İçeriğe atla

El-Hayzüran bint Ata

El-Hayzürân bint Atâ el-Cüreşiyye veya kısaca Hayzüran (Arapçaالخيزران بنت عطاء). Ölüm: 789. Abbasi Halifesi El-Mehdi'nin karısı ve Halife Hâdî ve Harun Reşid'in annesidir. 775'ten 789'a kadar hem eşinin hem de oğullarının döneminde hüküm sürmüştür ve devlet işlerine olan büyük etkisi ile tanınmaktadır.

Hayzüran, Suudi Arabistan'ın modern Bişa kenti yakınlarındaki Jorash'den gelmiştir. Evinden, daha sonra hac ziyaretinde onu Mekke yakınlarındaki bir köle pazarında El-Mehdi'ye satan bir bedevi tarafından kaçırılmıştır. Kaynaklarda köle olduğuna dair bir kesinlik olmasa da kaçırılan birinin köleleştirilmesi o dönem için söylenebilmektedir.

Mehdi'nin Hükümdarlığı Dönemi

Hayzüran; güzel, zeki ve yetenekli olarak tarif edilmektedir. O zamandaki harem kadınlarının, kölelerinin veya cariyelerinin; müzik, şarkı söyleme, astroloji, matematik ve teoloji alanlarında kendilerini yetiştirdikleri bilinmektedir. Bu sayede sultanlarını veya kölesi olduklarını cezbedebilmektedirler. Hayzüran da düzenli olarak fıkıh dersleri aldı.[1] Daha sonra El-Mehdi'nin ilgisini çekerek gözde cariyesi olmuştur. Hayzüran, El-Mehdi üzerinde tesir etmeye başlamış ve pek çok kararını etkilemeye başlamıştır. Bunların başında eski eşine rağmen kendisine nikâh kıydırması gösterilebilmektedir. El-Mehdi, 775'te Halife olmasından sonra, Hayzüran'ı azad etmiş ve nikâh kıymıştır. Böylece ilk eşi, Halife Al-Saffah'ın kızı prenses Rayta, gözden düşmüştür. Kölelerden doğan erkek çocukların veliaht olabilmesi mümkün değilken, ilk evliliğinden olan diğer veliahtını gözden düşürerek kendi oğullarını tahta namzet ettirmiştir.[1]

Divanda, Barmakidler ile ittifak halinde olmuştur. Eşinin hükümdarlığı sırasında, Hayzüran bir kadın için alışılmadık bir şekilde yükselmiştir. Hareme kapatılmış sıradan bir cariye olmadı. Dahası saraydaki odasında, generallerle, politikacılarla ve diğer yetkililerle görüşmeler yapıp erkeklerinde bulunduğu yerlerde devlet meselelerini tartışmıştır.[1] Annesini, iki kız kardeşini ve iki erkek kardeşini divana çağırmış, kız kardeşi Salsal'la, Prens Ja'far'ı evlendirmiş ve kardeşi Ghatrif'i Yemen'in Bey'i (yöneticisi) ilan etmiştir.[1]

İki oğlu dışında, Hayzüran'ın bir de "Baunqa" adında kızı vardı. Babası Banuqa'yı o kadar çok severmiş ki seyahatleri sırasında yanına götürebilmek için oğlan çocuğu gibi giydiriyormuş. Kızlarının genç yaşta vefatı üzerine babasının toplum tarafından kız çocukları için yapılması hoş görülmeyen taziye düzenlemesi bir skandala dönüşmüştür.[1]

El-Hadi Hükümdarlığı Dönemi

785 yılında El-Mehdi, daha sonra annesine haber vermek için Bağdat'a geri dönen oğlu Harun'la birlikte bir gezisi sırasında öldü. El-Mehdi'nin ölümünden sonra Hayzüran'ın İki oğlu da şehir dışındaydı ve tahta çıkacak oğlu gelene kadar vezirleri çağırıp güvenliği sağlamak adına askere paralarının ödenmesini buyurdu. Daha sonra da oğluna sadakat üzere olduklarına yemin ettirip El-Hadi'yi yeni halife olarak tahta çıkardı.[1]

Hayzüran'ın oğlunun döneminde de siyasetle uğraşmaya devam etmek istyordu ve bunu diretiyordu: “Hayzüran, oğluna daha önce babası El-Mehdi'ye hükmettiği gibi hükmetmek istiyordu” [1] El-Hadi döneminde de saraydaki odasında devlet erkanı ile görüşmeler yapıp kararlar alıyordu: "Oğlu döneminde de devlet yönetiminin kararlarında oğluna (El-Hadi'ye) danışmaksızın rol alıyordu. Tıpkı, El-Mehdi'nin hükümdarlığı sırasında yaptığı gibi hareket ediyor... Dönemin ileri gelenleri gelip onun kapısından içeri giriyordu." [1] Ancak El-Hadi, devlet işlerine annesinin katılmasına karşı çıkarak kendisini bu işlerden ayrı tutmak istedi. El-Hadi: "Egemenlik ve devlet işleri erkek işidir, kadının işi değildir, gidin duanızı edin ve tespih sayarak meşgul olun" demiştir. Dualarınıza ve dua boncuklarınıza bakın. ” [1] El-Hadi annesinin devlet erkanı ile görüşüp, devlet meseleleriyle ilgilenmesini istemedi. Ki erkeklerin olduğu ortamlarda bulunmak, kadınların başka erkeklerin giremediği haremde yaşadığı bir toplum yapısında normal karşılanmıyordu. Bu durumda El-Hadi divanındakilere bu konuyu belirterek aralarında şöyle bir konuşma geçmiştir: "Hangimiz daha iyi?" Divandakiler de “Tabii ki siz, değerli hünkarımız” demişlerdir. 'Peki kimin annesi daha iyi, benim mi sizin mi?' diye devam etmiş El Hadi. "Anneniz daha iyi, haşmetli hünkarımız" cevabına "Aranızdan kim... kim diğerlerinin (erkeklerin) annesiyle ve onunla ilgili konuşulmasını ister ki?" demiştir. “Kimse efendimiz” diye cevaplamışlar. "O halde neden siz (erkekler) anneme gidip onunla istişare ediyorsunuz? demiş El-Hadi.[1]

Her ne kadar muhalefet ettiyse de El-Hadi, annesinin gücünü kıramamıştır. Annesi de siyasetten el çekip hareme dönmeyi red ediyordu. Aralarındaki bu anlaşmazlık bir gün Abdullah ini Malik'in bir ricası sonrasında oğluna ricaya bir yanıt vermesi için giden Hayzüran ile El-Hadi arasında herkesin içinde sözlü kavgaya dönüşmüştür: Öfkesine yenik düşen El-Hadi: "Dur bir dakika ve sözlerimi iyi dinle! ... Eğer bir daha benim mahiyetimdeki biri, bir askerim, hizmetlim sana gelir de bir istekte bulunursa o dakika kafasını vurdurup, malına mülküne el koyarım. Sana... senin kapına gidip arzu edilmesinin anlamı nedir? O kapının ardında seni bu işlerden uzak tutacak, kendini meşgul edebileceğin, Kuran okumak mesela, başka bir işin yok mu? Kendine gel ve eğer ağzını bir daha açarsan seni canını yakarım!" demiştir.[1]

Hayzüran'ın, bu olaydan sonra en büyük oğlu El-Hadi'yi öldürdüğü rivayet edilir.[1] Öldürmesinin sebebi olarak iki olay rivayet edilmektedir. Birincisi El-Hadi'nin kardeşi Harun El-Reşid'i ördürmek istemesi, ikincisi de El-Hadi'nin gönderdiği bir yemeği önce köpeğine yedirip köpek zehirlenince oğlunun onu zehirlemek istediğini öğrenmesidir.[1] Bu rivayetlerden birine göre Hayzüran, El-Hadi'yi cariyelerinden birine minderle boğdurtmak suretiyle öldürtmüştür.[1]

Harun El Reşid'in Saltanatı Dönemi

İkinci oğlu Halife Harun El-Reşid, erkek kardeşinin aksine, devlet işlerine karışan annesine karşı çıkmamış, bunun yerine açıkça onun yönetme yeteneğine saygı duymuş ve devlet işlerine yönelik verdiği tavsiyelerini önemsemiş ve yanında yer almıştır.[1] Harun El-Reşid'e göre devlet işlerinde bir kadınla gücü paylaşmanın bir sakıncası yoktu hele o kadın annesi Hayzüran gibi yetenelik ve zeki bir kadın ise.[1] Harun El-Reşid'i siyaseten tam olarak hangi konularda desteklediği veya baskıladığını söylemek zor olsa da, halifeliğin siyasetinde karar alma süreçlerinde aktif rol oynadığı görülmektedir.[1]

"Tarih Hayzüran'ın politik başarılarını detaylandırmamaktadır. Ancak adına madeni paralar basılmış, saraylara onun adı verilmiş ve sonraki Abbasi Sultanlarının ebedi istirahatgahı olan bir mezarlık onun adını taşımaktadır. Tüm bunlar onun yalnızca mevki/makamının ne kadar yüksek olduğunu değil aynı zamanda halka karşı da ne kadar hayırsever olduğunu göstermektedir." [2]

789'da öldüğünde oğlu bir kuralı daha yıkarak cenazesinde acısını gizlememiş ve annesini halkın katılımıyla toprağa vermiştir. Bu da çok dikkat çeken bir durum olarak görülmektedir.[1]

Ardından

Hayzüran ve onun güçlü kişiliği birçok edebiyat tarihçisinin inandığı üzere Şehrazad'ın Binbir Gece Masallarında ana karakterinde anlatılmaktadır. Masalda anlatılanların çoğu Harun El-Reşid ve onun müthiş divanın etkilenerek yazılmıştır.

Ayrıca bakınız

  • Shaghab

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r Mernissi, Fatima; Mary Jo Lakeland (2003). İslam'ın unutulmuş kraliçeleri. Oxford Üniversitesi Yayınları.
  2. ^ Verde, Tom. 2016. "Malik I: Khayzuran ve Zubayda" 15 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. . Suudi Aramco Dünyası. Ocak - Şubat 2016 67, hayır. 1, sayfa 44.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kösem Sultan</span> Osmanlı İmparatorluğunun Saltanat Naibi Sultan I.Ahmedin nikâhlı eşi, IV. Murad ve I. İbrahimin validesi ve torununun (IV. Mehmed) saltanatını gören tek Valide Sultandır

Mahpeyker Kösem Sultan, Osmanlı İmparatorluğu tarihinin en güçlü kadın figürlerinden birisi, Sultan I. Ahmed'in nikâhlı eşi ve IV. Murad ve İbrahim'in annesidir. Osmanlı tarihinin en güçlü ve etkili kadınlarından biri ve aynı zamanda sonradan Kadınlar Saltanatı olarak adlandırılan dönemin merkezi bir figürü oldu. Naip olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 20 yıl boyunca etkin bir şekilde yönetti.

<span class="mw-page-title-main">Emetullah Râbia Gülnûş Sultan</span> IV. Mehmedin tek hasekisi iki oğlunun döneminde Valide Sultanlık yaptı. Haseki Sultan ünvanını kullanan son kadındır.

Emetullah Râbia Gülnûş Sultan, Osmanlı İmparatorluğu'nun Valide Sultan'ı, İki ayrı padişahın annesi ve Sultan IV. Mehmed'in tek hasekisi. Osmanlı İmparatorluğunda Haseki Sultan unvanını kullanan son kadın sultan.

<span class="mw-page-title-main">Mâlik bin Enes</span> Mâlikî mezhebinin kurucusu ve imamı olan din bilgini

Mâlik bin Enes, Mâliki mezhebinin kurucusu, müctehid ve muhaddis.

<span class="mw-page-title-main">Harun Reşid</span> 5. ve en tanınmış Abbâsî hâlifesi (s. 786–809)

Harun Reşid, beşinci ve en tanınmış Abbasi halifesi. 763'te babası Mehdi'nin o zaman bulunduğu İran'da bulunan Rey şehrinde doğdu. 786'da halife olan kardeşi Hâdî'nin ölmesi üzerine halifeliğe geçti. Hayatının çoğunu Bağdat'ta ve hilafetinin sonlarında yerleştiği Rakka şehrinde geçirdi. 24 Mart 809'da Horasan'ın Tus şehrinde öldü ve orada toprağa verildi. Harun Reşid'in halifelik döneminde Abbasiler çok büyük askerî, siyasal, kültürel ve bilimsel gelişmeler kaydettiler.

Osmanlı devlet teşkilatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun idari, askeri ve siyasi olarak teşkilatlanmasını, yapılanmasını bütünüyle ele alan konudur. Osmanlı, genel olarak merkeziyetçi bir yapıya sahipti. Padişah, devlet teşkilatında en üst mertebede sayılmasına rağmen Harem, Divan ve çeşitli odakların fikirleri baskın olabiliyordu. II. Abdülhamid, kendi devrinde devletin yönetim şeklini değiştirerek meşrutiyet şeklini getirdi.

<span class="mw-page-title-main">Mutasım</span> Sekizinci Abbasi halifesi

Mutasım veya Abbas el-Mutasım Billâh Tam Adı: Ebû İshâk "el-Muʻtasım bi’l-Lâh" 'Abbas bin Hârûn er-Reşîd, sekizinci Abbasi halifesi. Harun Reşid'in küçük oğluydu ve annesi Harun Reşid'in Türk asıllı bir cariyesi idi. 833'te kardeşi Memun'un yerine tahta geçti.

<span class="mw-page-title-main">Hasan el-Askerî</span> İsnâaşeriyye’nin on birinci imamı. Alinın torunlarından onuncu imâm Ali el-Hâdînın oğludur.

Hasan el-Askerî ;, İsnâaşeriyye Şiî İslam'ın on birinci İmamıdır. Ali'nin onuncu torunlarından İmam Ali el-Hâdî'nın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Ali er-Rızâ</span>

Ali er-Rıza,, tam ismi Ali bin Musa ibn-i Cafer, İslâm Peygamberi Muhammed'in yedinci göbekten torunudur. Şiîliğin İsnâaşerîyye mezhebinde ve onun kolları olan Câferîlik ile Alevîlik'te "Sekizinci İmâm" olarak yer alan "Ali er-Rıza" Mûsâ el-Kâzım'nın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Mübahele Ayeti</span>

Mübahele Ayeti, Âl-i İmrân Suresi'nin 61. ayetidir. Mübahele, kelime anlamı olarak "karşılıklı beddua etme" demektir.

<span class="mw-page-title-main">Musa el-Kâzım</span> On İki İmamın yedincisi (745-799)

Musa el-Kâzım bin Câʿfer es-Sâdık, (Arapça: موسى بن جعفر الكاظم‎; 12 İmam'dan yedincisidir. Babası altıncı Câʿfer es-Sâdık, annesi ise Afrika kökenli eski bir köle ve öğrenci olan Hamide bint Said el-Berberiyye'dir. Eşi Ümmü Benin, annesi tarafından bir köleyken satın alınarak serbest bırakıldı ve bir İslam aliminin yanında eğitim gördü.

<span class="mw-page-title-main">Kadınlar saltanatı</span>

Kadınlar saltanatı, Osmanlı İmparatorluğu'nda haseki sultanların veya valide sultanların veya hanım sultanların devlet yönetimine müdahale etmeleri, zaman zaman bizzat devleti yönettikleri döneme verilmiş olan bir addır. Kanuni Sultan Süleyman, döneminde başlamış olup 1656 yılında Köprülü Mehmet Paşa'nın sadrazam oluşuna kadar devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">VI. Konstantinos</span>

VI. Konstantinos 780 ile 797 döneminde Bizans İmparatoru.

Hâdî ya da tam künyesiyle Ebû Muhammed Mûsâ el-Hâdî-İlelhak bin Muhammed el-Mehdî dördüncü Abbasiler halifesidir. Babası Mehdi öldüğünde, 785'te, Abbasi Halifesi olmuş ve iki yıl, 785-786, halifelik yapmıştır. Kısa halifelik döneminde idare ettiği imparatorluğun çeşitli bölgelerinde askerî mücadeleler yapılması gerekmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mehdî (Abbâsî halifesi)</span> Üçüncü Abbasi halifesi

Mehdi veya Muhammed el-Mehdî bin Abdullâh Mansûr üçüncü Abbasiler halifesidir. Babası Mansur öldüğünde, 775'te, Abbasi Halifesi olmuş ve 775-785 döneminde on yıl halifelik yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Emîn</span> Altıncı Abbasi halifesi

Emin veya Muhammed Emîn Tam Adı: Ebû Abdullâh "Emîn" Muhammed bin Hârûn Reşîd altıncı Abbasi halifesidir. Babası Harun Reşid öldüğünde, 809'da, Abbasi Halifesi olmuş; kendi halifeliğini ilan etmiş olan kardeşi Memun ile bir iç savaştan sonra 813'te idam edilip öldürülmesine kadar, 809-813 döneminde dört yıl sekiz ay halifelik yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Memûn</span> 7. Abbâsî hâlifesi (s. 813–833)

Memun veya Abdullâh Memûn, Tam Adı: Ebû 'Abbâs el-Memûn Abdullâh bin Hârûn Reşîd, 813-833 arasında 7. Abbasi halifesi.

<span class="mw-page-title-main">Mehdî (Fâtımî halifesi)</span>

Ubeydullâh el-Mehdî veya sadece Mehdî, Fâtımîler Devleti'nin kurucusu ve ilk İsmâilî imamı.

<span class="mw-page-title-main">Seniha Sultan</span> Osmanlı padişahı Abdülmecidin kızı

Seniha Sultan, Osmanlı Padişahı Abdülmecid'in kızı, ilk Türk sosyologlardan Prens Sabahaddin'in annesidir.

<span class="mw-page-title-main">Fatma Sultan (Abdülmecid'in kızı)</span> Osmanlı prensesi (1840-1882/4), 1. Abdülmecidin kızı

Fatma Sultan, Sultan Abdülmecid'in ve Gülcemal Kadınefendi'nin kızı, V. Mehmed kız kardeşi.

Bu sayfada, 780'lerde Abbâsîler'de yaşanan olaylar yer alıyor.