İçeriğe atla

Elea Okulu

Elea Okulu, İtalya'nın batı kıyılarında yer alan Alento Irmağı'nın denize döküldüğü yerde kurulan ve bir Yunan kolonisi olan Elea (Elaia) kentinde kurulmuş bir felsefe okulu olduğu için bu adı alan ilk felsefe okullarının en önemlilerinden biridir.

Elea Okulunun, birçok öğrenci yetiştirmiş ve çok önemli felsefi düşüncelerin temsilciliğini yapmış olduğu bilinmekle birlikte, adları felsefe tarihinde her zaman gündeme gelen üç büyük filozofu vardır; bunlar Ksenophanes, Parmenides ve Zenon’dur. Felsefe tarihinde Sokrates öncesi olarak kabul edilen dönemin en önemli okullarından olmuştur. Varlık, varoluş, yanılsama, birlik gibi kavramlarla felsefi tezlerini yürütmüş, mantık ve diyalektik aracılığıyla, varlığın birliği ve bölünemezliği, değişme ve hareketin olanaksızlığını kanıtlama yoluna gitmişler, ilk önemli rasyonalist düşünürlerden olmuşlardır.

Parmenides

Parmanides, kendisinden sonra özellikle Sokrates, Platon ve Zenon üzerinde etkili olmuş ve bunlar üzerinden felsefe tarihinde en önemli yönelimlerin ilk halini şekillendirmiştir. Onun başlıca girişiminin Ksenophanes'in, değişen görüntüler ardındaki değişmeyen varlık düşüncesini temellendirmek yönünde olduğunu söyleyebiliriz. Bunu da elbette ancak akıl sayesinde yapabiliriz. Parmanides'e göre "Varlık vardır ve yokluk yoktur"; tek gerçek,sonsuz ve bölünmez olan "Bir"dir. Bilgi konusunda da doğruluk ile sanıların birbirinden ayrıştırılmaya çalışıldığını görürüz.

Zenon da onun yolundan giderek çokluk ve değişim düşüncesinden hareket edenlere karşı Parmenides'in önermelerindeki çelişkilerden ya da zayıflıklardan arınmış bir şekilde değişmezliği ve Bir'liği savunur. Bu konuda geliştirdiği paradokslar felsefe içinde her zaman popüler olagelmiştir. Mantık ve diyalektik aracılığıyla Zenon evrenin madde ile dolu olduğunu ve hareketin olanaksız olduğunu kanıtlamakta zeki yollara başvurur. Onunla birlikte rasyonalizm düşüncesinin Elea Okulu'nda bir anlamda doruk noktasına ulaştığını söylemek mümkün.

Ayrıca bakınız

Kaynakça


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sokrates</span> Antik Yunan filozofu

Sokrates, Antik Yunan filozofudur. Heykeltıraş Sophroniskos'un ve Ebe Fenarete'nin oğludur. Yunan felsefesinin kurucularındandır.

<span class="mw-page-title-main">Akılcılık</span> Ussun temel bilgi kaynağı olması gerektiğini savunan felsefi görüş

Akılcılık; usçuluk veya rasyonalizm olarak da adlandırılan, bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil, düşüncede ve zihinde temellendirilebileceğini öne süren felsefi görüş.

<span class="mw-page-title-main">Aristoteles</span> Antik Yunan filozofu (MÖ 384–322)

Aristoteles veya kısaca Aristo, Antik Yunanistan'da klasik dönem aralığında yaşamını sürdürmüş olan Yunan filozof, polimat ve bilgedir.

<span class="mw-page-title-main">Platon</span> Antik Yunan filozofu

Platon veya Eflatun, Antik Yunan filozofu ve bilgesi.

<span class="mw-page-title-main">Ksenofanes</span>

Ksenofanes. Sokrates öncesi düşünürlerden bir tanesi olan Ksenofanes Kolophonludur. Geleneklere, dolayısıyla da Yunan sporcularının yüceltilmesine, kehanetlere ve özellikle de halkının insan biçimli çoktanrıcılık anlayışına karşı çıkmıştır.

Zeno'nun paradoksları, Parmenides'in felsefi doktrinini, çoğulluk ve değişimin, algılarımızın tersine, var olmadığını ve özellikle de hareketin sadece bir yanılsamadan ibaret olduğu desteklemek amacıyla Elealı Zenon tarafından ortaya atılmış paradokslar.

Sovyetler Birliği’nde felsefe, resmi olarak Marksist-Leninist düşünce odaklıydı, bu kuramsal olarak nihai felsefi doğru ve nesnellik temeliydi. 1920’ler ve 1930’lar boyunca, Rus düşüncesinin diğer eğilimleri baskılandı. Stalin 1931’de diyalektik materyalizm’i Marksizm Leninizm ile özdeşleştiren bir karar çıkartarak, bütün komünist devletlerde ve Comintern aracılığıyla çoğu Komünist partide geçerli olacak resmi felsefe haline getirdi.. Bolşevik yönetimin başlangıcından itibaren Sovyet felsefesinin resmi amacı, Komünist düşüncelerin kuramsal olarak anlatılmasıydı. Bununla birlikte, 1917 Ekim Devrimi nden sonra, hem felsefi hem siyasi mücadeleler damgasını vurmuş ve artık eskisi gibi dogmatik olunmayıp daha ilerici ve olumlu konular tartışılır hale getirmiştir. Evald Vasilevich Ilyenkov 1960’ların önde gelen filozoflarından biriydi, Leninist Diyalektik ve Positivizmin Metafizikliği (1979) kitabında, 1920’lerin “mekanikçiler ile “diyalektikçiler” tartışmasını yeniden açtı. 1960’lar ve 1970’lerde analitik felsefe ve mantık deneyciliği dahil Batı felsefeleri Sovyet düşüncesi üzerinde iz bırakmaya başladılar. Keza bu durum da SSCB'nin Stalin sonrası yönetiminde komünist idealini ne derece yeteneksiz kullandığının ve emperyalist ülkelerinin felsefelerine gittikçe kayan bir ivme kazandığının göstergesidir.

<span class="mw-page-title-main">Parmenides</span> Antik Yunan filozofu

Parmanides, doğa filozoflarından sayılmakla birlikte, Antik Yunan felsefesinde rasyonalizm geleneğinin ilk filozoflarından biridir. Yalnızca düşünür olarak değil yasa koyucu ve devlet adamı olarak da rol oynadığı sanılmaktadır. Parmenides'e göre, evrende değişen hiçbir şey yoktur. Gerçeklik, yani Varlık, mutlak anlamda Bir'dir, kalıcıdır, süreklidir, yaratılmamıştır, yok edilemez; o ezeli ve ebedidir; onda hareket ve değişme yoktur. Heraklitos ile sürekli yaşadığı varlık ve evren hakkındaki tartışmalarıyla da ünlüdür.

<span class="mw-page-title-main">İdealizm</span> felsefi görüş

İdealizm, gerçekliğin özünü yalnızca fenomen olarak kabul ettiği cisimler dünyasında değil, maddesel olma­yan varlıkta arayan, nesnel gerçekliği; idea, us, tin olarak belirleyen ve maddeyi düşüncenin (tinin) bir görünüş biçimi olarak inceleyen görüş. Materyalizmin ve natüralizmin karşıtı.

<span class="mw-page-title-main">Diyalektik</span> Belli bir konudaki ortak değerlerin inşası

Diyalektik kavramı, kelime kökü diyalog ve etik kurallı bir şekilde tez ve antitezin ortaya konulmasıyla belli bir konu üzerinden ortak değerlerin inşası anlamına gelir, yani tartışılmış bir şekilde tezden senteze geçmiş, farkında olunmadan tekrar tartışılmasında yine aynı soru ve olası varsayımsal cevaplara ulaşılacak kavram değerlerine verilen genel adlandırmadır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Çağ felsefesi</span>

Antik Çağ felsefesi ya da Antik Çağ Yunan felsefesi, MÖ 700'lü yıllardan başlayıp M.S. 500'lü yıllara, yani Orta Çağ'a kadar uzanan tarihsel dönemdeki felsefe tarihini kapsar. Antik Yunan ve Roma kültürlerinde süregelen felsefe eğilimleri ve öğretilerinden oluşur. Klasik İlkçağ felsefesi olarak adlandırılması da söz konusudur. Bu dönem İlk Çağ felsefesinden, Yunan ve Roma kültürlerine bağlı olmalarıyla ayrıştırılır. Böylece bilgi için bilgi gibi bir felsefe geleneğine geçilmiş olduğu varsayılır; bilgi burada gündelik yaşamdaki kullanılabilirliğinin ötesinde kendi başına bir değer ya da sorundur. Bu nedenle Batı felsefesi olarak adlandırılan felsefe geleneği kendisini Antik Çağ felsefesine dayandırır. Çağdaş ya da modern denilen düşünce biçiminin ve felsefe tarzının embriyon halinde bu dönem felsefe geleneğinde ortaya konulduğu varsayılmaktadır. Antik Çağ filozofları, bilginin anlamını, doğruluğun ne olduğunu, erdemin ne anlama geldiğini, evrenin ve yaşamın anlamını sorgulamışlar ve felsefi soruları şekillendirmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ felsefesi</span>

Orta Çağ felsefesi tarihsel dönem itibarıyla ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin başlangıcına kadar olan dönemi kapsar. M.S. 2. yüzyıldan 15. yüzyıl sonlarına-16. yüzyıl başlarına, rönesansa kadar olan dönem olarak ele alınır. Bu dönemin felsefe tarihi açısından kendine özgü özellikleri vardır. Birçok felsefe tarihi kitabında Orta Çağ'da felsefe yok sayılır ya da Orta Çağ'ın karanlık bir çağ olduğu değerlendirmesine bağlı olarak felsefenin de karanlığa gömüldüğü öne sürülür. Bunun yanı sıra Orta Çağ'da felsefenin varlığını kabul eden ve bu felsefenin özgül niteliklerini açıklayan felsefe tarihi çalışmaları da söz konusudur.

Sofistler, MÖ 5. yüzyılda para karşılığında felsefe öğreten gezgin felsefecilerdir. Özellikle Atina’da çağın önde gelen bilgeleri var olan değerleri (kritias) eleştirmişlerdir. Göreceli ve kuşkucu düşüncenin köklerini atmışlar ve geliştirici olmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">17. yüzyıl felsefesi</span>

17. yüzyıl felsefesi, Rönesans'ın etkisiyle ortaya çıkan gelişmelere dayanarak, Yeni Çağ düşüncesinin temellerini atmak üzere ortaya çıkan felsefe eğilimidir. Rönesansın ortaya koyduğu düşünsel gelişmeleri ve belirsiz kavram içeriklerini kullanan 17. yüzyıl düşünürleri, felsefi formüllerini tam bir sağlamlık ve kesinlik içinde ortaya koyma arayışı içinde olmuşlar ve ortaya koydukları çalışmalarla sistematik felsefeyi yeni bir derinlikle temellendirmişlerdir. Aydınlanma çağı düşüncesinin ilkeleri ve temel kavramları büyük ölçüde 17. yüzyıl felsefesinde hazırlanmıştır.

Megara okulu, Sokratesçi filozof Eukleides'in kurucusu olduğu felsefe okuludur.

<span class="mw-page-title-main">Elealı Zenon</span> Paradokslarıyla tanınan antik Yunan filozofu

Elealı Zenon veya Zeno, Magna Graecia'nın Sokratik öncesi bir Yunan filozofu ve Parmenides tarafından kurulan Elea Okulu'nun bir üyesiydi. Aristo, onu diyalektiğin mucidi olarak adlandırdı. Bertrand Russell'ın "ölçülemez derecede incelikli ve derin" olarak tanımladığı paradokslarıyla tanınır.

Batı felsefesi MÖ 6. yüzyılda Antik Yunan'da başladı. Sokrates öncesi filozoflar çoğunlukla Yunan dünyasının batı veya doğu çevrelerindendiler. Felsefi projeleri asıl, nihai ilkeyi bulmaya ve dış dünyanın doğasını çözmeye yönelikti. Şeylerin maddi ilkesini, kökenlerini ve yok oluşlarını algılamaya çalıştılar. İlk düşünürler olarak şeylerin ussal birliğini vurgulayarak dış dünyanın mitolojik açıklamalarını reddettiler. Cevap aradıkları başlıca meseleler şunlardır:

Her şey nereden geliyor?
Her şeyin yaratılış kaynağı nedir?
Doğada bulunan şeylerin çoğul oluşlarını nasıl açıklarız?
Matematiksel olarak doğayı nasıl tanımlarız?
<span class="mw-page-title-main">Çoğulculuk Okulu</span>

Çoğulculuk Okulu, Empedokles gibi doğa filozoflarının öncülerinden olan ve diğer doğa filozoflarından ya da birci görüşlerden arkhe'nin birden fazla olduğunu söylemesiyle ayrılan filozoflardan meydana gelir. Diğer bir temsilcisi de Anaxagoras'tır.

<span class="mw-page-title-main">Tarsuslu Zeno</span> Stoacı filozof

Tarsuslu Zenon veya Zeno, Khrisippos'un izleyicisi olan stoacı Antik Yunan filozofu.

<span class="mw-page-title-main">Hareket felsefesi</span>

Hareket felsefesi, hareketin varlığı ve doğası hakkındaki soruları keşfetmekle ilgilenen bir felsefe dalıdır.