İçeriğe atla

Endometriosis

Endometriosis

Endometriozis, dölyatağı mukozasındaki epitelyum dokusundan kopup ayrılan hücrelerin dölyatağından çok az uzağında meydana getirdiği benign dokudur. Rahim dışındaki bölgelerde iyi huylu tümör adlı oluşumlara dönüşmektedir. Bu oluşumlar ağrıya, kısırlığa ve diğer bazı sorunlara neden olabilir. Genelde bu hastalık geç teşhis edilmektedir. Yaklaşık olarak ilk belirtiyle teşhis arasında 6 seneye yakın bir süre gecmektedir. Rahim içini döşeyen endometrium gibi endometrioziste adet döneminin etkisi altındadır. Adet dönemi içerisinde bu dokularda da kalınlaşma ve kanama olmaktadır. Endometriozisin en sık görüldügü yerler karın boşluğu olmak üzere yumurtalıklarda ve pelvis adındaki kalça boşluğundadır.

Endometriozis iyi huylu, fakat tıp dünyasınca henüz tam olarak çözülememiş, şifa bulmaz bir hastalıktır. Günümüze kadar birçok varsayım ortaya atılmışsa da, ne kökeni ne de ilacı tam olarak keşfedilebilmiş değildir. Bu hastalığın vücutta ortaya çıktığı yer % 80 itibarıyla yumurtalık bölgesidir. Fakat söz konusu doku (endometrium) karın içindeki organlarda bulunabildiği gibi karın dışında da bulunabilmektedir. Endometriyozis hastalığının kadınlarda görülme oranı % 2 ile % 5 arasındadır.

Rahmin iç zarındaki kanamayla birlikte endometrium dokusunun dışarıda odaklandığı yerlerde de kanamalar olmakta ve bu hastalık hastada çeşitli şikayetlere neden olmaktadır.

Endometriozisin yumurtalıklarda oluşması halinde kimi zaman kistler oluşmaktadır. Bunlara çikolata kistleri denir. Çok büyüdükleri takdirde ciddi problemlere neden olabilirler. Bu kistler bazen ultrasonografi ile görülebilirler.

Nedenleri

Oluşum sebebi hala tam olarak acıklanabilmiş değildir. Tezlerden biri normal rahim dokusunun adet döneminde yumurta kanalından geçerek geriye dogru aktığını ve rahimdeki kasların asırı hareketliliğininde bunda etkisi oldugunu öne sürer. Birçok bilim adamı çevre kirliliğinin ve zararlı maddelerin bu hastalığın sıkça rastlanmasına sebep oldugunun görüşündedir (DDT, PCB). Dioxine ve PCB´ler vücut içerisinde hormon gibi davranan ve bu şekilde endokrin sistemini, bağışıklık sistemini hasara uğratan çevresel toksinlerdir.

  • Genetik faktörler: Hastalık aile içinde aktarılma eğilimindedir ve bazı etnik grupları diğerlerinden daha fazla etkiler. Kişinin ailesinde endometriozis hastalığı olan birisi varsa, bu kişide hastalığın görülme riski normal popülasyona göre daha yüksektir.
  • Ters yöne menstrüasyon olması: Adet kanamasıyla birlikte rahmi döşeyen endometrium dokusu vajina yoluyla vücuttan atılır. Eğer geriye doğru kanama olursa endometrial doku fallop tüplerinden karın boşluğuna akarak buradaki organlara yerleşip endometriozise neden olur.
  • Bağışıklık sistemi ile ilgili bir problem nedeniyle vücudun hastalık ve enfeksiyona karşı doğal savunmasında sorunlar olması endometriozis gelişiminde etken olabilir.

Belirtileri

Endometriozis belirtilerinin nitelikleri ve şiddetleri, hastalığın yerleşmiş olduğu bölge ve yayılma durumuna göre farklılık gösterir. Sık olarak da herhangi bir şikâyeti olmayan hasta gruplarında saptanabilen bir tür hastalıktır. Bu sebep ile çoğu zaman belirti vermeyebilir.

Endometriozisin semptomlara yol açma sebebi her ay bulunan bölgede aynı şekilde mensturuasyon kanaması gibi kanamanın olmasıdır. Semptomlar kanamanın lokalize yerde enfeksiyonel reaksiyonuna aynı zamanda kanamanın kalıntıları ile oluşan yapışıklık durumuna ve her ay düzenli ortaya çıkan kanama ile artıkların birleşerek kitle oluşturması ile ilgilidir. Kısaca belirtiler Aşağıdaki gibidir:

  • Adet öncesinde başlayan ve adet sırasında belirgin hale gelen ağrı
  • Yorgunluk ve sırta vuran ağrı
  • Adet sırasında kabızlık ya da ishal görülmesi
  • Bağırsak hareketlerinde düzensizlik olması
  • Belde ve kasık bölgesinde ağrı
  • Cinsel ilişki sırasında ağrı
  • Bacakları etkileyen ağrı
  • Gebe kalamama
  • Bulantı ve kusma etkisi
  • İdrar ve dışkıda kan görülmesi
  • Sıkça idrara çıkma 13 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Evreleri

  • Evre 1: Minimal endometriozis
  • Evre 2: Hafif endometriozis
  • Evre 3: Orta endometriozis
  • Evre 4: Şiddetli endometriozis

Tanısı

Kesin tanı Laparoskopi ile konur. Ayrıca, Ultrasonografi (USG) ve Magnetik Renozans (MR) ile tanı konulabilir. Özellikle mensturuasyon (adet kanaması) sırasında pelvik muayene farklı zamanlarda yapılan muayene oranları 5 kat teşhiste fayda sağlamaktadır. CA-125: 65'ten düşük ise hafif derecede endometriozis, 100'den fazla ise şiddetli derecede endometriozistir. CA-125 tümör markeridir. Endometriozis hastalığında kan değerlerinde yükselme ya da düşme şeklinde belli olur. Yalnız teşhis için bu değerin ölçümü gerekli değildir. Belirli durumlarda Ca-125 düzeyi artar;

  • Mensturuasyon (adet kanaması)
  • Gebelerde (hamileler)
  • Epitelyal over (yumurtalık) kanserlerinde
  • Endometrioziste
  • Pankreatitte
  • *Kronik karaciğer hastalığında
  • Pelvik inflamatuar (enfeksiyon) hastalığında
  • Adenomiyoziste
  • Miyomlarda artar

Tıbbi tedavi

Oral kontraseptifler (Doğum kontrol hapları) devamlı verilir. Amaç hastanın mensturuasyonunun kesilmesidir (amonere). Bu sayede adet sırasında tüplerden geriye kaçış olmayacak ve endometriozis odakları kaybolacaktır. Danosol: 17 alfa etinil testosteron 600 – 800 mg civarında günlük verilir (androjenik, antiprogestenik ve anti östrajenik etkisi bulunur). Gstinon danasol benzeri etki gösterir. GnRh analogları hipofizde inhibisyon yaparak amenore (adetten kesilme) endometrial atrofiye (küçülme) sebep olurlar. Östrojen seviyesi azaldığı için kemik erimesi olmasın diye aynı zamanda alendronat, aktif vitamin D3 ve kalsiyum verilmesi gerekir. Pentoksifilin ise immün sistemin güçlendirilmesi amacıyla verilir.

Cerrahi tedavi

İnsan yumurtası sıvı foliküllerinde (Waldeyer) taze olarak incelendi

Evre 1 ve Evre 2 endometriozis, infertilite için cerrahi işlem yapılmaz.İnfertilite yerine disparonia (cinsel ilişkide ağrı) ya da dismonere (adet sancısı) var ise laparoskopiyle bu lezyonlar koterize (yakma işlemi) edilir. Evre 3 te overlerdeki (yumurtalık) endometriomalar (çikolata kistleri) 4 cm den fazla ise tüp bebek için çıkartılması uygun görülmektedir. Rektovajinal (rektum ve vajinayla ilgili) endometrioziste (Evre 4) bunların cerrahi işlem olarak kesinlikle çıkartılması gerekir. Çıkarılma sebebi ise, makata (anüs) vuran şiddetli ağrılar yapmasıdır. Kitlelerin çıkartılması ile işlem sonrası tekrar ortaya çıkmaz.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yumurtalık</span> Dişi üreme hücrelerini barındıran üreme organı

Yumurtalık, dölyatağının iki tarafında, geniş bağlar içinde bulunan simetrik iki bezin her biri. Kadın sağlığı'nda önemli role sahiptir. Yumurtalık, dişi üreme hücrelerini yani yumurtaları bulunduran bir dişi üreme organıdır. Ergenlik dönemine kadar içindeki yumurtalar olgunlaşmaz. Ergenlik döneminden sonra olgunlaşan yumurtalar teker teker rahime gider. Eğer yumurtalığın ağzı tıkanmışsa, buna Kısırlık denir.

<span class="mw-page-title-main">Hamilelik</span> Sperm ile yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem

Hamilelik veya gebelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem.

<span class="mw-page-title-main">Menopoz</span>

Menopoz, kadınlarda âdet kanamalarının (menstrüasyon) ve dolayısıyla üremenin sona ermesi. Menopoz zaman zaman "hayatın değişimi" olarak algılansa da bu tarif, negatif bir anlam taşır ve yerinde değildir. Zira menopoz esnasında fiziksel, zihinsel ve cinsel değişiklikler olduğu doğrudur ancak bunlar "kötüye gidiş" olarak nitelenemezler.

<span class="mw-page-title-main">Belsoğukluğu</span> Neisseria gonorrhoeae bakterisinin neden olduğu döl ve idrar yollarında görülen bulaşıcı hastalık

Belsoğukluğu (Gonore), Neisseria gonorrhoeae bakterisinin neden olduğu, özellikle döl ve idrar yollarını etkileyen, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların ikinci en bulaşıcı olanıdır; ilk sırayı klamidya enfeksiyonu alır.

<span class="mw-page-title-main">Âdet (tıp)</span> rahim olayı

Âdet, hayız, menstrüasyon veya regl, kadınlarda ve bazı diğer yüksek dişi primatlarda, rahim iç yüzeyinde oluşan damar ve dokuların kan ile birlikte vücuttan atılması şeklindeki fizyolojik olay. Doğurgan kadınlarda üreme ve döllenme amacıyla meydana gelen değişiklikler için kullanılan bilimsel bir terimdir. Menstrüasyon halk arasında aybaşı olarak da bilinir. Fiil olarak genellikle âdet görmek ya da regl olmak şeklinde kullanılır.

Polikistik over sendromu (PCO), yumurtalıklarda birçok küçük iyi huylu kist oluşmasıyla beliren bir hastalıktır. Yumurtalıkta oluşan ve kist olarak adlandırılan bu organizmalar yumurtalıkların çevresine yerleşmiş çok sayıda yumurta hücresidir. Bu hücreler ultrasonda özel bir görüntü oluşturmaktadırlar.

Kısırlık veya infertilite, kadınlarda ve erkeklerde tıbbi nedenlerle çocuk sahibi olamama durumu. Tıpta kısırlık "herhangi bir korunma olmaksızın, düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yıl içerisinde çocuk sahibi olunamaması" şeklinde tanımlanır. Kısırlık sorunu erkek ve kadında eşit oranlarda görülür.

<span class="mw-page-title-main">Dismenore</span>

Ağrılı adet veya adet krampları olarak da bilinen dismenore, günlük aktiviteleri engelleyecek düzeyde ağrılı âdet görme olarak tanımlanan jinekolojik bir hastalıktır. Adetin başladığı zaman civarında ortaya çıkar. Ağrı; aralıklı, kramp tarzı, suprapubik bölgede yoğunlaşmış, zaman zaman bulantı, kusma ve ishalle birlikte görülür. Belirtiler tipik olarak üç günden az sürer.

<span class="mw-page-title-main">Rahim kanseri</span> rahim içinde yerleşen kadın üreme organı kanseri

Rahim kanseri, kadın genital sisteminde rahim içini döşeyen endometriyumdan kaynaklanan bir kanserdir. Kanser, vücudun diğer bölümlerine yayılma veya dağılma yeteneğine sahip hücre'lerin anormal büyümesinin sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Dış gebelik</span>

Dış gebelik veya ektopik gebelik, gebelik ürünü olan döllenmiş yumurtanın rahim boşluğu dışında yerleşmesiyle oluşan bir gebelik komplikasyonudur. Çok nadir istisnalar haricinde embriyo canlılığını sürdüremez. Bununla birlikte anne için de ciddi bir risk oluşturur. Annede iç kanamalar gelişebilir ve bu durum hayatı tehdit edebilir. Gebeliğin ilk 3 ayındaki anne ölümlerinin en sık sebebidir.

Endometrioma, çikolata kisti endometriosis hastalığının yumurtalıklarda oluşturduğu kistik yapıya verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Endometriyal polip</span>

Endometrial polip veya uterin polip, rahmin iç astarında bulunan bir kitle’dir. Endometriyal polip, rahimin iç yüzeyinde dokudan kaynaklı olan iyi huylu bir et parçası veya et beni olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Miyom</span>

Miyom, rahmin adale tabakasından çıkan urlara verilen addır. Rahimde mevcut olan miyomlar genelde iyi huylu tümörlerdir. Genellikle rahmin kendi dokusundan kaynaklanarak ortaya çıkmaktadır. Bu tümörlerin çapları 1–15 cm büyüklüğündedir; rahim ağzında ve rahim gövdesinde gelişebilmektedir. Ekseriyetle rahmin içerisinde bulunurlar. Rahimde mevcut olan bu miyomlara fibroidler, leyomiyomata, leyomiyom ve fibromiyom gibi çeşitli isimler verilebilir.

Hormonlar; metabolizmanın, su ve elektrolit alış verişinin, büyümenin, seksüel gelişimin ve seksüel fonksiyonların regülatörleri olarak hayati öneme sahiptirler. Hormonların yokluk, azlık ve fazlalıkları çeşitli hastalık belirtilerine yol açar; bazılarının yokluğu ölüme neden olur. Bu nedenle hekimlikte bir endokrin organın hipofonksiyonunu veya bir hormonun eksikliğini zamanında saptayarak eksik hormonu yerine koymak önemlidir. Bu tedavi yöntemine replasman tedavisi denir.

Vajinal kanama, vajinadan çıkan herhangi bir kan akışını tanımlamak için kullanılan terim. Kanamanın kaynağı vajina duvarında olabilir ancak genellikle rahimde olmaktadır. Çoğu zaman kanama âdet döngüsü çerçevesinde gerçekleşirken, hormonal veya üreme organları kaynaklı sorunlar yüzünden de meydana gelebilir. Özellikle hamilelik esnasında meydana gelen vajinal kanamalar olası hamilelik komplikasyonlarının işareti olduğu için doktor kontrolü gerektirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Karın ağrısı</span> mide ağrıları

Karın ağrısı, ciddi ve ciddi olmayan tıbbi durumlarla ilişkili olabilen bir semptomdur.

<span class="mw-page-title-main">Pelvik inflamatuar hastalık</span> Rahim, fallop tüpleri, yumurtalıklar veya pelvis iç yüzeyinin enfeksiyonu

Pelvik inflamatuar hastalık (PİH), kadın üreme sisteminin üst kısmının, yani uterus, fallop tüpleri ve overlerin ve pelvis içinin enfeksiyonudur. Sıklıkla semptomsuz olabilir. Eğer bulgu ve semptomlar varsa, alt karın ağrısı, vajinal akıntı, ateş, idrara çıkma ile yanma, ağrılı cinsel ilişki, cinsel ilişki sonrası kanama veya düzensiz adet kanaması olabilir. Tedavi edilmeyen PİH, infertilite, ektopik gebelik, kronik pelvik ağrı ve kanser gibi uzun süreli komplikasyonlara neden olabilir.

Adenomyozis, normalde uterusu hizalayan hücreler rahim duvarının kas dokusuna doğru büyüdüğünde ortaya çıkan bir hastalıktır. En sık, tam dönem gebelik geçirmiş 30 yaş üstü kadınlarda görülür. Tam süreli gebeliği olmayan kadınlarda nadirdir. Menopozdan sonra adenomyozis oluşmaz. Ancak menopozdan önce mevcut olan adenomyozis, menopozdan sonra teşhis edilebilir. Postmenopozal kadınlarda pelvik cerrahi sonrası doku örneklerinde de bulunabilir.

Yumurtalık apopleksisi, yumurtalık dokusunda kanama ve/veya intraperitoneal kanamanın eşlik ettiği, genellikle bir kist bölgesinde yumurtalıkta ani bir yırtılmadır.