İçeriğe atla

Elektrik arkı

İki çivi arasındaki elektrik arkı.

Elektrik arkı, gazların kıvılcım anında ortaya çıkması ile oluşan elektrik olayı. Akım iletken olmayan hava tarafından iletildiği anda elektriksel ark oluşur. Ark boşalması voltajı az olan taraftan gözlenebilir. Elektriksel ark kavramının gözlenebilmesi için elektrotlar tarafından desteklenmelidir. Ayrıca, elektriksel ark kavramı elektrotlardaki elektronların termiyonik emisyonlarına bağlıdır. Voltaik ark terimi ise voltaik ark lambalarında kullanılır.

Tarihçe

Yıldırım doğal bir elektrik arkıdır.

Bir doğa olayı olarak düşünebileceğimiz elektriksel ark olayı ilk kez Humphry Davy tarafından 1801 yılında ifade edilmiştir. Bu çalışmalar William Nicholson‘ un “Doğa Felsefesi “ dergisinin Kimya ve Sanat bölümünde yayınlanmıştır. Aynı yıllarda Davy halka açık bir gösteriminde birbirine dokunmak üzere olan iki tane karbon çubuğunu birbirinden yavaşça uzaklaştırarak elektriksel arkları göstermiştir. Bu gösteride iki çubuk arasında zayıf kalan devamlı olmayan arklar gösterilmiştir. Kraliyet ailesi 1000 tane halkadan oluşan güçlü bir batarya için destek verdi. Sir Humphry Davy ise 1808 yılında geniş tabanlı arkları gösterdi. Bu gösterilerden sonra Sir Humphry Davy ismi, ark ile anılır olmuştu. Elektrotların arası çok açık olmamasına rağmen ark yukarıya doğru çıkan bir görünüm almıştı. Elektriksel arkın bu şekilde görünmesinin bir sebebi ise sıcak gazlara uygulanan kaldırma kuvveti idi. Bu gözlemlerden bağımsız olarak Vasily Petrov arkların bu şekilde görünümünü özel sıvıların elektriksel görünümü olarak ifade etti. Ayrıca Vasily Petrov bakır ve çinko alaşımı 4200 tane disk şeklinde pillerden oluşan bataryasıyla bu gözlemini açıklamıştır.

Genel bakış

Londra'da bir tren ve tren rayları arasında oluşan elektrik arkı.

Elektrik arkı yüksek akım yoğunluğundan dolayı oluşan elektrik yükü boşalmasıdır. Maksimum akım ark yolu ile atlama yapabilir. Elektriksel ark sadece dış devre tarafından sınırlandırılır, arkın kendisi tarafından sınırlandırılmaz. Ark oluştuğu zaman içerisinde arkın oluştuğu kısımda akım arttıkça ark miktarı azalır. Bu gözlem de bize dinamik olarak negatif direnç karakteristiğini gösterecektir. Devamlı olarak elektriksel arkları elde etmek istiyorsak bu karakteristiğe uygun hareket etmeliyiz. Buna ek olarak akımı sabit tutmalıyız. İki elektrot arasındaki ark yük boşalması ve iyonlaşma ile başlar. Bu ark olayının belirgin bir şekilde görülebilmesi için devreden geçen akımın artırılması gerekir. Voltajın kesintiye uğraması elektrotların arasındaki boşluğa, basınca ve arkın etrafındaki gazın cinsine bağlıdır. Ark oluşmaya başladığında uç gerilimi kızaran kısımdaki gerilimden az olacaktır ve kızaran kısımdaki ark akımı ise daha fazla olacaktır.

Ark kısmındaki açığa çıkan gazların basıncı atmosfer basıncına yakındır. Bu gözlemi yapmak için ışık emisyonuna ihtiyacımız vardır. Işık emisyonunda arkın oluştuğu kısımda akım geçişinin yoğun olduğunu ve sıcaklığın yüksek olduğunu gözlemleyebiliriz. Kızaran kısımdaki yük boşalması sürecinde iyonlar elektrotlardan daha az termal enerjiye sahiptir. Ark oluştuğundaki yük boşalması olayında ise iyonlar ve elektronlar yaklaşık olarak eşit derecede termal enerjiye sahiptir ve yaklaşık olarak aynı termal enerjiye sahiptirler.

Çizimde gösterilen ark gibi iki tane çubuk başlangıçta temas halinde iken yüksek voltaj olmasa bile ark oluşturabilirler. Dokundukları yerden kaynak yapmış gibi küçük bir çıkıntı oluştururlar ve buradan elektronların geçişi sağlanır. Bu çubukları yavaşça birbirinden ayırdığımız zaman ise düzgün bir ark görülür. Arklara diğer bir örnek ise elektriği açma kapamada kullanılan anahtarlardır. Röle ve akım kesicilerde de bu çeşit arklar görülebilir. Yüksek enerjili devrelerde arklardan korunmak için bağlantı yerlerine çeşitli önlemler alınabilir.

Rezistanslarda ark boyunca ısı enerjisi ortaya çıkar ve bu sayede daha çok gaz molekülü iyonize olur (İyonlaşma seviyeleri sıcaklık tarafından belirlenir). Buna ek olarak katı - sıvı - gaz - plazma şeklinde bir sıralama görülür. Gaz molekülleri ark olayının oluştuğu esnada yavaşça Termal plazma haline dönüşür. Termal Plazma noktası termal denge noktasıdır.

Termal denge noktasında ise moleküller, iyonlar, atomlar hatta elektronlar birbirlerine göre yaklaşık olarak eşit sıcaklığa sahiptirler. Termal plazma gerçekleştiğinde elektriksel enerji elektronlara verilir, çünkü elektronlar çok fazla hareket alanına sahiptir. Buna ek olarak elastik çarpışma yaparak enerjilerini kaybetmeden kısa süre içerisinde dağılırlar. Akım termiyonik emisyon tarafından devam ettirilir ve katot tarafından alan emisyonu oluşturulur Akım küçük sıcak bir çubuğun katot ucunda çok yoğundur ve akım yoğunluğu santimetrekarede bir milyon amperdir. Yük boşalmasından farklı olarak ark olayı daha fazla görünür özelliğe sahiptir. Çünkü pozitif sütun biraz daha parlaktır ve ark her iki elektrota kadar uzanır. Katot ve anotta zamanla voltaj kayıpları görünür. Bu küçük voltaj kayıpları her elektrotta milimetrede küçük kayıplar olarak düşünülebilir. Pozitif taraf düşük potansiyel eğilimine sahiptir ve küçük ark kayıpları yaşanabilir.

Düşük frekanslarda (100 Hz den düşük olmak üzere) alternatif akım arkları ile doğru akım arkları benzerlik gösterir. Bir sonraki durumda ise ark ayrılmış kısımdan başlar ve elektrotlar akım yönü bakımından ters konuma gelirler. Akımın frekansını artırdıkça iyonlaşmaya zaman kalmayacaktır ve ark devamlı olarak görülmeyecektir. Çünkü voltaj ve akım ilişkisi, ohm kanunlarındaki gibi olacaktır.

Bir kablodaki teller arasında elektrik arkı

Akım ve elektrik alan birçok elektrik ark çeşidini ortaya çıkarır. Etrafında gazdan bir alan oluşan iki iletken çubuk (bu çubuklar tungstenden veya karbondan yapılmış olabilir) elektriksel ark oluşturabilir. Bu çeşit arklar yüksek derecede ısı yayabilir ve birçok materyali eritebilir veya buharlaştırabilir. Elektriksel arklar devamlı olarak yük boşalması yapabilir fakat arklara benzer elektriksel kıvılcımlar yük boşalmasını geçici olarak yaparlar. Elektriksel arklar hem alternatif akımda hem de doğru akımda oluşabilirler. Alternatif akımda ise arklar yarım periyotlu olarak tekrar oluşabilirler. Buna ek olarak, elektriksel arklar kor halindeki metallerdeki yük boşalması olayından farklıdır. Elektriksel arklarda akım yoğunluğu çok fazladır ve voltaj düşme aralığı çok fazladır. Elektriksel arkların akım yoğunluğu santimetre başına bir mega amper kadar olabilir. Elektriksel arkların akım ve voltaj ilişkisi lineer değildir. Ark oluştuğunda (yük akışı veya elektrotların dokundurulup ayrılması olayı) akımın artırılması ve aynı zamanda voltajın düşürülmesi arasında bağlantı kurulabilir. Bu bağlantı arkların sönümlenmesini de açıklayabilir. Negatif direnç etkisi empedansın pozitif formuna ihtiyaç duyar. Devredeki elektriksel denge kurulunca düzgün görünümlü arklar elde edilir. Elektriksel arkların bu özellikleri, devre elemanlarını bozacak şekilde etkiler ve bu arklar kontrol edilemezler. Elektrik devresinde oluşan bu arklar kontrol edilemezler ve devre elemanları bozulana kadar akım çekmeye devam ederler.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Elektrik akımı</span> elektrik yükü akışı

Elektrik akımı, elektriksel akım veya cereyan, en kısa tanımıyla elektriksel yük taşıyan parçacıkların hareketidir. Bu yük genellikle elektrik devrelerindeki kabloların içerisinde hareket eden elektronlar tarafından taşınmaktadır. Ayrıca, elektrolit içerisindeki iyonlar tarafından ya da plazma içindeki hem iyonlar hem de elektronlar tarafından taşınabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kontaktör</span> bir elektrik devresini başka bir devrenin kapanması ile kapatan veya açan elektromekanik bir alet

Kontaktör, elektrik güç devresini anahtarlamak için kullanılan, elektrikle kumanda edilen bir elektrik anahtardır. Kontaktör, genellikle anahtarlamalı devreden çok daha az güçle, örneğin 230 voltluk bir motor anahtarını 24 voltluk bobin elektromıknatısıyla açıp kapatılması gibi, açıp kapatır.

<span class="mw-page-title-main">Plazma</span> gaz haldeki maddelerin manyetik kutuplaştırmaya bağlı doğrusal noktalarda oluşan fiziksel ve kimyasal reaksiyonun kontrollü etkileşim süreci

Plazma, gaz hâldeki maddelerin manyetik kutuplaştırmaya bağlı doğrusal noktalarda oluşan fiziksel ve kimyasal tepkimenin kontrollü etkileşim sürecine verilen genel ad. Daha kolay bir tanımla; atomun elektronlardan arınmış hâlidir.

Elektrokimya, kimya biliminin bir alt dalı olup elektronik bir iletken ile iyonik bir iletken (elektrolit) arayüzeyinde gerçekleşen reaksiyonları inceler. Elektrokimyada amaç kimyasal enerji ve elektrik enerjisi arasındaki değişimi incelemektir.

<span class="mw-page-title-main">Plazma lambası</span>

Plazma lambası Nikola Tesla tarafından yüksek voltaj olgusunu araştırmak amacıyla içi boşaltılmış cam tüplerde yaptığı yüksek frekans elektrik akımı deneyleri sonucunda icat edilmiştir. Tesla, bu icadını "soy gaz deşarj tüpü" olarak adlandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ampul</span> elektrik akımıyla temas ettiğinde akkor durumuna gelerek ışık yayan, içinde argon gazı bulunan, armut biçimli cam şişe

Ampul, elektrik akımıyla temas ettiğinde akkor durumuna gelerek ışık yayan, içinde argon gazı bulunan, armut biçimli cam şişedir. Ampulün içinde çok ince biçimde tasarlanmış filaman adı verilen, genelde tungsten metalinden yapılmış, iki ince destek çubuğu ile tutulmakta olan bir tel bulunur. Bu telden geçen elektrik akımı bu teli aşırı derecede ısıtır ve sonuç olarak tel ışık yaymaya başlar. Ampul, Humphry Davy tarafından icat edilmiştir, fakat Edison tarafından geliştirilerek günümüzdeki çalışma prensibini benimsemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Katodik-ark biriktirme</span>

Katodik-ark biriktirme. Bu yöntemde buharlaştırılacak malzeme (katot) ve vakum çemberinin duvarları arasında düşük voltaj - yüksek akım özelliğine sahip potansiyel uygulanır. Başlangıçta, tetikleme ile kısa devre yapılarak, anot ile katot arasında akım geçişi oluşturulur. Katot yüzeyindeki çok küçük alanlarda sıcaklığı 2500 °C civarında olan ark izi oluşturulur. Bununla beraber, katotun önünde oluşturulan yüksek elektron akışı ile buharlaşan atomların iyonizasyonu sağlanmaktadır. Buharlaştırma işlemi sırasında, kaplama malzemesinin (katot) iyi soğutulmadığı durumlarda, film kalitesini bozan ve droplet adı verilen büyük sıvı kütlelerinin yüzeyden kopması söz konusudur.

Kablosuz enerji ya da kablosuz enerji transferi, insan yapımı iletken olmadan güç kaynağından elektriksel alana elektrik transferidir. Kablosuz transfer kabloların bağlantısının uygunsuz, tehlikeli ve imkânsız olduğu durumlarda kullanışlıdır. Kablosuz enerji transferindeki problem kablosuz telekomünikasyondan örneğin radyo gibi farklıdır. İkinci olarak, alınan enerjinin yayılması sadece sinyal çok az olduğunda kritik olur. Kablosuz enerji için yeterlilik çok önemli bir parametredir. Enerjinin büyük çoğunluğu üretilen kaynak tarafından alıcı ya da alıcılara sistemi ekonomik yapmak için ulaşmasında gönderildi. En yaygın kablosuz elektrik transfer şekli manyetik resonator tarafından direkt indüksiyon olarak kullanılmasıdır. Mikrodalgalar ya da lazer formunda elektromanyetik radyasyon ve doğal medya sayesinde elektriksel iletkenlik düşündüğümüz metotlardır.

Fermi enerjisi, elektronların toplam kimyasal potansiyeli ya da elektrokimyasal potansiyeli olarak tanımlanır ve µ veya şeklinde gösterilir. Bir cismin Fermi seviyesi, bir termodinamik miktardır ve termodinamik iş, cisme bir elektron eklemeye ihtiyaç duyduğundan ötürü, Fermi seviyesi önemlidir. Fermi seviyesinin açık bir şekilde anlaşılması-elektronik özelliklerin belirlenmesinde Fermi seviyesinin elektronik bağ yapısı ile olan ilişkisi ve bir elektronik devrede Fermi seviyesinin voltaj ve yük akışı ile olan ilişkisi- katı hal fiziğinin anlaşılması için gereklidir.

<span class="mw-page-title-main">Voltaik pil</span> devreye devamlı elektrik akımı sağlayan ilk batarya

Voltaik pil, devreye devamlı elektrik akımı sağlayan ilk batarya. Alessandro Volta’nın icadıdır. Volta 1800’de voltaik pili yayınlamıştır. Daha sonra voltaik pilin hızlı keşifler serisini etkin kılındı. Bu keşiflere Willam Nicholson ve Anthony Carlise tarafından yapılan (1800), oksijen ve hidrojenin suyun içindeki elektrolizi ve Humphry Davy tarafından keşfedilen, sodyum (1807), potasyum (1807), kalsiyum (1808), baryum (1808), stronsiyum (1808), magnezyum (1808) kimyasal elementler dâhildir. 19. yüzyıl boyunca, elektrik endüstrisi Volta tarafından geliştirilen pillerle güçlendi. Bu dönem dinamonun gelişmesine(1970) kadar devam etti. Volta, Luigi Galvani’nin 1780'lerdeki 2 metal ve kurbağa bacağı kullanarak yaptığı keşfi geliştirerek, iki metal ve tuzlu su ile ıslatılmış bezden veya kartondan bir devre düzenleyip akım üretmiştir (1794). 1800'lerde volta elektrolit iletkenliğini artırmak için bez ve kartonun yerine bakır ve çinko diskler kullanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Elektriksel kırılım</span>

Elektriksel kırılım ya da dielektrik çökümü uygulanan voltaj çöküm gerilimini geçtiğinde yalıtkan maddenin direncindeki ani azalmadır. Bu durum yalıtkan maddenin bir kısmının iletken olmasıyla sonuçlanır. Elektriksel kırılım geçici(elektrostatik boşalmadaki gibi) olabildiği gibi, eğer koruyucu cihazlar yüksek güç devresindeki akımı kesmede başarısız olursa devamlı ark boşalmasına da yol açabilir.

<span class="mw-page-title-main">Yüksek gerilim</span> Elektriğin yüksek birimlerde olma hali

Yüksek gerilim, genel olarak yaşayan canlılara zarar verecek yükseklikte gerilimdeki elektrik enerjisi anlamına gelir. Yüksek gerilim taşıyan gereçler ve iletkenler belirli güvenlik gereklilikleri ve prosedürlerini temin etmelidir. Bazı endüstrilerde yüksek gerilim belli bir eşiğin üstündeki gerilim anlamına gelir. Yüksek gerilim, elektrik güç dağıtımı, katot ışın tüpleri oluşturmak, X-ışınları ve parçacık demeti üretmek, arklanma kurmak, kıvılcımlanma için, fotoçoğaltıcı tüplerde ve yüksek güçlü yükseltici vakum tüplerde ve diğer endüstriyel ve bilimsel uygulamalarda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik kıvılcımı</span>

Elektrik kıvılcımı, yeterli büyüklükteki elektriksel alanların; hava, gaz ya da gaz karışımları gibi normal yalıtkan vasıtalar aracılığıyla iyonik ve iletken kanallar yaratmasıyla oluşan, ani elektriksel boşalmadır.

<span class="mw-page-title-main">Korona deşarjı</span>

Korona deşarjı; yüksek gerilimli bir iletkenin, etrafını saran hava gibi akışkanların iyonlaşmasıyla oluşan elektriksel bir deşarjdır. Havanın elektriksel bir kırılım geçirip iletkenleşmesi ve yükün iletkenden akışkana sızmasını sağlar. Korona deşarjı, iletkenin etrafındaki elektrik alanın, havanın dielektrik dayanımını aştığı yerlerde oluşur. Genellikle nemli ve sisli havalarda görülen bu deşarj işlemi radyal olarak dışarıya mor renkli ışık halkaları emite eder. Kendiliğinden meydana gelen korona deşarjı doğal olarak eğer elektrik alanı şiddetinin limiti sonsuza gitmiyorsa yüksek voltajlı sistemlerde açığa çıkar. Genellikle yüksek voltaj taşıyan iletkenlerin havaya bitişik sivri noktalarında, mavimsi bir parıltı olarak görülür ve bir gaz deşarj lambasıyla aynı özellikte ışık yayar.

<span class="mw-page-title-main">Elektriksel özdirenç ve iletkenlik</span> Wikimedia anlam ayrımı sayfası

Elektriksel öz direnç, belirli bir malzemenin elektrik akımının akışına karşı nicelleştiren bir özelliktir. Düşük bir direnç kolaylıkla elektrik akımının akışını sağlayan bir malzeme anlamına gelir. Karşıt değeri, elektrik akımının geçiş kolaylığını ölçen elektriksel iletkenliktir. Elektriksel direnç, mekanik sürtünme ile kavramsal paralelliklere sahiptir. Elektriksel direncin SI birimi ohm, elektriksel iletkenliğin birimi ise siemens (birim) (S)'dir.

<span class="mw-page-title-main">Kıvılcım aralığı</span>

Kıvılcım aralığı iki elektriksel iletken elektrotlarını içerir ve boşluklar ile ayrılır ve genelde gaz mesela hava ile doldurulur, düzenlenen elektrik kıvılcımları iletkenlerin arasından geçer. İletkenler arasındaki potansiyel farkı dayanma gerilimini aştığında, elektrik kıvılcımı oluşur, gaz iyonlaşır ve şiddetle elektriksel özdirenç ve iletkenlik azalır. Daha sonra elektrik akımı olur ve iyonlaşan gazın yolu kırılır veya akım minimum değerin altında azalır buna " tutulan akım ". Bu genelde potansiyel durduğunda olur, fakat bazı durumlarda, ısıtıldığında gaz artar, gerilim ve sonra iyonlaşmış gazın lifi kırılır. Genellikle, iyonlaşmış gazın etkisi şiddetli ve yıkıcıdır, sıklıkla ses oluşumuna yol açar, parlak ve sıcaktır.

<span class="mw-page-title-main">TIG Kaynağı</span>

Koruyucu gazaltı tungsten ark kaynağı (GTAW) ya da diğer adıyla tungsten asal gaz (TIG) kaynağı; bir ark kaynağı çeşididir. Kullanımda bir sarf malzeme olan tungsten elektrot ark üreterek iş parçası üzerinde kaynak operasyonu meydana getirir. Kaynak alanı asal gaz korumalı ve atmosferik kirlenmeyi engelleyen bir yapı oluşturur. Asal koruyucu gaz ve bir dolgu metali normalde kullanılmış olsa da bazı kaynaklarda, bilindiği gibi otojen kaynakta ilave dolgu malzemesi gerektirmeyen şekilde kaynak yapılabilir.. Bir sabit akım kaynağı güç kaynağı ürettiği elektrik enerjisiyle tungsten elektrot ile kaynak yapılacak malzeme arasında ark meydana getirilir. Bu esnada yüksek ark enerjisiyle iyonize gaz ve metal buharı bir ergimiş plazma oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Gaz metal ark kaynağı</span> Kaynak işlemi

Gaz metal ark kaynağı (GMAW) bazen alt tipleri metal inert gaz (MIG) ve metal aktif gaz (MAG) ile anılır, sarf malzemesi MIG tel elektrot ile iş parçası metal (ler) ini ısıtır ve füzyon yapmalarına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Gaz iyonlaştırma sayacı</span>

Gaz iyonlaştırma sayaçları, iyonlaştırıcı parçacıkların varlığını tespit etmek için parçacık fiziğinde ve iyonlaştırıcı radyasyonu ölçmek için radyasyondan korunma uygulamalarında kullanılan radyasyon tespit cihazları.

<span class="mw-page-title-main">İndüksiyonla birleşmiş plazma</span>

İndüksiyonla birleşmiş plazma (ICP) veya transformatörle birleşmiş plazma (TCP), enerjinin elektromanyetik indüksiyonla, yani zamanla değişen manyetik alanlarla üretilen elektrik akımlarıyla beslendiği bir tür plazma kaynağıdır.