İçeriğe atla

Endometrioma

Endometrioma, çikolata kisti endometriosis hastalığının yumurtalıklarda oluşturduğu kistik yapıya verilen isimdir.

Endometriosis kadınlarda özellikle 35 yaşından sonra ortaya çıkan, ağrı, yumurtalık kistleri ve gebe kalamamayla birlikte giden bir hastalıktır. Çikolata kisti (endometriyoma) endometriozisin en sık görülen şekillerinden birisidir. Bu düzgün duvarlı koyu siyah over kistleri çikolata görünümlü sıvı ile doludur. Kistler tek veya birçok cepten oluşabilir. Aynı şekilde tek veya çift overde bulunabilir.

Bu kistlerin yumurtalık kanserine dönüşme riskleri %1'in altındadır.

Fizyopatoloji

Endometriomalar endometriozis lezyonunun over korteksine (kabuğuna) yapışmış endometrial dokuların invajinasyonu (içeri doğru büyümesi) sonucu oluşmaktadır.[1] Bir diğer teori ise endometriomaların bu invajine olmuş dokuda metaplazi ile oluştuğu şeklindedir[2]

Tanı

Endometriomaların kesin tanısı ancak ameliyat sonrası çıkarılan lezyon üzerinde histo-patolojik olarak konulabilir. Ne kanda ölçülen tümör markerları (özellikle Ca125) ne de görüntüleme yöntemleri kesin endometrioma tanısı koymak için yeterli değildir.[3] Pelvik ve over kitleleri için en sık tercih edilen ilk ve genellikle tek görüntüleme yöntemi sonografidir. Standart radyografi, komputerize tomografi ve MRI lezyonlann lokalizasyonlarının tespitinde ya da lezyonların tanımlanmasında kullanilabildikleri halde tanıda spesifik değildirler.[4] Hemorajik kistler ya da endometriomalar gibi içleri kan ile dolu kistlerin görünüşleri kan, lizis ve retraksiyon nedeniyle çeşitlilik göstermektedir. Bunlarda internal ekolar, duvarlarında nodüller, katı bileşenler, katı-sıvı düzeyleri görülebilir. Endometriomaların ultrasonografik görünümlerii fonksiyonel hemorajik kistlerin ve bazı neoplastik kitlelerin görünümleri ile sıklıkla karışabilir, Ultrasonografik olarak endometriomayla en sık hemorajik kist, tubaovaryen abse, dermoid kist benzerlik gösterir. Ayrıca seröz kistadenoma, müsinoz kistadenoma, matür teratom, folliküler kist, ektopik gebelik, hidrosalphinks, struma overide endometrioma ile aynı ultrasonografik bulguları verebilir. Bunun sonucu olarak da yanlış pozitif ve yanlış negatif sonuçlar ortaya çıkar.[5] Tipik olarak Doppler ultrasonda endometriomalar kanserlerin aksine kist içi damarlanma göstermez.[6][7] Endometrioma tanısında vajinal ultrason tercih edilen tanı yöntemi olmasına rağmen nadir durumlarda diğer yardımcı görüntüleme yöntemleri de kullanılır. Kompüterize tomografi (CT), endometriomalar için diğer over kistlerinden ayıran spesifik bir görüntü vermez. Barsak veya idrar yollarına bası gibi komplikasyonların tanısında faydalıdır.[8] Manyetik rezonans (MRI) sadece endometriomaların, diğer endometriozis odakları ile birlikte bulunduğu durumlarda, özellikle mesane, rekto-vajinal septum endometriozis tutulumlarının tanısında faydalı olabilir.[9] Klinik Tanıda Ca-125 ölçülmesinin tanıya bir katkısı yoktur.[10]

Tedavi

Her endometriomanın ameliyat edilmesi gerektiği şeklindeki görüşü son yıllarda terk edilmiştir. Tanı konulduktan sonra tedavi şikayetlere ve belirtilere göre şekillenir.[11]

Ağrı problemi olan, çocuk istemeyen hastaların tedavisi

Non-Steroid ağrı kesiciler

Ağrının sadece non-steroid ağrı kesici ilaçlarla tedavi edilmesinin tamamen etkisiz bir tedavi şekli olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.[12]

Hormonal ilaçlar

Ağrı tedavisinde kullanılan tüm hormonal ilaçların (doğum kontrol ilaçları, progesteronlar, danazol, GnRH agonistleri) etkisi eşittir.[13] Sadece maliyet ve yan etki yönünden değişiklik gösterirler. Bu tedaviler hastalığı tedavi etmedikleri için bir yandan tedaviyi bırakıldığı zaman şikayetler kısa zamanda geri gelirken bir yandan da bazı hastalarda hiçbir etki göstermez. Yapılan çalışmalarda tedaviyi bıraktıktan sonra ortalama 6 ay içinde şikayetlerin tekrar başladığını göstermektedir.[14] Danazol ve GnRH analog tedavileri yan etkileri dolayısıyla 6 aydan daha uzun kullanılamazlar. Aynı sınırlama progesteron ve doğum kontrol ilaçları içinde söz konusu olabilir. Yapılan bir çalışmada hormonlu spiral olarak bilinen rahim içi doğum kontrol aracının (mirena®levonorgestrel-releasing intrauterine system) 3 yıl boyunca ağrıyı kontrol altında tuttuğu bildirilmiştir.[15] Ancak kadınların yaklaşık %40'ı düzensiz kanama, kilo alma veya ağrının devam etmesi nedeniyle bu tedaviyi terk etmektedir.

Cerrahi tedavi

Bu grup hastalarda en etkin tedavi cerrahidir. Cerrahinin laparoskopik olarak yapılması hem sonuçlar hem de hasta konforu yönünden laparotomiye oranla daha iyidir. Laparoskopi artık endometriozis tedavisinde altın standard olarak kabul edilmektedir. Cerrahi sırasında endometriomalar çıkarılmalı, yapışıklıklar açılmalı ve görülen tüm endometriozis odakları yok edilmelidir. Operasyon yumurtalık kapasitesine zarar verilmemesi amacı ile mümkün olduğunca atravmatik yöntemler kullanılarak yapılmalıdır.[16] Özellikle rektovajinal septum adı verilen rahim arkası ve kalın barsak arasındaki bölgede yerleşmiş derin endometriosis gözden kaçabilir. Bu durumda ameliyat sonrasında ağrıların geçmediği görülecektir. Laparoskopi sırasında bu bölgenin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi çok önemlidir. Ameliyat sonrası 6. ve 12. aylarda yapılan değerlendirmeler ameliyat yapılan grupta ağrı şikayetinin ameliyat yapılmayan gruba oranla çok daha fazla oranda ortadan kaybolduğunu göstermekte (ameliyat grubunda %80 hastada ağrı şikayeti kaybolurken, ameliyat yapılmayan grupta bu oran %20).[17]

İnfertilite problemi olması durumunda

Bu grup hastalarda yumurtalık rezervi değerlendirildikten ve yeterli olduğu saptandıktan sonra kistin 4 cm üzeri ve tek taraflı olduğu durumlarda laparoskopi, ardından yaşa göre 6-12 ay kendiliğinden oluşabilecek bir gebeliği beklemek uygundur. Herhangi başka bir sebeple tüp bebek yapılacaksa uygulama öncesi endometriomaların çıkarılması ile hamile kalma oranının arttığını gösteren bir veri yoktur.[18] Ancak işlem esnasındaki enfeksiyon riskini azaltmak, foliküllere ulaşma şansını artırmak, yumurtalık cevabını artırmak ve kistin büyümesini engellemek için 4 cm ve üzeri kistlerin alınması tavsiye edilmektedir.[19] Yumurtalık rezervi kötü, kadının yaşı 38'in üzerinde veya kist iki taraflı ise en doğrusu tüp bebek yapmaktır. Tüp bebekte yumurta toplama işlemi esnasında kistin içine girilmemesi tavsiye edilmektedir. İşlem sırasında kist içinden iğnenin geçmesi enfeksiyon ve over absesi riskini artırır.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ HUGHESDON, PE (Ağustos 1957). "The structure of endometrial cysts of the ovary". The Journal of obstetrics and gynaecology of the British Empire. 64 (4). ss. 481-7. PMID 13463645. 
  2. ^ Nisolle, M (Ekim 1997). "Peritoneal endometriosis, ovarian endometriosis, and adenomyotic nodules of the rectovaginal septum are three different entities". Fertility and sterility. 68 (4). ss. 585-96. PMID 9341595. 
  3. ^ Guerriero, S (Şubat 1996). "Transvaginal ultrasonography combined with CA-125 plasma levels in the diagnosis of endometrioma". Fertility and sterility. 65 (2). ss. 293-8. PMID 8566251. 
  4. ^ Chassang, M (Eylül 2011). "[Contribution of new MRI sequences in the exploration of the pelvic gynaecological disease]". Journal de gynecologie, obstetrique et biologie de la reproduction. 40 (5). ss. 399-406. PMID 21680109. 
  5. ^ Van Holsbeke, C (Haziran 2010). "Endometriomas: their ultrasound characteristics". Ultrasound in obstetrics & gynecology : the official journal of the International Society of Ultrasound in Obstetrics and Gynecology. 35 (6). ss. 730-40. PMID 20503240. 
  6. ^ Kurjak, A (Temmuz 1994). "Scoring system for prediction of ovarian endometriosis based on transvaginal color and pulsed Doppler sonography". Fertility and sterility. 62 (1). ss. 81-8. PMID 8005309. 
  7. ^ Callen, PW (1994). Ultrasonography in obsterics and gynecology. Philadelphia: WB Saunders. ss. 503-523. ISBN 9781416032649. 
  8. ^ Khwaja, SA (13 Ağustos 2012). "Endometriosis: a rare cause of small bowel obstruction". BMJ case reports. Cilt 2012. PMID 22891009. 
  9. ^ Piketty, M (Mart 2009). "Preoperative work-up for patients with deeply infiltrating endometriosis: transvaginal ultrasonography must definitely be the first-line imaging examination". Human reproduction (Oxford, England). 24 (3). ss. 602-7. PMID 19095669. 
  10. ^ Barbati, A (Mart 1994). "Serum and peritoneal fluid CA-125 levels in patients with endometriosis". Fertility and sterility. 61 (3). ss. 438-42. PMID 8137963. 
  11. ^ Urman, Bülent. "Çikolata Kisti ( endometrioma) Tedavisi". 23 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  12. ^ Allen, C (19 Ekim 2005). "Non-steroidal anti-inflammatory drugs for pain in women with endometriosis". Cochrane database of systematic reviews (Online), 4. ss. CD004753. PMID 16235379. 
  13. ^ Schlaff, WD (Şubat 2006). "Subcutaneous injection of depot medroxyprogesterone acetate compared with leuprolide acetate in the treatment of endometriosis-associated pain". Fertility and sterility. 85 (2). ss. 314-25. PMID 16595206. 
  14. ^ Miller, JD (Ağustos 1998). "Historical prospective cohort study of the recurrence of pain after discontinuation of treatment with danazol or a gonadotropin-releasing hormone agonist". Fertility and sterility. 70 (2). ss. 293-6. PMID 9696224. 
  15. ^ Petta, CA (Temmuz 2005). "Randomized clinical trial of a levonorgestrel-releasing intrauterine system and a depot GnRH analogue for the treatment of chronic pelvic pain in women with endometriosis". Human reproduction (Oxford, England). 20 (7). ss. 1993-8. PMID 15790607. 
  16. ^ Aksoy, Senai. "Çikolata kisti endometriozis ameliyati yumurtalık veya rahmin alınmasını gerektirmez". 
  17. ^ Abbott, J (Ekim 2004). "Laparoscopic excision of endometriosis: a randomized, placebo-controlled trial". Fertility and sterility. 82 (4). ss. 878-84. PMID 15482763. 
  18. ^ Garcia-Velasco, JA (Mayıs 2004). "Removal of endometriomas before in vitro fertilization does not improve fertility outcomes: a matched, case-control study". Fertility and sterility. 81 (5). ss. 1194-7. PMID 15136074. 
  19. ^ "Endometriosis Guideline" (PDF). []

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Anevrizma</span> kan damarlarının duvarında oluşan baloncuk şeklindeki patolojik genişlemeler

Anevrizma, kan damarlarının duvarında oluşan baloncuk şeklindeki patolojik genişlemeleri tarif eden genel tıbbi tanımlamadır. Beyin atardamarları ve aort, anevrizmaların en sık yerleştiği bölgelerdir. Anevrizmalar biçimlerine, bulundukları bölgelere, duvar yapılarına veya boyutlarına göre sınıflandırılabilirler. Anevrizmalar, toplardamarlara kıyasla atardamarlarda çok daha sık görülür.

<span class="mw-page-title-main">Kist</span> Vücutta kapalı kese büyümesi

Kist, yakındaki dokuya kıyasla ayrı zara ve bölünmeye sahiptir. Bu nedenle, bir kese oluşturmak için bir araya toplanmış bir hücre kümesidir. Bununla birlikte, bir kistin ayırt edici yönü, böyle bir kesenin "kabuğunu" oluşturan hücrelerin, verilen konum için tüm çevre hücrelerle karşılaştırıldığında belirgin şekilde anormal olmasıdır. Hava, sıvı veya yarı katı madde içerebilir. Bir irin topluluğuna kist değil, apse adı verilir. Oluştuktan sonra, bazen bir kist kendiliğinden çözülebilir. Bir kist çözülemediğinde, cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir; ancak bu, türüne ve konumuna bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Endometriosis</span> rahim hastalığı

Endometriozis, dölyatağı mukozasındaki epitelyum dokusundan kopup ayrılan hücrelerin dölyatağından çok az uzağında meydana getirdiği benign dokudur. Rahim dışındaki bölgelerde iyi huylu tümör adlı oluşumlara dönüşmektedir. Bu oluşumlar ağrıya, kısırlığa ve diğer bazı sorunlara neden olabilir. Genelde bu hastalık geç teşhis edilmektedir. Yaklaşık olarak ilk belirtiyle teşhis arasında 6 seneye yakın bir süre gecmektedir. Rahim içini döşeyen endometrium gibi endometrioziste adet döneminin etkisi altındadır. Adet dönemi içerisinde bu dokularda da kalınlaşma ve kanama olmaktadır. Endometriozisin en sık görüldügü yerler karın boşluğu olmak üzere yumurtalıklarda ve pelvis adındaki kalça boşluğundadır.

<span class="mw-page-title-main">Pilonidal kist</span> özellikle kuyruk sokumu bölgesinde kıl içeren kist veya sinüs

Pilonidal kist veya pilonidal hastalık, tipik olarak kalçanın yanakları arasında ve genellikle üst ucunda kist olarak ortaya çıkan bir tür deri enfeksiyonudur. Belirtiler arasında ağrı, şişme ve kızarıklık yer alabilir. Ayrıca sıvı drenajı olabilir, ancak nadiren ateş görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Fizik tedavi</span> Engelli bir kişinin günlük yaşamda işlev görmesine yardımcı olan meslek

Fizik tedavi ya da İngilizce konuşulan ülkelerde yaygın adıyla fizyoterapi, yaralanma, hastalık, travma ya da yaşlılık gibi nedenlerle eksilme gösteren fonksiyonel hareketleri geri kazandırma amaçlı yapılan; elektrik akımı, sıcak ya da soğuk uygulaması, egzersizler ya da çeşitli uygulamalarla hastaların tedavisine verilen isimdir. Fizyoterapi, Tıp Fakültesinden sonra fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlık eğitimini almış olan hekimlerce (fiziatrist) tanısı konmuş çok geniş hastalık durumlarını kapsar. Uzman hekim tarafından tanısı konmuş tedaviyi üniversitelerin Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü lisans programlarından mezun sağlık çalışanları (fizyoterapist) planlar ve uygular.

<span class="mw-page-title-main">Dismenore</span>

Ağrılı adet veya adet krampları olarak da bilinen dismenore, günlük aktiviteleri engelleyecek düzeyde ağrılı âdet görme olarak tanımlanan jinekolojik bir hastalıktır. Adetin başladığı zaman civarında ortaya çıkar. Ağrı; aralıklı, kramp tarzı, suprapubik bölgede yoğunlaşmış, zaman zaman bulantı, kusma ve ishalle birlikte görülür. Belirtiler tipik olarak üç günden az sürer.

<span class="mw-page-title-main">Tüp bebek</span> Tüp bebek işlemi

Tüp bebek ya da bilimsel ismiyle in vitro fertilizasyon (IVF), bir yumurtanın sperm tarafından, vücut dışında suni olarak döllenmesi sürecidir. IVF, kısırlık tedavisinde diğer yardımlı üreme yöntemleri başarısız olduğunda kullanılan önemli bir tedavi yöntemidir. IVF işlemi, bir kadının yumurtlama sürecini izlemek, yumurtayı yumurtalıklardan almak ve laboratuvar ortamında sperm ile dölleyerek döllenmiş yumurtanın (zigot) daha sonra hastanın rahmine başarılı bir gebelik oluşturulması amacıyla tekrar aktarılması şeklinde özetlenebilir. Bir kadının doğal döngüsünün ovum (yumurta) toplamak için izlenmesine "doğal siklus IVF" denir. İlk başarılı doğan "tüp bebek" olan Louise Brown, 1978 yılında doğmuştur. Louise Brown, doğal siklus IVF sonucu olarak doğmuştur. Fizyolog Robert G. Edwards, 2010 yılında bu tedaviyi geliştirdiği için Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ekinokokkoz</span>

Ekinokokkoz ya da diğer adlarıyla kist hidatik, hidatidoz veya halk arasında türüne bakılmaksızın bilinen adıyla kist hastalığı, Echinococcus türü şerit solucanlarının sebep olduğu bir paraziter hastalıktır. İnsanlarda bu hastalığın iki ana türü görülür: kistik ekinokokkoz ve alveolar ekinokokkoz. Daha seyrek görülen ve polikistik ekinokokkoz ve ünikistik ekinokokkoz adı verilen iki türü daha vardır. Bu hastalık çoğunlukla belirti vermeden başlar ve bu durum yıllarca sürebilir. Ortaya çıkan belirti ve işaretler kistlerin yerine ve büyüklüğüne bağlıdır. Alveolar hastalık genellikle karaciğerde başlar, ama akciğerler ve beyin gibi vücudun diğer kısımlarına da sıçrayabilir. Karaciğeri etkilenen kişilerde karın ağrısı, kilo kaybı ve renkte sararma görülebilir. Akciğer hastalığı ise göğüs ağrısına, nefes darlığına ve öksürüğe yol açabilir.

<span class="mw-page-title-main">Âdet döngüsü</span> kadın üreme sisteminde (özellikle rahim ve yumurtalıklar) oluşan, hamileliği mümkün kılan düzenli doğal değişim

Âdet döngüsü, kadın üreme sisteminde oluşan, hamileliği mümkün kılan düzenli doğal değişimdir. Döngü oosit üretiminde ve rahmin hamilelik için hazırlanmasında gereklidir. Kadınların %80 kadarı âdetten 1-2 hafta önce bazı semptomlar yaşadığını bildirmiştir. Bu yaygın semptomlar arasında akne, memelerde hassasiyet, şişkinlik, yorgunluk hissi, sinirlilik ve ruh hâli değişiklikleri yer almaktadır. Bu semptomlar, gündelik hayatı etkiler ve bu nedenden ötürü bu durum, kadınların %20 ila 30'unda premenstrüel sendrom olarak nitelendirilir. %3 ila 8 oranında şiddetli geçer.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi iltihabı</span>

Kolesistit veya safra kesesi iltihabı, karnın sağ üst kısmında ağrı, mide bulantısı, kusma ve bazen yüksek ateş belirtlerine sahip olan ve safra kesesinin iltihaplanmasını tanımlayan durumdur. Bir ağrı türü olan biliyer kolik genellikle akut kolesistitten önce meydana gelir, ancak kolesistitte ağrı, tipik bir biliyer kolik atağına göre daha uzun sürer. Eğer uygun tedavi uygulanmazsa tekrarlayan kolesistit atakları sıkça görülebilir. Akut kolesistit komplikasyonları arasında pankreatit, ana safra kanalı taşları veya iltihabı bulunur. Safra kesesi alındıktan sonra sonuçlar genellikle iyidir. Tedavi olunmazsa kronik kolesistit ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Araknoid kist</span> insan hastalığı

Araknoid kistler, beyin ve omuriliği kaplayan üç meningeal tabakadan biri olan beynin kortikal yüzeyi ile ile kafatası kaidesi arasında veya araknoid membran arasında gelişebilen, araknoidal hücreler ve kollajen ile kaplı beyin omurilik sıvısının doldurduğu kistik yapılardır. Primer araknoid kistler konjenital bir bozukluk iken, ikincil araknoid kistler kafa travması sonrası ortaya çıkabilmektedir. Primer kist vakalarının çoğu bebeklik döneminde başlar; ancak, ergenlik dönemine kadar tespit edilemeyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Bartholin kisti</span>

Bartholin bezleri vajina açıklığının her iki tarafında bulunan iki küçük bezdir. Bezler vajinayı yağlamaya (nemlendirmeye) yardımcı olan mukus üretir. Bir Bartholin kisti, bu bezlerden birinin deliklerinde bir tıkanma meydana geldiğinde ortaya çıkar ve mukusun birikmesine ve bir yumru oluşturmasına neden olur. Bartholin kistleri tüm kadınların yaklaşık %2'sinde görülür. Doktorlar genellikle bu kistleri üreme çağındaki kadınlarda teşhis eder. Menopozdan sonra bir kadının Bartholin kisti geliştirme riski azalır.

<span class="mw-page-title-main">Karın ağrısı</span> mide ağrıları

Karın ağrısı, ciddi ve ciddi olmayan tıbbi durumlarla ilişkili olabilen bir semptomdur.

<span class="mw-page-title-main">Danazol</span>

Danazol, endometriosis, fibrokistik meme hastalığı, kalıtsal anjiyoödem ve diğer durumların tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ağızdan alınır.

Yumurtalık apopleksisi, yumurtalık dokusunda kanama ve/veya intraperitoneal kanamanın eşlik ettiği, genellikle bir kist bölgesinde yumurtalıkta ani bir yırtılmadır.

Pelvik organ sarkması (POP), pelvik organların normal konumlarından aşağı inmesi ile karakterizedir. Kadınlarda bu durum genellikle jinekolojik kanser tedavisi, doğum veya ağır kaldırma sonrası pelvik tabanın çökmesi ile ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Pelvik konjesyon sendromu</span>

Pelvik ven yetersizliği olarak da bilinen pelvik tıkanıklık sendromu, alt karın bölgesindeki genişlemiş damarlardan kaynaklandığına inanılan uzun süreli (kronik) bir durumdur. Durum, ayakta durarak veya seks yaparak kötüleşebilen (disparoni), sürekli donuk bir ağrı gibi kronik ağrıya neden olabilir. Bacaklarda veya belde ağrı da oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Naboth kisti</span>

Bir nabothian kisti, serviksin yüzeyinde mukusla dolu bir kisttir. Çoğu zaman, ektoserviksin tabakalı skuamöz epitelinin endoserviksin basit kolumnar epiteli üzerinde büyüdüğü zaman ortaya çıkarlar. Bu doku büyümesi servikal kriptleri bloke edebilir, kriptlerin içinde servikal mukusu hapseder. Ufak boyutlu naboth kistleri zaman içerisinde birleşerek dev boyutlara nadiren ilerleyebilir. Bu şekildeki büyük naboth kistlerinde serviks uterinin rezerv dokusu destrükte olduğundan, gebelik sürecinde erken doğumlara neden olabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kadın yumurtalık rezervi</span>

Yumurtalık rezervi, yumurtalığın sağlıklı ve başarılı bir hamilelikle sonuçlanan döllenme yeteneğine sahip yumurta hücrelerini sağlama kapasitesini belirlemek için kullanılan bir terimdir. İlerlemiş anne yaşıyla birlikte, olası bir hamilelik için başarılı bir şekilde alınabilen yumurta hücresi sayısı azalır ve bu, yaş ile kadın doğurganlığı arasındaki ters korelasyonda önemli bir faktör oluşturur.

kötü yumurtalık rezervi, düşük doğurganlık durumudur:

  1. Yumurtalıklarda az sayıda kalan oosit veya
  2. Muhtemelen bozulmuş preantral oosit gelişimi veya alımı.. Son araştırmalar, erken yumurtalık yaşlanması ve erken yumurtalık yetmezliğinin erken yumurtalık yaşlanmasının bir sürekliliğini temsil edebileceğini düşündürmektedir. Genellikle yüksek FSH seviyeleri eşlik eder.