İçeriğe atla

Eosit hipotezi

Karyota
Ignicoccus hospitalis (ve onun ortakyaşamı Nanoarchaeum equitans)
Biyolojik sınıflandırma
Üst âlem: Archaea
(unranked) Karyota
Lake vd. 1988
Üst alemler ve Alemler
Sinonimler
ön-ökaryotik grup
Karyotes

Eosit varsayımı (İngilizceEocyte hypothesis), arkeler içerisindeki bir şube olan Crenarchaeota (eski adıyla eosit olarak bilinir) içinde ortaya çıkan ökaryotları gösteren biyolojik bir sınıflandırmadır. Bu varsayım, ilk olarak James A. Lake ve meslektaşları tarafından 1984 yılında Crenarchaeota ve ökaryotlardaki ribozomların biçimlerinin bakterilere ya da arkelerin ikinci ana şubesi olan Euryarchaeota'ya göre birbirine daha çok benzediği bulgusuna dayanılarak önerildi.[1][2]

Kurama göre bakteri ve arkelerin soyağacının sunumu.

Giriş

Eosit hipotezi, ökaryotik hücrenin kökenini belirlemeye yönelik ilgiden dolayı ortaya çıktıktan sonra büyük ilgi gördü. Bu hipotez, esas olarak, Carl Woese tarafından 1977'de tanıtılan üç üst alemli sistemle çelişmektedir. Eosit hipotezini destekleyen ek kanıtlar 1980'lerde yayınlandı, ancak oldukça açık kanıtlara karşın, destek üç üst alemli yararına azaldı.[1][3]

Genomik gelişmeler

Genomikteki gelişmelerle birlikte, eosit hipotezi 2000'lerin ortalarından bu yana bir canlanma yaşadı. Daha çok arke genomu dizilendikçe, çeşitli arke şubeleriden ökaryotik özellikleri kodlayan çok sayıda gen keşfedildi ve bunlar görünüşe göre eosit hipotezine destek sağlar. Proteomik temelli araştırmalar, ökaryot ve arke soyları arasındaki yapısal homolojiyi karşılaştırmak için yaygın bir temizlik proteini olan uzama faktörü 1-a (eEF-1) kullanımına ilişkin destekleyici veriler de bulmuştur.[4] Ayrıca, diğer proteinler, hem ökaryotlarda hem de arkelerde bulunan ısı şoku proteinlerinde homolog yapılara sahip proteomik yoluyla dizilenmiştir. Bu ısı şoku proteinlerinin yapısı, proteinlerin üç boyutlu yapısını bulmak için X-ışını kristalografisi ile tanımlandı.[5] Bununla birlikte, ökaryot ısı şoku proteini T kompleksinin bir parçası olduğu ve arkesel ısı şoku proteini moleküler bir şaperon olduğu için bu proteinlerin ayrı amaçları vardır.[5] Bu, ökaryotlarda 70 kilodalton ısı şoku proteinleri ve gram negatif bakteriler arasında görülen dizi homolojisi ile ilgili bir sorun yaratır.[6]

Çalışmalar

Ökaryotların Crenarchaeal kökenine ek olarak, bazı çalışmalar ökaryotların Thaumarchaeota'dan da türemiş olabileceğini öne sürdü.[1][7][8][9][10] Thaumarchaeota, Crenarchaeota ve diğer arke gruplarını[11] içeren bir üst şube -TACK- önerilmiştir, böylece bu üst şube ökaryotların kökeni ile ilgili olabilir. Ökaryotların çok sayıda proteini TACK üst şubesinin üyeleriyle paylaştığı ve bu karmaşık arkelerin bakterileri yutmak için ilkel fagositoz yeteneklerine sahip olabileceği görülmektedir.[12]

Hidrotermal bacaların yakınında bulunan maddenin metagenomik analizinin bir sonucu olarak, başka bir üst şubenin -Asgard- ökaryotlar ile daha yakından ilişkili olduğu ve daha yakın zamanda TACK ile bir kardeş grup olduğu öne sürüldü. Asgard şubesi: Lokiarchaeota, Heimdallarchaeota (muhtemelen ökaryotlara en yakın akraba) ve diğerlerinden oluşur.[13][14]

Eosit ağacının kökü

Eosit ağacının kökü, RNA dünyasında yer alabilir; yani kök organizma bir Ribosit (diğer adıyla Ribocell) olabilir. Hücresel DNA ve DNA işleme için bir "virüs dışı" senaryosu önerilmiştir: ör., genetik bilgiyi DNA'da saklamak, virüsler aracılığıyla gerçekleştirilen ve daha sonra iki kez Ribositlere devredilen, bir kez bakteriye ve bir kez de arkelere dönüştürülen bir yenilik olabilir.[15][16]

Arkesel virüsler, bakteriyel fajlar kadar incelenmese de, dsDNA virüslerinin viral genomun arke genomlarına katılmasına yol açtığı düşünülmektedir.[17] Genetik materyalin bir viral vektör aracılığıyla transdüksiyonu, ökaryot öncesi hücrelerde karmaşıklığın artmasına neden oldu.[18] Tüm bu bulgular ilkede burada verilen eosit ağacını değiştirmez, ancak daha yüksek bir çözünürlüğünü inceler.

Karşı argümanlar

Ökaryotlar ile hem arkeler hem de bakteriler arasında bulunan benzerlikler nedeniyle, genetik çeşitliliğin ana kaynağının yatay gen aktarımı yoluyla olduğu düşünülmektedir.[19] Yatay gen aktarımı, arke dizilerinin bakterilerde ve bakteri dizilerinin arkelerde bulunmasının nedenini açıklar. Bu, arke ve ökaryotlarda bulunan uzama etkenlerinin neden bu kadar benzer olduğunu açıklayabilir; şu anda eldeki veriler yatay gen aktarımı, dikey gen aktarımı ya da endosimbiyoz olarak gizlenmiştir ve gen dizisi benzerliğinin arkasında olabilir.[6] Eosit hipotezi aynı zamanda endosimbiyoz kuramı nedeniyle de sıkıntılara sahiptir, arkeler zara bağlı organellerin oluşumu için bakterileri fagosite edebilir.[20] Bu ata prokaryotların diğer prokaryotlarla ektosimbiyotik ilişkilere sahip olmaya başladıkları ve yavaş yavaş bu ortakyaşamları hücre zarı çıkıntıları yoluyla yuttukları düşünülmektedir.[21]

Daha yeni veriler, uzama etkenlerinin analizi yoluyla ökaryotlar ve Crenarchaeota arasındaki ilişkiden yana kanıt sağlasa da, uzama etkenleriyle daha önceki deneyler, böyle bir ilişkiye karşı kanıt sağlamıştır.[22] Hasegawa vd. ökaryotların ve arkebakterilerin arkebakteriler ve öbakterilerden bu 2 ağaç sisteminde açıklanandan daha yakından ilişkili olduğunu göstermek için bu uzama etkenlerini kullanır.[22]

Rakip varsayım

Rakip bir hipotez, prokaryotların termo-indirgeyici varsayım yoluyla virüslerden kaçmak için daha yüksek sıcaklıklarda gelişmeye doğru evrimleştiğidir, ancak bu ökaryotların ortaya çıkışını hesaba katmaz ve sadece prokaryotik kökenleri dikkate alır.[23] Bununla birlikte, daha karmaşık bir kökenden karmaşıklığın azalması, kommensal bir ilişkinin oluştuğu indirgeyici evrimin temeli iken, termo-indirgeme varsayımında açıklanan bu azalma, karmaşık ön-ökaryotların daha güç bir ortama devinimini açıklamak için virüslerle asalak bir ilişki kullanır; okyanus tabanı hidrotermal bacaları.[24]

Kaynakça

  1. ^ a b c Archibald (23 Aralık 2008). "The eocyte hypothesis and the origin of eukaryotic cells". PNAS. 105 (51): 20049-20050. doi:10.1073/pnas.0811118106. PMC 2629348 $2. PMID 19091952. 
  2. ^ Lake (June 1984). "Eocytes: A new ribosome structure indicates a kingdom with a close relationship to eukaryotes". PNAS. 81 (12): 3786-3790. doi:10.1073/pnas.81.12.3786. PMC 345305 $2. PMID 6587394. 
  3. ^ Lake (1988). "Origin of the eukaryotic nucleus determined by rate-invariant analysis of rRNA sequences". Nature. 331 (6152): 184-186. doi:10.1038/331184a0. PMID 3340165. 
  4. ^ Roger (1999). "An evaluation of elongation factor 1 alpha as a phylogenetic marker for eukaryotes". Molecular Biology and Evolution. 16 (2): 218-233. doi:10.1093/oxfordjournals.molbev.a026104. PMID 10028289. 
  5. ^ a b Rivera (3 Temmuz 1992). "Evidence That Eukaryotes and Eocyte Prokaryotes are Immediate Relatives". Science. 257 (5066): 74-76. doi:10.1126/science.1621096. PMID 1621096. 
  6. ^ a b Gupta (1994). "Phylogenetic analysis of 70 kD heat shock protein sequences suggests a chimeric origin for the eukaryotic nucleus". Current Biology. 4 (12): 1104-1114. doi:10.1016/s0960-9822(00)00249-9. PMID 7704574. 
  7. ^ Kelly (2011). "Archaeal phylogenomics provides evidence in support of a methanogenic origin of the Archaea and a thaumarchaeal origin for the eukaryotes" (PDF). Proceedings of the Royal Society B. 278 (1708): 1009-1018. doi:10.1098/rspb.2010.1427. PMC 3049024 $2. PMID 20880885. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2012. 
  8. ^ Poole (2011). "Reconciling an archaeal origin of eukaryotes with engulfment: a biologically plausible update of the Eocyte hypothesis" (PDF). Research in Microbiology. 162 (1): 71-76. doi:10.1016/j.resmic.2010.10.002. PMID 21034814. 2 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Ekim 2012. 
  9. ^ Guy (December 2011). "The archaeal 'TACK' superphylum and the origin of eukaryotes". Trends in Microbiology. 19 (12): 580-587. doi:10.1016/j.tim.2011.09.002. PMID 22018741. 
  10. ^ Cox (23 Aralık 2008). "The archaebacterial origin of eukaryotes". PNAS. 105 (51): 20356-20361. doi:10.1073/pnas.0810647105. PMC 2629343 $2. PMID 19073919. 
  11. ^ Guy (19 Aralık 2011). "The archaeal 'TACK' superphylum and the origin of eukaryotes". Trends Microbiol. 19 (12): 580-587. doi:10.1016/j.tim.2011.09.002. PMID 22018741. 
  12. ^ Koonin (26 Eylül 2015). "Origin of eukaryotes from within archaea, archaeal eukaryome and bursts of gene gain: eukaryogenesis just made easier?". Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences. 370 (1678): 20140333. doi:10.1098/rstb.2014.0333. PMC 4571572 $2. PMID 26323764. 
  13. ^ Eme (10 Kasım 2017). "Archaea and the origin of eukaryotes". Nature Reviews Microbiology (İngilizce). 15 (12): 711-723. doi:10.1038/nrmicro.2017.133. ISSN 1740-1534. PMID 29123225. 
  14. ^ Zaremba-Niedzwiedzka (2017). "Asgard archaea illuminate the origin of eukaryotic cellular complexity". Nature. 541 (7637): 353-358. doi:10.1038/nature21031. PMID 28077874. 5 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2021. 
  15. ^ "The Origin of Virions and Virocells: The Escape Hypothesis Revisited". Viruses: Essential Agents of Life. 2012. ss. 43-60. doi:10.1007/978-94-007-4899-6_3. ISBN 978-94-007-4898-9. 
  16. ^ Patrick Forterre: Evolution - Die wahre Natur der Viren 14 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., in: Spektrum August 2017, S. 37 (Online-Artikel vom 19. Juli 2017) (German)
  17. ^ Zilig (1996). "Viruses, plasmids, and other genetic elements of thermophilic and hyperthermophilic Archaea". FEMS Microbiology Reviews. 18 (2–3): 225-236. doi:10.1016/0168-6445(96)00014-9. PMID 8639330. 
  18. ^ P (2013). "The Common Ancestor of Archaea and Eukarya Was Not as Archaeon". Archaea. 2013: 372396. doi:10.1155/2013/372396. PMC 3855935 $2. PMID 24348094. 
  19. ^ Leonard (1998). "Novel Families of Putative Protein Kinases in Bacteria and Archaea: Evolution of the "Eukaryotic" Protein Kinase Superfamily". Genome Research. 8 (10): 1038-1047. doi:10.1101/gr.8.10.1038. PMID 9799791. 
  20. ^ Davidov (2009). "Predation between prokaryotes and the origin of eukaryotes". BioEssays. 31 (7): 748-757. doi:10.1002/bies.200900018. PMID 19492355. 
  21. ^ Baum (28 Ekim 2014). "An inside-out origin for the eukaryotic cell". BMC Biology. 12: 776. doi:10.1186/s12915-014-0076-2. PMC 4210606 $2. PMID 25350791. 
  22. ^ a b Hasegawa (11 Nisan 1990). "Close evolutionary relatedness of archaebacteria, Methanococcus and Halobacterium, to eukaryotes demonstrated by composite phylogenetic trees of elongation factors EF-Tu and EF-G: Eocyte tree is unlikely". The Japanese Journal of Genetics. 65 (3): 109-114. doi:10.1266/jjg.65.109. 
  23. ^ Forterre (April 1995). "Thermoreduction, a hypothesis for the origin of prokaryotes". Comptes Rendus de l'Académie des Sciences, Série III. 318 (4): 415-22. PMID 7648354. 
  24. ^ Martin (2015). "Endosymbiotic theories for eukaryote origin". Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences. 370 (1678): 20140330. doi:10.1098/rstb.2014.0330. PMC 4571569 $2. PMID 26323761. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bakteri</span> mikroorganizma üst âlemi

Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ökaryot</span> hücrelerinde bir çekirdek ve genellikle organeller içeren canlılar

Ökaryotlar, hücrelerinde bir çekirdek ve –genellikle– organeller içeren bir canlılar grubu olup, bilimsel sınıflandırmada arkeler ve bakterilerle beraber tüm canlıları kapsayan üç ana gruptan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Arkea</span> aşırı şartlarda yaşayabilen mikroskobik canlılar

Arkeler, Arkea veya Arkebakteriler, canlı organizmaların bir ana bölümüdür.

Bir gen bir enzim hipotezi, genlerin enzimler aracılığıyla etkilerini gösterdiği fikridir, öyle ki her gen bir enzimin üretiminden sorumludur, o enzim de metabolik bir yolakta bir adıma etki eder. Bu kavram George Beadle ve Edward Tatum tarafından Neurospora crassa küfündeki genetik mutasyonlar hakkındaki önemli bir makalede ilk defa dile getirilmiş, daha sonra iş arkadaşları Norman Horowitz tarafından "Bir gen bir enzim hipotezi" olarak adlandırılmıştır. Sonraları moleküler biyoloji olarak adlandırılacak bilim dalının ilk önemli buluşu sayılmasına rağmen, bu fikrin kısa süre sonra aşırı basit olduğu anlaşılmıştır. Daha sonradan "bir gen-bir polipeptit" olarak yeniden ifade edildikten sonra dahi günümüzde genler ile proteinler arasındaki ilişkiyi açıklamakta yetersiz sayılmaktadır. Ökaryotlarda alternatif alternatif uçbirleştirme ile bir genden çeşitli proteinlerin üretilebilmesi bir gen-bir polipeptit hipotezi ile uyuşmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mikroorganizma</span> mikroskobik bir organizma

Bir mikroorganizma veya mikrop mikroskobik bir organizmadır. Mikroorganizmaları inceleyen, Anton van Leeuwenhoek'un kendi tasarımı olan bir mikroskop kullanarak 1675'te mikroorganizmaları keşfetmesi ile başlayan bilim dalına mikrobiyoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Archaeplastida</span>

Archaeplastida, kırmızı algler (Rhodophyta), yeşil algler ve kara bitkilerini ve glokofitler gibi bazı küçük grupları içeren önemli bir ökaryot grubudur. Archaeplastida'nın tüm soyları, fotosentetik olmayan ökaryotrofik bir kamçılı olan Rhodophyta'nın kardeş taksonu Rhodelphidia dışında fotoototrofiktir. Archaeplastida üyeleri, iki zarla çevrili kloroplastlara sahiptir, bu özellikleri bu canlıların bir siyanobakteri ile beslenerek endosimbiyoz olayı yoluyla doğrudan elde edildiğini düşündürür. Amoeboid Paulinella chromatophora'nın yanı sıra kloroplastlara sahip diğer tüm gruplar, ikincil olarak kırmızı veya yeşil alglerden elde edildiklerini düşündüren üç veya dört zarla çevrili kloroplastlara sahiptir. Kırmızı ve yeşil alglerin aksine, glokofitler hiçbir zaman ikincil endosimbiyoz olaylarına dahil olmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Unikonta</span>

Amorphea veya Unikonta, Amoebozoa ve Obazoa'yı içeren taksonomik bir grupdur. Bu sınıfın üyelerinin taksonomik yakınlıkları ilk olarak 2002 yılında Thomas Cavalier-Smith tarafından açıklanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Opisthokont</span>

Opisthokontlar, hem hayvan hem de mantar alemlerini içeren geniş bir ökaryot grubudur. Daha önce "Fungi / Metazoa grubu" olarak adlandırılan opisthokontlar, genellikle bir sınıf olarak tanınır. Opisthokontlar, Apusomonadida ve Breviata ile birlikte daha büyük Obazoa kladını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Filozoa</span>

Filozoa, Opisthokonta içindeki monofiletik bir gruptur. Bunlar hayvanları ve onların en yakın tek hücreli akrabalarını içerir.

<span class="mw-page-title-main">Proteoarchaeota</span> önerilmiş bir arke alemi

Proteoarchaeota, Ökaryotlarla yakından ilişkili olduğu düşünülen bir arke alemidir.

<span class="mw-page-title-main">Asgard (archaea)</span>

Asgard veya Asgardarchaeota, Lokiarchaeota, Thorarchaeota, Odinarchaeota ve Heimdallarchaeota'yı içeren bir arke üst şubesidir. Grubun bir temsilcisi yetiştirildi. Asgard üst şubesi, ökaryotların en yakın prokaryotik akrabalarını temsil eder. Ökaryotlar, muhtemelen simbiyogenez süreci boyunca bakterileri asimile ettikten sonra Asgardarchaeota'nın atalarının soyundan ortaya çıkmıştır.

Hücrelerin evrimi, hücrelerin evrimsel kökenini ve daha sonraki evrimsel gelişimini ifade eder. Hücreler ilk olarak en az 3,8 milyar yıl önce, dünya oluştuktan yaklaşık 750 milyon yıl sonra ortaya çıktı.

<span class="mw-page-title-main">Crenarchaeota</span> arke filumu

Crenarchaeota, Archaea âlemine bağlı ökaryotlarla ilişkili bir algae şubesidir. Başlangıçta, Crenarchaeota'nın kükürt bağımlı ekstremofiller olduğu düşünülüyordu, ancak son çalışmalar, organizmaların deniz ortamında en bol bulunan arke olabileceğini gösteren karakteristik Crenarchaeota çevresel rRNA'sını tanımladı. Başlangıçta, rRNA dizilerine dayalı olarak diğer arkelerden ayrılmışlardı; bazı crenarchaea'ların histonlara sahip olduğu tespit edilmesine rağmen, histon eksikliği gibi diğer fizyolojik özellikler bu bölünmeyi desteklemiştir. Yakın zamana kadar kültürlenmiş tüm Crenarchaealar, bazıları 113 °C'ye kadar büyüme yeteneğine sahip olan termofilik veya hipertermofilik organizmaların. Bu organizmalar gram negatif boyanır ve morfolojik olarak çeşitlidir; çubuk, kok, ipliksi ve tuhaf şekilli hücrelere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">SAR</span>

SAR veya Harosa; Stramenopiles, Alveolata ve Rhizaria'dan oluşan ve Bikonta kladına bağlı bir kladdır. SAR ismi Stramenopiles, Alveolata, Rhizarianın kısaltmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Üç üst âlem sistemi</span> Yaşamın sınıflandırılmasına ilişkin hipotez

Üç üst âlem sistemi, Carl Woese, Otto Kandler ve Mark Wheelis tarafından 1990 yılında tanıtılan ve hücreli canlıları Arkeler, Bakteriler ve Ökaryotlar olmak üzere üç üst âleme ayıran biyolojik bir sınıflandırmadır. İki üst âlem sistemi ve beş âlem sınıflandırması gibi daha önceki sınıflandırmalardan temel ayrımı, arkelerin bütünüyle bakterilerden ayrılmış olmasıdır. Üç üst âlem sisteminin bilimsel anlamdaki rakibi, Ökaryotları bir arke grubu olarak kabul ederek, canlıları yalnızca Bakteriler ve Arkeler olarak ayıran "iki üst âlem sistemi"dir (en).

<span class="mw-page-title-main">Neomura</span>

Neomura, Arkea ve Ökaryotlar üst âlemlerinden oluşan olası bir kladdır. Grup, 2002 yılında Thomas Cavalier-Smith tarafından adlandırıldı. Adı, bakteriden evrimleştiği hipotezini yansıtan "yeni duvarlar" anlamına gelir ve en büyük değişikliklerden biri, peptidoglikan hücre duvarlarının diğer glikoproteinlerle yer değiştirmesiydi. 2017 Ağustos ayından beri neomuran hipotezi bilim insanları tarafından genel kabul görmüş değildir. Moleküler filogenezler, ökaryotların tüm arkelerle bir klad oluşturmak yerine, bir arke grubuyla yakından ilişkili olduğunu, onlardan evrimleştiğini ve Arkeler ile Bakteriler'in kardeş gruplar olduğunu ortaya koymaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Paleoproterozoyik</span>

Paleoproterozoyik, 2,5 milyar yıl öncesinden, 1,6 milyar yıl öncesine uzanan, Proterozoyik Üst Zaman'ın üç bölümünden ilki olan jeolojik zamandır. Paleoproterozoyik yerkürenin jeolojik tarihindeki en uzun zamandır. Kıtalar ilk kez bu zamanda stabilize oldu.

<span class="mw-page-title-main">Excavata</span>

Excavata, Ökaryot üst alemine ait eski bir tek hücreli organizma üst grubudur. İlk olarak 1999'da Simpson ve Patterson tarafından önerilmiş ve 2002'de Thomas Cavalier-Smith tarafından resmi bir takson olarak tanıtılmıştır. Çeşitli serbest yaşayan ve simbiyotik formlar içerir ve Giardia ve Trichomonas gibi bazı önemli insan parazitlerini de içinde barındırır. Daha önce artık modası geçmiş Protista krallığına dahil olduğu düşünülüyordu. Kamçılı yapılarına göre sınıflandırıldılar ve en temel kamçılı soy olarak kabul edildiler.

<span class="mw-page-title-main">Chromista</span>

Chromista, Plastit adı verilen fotosentetik organellerinde benzer özellikleri paylaşan tek ve çok hücreli ökaryotik türlerden oluşan, görünüşte polifilik ileri sürülen biyolojik bir alemdir. Bazı algler, diyatomlar, oomycetes ve protozoanlar gibi plastidleri klorofil içeren tüm protistayı içerir. Üyeleri muhtemelen son ökaryotik ortak atadan ayrı evrimsel gruplar olarak bağımsız olarak ortaya çıktı. O atada zaten kırmızı alg kökenli kloroplastlara sahip olduğu varsayıldığından, fotosentetik olmayan formlar, fotosentez yapabilen atalardan evrimleşmiştir. Plastidleri dört zarla çevrilidir ve tek bir endosimbiyoz olayıyla kırmızı bir algden elde edildiğine inanılır.

İlk evrensel ortak ata, her modern hücre dahil olmak üzere, son evrensel ortak atanın (LUCA) ve onun soyundan gelenlerin en eski atası olduğu düşünülen hücresel olmayan bir varlıktır. FUCA aynı zamanda LUCA'nın hiçbirinin modern torunları olmayan eski kardeş soylarının da atası olacaktır.