İçeriğe atla

Epilepsi

Epilepsi
Diğer adlarSara, nöbet bozukluğu, peri hastalığı, tutarık
Kişinin epileptik dalgalanmalarını gösteren bir elektroensefalografi (EEG) kaydı.
UzmanlıkSinirbilim
SüreUzun süreli[1]
NedenleriBilinmeyen, beyin hasarı, felç, beyin tümörleri, beyin iltihapları, doğum kusurları[1]
TanıElektroensefalografi, diğer olası sebepler[2]
Ayırıcı tanıBaygınlık, alkol yoksunluğu, elektrolit dengesizlikleri[2]
Tedaviİlaç, ameliyat, sinir değişimi, diyet
Prognoz%70 oranında kontrol altına alınabilir
Sıklık50 milyon+[1]
Ölüm125.000 (2015)

Epilepsi ya da sara, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan sinirsel bozukluktur. Beynin normal faaliyetlerini sürdürmesini sağlayan elektriğin, aşırı ve kontrolsüz yayılımı sonucu oluşur. Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden olur.[3] Epilepsi nöbetleri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bazı nöbetlerden önce korku hissi gibi olağan dışı algılamalar ortaya çıkarken, bazı nöbetlerde kişinin ağzı köpürebilir veya kişi yere düşebilir. Bu da kemik kırılması dâhil bazı fiziksel yaralanmalara sebep olabilir.

Epilepsinin sebep olduğu sorunlar genellikle engellenebilmektedir. Nöbetlerin yüzde 70'i ilaç tedavisi ile kontrol altına alınmaktadır. Ameliyat, nörostimülasyon ve diyetler ise diğer tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır.

Dünya'da 50 milyondan fazla insanın epilepsi hastası olduğu düşünülmektedir. Hastalıkların yüzde 80'i gelişmekte olan ülkelerde meydana gelmiştir.[1] 2015 yılında gerçekleşen 125.000 ölümün sorumlusu olarak kabul edilmiştir.[4] Dünya'nın birçok yerinde epilepsi hastalarının araç kullanmaları kısıtlanmıştır ya da belirli bir süre boyunca nöbet geçirmemiş olmalarına kadar kullanmalarına izin verilmemektedir.

Nedenleri

Gerçekleşen çoğu epilepsi vakalarının nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Beyin hasarları, felç, beyin tümörleri, beyin enfeksiyonları ve doğum kusurları bazı vakalara sebep olarak gösterilen sebeplerdir. Bilinen genetik bozukluklar bu vakaların az bir kısmını oluşturur.

Semptomik epilepsi:

  • Beyin tümörü
  • İskemik lezyon: Beyne giden kan akımı azaldığında (iskemi), beyin dokusundaki besin maddeleri ve oksijen azalır. Bu da hücre hasarına ve epilepsi nöbetine yol açar.
  • Konjenital malformasyon: Doğuştan gelen bozukluklar.
  • Gebelik döneminde annenin ilaç ve alkol alımı, bebeğin gelişimini etkileyecek mikrobik hastalıklar epilepsi nedeni olabilir.
  • Doğum sırasında oluşabilecek beyin zedelenmesi, kanaması, beynin oksijensiz kalması epilepsiye neden olabilir.
  • Doğum sonrası menenjit, beyin iltihabı gibi rahatsızlıklar epilepsiye neden olabilir.
  • Febril konvulziyon: Ateşe bağlı istem dışı şiddetli kasılmalar.
  • Enfeksiyon: Tüm vücudu etkileyen ya da şiddetli olan enfeksiyonlar febril konvulziyon'a neden olabilir.
  • Tiroid hastalıkları: Tiroid bezi vücuttaki sıvı dengesinin kontrolünde önemli bir rol oynar. Sıvı dengesi ise epilepsi eğilimini belirleyen bir faktördür. Genellikle tiroid sorununun tedavi edilmesiyle epilepsi de düzelir.
  • Beslenme: Bazı insanlarda epilepsi'nin nedeni olarak B6 vitamini eksikliği saptanmıştır.

İdiyopatik epilepsi:

  • Genetik: Aileden gelen, mutasyona uğramış gen.

Çeşitleri

Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar.

Epilepsi nöbetlerinin çok değişik çeşitleri mevcuttur. Kırkın üzerinde nöbet tipi tanımlanmıştır. Herkes tarafından epilepsi veya sara dendiği zaman anlaşılan ve iyi bilinen tonik-klonik nöbetin yanı sıra başkalarının hiç fark etmeyeceği kadar hafif nöbet çeşitleri de vardır. Tanımlanmış bu mevcut nöbet tiplerine rağmen herkesin geçirdiği nöbet kendine özgü bazı farklılıklar gösterebilir. Bu durumlar bazı hastalarda epilepsi tanısının konulmasını güçleştirir ve çok çeşitli karışıklıklara neden olur. Pek çok hastaya tanı konulamaz ve kendilerindeki problemin ne olduğunun açıklığa kavuşması yıllar alabilir. Bazı kişilerde ise başka bir bozukluğun yol açtığı belirtiler yanlış olarak epilepsi tanısı alabilir. Gelişen tanı yöntemleri sayesinde yanlış tanılar giderek azalmaktadır. Yeni yapılan sınıflandırmalar ile farklı nöbet isimlerinin ortaya konması konunun daha karmaşık hale gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle aynı nöbet farklı isimlerle adlandırılabilir. Bu bölümde çok teknik ayrıntılara girmeden elden geldiğince geniş bilgi verilmeye çalışılmıştır.

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur; parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak başlayanlar). Yaygın başlangıç daha kötü ve şiddetli bir nöbet anlamına gelmez. Buradaki gruplama sadece nöbeti oluşturan nedenin farklılığı ile bağlantılıdır ve tibbi nedenlerle bu isimler verilmiştir.

Nöbet anında yaşananlar (nöbet belirtileri) beyin aktivitesindeki değişikliğin nereden başladığına ve ne kadar hızla yayıldığına bağlıdır. Parsiyel nöbetler isminden de anlaşıldığı gibi beynin bir kısmından başlarlar. Elektriksel deşarj ya o bölgede kalır ya da beynin diğer bölgelerine yayılma gösterir. Jeneralize nöbetler (tonik-klonik, absans ve myoklonik gibi çeşitleri vardır) tüm beyne yayılırlar.

Ne tür nöbet olduğunun bilinmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü muhtemelen bu hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol göstericidir.

Parsiyel nöbetler

Çocuklarda parsiyel Nöbet ortalaması 97 saniyedir.[5]

Basit parsiyel nöbetler

En önemlisi bu hastalığı kendine kabullenmektir. Bu nöbetlerde hasta nöbet geçirirken tek bir bulgusu vardır, vücudun belirli bir bölgesini tutar. Örneğin bir ayakta ya da kolda kasılmalar nitelikli epilepsi türüne basit parsiyel motor nöbetler denir. Bu türde nöbet başladığı yerde kalabildiği gibi belirli bir düzene göre ilerleyerek vücudun yarısını tutabilir. Örneğin elde başlayan konvülziyonlar sırasıyla ön kola, üst kola, yüze ve dile, sonra da alt ekstremitelere(bacaklara) yayılabilir. Eğer vücudun diğer yarısına geçerse bilinç bozulabilir. Nöbet durduktan sonra kasılmaların geliştiği tarafta kuvvetsizlik olabilir. Bunun dışında basit duyusal nöbetler gelişebilir bu türde bir ekstremitede, genellikle elde ve parmaklarda uyuşma-karıncalanma, yanma ve nadiren ağrı gibi kısa süren belirtiler oluşabilir. Bu belirtiler lokal olabileceği gibi vücudun bir yarısını sarabilir. Deri yüzeyinde renk değişiklikleri (kızarma-solma), sesler duyulması, kan basıncı değişiklikleri, sadece bilinç bulanıklığının eşlik ettiği birçok çeşit parsiyel epileptik nöbetler oluşabilir.

Kompleks parsiyel nöbetler

Basit parsiyel nöbetlere bilinç bozukluğu eşlik ettiğinde kompleks parsiyel nöbetler teriminin kullanılması önerilir. Duyusal nöbetlerde parsiyel epileptik nöbetlerden farklı olarak hissedilenler basit ışık çakması veya şekilsiz bir görüntü yerine hastanın geçmiş yaşamından bir sahne, görüntüleri, sesleri, kokuları, lezzetleri, duygularıyla tekrar yaşanır. Fakat hastalar hissettikleri şeylerin gerçekle bağdaşmadığının bilincindedirler.

Jeneralize epileptik nöbetler

Jeneralize epileptik nöbetleri birkaç başlık altında toplamak mümkündür. Petit mal dediğimiz ve ani bilinç kaybı ile birlikte konuşma yürüme, yeme gibi motor aktivitelerin kesilmesiyle niteli şekli en sık görülenidir. Nöbet sırasında vücut pozisyonu korunur ve hasta yere düşmez, gözler bakakalmış gibidir, iletişim kuramaz ve hasta etrafının farkında değildir. Ani iletişim bozukluğu, tek bir kasta veya kas grubunda ani, kısa süreli kasılmalar v. b. şekillerde ortaya çıkabilir. Hastada bilinç kaybı oluşur.

Hasta o sırada yaptığı şeylerin farkında değildir.

Epilepsinin acil müdahale gerektiren epileptik nöbetlerin aralarında normal dönem olmadan, art arda birbirlerini izlemesi şeklinde ortaya çıkabilir. Normal koşullarda epilepsi tanımına uygun olarak, ilk epileptik nöbeti izleyen bir yıl içinde en az bir nöbet daha geçiren hastalara antiepileptik tedavi başlanır. Kullanılacak ilaç nöbet tipine göre seçilir. Tedavide bazen tek ilaç kullanımı yeterli gelmediğinde çoklu ilaç kullanımı uygulanabilir. Tedavide ilacın kullanımından çok bu ilacın kan seviyesi tedavide önemlidir. Bazı ilaçların yeterli kan seviyesine ulaşması 14-30 gün alabilir. Tedavide asıl amaç nöbetlerin durdurulmasıdır ve verilen ilaç tedavisi ile yüksek oranda nöbetler durdurulmaktadır. Nöbetleri tam olarak durdurulmuş hastalarda tedaviye aynı ilaç ile ortalama 3-5 yıl devam edilebilir. Bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan kullanılan ilaç kesilmemelidir. Bu sürenin sonunda ilaç kesildikten sonra tekrar nöbet geçirme riski %25 kadardır. İlaç kullanmaya başladıktan sonra ilk haftalarda ilaca bağlı vücutta bazı tepkiler görülebilir. Tedavinin başlangıcında deri döküntüleri olabileceği akılda tutulmalıdır. Tedavinin ilk bir ayı içinde birkaç kez tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testlerinin kontrolü için doktora başvurulmalıdır. Tedavinin en uygun ilaç ile uygun dozda, sürede yapılması hastalığın tedavisinde çok önemlidir. Bu nedenle tedavinin her aşaması uzman hekim tarafından takip edilmelidir.

Jeneralize Tonik Klonik nöbetler ortalama 62 saniyedir. (16-108 sn)[6]

Belirtileri

Epilepsi belirtileri her kişide farklı seyreder. Belirtilerin hepsi görülmeyebilir.

Bazıları:

  • %30 hafıza kaybı,
  • Aşırı unutkanlık,
  • Stres,
  • Kendini yaralama ve etlerini yolma,
  • Belli mesafede ara verme ve yeni döneme girme,
  • Çift görme ve baş dönmesi,
  • Bayılma,
  • Bunalıma girme,
  • Duygusal hareketler,
  • Titreme, yere düşme,
  • Halüsinasyon,
  • Radyasyonlu ortamda durma tehlike ve nöbetinde %40 tekrar edilmesi (Uzak durulması nöbetin süresini şiddetini azaltır ve hafifletir),
  • Otururken uzaklara dalma,
  • Nefes darlığı, nefes kesilmesi,
  • Dokularda ve yüzde morarma,
  • Aşırı tükürük salgılanması,
  • İdrar kaçırma,
  • Hareketlerini kontrol edememe,
  • Kriz sonrası şaşkınlık, uyku hâli,
  • Korku, aşırı sinirlilik, dalgınlık,
  • Burun akıntısı ve kanaması,
  • Dudakta ve ağız içinde uçuklamalar,
  • Kokulara hassasiyet,
  • Sigara ortamında kalınması sonucu yaşanabilecek damar tıkanıklığı.

Ayrıca, durumu kritik olanların araca binmesi beyindeki zedelenme veya hasar gören noktanın beyin fonksiyonlarının yer değiştirmesine ve zedelenen noktanın çalışmamasına sebep olur.

Tedavi

Epilepsi, mutlaka doktora başvurulması ve doktorun gerekli gördüğü sürece kontrol altında kalınması gereken bir hastalıktır. Bu durum, epilepsinin ömür boyu devam edeceği şeklinde algılanmamalıdır. Epilepsinin bazı türleri hasta belli yaşlara geldiğinde kendiliğinden tamamen düzelebilir ve ilaç tedavisine gerek duyulmayabilir. Ancak bu hassaslık derecesine de bağlı olabilir ve ne yapılacağına ilişkin kararı doktor vermelidir.

Nöbetlerin tekrarlaması ve status epileptikus hâli, beyinde oksijensiz kalmaya (hipoksi) bağlı bazı etkilere yol açabilir. Her nöbet bir sonrakinin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Tedavisiz kalan küçük nöbet türlerinin bir süre sonra büyük nöbetlere dönüşme olasılığı vardır. Bu nöbetlerde hastanın maruz kalabileceği merdivenden düşme, kişi sokakta ise trafik kazası, suda boğulma gibi tehlikeler vardır.

Bu nedenlerle epilepsiye mutlaka müdahale edilmelidir. Epilepsinin en önemli tedavi şekli ilaç tedavisidir. Epilepside kullanılan ilaçlar beyin hücrelerinin aşırı uyarılma durumununa baskı uygulayarak nöbetlerin oluşunu engeller. Tedavide kullanılan başlıca ilaçlar fenobarbital, fenitoin, epixx, depakin, epitam, karbamazepin, valproik asit ve etosüksimiddir. Kullanılan bu ilaçlar hastalığı tamamıyla geçirmez ama nöbetleri engeller veya sayısını azaltır.

Epilepsi tedavisinin düzgün bir biçimde sürdürülmesi hâlinde de nöbetler devam edebilir. Nitekim dünya istatistiklerine bakılacak olursa uygun tedavi şartlarında hastaların %60'ında nöbetlerin tümüyle ortadan kalktığı, %20'sinde tüm tedavi seçeneklerine rağmen nöbetlerin devam ettiği görülmektedir.

Cerrahi müdahale, ilaçlara yanıt vermeyen hastalarda uygulanmalıdır ve epilepsi cerrahisi konusunda uzmanlaşmış özel tıp merkezlerinde yapılmalıdır. Ameliyat sırasında nöbetlere neden olan beyin bölgesi çok incelikli bir şekilde alınır. Tedaviden sonra hastaların %90'ında kayda değer gelişme göstermektedir.

Epilepsi hastalarına uygulanan bir diğer cerrahi tedavi yöntemi de ayrık beyin ameliyatı da denilen corpus callosumun kesilmesi işlemidir. Fakat bu işlem birçok disfonksiyona neden olduğundan pek fazla tercih edilmemektedir.

1990'lı yıllarda nöbetleri kontrol etmenin güç olduğu durumlarda, diğer bir seçenek olarak yeni bir tedavi yöntemi bulunmuştur. Bu yeni yöntemde, boynun yan tarafında uzanan vagus siniri aracılığı ile beyne uyartılar gönderilir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d "Epilepsy Fact sheet". WHO. Haziran 2016. 23 April 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 March 2016. 
  2. ^ a b Longo DL (2012). Harrison's principles of internal medicine (18.18bölüm=369 Seizures and Epilepsy bas.). McGraw-Hill. s. 3258. ISBN 978-0-07-174887-2. 
  3. ^ "A practical clinical definition of epilepsy" (PDF). ILAE. 9 Haziran 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2019. 
  4. ^ Wang, Haidong; Naghavi, Mohsen; Allen, Christine; Barber, Ryan M.; Bhutta, Zulfiqar A.; Carter, Austin; Casey, Daniel C.; Charlson, Fiona J.; Chen, Alan Zian; Coates, Matthew M.; Coggeshall, Megan; Dandona, Lalit; Dicker, Daniel J.; Erskine, Holly E.; Ferrari, Alize J.; Fitzmaurice, Christina; Foreman, Kyle; Forouzanfar, Mohammad H.; Fraser, Maya S.; Fullman, Nancy; Gething, Peter W.; Goldberg, Ellen M.; Graetz, Nicholas; Haagsma, Juanita A.; Hay, Simon I.; Huynh, Chantal; Johnson, Catherine O.; Kassebaum, Nicholas J.; Kinfu, Yohannes; Kulikoff, Xie Rachel (Ekim 2016). "Global, regional, and national life expectancy, all-cause mortality, and cause-specific mortality for 249 causes of death, 1980-2015: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2015". Lancet. 388 (10053). ss. 1459-1544. doi:10.1016/s0140-6736(16)31012-1. PMC 5388903 $2. PMID 27733281. 
  5. ^ Holmes et al. 1984
  6. ^ Theodore et al. Neurology. 1994

Dış bağlantılar

Sınıflandırma
Dış kaynaklar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nöroloji</span> beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen tıp dalı

Nöroloji ya da sinir bilimi, genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji zamanla içine kapalı ve sınırlı bir dal olmaktan çıkmış, epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları gibi ayrıca özelleşmişlik gerektiren alt disiplinlere bölünmüştür, bunun yanı sıra 19. yüzyılda ruh hastalıklarıyla birlikte ele alınırken, 20. yüzyıldan itibaren psikiyatri ayrı bir dal olarak ayrılmıştır. Tüm bu alanlardaki ciddi laboratuvar arka planının yanı sıra günümüze nöroloji pek çok başka tıp alanı ile multidisipliner bir ilişki içindedir.

<span class="mw-page-title-main">Beyin tümörü</span> kontrolsüz hücre bölünmesi sonucu oluşan bir hastalık

Beyin tümörleri, kafatası içerisinde büyüyerek beyin üzerine baskı yaparlar. Bulundukları bölgeye ve baskı altında tuttukları beyin alanına göre belirtiler verirler. Ancak kafa içinde yer kaplayan bütün vakalarda olduğu gibi öncelikle kafa içi basıncın artmasına bağlı belirtileri gösterirler. Tümör düzensiz bir şekilde büyümeye devam eder ve genişleme, büyüme imkânı olmayan kafatası içerisinde beyin üzerine baskı yapmaya başlar.

Porfiria, hem biyosentezinde yer alan enzimlerin doğuştan ya da kazanılmış bozukluğu ya da eksikliği sonucunda gelişen bir hastalıktır. Fotosensitivite ve nöropsikiyatrik bulgular sebebiyle vampir efsanelerinin yayılmasına sebep vermiştir. Porfirinlerin ya da kimyasal öncülerinin biriktiği yere göre akut (hepatik) porfiria ya da kutanöz (eritropoetik) porfiria olarak iki ana grupta incelenir. Ortaya çıkışları nörolojik komplikasyonlarla, cilt bozukluklarıyla ya da nadiren her ikisiyle olur. Hastalık, ismini Yunancada morumsu pigment anlamına gelen porphyra kelimesinden almıştır. Bu da, atak sırasında hastaların idrar ve dışkılarının bu rengi almasıyla ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Gabapentin</span>

Gabapentin [1-(aminometil), siklohekzanasetik asit; patent adı: Neurontin®], epilepsi tedavisinde GABA molekülünün taklidi olarak kullanılan bileşiktir.

<span class="mw-page-title-main">Elektrokonvülsif terapi</span> nöbetlerin elektriksel olarak zihinsel bozukluklardan kurtulmak için uyarıldığı psikiyatrik tedavi.

Elektrokonvülsif terapi (EKT) veya elektroşok tedavisi akıl hastalıklarının tedavisinde uygulanabilen, beyinden elektrik akımı geçirilerek suni epilepsi nöbeti ortaya çıkarılmasına dayanan bir psikiyatri tedavi yöntemidir. Bu tedavide hastanın kafasına genellikle 70 ile 120 volt arasında değişen bir gerilimle 100 milisaniye ile 6 saniye arasında değişen bir sürede yaklaşık 800 miliamper şiddetinde elektrik verilir. Uygulama, hastanın iki şakağından veya kafasının arkasından ve bir taraftaki şakağından yapılabilir. Araştırmalar bileteral EKT'nin tedavide daha etkili olduğunu ancak hafıza kaybı yan etkisi riskinin unileterale göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Tedavi genellikle haftada iki veya üç kez uygulanır ve hastanın semptomları geçene kadar devam edilir. Tedavinin ardından hastalar genellikle ilaçla tedaviye devam ederler ve zaman zaman tekrar EKT alabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Sibutramin</span>

Sibutramin, kilo vermede, verilen kilonun korunmasında ve obezite tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. İlaçlarda, sibutramin hidroklorür monohidrat şeklinde kullanılır. Ticari adı ABD'de Meridia, Avrupa'da ve diğer ülkelerde ise Reductildir. Abbott Laboratuvarları tarafından üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Fenobarbital</span> kimyasal bileşik

Fenobarbital, Luminal ticari adıyla da bilinen bir barbitürattır. Barbitürik asit türevi bir hipnotik ilaç etken maddesidir. Tadı acıdır. Vücuttan atılması zor olduğundan böbreklerde birikme sakıncası vardır.

Çocukluğun dezintegratif bozukluğu (ÇDB) ya da Heller sendromu, dezintegratif psikoz, üç yaşından sonra çocukların dil, sosyal işlev ve motor becerilerinin gelişiminde gecikmeler olarak görülen ve ender rastlanan bir durumdur. Araştırmacılar bu durumun nelerden kaynaklandığını henüz bulamamıştır.

Absans nöbetleri, çeşitli genelleştirilmiş nöbet türlerinden biridir. Bu nöbetler bazen petit mal nöbetleri olarak da adlandırılır. Absans nöbetleri kısa bir bilinç kaybı ve geri dönüşü ile karakterizedir. Genellikle, bir uyuşukluk dönemi izlememektedir. Bir absans nöbeti, kısa bir süre “boşluğa” ya da boşluğa bakmaya neden olmaktadır. Diğer nöbet türleri gibi, bireyin beynindeki kısa süreli anormal elektriksel aktiviteden kaynaklanır. Bu nöbetler, üç yüzyılı aşkın bir süre önce tanımlanmış olsa da sınıflandırma, patofizyoloji, genetik, tedavi, prognoz ve bunlarla ilişkili araştırmalar yapılmaya devam etmektedir.

Çocukluk çağı alternan hemipleji, çocukluk çağı alternatifleşen- kısmi felci etiyolojisi bilinmeyen nadir bir nörolojik bozukluktur. Giderek çoğalan kanıtlar hastalığın öncelikli nedeni olarak ATP1A3 geninin değişinimini (mutasyonunu) göstermektedir. Atak olarak da ifade edilen, geçici ve bozukluktan muzdarip hemipleji nöbetleri ile bilinir. Hemipleji atakları vücudun bir ya da iki tarafında, hafif halsizlikten tamamen felce kadar, birçok şeye sebep olabilir. Süre olarak da değişken ve çeşitlidir. Ataklar vücudun bir tarafından diğerine, alternatif bir seyir izleyebilir. Tek atak esnasında, vücudun bir ya da iki tarafını etkilemek üzere değişebilir. Hastalık hemipleji ile birlikte birçok belirtiye sahiptir. Belirtilerin çoğu bebeklik döneminde ortaya çıkar. Bebek 18 aylıktan önce tipik belirtilere sahiptir. Genellikle hemipleji ve diğer ilgili belirtiler uyku ile kesilir, ancak uyanınca tekrarlanabilir. Bu nörolojik bozukluk yakın bir tarihte keşfedilmiştir. Karakteristik özellikleri 1971'de tanılanmıştır. 1 milyon insanda 1 birey olmak üzere çok nadir görülen bir hastalıktır. Hemipleji ile birlikte bozukluğun belirtileri çok geniş nörolojik ve gelişimsel zayıflıklar içerir. Bu hastalık kamuoyunda yeterince bilinmemektedir. Tüm dünyada 7.000 kişide bulunduğu tahmin edilirken, hastaların yalnızca %10'u STK ya da topluluklardan bilgi desteği almaktadır. Hastalık hakkındaki yayınların çoğu hastalık hakkındaki bilgi eksikliğini gidermeye yöneliktir.

Temporal lob epilepsisi ya da kısaca TLE, yetişkin bireyde sıklıkla görülen dirençli durumdaki epilepsi sendromunun adıdır. Bu sendromun bireylerde tanımlanması sonrasında rezektif cerrahi başarısı ameliyat sonrasında yeni bellek anormalliklerinin ortaya çıkmaması ve nöbetlerin kontrol altına alınması ile ölçülür. Sendrom günümüz tıp dünyasında iyi tanımlanmış bir durumdur ve materyal özgünlüğü Milner ve ark.nın araştırmaları ile ortaya konmuştur.

Kleptomani bir kişinin belirli bir neden olmaksızın gösterdiği istemsiz hırsızlık davranışıdır. Ruhbilimde dürtü kontrol bozukluğu sınıfında incelenen bu olgu, kişisel kullanım ve ekonomik kazanç gibi gereksinimlerden bağımsız biçimde ortaya çıkmaktadır. Olgu, kaygı ve yeme bozukluğuyla da ilişkilendirilmektedir.

Jeneralize epilepsi, görünürde bir nedeni olmayan genelleştirilmiş nöbetlerle karakterize bir epilepsi şeklidir. Jeneralize epilepsi iki taraflı olarak dağıtılmış ağlarda meydana gelen ve hızla etkileşen nöbetlere sahip bir epilepsi türüdür. Birincil jeneralize epilepsi, genelleştirilmiş bir nöbet olarak başlayan nöbetleri ifade etmektedir. Fokal nöbetlerin aksine genelleştirilmiş nöbetler; bilinci bozan ve beynin her iki yarım küresi dahil olmak üzere tüm beyni içeren veya daha büyük bir kısmının elektriksel aktivitesini bozan bir nöbet türüdür. Genelleştirilmiş epilepsi birincildir. Bunun sebebi teşhis edilmiş bir durumun semptomu olarak ortaya çıkan sekonder epilepsinin aksine, başlangıçta teşhis edilen durumun kendisidir.

Epilepside beklenmedik ani ölüm : Epilepsi hastalığının ölümcül bir komplikasyonudur. Herhangi bir travma, boğulma, zehirlenme ve yapısal bozukluk olmaksızın gerçekleşmekle birlikte önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıkmaktadır.

Orrin Devinsky Amerikan hekim ve akademisyen.

<span class="mw-page-title-main">Lamotrijin</span> epilepsi ve bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan bir antikonvülsan ilaç

Lamotrijin (Lamotrigine) ya da bilinen ticari ismiyle Lamictal veya Pinral, epilepsi, tedavisinde ve bipolar bozuklukta depresif atakların tekrarını geciktirmek veya önlemek için kullanılan antikonvülsan bir ilaçtır. Epilepsi kavramına fokal nöbetler, tonik-klonik nöbetler ve Lennox-Gastaut sendromundaki nöbetler dahildir. Bipolar bozuklukta, lamotrijinin akut depresyon safhasını güvenilir bir şekilde tedavi ettiği gösterilememiştir. Ancak günümüzde semptomatik olmayan bipolar bozukluğu olan hastalar için gelebilecek depresyon atakları riskini azaltmada etkili görünmektedir.

Hayvanlarda epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivite patlamalarının neden olduğu nöbetlerle karakterize bir grup nörolojik bozukluktur. Çok ani başlayıp durabilirler ve birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar herhangi bir sürede sürebilirler. Köpek epilepsisi genellikle genetiktir ancak kedilerde ve diğer evcil hayvanlarda epilepsi daha nadirdir, çünkü bu hayvanlarda epilepsinin kalıtsal bir bileşeni yoktur.

Epileptik nöbet, beyindeki anormal derecede aşırı veya senkronize nöronal aktiviteye bağlı bir semptom dönemidir. Etkiler, bilinç kaybıyla birlikte vücudun çoğunluğunun sallama hareketleri, vücudun sadece bir kısmını içeren, değişken bilinç seviyelerine sahip sallanma hareketleri ya da hafif bir anlık farkındalık kaybı olabilir. Çoğu zaman bu ataklar iki dakikadan kısa sürer ve normale dönmesi biraz zaman alır. Mesane kontrolü kaybı meydana gelebilir.

<span class="mw-page-title-main">Status epileptikus</span> hastalık

Status epileptikus, 5 dakikadan uzun süren tek bir nöbete veya 5 dakikalık bir süre içinde kişinin normale dönmediği 2 veya daha fazla nöbete verilen isimdir. Özellikle tedavi ertelenirse hayatı tehdit eden tıbbi bir acil durumdur.

Lakozamid, parsiyel nöbetlerin ve birincil jeneralize tonik-klonik nöbetlerin tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ağız yoluyla veya damar yoluyla kullanılır.