Modern evrimsel sentez, Darwin'in Evrim Kuramı ile Mendel'in kalıtım kuramını modern moleküler biyoloji ve matematiksel popülasyon genetiği ışığında birleştiren modern evrim kuramının adıdır.
Herbert Spencer, İngiliz filozof ve sosyolog.
Charles Robert Darwin evrimsel biyolojiye yaptığı katkılarla tanınan İngiliz doğa bilimci, jeolog ve biyologdur. Tüm yaşam türlerinin ortak bir atadan türediği yönündeki önermesi günümüzde genel kabul görmekte ve bilimde temel bir kavram olarak kabul edilmektedir. Alfred Russel Wallace ile ortak bir yayında, evrimin bu dallanma modelinin, var olma mücadelesinin seçici üremede yer alan yapay seçilime benzer bir etkiye sahip olduğu doğal seçilim adını verdiği bir süreçten kaynaklandığına dair bilimsel teorisini ortaya koymuştur. Darwin insanlık tarihinin en etkili isimlerinden biri olarak tanımlanmış ve Westminster Abbey'e gömülerek onurlandırılmıştır.
Darwinizm veya Darwincilik, İngiliz doğa tarihçisi Charles Darwin'in canlıların doğal seçilim yoluyla geliştiğini savunan evrim kuramı. Darwinizm, tüm organizma ve türlerin varoluş sürecini, bireyin birbiriyle rekabeti, yaşamda kalma ve üreme yeteneklerini artıran küçük, kalıtsal varyasyonlarla tetiklenen "doğal seçilim" ile oluştuğu konusunda yoğunlaşmıştır. Darwinizm, türlerin var oluşunu ve yaşamın kaynağını, çeşitli şekilde anlatan diğer açıklamalar gibi, çeşitli varsayım ve ön kabullerden oluşan bir teoridir. 1859 yılında Darwin'in Türlerin Kökeni kitabının yayınlanmasından sonra, kendisinden önceki kuramlar üzerinde genel bilimsel kabul görmüştür. Ayrıca yaratılışçılar tarafından bilimsel bir yaklaşımdan ziyade bir ideolojiymişçesine kullanıldığı iddiası vardır.
Alfred Russel Wallace, Britanyalı doğabilimci, coğrafyacı, antropolog ve biyologdur.
Doğal seçilim, canlıların fenotiplerindeki farklılıklardan ötürü hayatta kalma şansının ve üreme başarısının değişkenlik göstermesidir. Evrimin esas mekanizmalarından biri olup, bir popülasyonun nesiller boyunca karakteristik olan kalıtsal özelliklerindeki değişimdir. Charles Darwin, kendi görüşüne göre kasıtlı olarak gerçekleştirilen yapay seçilime karşılık kendiliğinden gerçekleşen "doğal seçilim" terimini popülerleştirmiştir.
İnsanın Türeyişi ya da özgün adıyla The Descent of Man, and Selection in Relation to Sex, İngiliz doğa bilimci Charles Darwin'in ilk kez 1871 yılında basılan evrim kuramı hakkındaki kitabıdır. Kitap Darwin'in, 1859'da yayınlanan, Türlerin Kökeni'nden sonra insanın evrimi ve seksüel seçme kuramını konu edinen ikinci kapsamlı eseridir.
Biyolojide adaptasyonun birbiriyle ilişkili üç anlamı vardır. İlk olarak, organizmaları çevrelerine uyduran ve evrimsel uygunluklarını artıran dinamik evrimsel doğal seçilim sürecidir. İkinci olarak, bu süreç sırasında popülasyonun ulaştığı bir durumdur. Üçüncü olarak, her bir organizmada işlevsel bir role sahip olan, doğal seçilim yoluyla korunan ve evrimleşen fenotipik bir özellik veya adaptif bir özelliktir.
Stephen Jay Gould, Yahudi kökenli Amerikalı paleontolog, evrimsel biyolog ve bilim tarihçisi. Kendi kuşağındaki popüler biliminin en etkili ve en çok okunan yazarlarından biriydi. Gould, kariyerinin çoğunu Harvard Üniversitesi'nde öğretmenlik yaparak ve New York'taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde çalışarak geçirdi. 1996'da Gould, New York Üniversitesi'nde Vincent Astor Ziyaretçi Biyoloji Araştırma Profesörü olarak işe alındı ve Harvard ile eşzamanlı olarak öğretmenlik yaptı.
Seçilim değeri, kimi Türkçe kaynaklarda "uyum başarısı" ya da "uyum gücü" olarak da geçmektedir, evrim kuramında önde gelen merkezi bir fikirdir. Hem genotipe göre, hem de fenotipe göre tanımlanabilir. Her iki durumda da, hayatta kalma ve üreme kabiliyetini açıklar ve belirgin genotip veya fenotipteki ortalama bir bireyin, bir sonraki neslin gen havuzuna yaptığı katkının ortalamasına eşittir. Eğer belirli bir geni etkileyen aleller arasında farklılıklar mevcutsa, o zaman alellerin frekansları da nesiller boyunca değişim gösterecektir; daha yüksek seçilim değerine sahip olan aleller, daha yaygın hale gelirler. İşte bu sürece, doğal seçilim denir.
Yapay seçilim, insanların bilinçli ve amaçlı olarak bir organizmanın belli özelliklerini seçmesi ve kontrollü olarak yetiştirmesi sürecini anlatan tanım. Bu terim, Charles Darwin tarafından belirli özelliklere sahip canlıların farklılaşarak çoğalmalarının gelişmiş hayatta kalma veya üreme yeteneklerine dayandığı doğal seçilime karşılık olarak kullanılmıştır. İnsan eliyle hangi hayvan ya da bitkinin üretileceğine karar verildiği yapay seçilimin aksine, doğal seçilimde ne tür varyasyonların ve genlerin gelecek nesillere aktarılacağını çevre veya doğa şartları belirler.
Darwin ispinozları veya Galapagos ispinozları (Geospizinae), 14 veya 15 türden oluşan bir ötücü kuşlar grubu. Darwin ispinozlarının hangi kuş ailesine ait oldukları tam olarak açıklık kazanmamış olsa da gerçek İspinozgiller (Fringillidae) ile akraba olmadıkları bilinmektedir. Örnekleri ilk olarak Charles Darwin tarafından, onun HMS Beagle gemisi ile yaptığı ikinci yolculuğu sırasında Galapagos adalarında toplanmıştır. Darwin ispinozları türlerinden on üçü Galapagos adalarında bulunurken bir tanesi de Cocos Adası'nda bulunur.
Cinsel seçilim veya eşeysel seçilim, Charles Darwin'in 1859 tarihli kitabı Türlerin Kökeni'nde açıkladığı kavramdır. Doğal seçilimin temel dayanaklarından biri olarak kabul edilen cinsel seçilim yaşam erkek bireyler arasında yaşanan dişiye sahip olma savaşından ileri gelmektedir. Charles Darwin'e göre cinsel seçilim: ...hayatta kalma çabasına bağlı değil, fakat erkekler arasında dişilerini baştan çıkarma çabasına bağlıdır, sonuç da başarısız olan rakibin ölümü değildir; ancak daha az veya hiç yavru olmamasıdır. ...herhangi hayvanın dişi ve erkeği ortak genel alışkanlıklara sahipse.. ancak yapı, renk veya desenleri açısından farklılıklar gösteriyorsa, bu tip farklılıklara genel anlamda cinsel seçilim neden olmuş olur.
Evrimin kanıtları ve canlıların ortak atadan geldiği, bilim insanlarının uzun yıllar boyunca çeşitli alanlar ve disiplinlerde canlıların akrabalık derecesi ve ortak kökenine dair çalışmalarda ortaya çıkarılmış olup bu kanıtlar, evrimsel süreçlerin meydana geldiğini göstererek evrimin bir olgu olarak gerçekliğini doğrulamış ve Dünya üzerindeki yaşamın türlülük ve çeşitliliğine neden olan doğal süreçler hakkında bir bilgi zenginliği sağlamıştır. Bu kanıtlar, yaşamın zaman içinde nasıl ve neden değiştiğini açıklayan ve bilimsel bir kuram olan modern evrimsel sentezi desteklemektedir. Evrimsel biyologlar, test edilebilir varsayımlarda bulunup hipotezleri test ederek ve nedenlerini açıklayan ve gösteren kuramlar geliştirerek ortak atayı belgelerler.
Darwin'in teorisinin yayımlanması, Charles Darwin'in yirmi yılı aşkın bir çalışmasının doruk noktası olan "doğal seçilim yoluyla evrim" teorisini açığa çıkardı.
Sosyokültürel evrim, sosyokültürel evrimcilik veya kültürel evrim, toplumların ve kültürün zaman içinde nasıl değiştiğini tanımlayan sosyobiyoloji ve kültürel evrim teorilerinin ortaya konduğu alandır. Sosyokültürel gelişme, bir toplumun veya kültürün karmaşıklığını artırma eğiliminde olan süreçleri takip ederken, sosyokültürel evrim, karmaşıklıkta azalmaya yol açabilen veya karmaşıklıkta görünürde önemli değişiklikler olmaksızın varyasyon veya çoğalma üretebilen (kladogenez) süreçleri de dikkate alır. Sosyokültürel evrim, "yapısal yeniden yapılanmanın zaman içinde etkilendiği, nihayetinde atasal biçimden niteliksel olarak farklı bir biçim veya yapı ürettiği süreçtir".
George John Romanes FRS, Kanadalı-İskoç evrimsel biyolog ve fizyologdur. İnsanlar ve diğer hayvanlar arasında bilişsel süreçlerin ve mekanizmaların benzerliğini öne sürerek karşılaştırmalı psikoloji adını verdiği şeyin temelini atmıştır.
Evrim, Charles Darwin'in zamanından önce başlamasına ve Darwin'in olduğu kadar ilerlemeci ve Lamarckist görüşleri de yansıtmasına rağmen, 19. yüzyılın sonlarınan itibaren bilimkurgudaki spekülatif evrim de dahil olmak üzere kurguda önemli bir tema olmuştur. İster insanlığın mükemmelliğe doğru nasıl evrimleşebileceği açısından iyimser olarak, ister insan doğası etkileşiminin ve hayatta kalma mücadelesinin korkunç sonuçları açısından kötümser olarak alındığında, Darwinci evrim edebiyatta yaygındır. Diğer temalar, insanlığın başka türler veya akıllı makineler tarafından değiştirilmesini içerir.
Dr. William Charles Wells FRS FRSE FRCP İskoç-Amerikalı bir doktor ve matbaacıdır. Sıra dışı bir hayat yaşamış, dikkate değer tıbbi araştırmalar yapmış ve doğal seçilim hakkındaki ilk net açıklamayı yapmıştır. Bu fikri insan ırklarındaki farklı ten renklerinin kökenine uyguladı ve bağlamdan bakıldığında daha yaygın olarak uygulanabileceğini düşündü. Charles Darwin onunla ilgili olarak şöyle bir ifade kullanır: " [Wells] doğal seçilim ilkesini açıkça kabul ediyor ve bu, belirtilen ilk tanımadır ".
Varoluş mücadelesi, var olma mücadelesi veya yaşam mücadelesi kavramı, yaşamak için gereken kaynaklar için rekabet veya savaşla ilgilidir. İnsan toplumuna ya da doğadaki organizmalara atıfta bulunabilir. Kavram oldukça eskidir ve varoluş mücadelesi terimi 18. yüzyılın sonlarında kullanılmaya başlanmıştır. Kavram 17. yüzyıldan itibaren, Thomas Robert Malthus'un Benjamin Franklin'in İnsanlığın Artışı, Ülkelerin Nüfuslanması vb. ile İlgili Gözlemler'inden yararlanarak yazdığı Nüfus İlkesi Üzerine Bir Deneme adlı eserinde çarpıcı bir şekilde ortaya konan, kaynakları aşan bir nüfusla ilişkilendirilmiştir.