İçeriğe atla

Eoliyen süreçler

Jeoloji bilimi ve meteorolojide rüzgâr faaliyetleri ve özellikle rüzgârın yeryüzünü şekillendirebilmesi eoliyen süreci oluşturur.

Rüzgâr Aşındırması

Rüzgâr, yeryüzündeki kayaçları aşındırma, taşıma ve biriktirme faaliyetleri ile şekillendirir.

Rüzgâr Aşındırması

Rüzgâr ortaya birçok ayırt edici özellik çıkarmasına ve çok etkili bir boylanma etkeni olmasına karşın, ırmak kanalları tipik olarak kuru olsa da kurak bölgelerde çoğu aşınma şeklini akarsular oluşturur. Rüzgâr malzemeleri iki şekilde aşındırır:

Deflasyon

Abrazyon: Sıçrayan kum tanelerinin bir nesneye çarpmasını kapsar.

Deflasyon: Rüzgârın gevşek yüzey çökellerini kaldırması olayına deflasyon denir.[1]

Rüzgâr Taşıması

Ölüm Vadisi, Kaliforniya Kum Yığınları

Rüzgâr bulanık bir akışkan olup bu yüzden akarsu ile aynı biçimde çok miktarda çökel taşır. Rüzgâr tipik olarak sudan daha büyük bir hızla esmesine rağmen daha düşük bir yoğunluğa sahip olduğundan yalnızca kil ve silt boyutlu parçaları asılı yük olarak taşıyabilir. Kum ve daha büyük parçacıklar ise zeminde yatak yükü olarak hareket ederler.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b Monroe J., Wicander R. (2007) Fiziksel Jeoloji Yeryuvarı’nın Araştırılması. Ankara: TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kayaç</span> doğal olarak oluşan mineral agregası

Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kum</span>

Kum; bölünmüş kaya ve mineral parçacıklarından oluşan granül bir malzemedir. Çakıldan daha ince ve siltden daha kaba olur.

<span class="mw-page-title-main">Delta (coğrafya)</span> bir nehrin ağzında oluşan yerşekli

Delta ya da çatal ağız, bir ırmağın çatallanarak denize döküldüğü yerdir. Eski Yunan tüccarların Nil Nehri'nin denize ulaşan kısmında üçgen biçiminde kara parçaları olduğunu gördüler. Oluşan şekiller Yunan alfabesinin dördüncü harfi Δ (delta) ile aynı olduğu için tüccarlar buraya delta adını verdiler.

<span class="mw-page-title-main">Kumul</span>

Kumullar, rüzgâr tarafından uçurularak bir yerde yığılan ve toplanan kum yükseltileridir. Kumul oluşumu için, ortamda kum'un bulunması ve çevrede kapalı bir bitki örtüsünün olması gerekir. Bazı çöl kumulları kilometrelerce uzunlukta ve birkaç yüz metre yükseklikte olabilir. Gevşek yapılı kumullar sürekli yer değiştirir. Bazı çöllerde kumulların yer değiştirme hızları yılda 100 metreye kadar çıkar. Kumullar Dünya'da yoğunluklu olarak sıcak ekvator kuşağında bulunurlar ve Venüs'te Mars'ta ve Satürn'ün uydularından Titan'da farklı karışım ve yoğunlukta bulunabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Konglomera</span>

Konglomera, kum ve çakılların basınçla birleşmesi ve zamanla sertleşmesi sonucu oluşan kütlelerdir. Konglomera, çapı 2 mm'den daha büyük kayaç türüdür, örneğin, granüller, çakıl taşları ve kayaçlar gibi, alt-köşeli çakıl boyutlarındaki yuvarlatılmış önemli bir fraksiyondan oluşan kaba taneli bir kırıntılı tortul kayaçtır. Çakılların konsolidasyonu ve

<span class="mw-page-title-main">Özbekistan coğrafyası</span>

Özbekistan Orta Asya'da bir ülkedir.447,000 kilometrekarelik yüz ölçümüne sahip olan ülke 1,425 kilometre doğu-batı, 930 kilometre ise kuzey-güney yönünde uzanır. Komşuları güneybatıda Türkmenistan, kuzeyde Kazakistan, güneyde ve doğuda Tacikistan ve Kırgızistan ile güneyde Afganistan'dır.

<span class="mw-page-title-main">Plaj</span> bir göl veya deniz gibi su alanının başka bir karasal bölgeye yakın olduğu kumsal alan

Plaj; kıyı şeridinde denize girmek için düzenlenmiş, genellikle kumluk veya çakıl taşlı alan. Bir Plajı oluşturan parçacıklar tipik olarak kum, çakıl, zona, çakıl taşları gibi kayadan yapılır. Kumluk olanlarına kumsal denir. Azericede plaj anlamına gelen "çimerlik" sözcüğü de, yaygın olmamakla birlikte Türkçede de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Bartın Çayı</span> Karadenize dökülen akarsu

Bartın Çayı, Antik Partenios, MÖ yıllarda Parthenios adı ile anılan ve kente adını veren Bartın Irmağı'dır.Kastamonu ve Karabük'te bulunan Ilgaz Dağları'nda doğar, kuzeye doğru akar, şehir merkezinde Gazhane Burnu'nda birleşen Kocaçay ve Kocanazçay'ının oluşturduğu ırmak, 15 Km. akarak Boğaz mevkiinde Karadeniz'e ulaşır.

<span class="mw-page-title-main">San Luis Vadisi</span>

San Luis Vadisi, ABD'nin Colorado ile New Mexico eyaletleri arasındaki güney Rocky Dağları'nda bulunan ve 180 km uzunluğundaki bir vadidir. Batısında San Juan Dağları ile güneyinde Sangre de Cristo Sıradağları arasında yüksek rakımlı bir Alpin havzadır.

<span class="mw-page-title-main">Porozite</span>

Porozite veya Gözeneklilik, yeryuvarını oluşturan malzemelerin önemli fiziksel özellikleri arasındadır ve yer altı suyunun hareketi, elde edilmesi ve miktarında büyük oranda rol oynar. Suyun yeraltına süzülmesinin nedeni toprağın, çökellerin ya da kayaçların boşluklara ya da gözeneklere sahip olmasındandır. Gözeneklilik (porozite) kayacın boşluklarının toplam hacmine oranıdır. Çoğunlukla toprak, çökel ya da çökel kayaçlardaki partiküller arası boşlukları içerirken diğer gözeneklilik türleri çatlaklar, kırıklar, faylar ve volkanik kayaçlardaki boşluklardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Cep plajı</span> bir plaj türü : genellikle iki burun arasında yer alan küçük plaj

Cep Plajı genellikle iki burun arasında yer alan küçük plajlara denir.Plajların en önemli çökel kaynağı akarsulardır. Akarsular, kara alanlarından taşıdıkları çeşitli boylardaki kırıntılı malzemeyi deniz alanlarına taşırlar ve deltaları oluştururlar. Deltaların denizle temas ettiği yerlerde kıyı süreçleri hakimdir. Özellikle ince taneli malzemeler kıyı boyunca taşınarak cep plajlarını oluşturabilir. Kıyıdaki rejim değişikliklerinde özellikle kıyı gerisindeki depolanma alanların da plajlara kırıntılı malzeme sağlar.

Teras , akarsu vadi yamaçlarında, deniz ve göl kıyılarında, eğim kırığının üzerindeki düz veya hafif eğimli alan. Değişik alanlarda ve değişik nedenlerle oluştuklarından sınıflandırma yapılmıştır. Terasa benzeyen fakat sadece üst üste sert ve yumuşak kayaların farklı aşınmasından oluşan şekle sözde taraçalar denir. Menderesli nehirlerin kenarlarında polijenik taraçalar) oluşur. Dalga aşındırmasıyla abrazyon taraçaları, vadi kenarlarında eski kum çakıl depolarına akarsu taraçaları, falezlerin üstünde çakıl kum depolanan yüzeylere deniz taraçaları denilir.

<span class="mw-page-title-main">Lösler</span>

Köşeli kuvars taneleri, feldispat, mikalar ve kalsitten oluşan silt ve kil boyutundaki rüzgâr çökelleri lös olarak bilinir. Lösler rüzgârlarla taşınan ince unsurlu malzemenin bir örtü halinde yarı kurak alanlarda birikmesiyle oluşur. Böyle bir oluşumun meydana gelebilmesi; ince unsurlu malzemenin bol bulunmasına, rüzgârın şiddetli esmesine ve bitki örtüsünün fakir veya yoksun olmasına bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı kumulları</span>

Kıyı kumuları, deniz ve okyanuslara ulaşan kumların kıyıda birikmesi, rüzgârla yığılarak oluşturduğu tepe ve yığıntılardır. Bir sahada birikmiş olan kumların rüzgârın etkisine ve hızına dayalı olarak bir başka yere taşınarak oluşturduğu şekle kumul denir.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı coğrafyası</span>

Kıyı coğrafyası, kıyıların ve kıyıdaki yer şekillerinin oluşumu, oluşum koşulları ve dağılımı ile ilgilenen Fiziki coğrafya bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan jeolojisi</span>

Azerbaycan'ın arazisi, Kafkasya arazisinin tamamı gibi, Alplerin kıvrımlı kuşağına ait olup karmaşık tektonik yapıya sahiptir. Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde son 13-15 bin yıl içinde yer alan jeolojik ve jeomorfolojik süreçler, iklim şartları ve denizin toplu olarak gerilemesi eşsiz yer şekillerini oluşturmuştur. Kayaçların yaşı, Alt Pliyosenden başlayarak çağdaş döneme kadar tüm zamanlarda insanların dikkatini çekmiştir. Azerbaycan arazisinde en eski kayaçlar, Alt Paleozoik, karmaşık metamorfik şistler çökelimidir. Azerbaycan Cumhuriyetinin arazisi paleontolojik ve mineralojik anıtlarla zengindir. Volkanik-magmatik ve tortul kökenli, paleontolojik koşulları yansıtan zaman ve mekân içinde değişen faktörler, aynı zamanda doğal zenginlikler bu kayaçların yaşını belirlemek için imkân sağlamaktadır. Kabuk içeren sapkın kayalar, onların Kretase ve Kretase sonrası dönemleri için yaşlarının tarihini belirlemeye yardımcı oluyor.

<span class="mw-page-title-main">Dış kuvvetler</span>

Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Sediment taşınması</span>

Sediment taşınımı; katı madde taşınımı, tortu taşıma, katı parçacıkların (tortu) hareketidir. Tipik olarak tortu üzerinde etkili olan yerçekimi kombinasyonu ve/veya tortunun sürüklendiği sıvının hareketi nedeniyle meydana gelir. Tortu taşınması, parçacıkların kırıntılı kayaçlar çamur veya kil; sıvı hava, su veya buzdur. Yerçekimi kuvveti, parçacıkları dinlenmekte oldukları eğimli yüzey boyunca hareket ettirir. Sıvı hareket nedeniyle tortu taşıma, nehirler, akıntılar ve gelgit nedeniyle su, okyanuslar, nehirler, denizler ve diğer organları oluşur. Ulaşım, buzulların akarken ve rüzgarın etkisi altındaki karasal yüzeylerden de kaynaklanır. Sadece yerçekimi nedeniyle tortu taşınması, genel olarak eğimli yüzeylerde, tepeler, eğilimli yüzeyler, uçurumlar ve kıta sahanlığı - kıta eğim sınırı dahil olmak üzere meydana gelebilir.

<span class="mw-page-title-main">Biriktirme ortamı</span>

Jeolojide, çökelme ortamı veya tortul ortam, belirli bir tür çökeltinin çökelmesi ile ilişkili fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlerin kombinasyonunu ve dolayısıyla, çökelti kayada korunursa litoifikasyondan sonra oluşacak kaya türlerini tanımlar. Çoğu durumda, belirli kaya türleri veya kaya türlerinin birlikleri ile ilişkili ortamlar, mevcut analoglarla eşleştirilebilir. Bununla birlikte, jeolojik zaman çökeltileri ne kadar geride bırakılırsa, doğrudan modern analogların mevcut olmama olasılığı o kadar yüksektir.