İçeriğe atla

El-Lât

El-Lât (Al Laht, Allat, Allatu, Alilat, Allāt, Ar. اللات; "Tanrıça"[1]), İslam öncesi Arabistan'daki kader, kısmet ve bereket tanrıçası.[1] En büyük tapınağı Taif'te bulunuyordu. Lat, Taif'te dört köşeli düz bir kaya parçası ile temsil ediliyordu ve etrafında bir ev inşa edilmişti. Tapınak Taif Kabesi olarak biliniyordu.[2] Kara taş, İslam öncesi dönemde Petra'da bir adı da Kaab olan tanrıça El-lât'ın sembolü durumundaydı.[3]

Mekke-Medine arasında bir yer olan Kudayd kasabasındaki tapınakta ise kendisini temsil eden bir kara taş bulunurdu.[4] İslam öncesi dönemde Mekke'nin üç baş tanrıçasından biridir. Bu üç tanrıça Mekkelilerin inancına göre Tanrı'nın kızlarıydı. Petralı Nabatlılar tarafından da tapınılan Lat, Nabatlılarca Yunan Athena ve Romalı Minerva ile denk tutulmuştur. Wellhausen'e göre, onlar Lat'ın Hubal'ın annesi olduğuna inanıyorlardı.

El-Lât putu

Hişam bin el-Kalbi tarafından yazılmış Putlar Kitabı'na (Kitab el-Esnam) göre, İslam öncesi dönemde Araplar onun Kabe'de yaşadığına inanırlardı ve Kabe'de ona ait bir put bulunurdu.

Bu ilahın adı, İslam dışı ve dönemin insanlarının tapındıklarından olarak İslamın kutsal kitabı olan Kur'an'da geçer. Necm Suresinde adı bir diğer Arap mitolojisi figürü Uzza ile birlikte anılır:

"Siz de gördünüz değil mi Lat ve Uzza'yı?"[5]

Bir sonraki ayette de bir diğer Arap mitoloji figürü Menat'ın adı anılır. Sıklıkla Lat, Menat ve Uzza üçü bir tür tanrıça üçlemesi meydana getirdikleri şekilde ilgili yazınlarda yer bulmuşlardır.[1] Bu üçlemenin başı konumundaki Lat'a, Arap mitolojisinde sıklıkla, her şeye gücü yeten bir baştanrının, (Al'ilãh veya bugünkü Allah - "Tanrı"[6]), kızı olarak tapınılmış olsa da, bazı bölgelerde baş tanrının bir tür eşi konumunda da tapınıldığı olmuştur[7] Bununla birlikte genel kanı İslam öncesi Mekke'de, ayetlerde de adı geçen, üç tanrıçanın "Allah'ın kızları" olarak anılmış olduğudur[7] ki bu eylem Kur'an'da yerilerek yer bulur.

Ayrıca bakınız

  • Şeytan Ayetleri

Dış kaynaklar

  • Ibn al-Kalbī (author) and Nabih Amin Faris (translator & commentary) (1952): The Book of Idols, Being a Translation from the Arabic of the Kitāb al-Asnām. Princeton University Press. US Library of Congress #52006741

Kaynakça

  1. ^ a b c Smith, Anthony E., "Allat". Encyclopedia Mythica. 18 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL erişim tarihi: 18 Temmuz 2007.
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2017. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Aralık 2020. 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2012. 
  5. ^ Yazır, E. Hamdi. Türkçe Kur'an Meâli. kuran.gen.tr 4 Ağustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL erişim tarihi: 18 Temmuz 2007.
  6. ^ The Name of God in Islam 5 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL erişim tarihi: 26 Mart 2014.
  7. ^ a b "Arabian religion." Encyclopædia Britannica. 2007. Encyclopædia Britannica Online. URL erişim tarihi: 18 Temmuz 2007.


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kureyş Suresi</span> Kuranın 106. suresi

Kureyş Suresi, Kur'an'ın 106. suresidir. Sure 4 ayetten oluşur.

<i>Şeytan Ayetleri</i> (roman) Selman Rüşdi romanı

Şeytan Ayetleri, Hint asıllı İngiliz yazar Selman Rüşdi'nin romanı. İlk baskısı 26 Eylül 1988'de Birleşik Krallık'ta yapılmıştır. Birçok İslam ülkesinde yasaklanan kitabın yazarı hakkında İran'da Humeyni tarafından ölüm fetvası verildi. Rüşdi'ye Fransa devleti tarafından onur ödülü ve İngiliz Kraliçesi tarafından şövalyelik nişanı verildi.

<span class="mw-page-title-main">Hac (İslam)</span>

Hac, Müslümanlar için kutsal olan Mekke çevresinde Kâbe ve diğer kutsal yerlerin ziyaret edilmesi ve ilgili dinî gerekliliklerin yerine getirildiği ibadettir.

<span class="mw-page-title-main">Kâbe</span> İslamın kıblesi

Kâbe, bazen Kâbe-i Şerif, olarak anılan, İslam'ın en önemli camisi, Suudi Arabistan'ın Mekke kentindeki Mescid-i Haram'ın merkezinde yer alan bir yapıdır. İslam'ın en kutsal yeridir. Müslümanlar tarafından Beytullah olarak isimlendirilir ve namaz ibadetinin yerine getirilmesinde Müslümanlar için kıbledir.

Uzza, İslâm öncesi Arabistan'daki bereket tanrıçası olup bu dönemde Mekke şehrinin üç baş tanrıçasından biriydi. O dönemlerde Uzza, Manat ve Lat, asıl ulaşılmak istenen ulu tanrı El-İlah'ın kızları olarak anılıyorlardı.

Menat veya Manah, Arap mitolojisinde bir tanrıça. İslam öncesi Arabistan'da tapılan tanrıçalardandır, özellikle Mekke şehrinin üç baş tanrıçasındandı. İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'da da geçer. Putlar Kitabı'na göre İslam öncesi dönemde Araplar Manat'ın kader tanrıçası olduğuna ve üç baş tanrıçanın en yaşlısı olduğuna inanırlardı. O dönemlerde bu üç baş tanrıçanın Tanrı'nın kızları olduğuna inanılıyordu. Petra'daki Nabatlılar onu Manawat ismiyle anıyor, onu Greko-Romen tanrıça Nemesis ile denk tutuyor ve Hubal'ın karısı olduğuna inanıyorlardı.

<span class="mw-page-title-main">Arap mitolojisi</span>

Arap mitolojisi, Arapların İslamiyet öncesi çoktanrıcı inanç ve söylencelerini konu almakla birlikte Hristiyan, Yahudi ve İran dinlerinin de etkisinde kalmıştır. Samilerin bir kolu olan Arapların mitolojisinin bir özelliği de Sümer ve Mezopotamya mitolojisiyle devamlılık konumunda olmasıdır. Toplumların yaşamlarında bir sonraki kültür öncekileri yok etmez, Kutsal anlatılar alındıkları kaynaktan birtakım değişimlerle gelecek nesillere aktarılır ve devam ettirilir. Ayrıca o dönemde çevre bölgelerde yaşayan toplulukların mitolojileri ve inançları da Arap mitolojisiyle büyük oranda etkileşim gösterir. Arapların inanç sistemlerini oluşturmada diğer semitik toplumlarla etkileşim çok önemli roller oynamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Putperestlik</span>

Putperestlik veya putataparlık, genel anlamda bir nesne, görüntü veya fikre tapım içeren bir dini uygulama, anlayış veya inançtır. Putperestlik farklı şekillerde tanımlandığı ve farklı çeşitleri olduğu gibi bazen politeizm benzeri monoteist olmayan inanç yapılarını kastetmek için de kullanılır.

Şeytan ayetleri, Muhammed tarafından önce vahiy olarak açıklanıp sonrasında bu ayetlerin Şeytan isimli varlık tarafından kulağına söylendiği ifade edilerek Kur'an'dan çıkartıldığı belirtilen ayetlerdir. Bu ayetlerle ilgili rivayetler, Taberî, Vâkidî, İbn Sa'd, Ebu Cafer Taberi ve İbni İshak'ın eserlerinde yer almıştır. Şeytan ayetleri kavramı ilk defa İskoç tarihçi William Muir tarafından 1858'de kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kıble</span> namaz ibadeti için yönelinen yer (Kâbe)

Kıble, bazı dinlerde tapınma sırasında yönelinen doğrultuyu anlatır. Bazı dini gruplar haricinde Müslümanların ibadet (namaz) sırasında yöneldikleri yer Mekke'de bulunan Mescid-i Haram'daki Kâbe'dir.

<span class="mw-page-title-main">Hacer-ü'l Esved</span> Mekkede Müslümanlarca kutsal görülen bir taş

Hacer-ü'l Esved, Kâbe'nin duvarında yer alan ve Müslümanlarca kutsal sayılan siyah ve parlak taş. Hac sırasında hacılar tavaf ederken her bir dönüşte bu taşı selamlar, el sürer veya öperler. İnanışa göre Mekke'nin kutsallığı Kâbe'den, Kâbe'nin kutsallığı da Hacer-ü'l Esved'den kaynaklanmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Necm Suresi</span> Kuranın 53. suresi

Necm Suresi Kur'an'ın 53. suresidir. Sure 62 ayetten oluşur.

Fil Yılı ya da Fil Olayı, İslam tarihinde, yaklaşık olarak 570 yılında yaşandığı rivayet edilen bir olaydan dolayı verilen isimdir. İslam tarihine göre, İslam peygamberi Muhammed bu olaydan az bir zaman sonra, 571 yılında doğmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mekke'nin Fethi</span> Müslümanların 630da Mekkeyi ele geçirmesi

Mekke'nin Fethi, 10 Ocak 630 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusunun, Mekkeli Kureyşlilerin elindeki Mekke'yi fethetmesidir. Bu fetih, İslam tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Bu fetih, Müslümanlar ile Kureyş kabilesi arasındaki yaklaşık sekiz yıl boyunca süren savaşların sonunu getirmiş ve Arap Yarımadası'nda İslam'ın yayılışını daha da hızlandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî</span>

Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî bilinen adıyla Haccâc-ı Zâlim, Emevî valisi.

Hubal veya Hubel, Arabistan'da Mekke'de Kureyş kabilesinin hüküm sürdüğü sıralarda tapınılan, Arap putlarının en büyüğü ve Kabe'nin baş tanrısıdır. Arabistan'ın en uzak yerlerinden insanlar O'nu ziyarete gelirlerdi.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Zübeyr İsyanı</span>

Abdullah bin Zübeyr İsyanı; Yezid'e sadakat yemin etmeyenlerin diğer bir başkanı olan Ebu Bekir'in torunu ve Peygamber'in yakın sahabilerinden Zübeyr bin Avvam'ın oğlu Abdullah bin Zübeyr'in çıkardığı isyandır.

İlāh, "tanrı" ile aynı anlama gelen bir Arapça terimdir. Dişil hâli "ilaha"dır ve bu tanrıça ile eşanlamlıdır. Dinsel inanışlarca kutsal görülen ve tapınılan doğaötesi bir varlıktır. İlah kelimesi İslami ritüellerde sıkça kullanılır: ezan, kelime-i şehadet.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed'in Mekke dönemi</span> İslam peygamberi Muhammedin Mekke hayatı

İslam peygamberi Muhammed, 622 yılındaki hicrete kadar yaşamının ilk 52 yılında (570-622) Mekke'de yaşadı. Hayatının bu döneminde çobanlık ve yoğun olarak da ticaretle uğraştı. Peygamberlik ilanıyla peygamberlik görevi, Hatice bint Hüveylid ile evlenmesi ve Hatice'nin ölümünden sonra Sevde bint Zem'a ile evlenmesi bu dönemde gerçekleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Allah (Ay tanrısı)</span>

Allah'ın tarihsel olarak İslam öncesi Arabistan'da ay tanrısı olarak tapınılan bir tanrı olduğu varsayımı, 20. yüzyılın başlarında ortaya atıldı. İslam öncesi Araplar Kâbe'de 360 tane puta (tanrıya) tapıyordu; bunlardan en güçlüsü ve yükseğe koydukları tanrı, bu görüşe göre Allah'a eş değer olan ay tanrısı Hubal idi.