İçeriğe atla

Endüstriyel demokrasi

Endüstriyel demokrasi posteri

Endüstriyel demokrasi, endüstri içindeki sosyal gücün dağılımının, bir azınlığın elinde toplanmasından ziyade iş ile meşgul olan herkes arasında paylaşımını ifade eden uygulama. Diğer bir ifadeyle yurttaşlık hakları çerçevesinde, işçilerin bir sanayi işletmesinin ya da ticari kuruluşun idare edilmesine kısmen veya tamamen katılmalarıdır.[1] Endüstriyel demokrasi kişisel çıkarların keyfi ve kötüye kullanımını önlemek amacıyla sanayide güç birikimini engellemeyi, bunun için de biriken gücü parçalamayı amaçlamaktadır.[2]

Kavram

Endüstriyel demokrasi kavramı ilk defa 1897 yılında, Sidney ve Beatrice Webb tarafından ortaya konmuştur. Fakat bu yazarlar günümüzde kullanılan anlamdan farklı bir şekilde endüstriyel demokrasiyi içsel ve dışsal boyutlu olarak ele almışlardır. İçsel boyutlu endüstriyel demokrasi aynı zamanda sendikal demokrasiyi ifade etmektedir. Sendikaların örgütlenme şekli "Halkın halk tarafından halk için yönetilmesi” ilkesine dayandığından, sendikaların kendilerinin demokrasi olduğunu ifade etmişlerdir. Dışsal boyutlu demokrasi ile de işçilerin toplu sözleşme hakkının endüstriyel demokrasi ile aynı kavramı ifade ettiğini belirtmişlerdir.[2]

Tarihçe

Endüstiryel demokrasinin tarihi gelişim süreci iki dönemde incelenmektedir. İlki 2. Dünya Savaşı sonrası işçilerin yönetime katıldığı dönemdir. İkinci dönemse günümüzde yaygınlaşan işçi katılımı uygulamaları olarak değerlendirilebilir. Ayrıca 20. yüzyılda bu yöntem sosyalist yönetim anlayışını benimsemiş ülkelerde yaygın olarak kullanılmıştır. Örneğin, Yugoslavya'da işletmelerin yönetimini işçi konseyleri üstlenmiştir. Sendikalı veya sendikasız işçilerden oluşan bu konseyler ülke genelindeki ekonomik gücün yönetiminin yerele indirgenmesini sağlamışlardır.[3] Fakat diğer sosyalist ülkelerde bu yöntem uygulanmışsa da ekonomik katılım açısından Yugoslavya'dakinden daha merkeziyetçi bir tutum sergilenmiştir.

Günümüzde endüstriyel demokrasi modeli hâlen Küba'da uygulanmaktadır.[4]

Kaynakça

  1. ^ Endüstriyel Demokrasi 16 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., sosyologlar.net. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2016
  2. ^ a b Endüstriyel Demokrasi: İşçilerin Yönetime Katılmasından İşçi Katılımına 10 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Seçer, Barış. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2016
  3. ^ Endüstriyel Demokrasi ve Sosyalist Ülkeler Denemesi 23 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Ünsal, Engin. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2016
  4. ^ Endüstriyel demokrasii 28 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., soL. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2016

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Demokrasi</span> tüm bireylerin eşit haklara sahip olduğu yönetim biçimi

Demokrasi veya el erki, halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Kimin "halk" kabul edildiği ve yetkinin insanlar arasında nasıl paylaşıldığı veya hangi yetkilerin verildiği konuları zaman içinde ve farklı ülkelerde farklı oranlarda değişiklik göstermiştir. Demokrasinin özellikleri arasında genellikle toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, vatandaşlık, yönetilenlerin rızası, genel oy hakkı, özgürlük hakkından ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları yer alır. Türkçeye kelimesinden geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu</span> Türkiyede bir işçi sendikaları konfederasyonu

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 13 Şubat 1967 tarihinde Türk-İş'ten ayrılan Maden-İş, Lastik-İş, Basın-İş ve bağımsız Gıda-İş, Türk Maden-İş (Zonguldak) sendikaları ve onların genel başkanları olan Kemal Türkler, Rıza Kuas, İbrahim Güzelce, Mehmet Alpdündar ve Kemal Nebioğlu tarafından kurulan işçi sendikaları konfederasyonudur. 12 Eylül Askeri Darbesi ile kapatılmasının ardından 19 Ocak 1992 tarihinde yeniden kurulmuştur. DİSK, bağımsız bir sınıf ve kitle örgütüdür.

<span class="mw-page-title-main">Faşizm</span> Aşırı sağcı, otoriter, aşırı milliyetçiliği savunan ideoloji

Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlkeleri ve öğretileri, La dottrina del fascismo adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti'nin İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, faşizm birçok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Hitler'in nasyonal sosyalizmi ve Franco'nun falanjizmi, faşizmden çok etkilenmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hükûmet</span> organize bir topluluğu yöneten sistem, kişi veya bir grup insan, genellikle bir devlet

Hükûmet, genellikle bir devlet olan düzenli bir topluluğu yöneten sistem veya insan grubudur.

Demokratik sosyalizm, sosyalist piyasa ekonomisi içinde ekonomik demokrasi, işyeri demokrasisi ve işçilerin öz yönetimine veya alternatif bir merkeziyetçi planlı sosyalist ekonomi biçimine özel bir vurgu yaparak, siyasi demokrasiyi ve bir tür sosyal sermayeli ekonomiyi destekleyen solcu bir siyaset felsefesidir. Demokratik sosyalistler, kapitalizmin doğası gereği özgürlük, eşitlik ve dayanışma değerleriyle bağdaşmadığını ve bu ideallerin ancak sosyalist bir toplumun gerçekleştirilmesiyle elde edilebileceğini savunuyorlar. Çoğu demokratik sosyalist, sosyalizme kademeli bir geçiş arayışında olsa da, demokratik sosyalizm, sosyalizmi kurmanın aracı olarak devrimci veya reformist siyaseti destekleyebilir. Demokratik sosyalizm, 20. yüzyılda Sovyetler Birliği'nde ve diğer ülkelerde tek parti devletine doğru gerilemeye karşı çıkan sosyalistler tarafından popülerleştirildi.

Sosyal demokrasi, reformist ve aşamalı yöntemlerle laissez-faire kapitalizminin yarattığı eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefleyen politik bir ideolojidir.

<span class="mw-page-title-main">Lech Wałęsa</span> 2. Lehistan cumhurbaşkanı

Lech Wałęsa, Polonya İşçi Partisi önderi ve 1990-95 arası Polonya Cumhurbaşkanı olmuştur. 1983 Nobel Barış Ödülü sahibidir. Polonya'da sosyalist dönemin ilk bağımsız işçi örgütü Dayanışma Sendikası'na (Solidarność) başkanlık etmiş, çok partili düzene geçişte önemli rol oynamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Karl Kautsky</span> Alman Marksist, sosyal demokrasi kuramcısı ve lider

Karl Kautsky, Alman Marksist, sosyal demokrasi kuramcısı ve lider. Felsefe ve tarih öğrenimi gören Kautsky, Avrupa işçi sınıfı hareketinin en önemli liderlerinden birisidir.

Özyönetim ya da işçilerin özyönetimi genel olarak, işçi kooperatifleri, işçi konseyleri, katılımcı ekonomi ve iş yerinin patronsuz çalıştırıldığı benzer oluşumlarda kullanılan karar alma modelidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1961)</span> Türkiye Cumhuriyetinin anayasası (1961–1982)

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası veya 1961 Anayasası, 9 Temmuz 1961 tarihli referandum ile kabul edilen ve 12 Eylül Darbesi'ne kadar yürürlükte olan anayasadır.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Enternasyonal</span> İlk küresel sosyalist örgüt

Uluslararası Emekçiler Birliği veya bilinen ismiyle Birinci Enternasyonal, işçi sınıfına ve sınıf çatışmasına dayanan, sosyalist ve komünist çizgideki siyasi partilerin ve sendikaların oluşturduğu, dünya işçileri arasındaki dayanışmayı temsil eden ilk büyük uluslararası sosyalist örgüt.

<span class="mw-page-title-main">Macaristan Halk Cumhuriyeti</span> 1949-1989 yılları arasında Macaristanda hüküm sürmüş eski komünist devlet.

Macaristan Halk Cumhuriyeti, Macaristan'ın 1949'dan 1989 yılına kadar yani Sovyetler Birliği'nin rehberliğindeki komünist dönemde kullanılan resmi ismiydi. Komünizme karşıt geniş hareketin yapıldığı ilk yer Macaristan Halk Cumhuriyeti'dir. Bu hareketteki Macarlar özgürlük, demokrasi ve politik baskıya son verilmesini talep ediyorlardı. Kızıl Ordu'nun ülkeye müdahalesi ile hareketin liderleri öldürüldüler. Devlet, 1989 yılına kadar varlığını sürdürdü. 1989 yılında rejime karşı güçler birleşerek komünist rejime son verilmesine zorladılar. Macaristan Halk Cumhuriyeti kendini Macar Sovyet Cumhuriyeti'nin vârisi olarak görmekteydi. Macar Sovyet Cumhuriyeti 1919'da kurulan ve Sovyet Rusya'dan sonraki ikinci komünist devlettir.

<span class="mw-page-title-main">Polonya Halk Cumhuriyeti</span>

Polonya Halk Cumhuriyeti, Polonya'nın 1952-1989 yılları arasındaki resmî adı. II. Dünya Savaşı'nın sonunda, savaş öncesi Polonya topraklarının bir kısımına Sovyetlerin Almanlardan aldıkları toprakların da dahil edilmesiyle kuruldu. Polonya Halk Cumhuriyeti COMECON ve Varşova Paktına üyeydi.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Ekonomi Politikası</span> NEP (Novoya ekonomi çeskaya politikası)

Yeni Ekonomi Politikası,, Rus ekonomisini çöküşten kurtarmak amacıyla Lenin tarafından ortaya konan ekonomik politikadır. Bazı özel işletmelere izin verilerek NEP sayesinde küçük işletmelerin kapitalizmde olduğu gibi kâr mantığıyla devam etmesini içeren politikada sosyalist devlet, bankaları, büyük sanayi kuruluşlarını ve dış ticareti tekel olarak kontrol etmeye devam etmiştir. NEP, Sovyetler Birliği Komünist Partisi 10. Kongresinde kararlaştırılmış ve resmi olarak 21 Mart 1921 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kararla köylülerden zorla alınan fazla tarımsal ürün alımı durdurulmuş, bunun yerine ürün üzerinden vergi alınmaya başlanmıştır. Sanayi kuruluşlarıyla ilgili ek kararlarla politika netleştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">1918-1919 Alman Devrimi</span> devrim

1918–1919 Alman Devrimi ya da Kasım Devrimi, I. Dünya Savaşı'nın sonunda Friedrich Ebert önderliğinde anayasal monarşiden parlamenter demokrasiye geçiş sürecidir. Savaşın Almanya’nın aleyhine gelişmesinden dolayı Alman halkının üzerinde oluşan gerilim, ülkede yeni bir rejimin kurulması gerektiği düşüncesini ön plana çıkarmıştı. Devrimin amacı monarşi rejiminin yerine demokratik bir cumhuriyet kurmaktı. Bu hedef, İmparator II. Wilhelm’in tahttan çekilmesiyle sonuçlanan, 1 hafta, 4 gün süren ilk aşamada gerçekleşti. Almanya’daki radikal solcular komünist bir rejim kurmak istediği için bu devrim, komünist devrimciler ile anti-komünistler arasındaki bir iç savaşa dönüştü; bu durum, devrimin ikinci aşamasını yarattı. İkinci aşama tam olarak 9 ay, 1 hafta sürdü ve yönetim biçimi parlamenter demokrasiye dayanan Weimar Cumhuriyeti'nin zaferiyle sonuçlandı.

<span class="mw-page-title-main">Sosyalist devlet</span>

Sosyalist devlet ya da sosyalist cumhuriyet bir sosyalist toplum oluşturma ülküsüne anayasal olarak bağlı devlettir. Yasama gücünün yardımıyla bir sosyalist ekonomi kurma düşüncesini ifade eden devlet sosyalizmi stratejisiyle yakından ilintilidir. Öte yandan; işçi devleti, yönetimin işçi sınıfının kontrolünde olduğu devlet yapısını tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Bu kavram, liberal demokrat bir devlette seçimle iş başına gelen bir sosyalist partinin oluşturduğu sosyalist hükûmetle aynı anlamı taşımamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Halkların Demokratik Kongresi</span> Türkiyede bir siyasi ittifak

Halkların Demokratik Kongresi, kısa adıyla HDK 15 Ekim 2011 yılında Ankara'da kuruldu.

İsokrasi, tüm vatandaşların eşit siyasi güce sahip olduğu bir yönetim şeklidir.

<span class="mw-page-title-main">Sovyet demokrasisi</span>

Sovyet demokrasisi veya konsey demokrasisi, doğrudan seçilmiş sovyetler tarafından tüm nüfusun otoritesini sağladığı bir doğrudan demokrasiye dayalı siyasi sistemdir. Konseyler seçmenlerden doğrudan sorumludur ve talimatlarına göre bağlanır. Böyle bir zorunlu görev, seçilen delegelerin yalnızca vicdanlarından sorumlu oldukları serbest görevlerine zıtlık teşkil eder. Delegeler, istedikleri zaman görevlerinden alınabilir.

<span class="mw-page-title-main">Özyönetimli sosyalizm</span>

Özyönetimli sosyalizm, Yugoslavya Komünist Partisi (YKP) tarafından tasarlanan ve Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyetinde 1950'den Yugoslavya'nın dağılmasına kadar uygulanan sosyal ve ekonomik bir modeldir. Temel fikir, fabrikanın yönetimini işçilerin eline devretmek ve SSCB'nin akisne devleti ekonomiden ayırmaktı. Bu özyönetim biçimi, sosyalist hareketin tarihi boyunca pek çok kez ortaya çıkan ve piyasa sosyalistleri, komünistler ve anarşistler tarafından çeşitli şekillerde savunulan özyönetim önerileriyle, birçok sosyalizm biçiminin karakteristlik özelliği barındırıyordu.