
İki çenekliler ya da ödikotlar, embriyonlarında iki çenek (kotiledon) bulunan bir çiçekli bitki sınıfıdır.

Oksijen atom numarası 8 olan ve O harfi ile simgelenen kimyasal elementtir. Oksijen ismi Yunanca ὀξύς (oxis - "asit", tam anlamıyla "keskin", asitlerin acı tadı kastedilir) ve -γενής (-genēs) ("üretici", tam anlamıyla "sebep olan şey") köklerinden gelmektedir, çünkü isimlendirildiği zamanlarda tüm asitlerin oksijen içerikli olduğu sanılırdı. Standart şartlar altında, elementin iki atomu bağlanarak çok soluk mavi renkte, kokusuz, tatsız, diatomik yapıdaki, O2 formülüne sahip dioksijen gazını oluşturur.

Kök, kara hayatına uymuş olan gelişmiş bitkilerde, genel olarak toprak içerisine doğru büyüyen ama nadiren toprak üstünde de bulunan bir organdır.

Gübre, bitkinin beslenmesinde gerekli olan kimyasal elementleri sağlamak için toprağa ilave edilen herhangi bir madde.

Pamuk, ebegümecigiller (Malvaceae) familyasından anavatanı Hindistan olan kültürü yapılan bir bitki türüdür.

Hava soğutmalı motor, motorun sıcak parçalarının soğutulması için direkt olarak hava sirkülasyonunu kullanır.

Ixodida veya kene, Parasitiformes üsttakımına bağlı bir hayvan takımıdır.

Kaktüs, Caryophyllales takımının 1750 kadar bilinen türüne ve yaklaşık 127 cinsine sahip Cactaceae bitki familyasının bir üyesidir. "Kaktüs" kelimesi Latince aracılığıyla, Theofrastos tarafından kimliği kesin olmayan dikenli bir bitki için kullanılan Antik Yunanca kelimesinden türemiştir.

Zygomycota, gelişmiş mantar bölümlerinden biridir. Hifleri selüloz yapısındadır ve çok gelişmiştir. Yalnız, hiflerde bölmeler bulunmaz. Sitoplazmada çok sayıda çekirdek bulunmaktadır. Miselyumları aracılığıyla besin alırlar ve üremelerini gerçekleştirirler. Döl almaşı (metagenez) görülür. Eşeysiz üreme, eşeyli üremeyi takip eder.

Virüs, sadece canlı hücreleri enfekte edebilen ve böylece replike olabilen mikroskobik enfeksiyon etkenleri. Virüsler; hayvanlardan ve bitkilerden, bakterilerin ve arkelerin de içinde bulunduğu mikroorganizmalara kadar her türlü canlı şekillerine bulaşabilirler.

Toprak, bitki örtüsünün beslendiği kaynakların ana deposudur. 1 cm toprak ortalama olarak 1000 yılda oluşur. Toprak üzerindeki ölü bitkileri yakmak toprağa çok büyük zararlar verir ve toprağı verimsizleştirir. Toprak üzerindeki ölü bitkiler ve kuru yapraklar fosilleşerek bir gübre görevi görür ve toprağın zenginleşip nem tutarak verimliliğini artırır.

Çürükçül ya da saprotrof organizmalar gıdalarını cansız maddelerden elde eder, genelde ölmüş veya çürümekte olan bitki ve hayvanların içerdiği organik bileşikleri kullanır. Saprotroflar kendi gıdalarını yapamadıkları için bir tip heterotrof sayılırlar. Aralarında mantarların çoğu, bakteriler ve protozoalar bulunur. Bazı hayvanlar ve fotosentez yapmayan bazı ender bitkilere de saprotrof olarak değinilebilir ama bunlara daha sık olarak saprofaj terimi kullanılır.

Rhizobia baklagillerin (Fabaceae) kök nodüllerinin içine yerleştikten sonra azotu fikse eden (diazotrofi) bakterilerdir. Rhizobia bağımsız olarak azot fiksasyonu yapamaz ve bir bitki konakçısına ihtiyacı vardır. Morfolojik olarak genelde gram negatif, hareketli, spor üretmeyen, basil yapısındadırlar.

Bromeliaceae, Poales takımına ait bir familyadır.

Lazer epilasyon, vücuttaki istenmeyen kılların köklerinin lazer ışınları ile yok edilmesi işlemidir. Yaklaşık 20 yıldır üzerinde çalışmalar yapılan bu işlem, 1990'ların sonuna doğru ticari olarak yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı. Lazer epilasyon ile ilgili ilk makalelerden biri 1998 yılında Massachusetts General Hospital tarafından yayınlandı. Lazer epilasyonun gözlemlenebilir etkisi dermatoloji toplulukları tarafından kabul edildi ve bu amaca yönelik üretilen araçlarla kliniklerde hatta bazen evlerde bile uygulanmaya başlandı. Lazer epilasyon ve yöntemleriyle ile ilgili pek çok makale dermatoloji literatürüne girdi.

Biyolojide, daha küçük canlıları parazitizm, mutualism veya kommensalism gibi simbiyotik bir ilişki içerisinde vücudunda barındıran canlılara konak denir. Konak canlı, misafirine genellikle besin ve barınma imkanı sağlar. Virüslerin konak hücreleri, köklerinde azot bağlayan bakterileri barındıran baklagiller ve parazit kurtlara konak sağlayan hayvanlar örnek olarak sayılabilir. Botanikte daha spesifik bir örnek ise, bir tür ektoparazit olan mikropredatörlere besin kaynağı sağlayan konak bitkilerdir.

Çelik, bir bitkinin dalının, yaprağının veya kökünün bir parçasının kesilerek uygun ortama dikilmesiyle gerçekleştirilen vejetatif bitki çoğaltma yöntemi. Elde edilen çelik, yeni kökler veya dallar üreterek ana bitkiden bağımsız bir bitki hâline gelir.

Epidendroideae, Orchidaceae'nin ailesinin altfamilyasıdır. Epidendroideae, orkide altfamilyalarının en büyüğüdür ve 576 cinse bağlı olarak 15.000'den fazla tür içerir. Altfamilyaya bağlı orkidelerin önemli bölümü tropikal epifitlerdir.

Botanik ve mikolojide, bir emeç, suyu veya besinleri emmek için başka bir yapının içine veya çevresinde büyüyen kök benzeri bir yapıdır. Örneğin, ökse otunda veya süpürgeotu ailesinin üyelerinde yapı, konağın dokusuna nüfuz eder ve ondan besinleri alır. Mikolojide, benzer bir işlevi yerine getiren parazitik bir mantarın uzantısını veya bölümünü ifade eder. Mikroskobik emeç, konakçı bitkinin hücre duvarına nüfuz eder ve hücre duvarı ile plazma zarı arasındaki boşluktan besinleri sifonlar, ancak zarın kendisine nüfuz etmez. Daha büyük olanlar bunu doku düzeyinde yapar.

Bitki anatomisi veya fitotomi, bitkilerin anatomisinin incelenmesi için kullanılan genel terimdir. Başlangıçta bitki morfolojisini, bitkilerin fiziksel formunun ve dış yapısının tanımını içeriyordu, ancak 20. yüzyılın ortalarından itibaren bitki anatomisi, yalnızca iç bitki yapısına atıfta bulunan ayrı bir alan olarak kabul edildi. Bitki anatomisi artık sıklıkla hücresel düzeyde araştırılmakta ve sıklıkla dokuların ve mikroskopi kesitlerinin alınmasını içermektedir.