İçeriğe atla

Eminönü

Eminönü
Eminönü Meydanı, Galata Kulesi ve Yeni Cami
ÜlkeTürkiye Türkiye
BölgeMarmara
İlİstanbul
İlçeFatih
Zaman dilimiUTC+03.00 (UDAS)
Alan kodu(+90) 212
Plaka kodu34

Eminönü, İstanbul'un bir semtidir. İstanbul'un Tarihî yarımada olarak bilinen kısımda, Haliç'in batısında yer alır. 7 Mart 2008 tarihine kadar ilçe belediyesi olan Eminönü bu tarihte lağvedilerek kanunla Fatih ilçesine bağlanmıştır.[1]

Bütünüyle İstanbul kentinin tarihi çekirdeği olan sur içinde yer alır ve merkezi alanın en canlı bölgelerinden birini oluşturur. Osmanlı döneminde Deniz Gümrüğü ve Gümrük Eminliğinin burada bulunması sebebiyle Eminönü adını almış, Fatih ilçesiyle birlikte cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul'un merkezi ilçesi olmuştur. İlçe olduğu dönemde yüzölçümü bakımından Adalar'ın ardından İstanbul'un en küçük ilçesiydi.

Nüfusu 1955 yılına kadar artmaya devam eden Eminönü'nün önemli semtleri, zamanla konut alanı olmaktan çıkıp, ticaret bölgesine dönüşünce, nüfus da azalma sürecine girmiştir. 1990 yılında 83.444 olan nüfusu, son nüfus sayımında 55.548 olarak tespit edilmiştir. Yüzölçümü 5 km²'dir.Toplam 33 mahalleden oluşmaktadır.

İstanbul'un Haliç girişinde, kentin kurulduğundan bugüne var olan limanın, Sirkeci'yle birlikte önemli bir bölümünü Eminönü semti oluşturmaktadır. Kent yaşamının önemli bir odağı olduğu kadar, dünyanın en önemli limanlarından birinin merkezi olan bu semt, Unkapanı yolu üzerinde yer alan İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin Eminönü Kampüsü'nden başlayıp İstanbul Ticaret Odası'nın binası ile devam eden ve Sirkeci'ye kadar uzanan kıyı şeridi ve onun hemen arkasındaki çarşı bölgesini kapsamaktadır.

Yenicami Minaresinden

Tarih

Bizans Dönemi

Haliç'ten Yeni Cami'nin görünümü
T1 Eminönü 2
T1 Eminönü 1
T1 Eminönü
T1 Eminönü 1

Semtin Bizans döneminde “Neorin Kapısı” (Başçe Kapısı) ile “Porta Drungari” (Odun Kapısı) arasındaki kıyı ve liman bölgesi olduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır. Byzantion’un ilk kurulduğu yerin bugünkü Topkapı Sarayı çevresi ile Sarayburnu ve Sirkeci bölgesi olduğu sanılmaktadır. Sarayburnu’nun batısından başlayarak Sirkeci - Eminönü sahilinin tümüyle liman olduğu, Sirkeci Garı’nın bulunduğu kesimin sonradan dolduğu bilinmektedir. Bizans devrinde bugünkü Sirkeci ve Cağaloğlu’nun kuzey kesimlerine “Eugeniu” denilmekteydi. Bölge günümüzde Topkapı Sarayı’nı çevreleyen surların bulunduğu yerde olması gereken Byzantion surlarının hemen dışında; Septimus Severus surunun içinde kalıyordu.

Eminönü'nden Boğaziçi Manzarası

Bizans İmparatorluğu Dönemi'nde, Neorion Limanı zamanla dolmuş, 697’de imparator Leontios tarafından temizletilmiş, bu sırada çıkarılan cüruftan kaynaklandığı ileri sürülen bir veba salgını kenti kasıp kavurmuştu. 10. yüzyıldan sonra Cenevizliler ve Pisalılar başta olmak üzere Latin kolonileri, Eminönü - Sirkeci civarında imtiyazlı bölgeler elde edip buralara yerleşmişler ve limanda kendi ticaret iskelelerini kurmuşlardır.

Eminönü ile Sirkeci arasında, Yeni Cami’nin hemen arkasında bulunan Bahçekapı semti, adını İstanbul’un deniz surlarının Haliç ağzına açılan kapılarından biri olan “Bahçe Kapısı”ndan almaktadır. Bizans döneminde bu kapıya “Porta Neorion” denildiği belirtilmektedir. Bu kapının çevresindeki nüfusun çoğunluğunu o dönemde Museviler oluşturduğundan, kapıya “Porta Hebraica” ya da “Porta Judeca” denilmiş, Türkler tarafından ise Çıfıt Kapısı (Şuhut Kapısı) olarak adlandırılmıştır. Bizans Dönemi'nde bu kapının yakınında bir kule olduğu, Haliç’in ağzına gerili zincirin bir ucunun kuleye, diğer ucunun da Galata Kulesi’ne bağlı bulunduğu rivayet edilmektedir. Kapının yerinin bugünkü Yeni Cami arkasında Arpacılar Caddesi üzerinde olduğu sanılmaktadır.

Osmanlı Dönemi milattan sonra

Eminönü'nün panoramik görüntüsü

Bizans Dönemi'nde olduğu gibi, Osmanlı Dönemi'nde de kentin ithal ettiği malların boşaltılıp, saklandığı, binlerce denizci ve tüccar ile onlara hizmet verenlerin işlerini gördüğü yoğun bir iş merkezi olmaya devam eden Eminönü, aynı zamanda İstanbul'un büyük bir liman semti idi. Dolayısıyla bu bölgede çok sayıda yer alan dini anıtların yanında, hanlar ve çarşılar da yoğun bir alanı kaplamaktaydı.

Eminönü İskelesi ve çevresinden bir görünüm, sol tarafta Sirkeci, sağ tarafta Yeni Camii, onun arkasında Süleymaniye Camii

Özellikle meydanı, pek çok yabancı seyyahın gravüarlerine konu olan Eminönü'nün deniz tarafından bakıldığında fark edilen eski hali, limanın sıkışık, insan ve etkinlik dolu atmosferi, deniz üzerinde sandallar, ilginç profilleriyle büyük kayıklar, Yeni Camii'nin silüeti, deniz kenarına sıkışmış ahşap dükkânlardan oluşan mimari karakteri oldukça değişikliğe uğramıştır. Bu değişimde İstanbul'u birbirine bağlayan özellikle Galata Köprüsü'nün rolü büyüktür. Böylece eskiden kıyıda oluşan kent mekanı, Galata'ya doğru uzanan bir şekillenmeye yönelmiştir.

Buharlı gemilerin yapılmaya başlanması, Şirket-i Hayriye, Sultan Abdülaziz Dönemi'nde Demiryolunun Sirkeci'ye gelişi, tünelin yapılması, atlı ve daha sonra da elektrikli tramvaylar, 19. yüzyıl sonunda Galata ve Sirkeci'de yapılan yeni rıhtımlar ve depolar, Eminönü'nün ve meydanının görüntüsünü tümüyle değiştirmiştir.

Eminönü ilçesinin önemli semtlerinden biri olan Sirkeci, Osmanlı Dönemi'nde Topkapı Sarayı'na yakın oluşu, sonra da Babıali'nin, yani hükûmet konağı merkezinin iskelesi olması sebebiyle önemini korumuştur. Bu yöre hem ulaşım, hem de ticaret açısından Babıali'nin denize doğru uzantısı durumundaydı. Demiryolları ve Sirkeci Garı'nın yapılması buranın daha da önem kazanmasına yol açtı. Gar, semte canlılık ve farklı bir işlev kazandırdı.

Bu dönemde Bahçekapı'nın, sadrazamlığa terfi edenlerin saraya götürülmek üzere geçirildikleri kapı olduğu bilinmektedir. Kente getirilen zahire ve her türlü ticari metanın da bu kapıdan geçirildiği kaynaklarda belirtilmektedir. Akşamları şehir kapıları kapandıktan sonra geç kalanların şehre girdikleri kapı da burası idi.

1569'da Demirkapı'dan başlayıp Bahçekapı'ya kadar uzanan yangında semtin Yahudi Mahallesi bütünüyle yanmış, kapı ve çevresindeki surlar 1865 yangını ve sonra da yol genişletme çalışmaları sırasında yıktırılmıştır. Eminönü ilçesinin Cağaloğlu semti Evliya Çelebi'nin belirttiğine göre, Osmanlı döneminde Ekabir Saraylarının bulunduğu bir semtti. Bunda semtin saraya yakın oluşunun önemli payı olmalıdır.

16. yüzyılın son çeyreğinde sadrazamlık yapan Çiğalazade Sinan Paşa'nın sarayının ve yaptırdığı hamamın bu bölgede bulunması semtin "Çiğalaoğlu" adını almasına sebep olmuştur. Çiğalaoğlu adı daha sonra halkın ağzında "Cağaloğlu"na dönmüştür. Osmanlı devletinin sadaret makamı ve devletin yönetim merkezi olan Babıali'nin varlığı semte daha 18. yüzyıldan itibaren özellik kazandırmış ve burası Osmanlı bürokrasisinin, sadaret mensuplarının, paşaların yaşadığı bir bölge halini almıştır. 1870'lerden sonra ise Cağaloğlu, Türk basının merkezi haline gelmeye başlamıştır.

Cumhuriyet Dönemi

Osmanlı döneminde Eminönü meydanının mimari karakterinin değişmesinde Sirkeci Garı'nın yapılması, Dördüncü Vakıf Han ve Postane gibi yapılar ile Sultan I. Abdülhamid döneminin ticari yapılarının da tesiri vardır. Ancak Eminönü'nün 19. yüzyıldaki fiziki yapısı, asıl cumhuriyetin ilanından sonra, özellikle vali ve belediye reisi Lütfi Kırdar zamanında (1938-1949) değişmeye başlamıştır. 1928'de Fatih'ten ayrılarak ilçe olmuştur.

Yeni Camii'nin önündeki yapılar, köprü için bilet kesen kulübeler ortadan kaldırılarak meydan açılmıştır. Mısır Çarşısı'nın etrafı açılarak restore edilmiş, 1955-56 yıllarında Unkapanı - Eminönü yolunu açma çalışmaları sırasında balıkçı ve meyhaneleriyle ünlü Balıkpazarı da yok olmuştur.

Eminönü'nün eski silüeti bir ölçüde 1986 yılına kadar ayakta kalabilmişse de 1984-89 yılları arsında, Haliç uygulamaları sırasında Yemiş İskelesi ve çevresi tamamen ortadan kalkmıştır. 1980'li yıllarda ise meydanda yapılan yaya köprüleri semtin eski karakterini bozmuştur. 20. yüzyılın ilk yarısı boyunca Sirkeci, ucuz otellerin, gurbetçilerin nakliyat şirketlerinin merkezi olmuştur. Özellikle garın arkasındaki oteller gurbetçilerin mekanıydı. Ayrıca etrafta küçük lokanta, büfe ve işyerleri de mevcuttu.

Ancak Sirkeci, tarihin her döneminde rıhtım olarak hizmet vermiştir. Diğer yandan Babıali caddesi ve onun devamı olan Ankara Caddesi'nden aşağı, denize ve Galata Köprüsü'ne inen trafiğin bağlantı noktası olma özelliğini yine her dönemde korumuştur.

1957-59'da açılmaya başlanan Sirkeci - Florya sahil yolu Sarayburnu'nu sahilden dolaşarak Sirkeci trafiğinin hafiflemesini sağlamıştır. 1960'lardan sonra Sirkeci'deki ucuz otellerin Laleli-Aksaray semtlerine kaymasıyla, semtte ticaret ve iş merkezi niteliği ağır basmıştır. Semtin sahil kesiminde feribot iskelesi ile Sirkeci Garı'nın karşısına gelen kısımda Harem-Sirkeci araba vapuru iskelesi yer almaktadır.

Eminönü ilçesinin Bahçekapı semti 1960'lara kadar konutların da bulunduğu bir bölge iken daha sonra tamamen bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Galata köprüsünün ayağının doğusunda, Eminönü meydanından Sirkeci'ye doğru şehrin Rumeli yakasını, Anadolu yakasına ve Boğaziçi'ne bağlayan şehir hatları vapur iskeleleri sıralanmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra Cağaloğlu semti siyasal nitelik ve ağırlığını kaybetmiştir. Ancak Osmanlı döneminde olduğu gibi bu dönemde de basın merkezi olma özelliği öne çıkmıştır. 5747 Sayılı Kanun ile 7 Mart 2008'de Fatih ilçesine bağlanmıştır.

Semtin sahil kesiminde 2024 yılında kapsamlı bir meydan düzenlemesi gerçekleştirilmiştir.[2]

Siyaset

Yerel Seçimler

SeçimBelediye BaşkanıPartiOy Oranı
1984Tahir AktaşAnavatan Partisi%49,64
1989Ahmet Naci AkgünSosyaldemokrat Halkçı Parti%28,69
1994Ahmet ÇetinsayaAnavatan Partisi%28,52
1999Lütfi KibiroğluFazilet Partisi%27,67
2004Nevzat ErAdalet ve Kalkınma Partisi%26,11
Kaynak:[3]

Ulaşım

Otobüs Hatları

Minibüs hatları

Tramvay hatları

Galeri

Kaynakça

  1. ^ "Belediye sayısını 2103'e düşüren tasarı yasalaştı". NTVMSNBC.com. 7 Mart 2008. 9 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2008. 
  2. ^ "İmamoğlu yenilenen Eminönü Meydanı'nın açılışına katıldı". Hürriyet. 4 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2024. 
  3. ^ "yerelnet.org.tr, Fatih Belediyesi". 20 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2014. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fatih</span> İstanbul ilçesi (Avrupa Yakası)

Fatih, tarihî yarımada (Suriçi) olarak da bilinen, İstanbul şehrinin kurulup geliştiği bölgenin tamamını kaplayan ve şu anda İstanbul ilinin merkez ilçesidir. Valilik, büyükşehir belediye başkanlığı, emniyet müdürlüğü ve şehrin vergi dairesi gibi kurumların yer alıyor olması sebebiyle İstanbul'un merkezi sayılır. Güneybatıdan Zeytinburnu, kuzeybatıdan Eyüpsultan ilçeleri; kuzeyden Haliç, doğudan İstanbul Boğazı ve güneyden Marmara Denizi ile çevrilidir.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul'un Fethi</span> Osmanlıların Bizansın başkentini ele geçirmesi ve Bizans İmparatorluğunun yıkılması

İstanbul'un Fethi, Kostantiniyye'nin Fethi veya Batı dünyasındaki adıyla Konstantinopolis'in Düşüşü, 6 Nisan – 29 Mayıs 1453 tarihleri arasında, 53 gün süren yoğun bir kuşatmanın sonucunda Osmanlı padişahı II. Mehmed komutasındaki Osmanlı ordusunun Bizans İmparatorluğu'nun başkenti olan Konstantinopolis'i ele geçirmesidir. Olayın sonucunda, bin yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürmüş olan Doğu Roma İmparatorluğu yıkılmış ve Osmanlı Devleti bir imparatorluk hâline gelmiştir. Bu fetih, bazı modern tarihçiler tarafından Orta Çağ'ı sona erdirip Yeni Çağ'ı başlatan olaylardan biri kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bahçekapı, Fatih</span>

Bahçekapı, İstanbul ilinin Fatih ilçesi sınırları bulunan şehrin en eski semtlerinden biri.

<span class="mw-page-title-main">Tophane</span> İstanbul da semt adı

Tophane, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde, boğaz kıyısında bir semttir. II. Mehmet İstanbul’u fethinden sonra 1455'te Tersane-i Amire (Haliç) ve 1460 Tophane-i Amire’yi (Tophane) kurarak İstanbul’da ilk sanayi hamlesini başlatmıştır. Tophane, bu özelliği nedeniyle Osmanlı döneminde İstanbul'un en eski sanayi bölgelerinden biridir denilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Bâb-ı Âli</span> Osmanlı Devletinde sadrazam sarayı

Bâb-ı Âlî ya da basitleştirilmiş şekli ile Bâbıâlî, Osmanlı Devleti döneminde sadrâzam sarayına verilen isimdir. Onsekizinci yüzyıl sonlarına yakın bir zamana kadar Paşa sarayı, Paşa kapısı, Bâb-ı Âsafî gibi adlarla da anılan sadrazam sarayına I. Abdülhamid zamanından itibaren Bâb-ı Âlî denilmeye başlanmıştır. Günümüzde İstanbul Valiliği valilik konağı olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Konstantinopolis Surları</span> Konstantinopolisin surları (modern İstanbul, Türkiye)

Konstantinopolis Surları, günümüzde İstanbul sınırları dahilinde olan Konstantinopolis'i çevreleyen ve Doğu Roma zamanında yapılmış şehir surlarıdır. Şehri çeviren surlar tarihte 5. yüzyıldan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir. Son yapımı MS 408'den sonradır. II. Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu'ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray'a bu taraftan ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule'ye, Yedikule'den Topkapı'ya, Topkapı'dan Ayvansaray'a uzanıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Unkapanı</span> semt

Unkapanı, İstanbul'da bir semt. Osmanlılar zamanında bazı satış yerlerinde Arapçada Kabban adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, bu tip yerlere Kapan denirdi. O dönemde un ve tahılların muhafaza edildiği hanlar burada bulunuyordu. Bugünkü Unkapanı sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt 19. yüzyılda bu ismi almıştır. Ayrıca kapanlara getirilen ürünlere göre yağkapanı ve balkapanı adını alan çeşitleri de vardır. Ayrıca Türkiye müzik piyasasının merkezi olan, plakçılar ve müzik yapımcılarının bulunduğu İMÇ Blokları için kullanıldığından, bu semt Unkapanı Plakçılar Çarşısı'dır.

İstanbul, tarihî yarımada'da kalan eski İstanbul yedi tepe üzerine kurulmuştur ve "yedi tepeli şehir" olarak bilinmektedir. Şehir bu ünvanı, bilinçli bir şekilde Roma'nın yedi tepesini takip ederek yedi tepe üzerine inşa edilmiş olan Bizans Konstantinopolis'inden miras almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Karaköy</span> Beyoğlu, İstanbulda bir semt

Karaköy, İstanbul ilinin Beyoğlu ilçesine bağlı semt. Bankaları ve iş hanlarıyla ünlü en eski ticaret merkezlerinden biridir. Eski Galata semtinin modern adıdır. Tarih boyunca bir liman ve ticaret merkezi olma özelliğiyle ön plana çıkmıştır. Boğaziçi'nin Avrupa tarafında Haliç'in ağzında yer alır. Karaköy, şehrin çok tarihsel bölgelerinden ve en eskilerinden biridir. 19. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı Devleti'nin finans merkezi haline gelmişti. Bugün ise, önemli bir ticaret ve ulaşım merkezidir.

<span class="mw-page-title-main">Haliç</span> Boğaziçi girişindeki Tarihî yarımada ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi

Haliç, İstanbul'un Avrupa yakasını kaplayan Çatalca Yarımadası'nın güneydoğu ucunda, Boğaziçi girişinde, İstanbul ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi. Denizin kendisine ulaşan akarsu yatağının bir bölümünü istila etmesiyle meydana gelen yapının jeomorfolojik adı olan Arapça haliç sözcüğü, İstanbul halicinin kent açısından taşıdığı önemden dolayı Osmanlılar döneminden bu yana bir özel isim haline gelmiş, birçok semti kapsayan bir kent bölgesi adı olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sarayburnu</span>

Sarayburnu, İstanbul'un kuzeybatı köşesinde, Haliç yalısını Marmara Denizi kıyısından ayıran burun.

<span class="mw-page-title-main">Fener, Fatih</span> İstanbul Fatihte bulunan tarihi semt

Fener, İstanbul ilinin Haliç kıyısındaki tarihi semtlerinden biridir. "Fener" adı, Orta Çağ Yunancası'ndaki "fanarion" sözcüğünden türemiştir. Bu ad ise Bizans döneminde burada bulunan bir fenerden gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sirkeci</span> İstanbulda bulunan bir semt

Sirkeci, İstanbul ilinin Fatih ilçesinde yer alan bir semttir. Deniz kenarında Haliç'in ağzında yer alan semtin batısında Bahçekapı semti, doğusunda Sarayburnu, güneyinde ise Cağaloğlu semti bulunur. Semtin en önemli noktası Sirkeci Garı, ana caddesi ise Ankara Caddesi'dir. Sahil boyunca uzanan Ragıp Gümüşpala Caddesi ve Kennedy Caddesi Sirkeci'de birbirine bağlanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Sinanpaşa, Beşiktaş</span> Beşiktaş, İstanbul, Türkiyede mahalle

Sinanpaşa, İstanbul ilinin Beşiktaş ilçesindeki bir mahalle. Mahallenin bulunduğu bölge 17.yy'dan önce Beşiktaş semti olarak anılmaktayken; Beşiktaş semtinin Galata beldesine bağlanması ile birlikte günümüzdeki ismini almıştır. Cihannüma, Türkali, Vişnezade semtleri ve İstanbul Boğazı ile çevrilidir. Adını aldığı Sinan Paşa Camii, Barbaros Hayreddin Paşa Türbesi ve meydanı ile İstanbul Deniz Müzesi semt sınırları içindedir.

<span class="mw-page-title-main">Ayvansaray</span> Fatih, İstanbul, Türkiyede mahalle

Ayvansaray, İstanbul'un Avrupa Yakası'nda Fatih ilçesinde bir semttir. Tarihî yarımadada, suriçinde kalan mahalle Haliç'in güney kıyılarında kurulmuştur. Doğusunda Balat, batısında, Eyüpsultan'ın Defterdar mahallesi, kuzeyinde Haliç ve güneyinde Edirnekapı yer alır. Ayvansaray, Bizans döneminde Blakernai semtinin kurulu olduğu yerdedir.

Cibali, İstanbul'un Fatih ilçesinde, Unkapanı'ndan Eyüpsultan'a doğru Haliç'in batı kıyısındaki mahalle. Bizans surlarının içereside yer alan Cibali semtinin karşı yakasında Kasımpaşa, yan tarafında ise Balat ve Fener semtleri semti yer alır. Haraççı Kara Mehmed ile Küçük Mustafa Paşa mahallelerinin eteklerinde Haliç kıyısında kurulmuş bir semttir. Kuzeyinden Haliç'e paralel Abdülezel Paşa Caddesi geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Atatürk Bulvarı, İstanbul</span>

Atatürk Bulvarı, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan bir yoldur. Tarihî yarımadayı Beyoğlu yakasına bağlayan anayollardan biridir. Aksaray semtinde Millet, Ordu ve Gazi Mustafa Kemal Paşa caddelerinin kesiştiği noktada bir dörtyoldan başlayarak Unkapanı-Küçükpazar bölgesinde Haliç'i aşan Atatürk Köprüsü'ne bağlanarak sonlanır. Bulvarın sağ tarafında güneyden kuzeye Kemalpaşa, Kalenderhane, Mollahüsrev, Hacıkadın, Yavuzsinan; sol tarafında ise güneyden kuzeye İskenderpaşa, Zeyrek ve Cibali mahalleleri bulunur. Caddenin kuzey ucuna yakın bir noktada Saraçhane semtinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi binası ve Bizans döneminden kalma Bozdoğan Kemeri bulunmaktadır. Unkapanı bölgesinde kentin en eski organize ticaret alanlarından İstanbul Manifaturacılar Çarşısı, tarihî Şepsefa Camii ve Zeyrek Camii bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Neorion Limanı</span> Konstantinopolis şehrinde liman

Neorion Limanı, İstanbul'da, günümüzdeki Bahçekapı mevkiinde yer almış olan Bizans limanıdır. Yeni Cami Külliyesi ile Sirkeci arasındaki bölgede kurulmuş olup, aşağı yukarı Yeni Camii ile çevresini kuşatacak büyüklükte bir koydan oluşmaktaydı. 2. ve 3. yüzyıllarda var olduğuna ilişkin kaynaklar mevcuttur. Liman adını orada bulunan bir "neorion" yani tersaneden almıştır. Limanın içinde donanma tersanesi ile kürek atölyesi bulunmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Prosforion Limanı</span>

Prosforyon Limanı, Konstantinopolis şehrinin bir limanıdır. Yunan kolonisi Bizantion döneminden ilk bin yılın şafağına kadar kullanılmıştır. Yavaş yavaş genişledi, geleceğin Konstantinopolis bölgesinde inşa edilecek ilk liman oldu.

Gürcü Kapı, Osmanlı Devleti sınırları içinde, tarihsel olarak Gürcü toprakları olmayan yerlerdeki Gürcü yerleşmesine ve tarihsel Gürcistan'a açılan sur kapılarına verilen addır. Gürcü Kapı adını taşıyan üç önemli yerden biri İstanbul'da, diğer ikisi Erzurum ve Kayseri'de bulunmaktadır.