
Abdullah b. Revâha el-Hazrecî, Sadru'l-İslam döneminin en meşhur şairlerinden birisidir. İslam peygamberi Muhammed'in sahabilerindendir ve İslam'ın müdafaası için şiirler söylemiştir. Döneminde özellikle bu bağlamda söylediği hiciv şiirleriyle tanınmıştır.
Lebîd b. Rebî'a el-'Âmirî (ö.660?), Câhiliye döneminin en meşhur şairlerinden biridir. Muallaka şairlerinden biri kabul edilmektedir.
en-Nâbiğa ez-Zubyânî ,Câhiliye döneminin en meşhur Arap şairlerinden birisidir. Gerçek adı Ziyâd b. Mu'âviye b. Dibâb'dır. Ne var ki bilgeliği nedeniyle, Arapçada "dahi" yahut "büyük sanatçı" anlamına gelen "en-Nâbiğa" lakabıyla şöhret kazanmıştır. Şairin bu lakabı genç yaşta aldığı düşünülmektedir. en-Nâbiğa, asrının en önemli hiciv şairlerinden biridir.
Zuheyr b. Ebî Sulmâ (520-609?), Câhiliye döneminin en meşhur Arap şairlerinden birisidir. Önemli bir muallaka ve hiciv şairidir.
Tarafe b. e-'Abd Câhiliye döneminin en meşhur Arap şairlerinden biridir. Muallaka şairleri arasında sınıflandırılmakta ve yetenekli bir hiciv şairi olarak tanınmaktadır.
Nakâ'id, Nakîda, yahut Türkçede kimi zaman yanlış transkribe edilen şekliyle nakaiz veya nakiza, klasik Arap şiirinde hiciv sanatının altında tasnif edilen bir hiciv şekildir.
Recez, Arap edebiyatında Arap şiirinin en yaygın formlarından biridir. Recez, nazım sanatıyla alakalı bir terimdir. Eski Arapların, kaside ve recez başta olmak üzere bir takım şiir nevileri bulunmaktadır.
Ka'b b. Zuheyr, Sadru'l-İslam döneminin en meşhur şairlerinden biridir. Özellikle Kasîdetu'l-Burde adlı methiyesiyle tanınmıştır.
Râşid b. Şihâb el-Yeşkurî, kadim bir Arap şairidir. Nesebi Nizâr'a dayanmaktadır. Kays b. Mesud'u hicvettiği bir şiiri bulunmaktadır. Bu şiirinde dönemin şiirsel geleneklerine uygun olarak, Kays'ın yakını olan birisinin öcünün alınmamasını müstehzi şekilde yermektedir.
Hudbe b. Haşram el-Uzri, Emevî döneminin başlarında yaşamış önemli Arap şairlerinden biridir. Söylediği gazel şiirleri meşhurdur. Bir kasidesinde, seçkin bir şair olduğunu, şiirleriyle kabilesini koruyacağını ve kabilesinin hasımlarını hicvedeceğini belirtmektedir.
Âmir b. et-Tufeyl (ö.632) Cahiliye döneminde yaşamış Arap şairlerinden biridir. Döneminin önemli şairlerinden olan en-Nâbiğa ez-Zubyânî'yi hedef aldığı bir yergisi mevcuttur.
Yezid b. Amr b. es-Sa'ik Cahiliye döneminde yaşamış Arap şairlerinden biridir. Söylemiş olduğu bir hicviye günümüze kadar ulaşmıştır.
Ebû Nevfel Bişr b. Ebî Hâzım el-Esedî (ö.598), Cahiliye döneminde yaşamış seçkin Arap şairlerinden biridir. Savaştan kaçanları erkek olmamakla itham ettiği bir kasidesi vardır.
en-Necâşî el-Hârisî Arap edebiyatındaki muhadram şairlerden biridir. Şehirleri hicvetmek maksadıyla nazmedilmiş ilk kasidelerden birisi ona aittir.
Dureyd b. es-Simme el-Cuşemî (ö.630), Cahiliye döneminde yaşamış önemli Arap şairlerinden biridir. Döneminin ünlü kadın şairlerinden el-Hansâ ile evlenmek istediği, ancak el-Hansâ'nın onunla evlenmek istemediği rivayet edilmektedir. Bu yüzden ikilinin arasında bir hicivleşme hadisesi vuku bulmuştur.
Cerîr b. Atiyye (ö.728?), Emevi döneminde yaşamış meşhur hiciv şairlerinden biridir. Söylediği nakâ'id şiirleriyle büyük bir şöhrete ulaşmıştır. Çağdaşı el-Ahtal da Cerîr'i hicvetmiş, aralarındaki hicivleşmeler ünlenmiştir.
Urve b. el-Verd, İslam öncesinde yaşamış meşhur Arap şairlerden biridir. Sa'âlîk yani yağmacı şairlerden kabul edilmektedir. Bazı şiirlerinde kendi akrabalarını dahi hicvettiği bilinmektedir.
el-Farazdak, Emevî döneminin en meşhur Arap şairlerinden biridir. Nazmettiği nakâ'id şiirleri geniş bir tanınırlığa ulaşmıştır. Öyle ki bu dönemde nakâ'id türünün daha ziyade el-Ahtal, Cerîr ve el-Farazdak ile özdeşleştirildiğini söylemek mümkündür.
Sebra b. 'Amr el-Fak'asi, İslam öncesi dönemde yaşamış, çok tanınmayan Arap şairlerinden biridir. Damra b. Damra en-Nehşelî için nazmettiği bir hicviyesi meşhurdur. Onun bu şiiri, kişi hicvine örnek olarak kabul edilmektedir.
Ebû Sumâme b. 'Ârim ed-Dabbî, Eski Arap şairlerinden biridir. Klasik kaynaklarda, Muhriz adındaki birisi için nazmettiği bir hicviyesi nakledilmiştir. Şair bu şiirinde, Muhriz'in evine sığınan kişilerin etlerinin yenileceğini iddia etmektedir. Klasik Arap edebiyatında yamyamlığın hicvedildiği bir takım örneklere rastlamak mümkündür. Ne var ki Ebu Sumâme'nin söz konusu kasidesinde mecazi bir anlamın olması da olasılık dahilindedir.