneficial effect on preventing bone loss in late postmenopausal women: a 24-month randomized, double-blind and placebo-controlled trial". J. Bone Miner. Res. 22 (7). ss. 1072-9. doi:10.1359/jbmr.070405. PMID 17419678. 
  17. ^ Chen KM, Ge BF, Liu XY; ve diğerleri. (Mayıs 2007). "Icariin inhibits the osteoclast formation induced by RANKL and macrophage-colony stimulating factor in mouse bone marrow culture". Pharmazie. 62 (5). ss. 388-91. PMID 17557750. 
  18. ^ Huang J, Yuan L, Wang X, Zhang TL, Wang K (Ağustos 2007). "Icaritin and its glycosides enhance osteoblastic, but suppress osteoclastic, differentiation and activity in vitro". Life Sci. 81 (10). ss. 832-40. doi:10.1016/j.lfs.2007.07.015. PMID 17764702. 
  19. ^ Zhang DW, Cheng Y, Wang NL, Zhang JC, Yang MS, Yao XS (Ocak 2008). "Effects of total flavonoids and flavonol glycosides from Epimedium koreanum Nakai on the proliferation and differentiation of primary osteoblasts". Phytomedicine. 15 (1-2). ss. 55-61. doi:10.1016/j.phymed.2007.04.002. PMID 17482445. 
  20. ^ Qin L, Han T, Zhang Q; ve diğerleri. (Temmuz 2008). "Antiosteoporotic chemical constituents from Er-Xian Decoction, a traditional Chinese herbal formula". J Ethnopharmacol. 118 (2). ss. 271-9. doi:10.1016/j.jep.2008.04.009. PMID 18501540. 
  21. ^ Sabah Gazetesi 15-12-2006 tarihli haber[]

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">DNA</span> Canlıların genetik bilgilerini barındıran molekül

Deoksiriboz nükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Bazı DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır, diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.

<span class="mw-page-title-main">Otizm</span> Bilinçsel ve zihinsel rahatsızlık

Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır. Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB'nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değildir. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerle yakından bağlantılıdır. Diğer görüşlere göre ise çocuklukta yapılan aşılar gibi nedenler tartışmalıdır ve aşı kökenli varsayımların ikna edici bilimsel kanıtları yoktur. 2007 yılında yapılan araştırmalara göre otizmin prevalansını 1.000 kişiye bir ya da iki vaka olarak tahmin eder, aynı araştırmalardaki tahminlere göre OSB yaklaşık 1.000 kişide altı vakadır ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. 2022 yılı CDC verilerine göre otizmin görülme sıklığı 44 çocuktan 1'e yükselmiştir. Otizm vakalarının sayısı 1980'lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bunun nedeni kısmen tanı koyma yöntemlerindeki değişikliklerdir; gerçek prevalansın artıp artmadığı anlaşılamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">RNA</span> nükleotitlerden oluşan polimer

Ribonükleik asid (RNA), bir nükleik asittir, nükleotitlerden oluşan bir polimerdir. Her nükleotit bir azotlu baz, bir riboz şeker ve bir fosfattan oluşur. RNA pek çok önemli biyolojik rol oynar, DNA'da taşınan genetik bilginin proteine çevirisi (translasyon) ile ilişkili çeşitli süreçlerde de yer alır. RNA tiplerinden olan mesajcı RNA, DNA'daki bilgiyi protein sentez yeri olan ribozomlara taşır, ribozomal RNA ribozomun en önemli kısımlarını oluşturur, taşıyıcı RNA ise protein sentezinde kullanılmak üzere kullanılacak aminoasitlerin taşınmasında gereklidir. Ayrıca çeşitli RNA tipleri genlerin ne derece aktif olduğunu düzenlemeye yarar.

Restriksiyon enzimi veya restriksiyon endonükleazı, çift zincirli DNA moleküllerindeki belli nükleotit dizilerini tanıyan ve her iki zinciri birlikte kesen bir enzim türüdür. Bu özel enzimler, bakteri ve arkelerde bulunurlar ve virüslere karşı bir savunma mekanizmasına aittirler. Konak bakteri hücresinde restriksiyon enzimleri seçici olarak yabancı DNA'ları keserler; konak DNA'yı restriksiyon enziminin etkinliğinden korunmak için bir değiştirme (modifikasyon) enzimi tarafından metillenir. Bu iki süreç toplu olarak restriksiyon modifikasyon sistemi olarak adlandırılır. Bir restriksiyon enzimi DNA'yı kesmek için DNA çift sarmalının her şeker-fosfat omurgasından birer kere olmak üzere iki kesme yapar.

<span class="mw-page-title-main">Gut</span>

Gut veya damla hastalığı,, ayırt edici özelliği tekrarlayan akut enflamatuvar artrit—kırmızı renkli, hassas, sıcak, eklem şişliği— olan bir tıbbi durumdur. En sık etkilenen bölge, ayak başparmağının tabanındaki tarak kemiği-parmak kemiği eklemidir. Bununla birlikte kireçlenme, böbrek taşı veya ürat nefropati şeklinde de var olabilir. Gutun sebebi kanda ürik asit düzeylerinin yükselmesidir. Ürik asit kristalleşir ve kristaller eklemlerde, tendonlarda ve çevre dokularda birikir.

<span class="mw-page-title-main">Kök hücre</span> İnsan vücudunu oluşturan, sınırsız bölünme, her türlü vücut hücresine dönüşme ve yeni görevler üstlenme imkânına sahip ana hücre

Kök hücre, mitoz bölünmeyle özelleşmiş hücre tiplerine farklılaşabilen ve daha fazla kök hücre üretmek için kendini yenileme yeteneğine sahip olan, bütün çok hücreli canlıların doku ve organlarını oluşturan ana hücre türleridir.

<span class="mw-page-title-main">Krosin</span> Kimyasal madde

Krosin, çiğdem ve gardenya çiçeklerinde bulunan doğal bir karotenoid bileşiktir. Gentiobioz adlı disakkarit ile krosetin adlı dikarboksilik asitten meydana gelen bir diesterdir. Parlak kırmız renklidir ve 186 °C'de ergiyen kristaller oluşturur. Suda turuncu bir çözelti oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Clive Granger</span> Galli ekonomist

Sir Clive William John Granger Galli ekonomist ve Nottingham Üniversitesi ve Kaliforniya Üniversitesi'nde emekli profesör. 2003 Nobel Ekonomi Ödülü'nü Robert F. Engle ile paylaştı.

<span class="mw-page-title-main">MikroRNA</span> yaklaşık 21-23 nükleotit uzunluğunda tek iplikli RNA molekülü türü

Genetikte, mikroRNA (miRNA) yaklaşık 21-23 nükleotit uzunluğunda tek iplikli RNA molekülü türüdür, gen ifadesinin düzenlenmesinde rol oynar. miRNA'lar kodlamayan RNA'lardandır, yani DNA'dan transkripsiyonu yapılan ama proteine çevirisi yapılmayan genler tarafından kodlanırlar. Pri-miRNA olarak adlandırılan primer transkriptler işlenerek, önce pre-miRNA adlı kısa sap-ilmik yapılarına, sonra da fonksiyonel miRNA'ya dönüşürler. Olgun miRNA moleküller bir veya daha çok mesajcı RNA (mRNA) ile kısmî tamamlayıcıdır ve başlıca işlevleri gen ifadesini aşağı ayarlamaktır. 1993'te Lee ve çalışma arkadaşları tarafından Victor Ambros laboratuvarında keşfedilmişlerdir, ancak mikroRNA terimi ilk 2001'de kullanıma girimiştir.

Epidermal büyüme faktörü reseptörü (EGFR) epidermal büyüme faktörü ailesinin üyelerinin etki ettiği hücre zarında bulunan reseptör. EGF reseptörü, reseptörlerin ErbB ailesine mensuptur. EGFR ekspresyonu veya akvitesini etkileyen mutasyonlar kanser gelişimine neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kolesteril ester transfer proteini</span>

Kolesteril ester transfer proteini, lipoproteinler arasında nötr lipitler, yani kolesteril ester ve trigliseritler taşıyan bir plazma proteinidir. Fizyolojik rolü, VLDL veya LDL taneciklerindeki trigliseritler ile HDL'deki kolesteril esterlerin yer değiştirmesini sağlamaktır. Aslında çoğu zaman kolesteril esterler ile kolesteril esterleri, trigliseritlerle trigliseritleri de birbiriyle değiştirir, ama bu değişimlerin net bir etkisi olmaz.

<span class="mw-page-title-main">RAD51</span>

RAD51, bir insan genidir, bu genin ürünü olan ve aynı isme sahip olan protein DNA çift iplikçikli kesiklerini tamir eder. Bu protein RAD51 protein ailesinin üyelerinden biridir. RAD51 protein ailesi üyeleri bakteriyel RecA ve maya Rad51 ile homologdur. Protein, mayadan insana kadar çoğu ökaryotta korunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji ve cinsel yönelim</span>

Biyoloji ve cinsel yönelim, biyolojinin insan cinsel yöneliminin gelişimindeki rolünü inceleyen araştırma konusudur. Cinsel yönelimin kökeni olarak kesin bir şekilde tek bir ana sebep veya kaynak bulunamamıştır. Çeşitli araştırmaların sonuçları farklı hatta çelişen noktalara işaret etmektedir. Bilim insanları cinsel yönelimin genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olduğu üstüne hipotez kurmuştur. Cinsel yönelimin nedenlerini açıklama konusunda biyolojik teoriler daha çok benimsenmiştir ve biyolojik faktörler, genetik faktörlerle erken rahim ortamının kompleks etkileşimini içerebilir. Heteroseksüel, eşcinsel, biseksüel veya aseksüel yönelimin gelişimiyle bağlantılı olabilen bu faktörler genleri, doğum öncesi hormonları ve beyin yapısını kapsamaktadır.

Dünyadaki yaşamın evrimsel tarihi, fosil ya da günümüz yaşayan canlı organizmaların evrildiği süreçlerin izlerini takip eder. Yaşamın evrimsel tarihi, yeryüzünde yaşamın kökeninden, günümüzden yaklaşık 4,5 milyar yıl önceki bir tarihten, günümüze kadar uzanmaktadır. Günümüz tüm canlı türleri arasındaki benzerlikler, bilinen tüm canlı türlerin, evrim süreçleri içinde giderek birbirlerinden ayrıldığı ortak bir ataya sahip olduklarına işaret etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit</span> Karaciğer inflamasyonu

Hepatit, karaciğer hücrelerinde inflamasyon ile karakterize tıbbi durumdur. İsim Yunanca hepar (ἧπαρ); hepat- (ἡπατ-), karaciğer kökünden ve sonek -itis, "inflamasyon" 'dan türemiştir (c. 1727) Karaciğerdeki inflamasyon zamanla kendini sınırlayabilir ya da fibrozis ve siroza ilerleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Phillip Allen Sharp</span> Amerikalı biyolog

Phillip Allen Sharp, Amerikan genetikçi ve moleküler biyolog. RNA bağlanmasının kaşiflerinden biridir. Richard J. Roberts ile birlikte ökaryot hücrelerinin DNA dizelerindeki genlerin bitişik sırada olmadığını, aralarda intron denilen okunmayan ve protein sentezine katılmayan bölümlerin olduğunu keşfettiler. Bu sayede mRNA'lar aynı DNA dizesinden bu bölümleri farklı şekilde silmeleri ile farklı proteinleri kodlayabilmektedir. İkili bu keşifleri ile 1993 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü kazanmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Parmak oranı</span>

Parmak oranı, el parmaklarının alt kıvrımlarının orta noktası ile parmağın tepe noktası arasındaki uzunluklarının oranını ifade etmek için kullanılır. Bilim insanlarının çalışmalarına göre parmak uzunluklarının oranı, özellikle 2. parmak olan işaret parmağı ve 4. parmak olan yüzük parmağı uzunlukları oranı (2D:4D) anne karnındaki testosteron maruziyeti miktarı ile ilişkili bulunmuştur ve bu etkilenmenin kaba bir ölçüsü olarak kabul edilebilir. Buna göre düşük 2D:4D oranı yüksek androjen maruziyetini gösterir. Parmak oranı (2D:4D) 1'e yaklaştıkça yani eşitliğe gittikçe yüksek orandan, 0'a yaklaştıkça düşük orandan bahsedilir.

Çevre ve cinsel yönelim insanların cinsel yöneliminin gelişimindeki olası çevresel faktörleri konu alır. Bazı araştırmacılar çevresel faktörleri hormonal faktörlerden ayırırken diğerleri doğum öncesi hormonlar gibi biyolojik faktörleri çevresel faktörlerin bir parçası olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">CD1</span>

CD1 çeşitli insan antijen sunan hücrelerin yüzeyi üzerinde ifade edilen bir glikoproteinlerin ailesidir. Bunlar sınıf 1 MHC bileşikleri ile ilişkilidir ve T lenfositlerine lipit antijen sunumunu sağlarlar. Bununla birlikte CD1'lerin işlevi kesin olarak bilinememektedir.

Kolesistokinin, sindirim sisteminde peptid hormon. Yağ ve protein sindiriminde rol oynar. Geçmişte "pankreatozimin" adı verilen kolesistokinin, ince bağırsağın ilk bölümü olan oniki parmak bağırsağındaki hücrelerce salgılanır. Pankreastan sindirim enzimlerinin ve safra kesesinden safranın salınmasını sağlar ve açlık bastırıcı rol oynar.