İçeriğe atla

Endülüs

Koordinatlar: 41°31′K 2°49′B / 41.517°K 2.817°B / 41.517; -2.817

Endülüs (Arapça: الأندلسal-andalus), 711-1492 yılları arasında İber Yarımadası'nda Berberi milletinin de katkısı ile Arapların etkisi altında bulunan bölgelere verilen isimdir. Müslümanların İber Yarımadası'ndaki varlığı en son Moriskoların 1609 yılında İspanya'dan Müslümanlığı bırakmadıkları için göçe zorlanarak sınır dışı edilmesiyle son bulmuştur.

Araplar tarafından İspanya için kullanılan ve ülkeden tamamen çıkarılmalarından sonra İspanyolcaya Andalucia şeklinde ve önceleri yalnız “müslüman İspanyası” anlamında geçen Endülüs (Endelüs) kelimesinin kökeni kesin biçimde tespit edilebilmiş değildir. Bugün genellikle, Hispania karşılığı olarak ilk defa fetihten sonra 98 (716) yılında basılmış bir sikke üzerinde görülen ismin, V. yüzyılda Kuzey Afrika'ya geçmeden önce on sekiz yıl kadar İspanya'nın güneyinde kalan Vandallar'ın (Vandalus) adından türetilmiş olabileceği (Vandalicia [Vandal ülkesi]) kabul edilmektedir (E. Lévi-Provençal, Espana musulmaña, IV, 45). Müslümanlar başlangıçta Endülüs ismini, bir süre ellerinde tuttukları Fransa'nın güneyindeki Septimania bölgesi dahil İspanya'da yönetimleri altına aldıkları toprakların tamamı için kullandılar. Ancak 718'de başlatılan ve yaklaşık sekiz asır devam eden Hristiyanların “reconquista” (Endülüs'ü müslümanlardan geri alma) hareketinin gelişme seyri içerisinde, özellikle XI. yüzyıldan itibaren İslâm hâkimiyeti alanının gittikçe küçülmesine paralel olarak bu ismin başlangıçtaki geniş kapsamlı anlamı daralmaya başladı ve sonunda Endülüs adı sadece küçük Benî Ahmer (Nasrî) Emirliği'nin idaresindeki topraklara münhasır kaldı. Andalucia ismi bugün İspanya'da hâlâ kullanılmakta ve Almeria (Meriye), Granada (Gırnata), Jaén (Ceyyân), Córdoba (Kurtuba), Sevilla (İşbîliye), Huelva (Velbe), Malaga (Mâleka) ve Cádiz (Kādis) vilâyetlerini içine alan bölgeyi ifade etmektedir.[1]

Tarihçe

Valiler Dönemi (714-756)

Kurtuba (Córdoba)'daki büyük cami

Başkenti Şam'da bulunan Emevî Devleti, 7. yüzyılda Kuzey Afrika'yı ele geçirmişti. 8. yüzyılın başında Emevî Devleti'nin Kuzey Afrika'daki valisi olan Musa Bin Nusayr, Emevî Halifesi Velid Bin Abdülmelik'in desteğiyle bir Berberî kumandan olan Tarık bin ZiyadCebelitarık Boğazı'nı geçirerek İber Yarımadası'na gönderdi. O zamanlar İber Yarımadası Germen asıllı bir ulus olan Vizigotların elindeydi ve başkentleri Toledo kentinde bulunuyordu. Tarık bin Ziyad'ın savaşta bozguna uğramaması için geri dönüş olasılığını kaldırmak üzere kendi gemilerini yaktırdığı belirtilir. Tarık Bin Ziyad, Vizigot kralı Rodrigo'yu yenilgiye uğratınca krallık yıkıldı ve İber Yarımadası'nın güney kısımları kısa bir süre içinde Müslümanların eline geçti.

750 yılına kadar Endülüs Emevîleri'nin gönderdiği valiler tarafından yönetildi. 750 yılında Abbasîler, Bağdat'ta halifeliklerini ilan ettiler ve Emevî hanedanından Abdurrahman bin Muaviye, Endülüs'e kaçarak kendisini Emevî emiri ilan ederek Córdoba (Kurtuba) kentini kendine başkent yaptı.

Endülüs Emevîleri Dönemi (756-1031)

Bu dönem Endülüs'ün en parlak dönemi olarak bilinir. Córdoba şehri, Bağdat ve Kahire'den sonra Dünya'nın üçüncü önemli bilim merkezi haline geldi. Yine o dönemde Avrupa genelinde okuma yazma yeterince yaygın değilken Endülüs'te halkın çoğu okuma yazma biliyordu. Şehircilik ve şehir kültürü döneminin önüne geçmiştir. Kültürel farklılıkların zenginlik olarak algılandığı bir çağdır. Rivayetlere göre burada dil çeşitliliği yoğun olmuştur. Bunun temel sebebi birden fazla milletin beraber yaşamasıdır.[2] Endülüslerin egemenliği altındaki topraklarda Sefarad Yahudileri bugün İspanya’daki Yahudi kültürünün altın çağı olarak adlandırılan çağlarını yaşamışlardır.

10. yüzyıl başlarında Abbasilerin gücü azalmaya başlamış, Mısır'daki Fatımîler de kendilerini halife ilan etmişlerdi. Böylece İslam dininin önderliği bölünmüş oldu. Bu ortamda Endülüs Emiri III. Abdurrahman, 16 Ocak 929 tarihinde kendisini halife ilan etti. Endülüs Emevîlerinin başarıları 11. yüzyıl başlarına kadar devam etti. 1031 yılındaysa halifelik ve devlet Kastilya Krallığı'na karşı alınan yenilgiler ve iç karışıklıklar sebebiyle yıkıldı.

Tavaif-ül Mülk Beylikleri
El Hamra Sarayı

Mülûkü't-Tavâif (Beylikler) Dönemi (1031-1090)

Endülüs Emevî Devleti'nin son halifesi olan III. Hişâm, 1031 yılında öldüğünde Endülüs toprakları çok sayıda bağımsız devletçiklere bölündü. Bu devletçikler hem kendi aralarında çarpışmaya başladılar, hem de İspanya'nın Hristiyan devletçiklerinin de saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar. Bâzı tavfa devletleri para karşılığı Hristiyan şövalyeleri de ordularında kullandılar. Örneğin El Cid (Arapça'daki El-Seyid adından gelir) adıyla tanınan Rodrigo Díaz de Vivar, bunların en ünlüleri arasında yer alır. Bu karmaşık durum, Reconquista'yı hızlandırdı ve İspanya'da İslâm'ı zayıflattı.

Murabıtlar Dönemi (1090-1147)

Aslen Kuzey Afrika kökenli bir hanedan olan Murabıtlar, Endülüs Emevîlerinin parçalanmasını izleyen karışıklık döneminde düzenli bir askerî güce sahip olmalarının da verdiği avantajla kısa sürede İber Yarımadasının Müslüman bölgelerinin çoğunu ele geçirdiler. 1090 ve 1147 yılları arasında bugünkü İspanya'nın büyük bölümü ve Kuzey Afrika'daki bâzı toprakları denetimleri altında tutarak güçlü bir devlet düzeni teşkil ettiler. İlk başlarda güçlerini korusalar da sonraları Hristiyan İber halklarının saldırıları ve Kuzey Afrikalı diğer toplulukların çıkarttığı ayaklanmalar yüzünden güçleri gün geçtikçe tükenen Murabıtlar, kendileri gibi Kuzey Afrika kökenli bir halk olan Muvahhidlerin saldırıları sonucu onların egemenliği altına girerek siyasi hâkimiyetlerini kaybettiler.

Muvahhidler Dönemi (1147-1248)

Muvahhidler gene Kuzey Afrika kökenli bir Müslüman hanedan olup Murabıtlar Devletini yıkarak onların yerine geçtiler. 1146 ve 1248 yılları arasında bugünkü İspanya topraklarının bir kısmının yanı sıra Kuzey Afrikadaki bazı toprakları da denetimi altında tuttular ancak Hristiyan saldırıları ve bazı iç karışıklıklar sonucu 1248'de yıkıldılar. Bu devletin yıkılışının ardından egemenliğindeki topraklarda bağımsız emirliklerden başka bir şey kalmamıştır.

Gırnata (Granada) Sultanlığı (1232-1492)

1492'de Beni Ahmer Devletinin yıkılışı ile İspanya'daki 781 yıllık İslam varlığı sona erdi.

Müdeccenler ve Moriskolar (1492 - 1610)

İspanya kralı III. Felipe 22 Eylül 1609 tarihli bir fermanla 1610-1614 yılları arasında Müdeccenleri İspanya'dan kovdu. Çoğu cami, kümbet, medrese, köşk, saray ve eşsiz yapılar yıkıldı veya tahrip edildi. Müslümanlar kadın, çocuk fark etmeksizin katledildi veya İspanya dışına göç etmeye zorladı. 300.000 kadar Müdeccen, vatanlarını terk ettiler. Böylece Müslümanların İspanya'daki izi büyük oranda silinmiş oldu.

Kültür

Endülüs medeniyeti, birçok açıdan çağını ve sonrasını etkilemiştir. Endülüs dönemi aynı zamanda İspanya'daki Yahudi kültürünün altın çağının da var olmasını sağlamıştır.

Döneminde Dünya'nın en önemli kütüphanelerinden biri hâline gelen Granada'daki 1 milyon cilt kitap Babü'r-Remle Meydanı'nda yakılmıştır.

Edebiyat

Endülüs'te ortaya çıkan edebiyat, Endülüs edebiyatı olarak adlandırılmaktadır. Arapların İber Yarımadasında gerçekleştirdikleri fetihlerin ardından, Endülüs'te Arapça konuşan ve Arapça ürün veren edebiyatçıların meydana getirdiği kuvvetli bir edebiyat geleneği ortaya çıkmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "ENDÜLÜS". TDV İslâm Ansiklopedisi. 18 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2024. 
  2. ^ Endülüs. Mehmet ÖZDEMİR. 
  • Lütfi Şeyban, Reconquista/Endülüs'te Müslüman-Hristiyan İlişkileri, İz Yayıncılık, İstanbul 2003.
  • Lütfi Şeyban, www.endulus.net web sitesi.
  • Enes Meriç, www.el-endulus.com Endülüs Tarihi hakkında geniş içerikli web sitesi.
  • Hasan Baydar, Endülüs tarihi.

Dış bağlantılar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İspanyollar</span> İspanyanın herhangi bir yerinde yerli olan veya İspanyol vatandaşlığına sahip kişiler

İspanyollar, Güneybatı Avrupa'nın İber Yarımadası'nda yer almakta olan İspanya'nın yerli halkına verilen isimdir. Bunun yanı sıra, en büyük kısmı Latin Amerika'da olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde İspanyol kolonizasyoncuları soyundan gelen önemli sayıda İspanyol yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tarık bin Ziyad</span> Berberi asıllı Emevî komutanı

Tarık bin Ziyad, Endülüs'te İslam hakimiyetini sağlamış Berberi asıllı Emevîli komutandı. Cebelitarık Boğazı'nın adı kendisinden gelmiştir: Arapça cebel "dağ" demektir ve Cebel-i Tarık ise "Tarık'ın dağı" manasına gelmektedir. İspanya'daki Vizigot Krallığı'nın son kalıntılarının arasındaki karışıklık ortamında İspanyol Yahudileri ve bazı Vizigot yöneticilerinin daveti üzerine İspanya'ya 711 yılında çıkarak önemli birçok şehri alan komutandır.

<span class="mw-page-title-main">Cebelitarık Boğazı</span> İspanya ve Fas arasında yer alan, Akdenizle Atlas Okyanusunu birleştiren boğaz

Cebelitarık Boğazı, Akdeniz ile Atlas Okyanusu'nu birleştiren, Avrupa ile Afrika kıtalarını ayıran boğazdır. Antik çağda Herkül'ün Sütunları olarak da bilinirdi. 60 km uzunluğunda ve 44 km genişliğinde olup en derin yeri ise -426 m olan boğaz, Adını Tarık bin Ziyad'dan almaktadır. Boğazın siyasal egemenlik bakımından kontrolü üç ülkenin elindedir; Birleşik Krallık, İspanya ve Fas.

<span class="mw-page-title-main">Reconquista</span> Orta Çağ Hristiyan askeri harekatı

Reconquista, Endülüs döneminde İber Yarımadasındaki Hristiyanların, yarımadadaki Müslümanların varlıklarını ortadan kaldırma amaçları ve çabalarına verilen addır. 1492 yılında son Endülüs devletinin yıkılmasıyla başarıya ulaşan Reconquista, İspanyolcada "Yeniden fetih" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Portekiz İmparatorluğu</span> 15. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar Portekiz tarafından yönetilen tüm denizaşırı bölgeler

Portekiz İmparatorluğu, denizaşırı Portekiz veya Portekiz Sömürge İmparatorluğu da denilen, denizaşırı koloniler, fabrikalar ve daha sonra Portekiz tarafından yönetilen denizaşırı topraklardan oluşuyordu.

<span class="mw-page-title-main">Murâbıtlar</span>

Murabıtlar, bugünkü İspanya ve Fas topraklarında, Orta Çağ sırasında önemli bir siyasi güç olmuş olan Berberî hanedanı ve devleti.

<span class="mw-page-title-main">Muvahhidler</span>

Muvahhidler, bugünkü Kuzey Afrika, İspanya ve Batı Sahra topraklarına egemen olan Murabıtlar Devleti'ni yıkarak onun yerine geçen Berberi hanedan ve devletidir. 1146 ila 1248 yılları arasında, bugünkü İspanya topraklarının büyük bölümünün yanı sıra Kuzey Afrika'daki bazı toprakları da denetimleri altında tutmuşlardır. Hristiyan saldırıları ve bazı iç karışıklıklar sonucu 1269'da yıkılmışlardır. İber Yarımadası üzerinde egemen olmuş son büyük Müslüman devlettir.

<span class="mw-page-title-main">I. Velîd</span> 6. Emevi halifesi

I. Velid, Emevilerin altıncı halifesi (705-715).

<span class="mw-page-title-main">Hudiler</span>

Hudiler ya da Banu Hud, İspanya'nın dağınık Müslüman emirliklere bölündüğü 11. yüzyıldaki siyasi kargaşa döneminde Zaragoza kenti çevresinde hüküm süren bir Müslüman Arap hanedanıdır.

<span class="mw-page-title-main">İspanya tarihi</span>

İspanya tarihi, İspanya'da tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan dönem boyunca yaşanan olayları kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Tavaif-i Mülûk</span>

Tavaif-i Mülûk, Mülûkü't Tavaif ya da Tayfa Endülüs Emevi Devleti'nin 1031 yılında çökmesi üzerinde İber Yarımadası'nda kurulmuş ve 1031-1090 yılları arasında hüküm süren Müslüman emirlikler için kullanılan tabirdir.

<span class="mw-page-title-main">Portekiz tarihi</span>

Portekiz tarihi, bugünkü Portekiz Cumhuriyeti topraklarının tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Musa bin Nusayr</span> Arap komutan ve vali (640-716)

Musa bin Nusayr Emevî Hâlifesi I. Velid'in emrinde İfrikiye ve Endülüs Valisi olarak görev yapmış Müslüman Arap kumandandır.

İspanya’daki Yahudi kültürünün altın çağı ya da İberya’daki Arap hakimiyetinin altın çağı olarak bilinen dönem, İber Yarımadası’ndaki Yahudilerin toplumda yaygın kabul gördüğü ve Yahudi dini, kültürel ve ekonomik yaşamının canlandığı İslam hakimiyeti altındaki tarihi döneme atıfta bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mozarap mimarisi</span> Romanesk dönem öncesi Hristiyan Mozaraplar tarafından geliştirilmiş mimari tarz

Mozarap mimarisi, romanesk dönem öncesi Hristiyan Mozaraplar tarafından geliştirilmiş ve inşa edilen yapıların sahip olduğu mimari tarzdır. Mozarap mimarisi kendisini bilhassa Endülüs'te ve Reconquista dahilinde yeniden fethedilen bölgelerde göstermektedir. İspanyolca literatürde bu mimari tarz için Arte de Repoblación, kavramı da kullanılmaktadır. Kurtuba Emirliği ve Endülüs Emevi Devleti dönemine ait Mozarap mimarisi örnekleri büyük çoğunlukla günümüze ulaşamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Emevîlerin İberya'yı fethi</span>

Müslümanların İber Yarımadası fethi veya Emeviler'in Vizigot Krallığı'nı fethi, 711-788 yılları arasında Emevi Devleti'nin İber Yarımadası'ndaki ilk genişlemesidir. Bu fetih Vizigot Krallığı'nın yıkılması ve Müslümanlarca yönetilen bölgelerin birleşmesini sağlayan I. Abdurrahman liderliğinde, bağımsız Kurtuba Emirliği'nin kurulması ile neticelenmiştir. Bu fetih Emeviler'in ve Müslümanların Avrupa'da en batıda yönettiği sınırlarını belirlemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Covadonga Muharebesi</span>

Covadonga Muharebesi, Asturias Krallığı'nın kurucusu ve ilk kralı olan Vizigot kökenli asilzade Pelayu ile Endülüs Emevî Devleti arasında 718 veya 722 yılında yapılan muharebedir. Cantabria Dağlarındaki Picos de Europa Tepelerindeki Covadonga yakınlarında gerçekleşen muharebe Pelayu komutasındaki ordu galip gelmiştir. Müslüman fetihlerine karşı Hristiyanların kazandığı bu önemli zafer sayesinde Hristiyanlar İber Yarımadasından atılmaktan kurtulmuştur. Uzunca bir süre önemli bir direniş noktası olan Asturias Krallığı, kıtanın yeniden Hristiyan egemenliğine girdiği süreç olarak tariflenen Reconquista'nın ilk dayanak noktası olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Pelayu</span>

Pelayu 718 yılında Asturias Krallığının kurucusu ve ilk kralı olan Hispania-Vizigot asilzade. Endülüs Emevî Devleti'ne karşı kazandığı Covadonga Muharebesiyle bilinir. İber Yarımadasının yeniden Hristiyanların eline geçmesini anlatan Reconquista'nın ilk adımını atmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İspanya'da İslam</span>

İspanya, Hristiyan çoğunluklu bir ülke olup, İslam, çoğunlukla Müslüman çoğunluklu ülkelerden gelen göçmenler ve onların soyundan gelenler tarafından uygulanan azınlık bir dindir.

Bu sayfada, 710'larda Emevi Halifeliği'nde yaşanan olaylar yer alıyor.