Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.
Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı, antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanı ve MÖ 2. binyılın sonlarında Akadca yazılan epik şiir Gılgamış Destanı'nın protagonistidir. Muhtemelen MÖ 2800 ile 2500 arasındaki bir zaman aralığında ülkeyi yönetmiş ve ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır. Ur'un üçüncü hanedanlığı döneminde Sümer efsanelerinde önemli bir şahsiyet olmuştur. Gılgamış'ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı'dır. Bu şiirde Gılgamış, Tanrıça İnanna'nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış'a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu'nun ölümünden sonra gölgesi, Gılgamış'a Ölüler Diyarı'nın kasvetli koşullarını anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış'ın tâbi olduğu Kral Agga'ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış'ın dev Huvava ve Gök Boğası ile ilişkisini anlatırken kötü muhafaza edilmiş olan sonuncu şiir Gılgamış'ın ölümüyle cenazesini anlatır.
Enlil, daha sonra bilinen adıyla Elil veya Ellil, rüzgâr, hava, yeryüzü ve fırtınalarla ilgili Antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk olarak Sümer panteonunun baş tanrısı olarak kaydedilen Enlil, daha sonra Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Hurriler tarafından da tapınılan bir tanrı hâline gelmiştir. Enlil'in ana tapınma yeri, bizzat Enlil tarafından inşa edildiğine inanılan ve gökyüzü ile yeryüzünün "bağlantı noktası" olarak kabul edilen Nippur kentindeki Ekur tapınağıdır. Enlil, bazen Nunamnir olarak da anılmaktadır. Bir Sümer ilahisine göre, diğer tanrılar ona bakmaya cesaret edemez. MÖ 24. yüzyılda Nippur'un yükselişiyle birlikte önem kazanan Enlil kültü, MÖ 1230'da Elamlıların Nippur'u yağmalamasıyla zayıflamış ve sonuç olarak Mezopotamya panteonunun baş tanrısı ve Babil'in ulusal tanrısı Marduk tarafından konumu ele geçirilmiştir.
Anunnaki, antik Sümer, Akad, Asur ve Babillerin mitolojik geleneklerinde ortaya çıkan bir tanrı grubudur. Kaç Anunnaki olduğu ve hangi rolü üstlendiklerine dair açıklamalar hem değişkenlik gösterir hem de çoğu zaman tutarsızdır. Akad öncesi dönemden kalma en eski Sümer yazılarına göre Anunnaki, panteondaki en güçlü tanrılardır; gök tanrısı An ile yer tanrıçası Ki'nin torunlarıdır, asıl işlevleriyse insanlığın yazgısını belirmektedir.
Mezopotamya mitolojisi, Sümerlerin dini evrendeki güç, nesne ve varlıkları temsil eden Antropomorfik tanrı ve tanrıçalar içerirdi. Sümerlerin inanışına göre insanlar başta tanrılar tarafından hizmetçi, köle olarak yaratılmış fakat daha sonra özgürleştirilmiştirler.
Sümerce, Sümerlerin ana dili. Güney Mezopotamya'da MÖ 4000 yılında konuşuluyordu. MÖ 2000'li yılların başlarında yerini konuşma dili olarak Akadcaya bıraktı ancak Mezopotamya'da MS 1. yüzyıla kadar kutsal, şölensel, edebî ve bilimsel bir dil olarak kullanılmaya devam etti. Daha sonra ise bu dil 19. yüzyıla kadar unutuldu. Mezopotamya'da konuşulan diğer dillerin aksine Sümercenin izole dillerden olduğu kabul edilir.
İnanna ; aşk, güzellik, seks, savaş, adalet ve siyasi güçle ilişkilendirilen antik Mezopotamya tanrıçasıdır. Sümerlerde kendisine "İnanna" adıyla ibadet edilirken daha sonraki dönemlerde Akad, Babil ve Asurlular tarafından İştar olarak tanımlanmış ve "Cennetin Kraliçesi" olarak anılmıştır. Ana tapınma merkezi Uruk'taki Eanna Tapınağı'dır ve buranın koruyucu tanrıçası kabul edilmiştir. Venüs gezegeniyle ilişkilendirilmiş ve aslan ile sekiz köşeli yıldız, en belirgin sembolü olmuştur. İştar'ın kocası, daha sonraki dönemlerde Tammuz olarak anılacak olan Tanrı Dumuzid iken yardımcısı (sukkal) ise sonraki dönemlerde erkek tanrılar İlabrat ve Papsukkal ile bir tutulacak olan Ninşubur'dur.
Sümer mitolojisi, Sümerler'in yıkılışlarına kadarki dönemde din ve bilimle ilgili kültürünü içerir. Birçok tanrı ve tanrıçaları vardır ve onlar Sümer mitolojisini oluşturur. Bu tanrılar ve tanrıçalar Yaradılış Destanı, Tufan hikâyesi gibi edebî eserlerde açıkça belirtilmektedir.
Gutiler, Güney Mezopotamya'da, Zagros Dağlarında yaşamış göçebe bir halk. Gutilerin yaşadıkları bölge Gutium olarak adlandırılmıştır.
Sümer edebiyatı, Sümer uygarlığı tarafından sürdürülen ve daha sonraki Akad ve Babil imparatorlukları tarafından büyük ölçüde korunan dini yazılar ve diğer geleneksel hikâyeler de dahil olmak üzere, bilinen en eski kayıtlı edebiyat külliyatını oluşturur. Bu kayıtlar Orta Tunç Çağı sırasında MÖ 18. ve 17. yüzyıllarda Sümer dili ile yazılmıştır.
'Şuruppak veya Şuruppag, bugünkü ismiyle Tell Fara, Irak'ın El-Kadisiye vilayetinde, Fırat nehri kıyısında bulunan antik bir Sümer şehridir. Nippur'un da 56 km güneyindedir. Hava ve tahıl tahrıçası Sud'a adanmıştır.
Gugalanna, Sümer dinine göre Ölüler Diyarı'nın kraliçesi olan Ereşkigal'in ilk kocasıdır. Adı muhtelemen "An'ın kanal denetçisi" anlamına gelmektedir ve Ennugi için sadece alternatif bir isim olabilir. Ereşkigal ve Gugalanna'nın oğlu Ninazu'dur. İnanna'nın Ölüler Diyarı'na İnişi'nde aşk, güzellik, seks ve savaş tanrıçası olan İnanna, kapıcı Neti'ye "ablam Ereşkigal'in kocası Gugalanna"nın cenazesine katılmak için Ölüler Diyarı'na indiğini söyler. Bazı araştırmacılar Gugalanna'yı Gılgamış Destanı'nda Gılgamış ve Enkidu tarafından katledilen Cennetin Boğası ile aynı figür olarak görür.
Ninurta (Sümerce: 𒀭𒊩𒌆𒅁 DNIN.URTA. Anlamı bilinmiyor.) veya bilinen diğer adıyla Ninĝirsu (Sümerce: 𒀭𒊩𒌆𒄈𒋢 DNIN.ĜIR2.SU Anlamı: "Girsu'nun Lordu"), erken Sümerlerde ilk ibadet edilen tarım, şifa, avcılık, hukuk, yazı ve savaşla ilgili antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk kayıtlara göre, tarım ve insanları hastalıklar ile demonların güçlerinden koruyan şifa tanrısıdır. Daha sonraki zamanlarda ise Mezopotamya daha askerî bir hâle geldikçe, daha önceki tarımsal niteliklerinin çoğunu elinde tutmakla birlikte savaşçı bir tanrı olmuştur. Baş Tanrı Enlil'in oğlu olarak kabul edilmiştir. Sümerlerdeki ana tapınma merkezi, Nippur'daki Eşumeşa tapınağıydı. Ninĝirsu, Lagaş'ta kendisine ait tapınağı yeniden inşa eden Lagaş Kralı Gudea tarafından onurlandırılmıştır.
Antik Mezopotamya mitolojisinde Kader Tableti , çivi yazısı yazılmış bir kil tablet olarak tahmin edilmektedir. Bu tablet, kalıcı bir yasal belge olarak, Tanrı Enlil'e, evrenin yönetici olarak üstün bir yetki vermektedir. Ninurta ve Kaplumbağa adlı Sümer şiirinde tablet Enlil'de değil Enki'dedir. Bu şiirle Akadca yazılmış ola Anzû şiirinde tablet İmdugud (Sümerce) ya da Anzû (Akadca) tarafından çalınacağı korkusunu belirtmektedir. Efsaneye göre tablete sahip olan herkes evrene hükmetmektedir. Babil Enûma Eliš'te Tiamat bu tableti Kingu’ya verir ve ordusuna emir verir. Tanrıların savaşı seçilen Marduk, Tiamat ile ordusuyla savaşır ve onu yok eder. Marduk, Kader Tableti'ni kendisi için talep eder ve böylece tanrılar arasındaki yönetimini güçlendirecektir.
Ekur, "dağ evi" anlamına gelen bir Sümer terimidir. Tanrılar bahçesindeki tanrılar meclisidir ve Yunan mitolojisindeki Olimpos Dağı'na paralel olarak antik Sümer'in en saygın ve kutsal binasıydı.
Mesannepada, Mesh-Ane-pada ya da Mes-Anne-pada, Sümer kralları listesinde Birinci Ur Hanedanı için listelenen ilk kraldır. Uruk'lu Lugal-kitun'u devirerek 80 yıldır hüküm sürdüğü kaydedilmiştir: "Sonra Unug (Uruk) yenildi ve krallık Urim'e (Ur) alındı." Ur Kraliyet Mezarlığı'nda bulunan mühürlerinden birinde Kiş kralı olarak da tanımlanmaktadır.
Ninshubur İnanna ile ilişikli Sukkal (Vezir) lakaplı Sümer tanrısıdır. Adı Sümerce " Subartu'nun Kraliçesi" anlamına gelir. Frans Wiggerman, bu ismin genellikle "Hizmetçilerin Kraliçesi" olarak anlaşıldığını öne sürüyor. Ninshubur İnanna'nın habercisi olarak Hermes ya da Iris ile de ilişkilendirilebilir.
İstanbul #2461, en eski aşk şiirini içerdiğine inanılan eski bir Sümer çivi yazısı tabletidir. İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesinde sergilenmektedir. İsimsiz bir kadın konuşmacı tarafından Kral Şu-Sin'e hitap eden erotik bir şiirdir. Şiirin, kral ve İnanna'nın bir rahibesi arasındaki "kutsal bir evlilik" ile bağlantılı olabileceği düşünülmektedir.
Sümer dininde, Ninti veya Nin-ti Ninhursag tarafından Enki'nin vücudunu iyileştirmek için yaratılan sekiz hayat tanrıçasından biridir. Ti Sümercede yaşamın özü ve kaburga anlamına gelir. Ninti'nin özel tedavi alanı kaburgalardır. Enki yasak çiçeklerden yemiş ve bu sebeple Ninhursag tarafından lanetlenmişti. Ninhursag O'nu iyileştirmek için diğer tanrılar tarafından ikna edilir. Bu hikâye daha sonra Tevrat'ın Genesis (yaratılış) bölümünde anlatılan Adem ile Havva'nın yaratılış hikâyesinin kaynağı olarak değerlendirilmiştir.
Kış ile Yaz arasındaki tartışma veya Emeş ve Enten efsanesi, MÖ 3. binyılın ortalarından sonlarına kadar kil tabletler üzerine yazılmış bir Sümer yaratılış mitidir. Hava tanrısı Enlil, yarı tanrısal özelliklere sahip iki kardeş Emeş (Yaz) ve Enten'i (Kış) birlikte yaratır ve onlara çeşitli görevleri verir. Bu iki kardeş Enlil'in verdiği görevleri tamamladıktan sonra Nippur'daki "yaşam evi"ne giderek ona hediyeler sunarlar. Ancak aralarında kıskançlık nedeniyle bir çekişme başlar. Kıskançlığın nedeni ise Enten'in kendini "tanrıların çiftçisi" olarak tanıtmak istemesidir.