İçeriğe atla

Elektrostatik endüksiyon

Elektrostatik endüksiyon, bir cismin yakınındaki yüklerin etkilemesi sebebiyle elektriksel yükünün yeniden dağılmasıdır.[1] Ortamda yüklü cisim bulunması sonucu izoleli iletkenin bir ucu negatif bir ucu ise pozitif yükle yüklenir.[1] Endüksiyon, 1753 yılında İngiliz bilim insanı John Canton ve 1762 yılında İsveçli bilim insanı Profesör Johan Carl Wilcke tarafından bulunmuştur.[2] Elektrostatik jeneratörler, Wimshurst makinesi, Van de Graff jeneratörü ve elektrofor gibi, bu prensiple çalışır. Endüksiyon sayesinde elektrostatik potansiyel (voltaj) iletken boyunca her noktada sabittir.[3] Endüksiyon aynı zamanda balon, kâğıt veya strafor hırdavatlar gibi hafif ve yalıtkan maddelerin statik elektrik yükünü çekmesini sağlar. Elektrostatik endüksiyon, elektromanyetik endüksiyon ile karıştırılmamalıdır.

Açıklama

1870'lerde indüksüyon gösterimi. Elektrostatik makinesinin pozitif terminalinin pozitif yük ve negatif yük elde edebilmesi için sol ucana yüksüz pirinç silindir yaklaştırılır.

Normal yüksüz bir cismin her yerinde eşit sayıda pozitif ve negatif elektrik yükü bulunur ve bu yükler birbirine yakın bulunduğundan cismin hiçbir kısmında net elektrik yükü bulunmaz. Atomların çekirdeğindeki pozitif yükler cismin bünyesine bağlı olduğunda serbestçe hareket edemezler. Atomların negatif yükleri atomlarda bulunan elektronlardır. Metal gibi elektriği ileten maddelerde, maddenin yapısındaki bazı elektronlar serbestçe hareket edebilirler. Metal gibi iletken yüksüz bir cismin yanına yüklü bir cisim getirilirse, Coulomb Kanunu'na göre yakındaki yükün oluşturduğu kuvvet sayesinde cismin iç yükünde bir ayrılma olur. Örneğin, eğer cismin yanına pozitif yüklü bir başka cisim getirilirse (bkz. Sağdaki resim), metaldeki elektronlar pozitif yük tarafından çekilecek ve cismin olduğu tarafa doğru çekilecektir. Elektronlar bu alandan çekildiğinde, çekirdekte dengesiz dağılan pozitif yük bırakacaklardır. Bu, yakındaki yüklü cisim tarafındaki alanda negatif yüklü alan oluşmasıyla ve tam karşısındaki alanda da pozitif yüklerin birikmesiyle sonuçlanır. Bunlar endüklenen yükler olarak adlandırılır. Eğer dışarıdaki yük negatif ise, yüklü alanların polaritesi tam tersi gibi olacaktır.

Bu süreç cisimdeki yüklerin yeniden dağılımı olduğu için, cisimdeki toplam yük miktarı değişmez ve cisimde hala net yük bulunmaz. Bu endüksiyon etkisi tersine çevrilebilirdir; eğer cismin yakınındaki yük kaldırılırsa, negatif ve pozitif iç yükler arasındaki çekim bu yüklerin tekrar birbirine karışmasına neden olur.

Bir cismi endüksiyon ile yüklemek

Altın yaprak elektroskop, uç kısmı toraklanmadan önce indüksiyon görünümü.

Bununla birlikte endüksiyon etkisi bir cisime net yük koymak için de kullanılır. Eğer, pozitif yüke yakın haldeyken, yukarıdaki cisim anlık olarak topraklanırsa, topraktaki bazı negatif yükler pozitif yükün çekim etkisiyle, cisme geçecektir. Topraklama kesildiğinde ise cisim net negatif yüklü olacaktır.

Bu metot altın yapraklı elektroskop -elektrik yükü saptamak için kullanılan bir cihaz- kullanılarak ispatlanabilir. Elektroskopun ilk olarak yükü boşaltılır, sonra cihazın üst ucuna yüklü bir cisim yaklaştırılır. Endüksiyon elektroskobun içindeki metal çubuktaki yüklerin eşit biçimde dağılmasını sağlar, böylece üst uç yaklaştırılan cismin polaritesinin tersi net yükle yüklenir ve elektroskobun yaprakları bu sırada aynı yükle yüklenip açılır. İki yaprak da aybı yükle yüklendiğinden, birbirini iter ve yapraklar ayrılır. Elektroskop net bir yük elde etmez: içindeki yük sadece yeniden dağılır, böylece yüklü cisim elektroskoptan uzaklaştırıldığında yapraklar tekrar bir araya gelir.

Fakat, eğer elektroskobun ucu ile toprak arasında kısa süreliğine bağlantı kurulursa, örneğin ucuna parmakla dokunulursa, bu topraktan elektroskoba yük geçmesine, uca yakın olan cisimdeki yükler tarafından çekilmesine sebep olur. Bu yük yaprakların nötrleşmesini ve tekrar birleşmesini sağlar. Böylelikle elektroskop yüklü cismin zıddı net bir yükle yüklenir. Bağlantı kesildiğinde, ör: parmağı geri çekmek, ekstra yükün elektroskoptan ayrılmasını engeller ve cihaz net bir yüke sahip olur. Bu yük indüklenmiş yükün çekimiyle elektroskobun üst ucunda tutulur. Ancak indüklenmiş yük geri çekildiğinde, elektroskoptaki yük uçtan yapraklara doğru dağılır ve böylece yapraklar tekrar birbirinden ayrılır. Topraklamadan sonra elektroskopta kalan yükün işareti her zaman için dışardaki indüklenmiş yükün tam zıddı olur.[4] Endüksiyonun iki kuralı vardır:[4][5]

  • Eğer cisim topraklanmamışsa, yakındaki yük, cisimdeki zıt ve eşit yükleri indükler.
  • Eğer indükleme yükü cismin yakınındayken, cismin herhangi bir parçası anlık olarak topraklanırsa, indükleme yükünün polaritesinin zıddı topraktan cisme doğru çekilir ve indükleme yükünün tersi yükü cisimde kalır.

İletken maddelerin içindeki elektrostatik alan sıfırdır

Yakındaki bir yük tarafında indüklenen yüzeydeki metal nesneler. Pozitif yükün sağladığı elektrik alan hareketli yükleri metal nesneden ayırmayı sağlar. Negatif yükler (mavi) çekilir ve nesnenin yüzeyine hareket eder. Pozitif yükler (kırmızı) uzağa bakan yüzeye geri itilir. Bu nedenle elekrostatik indüksiyon iletken bir nesne içerisindeki elektrik alanının sıfır olmasını sağlar.

Kalan diğer bir soru indüklenmiş yükün ne kadar büyük olduğu. Coulomb Kanunu'na göre yükün hareketine dışarıdaki yüklü cismin oluşturduğu elektrik alanın çıkardığı kuvvet sebep olmaktadır. Metal cisimdeki yükler ayrılmaya devam ettiği sürece dışardaki yüklü cisme karşı oluşan pozitif ve negatif bölgeler kendi elektrik alanlarını yaratır.[3] Bu süreç çok kısa zaman için devam eder (saniyenin küçük bir kısmı içinde); indüklenmiş yükler dışardaki yükün metal cismin içindeki oluşturduğu elektriksel alanı yok edecek kadar olup dengeye ulaşılana kadar.[3][6] Sonra, metalin içindeki kalan gezici yükler (elektronlar) daha fazla kuvvet hissetmezler ve yüklerin net hareketi durur.[3]

İndüklenmiş yükler yüzeyde bulunurlar

Metal maddelerin içindeki gezici yüklerin tüm yönlere hareketi serbesttir, Metal bir nesnenin iç kısmındaki hareketli yükleri herhangi bir yönde serbest hareket ettirmek için, metal içindeki yükte statik konsantrasyon söz konusu olamaz; eğer varsa, onu etkisiz hale getirmek için ters polarite yük çekecek.[3] Bu nedenle indiksiyonda hareketli yükler metal yüzeyine ulaşana kadar dış şarj etkisi altında hareket eder, hareketleri sınıra göre kısıtlanana kadar.[3]

Bu iletken maddelerdeki elektrostatik yüklerin maddenin yüzeyinde bulunduğuna dair önemli bir prensip ortaya çıkarır.[3][6] Dıştaki elektrik alan metal cismin üzerindeki yükleri indükleyerek içinde bulunduğu elektril alanı tamamen yok eder.[3] Alan elektrostatik potansiyelin gradyanı olduğundan, bunu elektrostatikte farklı şekilde söylemek gerekirse, iletken cisim boyunca gerilim (voltaj) sabittir.

Yalıtkan Maddelerde Endüksiyon

Benzer endüksiyon etkisi yalıtkan (dielektrik) maddelerde görülür ve küçük, hafif yalıtkan maddelerdeki, balonlar, strafor veya kâğıt hırdavat malzemeleri gibi ve bu endüksiyon elektrik yüklerine karşı çekimin nedenidir.[7][8][9][10] Yalıtkanlarda, iletkenlerdeki gibi elektronlar atom veya moleküllere bağlıdır ve serbestçe hareket edemezler; ancak moleküllerin içinde az miktarda hareket edebilirler.

Eğer bir pozitif yük yalıtkan bir maddenin yanına getirilirse pozitif çekirdekler itilir ve molekülün diğer tarafına doğru az miktarda hareket ederken, her bir moleküldeki elektronlar yüke doğru çekilirler ve yükün olduğu tarafa doğru hareket ederler. Bu durumda negatif yükler dışardaki yüke daha yakın olduğundan, pozitif yükleri çekmeleri itmelerinden daha fazla olur ve molekülün yüke doğru küçük net çekim kuvvetiyle sonuçlanır. Buna polarizasyon denir ve kutuplaşmış moleküllere ikiz kutuplu denir. Bu etki mikroskobiktir, ama bir sürü molekül olduğundan bir araya toplanıp strafor gibi hafif maddeleri hareket ettirecek güce sahiptir. Bu pith-ball elektroskobunun çalışma prensibidir.[11]

Kaynakça

  1. ^ a b "Electrostatic induction". Encyclopaedia Britannica Online. Encyclopaedia Britannica, Inc. 2008. 21 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2008. 
  2. ^ "Electricity". Encyclopaedia Britannica, 11th Ed. 9. The Encyclopaedia Britannica Co. 1910. s. 181. 16 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Haziran 2008. 
  3. ^ a b c d e f g h Purcell, Edward M.; David J. Morin (2013). Electricity and Magnetism. Cambridge Univ. Press. ss. 127-128. ISBN 1107014026. 7 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  4. ^ a b Cope, Thomas A. Darlington. Physics. Library of Alexandria. ISBN 1465543724. 31 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  5. ^ Hadley, Harry Edwin (1899). Magnetism & Electricity for Beginners. Macmillan & Company. s. 182. 31 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  6. ^ a b Saslow, Wayne M. (2002). Electricity, magnetism, and light. US: Academic Press. ss. 159-161. ISBN 0-12-619455-6. 16 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  7. ^ Sherwood, Bruce A.; Ruth W. Chabay (2011). Matter and Interactions, 3rd Ed. ABD: John Wiley and Sons. ss. 594-596. ISBN 0-470-50347-5. 30 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  8. ^ Paul E. Tippens, Electric Charge and Electric Force, Powerpoint presentation, p.27-28, 2009, S. Polytechnic State Univ. 19 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. on DocStoc.com website
  9. ^ Henderson, Tom (2011). "Charge and Charge Interactions". Static Electricity, Lesson 1. The Physics Classroom. 5 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2012. 
  10. ^ Winn, Will (2010). Introduction to Understandable Physics Vol. 3: Electricity, Magnetism and Ligh. ABD: Author House. s. 20.4. ISBN 1-4520-1590-2. 31 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  11. ^ Kaplan MCAT Physics 2010-2011. ABD: Kaplan Publishing. 2009. s. 329. ISBN 1-4277-9875-3. 31 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Fotoelektrik etki ya da fotoemisyon, ışık bir maddeyi aydınlattığında elektronların ya da diğer serbest taşıyıcıların ortaya çıkmasıdır. Bu bağlamda ortaya çıkan elektronlar, fotoelektronlar olarak adlandırılır. Bu olay genellikle elektronik fiziğinde hatta kuantum kimyası ya da elektrokimya gibi alanlarda çalışılır.

<span class="mw-page-title-main">Elektromanyetizma</span> elektrikle yüklü parçacıklar arasındaki etkileşime neden olan fiziksel kuvvet

Elektromanyetizma, elektrikle yüklü parçacıklar arasındaki etkileşime neden olan fiziksel kuvvet'tir. Bu etkileşimin gerçekleştiği alanlar, elektromanyetik alan olarak tanımlanır. Doğadaki dört temel kuvvetten biri, elektromanyetizmadır. Diğer üçü; güçlü etkileşim, zayıf etkileşim ve kütleçekim kuvvetidir.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik yükü</span> bir nesnenin elektriksel alan ile etkileşimi neticesinde ölçülebilen fiziksel özelliği

Elektrik yükü veya elektriksel yük, bir maddenin elektrik yüklü diğer bir maddeyle yakınlaştığı zaman meydana gelen kuvvetten etkilenmesine sebep olan fiziksel özelliktir. Pozitif ve Negatif olmak üzere iki tür elektriksel yük vardır. Pozitif yüklü maddeler, diğer pozitif yüklü maddeler tarafından itilirken, negatif yüklü olanlar tarafından çekilir; negatif yüklü maddeler de negatif yüklüler tarafından itilir ve pozitif olanlar tarafından çekilir. Bir cisimde negatif yükler pozitif yüklere dominantsa, negatif yüklüdür; tersi durumdaysa pozitif yüklüdür; dominantlık söz konusu değilse yüksüzdür. Uluslararası Birim Sistemi (SI) elektrik yükünü coulomb (C) olarak adlandırırken, elektrik mühendisliğinde amper-saat (Ah) olarak ve kimyada da elemanter yük (e) olarak adlandırmak mümkündür. Q sembolü genellikle yükü ifade etmek için kullanılır. Yüklü cisimlerin birbirleriyle nasıl iletişimde olduklarını anlatan çalışma klasik elektromanyetizmadır ve kuantum mekaniğinin göz ardı edilebildiği ölçüde doğrudur.

<span class="mw-page-title-main">Proton</span> artı yüke sahip atom altı parçacık

Proton, atom çekirdeğinde bulunan artı yüklü atomaltı parçacıktır. Elektronlardan farklı olarak atomun ağırlığında hesaba katılacak düzeyde kütleye sahiptirler. Şimdiye kadar Protonların İki yukarı bir aşağı kuarktan oluştuğu kabul edilse de yeni yapılan bilimsel çalışmalarda araştırmacılar protonun kütlesinin yüzde 9'unun kuarkların ağırlığından, yüzde 32'sinin protonun içindeki kuarkların hızlı hareketlerinin meydana getirdiği enerjiden, yüzde 36'sının protonun kütlesiz parçacıkları olan ve kuarkları bir arada tutmaya yardımcı olan gluonların enerjilerinden, geriye kalan yüzde 23'lük bölümünse kuarkların ve gluonların protonun içinde karmaşık şekillerde etkileşimlerde bulunduklarında meydana gelen kuantum etkimelerden oluştuğunu buldular. Evrendeki bütün protonlar 1,6 x 10−19 değerinde pozitif yüke sahiptirler. Bu, atomlardaki çeşitli protonların birbirlerini itmelerini sağlar. Ama aradaki çekim, itmeden 100 kez daha güçlü olduğu için protonlar birbirlerinden ayrılmazlar. Protonun kütlesi elektronunkinden 1836 kat fazladır. Buna karşın, bilinmeyen bir nedenden ötürü elektronun yükü protonunkiyle aynıdır: 1,6 x 10−19 C. Atom içinde her biri (+1) pozitif elektrik yükü taşıyan taneciğe proton denir. Bu yüke yük birimi denir. Protonun yüklü elektronun yüküne eşit fakat ters işaretlidir.Bir protonun yoğunluğu yaklaşık olarak 4 x 1017 Kg/m³ 'tür. (2,5 x 1016 Lb/Ft3)

<span class="mw-page-title-main">Mıknatıs</span> manyetik alan üreten nesne veya malzeme

Mıknatıs ya da demirkapan, manyetik alan üreten nesne veya malzemedir. Demir, nikel, kobalt gibi bazı metalleri çeker, bakır ve alüminyum gibi bazı metallere ve metal olmayan malzemelere etki etmez.

<span class="mw-page-title-main">Elektroskop</span>

Elektroskop, bir cisimde statik elektrik yükünün olup olmadığını, yükün eksi (-) veya artı (+) işaretli olduğunu tespit etmeye yarayan alet.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik akımı</span> elektrik yükü akışı

Elektrik akımı, elektriksel akım veya cereyan, en kısa tanımıyla elektriksel yük taşıyan parçacıkların hareketidir. Bu yük genellikle elektrik devrelerindeki kabloların içerisinde hareket eden elektronlar tarafından taşınmaktadır. Ayrıca, elektrolit içerisindeki iyonlar tarafından ya da plazma içindeki hem iyonlar hem de elektronlar tarafından taşınabilmektedir.

Yalıtkan (dielektrik), bir elektrik akımı taşıyabilecek serbest elektronları olmayan, bir elektrik alanıyla kutuplanma özelliği taşıyan, elektrik iletkenliği sıfır veya çok zayıf olan cisim veya madde. Özdirençleri çok yüksek olduğundan, elektrik akımlarını ancak güçlükle geçirebilen maddeler için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">İyon</span> toplam elektron sayısının toplam proton sayısına eşit olmadığı, atoma net pozitif veya negatif elektrik yükü veren atom veya molekül

İyon ya da yerdeş, bir veya daha çok elektron kazanmış ya da yitirmiş bir atomdan oluşmuş elektrik yüklü parçacıktır. Atomlar kararsız yapılarından kurtulmak ve kararlı hale gelebilmek için elektron alırlar ya da kaybederler. Bunun için de başka bir atomla ya da kökle bağ kurarlar.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal bağ</span> atomları birbirine bağlanmasını ve bir arada kalmasını sağlayan kuvvet

Kimyasal bağ, atomların veya iyonların molekülleri, kristalleri ve diğer yapıları oluşturmak üzere birleşmesidir. Bağ, iyonik bağlar'da olduğu gibi zıt yüklü iyonlar arasındaki elektrostatik kuvvetten veya kovalent bağ'larda olduğu gibi elektronların paylaşılmasından veya bu etkilerin bazı kombinasyonlarından kaynaklanabilir. Açıklanan kimyasal bağların farklı mukavemetleri vardır: kovalent, iyonik ve metalik bağlar gibi "güçlü bağlar" veya "birincil bağlar" ve dipol-dipol etkileşimleri, London dağılım kuvveti ve hidrojen bağı gibi "zayıf bağlar" veya "ikincil bağlar" vardır.

<span class="mw-page-title-main">Elektrostatik</span> durağan elektrik yüklerinin incelenmesi

Elektrostatik, duran veya çok yavaş hareket eden elektrik yüklerini inceleyen bir bilim dalıdır.

Elektriksel iletkenlik iletken bir malzemeye uygulanan elektriksel alan etkisinde yük taşıyıcılarının uzak mesafeli hareketleri sonucu oluşur. Dört tür yük taşıyıcısı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Van de Graaff jeneratörü</span> yüksek gerilim biriktirmeye yarayan bir elektrostatik jeneratör

Van de Graaff jeneratörü hareket eden bir kayış yardımıyla içi boş bir kürede yüksek gerilim biriktirmeye yarayan bir elektrostatik jeneratördür. 1929 yılında Amerikalı fizikçi Robert Jemison Van de Graaff tarafından icat edilen bu jeneratörde potansiyel farkı 5 megavolta kadar çıkabilir. Bu araç bir üreteç ve ona paralel bağlı bir kondansatör ile çok büyük bir elektriksel direnç olarak da düşünülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Statik elektrik</span>

Statik elektrik, bir maddenin içerisindeki ya da yüzeyindeki elektrik yüklerinin oransızlığı olarak tanımlanmaktadır. Yük, elektrik akımı ya da elektriksel deşarj tarafından uzağa hareket etmeye başlayacağı zamana kadar aynen kalır. Statik elektrik, elektrik telleri ya da diğer iletkenler boyunca akan ve enerji aktaran elektrik akımının tam aksi olarak adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Elektrofor</span>

Elektrofor, elektrostatik indüksiyon süreci ile elektrostatik yük üretmek için kullanılan basit bir jeneratördür. İlk sürümü 1762 de İsveçli bilim insanı, Johan Carl Wilcke tarafından keşfedildi. Fakat bunu geliştiren ve yaygınlaştıran, 1775 yılında İtalyan bilim insanı Alessandro Volta oldu. Elektrofor kelimesi de onun tarafından kullanıldı.

<span class="mw-page-title-main">Alan etkisi (fizik)</span>

Fizikte, Alan etkisi, elektriksel alanın uygulanması sonucu materyaldeki elektrik iletkenliğinin değişimidir. Bir metalde elektriksel alanın uygulandığı bölgenin elektron yoğunluğu yüksektir ve elektrik alan metalin içine çok kısa bir mesafede yayılabilir. Ancak bir yarı-iletken de elektriksel alanın uygulandığı bölgenin elektron yoğunluğu düşük olduğu için elektriksel alan metalin içinde uzun bir mesafeye yayılabilir. Bu yayılma yarı-iletkenin yüzeyine yakın olan kısımlarının iletkenliğini değiştirir ve buna Alan Etkisi denir. Alan etkisi, Schottky Diyotu ve Alan Etkisi Transistörünün, MOSFET, JFET ve MESFET’in, temelinde yatar.

Elektrostatik boşalma, elektriksel yüklü iki nesnenin temasıyla gerçekleşen ani bir elektrik akımı, kısa devre veya dielektrik bozulması dır. Statik elektriğin artışı sürtünme ile yüklenmeden veya elektrostatik indüksiyondan kaynaklanabilir. ESD, farklı yüklü iki nesne bir araya getirildiğinde veya aralarındaki dielektrik bozulduğunda genellikle görülebilir bir kıvılcım yaratarak meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik kıvılcımı</span>

Elektrik kıvılcımı, yeterli büyüklükteki elektriksel alanların; hava, gaz ya da gaz karışımları gibi normal yalıtkan vasıtalar aracılığıyla iyonik ve iletken kanallar yaratmasıyla oluşan, ani elektriksel boşalmadır.

<span class="mw-page-title-main">Korona deşarjı</span>

Korona deşarjı; yüksek gerilimli bir iletkenin, etrafını saran hava gibi akışkanların iyonlaşmasıyla oluşan elektriksel bir deşarjdır. Havanın elektriksel bir kırılım geçirip iletkenleşmesi ve yükün iletkenden akışkana sızmasını sağlar. Korona deşarjı, iletkenin etrafındaki elektrik alanın, havanın dielektrik dayanımını aştığı yerlerde oluşur. Genellikle nemli ve sisli havalarda görülen bu deşarj işlemi radyal olarak dışarıya mor renkli ışık halkaları emite eder. Kendiliğinden meydana gelen korona deşarjı doğal olarak eğer elektrik alanı şiddetinin limiti sonsuza gitmiyorsa yüksek voltajlı sistemlerde açığa çıkar. Genellikle yüksek voltaj taşıyan iletkenlerin havaya bitişik sivri noktalarında, mavimsi bir parıltı olarak görülür ve bir gaz deşarj lambasıyla aynı özellikte ışık yayar.