Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.
Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.
Deflasyon ya da para kısıtlaması, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur. Enflasyonun tersidir. Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı veya enflasyon eğilimi karşısında fiyatları düşürmeyi öngören iktisat siyasetidir.
Döviz yabancı ülkeler tarafından kullanılan para birimidir. Döviz kuru ise bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir. Bu kavram iki taraflı bir ilişkiyi içerir, bu yüzden iki taraflı (nominal) döviz kuru olarak da adlandırılır.
Döviz, dar anlamda yabancı parayı temsil eden belgeler. Türkçede yabancı ülkelerin paralarına da döviz denmektedir. Herhangi bir ülkenin parasının, başka bir ülkenin parasına dönüştürülmesiyle ilgili işlemlere de döviz işlemi veya kambiyo işlemi denir. Döviz kelimesi Türkçeye Fransızcadaki deviseden geçmiştir. Genel olarak döviz dendiğinde milletlerarası ödemelerde kullanılan ödeme araçlarının tamamı ifade edilir.
Devalüasyon ya da değer düşürümü, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satın alma gücünün, hükûmetçe alınan bir kararla düşürülmesidir. Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.
IATA, sadece havayolu şirketlerinin üye olabildiği, uluslararası bir ticaret kuruluşudur. Kurumun merkezi Kanada'nın Montreal şehrindedir.
Stagflasyon, stagnasyon ile enflasyonun aynı anda görüldüğü durumdur. Bu durumda ekonomideki işsizlik oranı artarken fiyatlar da hızla yükselmektedir. 1970 yılında İngilizcede stagnation ile inflation kelimelerinin birleşmesinden türetilmiştir.
Parasalcılık veya monetarizm, 1976 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Amerikalı iktisatçı Milton Friedman tarafından geliştirilmiş bir teoridir.
Merkez bankası, bir ülkenin ya da ülkeler grubunun para politikasından sorumlu kurumdur. Merkez bankasının temel amacı para biriminin ve para arzının istikrarının sürdürülmesidir. Fakat merkez bankalarının bunun dışında bankacılık sektörünün son kredi mercii olmak, faiz haddinin kontrolü gibi görevleri de vardır. Bunun yanında merkez bankasının, bankalar ve diğer finansal kurumları, tedbirsizlik ve dolandırıcılığa karşı denetlemek gibi yetkileri de olabilir.
Avrupa Merkez Bankası, Euro bölgesi içinde bulunan 20 ülkenin para politikasını yönetmekle yükümlü olan dünyanın en önemli merkez bankalarından biridir. 1 Haziran 1998 tarihinde Almanya, Frankfurt genel merkez olmak üzere kurulmuştur. Banka'nın temel görevi, avronun alım gücünü korumak ve avro bölgesinde fiyat istikrarını sağlamaktır. 1 Kasım 2019 tarihinden itibaren başkanlığını Fransız politikacı Christine Lagarde yapmaktadır.
Sovyet rublesi, Sovyetler Birliği'nin para birimiydi. Sovyet rublesinin alt birimi kopektir.
Para politikası, hükûmetin, merkez bankasının ya da para otoritesinin, ekonomiye, para arzı yönetimi ya da döviz piyasası işlemlerini kullanmak yoluyla yön vermesidir. Para teorisi, ekonomi için en uygun (optimal) para politikasının belirlenmesini sağlar.
Yeni Ekonomi Politikası,, Rus ekonomisini çöküşten kurtarmak amacıyla Lenin tarafından ortaya konan ekonomik politikadır. Bazı özel işletmelere izin verilerek NEP sayesinde küçük işletmelerin kapitalizmde olduğu gibi kâr mantığıyla devam etmesini içeren politikada sosyalist devlet, bankaları, büyük sanayi kuruluşlarını ve dış ticareti tekel olarak kontrol etmeye devam etmiştir. NEP, Sovyetler Birliği Komünist Partisi 10. Kongresinde kararlaştırılmış ve resmi olarak 21 Mart 1921 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kararla köylülerden zorla alınan fazla tarımsal ürün alımı durdurulmuş, bunun yerine ürün üzerinden vergi alınmaya başlanmıştır. Sanayi kuruluşlarıyla ilgili ek kararlarla politika netleştirilmiştir.
Ekonomik büyüme, bir ekonomide zaman içinde mal ve hizmet üretimi miktarında artış olmasıdır ve para yaratımında artış olmasına bağlıdır. Büyüme, geleneksel olarak reel veya reel GSYİH artış oranı yüzdeleriyle ölçülür. GSYİH genellikle reel olarak hesaplanır. Örneğin "enflasyona göre düzeltilmiş" terimi, mal ve hizmet üretiminin fiyatı üzerindeki enflasyonun net satış etkileri için kullanılır. Ekonomide, "ekonomik büyüme" veya "ekonomik büyüme teorisi", potansiyel üretimin büyümesi manasına gelir. Örneğin, toplam talep veya gözlenen satıştaki büyümenin neden olduğu, "tam istihdam"daki üretim.
İktisadi kıtlık ya da ekonomik kıtlık kâr amaçlı ekonomik sistem tarafından kar elde etmek amacıyla kasıtlı olarak yaratılan ve bir toplumun sahip olduğu üretim kaynaklarının, mevcut teknolojik gelişmişlik düzeyiyle işletilmesi ile ulaşılan üretim düzeyinin, sonsuz insan ihtiyaçları ve isteklerini karşılamakta yetersiz olduğunu ifade eden iktisadi bir terimdir. Gündelik hayatta kullanılan kıtlık kavramı somut bir yokluğu veya yetersizliği ifade ederken iktisadi anlamıyla kıtlık, mevcut kâr bazlı ekonomik sistem ve üretim teknolojisiyle ulaşılan üretim düzeyi ile ilgili bir yetersizliği ifade eder. Her adım başı üretilmiş envai çeşit ürünlerle dolup taşan çeşitli dükkân ve marketlerin boy gösterdiği günümüzde, ekonomi biliminin temeli olan kıtlığın anlamı üzerine derin düşünmek gereklidir.
Adaptif beklentiler diğer bir ifadeyle "Uyarlayıcı bekleyişler" Ekonomi'de, insanların geçmişte olanlara dayanarak gelecekte ne olacağına dair beklentilerini oluşturdukları varsayılan bir süreçtir. Örneğin, insanlar gelecekteki enflasyon oranına ilişkin bir beklenti oluşturmak istiyorlarsa, bazı tutarlılıklar çıkarmak için geçmiş enflasyon oranlarına başvurabilirler ve daha fazla yılı dikkate aldıkça daha doğru bir beklenti elde edebilirler.
Türkiye ekonomik krizi, Türkiye'de devam eden ve finansal bulaşma etkisiyle uluslararası yansımaları olan bir ekonomik krizdir.
Türkiye'de enflasyon, Türkiye ekonomi tarihinde sürekli yapısal problemlerden birisidir. Yakın dönem Türkiye tarihinde yıllık enflasyonda 1971'den başlayarak 34 yıl süren çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonist bir süreç yaşandı. 2000'li yıllarda tek haneli oranlara düşse de 2010'lu yılların sonunda döviz kuru ve pahalılık nedeniyle enflasyon yeniden ciddi problemlerden biri halinde geldi.
Gelir politikası; ekonomi çapında ücret ve fiyat kontrolleridir, en çok enflasyona bir yanıt olarak tesis edilir ve genellikle ücret ve fiyatları serbest piyasa seviyesinin altında belirlemeye çalışır.