İçeriğe atla

Elektrik santrali

Elektrik santralı, Mannheim, Almanya

Elektrik santralı, elektrik üretecek bir fabrikayı meydana getiren tesislerin tümü.

Bir elektrik santralı, jeotermik, hidrolik, nükleer, termik, rüzgâr ve gelgit enerjileri gibi değişik doğal enerjiler kullanan motorların çalıştırdığı alternatörlerle elektrik üretir. Hangi türde olursa olsun, her elektrik santralı, bir enerji kaynağı, bir motor, bir alternatör ve bir transformatör merkezinden oluşur. Transformatör, alternatörün ürettiği akımın gerilimini, ulusal veya uluslararası genel bağlantı şebekesinin füderlerini beslemek üzere uygun bir değere yükseltir. Elektrik santral tipinin seçimi, kilowatt/saatin maliyetini belirleyen ilk yatırıma, işletme ve bakım masraflarına bağlıdır.

Termik santralın kuruluş masrafları, aynı güçteki hidroelektrik santrala oranla iki veya üç kat daha düşüktür. Buna karşılık, hidroelektrik santralın işletme masrafı çok azdır, termik santralda ise, daima pahalı yakıt kullanıldığından işletme masrafı çok yüksektir. Hidroelektrik santralda amortismanın yüksek olmasına rağmen kilowatt/saat, termik kilowatt/saate oranla daha ucuza malolur. Bugün, nükleer termik santralın ilk kuruluş masrafı, yaklaşık olarak hidroelektrik santral için yapılacak yatırıma eşittir. Hidroelektrik santralın işletme masrafları ihmal edilebilirse de bir nükleer santralın bakım ve işletme masrafları, neredeyse kuruluş masrafı daha düşük olan bir termik santral kadar yüksektir. Nükleer santralları, bugünden inşa etmek gerekiyorsa, bunun nedeni, verdikleri enerji fiyatının ucuz oluşu veya yakın bir gelecekte ucuzlama ihtimali değildir. Bu girişim iklim değişikliğini hafifletme]] dayanır.[1]

Elektrik santral türleri

Hava jeneratörlü santral

Hava jeneratörlü santraller

Hava jeneratörlü santral, rüzgâr enerjisinden yararlanılarak elektrik üretilen elektrik santralı türüdür. Bugün için, rüzgârla üretilen elektrik enerjisi, maliyet fiyatı yüksek olan sınıfa girer ve ancak kentten uzak olan çiftçiler, bağımsız radyoelektrik istasyonları, deniz fenerleri vb. yerlerde kullanılır. Gerçekten büyük hava jeneratörlü santrallar için rüzgâr, ancak belirli bir hızdan sonra elverişlidir. Elde edilebilen enerji, yaklaşık olarak rüzgâr hızının küpüyle orantılıdır. Saniyede 6 m, yani saatte 21,6 Km'den daha düşük hızlarda rüzgâr enerjisi çok zaman yetersiz kalır. Özel ihtiyaçlar için, akümülatörlerle düzenlilik verilen küçük hava jeneratörleriyle elektrik üretme tekniği nispeten isteneni verir. Fakat, 10 Kw'ı geçen makinelerin üretimini elverişli şekilde düzenleme çaresi henüz bulunamamıştır.

Jeotermik santral

Jeotermik santral, yeraltı kaynaklarının sahip olduğu ısı enerjisinden yararlanılarak elektrik üretilen elektrik santralı türüdür. Jeotermik santral, doğrudan doğruya, yeraltı kaynaklı termik enerjiye baş vurur. Yer çekirdeği, pratik bakımdan tükenmez bir enerji kaynağıdır. Bununla birlikte kullanılması güçtür. Bu enerji, yanardağların püskürmesinde en belirgin şekilde ortaya çıkar, fakat kullanılması için yapılan her girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Buna karşılık, sönmek üzere olan yanardağ bölgelerinde kayalarda arta kalan ısıdan faydalanılabilir. Bu ısı, debisi az olan sıcak yeraltı sularında ortaya çıkar.

Toscana (İtalya) bölgesinde Larderello tesisleri dünyada tektir ve sıcaklığı 200 °C olan yeraltı buharlarından yararlanır. Birkaç yüz bin kilowatt üreten turbo-alternatörler, doğal buharı ısı değiştiricisi olmaksızın doğrudan doğruya alır. Buharın yoğunlaşmasıyla oluşan suya kimyasal işlemler uygulanarak borik asit elde edilir. kaynak yer altı olarak kabul edilir.Isı ve sıcaklık yer altı kabuğundan gelir.

Güneş jeneratörlü santral

Güneş jeneratörlü santral

Güneş enerjisi, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ısıma enerjisidir, güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi şeklindeki füzyon sürecinden kaynaklanır. . Dünya atmosferinin dışında güneş enerjisinin şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m2 değerindedir, ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir.

Hidroelektrik santral

Hidroelektrik santral

Hidroelektrik santral, yüksek bir noktadan düşen hareket halindeki suyun kinetik enerjisinden yararlanılarak elektrik enerjisinin üretildiği elektrik santralı türüdür. Hidroelektrik santral, düşen su kütlesinin kinetik enerjisinden yararlanılarak bir türbin çalıştırılır. Elektrik enerjisi isteği kış aylarında maksimumudur. Bu devrede, nehirlerde su çekildiğinden hidroelektrik enerji üretimi en düşük seviyeye iner. Enerji isteğinin yüksek, üretimin az olması yüzünden yaz mevsiminde elde edilecek enerji büyük önem taşır. Diğer yandan enerjisinin değeri, geceleri gündüze, pazar günleri iş gününe oranla daha düşüktür. Hidroelektrik bir tesisin değeri, yalnız üretilen enerji miktarına değil, bu enerjinin kalitesine, yani zaman içindeki dağılımına da bağlıdır. Hidroelektrik santralın kurulacağı yerin seçimini tabiat belirler ve bazen bu yer kullanma merkezlerinden çok uzakta olabilir. Böylece enerji nakli yüzünden maliyet fiyatı bakımından büyük yük altına girilir ve genellikle tüm hallerde kuruluş masrafları, termik santrallere oranla daha yüksektir. Buna karşılık, hidroelektrik santralın yakıt tüketimi yoktur, işletme ve bakım masrafları, termik santralden çok azdır. Hidroelektrik bir tesisin, işletme ekonomisi kuruluş masraflarını karşılarsa elverişli şartlara sahip olduğu düşünülür.

Akarsu santralı

Elektrik üretiminde yararlanılan akarsu

Akarsu santralı, akarsulardan yararlanılarak elektrik enerjisinin üretildiği elektrik santralı türüdür. Akarsu santralının pratikte hiçbir enerji yedeği yoktur. Nehirlerin yükselme zamanında, santrallar maksimum güçlerini verir. Kuraklık zamanında, üretilen güç debi ile azalır ve bazı derelerde sıfıra kadar iner. Bu tür santrallar, Rhône ve Rhin üzerine yapılmıştır. Rhône üzerindeki Donzére santralı, nehrin ortalama debisine yakın olan saniyede 1.500 m3'lük bir debiyi kullanacak şekilde donatılmıştır. Rhône, suları çekildiği zaman dahi normal olarak saniyede 400 m3'lük bir debi verir. Bu yüzden santralın gücü, yılda ortalama 4'te 1 oranında değişir. Rhin'de ortalama debi saniyede 1.100 m3 ve sular çekildiği zaman saniyede 300 m3 olduğundan santralın gücündeki değişme oranı neredeyse aynıdır.

Göl santralı

Göl santralı, göllerden yararlanılarak elektrik enerjisinin üretildiği elektrik santralı türüdür. Göl santralları, nehir debisinin belirli bir kısmını yedek olarak tutan alavere havuzu tarafından beslenir. Bu tesislerin kurulmasına elverişli yerler azdır. Ayrıca, göl santrallarının çoğunda yıl içinde gelen fazla su miktarının ancak bir kısmı depo edilebilmektedir.

Setli santral

Setli santral

Yıllık fazla su miktarının % 5'ini depo edebilen göl santrallarıdır. Fakat, bu stok nehrin en az birkaç saatlik ortalama debisine karşılık düşer. Bu stokun mevsimlik enerji akta katkısı çok azdır. Fakat, günlük puant zamanlarının atlatılmasında büyük önem taşır.

Akarsu santrallerinde hidrolik türbinlerin su debisi yüksektir, buna karşılık suyun düştüğü yükseklik ve hızı azdır. Göl santralleri, basınçlı borularla beslenen dik veya dogucan kaçak su borusu veya galerisi ve bir transformatör merkezi. Bazı hidroelektrik santralleri yer altındadır.

Nükleer santral

"Cattenom" Nükleer Santrali, Fransa

Nükleer santral, bir veya daha fazla sayıda nükleer reaktörün yakıt olarak radyoaktif maddeleri kullanarak elektrik enerjisinin üretildiği tesistir. Radyoaktif maddeler kullanılmasından dolayı diğer santrallerden farklı ve daha sıkı güvenlik önlemlerini, teknolojileri içerisinde barındırır. Reaktörün kalbinde, elde edilen ısıl enerji suya aktarılır, su almış olduğu bu enerji sebebiyle faz değiştirir ve kızgın buhar haline dönüşür. Elde edilen bu buhar daha sonra elektrik jeneratörüne bağlı olan buhar türbinine verilir. Su buharı, türbin mili üzerinde bulunan türbin kanatları üzerinden geçerken daha önceden almış olduğu ısıl enerjiyi kullanarak, türbin milini döndürür. Bu mekanik dönme hareketi sonucunda alternatörlerde elektrik elde edilir.

Kaynakça

  1. ^ "UNECE: Nükleer enerji olmadan iklim hedeflerine ulaşmak mümkün değil". Anadolu Ajansı. 24 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2022. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nükleer enerji</span> atomun çekirdeğinden elde edilen enerji türü

Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür. Kütlenin enerjiye dönüşümünü ifade eden, Albert Einstein'a ait olan E=mc² formülü ile ilişkilidir.

Türkiye'de her yıl yaklaşık 300 TWsa elektrik üretilmektedir. Burada en önemli santraller listelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türbin</span>

Türbin, bir akışkanın enerjisini işe çevirmek için kullanılan alettir. Türbin bir mil ve üzerinde kanatçıklardan oluşur. Kullanılan akışkana göre türbinin yapısı değişir. Çalışma prensibi şu şekildedir. Akışkan türbinin kanatçıklarına çarparak türbin miline hareket verir, hareket milin çıkışında mekanik işe dönüşür.

<span class="mw-page-title-main">Sarıyar Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Ankarada baraj

Sarıyar Barajı Nallıhan'nın Sarıyar mahallesinde olup, Sakarya Nehri üzerinde 1951-1956 yılları arasında inşa edilmiş hidroelektrik enerji üretimi amaçlı bir barajdır. Beton ağırlık tipi olan barajın gövde hacmi 568.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 90 m'dir. Normal su kotunda göl hacmi 1.900 hm3, normal su kotunda göl 83,83 km2'dir. 4 alternetör ile çalışan santral 160 MW gücündeki hidro-elektrik santralinden ise yılda 378 GWh saat elektrik enerjisi elde edilir. Türkiye'nin ilk büyük HES barajıdır. Türkiye'deki tek santral atölyesi'ne sahiptir. Türkiye baraj gölü sıralamasında 6'cı sırayı yer almaktadır. Baraj havzası, yeşil kuşak ağaçlandırma eylem planı çerçevesinde ağaçlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrali</span> Adıyaman ve Şanlıurfada bir baraj

Atatürk Barajı, Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında, enerji ve sulama amaçlı bir barajdır. GAP Projesi içinde, Karakaya Barajının 180 km mansabında, Adıyaman iline 51 km uzaklıkta, Şanlıurfa ilinin Bozova ilçesine ise 24 km uzaklıkta olup, Fırat Nehri üzerinde kurulmuştur. Barajın tamamlanmasıyla Türkiye'nin en büyük üçüncü gölü olan Atatürk Baraj Gölü oluşmuştur.

Watt, SI'de, uluslararası standart güç birimidir.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer enerji santrali</span> Nükleer reaktör yardımıyla elde edilen enerjiyi dağıtan merkez

Nükleer santral (NPP) veya atom santrali (APS), ısı kaynağının nükleer reaktör olduğu termik santraldir. Termik santrallerde tipik olduğu gibi, ısı, elektrik üreten jeneratöre bağlı buhar türbinini çalıştıran buhar üretmek için kullanılır. Eylül 2023 itibarıyla Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, dünya çapında 32 ülkede faaliyette olan 410 nükleer santral ve inşa halinde olan 57 nükleer santral olduğunu bildirdi.

<span class="mw-page-title-main">Yenilenebilir enerji</span> Bir enerji türü

Yenilenebilir enerji, güneş ışığı, rüzgar, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi karbon nötr doğal kaynaklardan elde edilebilen ve insan zaman ölçeğinde doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilebilen enerjiye denir. Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi olarak sıralanabilir. Bu tür bir enerji kaynağı, yenilenmekte olduklarından çok daha hızlı kullanılan fosil yakıtların tam tersidir.

<span class="mw-page-title-main">Güneş enerjisi</span> Güneşten gelen, çeşitli teknolojilerde kullanılan parlak ışık ve ısı

Güneş enerjisi, kaynağı Güneş olan ısı ve parlak ışıktır. Güneş'in çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışınım enerjisidir. Güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi füzyon sürecinden kaynaklanır. Güneş'in yüzeyinde güneş radyasyonunun yoğunluğu yaklaşık 6,33 x 107 W/m2dir. Dünya atmosferinin dışında Güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m2 (Watt/m2) değerindedir; ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin Dünya'ya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, Güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, Güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir birincil enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hidroelektrik santrali</span>

Hidroelektrik santrali, barajda biriken su yer çekimi potansiyel enerjisi içermektedir. Su, belli bir yükseklikten düşerken, enerjinin dönüşümü prensibine göre Yerçekimi Potansiyel Enerjisi önce kinetik enerjiye daha sonra da türbin çarkına bağlı jeneratör motorunun dönmesi vasıtasıyla potansiyel elektrik enerjisine dönüşür. Buna da yenilenebilir enerji sınıfına giren hidroelektrik enerji santrali denir. Fizikten bilindiği gibi 1 kg'lık bir kütle, 1 m yükseklikten düştüğünde:

<span class="mw-page-title-main">Termik santral</span> ısı enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürüldüğü santral türü

Termik santral, ana işletici makinesi buhar gücüyle çalışan güç santralıdır. Isıtılan su buhara dönüştürülerek bir elektrik üretecini süren buhar türbinini döndürmekte kullanılır. Türbinden geçen buhar Rankine çevrimi denilen yöntemle bir yüzey yoğunlaştırıcıda yoğunlaştırılırak geri suya dönüştürülür. Termik santralların tasarımları arasındaki en büyük farklılık kullandıkları yakıt tiplerine göredir. Bu tesisler ısı enerjisini elektrik enerjisine dönüştürmekte kullanıldığından bazı kaynaklarda enerji dönüşüm santrali olarak da geçer. Bazı termik santrallar elektrik üretmenin yanı sıra endüstriyel ve ısıtma amaçlı ısı üretimi, deniz suyunun tuzdan arındırılması gibi amaçlarla da kullanılır. İnsan üretimi CO2 emisyonunun büyük kısmını oluşturan fosil yakıtlı termik santralların çıktılarını azaltma yönünde yoğun çabalar harcanmaktadır.

Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE), 24 Haziran 1935 tarihinde 2819 sayılı yasa ile kurulmuş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na bağlı, özel hukuk hükümlerine tabi ve ticari usullere göre yönetilen kamu tüzel kişiliğine sahip, yatırımcı bir kamu kuruluşudur. Elektrik enerjisi üretim imkânları ile ilgili mühendislik hizmetlerini yürütür. 2011 yılında görev ve yetkileri Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü'ne devredildi.

<span class="mw-page-title-main">Gelgit enerjisi</span> Gelgit enerjisiyle üretilen yenilenebilir birincil enerji kaynağı

Gelgit enerjisi, denizlerdeki oluşan gelgit olayından yararlanan yenilenebilir birincil enerji kaynağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr gücü</span> Rüzgârdan elektrik enerjisi üretimi

Rüzgâr gücü, elektrik üretmek için rüzgâr türbinleri, mekaniksel güç için yel değirmeni, su veya kuyu pompalama için rüzgâr pompaları veya gemileri yürütmek için yelkenler kullanarak rüzgârın kullanışlı formundaki rüzgâr enerjisinin sonucudur.

Elektrik santralinin net kapasite faktörü (KF), santralin belli bir periyotta ürettiği toplam enerjinin tam kapasitede üretebileceği enerjiye bölümüdür. Kapasite faktörü kullanılan yakıt türüne ve santralin tasarımına bağlı olarak aşırı derecede değişir. Kapasite faktörü, uygunluk faktörü veya verimlilik ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Enerji kaynakları</span> enerji elde edilebilen fiziksel veya kimyasal fenomen

Enerji kaynakları, herhangi bir yolla enerji üretilmesini sağlayan kaynaklardır. Dünya üzerindeki enerji kaynakları, klasik ve alternatif kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılabilir. Birincil enerji kaynaklarından kullanım oranları; %33,1 petrol, %30,3 kömür, %23,7 doğalgaz, hidrolik ve diğer yenilenebilir %8, nükleer enerji %5.

<span class="mw-page-title-main">Enerji dönüşümü</span> Enerjiyi bir veya iki formdan diğerine dönüştürme süreci

Enerji dönüşümü enerjinin bir biçimden diğerine dönüşümüdür. Fizikte enerji terimi bir sistemdeki belirli değişiklikleri oluşturma kapasitesini açıklar. Dönüşümde entropinin sınırlamaları göz ardı edilir. Sistemlerin toplam enerji dönüşümü, yalnızca enerjinin eklenmesi veya çıkarılması ile sağlanabilir. Termodinamiğin birinci kanununa göre enerji, dönüştürülebilen bir büyüklüktür. Bir sistemin toplam kütle miktarı, enerjisinin bir ölçüsüdür. Bir sistemdeki enerji dönüştürülebildiğinden dolayı, farklı bir hale veya başka bir biçime dönüşebilir. Çoğu haldeki enerji, birçok fiziksel iş yapmak için kullanılabilir. Enerji doğal süreçler veya makinelerde kullanılabilir. Ayrıca ısı, ışık veya harekete dönüşebilir. Örneğin bir güneş pili, güneş ışınımını elektrik enerjisine dönüştürür ve böylece ampul yanar veya bilgisayara güç sağlanır.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik üretimi</span>

Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de enerji</span>

Türkiye her yıl birincil enerjisi 6 exajoule tüketiyor, kişi başı 20 megawatt saat (MW/s)'ten fazla. Türkiye'de enerji beşte dört'ten fazla fosil yakıtan: %31 petrol, %28 doğalgaz ve %27 kömür(2016 itibarıyla). Türkiye'nin enerji politikası fosil yakıtın ithalatını küçültmek ister, çünkü onlar ithalatın ödemelerinden dörtte biri kapsamaktadır.. Enerjisi kaynaklarının fosil yakıt olması yüzünden Türkiye’den sera gazı emisyonları dünyada ortalama kişi başından daha büyük, yılda kişi başına 6 ton'dan fazla gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Pompa depolama hidroelektrik</span> Elektrik enerjisi depolama sistemi

Pompaj Depolamalı Hidroelektrik (PDH) yük dengesi oluşturmak amacıyla yapılan hidroelektrik enerji depolama sisteminin bir türüdür.