İçeriğe atla

Engelli ayrımcılığı

Engelli ayrımcılığı, anapirofobi veya bazı kaynaklarda ableizm,[1] engelli bireylere yönelik ayrımcılık ve toplumsal ön yargıdır. Engelli ayrımcılığı, karakteristik olarak engellileri engelli olmayanlardan daha aşağıda konumlandırır.[2] Temelinde insanlara "sağlamlık" gibi bazı yetenekler, beceriler ve karakteristik özelliklerin atanması ve yadsınması yatar.

Engelli ayrımcılığı, engelli olmayanlar lehine bir tutum geliştirmek (ableizm) veya engelli karşıtı bir tutum geliştirmek şeklinde (disableizm) cereyan edebilir. Ancak ableizm terimi daha kapsayıcıdır.[3]

Genel veya belirli engellerle ilgili doğru olmayan basmakalıp düşünceler vardır. Örneğin; her engellinin tedavi olmak istediği, tekerlekli sandalye kullananların zihinsel engelli olduğu veya görme engellilerin özel bir içgörüye sahip olduğudur.[4] Bu tür basmakalıp düşünceler engelli ayrımcı politikalar ve uygulamalara kapı aralayabilir. Engelli bireylere yönelik olumsuz tutum ve davranışları güçlendirir.[5] Etiketleme, eylem seçeneklerini kısıtladığında veya insanların kimliklerini değiştirdiğinde insanları etkiler.[6]

Engelli ayrımcı toplumlarda, engelli bireyler ya aşağı değerde ya da değersiz görülür. Çoğu zaman onlara gözden çıkarılabilir olarak bakılır. 20. yüzyılın başındaki öjenik hareketler, engelli ayrımcılığının bir ifadesidir.

Engelli ayrımcılığı, ilk elden engelli olan ve engelli ayrımcısı tutuma maruz kalmış kişilerin yazdıkları okunarak daha iyi anlaşılabilir. Engellilik Çalışmaları, engelli olmayan insanların engelli ayrımcısı tutumu daha iyi irdeleyebilmeleri için yararlı bir akademik disiplindir.

Tarihçe

Kanada

Kanada'da ableizm, engelli insanlara karşı kaygı, korku, düşmanlık ve nefret duygularını ifade eden bir söylem, davranış ve yapı kümesidir.

Kanadalı engelliler, ulaşım şebekesi gibi önemli altyapılara erişememe, kısıtlayıcı göçmen politikaları, engelli kişilerin çocuk sahibi olmasını önlemek için zorla kısırlaştırma, yetersiz istihdam fırsatları, minimum yaşam standardını karşılayamayacak kadar düşük ücretler ve standartların altında koşullarda çalıştırılma gibi çeşitli ayrımcılık türleriyle karşı karşıya kalmıştır veya kalmaya devam etmektedir. Bu ayrımcılıklar, engelli kişilerin yaşam kalitesini ve refahını önemli ölçüde etkilemektedir.[7]

Kanada hükûmeti tarafından uygulamaya konulan kemer sıkma tedbirleri, engelli bireyleri istismara maruz kalma riskiyle karşı karşıya bırakan fon kesintileri gibi uygulamalar nedeniyle zaman zaman "engelli ayrımcılığı" (ableist) olarak nitelendirilmektedir.[8]

Nazi Almanyası

1933 yılı Temmuz ayında Hitler ve Nazi hükümeti, "Kalıtsal Hastalıklı Kişilerin Soyunu Önleme Yasası"nı yürürlüğe koydu. Bu yasa, esasen, kalıtsal olarak engelli olarak kabul edilenlere zorunlu kısırlaştırma uygulamasını getirdi. Örneğin, akıl hastalığı, körlük ve sağırılık gibi durumlar kalıtsal hastalıklar olarak görülüyordu ve bu nedenle bu engellilere kısırlaştırma uygulandı. Kanun ayrıca engellilere karşı propaganda yarattı; engelliler, Aryan ırkının ilerlemesine katkı sağlamayan önemsiz bireyler olarak gösterildi.[9]

1939 yılında Hitler, Aktion T4 olarak bilinen gizli ötanazi programı kararnamesini imzaladı. Bu kararname, kronik nörolojik ve psikiyatrik rahatsızlıkları teşhis edilen seçilmiş hastaların öldürülmesini yetkilendiriyordu. Program, 1941 yılında Hitler tarafından kamuoyunun baskısı üzerine resmen durdurulmadan önce yaklaşık 70.000 engelli insanın hayatını aldı. Ancak uygulamanın kamuoyu dışında gayriresmi olarak devam ettirildiği ve 1945'te Hitler rejiminin sona erdiği tarihe kadar toplam 200.000 veya daha fazla kişinin ölümüne yol açtığı düşünülmektedir.[10]

Birleşik Krallık

A poster in gold colors and line art, showing three people: a large menacing man, a small frail man, and a woman in academic robes; the wording is "She. It is time I got out of this place. Where Shall I Find The Key? Convicts Lunatics and Women! Have no vote for Parliament"
Kadınların eşit oy hakkı verilmemesini alaya alan Emily J. Harding karikatürü. "Hükümlüler, deliler ve kadınların oy hakkı yoktur!"

Birleşik Krallık'ta, engelli ayrımcılığı 1995 Engelli Ayrımcılığı Yasası ve 2005 Engelli Ayrımcılığı Yasası ile yasadışı hale geldi. Bu yasalar daha sonra, esas hukuku koruyarak, 2010 Eşitlik Yasası ile yürürlükten kaldırıldı. 2010 Eşitlik Yasası, çoklu ayrımcı davranışlara karşı korumaları bir araya getirdi (engellilik, ırk, din ve inanç, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, yaş ve gebelik - "korunan özellikler" olarak adlandırılır).[11]

2010 Eşitlik Yasası kapsamında, doğrudan ayrımcılık (madde 13), dolaylı ayrımcılık (madde 6, madde 19), taciz (madde 26), yıldırma (madde 27), engellilikten kaynaklanan ayrımcılık (madde 15) ve makul düzenlemeler yapmamanın ihmali (madde 20) gibi çeşitli ayrımcılık biçimlerini ele alan yasaklar bulunmaktadır.[12]

Amerika Birleşik Devletleri

ABD tarihine baktığımızda, engelli Amerikalılar tıpkı diğer birçok azınlık grubu gibi çoğu zaman ayrımcılığa uğramış ve belirli hakları reddedilmiştir.[13] 1800'lerde, engelli bireylere bakış açısı dini yaklaşımdan daha bilimsel bir yaklaşıma doğru kaymış ve daha fazla sayıda engelli birey muayene edilmeye başlanmıştır.[14] Bu dönemde toplumda var olan damgalanma, II. Dünya Savaşı'ndan sonra engelli olarak dönen birçok Amerikalı gazinin ardından değişmeye başlamıştır. 1960'larda Amerika'daki vatandaş hakları hareketini takip ederek, engelli hakları hareketi de dünya genelinde sesini duyurmaya başlamıştır. Bu hareketin amacı, tüm engelli bireylere eşit haklar ve fırsatlar sağlamaktı. 1970'lere kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde engelli ayrımcılığı (ableism) genellikle yasalarla meşrulaştırılıyordu. Örneğin, birçok bölgede yürürlükte olan "çirkinlik yasaları", görünümünü bozan hastalık veya şekil bozuklukları olan kişilerin sokağa çıkmasını yasaklıyordu.[15]

BM Engelli Hakları Sözleşmesi

Mayıs 2012'de, Birleşmiş Milletler (BM) Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme Türkiye tarafından onaylandı. Sözleşme, istihdam dahil olmak üzere engellilik temelli ayrımcılığın kabul edilemezliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, değişiklikler, engelli kişilerin haklarını korumak için idari prosedürde ve mahkemede olmak üzere önemli ölçüde daha fazla fırsat yaratmak için yasal bir temel oluşturmaktadır. Yasa, tüm tesis sahiplerinin ve hizmet sağlayıcıların engelli insanlar için diğerleriyle eşit koşullar yaratmak için yerine getirmeleri gereken özel yükümlülükleri tanımlamıştır.[16]

Kaynakça

  1. ^ Oxford University Press, "Oxford Dictionaries Online: 'ableism'", Oxford Dictionaries Online, Retrieved 12 March 201h.
  2. ^ Linton, Simi (1998). Claiming Disability Knowledge and Identity. New York: New York University Press. p. 9.
  3. ^ "Disablism and ableism | Disability charity Scope UK". Scope (İngilizce). 29 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2020. 
  4. ^ "Sutherland, A.T. 'Disabled We Stand', Chapter 6 'Stereotypes of Disability', Souvenir Press, 1982" (PDF). 2 Kasım 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  5. ^ Wüllenweber, Ernst; Theunissen, Georg; Mühl, Heinz (2006).
  6. ^ "Geistige Behinderung – Normtheorien nach Speck und Goffman".
  7. ^ "Policy on ableism and discrimination based on disability". Ontario Human Rights Commission. 5 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ağustos 2018. 
  8. ^ Tutton, Michael (4 Haziran 2018). "'Ableist' bias left people with disabilities without housing, N.S. inquiry told". National Post. 19 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ağustos 2018. 
  9. ^ "People with Disabilities — United States Holocaust Memorial Museum". www.ushmm.org. 7 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2022. 
  10. ^ "T4 Program – Definition and History". Encyclopedia Britannica. 13 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2019. 
  11. ^ "Equality Act 2010 - Explanatory Notes". legislation.gov.uk. 24 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2024. 
  12. ^ "Equality Act 2010 (Contents)". legislation.gov.uk. 24 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2024. 
  13. ^ Faville, Andrea. "A Civil Rights History: Americans with Disabilities". Knight Chair in Political Reporting. 1 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2024. 
  14. ^ "Ableism". National Conference for Community and Justice. 4 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mayıs 2024. 
  15. ^ Sommer, Shannon (6 Eylül 2011). "The Ugly Laws: Disability In Public — Galaxy Book Review". rootedinrights.org. 18 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2019. 
  16. ^ Дискриминация инвалидов запрещена в России с 1 января — РИА Новости (Discrimination of disabled people is prohibited in Russia since January 1 12 Eylül 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - RIA News)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi</span> Uluslararası bir antlaşma

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi ya da CEDAW, 1979'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve taraf devletlere kadınlara karşı ayrımcılığın tüm biçimlerini ortadan kaldırma yükümlülüğü getiren uluslararası bir sözleşmedir.

<span class="mw-page-title-main">Engellilik</span> bozukluklar, aktivite kısıtlamaları ve katılım kısıtlamaları

Engelli, yaralanma ya da fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlanan kişidir. Engeller doğuştan gelebilir veya sonradan geçirilen hastalıklar sonucu ortaya çıkabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması'na göre engelli olma hâli için yeti yitimi terimi kullanılır. Engelliler; vücudun duyusal, işlevsel, zihinsel ve ruhsal farklılıkları öne sürülerek; toplumsal veya yönetimsel tutum ve tercihler sonucu, yaşamın birçok alanında kısıtlama ve engellerle karşılaşabilirler. Birçok toplumlarda en yaygın ayrımcılık türlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">İrlanda'da LGBT hakları</span>

İrlanda'da LGBT hakları, İrlanda sınırları içerisindeki eşcinsel bireylerin yaşam biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">LGBT'lere yönelik şiddet</span> LGBTlere yönelik bir şiddet

LGBT'lere yönelik şiddet, diğer adıyla eşcinsel, gey düşmanlığı, eşcinsel karşıt odaklı karşı cins tarafından uygulanan şiddettir.

Yaş ayrımcılığı herhangi bir bireye ya da gruba yaşından ötürü yapılan ayrımcılık türüdür. Yaş ayrımcılığı sistematik bir şekilde ya da istemsizce gerçekleşebilir. Yaş ayrımcılığı üç temel kategoride ele alınabilir. Bunlar yaşlı bireylere, yaşlanma sürecine ve yaşlılığa karşı oluşmuş önyargılı yaklaşımlar; yaşlı bireylere karşı ayrımcı tavırlar ve yaşlı bireyler hakkındaki kalıplaşmış algıları destekleyen kurumsal uygulamalar ve politikalar olarak sınıflandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal engellilik modeli</span>

Toplumsal Engellilik Modeli engellilik halinin fiziksel ve zihinsel farklılıklardan doğan normatif bir durum değil, bu farklılıkları gözetmeyi başaramamış toplumun yarattığı sosyal bir başarısızlık olarak açıklayan bir yaklaşımdır. Bu modele göre sistemik bariyerler, önyargılar ve kasti veya istemsiz sosyal ayrım bazı zayıflıkları bulunan insanların topluma istedikleri şekilde katılmasına engel olmaktadır. Toplumdal engellilik modeli baskın olan tıbbi engellilik modeliyle ayrışır. Tıbbi modele göre insan vücudu işlevselliği belirli bir normatif skala üzerinden ölçülebilen bir makinedir. Bu skala uyumsuz olan insanlar da engelli olarak nitelendirilir. Toplumsal model fiziksel, duyusal, zihinsel ve psikolojik farklılıkların kişiler için zayıflık ve işlevsel kısıtlama yaratacağını kabul etmekle birlikte bunların engelliliğe sebep olmadığını, bir insanı engelli yapan şeyin bu farklara rağmen tek bir tip 'normal' insan için tasarlanmış toplum olduğunu söyler.

<span class="mw-page-title-main">Estonya'da LGBT hakları</span>

Estonya'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler, LGBT olmayan sakinlerin uğramadığı yasal zorluklarla yüz yüzedir. 1 Ocak 2016 tarihinden beri hemcins çiftler, ilişkilerini bir "birlikte yaşama anlaşması" olarak kaydetme hakkına sahiptir. Bu anlaşma kapsamında hemcins çiftler, karşı cins çiftlere mevcut olan neredeyse tüm yasal korumalara sahiptir. 20 Haziran 2023 tarihinde ise hemcins çiftlere evlenme ve ortak evlat edinme haklarını veren bir eşit evlilik yasası kabul edildi ve bunun 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Estonya böylece de hemcins evliliklerini yasallaştırmış ilk eski Sovyet ülkesi olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Ayrımcılık karşıtı yasa</span> Kanun

Ayrımcılık karşıtı yasa veya ayrımcılıkla mücadele yasası çeşitli iş grupları, cinsiyet, cinsel kimlik, ırk, engellilik, inanç veya bireysel siyasi görüşlere dayalı gruplar için korumaları içeren yasalardır. Ayrımcılıkla mücadele yasaları, ayrımcılık türlerine ve bu yasalarla korunan gruplara göre çeşitlilik gösterebilmektedirler. Ayrımcılıkla mücadele yasaları, özellikle belirtilen özelliklerinden dolayı bireylere farklı muamele edilmemesi gerektiği konusunda eşitlik ilkelerine dayanmaktadır.

Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Bildirgesi ya da DEDAW Birleşmiş Milletler'in kadın haklarına bakışını ana hatları ile çizen bir insan hakları bildirgesidir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 7 Kasım 1967'de kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Maputo Protokolü</span>

Maputo Protokolü ya da Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi'ne ek Afrika Kadın Hakları Protokolü, Afrika Birliği tarafından 2005 yılında yürürlüğe giren uluslararası bir insan hakları belgesidir.

<span class="mw-page-title-main">Nazi öjeniği</span>

Nazi öjeniği Nazi Almanyası'nda sağlıklı unsurlarının çoğaltılması, sağlıksız unsurlarının ise azaltılması yoluyla insan soyunun geliştirilmesini amaçlayan politikalar toplamıdır. Alman halkının biyolojik gelişimini amaçlayan üstün ve saf Alman ırkı oluşturmayı hedefleyen ırksal bir ideolojidir.

Cinsellik hakkı, kişinin cinselliğini ifade etme ve cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılığa uğramama hakkıdır. Daha basit bir anlatımla, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (LGBT) bireylerin haklarının heteroseksüellerle eşit derecede korunmasıdır.

Odizm, sağırlara ve işitme engellilere yönelik ayrımcılıktır. Terim 1975'te Tom L. Humphries tarafından doktora tezinde ortaya atılmış ve yaygın kullanımı Harlan Lane ile birlikte olmuştur. Humphries başta bireysel tutum ve uygulamalar için bu ifadeyi kullandı. Lane ise sağır ve işitme engellilerin ezilmesi şeklinde genişletti.

Sosyal katılım, kişinin bir topluluğa veya topluma katılım derecesini ifade eder.

Nörodiversite veya nöroçeşitlilik, insan beyninde sosyalleşme, öğrenme, dikkat, duygudurum ve diğer zihinsel işlevleri etkileyen farklılıkların patolojik olmadığını savunan bir konsepttir. Anlayış, akademide yaygın görüş olan nörogelişimsel bozukluklarının doğası gereği patolojik olduğu görüşüne karşı gelişmiş olup, engellilik halinin fiziksel ve zihinsel farklılıklardan doğan normatif bir durum değil, bu farklılıkları gözetmeyi başaramamış toplumun yarattığı sosyal bir başarısızlık olarak açıklayan toplumsal engellilik modelini benimsemiştir. Anlayış özellikle otizm haklarını destekleyenler arasında yaygındır, ancak diğer engelli hakkı savunucuları tarafından yüksek yardıma ihtiyaç duyan engelli bireylerin gerekliliklerini karşılamadığından ötürü eleştirilmektedir.

Engelli bireylerin cinsellik yaşamadığı fikri dünya genelinde oldukça yaygın bir kanıdır. Ancak, engelli bireyler cinsel deneyimlerini pek çok yolla ve pek çok farklı şekillerde deneyimleyebilmektedirler. Çünkü cinsellik; bireylerin sahip olduğu engel türlerine göre farklılık gösteren, çeşitli cinsel davranışları bünyesinde barındırabilir. Ancak toplum bilincinin ve bilimsel çalışmaların yetersizliğinden dolayı ve cinselliğin tabu olarak görülmesi sebebiyle cinsellik deneyimleme hakkına birçok engelli birey erişememektedir. Ayrıca engellilik ve cinsellik kavramlarının kesişim kümesi olarak olumsuz tutum ve davranışların varlığı, engelli bireylerin haz odaklı cinsel eğitim almalarının önünde engel teşkil etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Judith Heumann</span>

Judith Ellen Heumann, Amerikalı engelli hakları aktivisti ve bürokrat.

Aşağıda, engellilikleri veya engelli bireyleri tanımlamak için kullanılan ve bazı durumlarda olumsuz çağrışımlar veya insanları rahatsız edebilecek terimlerin bir listesi bulunmaktadır.

Engelli hakları hareketi, tüm engelli bireyler için eşit fırsatlar ve eşit haklar elde etmeyeçalışan küresel bir toplumsal harekettir.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme</span>

Engelli Haklarına Dair Sözleşme, Birleşmiş Milletler'in engelli kişilerin haklarını ve onurunu korumak amacıyla oluşturduğu uluslararası bir insan hakları anlaşmasıdır. Sözleşmeye taraf olan devletler, engelli kişilerin insan haklarından tam olarak yararlanmalarını teşvik etmek, korumak ve sağlamakla birlikte kanun önünde tam eşitliğe sahip olmalarını güvence altına almak zorundadır. Sözleşme, engelli kişileri birer yardım vakası, tıbbi müdahale veya sosyal koruma konusu olarak görmekten ziyade, tam ve eşit haklara sahip toplum üyeleri olarak algılamaya yönelik küresel engelli hakları hareketinde önemli bir katalizör görevi görmektedir. Sözleşme, yirmi birinci yüzyılın Birleşmiş Milletler'in ilk insan hakları anlaşmasıdır.