
İo veya Io, Jüpiter'in Galilei uydularından yörüngesi en içte bulunanı ve üçüncü en büyük olanıdır. Güneş Sisteminin en büyük dördüncü uydusudur. 1610 yılında Galileo Galilei tarafından keşfedilmiştir. Adını Yunan mitolojisinde Zeus'un sevgililerinden biri olan "Io" karakterinden alır. Güneş Sistemi'nde üzerinde sürekli olarak gazlar ve lav püskürten yanardağlar bulunan tek uydudur.

Ganymede, Jüpiter'in doğal uydularından biridir. Jüpiter'in ve aynı zamanda Güneş Sistemi'nin en büyük uydusudur. Merkür gezegeninden çap olarak daha büyüktür, ancak kütlesinin yalnızca yarısı kadardır. Ganymede'nin yoğunluğu çok daha azdır. 7 Ocak 1610 tarihinde Galileo Galilei tarafından bulunmuş ve o dönemde tanımlanan 4 Galilei uydusu arasında gezegene yakınlık açısından üçüncü sırada bulunması nedeniyle Jüpiter'in 'III' numaralı uydusu olarak adlandırılmıştır. Galile Uyduları grubuna Io, Europa ve Callisto da dahildir.

Callisto, Jüpiter'in doğal uydularından biridir. Büyüklükte Jüpiter'in uyduları arasında ikinci, Güneş Sistemi'ndeki tüm uydular arasında üçüncü sırayı alır. 7 Ocak 1610 tarihinde Galileo Galilei tarafından bulundu ve o dönemde tanımlanan 4 Galilei uydusu içinde gezegene en uzaktaki olması nedeniyle Jüpiter'in 'IV' numaralı uydusu olarak adlandırılmıştır. Diğer Galilei uyduları ile yörüngesel rezonansda olmayan tek Galilei uydusudur. Güneş Sistemi'nde, üzerinde en çok krater bulunan gök cismidir. Yüzeyi son 4 milyar yıldır hiç değişmemiştir.

Amalthea, Jüpiter'in doğal uydularından biridir. Düzenli iç yörünge grubunun üyesidir. Galilei uydularından sonra ilk bulunan Jüpiter uydusudur. Bu nedenle 'Jüpiter V' adını almıştır.

Mimas, Satürn'ün William Herschel tarafından 1789 yılında keşfedilen doğal uydusudur. Diğer bir adı da Satürn I'dir. Güneş Sistemi'ndeki diğer uydularla kıyaslandığında çapının büyüklüğü açısından yirminci sırada yer alır.

Triton, Neptün gezegeninin en büyük doğal uydusudur. 10 Ekim 1846'da İngiliz gök bilimci William Lassell tarafından keşfedilen ilk Neptün uydusuydu. Güneş Sistemi'nde, gezegeninin tersi yönünde bir yörüngeye sahip tek büyük uydudur. Ters yön yörüngesi ve Plüton'a benzer kompozisyonu nedeniyle Kuiper kuşağından yakalanan bir cüce gezegen olduğu düşünülmektedir.
Sinope, Jüpiter'in düzensiz uydularından birisidir. S. B. Nicholson tarafından 1914 yılında keşfedildi. İsmini Yunan mitolojisinden almıştır. Jüpiter'in birçok uydusu gibi Sinope de ismini 1975 yılına kadar almamıştır. Daha önceden Jüpiter IX veya Hades olarak isimlendirilmişti. Megaclite 2000 yılında keşfedilinceye kadar Jüpiter'in bilinen en uzaktaki uydusuydu.

Carme, Jüpiter'in düzensiz uydularından birisidir. Seth Barnes Nicholson tarafından Haziran 1938'de Mount Wilson Observatory Kaliforniya'da keşfedildi. Daha sonra Yunan Mitolojisinden Carme ismi verildi. Birçok Jüpiter uydusu gibi 1975'e kadar günümüzdeki ismi kullanılmadı, 1955-1975 arasında ise daha çok Jupiter XI olarak adlandırıldı. Bazen de "Pan" olarak isimlendirildi..

Ananke Jüpiter'in düzensiz uydularından birisidir. Seth Barnes Nicholson tarafından 1951 yılında keşfedildi ve mitolojik ihtiyaç, zorunluluk ve kader Tanrıçası Ananke'nin ismi verildi. Günümüzdeki ismini 1975'te almıştır. Daha önceden Jupiter XII olarak biliniyordu, şu anda Jüpiter'in başka bir uydusu olan "Adrastea" olarak da adlandırılırdı.
Lysithea, Jüpiter'in düzensiz uydularından birisidir ve 16 km çapındaki küçük uydu 259 günde bir tur atar. Seth Barnes tarafından 1938 yılında keşfedildi. Adını Zeus'un sevgilisi mitolojik karakter Lysitha'dan almıştır. Jüpiter'e uzaklığı Elara ile aynıdır. Jüpiter X olarak da bilinir. 1975 yılına kadar Jupiter X ve Demeter olarak adlandırılmıştır.

Adrastea veya Jüpiter XV, Jüpiter'in uzaklık bakımından ikinci, büyüklük bakımından dördüncü büyük uydusudur. Voyager 2 tarafından 1979 yılında fotoğraflanmıştır. Adını Yunan mitolojisi karakteri Adrastea'dan almıştır.
Leda (/ˈliːdə/) ya da Jupiter XIII bir Himalia grubu üyesidir ve sadece 14 km çapındadır. Jüpiter'in düzensiz bir uydusudur. Jüpiter etrafındaki bir tam turu 240,9 gün alır. Charles T. Kowal tarafından 1974 yılında keşfedilmiştir. İsmini 1975 yılında almıştır. Jüpiter'e çok uzak olmasına rağmen bu gezegene çarpma yörüngesinde olan bir kuyruklu yıldız hemen Leda'nın yanından geçmiştir.

Portia, Uranüs'ün iç uydusudur. 3 Ocak 1986'da Voyager 2 tarafından çekilen görüntülerden keşfedildi ve S/1986 U 1 geçici adı verildi. Uydu, adını William Shakespeare'in Venedik Taciri adlı oyununun kahramanı Portia'dan almıştır. Ayrıca Uranüs XII olarak da adlandırılır.

Galatea Neptün'ün en büyük beşinci uydusudur 152 km'lik ene sahiptir ve geçici adı S/1989 N4 idir. Neptün VI olarak da bilinir ve gezegen etrafında 13 saatte bir dolanır. 1989'da keşfedilmiştir ve düzensiz bir şekle sahiptir.

Rosalind, Uranüs'ün iç uydularından biridir. 13 Ocak 1986'da Voyager 2 tarafından çekilen görüntülerden keşfedilmiş ve geçici olarak S/1986 U 4 adı verilmiştir. William Shakespeare'in Size Nasıl Geliyorsa adlı oyununda sürgüne gönderilen Dük'ün kızı olan Rosalind'in adını almıştır.

S/2003 J 10, 2003 yılında Hawaii Üniversitesi'nden Scott S. Sheppard liderliğindeki bir gök bilimci ekibi tarafından keşfedilen, Jüpiter'in ters yön yörüngeye sahip düzensiz uydusudur. Uluslararası Astronomi Birliği tarafından kesin bir isim ilan edilmediğinden hala geçici tanımıyla bilinmektedir.

Eupheme,, Jüpiter'in 2 km çapındaki dış doğal uydusudur.
S/2018 J 4, Scott S. Sheppard tarafından 11 Mayıs 2018'de Şili'deki Cerro Tololo Gözlemevi'nde 4,0 metrelik Víctor M. Blanco Teleskopu kullanılarak keşfedilen, Jüpiter'in küçük bir dış doğal uydusudur. Uydu, yeterli bir süre boyunca gözlem verileri toplandıktan sonra, 20 Ocak 2023 tarihinde Küçük Gezegen Merkezi (MPC) tarafından duyurulmuştur.

Jupiter LV, Jüpiter'in düzensiz bir doğal uydusudur.

Güneş Sistemi'nin sekiz gezegeni ve büyük olasılıkla dokuz cüce gezegeninin yörüngesinde en az 297 doğal uydu ya da ay olduğu bilinmektedir. Bunlardan en az 20 tanesi kütle çekimsel olarak daire şekilli olacak kadar büyüktür; Dünya'nın Ay'ı ve Jüpiter'in Io'su hariç hepsi buzdan bir kabukla kaplıdır. Aralarında en büyük olanların birçoğu hidrostatik denge durumundadır; bu nedenle doğrudan Güneş'in etrafındaki bir yörüngede olsalardı bir cüce gezegen ya da gezegen olarak kabul edileceklerdi.