İçeriğe atla

Elli hamle kuralı

Elli hamle kuralı bir satranç oyununda art arda gelen 50 hamle boyunca herhangi bir taşın alınmadığı ya da bir piyonun oynanmadığı durumlarda oyunun beraberlikle sonuçlanabilmesini sağlar. Böyle bir kuralın uygulanma amacı kazanma olanağı bulunmayan bir oyuncunun oyunu boş yere uzatmasını ya da bir oyuncunun rakibinin yorgunluğundan yararlanıp avantajlı duruma geçmesini engellemektir. Tüm temel şah matlar elli hamleden kısa bir sürede tamamlanabilmektedir.

Bazı oyun sonlarının elli hamleden uzun bir sürede kazanca götürdüğünün gözlenmesi üzerine (bkz. Tarihi bölümü) bu kural, 20. yüzyılın bir bölümünde 100 hamleye izin verecek biçimde değiştirilmiştir. Ne var ki, bu istisnalar 1992 yılında kaldırılmış ve kural tam anlamıyla uygulanmaya başlanmıştır.

Kural tanımı

Elli hamle kuralının tanımı FIDE satranç kuralları yönergesinin 9.3 numaralı başlığında bulunur:[1]

Hamle sırası kendisinde olan oyuncunun kurallı bir beraberlik teklifi yapması durumunda oyun beraberlikle sonuçlanır. Bu kural, aşağıdaki durumlar için geçerlidir.
(a) Oyuncu, yapacak olduğu hamleyle birlikte oyunun son 50 hamlesinde hiçbir piyon hareketinin ya da hiçbir taş alımının gerçekleşmemiş olacağını hamle kağıdına yazar ve hakeme bildirimde bulunursa, ya da
(b) oyunun son 50 hamlesi içinde hiçbir piyon hareket ettirilmemiş ya da hiçbir taş alımı meydana gelmemişse.

Doğal olarak, bu kuralın işletilebilmesi için hamle sırası kendisinde olan oyuncunun bir piyon hamlesi yapmaması ya da bir taş alımı gerçekleştirmemesi gerekir. Ayrıca, beraberlik teklifi hemen ilk anda yapılmak zorunda değildir. Kuralın işletilmesini sağlayan durumların sürdüğü her pozisyonda taraflardan biri beraberlik teklifi yapabilir.

Oyun elli hamle kuralı uyarınca kendiliğinden beraberlikle sonuçlanmaz. Bu kuralın işletilebilmesi için taraflardan biri hamle sırası kendisindeyken mutlaka beraberlik teklifi yapmalıdır. Bu nedenle, bir oyunun sonsuza dek sürmesi olanaksız değildir. Ne var ki, bu kuralın işletilebilmesine olanak tanıyan durumlarda taraflardan biri beraberlik teklifi yapmakta gecikmez.

Oyun sonundan önce bu kural uyarınca berabere biten oyunların sayısı çok azdır. Bunun bir örneği 1996 yılında yapılan Filipowicz - Smederevac karşılaşmasıdır.[2] Bu oyunda 20. hamleden sonra piyon hareketi gözlenmemiş ve tüm oyun boyunca taş alımı gerçekleşmemiştir. Oyun, 70. hamlede berabere sonuçlanmıştır.

Örnek

Karpov-Kasparov 1991
a8b8c8d8e8f8g8h8
a7b7c7d7e7f7g7h7
a6b6c6d6e6f6g6h6
a5b5c5d5e5f5g5h5
a4b4c4d4e4f4g4h4
a3b3c3d3e3f3g3h3
a2b2c2d2e2f2g2h2
a1b1c1d1e1f1g1h1
Son taş alımının yapıldığı 63. Şxh4 hamlesinden sonraki durum
a8b8c8d8e8f8g8h8
a7b7c7d7e7f7g7h7
a6b6c6d6e6f6g6h6
a5b5c5d5e5f5g5h5
a4b4c4d4e4f4g4h4
a3b3c3d3e3f3g3h3
a2b2c2d2e2f2g2h2
a1b1c1d1e1f1g1h1
112... Şh8 hamlesinden sonraki durum

1991 tarihinde oynanan Anatoly Karpov - Garry Kasparov karşılaşmasında siyahın 112. hamlesinden sonra elli hamle kuralı işletilebilirdi ancak bu oyunda iki oyuncu da beraberlik teklifi yapmamıştır. Son taş alımı beyazın 63. hamlesinde gerçekleşmiştir (son piyon hamlesi de bir pozisyon önce yapılmıştır). FIDE kurallarına göre beyaz 113. hamlesini hamle kağıdına yazarak beraberlik teklifinde bulunabilirdi. Yine aynı kurala göre bu hamleyi takip eden hamlelerde de kuralın geçerliliği çiğnenmemek koşuluyla her iki taraf beraberlik teklifi yapabilirdi. Ancak, bu gerçekleşmemiş ve oyun birkaç hamle daha sürmüştür:

113. Ag5 Ka6+
114. Şf7 Kf6+
115. ½-½[3]

115. Şxf6 hamlesi oynanmış olsaydı pat meydana gelecekti. Oyun 115. Şe8 Kxf5 116. Axf5 şeklinde sürseydi oyun yine berabere bitecekti çünkü iki atın şah mat yapması olanaksızdır (bkz. iki atlı oyun sonu).

Tarihi

Elli hamle kuralına ilk kez Ruy López'in 1561 tarihli satranç notlarında rastlanmıştır.

Bir zamanlar, kazanca götüren tüm oyunların elli hamle kuralını çiğnemeden sona ereceği düşünülüyordu. Ne var ki, bu varsayının yanlışlığı 20. yüzyılın başlarında görüldü (Alexey Troitsky'nin iki atlı oyun sonu çözümlemesi ve kale ile file karşı kale oyun sonu). Satranç oyun kuralları elli hamle kuralına istisna teşkil eden durumları içine alacak biçimde birçok kez gözden geçirilmiştir.

Berimsel bilimlerin öncülerinden Ken Thompson'ın 1980'lerde satranç bilgisayarı Belle ile gerçekleştirdiği gözlemler elli hamleden uzun süren ve kazanca götüren birçok oyun sonu olduğunu açığa çıkardı. Ancak, bu oyunlar genellikle rastgele hamlelerden oluşmaktaydı. Bu hamlelerin gerçek bir oyunda yapıldığı düşünülemezdi.[1] 11 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ayrıca, kazanca götüren ve yüzlerce hamleden oluşan mükemmel bir hamle dizisini keşfetmek insan yeteneğinin çok ama çok üstündeydi.

Elli hamle kuralı 1992 yılında hiçbir istisnaya yer bırakmayacak biçimde kesinleştirildi.

Gene de, konuyla ilgili akademik araştırmalar sürdürüldü. Sonuç olarak daha önce keşfedilmemiş birçok oyun sonuna rastlandı. 2008 itibarıyla en uzun sürede kazanca götüren oyun 517. hamlede sona ermektedir (tarafların en iyi oyunlarını oynadıları düşünülürse) ve bu oyun, vezir ile ata karşı kale, fil ve attan oluşmaktadır.

Elli hamle kuralının istisnalara izin verdiği dönemde kural üzerinde bazı değişiklikler yapıldı. FIDE 1928 yılında yaptığı düzenlemede kaleye karşı kale ile filden oluşan oyun sonları için 132 hamleye izin verdi (Bu tür bir pozisyonun 66 hamlede kazanca götüreceği düşünülüyordu, hamle sınırı bu sayının tam iki katıydı). 1952'de kuralı yeniden gözden geçiren FIDE, elli hamlenin yeterli olmayacağı düşünülen durumlarda oyunun uzaması için oyuncuların aralarında anlaşmaları gerektiği hükmüne vardı.

Hamle sınırı bu tür durumlar için bir ara yüz hamleye çıkarıldı. Elli hamle kuralını geçersiz sayan bazı özel durumların keşfedilmesinin ardından FIDE bu oyun sonlarını ek bir kural bünyesinde düzenledi:

  1. vezire karşı iki fil
  2. vezire karşı iki at
  3. iki file karşı bir at
  4. iki ata karşı bir piyon
  5. kale ile file karşı kale
  6. vezir ile yedinci sıradaki bir piyona karşı vezir.

Kural başlarda yüz hamle olarak uygulandı ancak hamle sınırı 1988 yılında 75'e düşürüldü. 1992 yılında ise tüm pozisyonlar için geçerli hamle sınırı 50 oldu.

Tarihin en uzun satranç oyunları çoğunlukla kaleye karşı kale ile fil oyun sonundan oluşur. Bu oyunlar, elli hamle kuralının sınırlarının genişletildiği dönemlerde oynanmıştır.[4] (bkz. piyonsuz oyun sonları, Philidor Savunması ve Cochrane Savunması.)

Ayrıca bakınız

  • Satranç kuralları
  • Üçlü tekrar
  • Beraberlik (satranç)

Notlar

  1. ^ FIDE Satranç Kuralları 12 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Ekim 2004
  2. ^ "Chessville'deki Filipowicz - Smederevac (1966) karşılaşması". 9 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2008. 
  3. ^ "Karpov-Kasparov". 11 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2008. 
  4. ^ "Satranç rekorları". 9 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2008. 

recgames.pgn dosyası Tim Krabbe'ın aşağıda adresi verilen sitesinden indirilebilir.

http://www.xs4all.nl/~timkr/records/records.htm 14 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Kaynakça

  • Hooper, David (1992). Oxford Satranç Rehberi. Oxford University Press. ISBN 0-19-866164-9. 
  • McCrary, John (2004). "Özel Beraberlik Kurallarının Doğuşu". Chess Life, Kasım. ss. 26-27. 
  • Müller, Karsten (2001). Satrançta Oyun Sonları. Gambit Yayınları. ISBN 1-901983-53-6. 
  • Troitzky, Alexey (2006). Satranç Oyunları Örneklemi (1937). Ishi Press. ISBN 0-923891-10-2. 
  • Whitaker, Norman (1960). 365 Seçme Oyun Sonu. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Satranç</span> İki oyuncu ile oynanan, turnuvaları düzenlenen ve birçok farklı türü olan zeka oyunu

Satranç, iki oyuncu arasında satranç tahtası ve taşları ile oynanan bir masa oyunudur. Dünya çapında turnuvaları düzenlenir ve bir spor dalı olarak kabul edilir.

Mat, satrançta taraflardan birinin şahı tehdit altında iken yapacak hiçbir hamlesi olmaması durumudur. Oyun bu durumda iken şahı tehdit altında olan oyuncu mat olmuştur. Eğer oyunu mat durumuna geçiren hamle kurallı bir hamle ise, mat olan oyuncu oyunu kaybeder.

<span class="mw-page-title-main">Cebirsel notasyon (satranç)</span> Satranç hamlelerini kaydetmek için kullanılan cebirsel ifadeler

Notasyon ile gösterim satrançta hamleleri belirtmek ve kayıt altına almak için kullanılan bir gösterim biçimidir. Resmi turnuvalarda notasyon tutmak zorunludur. Bu yöntemle maçlar esnasında imkansız hamleler yapılmışsa durumun fark edilmesi sağlanır.

Kale, satranç oyununda kullanılan vezirden sonra en güçlü satranç taşıdır. Bu taş satranç tahtası üzerinde uygun dizilişte en sağ ve en solda yer almak üzere bir oyuncuda iki tanedir. Maddi değeri 5 piyon birimidir.

<span class="mw-page-title-main">Xiang qi</span> satrancın Çin ve Doğu Asya versiyonu

Xiang qi : Satrancın Çin ve Doğu Asya versiyonudur.

Vezir, satranç oyunundaki saldırı alanı en geniş taştır. Satranç oyununda her oyuncu oyuna şahın yanında konumlandırılmış bir vezirle başlar. Maddi değeri 9 piyon birimidir.

Piyon, satranç oyunundaki en zayıf ve sayıca en fazla olan taştır. Satranç bir savaş oyunu olarak düşünülürse piyonlar bu savaştaki en yalın asker olan piyadeyi temsil eder. Satranç oyununda her oyuncu oyuna sekiz piyonla başlar. Bu piyonlar oyuncunun gördüğü taraftan bakıldığında satranç tahtasının ikinci sırasını kaplar. Piyonların başlangıç konumu beyaz taşlarla oynayan oyuncu için a2, b2, c2, d2, e2, f2, g2 ve h2, siyah taşlarla oynayan oyuncu için a7, b7, c7, d7, e7, f7, g7 ve h7 kareleridir. Piyonlar karşı takımın son yatayına ulaştığında at, fil, kale veya vezire terfi edebilir.

Rok, Satrançta şah ve kalelerle gerçekleştirilen özel bir hamledir. Rok hamlesinde şah, aynı renkteki kalelerden birine doğru iki kare ilerletilir ve yaklaştığı kale, şahın üzerinden atlayarak şahın bir kare yanına geçer. Genelde şahı koruma altına almak üzere yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Satranç türevi</span>

Bir satranç türevi, satranç oyunundan türetilmiş, bu oyunla ilgili ya da bu oyuna benzer bir oyundur.

<span class="mw-page-title-main">Altıgen satranç</span>

Altıgen satranç, altıgen bir tahtanın üzerinde oynanan satranç türevlerinin ortak adıdır. En fazla bilineni 1936 yılında Władysław Gliński tarafından oluşturulmuş Gliński'nin altıgen satrancıdır.

Üstün satranç, 1978 yılında Maxwell Lawrence tarafından bulunmuş bir satranç türevidir. Daha sonra ortaya çıkan ve daha az sayıda açılış durumuna izin veren Satranç960 oyununun da ilham kaynağıdır.

Dunsany'nin satrancı, bir tarafın olağan satranç taşlarıyla diğer tarafın ise 32 piyon ile oynadığı bir satranç türevidir. Diğer bazı satranç türevlerinin aksine sıradan satranç oyununda kullanılan satranç taşlarının dışında taş kullanılmaz. Oyun 1942 yılında Lord Dunsany tarafından türetilmiştir.

Öndelik, satranç oyununda birbirinden farklı güçteki oyuncuların oynadığı oyunun daha denk oynanması için bulunan bir yoldur. Değişik öndelik türleri vardır: eksik taşla başlayarak rakibe üstünlük tanıma, hareket önceliği verme, fazladan zaman verme vb. Öndelik özellikle satrancın para karşılığı bahis amaçlı oynandığı 18inci ve 19uncu yüzyıllarda, zayıf oyuncuların güçlü oyuncularla ayrıcalık almadan oynamaması nedeniyle oldukça çok kullanılan bir yol olmuştur. Ancak günümüzde fazla kullanılmamaktadır.

Shannon sayısı, 10120, olası satranç oyunlarının toplam sayısına dair tahminin alt sınırı olarak kabul edilir. Bu sayı, bilgi teorisyeni Claude Shannon tarafından 1950 tarihli "Bir Bilgisayarı Satranç Oynamaya Programlamak" adlı tezine dayanak olarak hesaplanmıştır. (Bu tez, satrancın programlanması alanına öncülük etmiştir.) Shannon şöyle yazmıştır:

Satrançta mükemmel bir oyun oynamak ya da bu işi yapabilecek bir bilgisayar yaratmak olasıdır. Bu, her durum için olası tüm hamleleri göz önüne alma ve rakibin bu hamlelere nasıl karşılık vereceğini hesaplama yoluyla yapılır. Bu yöntem oyun sonuna dek sürdürülür. Oyun sonlu bir hamle sayısında bitecektir (50 hamle kuralı göz önüne alınırsa). Bu varyasyonların her biri kazanç, kayıp ya da beraberlikle sonuçlanır. Oyunu sondan başlayarak inceleyen biri; zafer, beraberlik ya da yenilgi durumunda olduğunu görebilir. Ne var ki, günümüzün yüksek hızlı elektronik hesap makineleri bile böyle bir hesaplamayı yapamaz. Sade bir satranç oyununda beyazın tek bir hamlesine karşılık siyahın yaklaşık (20*20=400) hamlesi vardır. Ortalama bir satranç oyununun taraflardan birinin 40. hamlede çekilmesiyle sonuçlandığı göz önüne alınırsa bu hesaplama akılcı görünebilir ancak bu durumda bile oyunun başlangıcından itibaren hesaplanacak varyasyon sayısı 10120'dir. Bir varyasyonu (değişimi) hesaplaması 1 mikrosaniye süren bir makine ilk hamlesini yapabilmek için 1090 yıla gerek duyacaktır!

İki atlı oyun sonu satrançta iki at ve şaha karşı bir ya da iki piyonla şahın oluşturduğu bir oyun sonu konumudur. Bu oyun sonu iki fil ve şah ya da fil, at ve şahlı oyun sonlarında görülebilen şah mata izin vermez. Bu konumda gerçekleştirilebilecek mat pozisyonları mevcuttur ancak bunlar basit savunma teknikleriyle etkisiz duruma getirilebilir.

Giuoco Piano

1. e4 e5
2. Af3 Ac6
3. Fc4 Fc5

Satrançta terfi, piyonun satranç tahtasındaki son yataya gelmesiyle istenen bir alete terfi etmesidir.

Açmaz bir satranç taktiğidir. Açmaz durumunda saldırıya uğrayan taş daha değerli bir başka taşını saldıran tarafa vermeden hareket edemez. Açmaz konumu oluştuğunda saldıran taş için açmaza aldı, savunan taraf için açmazda ifadesi kullanılır. Sadece yatay, dikey ve çapraz olarak çok sayıda karede hareket edebilen taşlar rakip taşları açmaza alabilir. Şahlar, Atlar ve piyonlar rakiplerini açmaza alamazlar. Şah dışında her taş açmaza alınabilir zira şah çekildiğinde zaten Şah ile hamle yapmanız gereklidir.

<span class="mw-page-title-main">Çifte şah</span>

Çifte şah, satrançta aynı anda 2 taşla birlikte şah çekmeye verilen isimdir. Satranç notasyonunda tek taşla çekilen şah ile aynı sembolle gösterilir. ("+"). Bazı durumlarda "++" şeklinde gösterilse de "++" aslında şah mat durumunun sembolüdür. Bu makalede "++" sembolü mat durumunu göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Feda (satranç)</span>

Feda satrançta, taktik veya durumsal avantaj kazanmak amacıyla bir taştan vazgeçmeyi ifade eden bir taktiktir. Bir oyuncu değerli bir taşını, rakibin daha az değerli bir taşı ile değiştirerek de feda hamlesini gerçekleştirebilmektedir.