İçeriğe atla

Emir (makam sahibi)

Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Timur.

Emir (Arapçaأمير ʾamīr), Arap ülkeleri, Batı Afrika, Afganistan ve Hindistan altkıtasındaki çeşitli yerlerde kullanılan bir kral, aristokrat veya askerî olarak yüksek bir makam ünvanını ifade eder. Terim, bir "komutan", "general" veya "lider" anlamına gelecek biçimde de Emîrü'l-mü'minîn olarak yaygın biçimde kullanılmıştır. Dişil formu emire (Arapçaأميرة ʾamīrah) kelimesidir. "Prens" olarak çevrildiğinde, "emirlik" kelimesi egemen bir prensliğe benzer. Çağdaş kullanımda bu terim, bir Emirliğin Müslüman bir devlet başkanını veya İslamî bir örgütün liderini belirtebilir.

Kökenleri

Sicilyalı Emir Muhammed Abul Abbas [en] İtalya'nın Messina şehrini fethedişi.
1839 yılında Afganistan'daki Dürrânî Emirliği mahkemesi.
Kano Emiri, Sanusi Lamido Sanusi [en]

"Lord" veya "başkomutan" anlamına gelen Emir, Arapça " a-m-r " kökünden türetilmiştir. Başlangıçta sadece "komutan" anlamına gelen bu ünvan, daha küçük devletlerin liderlerinin, valilerinin veya yöneticilerinin ünvanı olarak kullanılmaya başlandı. Modern Arapçada kelime "Prens" anlamında kullanılmaya başlamıştır. Kelime, Fransızcaémir kelimesinden 1593'te İngilizceye de girmiştir.[1] Araplarda ve bazı Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin lideri anlamında kullanılır.[2] İslam peygamberi Muhammed'in ünvanlarından biridir.

Kitâb-ı Mukaddes'te, Tesniye 26:18 ve İşaya 3:10'da geçmekte olan bu kelime İbranicede de benzer anlama sahip bir fiil olarak kullanılır.

Prenslik, bakanlık ve asalet ünvanları

Buhara emiri Muhammed Alim Han. (Fotoğraf, 1911'de Sergey Prokudin-Gorsky tarafından çekilmiştir.)
  • Katar ve Kuveyt hükümdarları şu anda emir ünvanına sahiptir.[3][4][5]
  • Suud Hanedanı'nın tüm üyeleri emir (prens) ünvanına sahiptir.[6][7][8]
  • Halifeler ilk olarak "Müminlerin Komutanı" anlamında Emirü'l-Müminin ünvanını kullandılar ve İslam devleti, özellikle militanlar üzerindeki liderliklerini bu şekilde vurguladılar. Emirü'l-Müminin Ömer bin Hattab'ın Ebubekir'den sonra ikinci halife seçilmesi sırasında kabul edilmiş bir ünvandır.[9] Ünvan, sultanlar ve padişahlar da dahil olmak üzere diğer Müslüman hükümdarlar tarafından da benimsendi. Şii Müslümanlar için hâlâ bu ünvan 4. halife Ali'ye Emirü'l-Müminin olarak verilmektedir.
  • Emevîler döneminde emirlerin yönetsel ve malî yetkileri vardı. Abbâsîler döneminde ise malî işlerden sorumlu ayrı bir yönetici atandığından, emirlerin yetkileri bir ölçüde azaldı. Bazen, Ağlebîlerde ve Tâhirîlerde olduğu gibi halifeye simgesel bağlılık gösteren emirler, kendi illerinde gerçekte bağımsız birer hükümdar durumundaydılar. Bazen de ili önce zorla ele geçirip, ardından yasallığının onaylanması için de halifeye başvururlardı. Özellikle Abbâsî halifesi Mutasım'dan sonra halifeler Türk birliklerine söz geçirememeye başladılar ve Türk komutanlar bulundukarı yerin hakimi olduklarında kendilerini Emîrü’l Ümerâ ("Emirlerin Emiri") ilan edip bu ünvanı taşımaya başladılar.[10]
  • Abbâsî halifesi Râzî, İbn Raik için Emirü'l-ümera ünvanını üretti; ünvan çeşitli İslamî monarşilerde kullanıldı. Irak'ta, modern devletten önce krallıkları yöneten Şammar ve Khuzaʽah kabileleri gibi en büyük kabilelerden önceki Emirlerin doğrudan torunları, kraliyet ailesinin soyu olarak Şeyh veya Prens ünvanını kullanmıştır.[11]
  • Büyük Selçuklularda emir ünvanı, devlet adamları ve hizmetlileri için kullanılırdı. Emir-i büzürg (büyük vezir), emir-i alem (sancaktar), emir-i camehane (esvapçıbaşı) görevlerinde olurdu. Ayrıca emir-i sipehsalar, emir-i emiran gibi askerî rütbeleri gösteren ünvanlar da vardı.
  • İlhanlılarda emir noyan ile eşanlamlıydı ve eyalet valilerine verilen bir ünvandı. Bu ünvan bazı İlhanlı saray görevlileri için de kullanılmıştır.
  • Emir ünvanı, 1517'de halifeliği devralan Osmanlı hükümdarlarınca az da olsa kullanıldı. Osmanlılarda ilk hükümdarlar birer emir sayılmakla birlikte, bu ünvanı yalnızca, I. Bayezid'in (Yıldırım) oğlu Süleyman Çelebi (Emir Süleyman olarak) doğrudan kullanmıştır.
  • Anadolu beyliklerinde ve Osmanlılarda Emir ünvanının yerini Bey aldı, Emirü'l-ümera karşılığı olarak da Beylerbeyi kullanıldı. Ama Mekke valilerine Emir-i Mekke, hacıların güvenliğini sağlayan Şam valilerine de emirü'l-hac dendi.
  • Daha sonra emir ünvanı Orta Asya'da, özellikle Buhara Emirliği ve Afganistan'daki bağımsız devletlerin hükümdarlarınca da benimsendi.
  • Yakın dönemde devlet kurma girişimlerinde de bu ünvanın kullanıldığı Kafkasya Emirliği gibi örnekler görülebilmektedir.[12]
  • Eskiden Lübnan'da, yönetici emir, hâlâ hükûmdarın ünvanı olduğunu belirterek el-Emir el-Hakîm biçimini resmî olarak kullanıyordu. Ünvanın Dürzi ve Hristiyanlar tarafından da kullanıldığı dönemler olmuştur.
  • Emir kelimesi, belirli bağlamlarda liderler için daha az resmî olarak kullanılmaktadır. Örneğin, Mekke'ye giden bir hacı grubuna, emir hacı denebilmektedir; bu ünvan, bazen yönetici prensler tarafından (Müslüman dindarlığının bir işareti olarak) bazen kendi adlarıyla birlikte de kullanılır.
  • Emirzade, bir prensin oğlu (Farsça patronimik eki -zade) anlamındadır ve Pers şehzadelerine Mirza ünvanı verilir.
  • Nijerya'nın ağırlıklı olarak Müslüman olan kuzey bölgelerinin geleneksel yöneticilerinin emir ünvanını kullandıkları bilinirken, artık feshedilmiş imparatorluklarının itibari hükümdarı resmen Sokoto Sultanı, Emirü'l-Müminin (veya Hausa dilinde Sarkin Musulmi) olarak değiştirilmiştir.
  • Yezîdî halkının geçici lideri, emir veya prens olarak bilinir.
  • Emīr el-Baḥr (Arapçaأمير البحر "Deniz komutanı") olarak kabul edilir. Etimolojik olarak İngilizce ile Fransızcadaki amiral ve diğer Avrupa dillerindeki benzer ünvanlarla eş anlamda kullanılır.

Askeri rütbeler ve ünvanlar

Emir ünvanı, ilk kullanıldığından beri askerî bir ünvan oldu. 9. yüzyılda bu ünvanı İtalya'daki Sicilya Emirliği gibi bazı devletlerin hükümdarları da kullanmaya başladı.

Onluk sistemde teşkilatlanmış bazı Müslüman ordularında Emir, bir subay rütbesiydi. Örneğin, Babürlülerde Emir rütbeli subaylar 1000 atlı askere komuta ederlerdi. Her emirin altında on adet yüzer askere komuta eden Sipah salar bulunurken, on emirin komutanı da Melik rütbesindeydi. İran'da hüküm süren Kaçarların imparatorluk ordusundaki rütbeler şöyleydi:

  • Emir-i-Nuyan
  • Emir Penc, "5.000 askerin komutanı"
  • Emir-i-Tuman, "10.000 askerin komutanı"

Orta Çağ Müslüman devletlerinde "emir" olarak anılan aşağıdaki görevler de mevcuttur:

  • Emîrü’l Ümerâ, "Emirlerin Emiri" veya "Komutanlar Komutanı"
  • Emirü'l-hac, "Hac Komutanı" (Mekke'ye yapılan hacca başkanlık eder. Muhammed ve ilk halife Ebubekir tarafından başlatılan bir gelenekten kaynaklanır.)
  • Emirü'l-Arab, "Arapların Komutanı" (Bedevi kabileleri)

Eski Afganistan Krallığı'nda, Emir-i Kebir "büyük prens" veya "büyük komutan" anlamına gelen bir ünvandı.

Mehmet Emin Buğra, Nur Ahmed Can Buğra ve Abdullah Buğra kendilerini Birinci Doğu Türkistan Cumhuriyeti'nin (1933–1934) emiri ilan ettiler.

Diğer kullanımları

  • Emir, Fars dilinde eril bir isimdir ve Emir Ali, Amir Abbas gibi birçok eril isim için bir önek olarak kullanılır.
  • Emir-i-Iel, Pers İmparatorluğu'ndaki bir ilin lideri olduğunu tanımlar.
  • Eril Amir ve dişil Amira, Batı dünyasında örneğin Latin ülkelerinde Rex ve Regina (sırasıyla "kral" ve "kraliçe") isimlerinin yaygın olduğu gibi, dinden bağımsız olarak Arap olup olmadığına ve herhangi bir etnik kökene bakılmaksızın Müslümanlar arasında yaygın olan Arapça isimlerdir. Bosna-Hersek'te, genellikle "prenses" olarak yorumlanan kadın adı Emira da yine Emir erkek isminin bir türevidir.
  • Eril Emir ve dişil Amira, İsrail'de nispeten yaygın olan İbranice isimlerdir. İbranicede kelime aynı zamanda yazılışına bağlı olarak "tahıl demeti" veya "ağaç tepesi" anlamına da gelebilir.

Ayrıca bakınız

Başlıca emirlik örnekleri

Kaynakça

  1. ^ "amir (i.)" (İngilizce). Online Etymology Dictionary. 2 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2020. 
  2. ^ "Türk Dil Kurumu Sözlüğü: Emir (i.)". Türk Dil Kurumu. 2 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2020. 
  3. ^ "Emir of Kuwait wraps up Gulf mediation visits - Qatar News - Al Jazeera" (İngilizce). www.aljazeera.com. 7 Haziran 2017. 7 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2020. 
  4. ^ "Gulf Ministers Hold Key Talks Before GCC Summit" (İngilizce). 5 Aralık 2017. 15 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2018. 
  5. ^ "Sheikh Dr Sultan" (İngilizce). 10 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2020. 
  6. ^ Amos (1991). "Sheikh to Chic" (İngilizce). Mother Jones. s. 28. 3 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2020. 
  7. ^ "Saudi Arabia: HRH or HH? - American Bedu" (İngilizce). 7 Ağustos 2016. 7 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ "Family Tree" (İngilizce). www.datarabia.com. 17 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2020. 
  9. ^ Kayaoğlu, İsmet (1985). İslam Kurumları Tarihi (PDF). Ankara: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları. s. 17. Erişim tarihi: 13 Aralık 2020. 
  10. ^ Elisseeff, Nikita (1977). L’Orient Musulman au Moyen Age: 622-1260 [Orta Çağ'da Müslüman Doğu] (Fransızca). Paris: Armand Colin. s. 144. 
  11. ^ Queen of The Desert: The Extraordinary Life of Gertrude Bell (İngilizce). ISBN 978-1-447-28626-4. 
  12. ^ Vatchagaev, Mairbek (23 Eylül 2016). "Kabardey-Balkar'daki Kafkasya Emirliği Güç Kaybetti". Ajans Kafkas. 17 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hilâfet</span> Muhammedin ölümünden sonra oluşturulan devlet başkanlığı makamı

Hilâfet veya halifelik, Arap coğrafyasında dünyanın diğer coğrafyalarındaki krallık, hanlık, çarlık, imparatorluk ve şahlık gibi makamlara eşdeğer olarak kurulmuş bir devlet başkanlığı makamıdır. 632'de ölen İslam peygamberi Muhammed'in kurduğu İslam Devleti'nin liderliğini sürdüren hükümdarlar; "kral", "çar" veya "imparator" gibi bir unvan olan halife unvanını kullanmıştır.

Yabgu, eski Türk devletlerinde hükümdar anlamında kullanılan unvan. Unvan daha çok Oğuz Türkleri tarafından kullanılmıştır. Oğuzlar kurdukları ilk devlete de Oğuz Yabguluğu adını vermişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Şura</span> "Danışma" kelimesinin Arapçası

Şura "danışma" için kullanılan Arapça bir kelimedir. Kuran, Müslümanları işlerini birbirleriyle istişare ederek karar vermeye teşvik eder. Şura ilkesi örneğin bir konsey veya referandum şeklini alabilir.

Kâim Bi-Emrillah, yirmi altıncı Abbasi halifesi.

Bugüne dek kullanılmış başlıca soyluluk unvanları şunlardır:

III. Abdurrahman, 912-929 yılları arasında Kurtuba Emiri 929-961 döneminde Kurtuba halifesi olarak Endülüs Emevi Devleti hükümdarı.

Osmanlı İmparatorluğu'nda birçok soyluluk ünvanı vardı. Batı uygarlıklarındaki geleneklerin aksine, birçok şark ünvanlarında olduğu gibi, sınırlı yetkileri olan birçok devlet görevlisi de saltanata bağlı ünvanlar alıyordu. Bu ünvanlar kimi zaman birkaç kuşak boyunca babadan oğula geçebiliyordu.

<span class="mw-page-title-main">Müktefî</span>

Muktefi veya ʿAlî el-Muktefî Billâh Tam Adı: Ebû Ahmed "el-Muktefî bi’l-Lâh" ʿAlî bin ʿAhmed el-Mu'temid Abbasi halifelerinin onyedincisidir. 902 senesinde halife oldu ve 908'de öldü. Abbasi hakimiyetindeki geniş topraklarda parçalanmalar başlamış ve eyalet valileri birer birer bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlardı. Muktefi, bu parçalanmayı durdurdu ve Abbasi hakimiyetini yeniden tesis etti.

<span class="mw-page-title-main">II. Hişâm</span>

II. Hişam, 1 Ekim 976 – 15 Şubat 1009 ile 23 Temmuz 1010 – 18 Mayıs 1013 dönemlerinde iki kez Kurtuba halifesi olan Endülüs Emevi Devleti hükümdarı.

Muktadî veya Ebû’l-Kâsım "el-Muktadî bi-ʿEmrillâh" Tam Adı: Ebû'l-Kâsım "el-Muktadî bi-ʿEmr i’l-Lâh" `Abd Allâh bin Muhammed ez-Zâhîre bin `Abd Allâh el-Kâ’im Bağdad Abbâsî Hâlifelerinin yirmiyedincisidir.

Mustarşid veya Ebû el-Mansur "el-Mustarşid Billâh", Abbâsî Hâlifelerinin yirmi dokuzuncusudur. 1118–1135 döneminde Bağdat'ta Abbasi halifesi olarak hüküm sürmüştür.

Mustekfî veya Mustekfî "Billâh" veya Abdullāh Mûstekfî Tam Adı: Ebū Kāsım Mustekfī Billāh Abdullāh bin Alī Muktafī 943-946 döneminde Bağdad merkezli Abbâsî Hâlifelerinin yirmiikincisidir.

Râzî veya Muhammed "Râdî Billâh"" .. 934–940 döneminde halifelik yapmış yirminci Abbasi halifesi ve halifelerin otuzsekizincisidir.

Müttaki ya da tam künyesiyle Ebû İshâk İbrâhîm el-Müttakī-Lillâh bin Ca'fer el-Muktedir-Billâh el-Abbâsî, 940-944 döneminde Bağdat'ta hüküm süren Abbâsî Halifelerinin yirmi birincisidir.

<span class="mw-page-title-main">İki kutsal caminin hizmetkârı</span> Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevinin koruyucusu olduğunu simgeleyen kraliyet unvanı

Hâdimü'l-Haremeyn ya da iki kutsal caminin hizmetkârı, Eyyûbî sultanları, Memlûk sultanları, Osmanlı padişahları ve günümüzde Suudi kralları dâhil olmak üzere İslam hükümdarları tarafından kullanılan kraliyet ünvanı. Bu ünvan, İslam dünyasının en kutsal iki mescidi olarak kabul edilen Mekke’deki Mescid-i Haram ve Medine’deki Mescid-i Nebevî'nin hükümdar tarafından korunması, sorumluluğunun garanti altına alınması ve sürdürülmesi anlamına gelir.

Hibetullah Ahundzade, Taliban ve Afganistan İslam Emirliği'nin üçüncü Yüksek Komutanı olan siyasi ve dini bir liderdir. Mevlevî unvanını kullanmaktadır. Taliban tarafından kendisine Emîrü'l-mü'minîn unvanı verilir ve bu unvan aynı zamanda iki selefinin de taşıdığı unvandır.

Emîrü'l-mü'minîn ya da emirülmüminin, halife başta olmak üzere İslam dünyasının liderliğinde iddia sahibi olan liderlerin kullandıkları ünvan. Bir hükümdar "müminlerin koruyucusu" anlamına gelen bu ünvanı taşıyorsa bu onun hem siyasi, hem de dinî hükmüne işaret etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hac emiri</span>

Hac emiri, Emirü'l-hac veya Emir-i hac, 7. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar birbirini takip eden Müslüman imparatorluklar tarafından her yıl düzenlenen Hac kervanını korumakla görevli komutana verilen pozisyon ve unvandı. Abbasiler döneminden beri, biri Şam'dan diğeri Kahire'den hareket eden iki ana kervan vardı. Her iki kervana, kervan için para ve erzak sağlamak ve Hicaz'daki Müslümanların kutsal şehirleri Mekke ve Medine'ye giden çöl yolu boyunca kervanı korumak olan bir emirü'l-hac atanırdı.

Emîrü’l Ümerâ, ; 10. yüzyılda Abbâsî Halifeliği'nde, sahipleri 936'dan sonraki on yılda vezir yönetimindeki sivil bürokrasinin yerini alarak etkili birer naip haline geldiler ve Abbasi halifelerini salt törensel bir role indirgediler. Bu makam daha sonra Büveyhîlerin 11. yüzyılın ortalarına kadar Abbasi halifeleri ve Irak üzerindeki denetiminin temelini oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Baykam</span> askeri komutan

Ebu el-Hüseyin Bajkam el-Mākānī, Baykam, Badjkam veya Bachkam olarak anılırdı, bir Türk askeri komutanı ve Abbasiler Halifeliği'nin bir görevlisiydi. Ziyârî hanedanının eski gulâmlarından olan Baykam, 935 yılında Ziyârî hükümdarı Merdavij'in suikasta uğramasının ardından Abbasi hizmetine girdi. Bağdat'taki Halifelik sarayında beş yıl görev yaptığı sırada kendisine Emîrü’l Ümerâ unvanı verildi; bu sayede halifeler Râzî ve Müttaki üzerindeki hakimiyeti sağlamlaştırıldı ve onların toprakları üzerinde mutlak bir güç elde etti. Baykam, yönetimi boyunca aralarında Emîrü’l Ümerâ öncülü İbn Râik, Basra merkezli Berîdîler ve İran'ın Büveyhî hanedanı da bulunan çeşitli muhaliflerin meydan okumalarına maruz kaldı; ancak ölümüne kadar kontrolü elinde tutmayı başardı. 941 yılında el-Muttaki'nin halife olmasından kısa bir süre sonra bir av gezisi sırasında bir grup Kürt tarafından öldürüldü. Baykam, hem kararlı yönetimiyle hem de kendisine saygı duyan ve bazı durumlarda dost olan Bağdat aydınlarına olan himayesiyle tanınıyordu. Onun ölümü merkezi iktidarda bir boşluğa yol açtı ve Bağdat'ta kısa süreli bir istikrarsızlık ve çatışma dönemi yaşandı.