İçeriğe atla

Emniyet (güvenlik)

Emniyet, büyük sonuçlara (yıkım) karşı alınan tedbirlerin yaşam ya da ölümle ilgili olanlarıdır. Çoğunlukla kazalara alınmış tedbirlerdir.[1]

Sözlük anlamı

Emniyet Arapçadan Türkçeye geçmiş bir kelimedir. "Emn" kökünden gelen korkusuzluk, emin anlamlarına gelmektedir.[2] Tehlikeden muaf olma olarak da ifade edilebilir. İngilizce de yaralanmaya, zarara ya da ölüme sebep olacak durumdan muaf olma hali[3] diye ifade edilen Safety kelimesi ile karşılık bulmaktadır.

Türkçede Emniyet kelimesi genelde Toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu[4] olan Güvenlik kelimesi ile aynı yerde kullanılarak büyük yanlışlık yapılmaktadır. Aslında Türkçenin temeli olan Osmanlıca da Emniyet ve Güvenlik kelimelerinin anlamları farklıdır. Güvenlik kelimesi Osmanlıca da yine Arapça dan gelen asayiş kelimesi ile ifade edilerek Emniyet kelimesinden ayrı kullanılmıştır. İngilizcede de Emniyet Safety kelimesi ile ifade edilirken, Güvenlik Security kelimesi ile ifade edilmiştir. bu örneklerde görüldüğü gibi farklı anlamlarda bu iki kelimeyi kullanmak büyük hatalara sebep olabilmektedir. Kaplan'ın 1997 yılında seçkin makale ödülü kazanan Risk analizi dergisinde yayınlanmış makalesinde Yanlış iletişim için geliştirdiği teoriye göre;[1]

  • Teori 1: Dünyadaki problemlerin %50'si aynı kelimenin farklı kullanılmasından,
  • Teori 2: Diğer %50'si de farklı kelimelerin aynı anlamda kullanılmasından kaynaklanmaktadır.

Risk kavramı içinde emniyet

Risk, Tehlikenin vuku bulma hali ve vuku bulduğunda ise verdireceği kaybın derecesidir.[1] İnsanoğlunun her faaliyetinde az da olsa tehlike ile karşılaşma ihtimali diğer bir deyişle Risk vardır. Emniyeti de Tehlikeden muaf olma olarak ifade ettiğimiz için risk kavramı için Emniyet çok önemli bir yer almaktadır.

Emniyet çeşitleri

  1. Subjektif emniyet: Bir olayın sonuçlarına karşı alınan emniyet
  2. Objektif emniyet: Beklenen ve gerçek olaylara karşı alınan emniyet.
  3. Algılanan emniyet: Toplum tarafından kabul gören ve tahmin edilen olaylara karşı alınan emniyet.

Kaynakça

  1. ^ a b c Çakır,Volkan Yard.Doç.Dr.
  2. ^ Türk Dil Kurumu 1998 S.708
  3. ^ Merriam Webster Sözlüğü 2003
  4. ^ Türk Dil Kurumu Sözlüğü

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji</span> toplumun oluşum, işleyiş ve gelişim yasalarını inceleyen bilim dalı

Sosyoloji veya toplum bilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.

Gey, eşcinsel anlamında bir sıfat, terim ve isim. Genellikle eşcinsel erkekleri belirtmek üzere kullanılan terim, aynı zamanda eşcinsel kadınları tanımlamak için de kullanılmaktadır. Türkçeye İngilizcedeki "gay" kelimesinden; İngilizceye ise Eski Fransızcadaki "gai" kökeninden geçmiştir. Aslen "neşeli, umursamaz" ve "canlı renkli, gösterişli" anlamlarına gelen gey terimi ilk olarak 1960'lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. İngilizcedeki "gay" kelimesinin diğer anlamlarında kullanımı da zamanla yok olmaya yüz tutmuştur. Kadın eşcinsel anlamına gelen lezbiyen kelimesi ise 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

<span class="mw-page-title-main">Polis</span> kolluk kuvveti

Polis, halkın emniyetini sağlamak, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirler almak üzere görev yapan kamusal hizmet birimi. Polis birimleri amaç ve sorumluluklarını gerçekleştirmek üzere bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanlarına ulaştırır ve devletin istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar. İç güvenlik, dış güvenlik, millî güvenlik ve kamu güvenliğinde önemli rol oynamakdadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Şair</span> şiir yazan ve yayımlayan kimse

Şair ya da ozan, şiir yazan veya söyleyen kimsedir. Şair kelimesi Arapçadan gelir; doğaüstü güçlere sahip, deli, kâhin gibi anlamlar da yüklenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Doktor (tıp)</span> insanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse

Doktor, hekim veya tabip, tıp alanında çalışan profesyoneldir. Hastalık, yaralanma ve diğer fiziksel ya da zihinsel bozuklukların incelenmesi, tanısı, prognozu ve tedavisi yoluyla sağlığın iyileştirilmesini, sürdürülmesi veya eski haline getirilmesi ile ilgilenirler. Doktorlar uygulamalarını belirli hastalık kategorilerine, hasta türlerine ve tedavi yöntemlerine odaklayabilir ve bireylere, ailelere ve topluluklara sürekli ve kapsamlı tıbbi bakım sağlanması sorumluluğunu üstlenirler.

<span class="mw-page-title-main">Sekülerizm</span> Akıl ve mantığı esas alan örgütlü bir toplum yaratmayı amaçlayan düşünce akımı

Sekülarizm veya sekülerizm; toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhani meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki hareket. TDK, sekülerizm kavramına karşılık olarak dünyacılık sözcüğünü önermiştir. Sekülerizm, din merkezli veyahut dinî öğeleri sosyal, hukuki ve siyasi anlamda tayin edici kılan bir yaklaşımın tersine, bunları sosyal, hukuki ve siyasi kümeden ayıran bir yaklaşımı tanımlar. Çok geniş bir terim olan sekülerizm, içinde birçok farklı akım, tür ve teori barındırır. Seküler kelimesi, dünyevi veya çağa uygun olanı belirtir ve dünyanın nesnel hâlinin göz önünde tutulması demektir. Latince çağ anlamına gelen Saeculum sözcüğünden İngiliz dili için türetilen Secularism (Sekülerizm) Türkçeye laiklik, çağdaşlaşma veya dünyevileşme olarak üç farklı terimle çevrilebilmektedir. Fransa'da laiklik için Laïcité (Laicisme) terimi kullanılmaktadır. Bu terim, somut ve bilimsel olan ile soyut ve dinsel olanın birbirine karıştırılmamasını ifade etmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Umut</span> Kişinin kişisel yaşamı ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği olasılığı duyumsadığı duygu

Umut veya ümit bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancı olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu ise umut sözcüğünü "Ummaktan doğan güven duygusu, ümit" veya "Bu duyguyu veren kimse veya şey" olarak tanımlamaktadır. Ummak ise aynı TDK sözlüğünce "Bir şeyin olmasını istemek, beklemek" veya "Sanmak, tahmin etmek" olarak tanımlanmıştır. Buna göre umut genellikle "iyi bir sanıdan doğan güven veya iyi bir sanıya olan inanç duygusu" olarak tanımlanabilir. Umut genellikle belirli bir oranda sebat içerir yani tersi yönde belli kanıtlar dahi olsa bir şeyin muhtemel olduğuna inanmayı içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Eklektisizm</span> Seçmecilik

Eklektisizm, farklı felsefî veya sanat sistemlerinden alınan unsurların yeni bir sistem içinde yeniden kullanılmasıdır. Sanattaki farklı çağ ve üsluplardan seçilip devşirilen unsurların yeni bir tasarım, ürün ya da düşünce akımı oluşturmak için ele alınması olgusunu ifade eder.

Güvenlik; toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumudur.

Kelime veya sözcük, tek başına anlamlı, bir ya da birbirine bağlı birden fazla biçimbirimden (morfem) oluşan, ses değeri taşıyan dil birimidir.

<span class="mw-page-title-main">Paşa</span> Osmanlı sivil ve askeri bürokrasisinde rütbe ve unvan

Paşa, Osmanlı Devleti zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan. Bunun yanında Osmanlı himayesindeki Mısır baş yöneticilerine de paşa unvanı verilmiştir.

İyelik ekleri veya sahiplik ekleri, isimlere ve isim görevinde kullanılan sözcüklere eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ekler.

Risk veya riziko, bir olayın gerçekleşme olasılığı ve olaydan etkilenme olanağı. Değerler, fiziksel sağlık, toplumsal statü, duygusal durum ya da görülemeyen belirli bir eylem, aksiyon ya da eylemsizlik sonucu risk alındığında kazanılabilir ya da kaybedilebilir. Risk aynı zamanda belirsizlikle kasıtlı etkileşim olarak da tanımlanabilir. Belirsizlik olası, tahmin edilemeyen, ölçülemeyen ve kontrol edilemeyen sonuç olup; risk bu sonuca rağmen karar almanın bir neticesidir.

Risk yönetimi, işletmelerin işlevleri sırasında ortaya çıkabilecek risklerin önceden dikkatli bir biçimde ve ayrıntıları ile tanımlanıp değerlendirilmesi ve bu riskleri minimize edecek veya tam olarak ortadan kaldıracak önlemlerin alınması.

<span class="mw-page-title-main">Millet (Osmanlı İmparatorluğu)</span>

Millet, Osmanlı Türkçesinde dini grupları belirtmek için kullanılan terimdir. 19. yüzyılda Tanzimat reformlarıyla, hakim sınıf olan Sünniler dışındaki, kanunen korunan dini azınlıkları ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tüm Sünni gruplar bir millet kabul edilirken, azınlıklar yani gayrimüslimler sadece dine veya mezhebe göre değil aynı zamanda etnik gruplarına göre de ayrı milletler oluştururlardı. Örneğin Ermeniler tek bir millet olmayıp Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan milletlerine ayrılırlardı. Millet kelimesi Arapça bir kelime olan mille (ملة)'den gelmektedir. Millet kelimesi günümüzde, Osmanlı'da kullanılandan farklı olarak, dinsel bir anlam değil dilsel bir anlam ifade etmektedir.

Adak, herhangi bir dilek yerine geldiğinde karşılığında yapılacağı veya verileceği söylenen şey ve bunun sonucunda insanın kendisini Tanrı'ya karşı yükümlü kıldığı durum. Osmanlıca nezir kelimesinin Türkçe karşılığıdır. Kutsal varlıklardan yardım dilemek amacıyla kurban kesme, saçı verme, mum yakma, para bağışlama gibi eylemlerde bulunma taahhüdü. Hatta bir şeyden vazgeçme örneğin bir hayvanı doğaya salma bile adağın kapsamına girer. Örneğin Türkçe ile uzak akraba olan Yakut dilinde Adık olarak söylenen bu sözcük bazı nesnelerin yakılmasını ve hayvanların özgür bırakılmasını da ifade eder. Bu yüklenim yerine getirilmediği takdirde kişinin başına olumsuzluklar, hatta felaketler geleceğine inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlıca</span> Osmanlı İmparatorluğunda kullanılan dil

Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk anayasası olan 1876 tarihli Kânûn-ı Esâsî'de geçtiği hâliyle Türkçe, 13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı Devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan Türk dili. Alfabe olarak çoğunlukla Arap alfabesinin Farsça ve Türkçe için uyarlanmış bir biçimi kullanılmıştır. Halk arasında bazen bu dil dönemi için "Eski Türkçe" de kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İş sağlığı ve güvenliği</span>

İş sağlığı ve güvenliği, insanların iş yerinde güvenliği, sağlığı ve refahı ile ilgilenen multidisipliner bir alandır. Bir iş sağlığı ve güvenliği programının hedefi, güvenli ve sağlıklı bir iş ortamının oluşturulmasıdır. İSG aynı zamanda iş ortamından etkilenebilecek tüm genel halkı da korur. Küresel olarak, her on beş saniyede bir ölüme tekabül edecek şekilde, yılda 2,78 milyondan fazla insan işyeri kaynaklı kazalar veya hastalıklar sonucunda hayatını kaybetmektedir. İşle ilgili olarak yılda 374 milyon ölümcül olmayan yaralanma meydana gelmektedir. Mesleki yaralanma ve ölümlerin ekonomik yükünün her yıl küresel gayri safi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde dördü olduğu tahmin edilmektedir. Ortak hukukunun geçerli olduğu ülkelerde, işverenler çalışanlarının güvenliğine makul ölçüde özen gösterme konusunda teamül hukuku yükümlülüğüne sahiptir. Ayrıca, kanunlar başka genel görevler yükleyebilir, özel görevler getirebilir ve iş güvenliği konularını düzenleme yetkisine sahip hükûmet organları tesis edebilir. Söz konusu hususların ayrıntıları yargıdan yargıya değişiklik göstermektedir.

Risk kıymetlendirme: Belirlenmiş tehlikelerin gerçekleşme olasılıkları ve gerçekleşmesi durumunda oluşacak kaybın tespit edilmesi işleminin çeşitli araçlar üzerinden gösterilerek, analitik olarak hesaplanması ve simülasyonunun yapılması işlemine denir.